Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 HAZİRAN 2001 PA2ARTESİ
HABERLER
'Hükümet
horttak gibi'
• ANKARA (ANKA)-
DYP Genel Başkan
Yardımcısı Hasan Ekinci,
halkm hükümeti "hortlak
gibi" gördüğünü:
başbakanı, bakanlan
televizyonlarda
gördüğünde vücudunun
kimyasının bozulduğunu
ileri sürdü. 'Müflıs
hükümet" olarak söz
ettiği iktidan halkın
tasfıyeye başladığını da
ileri süren Ekinci, isim
vermeden Yüksel
Yalova'nın istifasına
değinerek hükümete
temmuz ayına kadar
ömür biçti. Ekinci,
"Milletimiz bu hükümeti
önce gönüllerinde tasfiye
etmiştir. Şimdi de tek tek
bakanlann istifasıyla
bunu gerçekleştiriyor"
dedı. "
Derviş Günday'a
suçlama
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Sanayi ve Ticaret Bakanı
Ahmet Kenan Tannkulu,
FP Konya Milletvekili
Hüseyin An'nın soru
önergesini yanıtladı.
Tannkulu, Türkiye
Esnaf ve Sanatkârlar
Konfederasyonu (TESK)
Başkanı Derviş
Günday'ın Ankara
Umum Otomobilciler ve
Şoförler Odası Başkanı
iken 18 bin 394 kişinin
kaydını sildirdiğini
bildirdi.
TEAŞ'tan Yatağan
• ANKARA (AA)-
Türkiye Elektrik Üretim
velletimAŞ(TEAŞ),
yazılı basında dün
Yatağan Termik Santrah
ile ilgili olarak çıkan
haberler üzerine
açıklamada bulundu.
Santralm geçici olarak
durdurulması ile
kapatılmasınm
birbirinden aynlması
gerektiği belirtilen
açıklamada, "TEAŞ,
santralm işletme hakkına
talip hiçbir firmaya
borçlu değildir, borcu
yoktur ve devir
yapılmadıkça olamaz"
denildi.
45 kaçak
yakalandı
• BLNGÖL(AA)-
Bingöl İl Jandarma
Komutanlığı'na bağlı
ekipler. Bingöl-Solhan
Karayolu'nda yaptıklan
yol uygulamasuıda, 12
AH 409 plakalı kamyonu
durdurdular. Sürücünün
heyecanlanması üzerine
kamyonu sıkı şekilde
arayan ekipler, kamyonun
arka kısmında 'zula' tabir
edilen gizli bölmeyi
ortaya çıkardılar. Burada,
yurda kaçak yollardan
girdikleri saptanan. 16'sı
İran, 6"sı Afgan ve 23'ü
Irak uyrukJu toplam 45
kaçak yakalandı.
flKKO'dan PKK
bildirisi
• ANKARA (AA)-
Yasadışı TtKKO
örgürünce dağıtılmak
istenen bildiride, "PKK,
izlediği politika ile Türk
ve Kürt halklannın
kardeşliğine zarar
vermektedir" denildi.
Yasadışı örgütün
bildirisinde, "PKK'nin,
Avrupa devletleriyle
ortak hareket etmekle
suçlandığı. Marksist
olduğunu öne süren
PKK"nin ırkçı düzeyde
milliyetçilik yaptığı,
bunun ise bir çıkmaz
olduğunun vurgulandığı"
kaydedildi.
'Kalem silah'
operasyonu
• HABUR(AA)-
Şırnak'm Silopi ilçesi
yakınlanndaki Habur
Sınır Kapısı'nda yapılan
operasyonda, bir araçta
18 kalem silah ele
geçirildi. Yetkililer,
gözaltına alınan araç
sürücüsü Mehmet P. ile
ilgili soruşturmaya
başlandığını bildirdiler.
Başbakan Yardımcısı, arayışlann siyasi amaçlı olduğunu söyledi
Bahçelî: Revizyon gereksizOBERHAUSEN (AA) -
Öevlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Devlet Bahçeti, hü-
kümette revizyon tartışmalan
konusunda "Bana göre reviz-
yona gerek yoktur" dedi.
Türk Federasyonu'nun
Oberhausen kentindeki 22. bü-
yük kurultayından sonra Türk
gazetecileriyle bir araya gelen
Bahçeli, hükümette revizyo-
nun çok eskiden beri ifade
edüdiğini belirtti. "Bundanne
amaçlanıyor, anlasümış değil-
dir. Hükümetterevizyonara-
yışlan siyasi amaç taşımakta-
dır. Hükümetterevizyonaihti-
yaç yoktur" diyen Bahçeli, ko-
alisyonu oluşturan partilerin
• Genel başkanlann değişiklik istemeleri halinde buna katılmayacaklannı
söyleyen MHP lideri, buğday tartışmasmın amaçlı başlatıldığmı ileri sürerek
. r. "Türkiye'nin önce siyasi istikrara ihtiyacı vardır" dedi.
genel başkanlannın, hükümet
üyeieri arasında bir değişikli- .
ği arzu etmeleri halinde, ona
diyeceği bir şey olmadığmı
söyledi.
Bahçeli, Bakanlar Kuru-
lu'nda hububat fıyatlarıyla il-
gili değerlendirmelerin kamu-
oyunda farkJı gruplar tarafin-
dan değişik şekilde topluma
takdim edüdiğini ifade ederek
birilerinin de bu tartışmalar-
dan bir kriz doğmasını arzular
gibi görünmekte olduğunu
söyledi.
Türkiye'de siyasi oluşumla-
nn çok sık tartışıldığını ifade
eden Bahçeli. birilerinin belir-
li dönem içerisinde ülkede si-
yaset tıkanmıştır, yeni siyasi
oluşumlara ihtiyaç vardır iddi-
asında olduğunu belirterek si-
yasi yapılarda değişikliği ar-
zulamakta olduklannı söyledi.
Bahçeli, siyasi oluşumlann
sonuç vermediğini, Türk siya-
si hayahnın birleşik özellikler-
le yerleşik duruma geçtiğini,
kökten aynlıp yeni siyasi olu-
şumlann netice vermediğine
dikkat çekti.
Anayasa değişikliği ve ölüm
cezası konusundaki bir soruya
Bahçeli, "Anayasa değişildiğj-
ne MHP olarak karşı değiliz.
Ama bazı konularvar ki, MHP
bu konularda hassasiyetini mu-
hafazaediyor"dedi.
Fransa'ya sert eleştiri
Almanya'dan Fransa'nın
başkenti Paris'e geçen Bahçe-
li. 5. Türk Federasyonu Kurul-
tayı'nda konuştu. Bahçeli, söz-
de Ermeni soykınmı yasa tasa-
nsını kabul eden Fransa'yı üs-
tü kapalı sert biçimde eleştire-
rek "Geçmişteyaşananolayla-
nn çarpıtılarak kaşuıması ve
parlamentoların önemli gün-
dem maddeleri hatine getiril-
mesi dünya tarihinde eşine pek
rastlanmayan tuhaf bir du-
rumdur" dedi.
Bahçeli, hiçbir ülke parla-
mentosunun başka bir ülke ta-
rihini çarpıtmak gibi hakkı ve
misyonu olamayacağını belir-
terek böyle bir davranışın kü-
resel banş ve istikrar ça-
balannı bozma ve yeni dönem-
de yüceltilen evrensel deger-
lere ters düşme anlamına gel-
diğini söyledi.
Siyasi yasaklı Erbakan Trabzonda
Erdoğan'ın kalesinde şov yaptı
AHMET ŞEFtK
TRABZON - Kapatılan
RP'nin siyasi yasaklı lideri
Necmettin Erbakan, Recep
Tayjip Erdoğan'ın kuracağı
partinin FP'yi böleceği endi-
şesiyle atağageçti. Trabzon'da
gövde gösterisi yapan Erba-
kan, 54'ncü hükümet döne-
mindeki ana ilkelerin "inançlı
kadrolar" tarafından yerine ge-
tirileceğini öne sürdü.
Milli Gazete'nin Trabzon'da
düzenlediği abone şenliğine
davet edilen Erbakan, dün sa-
bah saatlerinde kalabalık bir
topluluk tarafrndan "Mücahit
Erbakan" sloganlan ile karşı-
landı. FP'li ve parti içindeki
Yenilikçi kanada yakınlığı ile
tanınan Belediye Başkanı
Asun Aykan, FP Trabzon İl
Başkanı Ali Rıza Akdeniz ve
bazı FP'li yöneticiler de karşı-
lamada hazır bulundu.
Yaklaşık 300 araçtan oluşan
konvoy ile kent turu yapan Er-
bakan, "MiDi Görüşün tideri*,
"Özlenen Mder" olarak sunul-
du. Erbakan'ı taşıyan otobüs
Trabzon Belediyesi önüne gel-
diğinde, burada toplanan kala-
balık sık sık "Mücahit Erba-
kan", "Başbakan Erbakan",
"Efsane Başbakan Mücahit
Necmettin Erbakan, çocukluğunun 5 yılını Trabzon'da geçirdiğini, bayramlara izci olarak
kaüldığını ve Kızılay için bağış topladîğmı anlarü. (Fotoğraf: AA)
yanlısı bir karar alması halin- ni ilan edecek. Erbakan.Varnü-Erbakan" sloganlan attı.
Erbakan, çocukluğunun 5 yı-
lını Trabzon'da geçirdiğini,
bayramlara izci olarak katıldı-
ğını ve Kızılay için bağış top-
ladığını anlattı.
ANKA'nın haberine göre
Erbakan, Avrupa Insan Hakla-
n Mahkemesi'nin (AİHM) RP
de "Bu kararla siyaset yasağı-
mız da kalkmışoluyor" diyerek
siyasete resmen dönme karan
aldı. Erbakan bu yoruma da-
yandırdığı planı doğrultusun-
da 1998 yılının Şubat ayında
başlayan 5 yıllık siyaset yasa-
ğuıın 1.5 yıl önce sona erdiği-
oyuna, "RP'nin kapanlmasıy-
la bizim başka bir partiye ku-
rucu, yönetici ve denetçi olma-
mıza 5 >il süreyle engei getiril-
mişti. Ancak Türkiye'\ i bağla-
yan AİHM karanyla bu engel
sona erdT diyerek resmi olarak
siyasete yeniden adım atacak.
Parlamento Muhabirleri Derneği'nden RTÜK Yasa Tasansı'na kınama:
Amaç medyadan intikam abnak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Par-
lamento Muhabirleri Derneği (PMD),
RTÜK Yasa Tasansı 'nda, medyaya yöne-
lik "intikamcı" bir anlayışla ağır cezai-
parasal yaptrnmlar öngörülmesini kına-
dı. PMD, tüm meslek örgütleri ve demok-
rasiden yana parlamenterleri tasanya kar-
şı çıkmaya çağırdı.
Parlamento Muhabirleri Derneği
(PMD) 24. Genel Kurulu dün Anadolu
Ajansı Konferans Salonu'nda yapıldı.
Genel kurulun açılışında konuşan TB-
MM Başkanı Ömer Izgj, basının demok-
rasi yolunun açıcısı olduğunu belirtti.
PMD Yönetim Kurulu Başkanı Kemal
Saydamer de son 2 yıl içinde basın sek-
töründe önemli gelişmeler yaşandığını.
bazı gazetelerin kapatıldığını ve çok sa-
yıda gazetecüıin işten çıkanldığını anım-
sattı. Saydamer, bu gelişmelerin örgüt-
lenmenin Önemini ortaya çıkardığını vur-
guladı.
RTUK'e boykot çağrısı
PMD Genel Kurulu'nca yayımlanan
bildiride. 212 sayılı yasa ve Basın Ya-
sası'nda yer alan ve basın çalışanları-
nın haklarını kısıtlayan. basın özgürlü-
ğüne aykın uygulama ve maddelerin
ayıklanması için bir komisyon kurul-
ması önerildi.
Bildiride. TBMM'de görüşülmesi sü-
ren RTÜK Yasa Tasansı'nda değişiklik
öngören tasannın medyaya yönelik "in-
tikamcı" anlayışla ağır cezai-parasal yap-
tınmlar öngörmesi kınandı. Bildiride, ta-
sannın yasalaşması durumunda RTÜK'e
üye adayı önermesi gereken basın kuru-
luşlan da bu süreci boykot etmeye ve a-
day göstermemeye çağnldı.
Yeni yönetim beliriendi
Seçimler sonunda yönetim kurulu
üyeliklerine Kemal Saydamer, Tülay
Ağaoğlu, Haydar Öztürk, Şükrü Küçük-
şahin. Mehmet Deniz, Hıdır Göktaş ile
Zekai Özçuıar seçildi. Dernek onur ku-
rulu Emel Aktuğ, Nahit Duru ve Bekir
Çoşkun'dan oluşurken denetim kurulu
üyeliklerine de Faruk Albayrak,Zübeyir
Kuıdıra ve Saffet Korkmaz seçildiler.
'Beyaz
Enetji'
davası
başlıyor
ANKARA(A\KA)- Es-
ki Enerji ve Tabii Kaynak-
lar Bakanı Cumhur Ersü-
mer'in istifasıyla sonuçla-
nan olaylar zincirini başla-
tan, 15 sanıklı "Beyaz
Enerji" davasının Ankara
1 No'lu DGM'deki ilk du-
ruşması yann yapılacak.
DGM'nin verdiği kısmi
görevsizlik karan nedeniy-
le sadece 9'u tutuklu 12 sa-
nık DGM heyeti karşısına
çıkacak.
Ankara DGM Savcısı
Talat Şalktarafından hazır-
lanan iddianameyle açılan
"Beyaz Enerji" davasında,
15sanığınbiryıldan33 yı-
la kadar değişen hapis ce-
zalanna çarptınlması iste-
niyor. Iddianamenin birçok
bölümünde, Ersümer'in
"Devlet mahnı zarara uğ-
raroğı, görevini körüye kul-
landığı ve bürokraüan teh-
dit ettiği'' belirtiliyor.
_ Sanık avukatı Şenol
Ozel'in, DGM'nin görev-
sizlik karan vermesi gerek-
tiği yönünde yaptığı başvu-
ru Ankara 1 No'lu DGM
tarafından kabul edilince
davada yeni bir süreç baş-
ladı. Görevsizlik kararlan
hakkında henüz son söz
söylenmediği için "cürüm
işlemekiçin çete kurmak ve
bu çeteye yardım etmek"
suçlanndan Ankara 1
No'lu DGM'de salı günü
sanık kürsüsünde şu isim-
ler bulunacak:
"Muzaffer Sehi (tutuk-
lu), Ünal Peker (tutuklu),
Birsel Sönmez (tutuklu),
Nuri Doğan Karadeniz (tu-
tuklu), Mustafa Meidilcioğ-
lu (tutuklu), Osman Ilhan
(tutuklu), Yavuz Gürsov
(tutuklu), Hasan Hüseyin
Çoğalan (tutuklu), Erhan
Aygün (tutuklu), Mustafa
Geçek, Tanju Tugal, Meh-
met Vehbi Bügm."
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Avrupa Birliği'ne uyum yasa-
lan çerçevesinde 12 Eylül aske-
ri darbesinin ürünü olan 1982
Anayasası 'nda da bir dizi deği-
şiklik için Meclis'te çalışmalar
başladı. Herpartiden birertem-
silciyle oluşturulan TBMM Alt
Komisyonu, 51 maddeyi değiş-
tirmek amacıyla ilk adımı attı ve
yazım başladı. Yazım başlar
başlamaz da takke düştü kel
göründü... MHR neredeysede-
mokratikleşme yönünde atıla-
cak her adıma, karşı çekinceler
koydu.
Anayasadaki değişikliklere
karşı MHP'lilerin direnişi, beni
12 Eylül günlerine götürdü. O
dönemde Merkez Komutanlı-
ğı'nda birlikte tutuklu kaldığı-
mız MHP yöneticileri büyük bir
hayal kınklığı yaşıyorlardı. Dev-
lete verdikleri desteğe rağmen
kendilerinin "ölüm cezasıyla"
yargılanmalan morallerini boz-
muştu. "Bir daha devlete alet
olmamak" konusunda yeminler
ediyorlardı. O dönemin MHP
yöneticilerinin ne kadan şu an-
da MHP saflarında.. onu da
tam bilemiyorum. Alparslan
Türkeş ve arkadaşları savun-
malannda ilginç bir tezi işliyor-
lardı: "Fikrimiziktidarda, bizha-
12 Eylül Anayasası ve MHP'nin Çekinceleri
pisteyiz." 0 dönemin darbeci
komutanları, MHP'lilerin bu sa-
vunma tarzına çok kızıyorlardı
ve MHP'lilere öfkelerini gizle-
miyorlardı.
Aslında MHP'liler doğru söy-
lüyorlardı.. onlann savundukla-
rı birçok otoritertalep, 12 Eylül-
cülerin elinde gerçeğe dönüş-
müştü. 1982 Anayasası da
bunlardan birisiydi. Darbe Ana-
yasası halen yürürlükte. Fakat
bu arada Türkiye, Avrupa Birli-
ği'ne girmek için kolları sıvadı..
bu da tartışılabilir. AB'ye girebil-
mek için birçok yasanın AB öl-
çütlerine uydurulması gereki-
yor. Bu değişiklikleri yapabil-
mek amacıyla işe anayasadan
başlandı. Anayasanın değişti-
rilmesi için çalışılan 51 madde-
si içinde, özellikle düşünce ve
örgütlenme özgürlüğüne engel
hükümler önem taşıyor.
•••
Meclis'te grubu bulunan 5
partinin üzerinde anlaştığı 51
değişikliğe neredeyse MHP dı-
şında itiraz eden yok. MHP, öz-
gürlük yönünde atılacak küçük
adımlara bile itiraz ediyor. 2.
madde eskiden şöyleydi: "Tür-
kiye Cumhuriyeti, toplumun
huzuru, milli dayanışma ve
adalet anlayışı içinde, insan
haklanna saygılı, Atatürk milli-
yetçiliğine bağlı, başlangıçta
belirtilen temel ilkelere daya-
nan; demokratik, laik ve sosyal
bir hukuk devletidir." Komis-
yonda önerilen değişiklik ise
şöyle: "Türkiye Cumhuriyeti
bölünmez, insan haklanna da-
yalı, demokratik ve sosyal bir
hukuk devletidir." MHP bu de-
ğişikliğe karşı çıktı.
3. madde şöyleydi: "Türkiye
Devleti, ülkesi ve milletiyle bö-
lünmez bir bütündür. Dili Türk-
çedir..." Önerilen değişikiik ise
şöyle: "Türkiye devleti, ülkesi
ve milletiyle bölünmez bir bü-
tündür. Resmi dili Türkçedir."
MHP, bu değişikliğe de karşı.
Değiştirilmesi önerilen mad-
delerden birisi de 14. madde-
deki "temel hak ve hürhyetle-
rin kötüye kullanılmaması "yla
ilgili değişiklikti. Maddenin son
şekli şöyleydi: "Anayasada yer
alan hak ve hürriyetlerden hiç-
birı devletin ülkesi ve milletiyle
bölünmez bütünlüğünü boz-
mayı ve insan haklanna daya-
nan demokratik ve laik cumhu-
riyeti ortadan kaldırmayı amaç-
layan eylemlerbiçiminde kulla-
nılamaz. Bu anayasa hükümle-
rinden hiçbiri, devlete veya ki-
şilere bu anayasayla tanınan
temel hak ve hürriyetlerin yok
edilmesini veya anayasada be-
lirtilenden daha geniş şekilde
sınırlandırılmasını amaçlayan
bir faaliyette bulunmayı müm-
kün kılacakşekilde yorumlana-
maz." Ne dediği tam da anlaşı-
lamayan ikinci cümle, Avrupa
İnsan Haklan Sözleşmesi'nin
17. maddesiyle uyumlu hale
getirilmek için eklenmişti. Yani
açıkçası, özgürlükleri kısma ge-
rekçesinin kapsamını geniş tut-
mayın demek istiyordu. Işte
MHP buna da razı olmayarak
çekince koydu.
17. maddedeki ölüm cezası-
nın kaldınlması yönündeki de-
ğişikliğin de karşısındaki tek
parti MHP'ydi.
Kişi özgürlüğüyle ilgili mad-
dede önemli bir değişiklik ya-
pıldı. Şimdiki anayasa, toplu
olarak işlenen suçlarda hâkim
karşısına çıkarma işlemini 15
güne kadar uzatma hakkı ve-
riyordu. Yeni değişiklik bunu 4
güne indiriyor. Ayrıca sanığın
yargılanma ve gözaltı sırasın-
da kanuna aykırı nedenlerle
gördüğü zarar devletçe öde-
nirdeniyordu. Yeni öneri, "Bu
zarar, tazminat hukukunun
genel prensiplerine göre dev-
letçe ödenir" diyor ve şunu
ekliyor: "Devlet, zarara sebe-
biyet verenlere rücu eder."
Yani polis, savcı ve yargıca
"Eğer bir kimsenin haksız ye-
re özgürlüğünü engeller ve
onlara yasadışı uygulamalar
yaparsanız ve devlet bunu
ödemek zorunda kalırsa, pa-
rayı sizden tahsil eder" diyor.
Tahmin ettiğiniz gibi bu deği-
şikliğe de MHP karşı çıktı.
Anayasada başka değişiklik
önerileri de var. Ancak 1982
Anayasası öyle bir anayasa ki..
yok sayılıp yeniden yazılmadık-
ça zor düzelir. Ruhunda askeri
darbe olan bir yasanın tamiri
mümkün değil. MHP ise o küçük
değişiklikleri bile kabul etmeye-
rek darbeyle ne kadar uyum için-
de olduğunu kanıtlıyor. Bir fikir
versin diye aktardım.
2000'Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Çocuğuma Okul
Arıyorum (2)...
Eğitimle değişen beş niteliği incelediğimiz za-
manilküçünü, "bilgikazanmavekullanma"y\, "be-
ceri geliştirme"yi, "sorun çözme'yi görmüştük.
Son iki özelliğe gelince:
• Öğrencinin kişilik gelişimi: llköğretim dönemi,
7-15 yaşlar arasındaki çocukluktan gençliğe ge-
çiş dönemindeki öğrenciyi kişilik ve kimlik oluşu-
mu aşamasında etkiler. Bu etkilenme, birçok et-
kenle oluştuğu için de karmaşık bir yapı gösterir.
Okuldaki eğitimin hedefleri, öğretmenlerin nasıl bir
model oluşturdukları, okul ortamındaki ödül ve ce-
zalar, öğrenciler arasındaki grup normları, ortam-
daki sosyal değerler, okulun ve ailenin öğrenciden
beklentileri, öğrencinin kendi hakkındaki görüş ve
beklentileri gibi çok yönlü bir etkileşim ağı, kişilik
gelişiminde ve kimlik oluşumunda rol oynamakta-
dır.
• Öğrencinin davranış modeli de özedikle arka-
daşları arasındaki grup normlanyla, kendi araların-
daki beklentileriyle, toplumun geçerli değer yargı-
lanyla, anne ve babaların özel tutumlarının da etki-
sinde kalarak olumlu ya da olumsuz yönde biçim-
lenir.
Işte, çocuğumuzu vereceğimiz okulun bütün bu
değişimi bir biçimde gerçekleştireceğini dikkate
alarak karar vermemiz gerekmektedir. "Çocuğum
bütün bunlardan nasıl etkilenir, ileride nasıl bir so-
nuçla karşılaşınm" sorusunun net bir yanıtını bul-
mak elbette zordur, ancak bazı noktalara dayalı bir
öngörü yapma olasılığı bulunacaktır.
1. En önemli etken, ailenin nasıl bir okul aradığı-
nı bilmesidir. Çocuğumu çok yönlü yetiştiren bir
okul mu? Üniversite sınavında başarılı bir okul mu?
Çocuğumun rahat edeceği bir okul mu? Çocuğu-
ma doğru bir hayat disiplini verecek bir okul mu?
Çocuğumu geniş görüşlü, kültürlü yetiştirecek bir
okul mu? Bunların hepsini ya da bazılarını verecek
bir okul mu? Ya da başka beklentilerini karşılaya-
cak bir okul mu? Yoksa bunların hiçbirini düşün-
meden, tavsiye edilen bir okulu mu arıyorum? En
önemli etken budur.
2. Yukanda belirtmiş olduğumuz beş niteliği de
çocuğumuza olumlu biçimde kazandıracak bir
okulun en önemli özelliği "eğitim felsefesinin ne ol-
duğu"öur. Eğitim felsefesi, eğitimin amaçlarını be-
lirtir, okulun vizyonunu oluşturur.
3. Okul, hedeflediği amaçlarını ancak doğru bir
eğitim yönetimiyle, iyi bir eğitici kadroyla yapabilir.
Bunu sağlamanın yolu da kurum içi koordinasyon-
dan ve hizmet içi eğitimden geçer. Ancak "öğre-
nen kurumlar" buözellikleritaşırlarve "işlevselko-
ordinasyon"u, misyonlannı gerçekleştirebilirler. O
kurumda hizmet içi eğitim yapılmakta mıdır? Ne
amaçla ve nasıl?
4. Bir okul, neleri sunmaya öncelik tanımaktadır?
Amaçlarına mı, hizmetine mi, tanınmış olmasına
mı, bina ve malzemelerine mi, sosyal etkinlik araç-
larına mı öncelikli önem vermektedir? Örneğin, sos-
yal etkinlik deniien bir çalışmanın öğrenciyi nasıl ge-
liştirmesi amaçlanmaktadır ve bu çalışmalardan
beklenen sonuçlar alınmakta mıdır?
5. Bir okulun, öğrencisinin beceri kazanmasına,
sorun çözme gücüne, kişilik ve kimlik gelişimine,
davranışlarına verdiği önem nedir? Bu önemi ger-
çekleştirecek nasıl bir sisteme sahiptir? Bu konu-
ları nasıl değerlendirmekte, bunu değerlendirecek
bir sistemi nasıl işleme geçirmektedir?
6. Okul, öğrencinin yetişmesinde, gelişmesinde
ailenin rolünü nasıl görmektedir? Okulun anne ve
babalarla ilişkisi, iletişimi nedir? Ailelerle sistemli ça-
lışma yapmak gibi bir hedefi var mıdır? Bu hedefe
yönelik olarak neler yapmaktadır? Ailelere doğru
rehberlik yapabilecek güçte ve donanımda meka-
nizmalara sahip midir? Daha önemlisi, böyle bir
anlayışı var mıdır?
7. Öğrencilerin çeşitli sorunlanna, öğrencilerin
kendi aralanndaki sorunlanna, ailelerle ilgili sorun-
lanna okulun yaklaşımı nedir? Bu sorunları nasıl
görmekte, çözüm için neler düşünmekte, neler
yapmaktadır? Okulun karakterini oluşturan değer
sistemi nedir? Öğrencilerine, öğrenci ailelerine,
kendi elemanlarına yaklaşımını belirleyen değerler
sistemi nedir?
8. Okul, yetiştirmeyi amaçladığı öğrencileri, bu
öğrencilerin geldiği ortamları, aile yapılannı, top-
lumsal değişmeyi ve bütün bunlann yapmak iste-
diği eğitimi nasıl etkileyeceğini araştırma niyetine
sahip midir? Bu etkenleri araştırma niyetine sahip
midir? Bu etkenleri araştırmakta mıdır? Vardığı so-
nuçlan nasıl değerlendirmektedir?
9. Bu sorulann yanıtlannı tam olarak alamasak da
aklımızda bunlara yer vermeliyiz. Çocuğumuzu
devlet okuluna da, özel okula da verebiliriz. Ama
unutmayalım ki çocuğumuz gittiği okuldan çok
yönlü etkilenecektir. Neleri düşündüğümüzü neöl-
çüde bilirsek arayışımız da o ölçüde bilinçli olacak-
tır. En önemli etken de, bizim çocuğumuza verdi-
ğimiz önem, onu tanıma gücümüz. onunla kurdu-
ğumuz iletişim olacaktır.
Başan her zaman onu hak edenindir. , t |
E-mail: erdalatakasuperonline.com ^
Faks: 0212 - 513 90 98 "*
Basın Konseyi Başkanı Ekşi:
Meclis'teki tasanyı
savunmak imkânsız
İstanbul Haber Servi-
si - Basın Konseyi Baş-
kanı Oktay Ekşi, TB-
MM'de görüşülen Rad-
yo ve Televizyon Yasa
Tasansı'nda yer alan
para cezalaruıı bugün-
kü haliyle savunmanın
mümkün olmadığını
belirterek "Tasanda
bulunan para cezalan
bugünkü şekliyle yasa-
laşacak olursa, yerel ve
bölgesel ya\m yapan
yerlerde radyo ve tele-
vizyonlann değil, kuşla-
nn büe sesini duyama-
yız" dedi.
Basın Konseyi üyesi
dernekler toplantısı,
Tarabya'daki Hâkime-
vi'nde yapıldı. Toplan-
tıya katılan Basın Kon-
seyi Başkanı Oktay
Ekşi, Radyo ve Tele-
vizyon Yasa Tasan-
sı'yla ilgili olarak ikti-
dar partilerini ve TB-
MM üyelerini uyardı-
ğını söyledi. Tasan ile
çoksesli bir Türki-
ye'nin yerini, "üstüne
kabristan hüznü ve ses-
sizhğiçökmüş" bir Tür-
kiye'nin alacağını be-
lirten Ekşi, "Bu ceza-
lar caydıncı değil öldü-
rücüdür" dedi.