Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 HoZİRAN 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Tantan'm îçişleri Bakanlığı'ndan alınmasıyla başlayan tartışmaya Sezer de katıldı:
Yolsuzhıklar bittneliÖZCANGÜNEŞ
ŞANLIURFA - Yolsuz-
lukların, Türk toplumunu
derinden etkıleyen bir
hastalık durumuna gel-
mesinin asla kabul edile-
meyeceğini belirten
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, yolsuzluk-
larla yaşayan bır Türkiye
görüntüsünün, topluraun
tüm kesimlerini rahatsız et-
tiğini söyledi. Sezer. "Top-
lumsal yozlaşmaya ne-
den olan bu hasta-
bktan kurtul-
mak, etik de-
ğerleri yük-
sek yurttaş-
• Cumhurbaşkanı Sezer. Türk toplumunun, yaşadığı olumsuzluklardan edindiği
kötü deneyimle, daha mutlu bir Türkiye isteğini ortak ve yüksek bir sesle dile
getirdiğini söyledi.
lar yetiştirmekveyönetimi say-
damlaşnrmakla olanaklıdır"
dedı.
Cumhurbaşkanı Sezer. Gü-
neydoğu Anadolu gezısinın
ikinci gününde Şanlıurfa Har-
ran Üniversitesi'ni zıyaret etti.
spor salonunda öğretim üyele-
ri ve öğrencılere seslendı.
Türkiye'nın büyük bir dö-
nüşüm sürecınden geçtığini de
belirten Sezer, dünyada yaşa-
nan kapsamlı değişımlerin, si-
vil toplum olgusunu güçlendir-
diğini, Türk ınsanının beklen-
tilerini. olaylara, insanlara ve
geleceğe bakış yönünü de etki-
lediğini vurguladı. Yolsuzluk-
lara da dikkat çeken Sezer şöy-
ledevam etti:
"Bu durum, aydınhk yann-
lara güvenle bakmanuzı sağla-
maktadır. Türk toplumu, yaşa-
dığı olumsuzluklardan edindi-
ği kötü deneyimle, daha murJu
bir Türkiye isteğini ortak bir
sesle dile getirmektedir. Ulke-
mizdeki temiz toplum özlemi-
nin bu kadar yüksek bir sesle
dile getirilmesini de aynı kap-
samda değeriendirmek yerin-
de bir saptama olacakür. Yol-
suzhıklann, toplumumuzu de-
rinden etkileyen bir hastahk
durumuna gelmesi, asla kabul
edüemez. Yolsuzluklatia yaşa-
yan bir Türkiye görüntüsü,
toplumun tüm kesimlerini ra-
hatsız etmektedir. Toplumsal
yozlaşma ve çöküntüye neden
olan bu hastalıktan kurtulmak,
etikdeğerleriyüksekyurttaşlar
yetiştirmek ve yönetimi say-
damlaşnrmakla olanakhdır.
Bu anlayışla, olaylann üzerine
kararhhkla gidihneli. devlet ile
halk bu konuda isbirliği yap-
mahdır. tnanıvorum ki si\ aset-
çi, bürokrat ve halk birlikteü-
ğiyle ülkemiz, bu olumsuzluk-
tan kısa sürede kurtanlacak-
ûr."
'Dönüşüm zorunlu'
Sezer, Türkiye'nin, devlet
yapısı ve kurumlanyla çağın
gereklerine yarut verecek bir
dönüşümü gerçekleştirmek
zorunda olduğunu da anlattı.
Sezer, u
Bu dönüşüm Avrupa
Birliği ya da başka güçler iste-
diği için dışandan dayatma ile
kabul ettirilmeye çalısuan bir
önlemler bütünü olma> ıp Türk
halkımn haklı özknı ve beklen-
tilerine yamt oluşturacak kap-
samlı bir çağdaşlaşma tasansı-
du-"dedi.
Tantan, İtalyan basınında:
Siyasfler
reformlara
direniyor
NtLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA-SadettinTantan'm ıstıfası Italya'nın
sol yayın organlannda geniş yer budu. Ital-
ya'nın etkili iki sol gazetesi, "Manifesto" ve
"Unita", ekonomik krizden çıkış ve reformlar
önündeki en büyük engeli Türk siyasi sırufının
yolsuzlukla mücadeleye gösterdiği dirençte bu-
luyor.
Tantan'ın istifasına, dış haberler sayfasımn
başında, Ingiliz seçimlerinden de öncelikli bir
yer ayıran "Unita". siyasi sınıfın Türk halkının
güvenini yitirdiğini söylüyor. Bu güven krizin-
den yalnız "Tantan", "Cumhurbaşkanı Sezer"
ve "süper Ekonomi Bakanı Derviş"i muaf tu-
tan gazete, Türk kamuoyunun sadece bu üç is-
me güvendiğini yazıyor.
"Yolsuzhıkta mücadelenin simgesi bakan ka-
pıyı çarpn: CVIF yardımı tehfikede" başhğıyla
venlen haber; Tantan ın, "Beyaz Enerji ve Er-
sümer" nedeniyle Mesut Yılmaz'la karşı kar-
şıya kaldığını anlatıyor. "İnandıncıhğınıyitiren
siyasi sınıfin, Tantan'm istifasıyla büsbutün za-
yıfladığınr anlatan gazete. kredibilitelerini sı-
hrlayan koalisyon partilerinin Meclis çoğun-
hıklannın bir anlamı kalmadığmı ifade ediyor.
Güvenilir üç isim: Sezer, Tantan, Derviş
"Unita", güven bunalımından yara almadan
çıkan üç ismi okurlarına şöyle tanıtıyor: "yol-
suzlukla mücadele simgesi" Tantan, "demok-
ratik reform ara\ ışlannın simgesi" Sezer, "eko-
nonük bataktan çıkıs simgesi" Derviş...
Derviş"in "uluslararası fînans çevrelerince
iyi tanınan vegmenikn bir isim olduğunu
w
vur-
gulayan gazete, süper bakania özdeşleştirilen
krizden çıkış önlernleri önüne, hükümetin her
gün bir başka engel çıkardığını belirtiyor. "Uni-
ts", Tantan'ın istifasını aynı çerçevede değer-
lendiriyor ve bu istifaya da "yolsuzhık müca-
detesine direncin" yol açtığrnı anlatıyor.
'Derviş: Türkiye'nin Cavallo'siLJ
"Türldye'ninfreni:Yolsuzhık" başhğıyla ko-
nuya dört sütun ayıran "Manifesto"nun yoru-
mu da bu yoida. **Bakan Tantan istifa etti. EVfF
pazaıiığı-krediler tehükede...'™ sporu ile haberi
işleyen "Manifesto"; "yolsuzlukia mücadete-
rin simgesi*' olarak tanımladığı Tantan'm isti-
fasını aynı gerekçe ve mekarüzmalara bağhyor.
ÇİZMEDEN YUKARI m.kartC" superonline.com.tr MUSA KART
BİR
OLMAVACAK...
TAVŞAUA KAQ,
7XZ\VA NO
Sakıp Sabancı: 0nun gibi verimli ve sevilen bir insana kıymamalıyız
Tantaıra destek sürüyorİstanbul Haber Servisi- ANAP
Genel Başkan Yardımcısı Selçuk
Pehüvanoğlu, Sadettin Tantan' ın
bakanlık görevinden ve
ANAP'tan istifasını eleştirirken
tşadamı Sakıp Sabancı "Tantan
gibi bir insana kı\ıhnaması"ge-
rektiğıni söyledi. Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği (ÇYDD)
Genel Başkanı Türkan Saylan
ise dürüstlüğü ve çalışkanhğı ile
halkın sevgisini kazanmış birisi
olan Tantan'm görevinden aynl-
masmı üzüntüyle karşıladığını
ifade etti. Arı Hareketi Genel
Koordinatörü Kemal Köprülü.
Türk halkının güveninin Tan-
tan'ın şahsmda odaklandığına
dikkat çekerek "ANAP uzatma-
lan oynuyor" dedi.
ÇYDD Genel Başkanı Prof.
Türkan Saylan yaptığı yazılı
açıklamada. Tantan' a destek ver-
dı. Saylan, "Dürüstlüğü, çahş-
kanhğı ve yolsuzluklann üzerine
gidişiyle halkın sevgi \e desteğini
kazanmış ve yıllarca sivil toplum
kunıluşlan ile başanh çahşma-
lek Sabancı Lisesi'ndeki ödül tö-
renınde kabinedekı revızyonu
değerlendırdi ve Tantan'm istifa-
sına üzüldüğünü belirtti. Saban-
cı, Tantan'ı en başanh bakanlar-
dan bin olarak gördüğünü kay-
• ÇYDD Genel Başkanı Türkan Saylan, işadamı Sakıp
Sabancı ve An Hareketi Koordinatörü Kemal Köprülü,
yaptıklan açıklamada Tantan'm istifasmdan duyduklan
üzüntüyü dile getirirken ÎTO Başkanı Yıldınm, "Tantan'ı
bakan yapanlar düşünsün" diye konuştu.
lar yürütmüş bir halkinsanı olan
Sadettin Tantan'm böylesi sıkm-
ühbirortamda görevinden a>nl-
masım büyük bir üzüntüyle kar-
şıhyor, ülke yaranna çalışmalan-
run devam edeceğine inanıvo
rum" dedi.
işadamı Sakıp Sabancı da Di-
dederek "Benimpenceremdeve-
rimli, sevilen bir insandı. Tantan
gibi bir insana krymamahyız'' di-
ye konuştu.
An Hareketi Genel Koordina-
törü Kemal Köprülü de yaptığı
yazılı açıklamada, "Seçmenini
kaybeden. güvenilirlik ve itiban-
nı kendi eüyle zedeleyen ANAP,
Türk siyasi hayatmdan tasfıye
edihnesi gereken bir parri oldu-
ğunu kanıtiamaktadır" dedi.
ANAP İstanbul l! Başkanlı-
ğı'nda basın toplantısı düzenle-
yen Selçuk Pehlivanoğlu ıse na-
muslu siyasetçi söyleminin ayn-
calık olmadığını, siyasetçınin za-
ten namuslu olmak mecburiye-
tinde olduğunu ılen sürerek "Şov
yapmak ayncalık değildir" dedı.
ITO Başkanı Mehmet Yıldı-
nm da İTO'da yaptığı konuşma-
da, Tantan'm istifası ile ilgili ola-
rak "Tantan'ı bakan yapanlar
düşünsün, ben düşünmüyorum"
diye konuştu. Yıldınm. bir gaze-
tecinm. "Niçin istifa etti? İlkele-
ri için ettiği söylendi" sorusunu
ise "Daha önce, 2 senedir ilkesi
neredeydi'' diye yanıtladı.
Deniz Baykal:
Tantan
siyasetçiye
bulaşti
DÜZCE/KAYNAŞLI
(Cumhuriyet)-CHP Ge-
nel Başkanı Deniz Bay-
kal, eski îçişleri Bakanı
Tantan'm, dürüst \e
ınançlı bir şekilde yol-
suzuklann üzenne gittı-
ğinı belırterek "Tantan.
Si\asetçı de yolsuzluk-
lanıı hesabmı versin' de-
diği için görevden uzak-
laştrüd]" dedi.
Eüzce'nin Kaynaşlı ıl-
çesnde vatandaşlara
sesbnen Baykal, "Bakt-
lar kL enerji operasyonu
zinedeki insanlara da da-
yarucak. Bu aşamada bir
paıtinin genel başkanı,
yolsızluklann üzerine gi-
der kendi bakanına ta-
hanmül edemedi. CHP
Me:lis'te olsaydı bu dos-
jalıraklarur mrydı" diye
konıştu.
IRMIKIAYDIN ENGİN aengin(« doruk.net.tr
Midem bulanıyor.
Sizin de öyle mi?
Nasıl bulanmasın? Dün ek-
ranlara düşen şu haberi oku-
yun:
"... Siyasetin gerdiğipiyasa-
lar Tantan 'ın istifasıyla rahat-
ladı. İstifa öncesi dolar 1 mil-
yon 200 bin liraya çıkarken
borsa 10 bin 900'e düştü. İs-
tifa habennın ardından dolar 1
milyon 72 bin liraya inerken
borsa tırmandı ve 11 bin 773
puandan kapandı..."
Haber açık. Ne yorumlan-
ması gerekiyor ne "tercüme-
si": Borsacılar ve dövız alıp sa-
tıp para kazananlar sevinmiş.
Neden?
Tantan gidince, ortalıkta işa-
damı diye dolanan talancıla-
rın, artık bileklerine kelepçe
vurulup şaşkın sepelek polis
araçlarına binmeyecekleri
umudu filan mı doğdu acaba?
Olabilir...
• • •
Midemi bulandıran sırf pa-
rayla para kazanma cambaz-
ları olsa, bir şişe sodayı kafa-
ma diker, hallederim.
Tantan'm hem bakanlıktan,
hem partisinden istifa haberi
Pandora'nm Kutusu
geldiğinden beri gazetelerin,
TV'lerin haber merkezlerine
art arda haberler düşüyor. Üs-
telik istifanın üstünden koca
bir gün geçti, özellikle ANAP
kaynakh "fera/7/ama"haberle-
rinın ardı arkası kesilmiyor.
Tantan gıtti, bütün ANAP'lı-
lar ya bir gazeteciye yaklaşıp
önemli bilgilere sahip "önem-
//' biri havalarında bir şeyler fı-
sıldıyor; ya telefonlarla bazı
gizli(!) bilgiler aktarıhyor ve bu
mert kıptiler şecaat arz eder-
ken sirkatlerinı haber veriyor-
lar.
Kimi haber olup gazeteler-
de yer almış, kimi haber mer-
kezlerine ulaşmış, ama haber-
leştirilmemiş, hemen hepsi
ANAP kaynakh "sızdınlmış(!)
bilgiler"den bir demet oku-
mak ister mısinız?
Buyrun:
Ülkeyi polis devletine çevir-
mesıne ramak kalmıştı. Biraz
daha görev başında dursaydı,
artık onu durduramazdık. Bır
dönem Amerikan sıyaset ve ış
dünyasını parmağının ucunda
oynatmış, FBI'ın efsaneleşmiş
Başkanı Edgar J. Hoover'i
anımsasanıza...
Palavra operasyonlarla
kendıne bır hava verdi. Baksa-
nıza Tantan'm başlattığı ope-
rasyonlarda mahkemeler, art
arda beraat ya da tahliye ka-
rarları veriyor. Niye? Çünkü bu
operasyonlar önceden yazıl-
mış senaryolarla düzmece
suçlular yaratıyordu. Böylece
Tantan, Türkiye'yi temizleye-
cek adam rolünde kahraman-
laştırılıyordu...
Senaryo yazıp sonra o se-
naryoya uygun suçlular yarat-
mak onun yöntemi. Poliste
sorguya alınanlann, senaryo-
da öngörülen kişileri suçlayan
ifade vermesi sağlanıyor.
Böylece zincirleme reaksı-
yonla insanlar tutuklanıyor.
Polis devletine esas bu yoldan
gitmek hesabındaydı. Korku
yaratıyordu. Edgar J. Hoover
örneğini bir kez daha anımsa-
yın...
Laikler ona neden sahip çı-
kıyor anlamıyoruz. Şeriatçının
daniskası o. Fatih Belediye
Başkanlığı'na Nakşibendi tari-
katının güvenilir bir mensubu
olduğu için Iskenderpaşa ce-
maatinin oylarıyla seçildi ve
onlara hizmet etti. Içişleri'nde
ve özellikle poliste Nakşiben-
di kökenli şeriatçı polislerin
kadrolaştırılmasında Tantan'm
yaptıklarını bir sayıp döksek..
oh-hooooo!..
Bakın göreceksiniz, istifa-
sının ardından "Konuşaca-
ğım" diyecek, ama konuşma-
yacak.
Çünkü biliyor. O konuşma-
ya kalkarsa biz de telefonları-
nı yasadışı olarak dinlettiği ki-
şi ve kurumların lıstesini açık-
larız. Bunu biliyor ve o yüzden
susacak...
• • •
Bu kadar yeter. Sızı bilmem,
ama benim mide bulantım ar-
tıyor...
Tantan'm kişiliğinde bir "fe-
miz toplum savaşçısı", bir
kahraman görmek isteyenler-
den oldum bittim hoşlanma-
dım.
Ama Tantan'm "icraatları"
kendilerine uzanınca yaygarayı
basan.savcılartakapışan, "Pis-
likler ortaya çıksın, bizimkiler
hariç" demeden, demişten be-
ter davrananlardan ise hoşlan-
mamak bir yana, tiksindim.
Eğer Tantan'm bir polis dev-
leti kurmaya kalkıştığı, sahte se-
naryolarla düzmece operas-
yonlar yaptığı. Nakşibendi mü-
ridi ve şeriatçı olduğu, bilinen-
den çok daha fazla kişinin tele-
fonlarını yasadışı yöntemlerle
dinlettiği, bu siyaset yiğitleri ta-
rafmdan bilinıyor idiyse bugüne
dek niye sustular?
•••
Yunan mitolojısındekı, "me-
raklannın" kurbanı kadın kah-
raman Pandora, bütün dünya-
yı kötülük ve hastalıklara boğan
"kutu"yu hiç olmazsa merakın-
dan açmıştı.
Merak, sonuçlan ne olursa ol-
sun insana özgü bir nitelik.
Peki şimdi Tantan'm ardından
"Tantan "ın ürkütücü marifetle-
rini kulaklara fısıldayanlarınki
ne?
Herhalde "merak" değil.
Midemin bulandığını söyler-
ken haksız mıyım?
POIİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Bir Damla Gözyaşı...
Korku titreyen bir sevda mıydı, korku yalnızlı-
ğın izdüşümu müydü?
Antalya da ölüm saçan, elinde pompalı tü-
fekle gaz bombasından korunmak için her yolu
deneyen emekli öğretmen Celal Zeren'in öykü-
sü sadece gazetelerde yayımlanan kadar mı?
Unutulmuş bir akşamda baharda açan gelin-
cikler, çiçeklerin üzerine yürüyen sular, paslı
zincirierin, unutulmuş sözlerin üzerinden geçer-
ken 16 yaşındakı Sevda niçin ölümü seçti?"
Acılara batmış bir aşk!..
Geriye kalan bir damla gözyaşı!..
Çimenler üzerinde karnından yaralanmış
emekli öğretmen Celal Bey!..
Peki yaşamın neresindeyiz?
Avuçlarımızda sakladığımız bir tutku mu, yü-
reğimizi alevlendiren coşku mu, nefret mi, kin
mi?
Şöyle çevremızde olup bitenlere baktığımızda
neyi görüyoruz, yaşamın kilidini açmak için na-
sıl bir çaba harcıyoruz, farkında mıyız?..
Toplum olarak boş vermtşliğin içinde çoğalıp,
sevdanın yanm kalmış şarkılannı söylemekten
çekinirken nıçin böyle kırıp döküyoruz, renkler-
le pariayan gecelerde dolaşmak yerine ölümü
seçıyoruz?
Yaşam koşulları ağırL
Vahşi kapitalizm küçük Amerika olma yolun-
daki toplumumuzu da etkiliyor!
ABD'de eli silahlı çocuklar, büyükler okul,
market basıp bir çırpıda 10-15 kişi öldürüri..
Bu Amerıka'ya özgudür!..
Ancak Fransa. Almanya, Belçika vb. gibi top-
lumlarda bu tür olaylara pek rastlanmaz!..
Neden, nıçın?..
Tüm yaşananlar uykularımızın derinliğinde bi-
zi alıp bi linmeyen bir yöne götürüyor, duygula-
rımızı köreltiyor...
• • •
Yaşamın boğultusundakı can sıkıntılan, Puş-
kin'in ıssızlık ile karanlık arasında kalan sürgün-
lugü bir çocuk gülümsemesiyle gözlerde an-
lam bulur!..
Bazılannın gözleri yalan söylemezL
Onlar hıçbir şeyi saklayamaz!..
Acaba tüm anlamsızlıklar yaşamın vazgeçil-
mez koşulu mudur?
Florya'da özürlüler kampında tekerlekli san-
dalyelerde yaşamı kucaklayan, görmeyengöz-
leriyle yalanı hiç bilmeyen insanlar beklenmeyen
sevinçleri kopürtüyorlar!..
Bir genç, haziran güneşinin altında "sandal-
yem benim bacaklarım" derken sevda üzerine
konuşuyor, tartışıyor...
Bakıyorum bir umutsuzluk örtüsu kalkıyor o
anda!..
Kalkıyor ama bir başka yerde hüzün bulutlan
çoğalıyor; Sevda'nın ölümü ailesini, arkadaşla-
nnı derinden etkiliyor...
58 yaşındaki Antalyalı emekli öğretmen Celal
Zeren hastanede...
Bıri genç, diğerı yaşlı!..
Nasıl bır öyküdur ki yaşamlarını böyle etkile-
miş!..
Kim anlatacak onları bizlere?
Hanı bir de terk edilişler var, aldatışlar, ka-
çışlar...
Yaşamın zor anlandır onlar!..
Birikmiş özlemlerın suluboya resmine ben-
zerler!..
Bir umudun, bir isyanın takvim yapraklanna
asılı kalmış tarihi sizi de yüreğinizden vurur
mu?
Cezaevlerınden gelen mektuplar, oradaölüme
yapılan yolculuklar yüreğinizi sızlatır mı?
• • •
16 yaşındaki Sevda'nın fotoğrafına baktım
uzun uzun...
Bir terk edılişin. yalnızlığın izleri vardı gözle-
rinde!..
Belki de tüm genç kız, tüm kadın fotoğraflan
böyledir!..
Erkekler duygulannı fotograflarda pek yan-
sıtmaz, içinde saklarlar!..
Hem alıngandırlar, hem de kırıcı!..
Dün sabah uyandığımda havada haziran ko-
kusu vardı; siyah süvari gecelerinde yazılan öy-
küler vakitsiz çalan saatlerde buluşuyordu...
Taş kesilmiş korkular, ezilmiş tutkular, yaşamın
çocuksu gülüşleri peş peşe karşıma çıktı, kimi
hüzünler gün içinde sevince dönüştüL
Ne yazık ki acılarla, kahırlarla, sevinçlerte do-
lu bir ırmaktı yaşam!..
hikmet.cetinkaya a cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cumhariyet
k ı t a p 1 a r ı
Hikmet Çetinkaya
BIR GUNEYDOGU
GERÇEĞ1:NECLA
Onun oykusüyle hiç kımse fazla ılgılenmedı. on dört yaşında
yaşamın kırlı sulannda vok olup gıtti...
Sısli ve soğuk bır Dıvarbakır akşamıydı. Karanlığın gn gölgcsi
evlenn. caddelenn, sokaklann üzenne düşüyoniu...
Çağ Pazarlama A.Ş Turkocağı Cad. No:39/41Ş ğ
kıtap kulubû /34334}Cağaloğlu-lstanbul Tel' (212)514 01 96