22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 HoZİRAN 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tantan'm îçişleri Bakanlığı'ndan alınmasıyla başlayan tartışmaya Sezer de katıldı: Yolsuzhıklar bittneliÖZCANGÜNEŞ ŞANLIURFA - Yolsuz- lukların, Türk toplumunu derinden etkıleyen bir hastalık durumuna gel- mesinin asla kabul edile- meyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yolsuzluk- larla yaşayan bır Türkiye görüntüsünün, topluraun tüm kesimlerini rahatsız et- tiğini söyledi. Sezer. "Top- lumsal yozlaşmaya ne- den olan bu hasta- bktan kurtul- mak, etik de- ğerleri yük- sek yurttaş- • Cumhurbaşkanı Sezer. Türk toplumunun, yaşadığı olumsuzluklardan edindiği kötü deneyimle, daha mutlu bir Türkiye isteğini ortak ve yüksek bir sesle dile getirdiğini söyledi. lar yetiştirmekveyönetimi say- damlaşnrmakla olanaklıdır" dedı. Cumhurbaşkanı Sezer. Gü- neydoğu Anadolu gezısinın ikinci gününde Şanlıurfa Har- ran Üniversitesi'ni zıyaret etti. spor salonunda öğretim üyele- ri ve öğrencılere seslendı. Türkiye'nın büyük bir dö- nüşüm sürecınden geçtığini de belirten Sezer, dünyada yaşa- nan kapsamlı değişımlerin, si- vil toplum olgusunu güçlendir- diğini, Türk ınsanının beklen- tilerini. olaylara, insanlara ve geleceğe bakış yönünü de etki- lediğini vurguladı. Yolsuzluk- lara da dikkat çeken Sezer şöy- ledevam etti: "Bu durum, aydınhk yann- lara güvenle bakmanuzı sağla- maktadır. Türk toplumu, yaşa- dığı olumsuzluklardan edindi- ği kötü deneyimle, daha murJu bir Türkiye isteğini ortak bir sesle dile getirmektedir. Ulke- mizdeki temiz toplum özlemi- nin bu kadar yüksek bir sesle dile getirilmesini de aynı kap- samda değeriendirmek yerin- de bir saptama olacakür. Yol- suzhıklann, toplumumuzu de- rinden etkileyen bir hastahk durumuna gelmesi, asla kabul edüemez. Yolsuzluklatia yaşa- yan bir Türkiye görüntüsü, toplumun tüm kesimlerini ra- hatsız etmektedir. Toplumsal yozlaşma ve çöküntüye neden olan bu hastalıktan kurtulmak, etikdeğerleriyüksekyurttaşlar yetiştirmek ve yönetimi say- damlaşnrmakla olanakhdır. Bu anlayışla, olaylann üzerine kararhhkla gidihneli. devlet ile halk bu konuda isbirliği yap- mahdır. tnanıvorum ki si\ aset- çi, bürokrat ve halk birlikteü- ğiyle ülkemiz, bu olumsuzluk- tan kısa sürede kurtanlacak- ûr." 'Dönüşüm zorunlu' Sezer, Türkiye'nin, devlet yapısı ve kurumlanyla çağın gereklerine yarut verecek bir dönüşümü gerçekleştirmek zorunda olduğunu da anlattı. Sezer, u Bu dönüşüm Avrupa Birliği ya da başka güçler iste- diği için dışandan dayatma ile kabul ettirilmeye çalısuan bir önlemler bütünü olma> ıp Türk halkımn haklı özknı ve beklen- tilerine yamt oluşturacak kap- samlı bir çağdaşlaşma tasansı- du-"dedi. Tantan, İtalyan basınında: Siyasfler reformlara direniyor NtLGÜN CERRAHOĞLU ROMA-SadettinTantan'm ıstıfası Italya'nın sol yayın organlannda geniş yer budu. Ital- ya'nın etkili iki sol gazetesi, "Manifesto" ve "Unita", ekonomik krizden çıkış ve reformlar önündeki en büyük engeli Türk siyasi sırufının yolsuzlukla mücadeleye gösterdiği dirençte bu- luyor. Tantan'ın istifasına, dış haberler sayfasımn başında, Ingiliz seçimlerinden de öncelikli bir yer ayıran "Unita". siyasi sınıfın Türk halkının güvenini yitirdiğini söylüyor. Bu güven krizin- den yalnız "Tantan", "Cumhurbaşkanı Sezer" ve "süper Ekonomi Bakanı Derviş"i muaf tu- tan gazete, Türk kamuoyunun sadece bu üç is- me güvendiğini yazıyor. "Yolsuzhıkta mücadelenin simgesi bakan ka- pıyı çarpn: CVIF yardımı tehfikede" başhğıyla venlen haber; Tantan ın, "Beyaz Enerji ve Er- sümer" nedeniyle Mesut Yılmaz'la karşı kar- şıya kaldığını anlatıyor. "İnandıncıhğınıyitiren siyasi sınıfin, Tantan'm istifasıyla büsbutün za- yıfladığınr anlatan gazete. kredibilitelerini sı- hrlayan koalisyon partilerinin Meclis çoğun- hıklannın bir anlamı kalmadığmı ifade ediyor. Güvenilir üç isim: Sezer, Tantan, Derviş "Unita", güven bunalımından yara almadan çıkan üç ismi okurlarına şöyle tanıtıyor: "yol- suzlukla mücadele simgesi" Tantan, "demok- ratik reform ara\ ışlannın simgesi" Sezer, "eko- nonük bataktan çıkıs simgesi" Derviş... Derviş"in "uluslararası fînans çevrelerince iyi tanınan vegmenikn bir isim olduğunu w vur- gulayan gazete, süper bakania özdeşleştirilen krizden çıkış önlernleri önüne, hükümetin her gün bir başka engel çıkardığını belirtiyor. "Uni- ts", Tantan'ın istifasını aynı çerçevede değer- lendiriyor ve bu istifaya da "yolsuzhık müca- detesine direncin" yol açtığrnı anlatıyor. 'Derviş: Türkiye'nin Cavallo'siLJ "Türldye'ninfreni:Yolsuzhık" başhğıyla ko- nuya dört sütun ayıran "Manifesto"nun yoru- mu da bu yoida. **Bakan Tantan istifa etti. EVfF pazaıiığı-krediler tehükede...'™ sporu ile haberi işleyen "Manifesto"; "yolsuzlukia mücadete- rin simgesi*' olarak tanımladığı Tantan'm isti- fasını aynı gerekçe ve mekarüzmalara bağhyor. ÇİZMEDEN YUKARI m.kartC" superonline.com.tr MUSA KART BİR OLMAVACAK... TAVŞAUA KAQ, 7XZ\VA NO Sakıp Sabancı: 0nun gibi verimli ve sevilen bir insana kıymamalıyız Tantaıra destek sürüyorİstanbul Haber Servisi- ANAP Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Pehüvanoğlu, Sadettin Tantan' ın bakanlık görevinden ve ANAP'tan istifasını eleştirirken tşadamı Sakıp Sabancı "Tantan gibi bir insana kı\ıhnaması"ge- rektiğıni söyledi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Türkan Saylan ise dürüstlüğü ve çalışkanhğı ile halkın sevgisini kazanmış birisi olan Tantan'm görevinden aynl- masmı üzüntüyle karşıladığını ifade etti. Arı Hareketi Genel Koordinatörü Kemal Köprülü. Türk halkının güveninin Tan- tan'ın şahsmda odaklandığına dikkat çekerek "ANAP uzatma- lan oynuyor" dedi. ÇYDD Genel Başkanı Prof. Türkan Saylan yaptığı yazılı açıklamada. Tantan' a destek ver- dı. Saylan, "Dürüstlüğü, çahş- kanhğı ve yolsuzluklann üzerine gidişiyle halkın sevgi \e desteğini kazanmış ve yıllarca sivil toplum kunıluşlan ile başanh çahşma- lek Sabancı Lisesi'ndeki ödül tö- renınde kabinedekı revızyonu değerlendırdi ve Tantan'm istifa- sına üzüldüğünü belirtti. Saban- cı, Tantan'ı en başanh bakanlar- dan bin olarak gördüğünü kay- • ÇYDD Genel Başkanı Türkan Saylan, işadamı Sakıp Sabancı ve An Hareketi Koordinatörü Kemal Köprülü, yaptıklan açıklamada Tantan'm istifasmdan duyduklan üzüntüyü dile getirirken ÎTO Başkanı Yıldınm, "Tantan'ı bakan yapanlar düşünsün" diye konuştu. lar yürütmüş bir halkinsanı olan Sadettin Tantan'm böylesi sıkm- ühbirortamda görevinden a>nl- masım büyük bir üzüntüyle kar- şıhyor, ülke yaranna çalışmalan- run devam edeceğine inanıvo rum" dedi. işadamı Sakıp Sabancı da Di- dederek "Benimpenceremdeve- rimli, sevilen bir insandı. Tantan gibi bir insana krymamahyız'' di- ye konuştu. An Hareketi Genel Koordina- törü Kemal Köprülü de yaptığı yazılı açıklamada, "Seçmenini kaybeden. güvenilirlik ve itiban- nı kendi eüyle zedeleyen ANAP, Türk siyasi hayatmdan tasfıye edihnesi gereken bir parri oldu- ğunu kanıtiamaktadır" dedi. ANAP İstanbul l! Başkanlı- ğı'nda basın toplantısı düzenle- yen Selçuk Pehlivanoğlu ıse na- muslu siyasetçi söyleminin ayn- calık olmadığını, siyasetçınin za- ten namuslu olmak mecburiye- tinde olduğunu ılen sürerek "Şov yapmak ayncalık değildir" dedı. ITO Başkanı Mehmet Yıldı- nm da İTO'da yaptığı konuşma- da, Tantan'm istifası ile ilgili ola- rak "Tantan'ı bakan yapanlar düşünsün, ben düşünmüyorum" diye konuştu. Yıldınm. bir gaze- tecinm. "Niçin istifa etti? İlkele- ri için ettiği söylendi" sorusunu ise "Daha önce, 2 senedir ilkesi neredeydi'' diye yanıtladı. Deniz Baykal: Tantan siyasetçiye bulaşti DÜZCE/KAYNAŞLI (Cumhuriyet)-CHP Ge- nel Başkanı Deniz Bay- kal, eski îçişleri Bakanı Tantan'm, dürüst \e ınançlı bir şekilde yol- suzuklann üzenne gittı- ğinı belırterek "Tantan. Si\asetçı de yolsuzluk- lanıı hesabmı versin' de- diği için görevden uzak- laştrüd]" dedi. Eüzce'nin Kaynaşlı ıl- çesnde vatandaşlara sesbnen Baykal, "Bakt- lar kL enerji operasyonu zinedeki insanlara da da- yarucak. Bu aşamada bir paıtinin genel başkanı, yolsızluklann üzerine gi- der kendi bakanına ta- hanmül edemedi. CHP Me:lis'te olsaydı bu dos- jalıraklarur mrydı" diye konıştu. IRMIKIAYDIN ENGİN aengin(« doruk.net.tr Midem bulanıyor. Sizin de öyle mi? Nasıl bulanmasın? Dün ek- ranlara düşen şu haberi oku- yun: "... Siyasetin gerdiğipiyasa- lar Tantan 'ın istifasıyla rahat- ladı. İstifa öncesi dolar 1 mil- yon 200 bin liraya çıkarken borsa 10 bin 900'e düştü. İs- tifa habennın ardından dolar 1 milyon 72 bin liraya inerken borsa tırmandı ve 11 bin 773 puandan kapandı..." Haber açık. Ne yorumlan- ması gerekiyor ne "tercüme- si": Borsacılar ve dövız alıp sa- tıp para kazananlar sevinmiş. Neden? Tantan gidince, ortalıkta işa- damı diye dolanan talancıla- rın, artık bileklerine kelepçe vurulup şaşkın sepelek polis araçlarına binmeyecekleri umudu filan mı doğdu acaba? Olabilir... • • • Midemi bulandıran sırf pa- rayla para kazanma cambaz- ları olsa, bir şişe sodayı kafa- ma diker, hallederim. Tantan'm hem bakanlıktan, hem partisinden istifa haberi Pandora'nm Kutusu geldiğinden beri gazetelerin, TV'lerin haber merkezlerine art arda haberler düşüyor. Üs- telik istifanın üstünden koca bir gün geçti, özellikle ANAP kaynakh "fera/7/ama"haberle- rinın ardı arkası kesilmiyor. Tantan gıtti, bütün ANAP'lı- lar ya bir gazeteciye yaklaşıp önemli bilgilere sahip "önem- //' biri havalarında bir şeyler fı- sıldıyor; ya telefonlarla bazı gizli(!) bilgiler aktarıhyor ve bu mert kıptiler şecaat arz eder- ken sirkatlerinı haber veriyor- lar. Kimi haber olup gazeteler- de yer almış, kimi haber mer- kezlerine ulaşmış, ama haber- leştirilmemiş, hemen hepsi ANAP kaynakh "sızdınlmış(!) bilgiler"den bir demet oku- mak ister mısinız? Buyrun: Ülkeyi polis devletine çevir- mesıne ramak kalmıştı. Biraz daha görev başında dursaydı, artık onu durduramazdık. Bır dönem Amerikan sıyaset ve ış dünyasını parmağının ucunda oynatmış, FBI'ın efsaneleşmiş Başkanı Edgar J. Hoover'i anımsasanıza... Palavra operasyonlarla kendıne bır hava verdi. Baksa- nıza Tantan'm başlattığı ope- rasyonlarda mahkemeler, art arda beraat ya da tahliye ka- rarları veriyor. Niye? Çünkü bu operasyonlar önceden yazıl- mış senaryolarla düzmece suçlular yaratıyordu. Böylece Tantan, Türkiye'yi temizleye- cek adam rolünde kahraman- laştırılıyordu... Senaryo yazıp sonra o se- naryoya uygun suçlular yarat- mak onun yöntemi. Poliste sorguya alınanlann, senaryo- da öngörülen kişileri suçlayan ifade vermesi sağlanıyor. Böylece zincirleme reaksı- yonla insanlar tutuklanıyor. Polis devletine esas bu yoldan gitmek hesabındaydı. Korku yaratıyordu. Edgar J. Hoover örneğini bir kez daha anımsa- yın... Laikler ona neden sahip çı- kıyor anlamıyoruz. Şeriatçının daniskası o. Fatih Belediye Başkanlığı'na Nakşibendi tari- katının güvenilir bir mensubu olduğu için Iskenderpaşa ce- maatinin oylarıyla seçildi ve onlara hizmet etti. Içişleri'nde ve özellikle poliste Nakşiben- di kökenli şeriatçı polislerin kadrolaştırılmasında Tantan'm yaptıklarını bir sayıp döksek.. oh-hooooo!.. Bakın göreceksiniz, istifa- sının ardından "Konuşaca- ğım" diyecek, ama konuşma- yacak. Çünkü biliyor. O konuşma- ya kalkarsa biz de telefonları- nı yasadışı olarak dinlettiği ki- şi ve kurumların lıstesini açık- larız. Bunu biliyor ve o yüzden susacak... • • • Bu kadar yeter. Sızı bilmem, ama benim mide bulantım ar- tıyor... Tantan'm kişiliğinde bir "fe- miz toplum savaşçısı", bir kahraman görmek isteyenler- den oldum bittim hoşlanma- dım. Ama Tantan'm "icraatları" kendilerine uzanınca yaygarayı basan.savcılartakapışan, "Pis- likler ortaya çıksın, bizimkiler hariç" demeden, demişten be- ter davrananlardan ise hoşlan- mamak bir yana, tiksindim. Eğer Tantan'm bir polis dev- leti kurmaya kalkıştığı, sahte se- naryolarla düzmece operas- yonlar yaptığı. Nakşibendi mü- ridi ve şeriatçı olduğu, bilinen- den çok daha fazla kişinin tele- fonlarını yasadışı yöntemlerle dinlettiği, bu siyaset yiğitleri ta- rafmdan bilinıyor idiyse bugüne dek niye sustular? ••• Yunan mitolojısındekı, "me- raklannın" kurbanı kadın kah- raman Pandora, bütün dünya- yı kötülük ve hastalıklara boğan "kutu"yu hiç olmazsa merakın- dan açmıştı. Merak, sonuçlan ne olursa ol- sun insana özgü bir nitelik. Peki şimdi Tantan'm ardından "Tantan "ın ürkütücü marifetle- rini kulaklara fısıldayanlarınki ne? Herhalde "merak" değil. Midemin bulandığını söyler- ken haksız mıyım? POIİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Bir Damla Gözyaşı... Korku titreyen bir sevda mıydı, korku yalnızlı- ğın izdüşümu müydü? Antalya da ölüm saçan, elinde pompalı tü- fekle gaz bombasından korunmak için her yolu deneyen emekli öğretmen Celal Zeren'in öykü- sü sadece gazetelerde yayımlanan kadar mı? Unutulmuş bir akşamda baharda açan gelin- cikler, çiçeklerin üzerine yürüyen sular, paslı zincirierin, unutulmuş sözlerin üzerinden geçer- ken 16 yaşındakı Sevda niçin ölümü seçti?" Acılara batmış bir aşk!.. Geriye kalan bir damla gözyaşı!.. Çimenler üzerinde karnından yaralanmış emekli öğretmen Celal Bey!.. Peki yaşamın neresindeyiz? Avuçlarımızda sakladığımız bir tutku mu, yü- reğimizi alevlendiren coşku mu, nefret mi, kin mi? Şöyle çevremızde olup bitenlere baktığımızda neyi görüyoruz, yaşamın kilidini açmak için na- sıl bir çaba harcıyoruz, farkında mıyız?.. Toplum olarak boş vermtşliğin içinde çoğalıp, sevdanın yanm kalmış şarkılannı söylemekten çekinirken nıçin böyle kırıp döküyoruz, renkler- le pariayan gecelerde dolaşmak yerine ölümü seçıyoruz? Yaşam koşulları ağırL Vahşi kapitalizm küçük Amerika olma yolun- daki toplumumuzu da etkiliyor! ABD'de eli silahlı çocuklar, büyükler okul, market basıp bir çırpıda 10-15 kişi öldürüri.. Bu Amerıka'ya özgudür!.. Ancak Fransa. Almanya, Belçika vb. gibi top- lumlarda bu tür olaylara pek rastlanmaz!.. Neden, nıçın?.. Tüm yaşananlar uykularımızın derinliğinde bi- zi alıp bi linmeyen bir yöne götürüyor, duygula- rımızı köreltiyor... • • • Yaşamın boğultusundakı can sıkıntılan, Puş- kin'in ıssızlık ile karanlık arasında kalan sürgün- lugü bir çocuk gülümsemesiyle gözlerde an- lam bulur!.. Bazılannın gözleri yalan söylemezL Onlar hıçbir şeyi saklayamaz!.. Acaba tüm anlamsızlıklar yaşamın vazgeçil- mez koşulu mudur? Florya'da özürlüler kampında tekerlekli san- dalyelerde yaşamı kucaklayan, görmeyengöz- leriyle yalanı hiç bilmeyen insanlar beklenmeyen sevinçleri kopürtüyorlar!.. Bir genç, haziran güneşinin altında "sandal- yem benim bacaklarım" derken sevda üzerine konuşuyor, tartışıyor... Bakıyorum bir umutsuzluk örtüsu kalkıyor o anda!.. Kalkıyor ama bir başka yerde hüzün bulutlan çoğalıyor; Sevda'nın ölümü ailesini, arkadaşla- nnı derinden etkiliyor... 58 yaşındaki Antalyalı emekli öğretmen Celal Zeren hastanede... Bıri genç, diğerı yaşlı!.. Nasıl bır öyküdur ki yaşamlarını böyle etkile- miş!.. Kim anlatacak onları bizlere? Hanı bir de terk edilişler var, aldatışlar, ka- çışlar... Yaşamın zor anlandır onlar!.. Birikmiş özlemlerın suluboya resmine ben- zerler!.. Bir umudun, bir isyanın takvim yapraklanna asılı kalmış tarihi sizi de yüreğinizden vurur mu? Cezaevlerınden gelen mektuplar, oradaölüme yapılan yolculuklar yüreğinizi sızlatır mı? • • • 16 yaşındaki Sevda'nın fotoğrafına baktım uzun uzun... Bir terk edılişin. yalnızlığın izleri vardı gözle- rinde!.. Belki de tüm genç kız, tüm kadın fotoğraflan böyledir!.. Erkekler duygulannı fotograflarda pek yan- sıtmaz, içinde saklarlar!.. Hem alıngandırlar, hem de kırıcı!.. Dün sabah uyandığımda havada haziran ko- kusu vardı; siyah süvari gecelerinde yazılan öy- küler vakitsiz çalan saatlerde buluşuyordu... Taş kesilmiş korkular, ezilmiş tutkular, yaşamın çocuksu gülüşleri peş peşe karşıma çıktı, kimi hüzünler gün içinde sevince dönüştüL Ne yazık ki acılarla, kahırlarla, sevinçlerte do- lu bir ırmaktı yaşam!.. hikmet.cetinkaya a cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cumhariyet k ı t a p 1 a r ı Hikmet Çetinkaya BIR GUNEYDOGU GERÇEĞ1:NECLA Onun oykusüyle hiç kımse fazla ılgılenmedı. on dört yaşında yaşamın kırlı sulannda vok olup gıtti... Sısli ve soğuk bır Dıvarbakır akşamıydı. Karanlığın gn gölgcsi evlenn. caddelenn, sokaklann üzenne düşüyoniu... Çağ Pazarlama A.Ş Turkocağı Cad. No:39/41Ş ğ kıtap kulubû /34334}Cağaloğlu-lstanbul Tel' (212)514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle