12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 HAZİRAN 2001 PA2ARTESİ HABERLER 'Hükümet horttak gibi' • ANKARA (ANKA)- DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci, halkm hükümeti "hortlak gibi" gördüğünü: başbakanı, bakanlan televizyonlarda gördüğünde vücudunun kimyasının bozulduğunu ileri sürdü. 'Müflıs hükümet" olarak söz ettiği iktidan halkın tasfıyeye başladığını da ileri süren Ekinci, isim vermeden Yüksel Yalova'nın istifasına değinerek hükümete temmuz ayına kadar ömür biçti. Ekinci, "Milletimiz bu hükümeti önce gönüllerinde tasfiye etmiştir. Şimdi de tek tek bakanlann istifasıyla bunu gerçekleştiriyor" dedı. " Derviş Günday'a suçlama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmet Kenan Tannkulu, FP Konya Milletvekili Hüseyin An'nın soru önergesini yanıtladı. Tannkulu, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Başkanı Derviş Günday'ın Ankara Umum Otomobilciler ve Şoförler Odası Başkanı iken 18 bin 394 kişinin kaydını sildirdiğini bildirdi. TEAŞ'tan Yatağan • ANKARA (AA)- Türkiye Elektrik Üretim velletimAŞ(TEAŞ), yazılı basında dün Yatağan Termik Santrah ile ilgili olarak çıkan haberler üzerine açıklamada bulundu. Santralm geçici olarak durdurulması ile kapatılmasınm birbirinden aynlması gerektiği belirtilen açıklamada, "TEAŞ, santralm işletme hakkına talip hiçbir firmaya borçlu değildir, borcu yoktur ve devir yapılmadıkça olamaz" denildi. 45 kaçak yakalandı • BLNGÖL(AA)- Bingöl İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekipler. Bingöl-Solhan Karayolu'nda yaptıklan yol uygulamasuıda, 12 AH 409 plakalı kamyonu durdurdular. Sürücünün heyecanlanması üzerine kamyonu sıkı şekilde arayan ekipler, kamyonun arka kısmında 'zula' tabir edilen gizli bölmeyi ortaya çıkardılar. Burada, yurda kaçak yollardan girdikleri saptanan. 16'sı İran, 6"sı Afgan ve 23'ü Irak uyrukJu toplam 45 kaçak yakalandı. flKKO'dan PKK bildirisi • ANKARA (AA)- Yasadışı TtKKO örgürünce dağıtılmak istenen bildiride, "PKK, izlediği politika ile Türk ve Kürt halklannın kardeşliğine zarar vermektedir" denildi. Yasadışı örgütün bildirisinde, "PKK'nin, Avrupa devletleriyle ortak hareket etmekle suçlandığı. Marksist olduğunu öne süren PKK"nin ırkçı düzeyde milliyetçilik yaptığı, bunun ise bir çıkmaz olduğunun vurgulandığı" kaydedildi. 'Kalem silah' operasyonu • HABUR(AA)- Şırnak'm Silopi ilçesi yakınlanndaki Habur Sınır Kapısı'nda yapılan operasyonda, bir araçta 18 kalem silah ele geçirildi. Yetkililer, gözaltına alınan araç sürücüsü Mehmet P. ile ilgili soruşturmaya başlandığını bildirdiler. Başbakan Yardımcısı, arayışlann siyasi amaçlı olduğunu söyledi Bahçelî: Revizyon gereksizOBERHAUSEN (AA) - Öevlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeti, hü- kümette revizyon tartışmalan konusunda "Bana göre reviz- yona gerek yoktur" dedi. Türk Federasyonu'nun Oberhausen kentindeki 22. bü- yük kurultayından sonra Türk gazetecileriyle bir araya gelen Bahçeli, hükümette revizyo- nun çok eskiden beri ifade edüdiğini belirtti. "Bundanne