Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 HA2İRAN 2001 CUMA HABERLER DÜNYADA BUGUN ALİSİRMEN Foça'da Balık Çok Ama Balıkçıya Ekmek Yok FOÇA - Antik dönemde surlannın turu beş km'yi bulan bu ünlü Foça'nın bugün kış nüfusu, 10.000. Turizm var ama çok gelişmiş değil; buraya balıkçı kasabası demek daha doğru olabilir, doğrudan ya da dolaylı oJarak 2000 kışinin yaşamını balıkçılık veya yan etkinliklerinden sağladığı düşünülürse... Balığın tükendiğı sularımızın aksine Foça'da balık yok değil, tam tersine çok, ama balıkçıya ekmek yok. Tüm kasabada 100 - 150 tekne var. Bunlann 25 - 30'u, trol teknesi. Trolcü, Ismail ve Basri Sarı kardeşlerte konuşu- yoruz. Her şeyden önce, onlar kuralına uygun, avlanma yasağının olmadığı derinliklerde, yasaklarariayetedi- lerek yapılan trolün balığı öldürmediğini, yumurtaları yok etmediğini söylüyor ve o sulardaki balıkların baş- ka türlü avlanmasının mümkün olmadığını, yumurta- ların da o derinlikte dipte olmadığını söylüyor, "Ama olay çarptırıldığı için herkes bize kızıyor" diyorlar. Is- mail Kaptan gıriyor söze: - Geçen gün bizim oğlan bile 'Baba denizi kurut- tun" diye çıkışıyordu. • • • Basri Sarı, bundan bir dönem öncesi, Foça Bele- diye Meclisi'nde çalışmış, balık konusunda bilinçli, ya- saklara uyulması için yöre balıkçılarını, kooperatifi ve yetkilileri devreye sokanlardan biri. - Yine de, diyor önce Karadenız'i, sonra Marma- ra'yt kurutan kimi korsanlar, şimdilerde buraya uza- nıp sığ sularda gırgıria, hırsızlık yapıyoriar, aramızda da böyleleri yok değil. Foça'da balık çok, ama balıkçı çok dertli. Ismail ve Basri kaptanların bırer tekneleri var. Ama mazot ve masrafın altından kalkabılmek için ancak bi- riyle çıkıyorlar balığa, öbürü yatıyor şu anda limanda. - Eskiden iyiydi işler, biz baba mesleğini başkası- nın yanında çalışarak icra ederken, ıki evyaptırdık, i- ki de tekne aldık. Günlük kazancın 300 - 350 bin lira olduğu dönemde Ömür -1 teknesini 7milyona ısmar- ladık, diyor ve ekliyorlar. - Şimdi ise evler ipotek, Ziraat Bankası'na borcu ödeyemiyoruz, kefillerimiz de var, rezil olacağız. Basri kaptan, "Satsak birini, borcu kapatmak için, bu durumda kim alır ki?" diyor. Sonra can alıcı noktaya geliyor: - Geçenlerde bir çöp işine girdik de biraz para geçti elimize. Isteyen biri çıksa da bunlan gezinti tek- nesine dönüştürsek. Herkes böyle düşünse, balık üretimi ne olur... • • • Balıkçılar, çiftçi statüsünden Ziraat Bankası'ndan kredi alıyorlar. Ama kredi faizleri, ödeyemedin mi be- lini büküyor. Mazot fiyatlannın aşın yüksekliği de balıkçılığı kâr getirir olmaktan çıkaımış. Bizim Istanbul'da kilosunu 20 milyondan yediğimiz barbun, üreticiden 6 milyona çıkıyor. Ama her sefer- de 200 milyon mazot, 45 milyon gemici, 15 milyon buz, 10 milyon kumanya masrafı oluyor, bunlaratel, TsÇf, halat gjbi periyodik yenilenmesi gereken malze- me ile teknelerin yıllık bakımını da eklediniz mi balık- çının eline bir şey kalmıyor, hele borçluysa bankaya onu da ödemekte zorianıyor. Peki çare? - Çare, diyor Basri Kaptan bize ucuz mazot versin- ler. Bu mazot fiyatı ile olmaz. Sonra ekliyor: "Mazotun tonu geçen yıl bizde 440 milyon iken, Yunanistan'da 120 idi." Ama devlet artık bu tür sübvansiyonlan kaldınyor. ismail Kaptan'ın sözü ile noktalayahm: - Ne yapacağımızı şaşırdık, yokluktan insanı suça teşvik ediyohar, hani teknesinde kaçak adam götûr- meyi düşünen arkadaşlar yok değil. - Peki, trolcünün durumu bu da ya öbürleri, diyo- rum. - Geçenlerde, diyor Basri Kaptan, Rakip Güney denize çıkmış, voliyapmış, toputopu 7 milyonluk ba- lık tutmuş, yanında da bir balıkçı daha vardı, onun payını da bu 7 milyondan ödeyecek. Velhasılı kelam bahkçının hali perişan, yalnız Fo- ça'da değil, heryanda böyle.Tabii eğer hırsızlık yapıp balığı kurutmuyorsa... ANAP'ta kabine kıılisi ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) -ANAP'- ta, art arda gelen istifa- lar ve yeni görevlendir- meler nedeniyle "kabi- ne kuüsi" bitmiyor. ANAP Genel Başka- nı ve Başbakan Yar- dımcısı Mesut Yıl- maz'ın, Içişleri Bakan- lığı'ndan, gümrükler- den sorumlu Devlet Bakanlığı'na atanınca ANAP ve kabineden istifa eden Sadettin Tantan'dan boşalan devlet bakanlığına kongreden sonra atama yapacağı konuşuluyor. ANAP kulislerinde, Genel Başkan Yıl- maz' ın kongre öncesin- de kimseyi "küstürme- mekn için birdevlet ba- kanlığını, kongre son- rasına kadarboş tutaca- ğı değerlendirmeleri yapılıyor. ORAL ÇALIŞLAR İslamiyet Üzerine Söyleşiler Fethullah Gülen, Cetnalettin Kaplan, Prof. Abdüikerim Suruş, Alain Krivine, Salah Jaber, Ismail Nacar t/ Mısır, Iran, Cezayir Lübnan ve Türkiye'de sivasi îslam nasıl yükseldi? \/ îslamiyeti bu ülkelerde nasıl bir gelecek bekliyor? \/ Demokrasi ve Islam bir anıda var olabilecek mi? \/ Oral Çalışlar Islam uzmanlarıyla tartışıyor. Sıfır Noktası Yayınlan: Yerebatan Cad. Salkım Söğiit Sokak No: 7, S.Ahmet-htanbul •' 0212 511 32 62-527 03 99 'Onunla geldim, onunla giderim'diyen îstanbul Emniyet Müdürü de görevinden istifa etti Tantan'dan sonra AbanozANKARA/İSTANBUL (Cumhuri- yet)- îstanbul Valisi ErolÇalarTaara- İannda ciddi bir gerilim bulunan Îs- tanbul Emniyet Müdürü Kazım Aba- noz. kendisıni bu göreve getıren İçış- leri Bakanı Sadettin Tantan'ın istifa etmesinın ardından görev den aynldı. Abanoz'un bir süre önce "Tantan'la gekiim, onunla giderim" dedığı bası- na yansımıştı. Alınan bilgiye göre, Sadettin Tan- tan'ın Içişleri Bakanlığı görevinden gümrüklerden sorumlu Devlet Ba- kanlığı'na kaydınlmasının ardından Ankara'ya gelerek Tantan'la görüşen • Ankara'ya giderek Tantan'la görüşen Kazım Abanoz, dün Emniyet Genel Müdürü Turan Genç'e, görevinden aynldığına ilişkin dilekçesini sundu. Abanoz, Sapanca'da yaptığı açıklamada, "Görevden aynldım ve dilekçemi verdim. Böylece yem olmaktan kurtuldum" dedi. ceğini söyledi" demişti. Tantan'ın evine gitti Kazım Abanoz dün Emniyet Genel Müdürü Turan Gençe tstanbul Em- niyet Müdürlüğü görevinden aynldı- ğına ilişkin dilekçesini sundu. Aba- noz, Tantan'ın Içişleri Bakanlı- ğı'ndaki veda törenine de katılmış, istifasına ilişkin sorulara, "Biraz bek- leyin" yanıtını vermişti. Polis Teftiş Kurulu"nda görev liy- ken Tantan tarafından Emniyet Genel Müdürlüğü tstihbarat Daire Başkan- lığı'na getirilen Abanoz, daha sonra da Îstanbul Emniyet Müdürü olmuş- tu. Valiyle tartışmışü Îstanbul Emniyet Müdürlüğü göre- vini sürdürürken. Içişleri Bakanı Tan- tan'la birlikte îstanbul Valisi Erol Ça- kır'a yönelik "istihbaratfaahyederi" yürüttüğü suçlamasına hedef olan Abano/. Svvissotel'i basan Çeçen te- röristlere "acemi çocuklar" diyerek kamuoyundan yoğun tepki almıştı. Eylemcilerin lideri, terörist Mu- hammet Tokcan ifadesinde, otel yö- netiminin baskını bitirmek için Çeçe- nistan'a 2 milyon dolar yardım tekli- finde bulunduğunu belirterek "Otel müdürünün bu teklifini Kazım Aba- noz'a ilettik, Abanoz müdür beyin Kafkas Vakfi aracıhğryla Çeçenis- tan'a Lstediği kadar yardım yapabile- Abanoz, Tantan'ın özel eşyasını getirdiği Sapanca'daki evinde, gaze- tecilerin sorulannı yanıtladı. Görev- den aynlış nedeni sorulan Abanoz. u Bizim gücümüz bakanınıızdı. Eğer vah'den destek alsaydım istifa etmez- dim. Vali Çakırilearanuzzaten iyi de- ğildL 27 bin polisle gece gündib hiz- met verdim. Ama valinin tavıriannı bir türlü anlayamadım. Görevden ay- nldım ve dilekçemi verdim. Böylece vem olmaktan kurtuldum" dedi İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Kazım Abanoz, Bakan Tantan'm sağ koluydu 'Bir ülkede mafya varsa polis de ortaktır' diyordu Îstanbul Haber Servisi - Sadettin Tantan'ın "sağko- lu" olarak bilinen, polis müfettişi kökenli Kazun Abanoz, Tantan'ın bakanlı- ğı döneminde îstanbul Em- niyet Müdürü olarak görev- lendirildi. 28 yıllık emniyet görevlisi olan Abanoz, 17 Ağustos'ta göreve geldik- ten sonra yaptığı ilk açıkla- mada, Susurluk çetesinin uzantılan ile ilgili çalışma- lar yapacağını söyledi. Görevde kaldığı sürede mafyaya meydan okuyan Abanoz, Ala- attin Çakıa ve Nuri Ergin arasmda geç- miş dönemde yaşanan kavgayla ilgili olarak "İstanbul poüsi bunlara pabuç bı- rakmaz. Biz bunlan tahta kurusu gjbi ezeriz" diye konuştu. Bazı polislerin meslekleriyle bağdaşmayan faaliyetler yürüttüğünü vaırgulayan Abanoz, "Kr ülkede mafya varsa polis de ortakür" şok açıklamasını yaptı. Îstanbul polisi- nin Türkiye polisinin vitrinini oluşturdu- ğunu düşünen Abanoz, "Teşkflat için- deki çürükebnalan temidemekte karar- hyiz" dedi. Görevini kötüye kullanan polislerin takipçisi olan Abanoz, göre- ve geldikten sonraki altı ayda 185 poli- si açığa aldı. Abanoz, bu yılın başında Ümraniye'de düzenlenen huzur toplantısında, "İs- tanbuJ gibi bir şehirde sıfır hatav la işi götürmekzorun- davız. Ben dahil hata va- panın ipi çekilir. tstanbul cadı kazanı. Bu kazanagjr- dik, ya cadılar bizi lokma yapacak, v a da biz onlan" şeklınde konuştu. Kadrolaşma iddiası Kazun Abanoz Abanoz hakkında bir bu- çuk ay önce dönemin Içiş- leri Bakanı olan Sadettin Tantan'm bil- gisi dahilinde teşkilatta u kadrolaşma amacıyla ekip kurduğu" iddiası ortaya atıldı. Abano7'un tstanbul Valisi Erol Çakır'ın telefonunu dinlettiği \e 3 bin 55 kişiyi görevden alarak yerlerine Fet- hullahçı kadrolan getirmeyi hedefledi- ği savlan kamuoyuna yansıdı. Abanoz ise. bu iddialann doğru olmadığını, îs- tanbul Valisi Erol Çakır'ın telefonlannı dinlettiği iddiasının "ifn'ra" olduğunu belirterek, Fethullah Gülen'i de tanıma- dığını söyledi. Kazım Abanoz, îstanbul Valisi Erol Çakır'la yaşadığı gerilimin ardından ANAP Genel Başkanı Mesut Yıbnaz'ın hedefi oldu. ANAP içinde Yılmaz'a karşı olanlann amacı Sadettin Tantan'ı da aralanna almak Muhalefet cephesi büyüyor • ANAP'ta Genel Başkan Mesut Yılmaz'a karşı bayrak açan muhalif grubun başını çeken Eyüp Aşık, "Partinin Sadettin Tantan konusundaki tavnnın kamuoyuna izahı zor. Şu anda Tantan yenilmiş gibi görünüyor, ama kimse unutmasın ki Tantan'ın hazmı zordur" dedi. AYŞE SAYLN ANKARA - ANAP Genel Baş- kanı ve Başbakan Yardımcısı Me- sut Yümaz'a parti içinde bayrak açan ve kendilerini "değişimciler" olarak nitelendiren muhalifler, ön- ceki akşam bir araya gelerek ya- şanan son gelişmeleri değerlendir- diler. Başlangıçta, Sadettin Tan- tan'ı da saflanna katmayı hedef- leyen muhalifler, Tantan'ın, ba- kanlığın yanı sıra ANAP'tan da is- tifası üzerine "yollanm ayırmak" zorunda kaldılar. Muhaliflerin ba- şını çeken Eyüp Aşık, Tantan'm kendine göre "haklı" gerekçeler- le istifa ettiğini belirtti. ANAP'ın 7. Olağan Kongre- si'nde Yılmaz'ı devirme hesabı yapan muhalifler. her hafta yaptık- lan u çarşambatoplantılan"nı ön- ceki gün de sürdürdüler. tstifa\i değeriendirdiler Toplantıda eski TBMM Başka- nı ve Ankara Milletvekili Yıldı- nm Akbulut, Zonguldak Millet- vekili Veysel Atasoy. Adana Mil- letvekili Musa Oztürk'ün de katı- lımıyla 15'e yakın kişi hazır bu- lundu. Kent Otel'de düzenlenen toplantıda Tantan'ın istifası da de- ğerlendirildi. Grubun başını çe- ken Eyüp Aşık, "Tantan'm kendi doğrulan için yapamayacağı şey yoktur, o nedenle onu karanndan döndürmek zordu. Ama bu istifa partiye zarar verir, ANAP bunu kamuoyuna izah etmekte zoıiamr. ANAP zaten savunmarefleksiza- vıf bir partidir" dedi. 'Tantan'm hazmı zordur' Yılmaz'ın, tasfiye ederek "şün- dilik" Tantan defterini kapattığuıı düşündüğüne işaret eden Aşık, "Ancak Tantan defteri kapansa da hesabı kapanmaz. Şu anda Tantan yenilmiş görünüyor, ama kimse unutmasın ki Tantan'm hazmı zor- dur. Benim bildiğim Tantan, bu he- sabı kapatmaz" görüşünü dile ge- tirdi. Sapanca 'da soruşturma ADAPAZARI (Cumhuriyet) - ANAP Sakarya II Başkanı Arif Aruca, eski Içişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın memleketi Sapanca'da, parti tabelalan- nın mdirilerek parçalanması konusun- da inceleme başlattıklannı söyledi. Aruca, "Sapanca'da yapılanlar, parti- nin manevi şahsiyetine saldınya dönüş- türühnemeuydi" dedi. ArifAruca, Sadettin Tantan'ın istifa- sma ûzüldüklerini ancak memleketi Sa- panca'da yaşananları kabul etmelerinin olanaksız olduğunu belirtti. Olayları basından izlediklerini ifade eden Aru- ca, sözlerini şöyle sürdürdü: "Oiaylaü- güi görüntüleri izleyip, hukukçu arka- daşlann değerlendirmesi sonrasmda, suç duyurusunda bulunacağız" dedi. NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] 1968 Haziran işgalleri döne- minde Sultanahmet îstanbul Ikti- sadi ve Ticari llimler Akademi- si'nde (IİTİA) öğrenciydim. Birkaç gün önce Deniz Gezmiş'lerle bir- likte îstanbul Hukuk Fakültesi'nde îstanbul Üniversitesi'nin işgalleri- ne katılmıştık. Daha sonra HTtA'da işgallere başladık. Bizim okulda öğrenci derneğınin yönetiminde sağcılar vardı. Işgaller, benim baş- kanlığını yaptığım bir komite tara- fından başlatıldı. Daha sonra Emi- nönü Belediye Başkanlığı da ya- pan Ahmet Naci Akgünle ışgal sırasında tanışıp arkadaş olduk. Okulda ışgalin devamı konu- sunda sağcılarla bir çekişme ya- şandı. Onlar işgale engel olmak istediler. Sonunda bir uzlaşmaya vanp ortak bir komite oluşturduk. O günlerde Fransa'da da ünlü 1968 ögrencı eylemleri yaşanıyor- öu. Başlarında da Daniel Cohn Bendit vardı. Onun adı 'Kızıl Dany' idi. IİTİA işgali sırasındakı aktif tutumuma sağcılar çok kızı- yorlardı ve bana öfke ve tepkiyle karışık 'Kızıl Dany' diyerek karşı çıkıyorlardı. Yıllar sonra 'Kızıl Dany'yle bir Daniel Cohn Bendit'yle 30 yıl Sonra araya gelip dünyayı ve Türkiye'yi daha sakin bir gözle konuşabile- ceğimi nereden bilebilirdim. Dani- el Cohn Bendit'yle 199O'lı yıllann başında karşılaşmış, 1968 olayla- rı üzerine sohbet etmiştik. Daniel, şu anda Avrupa'nın etkili politika- cılarından birisi oldu. Bu nedenle kendisiyle çeşitli vesilelerle karşı- laşıyor ve konuşuyoruz. Türki- ye'ye geldiğinde zaman zaman buluşuyoruz. Ölüm oruçlan nede- niyle daha uzun boylu konuşmak olanağı bulduk. ••• Dany, önceki gün ölüm oruçla- n konusunda bir çözüme yardım- cı olabilmek umuduyla yenıden Türkiye'ye geldi. Bu kez ilk geldı- ği gün Bayrampaşa Cezaevi'ne, ölüm oruçiarının olmadığı bir ce- zaevine gitmişti. "Içeriye girdim, herkes beni tanıyor, Kızıl Dany geldi diye karşılıyorlar. Sizin ceza- evlen akıl almaz durumda. 60 ki- şi daracık koğuşlarda yaşıyor. Mafya cezaevlehnde egemenlik kurmuş. Içerisi büyük birkargaşa içinde. Mahkûm ve tutuklular, Adalet Bakanlığı sorumlulanyla, cezaevi yöneticileriyle, 'nasıl bir cezaevi olmalıdır' diyerek derin tartışmalara girebiliyorlar. Anla- makta güçlük çektiğim birçok şey varbu ülkede. Avrupa 'da ne böy- le bir cezaevi var ne de böyle tar- tışabilen mahkûmlar. Akıl alırgibi değil." Dany, 68 kusağının siyaserteki deneyimlerine ilişkin ilginç göz- lemlere sahip. Yakın arkadaşı, şimdiki Alman Dışişleri Bakanı Joschka Fischer'in birzamanlar bir soi militanken söyledikleriyle bugün yaşadıklan arasındaki bü- yük paradoksu, ironiyle anlatıyor. "Fischer, Filistin sorununa eski- den bir militan aktifliğiyle yaklaşır ve radikal çözümleri savunurdu. Elinde taş, belki de Israil binalan- nı taşlardı. ŞimdiABD'nin, Israil'in önde gelen siyasetçileriyle büyük bir ciddiyet içinde ve devlet ada- mı olarak konuşmalaryapıyor. Fi- listin sorununa başka düzeyde, başka bir mantıkla çözüm üret- meye çahşıyor. Hayat ne kadar değişken. Nereden nereye." Dany, Türkiye ölüm oruçlanna biraz özen gösterirse sorunun çözülmesinin mümkün olduğu inancında. Bu konuda bir adım atılabilir umuduyla Türkiye'ye gel- diğini söylüyor. Ancak hükümet üyeleriyle yap- tığı konuşmalar onu çıkış yolu ko- nusunda umutsuzluğadüşürmüş. Yine de belki bir şeyler yapılabilir umuduyla yeniden Türkiye'de. îs- tanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman'la ikimiz, bir çözüm yo- lu bulunamamasının sıkıntısı için- deydik. Birkaç deneme sonrası aynı sıkıntı Daniel Cohn Bendit'yi de sarmış durumda. Buna rağmen, hâlâ hükümetin bir şeyler yapabileceğine inanıyor. Atılacak çok basit bazı adımlann, ölüm oruçiarının bitmesini sağla- yabileceğini düşünüyor. Terörle Mücadele Yasası'nın 16. madde- sinin değiştirilmesinin sorunu çözmeyeceğini söylemiştik. Nite- kim cezaevinden gelen haberler bu endişemizi doğruluyor. Tutuk- lu ve mahkûmlar, befli sürelerle sı- nırlı, betli koşullara bağlı ortak me- kân kullanmanın tecridi ortadan kaldırmadığını söyleyerek ölüm oruçlannı sürdürüyorlar. Daha önce birkaç kez dile ge- tirdik, Adalet Bakanı ve hükümet üyelerine de defalarca anlattık. Yan yana bulunan ve aynı korido- ra bakan üç, üçer kişilik hücrenin sabahtan akşama kadar kapısı- nın açılmasının sorunun çözümü için bir adım olacağını söyledik. Bazı hükümet yetkilileri de bunun mümkün olduğunu söylediler. Sonra ne olduysa bu yönde bir değişiklik yapılmadı. Daniel Cohn Bendit de bizim kaygılanmızı paylaştığını belirtti. Umanz, onlann da gayretleriyle bir adım atılabilir ve artık bir drama dönüşen ölüm oruçlan son bulur. llık bir Boğaz akşamı, Kızıl Dany'yle, 30 yıl sonra yeniden, i- ki 68'li olarak çözüm aradtğımız konular, 30 yılda pek de ilerleye- mediğimiz duygusunu yaratıyor- du. Siyasi muhaliflerin toplu o- larak cezaevlerini ilk ziyaretteri o günlerde başlamıştı. Özdemir vekâleten atandı. Özdemir yeniden Istanbul'da Îstanbul Haber Ser- visi - Ardahan Valisi Hasan Özdemir. Îstan- bul Emniyet Müdürlü- ğü'ne vekâleten atan- dı. Özdemir'in vekâle- ten atanması îstanbul Valiliği'ne bildirildi. Özdemir, Istanbul'da 2 dönem görev yapan ilk emniyet müdürü oldu. îstanbul Emniyet Müdürlüğü Aba- noz'un istifasıyla bo- şalmıştı. Valilik Basın veHalklallişkilerMü- dürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, "Kazım Abanoz'un Emniyet Genel Mü- dürlüğü APK Daire Başkanhğı APK Uz- manhğı'na geçici ola- rak, Ardahan Valisi Hasan Özdemir'in İs- tanbul Emniyet Mü- dürlüğüne vekâleten görevlendirildiğineyö- nelik 7 Haziran 2001 tarihli Içişleri Bakanh- ğı onavlannın valiliğe intikal ettîği"' belirtildi. Îstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne vekâle- ten atanan Hasan Öz- demir, "Kaldığımız yerden görevinüze de- vam edeceğJz" dedi.