amaçlanıyor, anlasümış değil- dir. Hükümetterevizyonara- yışlan siyasi amaç taşımakta- dır. Hükümetterevizyonaihti- yaç yoktur" diyen Bahçeli, ko- alisyonu oluşturan partilerin • Genel başkanlann değişiklik istemeleri halinde buna katılmayacaklannı söyleyen MHP lideri, buğday tartışmasmın amaçlı başlatıldığmı ileri sürerek . r. "Türkiye'nin önce siyasi istikrara ihtiyacı vardır" dedi. genel başkanlannın, hükümet üyeieri arasında bir değişikli- . ği arzu etmeleri halinde, ona diyeceği bir şey olmadığmı söyledi. Bahçeli, Bakanlar Kuru- lu'nda hububat fıyatlarıyla il- gili değerlendirmelerin kamu- oyunda farkJı gruplar tarafin- dan değişik şekilde topluma takdim edüdiğini ifade ederek birilerinin de bu tartışmalar- dan bir kriz doğmasını arzular gibi görünmekte olduğunu söyledi. Türkiye'de siyasi oluşumla- nn çok sık tartışıldığını ifade eden Bahçeli. birilerinin belir- li dönem içerisinde ülkede si- yaset tıkanmıştır, yeni siyasi oluşumlara ihtiyaç vardır iddi- asında olduğunu belirterek si- yasi yapılarda değişikliği ar- zulamakta olduklannı söyledi. Bahçeli, siyasi oluşumlann sonuç vermediğini, Türk siya- si hayahnın birleşik özellikler- le yerleşik duruma geçtiğini, kökten aynlıp yeni siyasi olu- şumlann netice vermediğine dikkat çekti. Anayasa değişikliği ve ölüm cezası konusundaki bir soruya Bahçeli, "Anayasa değişildiğj- ne MHP olarak karşı değiliz. Ama bazı konularvar ki, MHP bu konularda hassasiyetini mu- hafazaediyor"dedi. Fransa'ya sert eleştiri Almanya'dan Fransa'nın başkenti Paris'e geçen Bahçe- li. 5. Türk Federasyonu Kurul- tayı'nda konuştu. Bahçeli, söz- de Ermeni soykınmı yasa tasa- nsını kabul eden Fransa'yı üs- tü kapalı sert biçimde eleştire- rek "Geçmişteyaşananolayla- nn çarpıtılarak kaşuıması ve parlamentoların önemli gün- dem maddeleri hatine getiril- mesi dünya tarihinde eşine pek rastlanmayan tuhaf bir du- rumdur" dedi. Bahçeli, hiçbir ülke parla- mentosunun başka bir ülke ta- rihini çarpıtmak gibi hakkı ve misyonu olamayacağını belir- terek böyle bir davranışın kü- resel banş ve istikrar ça- balannı bozma ve yeni dönem- de yüceltilen evrensel deger- lere ters düşme anlamına gel- diğini söyledi. Siyasi yasaklı Erbakan Trabzonda Erdoğan'ın kalesinde şov yaptı AHMET ŞEFtK TRABZON - Kapatılan RP'nin siyasi yasaklı lideri Necmettin Erbakan, Recep Tayjip Erdoğan'ın kuracağı partinin FP'yi böleceği endi- şesiyle atağageçti. Trabzon'da gövde gösterisi yapan Erba- kan, 54'ncü hükümet döne- mindeki ana ilkelerin "inançlı kadrolar" tarafından yerine ge- tirileceğini öne sürdü. Milli Gazete'nin Trabzon'da düzenlediği abone şenliğine davet edilen Erbakan, dün sa- bah saatlerinde kalabalık bir topluluk tarafrndan "Mücahit Erbakan" sloganlan ile karşı- landı. FP'li ve parti içindeki Yenilikçi kanada yakınlığı ile tanınan Belediye Başkanı Asun Aykan, FP Trabzon İl Başkanı Ali Rıza Akdeniz ve bazı FP'li yöneticiler de karşı- lamada hazır bulundu. Yaklaşık 300 araçtan oluşan konvoy ile kent turu yapan Er- bakan, "MiDi Görüşün tideri*, "Özlenen Mder" olarak sunul- du. Erbakan'ı taşıyan otobüs Trabzon Belediyesi önüne gel- diğinde, burada toplanan kala- balık sık sık "Mücahit Erba- kan", "Başbakan Erbakan", "Efsane Başbakan Mücahit Necmettin Erbakan, çocukluğunun 5 yılını Trabzon'da geçirdiğini, bayramlara izci olarak kaüldığını ve Kızılay için bağış topladîğmı anlarü. (Fotoğraf: AA) yanlısı bir karar alması halin- ni ilan edecek. Erbakan.Varnü-Erbakan" sloganlan attı. Erbakan, çocukluğunun 5 yı- lını Trabzon'da geçirdiğini, bayramlara izci olarak katıldı- ğını ve Kızılay için bağış top- ladığını anlattı. ANKA'nın haberine göre Erbakan, Avrupa Insan Hakla- n Mahkemesi'nin (AİHM) RP de "Bu kararla siyaset yasağı- mız da kalkmışoluyor" diyerek siyasete resmen dönme karan aldı. Erbakan bu yoruma da- yandırdığı planı doğrultusun- da 1998 yılının Şubat ayında başlayan 5 yıllık siyaset yasa- ğuıın 1.5 yıl önce sona erdiği- oyuna, "RP'nin kapanlmasıy- la bizim başka bir partiye ku- rucu, yönetici ve denetçi olma- mıza 5 >il süreyle engei getiril- mişti. Ancak Türkiye'\ i bağla- yan AİHM karanyla bu engel sona erdT diyerek resmi olarak siyasete yeniden adım atacak. Parlamento Muhabirleri Derneği'nden RTÜK Yasa Tasansı'na kınama: Amaç medyadan intikam abnak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Par- lamento Muhabirleri Derneği (PMD), RTÜK Yasa Tasansı 'nda, medyaya yöne- lik "intikamcı" bir anlayışla ağır cezai- parasal yaptrnmlar öngörülmesini kına- dı. PMD, tüm meslek örgütleri ve demok- rasiden yana parlamenterleri tasanya kar- şı çıkmaya çağırdı. Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD) 24. Genel Kurulu dün Anadolu Ajansı Konferans Salonu'nda yapıldı. Genel kurulun açılışında konuşan TB- MM Başkanı Ömer Izgj, basının demok- rasi yolunun açıcısı olduğunu belirtti. PMD Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Saydamer de son 2 yıl içinde basın sek- töründe önemli gelişmeler yaşandığını. bazı gazetelerin kapatıldığını ve çok sa- yıda gazetecüıin işten çıkanldığını anım- sattı. Saydamer, bu gelişmelerin örgüt- lenmenin Önemini ortaya çıkardığını vur- guladı. RTUK'e boykot çağrısı PMD Genel Kurulu'nca yayımlanan bildiride. 212 sayılı yasa ve Basın Ya- sası'nda yer alan ve basın çalışanları- nın haklarını kısıtlayan. basın özgürlü- ğüne aykın uygulama ve maddelerin ayıklanması için bir komisyon kurul- ması önerildi. Bildiride. TBMM'de görüşülmesi sü- ren RTÜK Yasa Tasansı'nda değişiklik öngören tasannın medyaya yönelik "in- tikamcı" anlayışla ağır cezai-parasal yap- tınmlar öngörmesi kınandı. Bildiride, ta- sannın yasalaşması durumunda RTÜK'e üye adayı önermesi gereken basın kuru- luşlan da bu süreci boykot etmeye ve a- day göstermemeye çağnldı. Yeni yönetim beliriendi Seçimler sonunda yönetim kurulu üyeliklerine Kemal Saydamer, Tülay Ağaoğlu, Haydar Öztürk, Şükrü Küçük- şahin. Mehmet Deniz, Hıdır Göktaş ile Zekai Özçuıar seçildi. Dernek onur ku- rulu Emel Aktuğ, Nahit Duru ve Bekir Çoşkun'dan oluşurken denetim kurulu üyeliklerine de Faruk Albayrak,Zübeyir Kuıdıra ve Saffet Korkmaz seçildiler. 'Beyaz Enetji' davası başlıyor ANKARA(A\KA)- Es- ki Enerji ve Tabii Kaynak- lar Bakanı Cumhur Ersü- mer'in istifasıyla sonuçla- nan olaylar zincirini başla- tan, 15 sanıklı "Beyaz Enerji" davasının Ankara 1 No'lu DGM'deki ilk du- ruşması yann yapılacak. DGM'nin verdiği kısmi görevsizlik karan nedeniy- le sadece 9'u tutuklu 12 sa- nık DGM heyeti karşısına çıkacak. Ankara DGM Savcısı Talat Şalktarafından hazır- lanan iddianameyle açılan "Beyaz Enerji" davasında, 15sanığınbiryıldan33 yı- la kadar değişen hapis ce- zalanna çarptınlması iste- niyor. Iddianamenin birçok bölümünde, Ersümer'in "Devlet mahnı zarara uğ- raroğı, görevini körüye kul- landığı ve bürokraüan teh- dit ettiği'' belirtiliyor. _ Sanık avukatı Şenol Ozel'in, DGM'nin görev- sizlik karan vermesi gerek- tiği yönünde yaptığı başvu- ru Ankara 1 No'lu DGM tarafından kabul edilince davada yeni bir süreç baş- ladı. Görevsizlik kararlan hakkında henüz son söz söylenmediği için "cürüm işlemekiçin çete kurmak ve bu çeteye yardım etmek" suçlanndan Ankara 1 No'lu DGM'de salı günü sanık kürsüsünde şu isim- ler bulunacak: "Muzaffer Sehi (tutuk- lu), Ünal Peker (tutuklu), Birsel Sönmez (tutuklu), Nuri Doğan Karadeniz (tu- tuklu), Mustafa Meidilcioğ- lu (tutuklu), Osman Ilhan (tutuklu), Yavuz Gürsov (tutuklu), Hasan Hüseyin Çoğalan (tutuklu), Erhan Aygün (tutuklu), Mustafa Geçek, Tanju Tugal, Meh- met Vehbi Bügm." SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Avrupa Birliği'ne uyum yasa- lan çerçevesinde 12 Eylül aske- ri darbesinin ürünü olan 1982 Anayasası 'nda da bir dizi deği- şiklik için Meclis'te çalışmalar başladı. Herpartiden birertem- silciyle oluşturulan TBMM Alt Komisyonu, 51 maddeyi değiş- tirmek amacıyla ilk adımı attı ve yazım başladı. Yazım başlar başlamaz da takke düştü kel göründü... MHR neredeysede- mokratikleşme yönünde atıla- cak her adıma, karşı çekinceler koydu. Anayasadaki değişikliklere karşı MHP'lilerin direnişi, beni 12 Eylül günlerine götürdü. O dönemde Merkez Komutanlı- ğı'nda birlikte tutuklu kaldığı- mız MHP yöneticileri büyük bir hayal kınklığı yaşıyorlardı. Dev- lete verdikleri desteğe rağmen kendilerinin "ölüm cezasıyla" yargılanmalan morallerini boz- muştu. "Bir daha devlete alet olmamak" konusunda yeminler ediyorlardı. O dönemin MHP yöneticilerinin ne kadan şu an- da MHP saflarında.. onu da tam bilemiyorum. Alparslan Türkeş ve arkadaşları savun- malannda ilginç bir tezi işliyor- lardı: "Fikrimiziktidarda, bizha- 12 Eylül Anayasası ve MHP'nin Çekinceleri pisteyiz." 0 dönemin darbeci komutanları, MHP'lilerin bu sa- vunma tarzına çok kızıyorlardı ve MHP'lilere öfkelerini gizle- miyorlardı. Aslında MHP'liler doğru söy- lüyorlardı.. onlann savundukla- rı birçok otoritertalep, 12 Eylül- cülerin elinde gerçeğe dönüş- müştü. 1982 Anayasası da bunlardan birisiydi. Darbe Ana- yasası halen yürürlükte. Fakat bu arada Türkiye, Avrupa Birli- ği'ne girmek için kolları sıvadı.. bu da tartışılabilir. AB'ye girebil- mek için birçok yasanın AB öl- çütlerine uydurulması gereki- yor. Bu değişiklikleri yapabil- mek amacıyla işe anayasadan başlandı. Anayasanın değişti- rilmesi için çalışılan 51 madde- si içinde, özellikle düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne engel hükümler önem taşıyor. ••• Meclis'te grubu bulunan 5 partinin üzerinde anlaştığı 51 değişikliğe neredeyse MHP dı- şında itiraz eden yok. MHP, öz- gürlük yönünde atılacak küçük adımlara bile itiraz ediyor. 2. madde eskiden şöyleydi: "Tür- kiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklanna saygılı, Atatürk milli- yetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere daya- nan; demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir." Komis- yonda önerilen değişiklik ise şöyle: "Türkiye Cumhuriyeti bölünmez, insan haklanna da- yalı, demokratik ve sosyal bir hukuk devletidir." MHP bu de- ğişikliğe karşı çıktı. 3. madde şöyleydi: "Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bö- lünmez bir bütündür. Dili Türk- çedir..." Önerilen değişikiik ise şöyle: "Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bü- tündür. Resmi dili Türkçedir." MHP, bu değişikliğe de karşı. Değiştirilmesi önerilen mad- delerden birisi de 14. madde- deki "temel hak ve hürhyetle- rin kötüye kullanılmaması "yla ilgili değişiklikti. Maddenin son şekli şöyleydi: "Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiç- birı devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü boz- mayı ve insan haklanna daya- nan demokratik ve laik cumhu- riyeti ortadan kaldırmayı amaç- layan eylemlerbiçiminde kulla- nılamaz. Bu anayasa hükümle- rinden hiçbiri, devlete veya ki- şilere bu anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya anayasada be- lirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı müm- kün kılacakşekilde yorumlana- maz." Ne dediği tam da anlaşı- lamayan ikinci cümle, Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'nin 17. maddesiyle uyumlu hale getirilmek için eklenmişti. Yani açıkçası, özgürlükleri kısma ge- rekçesinin kapsamını geniş tut- mayın demek istiyordu. Işte MHP buna da razı olmayarak çekince koydu. 17. maddedeki ölüm cezası- nın kaldınlması yönündeki de- ğişikliğin de karşısındaki tek parti MHP'ydi. Kişi özgürlüğüyle ilgili mad- dede önemli bir değişiklik ya- pıldı. Şimdiki anayasa, toplu olarak işlenen suçlarda hâkim karşısına çıkarma işlemini 15 güne kadar uzatma hakkı ve- riyordu. Yeni değişiklik bunu 4 güne indiriyor. Ayrıca sanığın yargılanma ve gözaltı sırasın- da kanuna aykırı nedenlerle gördüğü zarar devletçe öde- nirdeniyordu. Yeni öneri, "Bu zarar, tazminat hukukunun genel prensiplerine göre dev- letçe ödenir" diyor ve şunu ekliyor: "Devlet, zarara sebe- biyet verenlere rücu eder." Yani polis, savcı ve yargıca "Eğer bir kimsenin haksız ye- re özgürlüğünü engeller ve onlara yasadışı uygulamalar yaparsanız ve devlet bunu ödemek zorunda kalırsa, pa- rayı sizden tahsil eder" diyor. Tahmin ettiğiniz gibi bu deği- şikliğe de MHP karşı çıktı. Anayasada başka değişiklik önerileri de var. Ancak 1982 Anayasası öyle bir anayasa ki.. yok sayılıp yeniden yazılmadık- ça zor düzelir. Ruhunda askeri darbe olan bir yasanın tamiri mümkün değil. MHP ise o küçük değişiklikleri bile kabul etmeye- rek darbeyle ne kadar uyum için- de olduğunu kanıtlıyor. Bir fikir versin diye aktardım. 2000'Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Çocuğuma Okul Arıyorum (2)... Eğitimle değişen beş niteliği incelediğimiz za- manilküçünü, "bilgikazanmavekullanma"y\, "be- ceri geliştirme"yi, "sorun çözme'yi görmüştük. Son iki özelliğe gelince: • Öğrencinin kişilik gelişimi: llköğretim dönemi, 7-15 yaşlar arasındaki çocukluktan gençliğe ge- çiş dönemindeki öğrenciyi kişilik ve kimlik oluşu- mu aşamasında etkiler. Bu etkilenme, birçok et- kenle oluştuğu için de karmaşık bir yapı gösterir. Okuldaki eğitimin hedefleri, öğretmenlerin nasıl bir model oluşturdukları, okul ortamındaki ödül ve ce- zalar, öğrenciler arasındaki grup normları, ortam- daki sosyal değerler, okulun ve ailenin öğrenciden beklentileri, öğrencinin kendi hakkındaki görüş ve beklentileri gibi çok yönlü bir etkileşim ağı, kişilik gelişiminde ve kimlik oluşumunda rol oynamakta- dır. • Öğrencinin davranış modeli de özedikle arka- daşları arasındaki grup normlanyla, kendi araların- daki beklentileriyle, toplumun geçerli değer yargı- lanyla, anne ve babaların özel tutumlarının da etki- sinde kalarak olumlu ya da olumsuz yönde biçim- lenir. Işte, çocuğumuzu vereceğimiz okulun bütün bu değişimi bir biçimde gerçekleştireceğini dikkate alarak karar vermemiz gerekmektedir. "Çocuğum bütün bunlardan nasıl etkilenir, ileride nasıl bir so- nuçla karşılaşınm" sorusunun net bir yanıtını bul- mak elbette zordur, ancak bazı noktalara dayalı bir öngörü yapma olasılığı bulunacaktır. 1. En önemli etken, ailenin nasıl bir okul aradığı- nı bilmesidir. Çocuğumu çok yönlü yetiştiren bir okul mu? Üniversite sınavında başarılı bir okul mu? Çocuğumun rahat edeceği bir okul mu? Çocuğu- ma doğru bir hayat disiplini verecek bir okul mu? Çocuğumu geniş görüşlü, kültürlü yetiştirecek bir okul mu? Bunların hepsini ya da bazılarını verecek bir okul mu? Ya da başka beklentilerini karşılaya- cak bir okul mu? Yoksa bunların hiçbirini düşün- meden, tavsiye edilen bir okulu mu arıyorum? En önemli etken budur. 2. Yukanda belirtmiş olduğumuz beş niteliği de çocuğumuza olumlu biçimde kazandıracak bir okulun en önemli özelliği "eğitim felsefesinin ne ol- duğu"öur. Eğitim felsefesi, eğitimin amaçlarını be- lirtir, okulun vizyonunu oluşturur. 3. Okul, hedeflediği amaçlarını ancak doğru bir eğitim yönetimiyle, iyi bir eğitici kadroyla yapabilir. Bunu sağlamanın yolu da kurum içi koordinasyon- dan ve hizmet içi eğitimden geçer. Ancak "öğre- nen kurumlar" buözellikleritaşırlarve "işlevselko- ordinasyon"u, misyonlannı gerçekleştirebilirler. O kurumda hizmet içi eğitim yapılmakta mıdır? Ne amaçla ve nasıl? 4. Bir okul, neleri sunmaya öncelik tanımaktadır? Amaçlarına mı, hizmetine mi, tanınmış olmasına mı, bina ve malzemelerine mi, sosyal etkinlik araç- larına mı öncelikli önem vermektedir? Örneğin, sos- yal etkinlik deniien bir çalışmanın öğrenciyi nasıl ge- liştirmesi amaçlanmaktadır ve bu çalışmalardan beklenen sonuçlar alınmakta mıdır? 5. Bir okulun, öğrencisinin beceri kazanmasına, sorun çözme gücüne, kişilik ve kimlik gelişimine, davranışlarına verdiği önem nedir? Bu önemi ger- çekleştirecek nasıl bir sisteme sahiptir? Bu konu- ları nasıl değerlendirmekte, bunu değerlendirecek bir sistemi nasıl işleme geçirmektedir? 6. Okul, öğrencinin yetişmesinde, gelişmesinde ailenin rolünü nasıl görmektedir? Okulun anne ve babalarla ilişkisi, iletişimi nedir? Ailelerle sistemli ça- lışma yapmak gibi bir hedefi var mıdır? Bu hedefe yönelik olarak neler yapmaktadır? Ailelere doğru rehberlik yapabilecek güçte ve donanımda meka- nizmalara sahip midir? Daha önemlisi, böyle bir anlayışı var mıdır? 7. Öğrencilerin çeşitli sorunlanna, öğrencilerin kendi aralanndaki sorunlanna, ailelerle ilgili sorun- lanna okulun yaklaşımı nedir? Bu sorunları nasıl görmekte, çözüm için neler düşünmekte, neler yapmaktadır? Okulun karakterini oluşturan değer sistemi nedir? Öğrencilerine, öğrenci ailelerine, kendi elemanlarına yaklaşımını belirleyen değerler sistemi nedir? 8. Okul, yetiştirmeyi amaçladığı öğrencileri, bu öğrencilerin geldiği ortamları, aile yapılannı, top- lumsal değişmeyi ve bütün bunlann yapmak iste- diği eğitimi nasıl etkileyeceğini araştırma niyetine sahip midir? Bu etkenleri araştırma niyetine sahip midir? Bu etkenleri araştırmakta mıdır? Vardığı so- nuçlan nasıl değerlendirmektedir? 9. Bu sorulann yanıtlannı tam olarak alamasak da aklımızda bunlara yer vermeliyiz. Çocuğumuzu devlet okuluna da, özel okula da verebiliriz. Ama unutmayalım ki çocuğumuz gittiği okuldan çok yönlü etkilenecektir. Neleri düşündüğümüzü neöl- çüde bilirsek arayışımız da o ölçüde bilinçli olacak- tır. En önemli etken de, bizim çocuğumuza verdi- ğimiz önem, onu tanıma gücümüz. onunla kurdu- ğumuz iletişim olacaktır. Başan her zaman onu hak edenindir. , t | E-mail: erdalatakasuperonline.com ^ Faks: 0212 - 513 90 98 "* Basın Konseyi Başkanı Ekşi: Meclis'teki tasanyı savunmak imkânsız İstanbul Haber Servi- si - Basın Konseyi Baş- kanı Oktay Ekşi, TB- MM'de görüşülen Rad- yo ve Televizyon Yasa Tasansı'nda yer alan para cezalaruıı bugün- kü haliyle savunmanın mümkün olmadığını belirterek "Tasanda bulunan para cezalan bugünkü şekliyle yasa- laşacak olursa, yerel ve bölgesel ya\m yapan yerlerde radyo ve tele- vizyonlann değil, kuşla- nn büe sesini duyama- yız" dedi. Basın Konseyi üyesi dernekler toplantısı, Tarabya'daki Hâkime- vi'nde yapıldı. Toplan- tıya katılan Basın Kon- seyi Başkanı Oktay Ekşi, Radyo ve Tele- vizyon Yasa Tasan- sı'yla ilgili olarak ikti- dar partilerini ve TB- MM üyelerini uyardı- ğını söyledi. Tasan ile çoksesli bir Türki- ye'nin yerini, "üstüne kabristan hüznü ve ses- sizhğiçökmüş" bir Tür- kiye'nin alacağını be- lirten Ekşi, "Bu ceza- lar caydıncı değil öldü- rücüdür" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle