11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 HA2İRAN 2001 CUMARTESİ HABERLER DUNYADA BUGUN ALİStRMEN Unç Kültürü NEW YORK - Bundan yirmi iki yıl önce, At- lantik'i aşan uçağımın tekerlekleri Kennedy Havaalanı'nda ABD topraklarına değince, "Artık ölsem de gam yemem!" demiştim. Yooo, öyle Amerikan hayranlığından falan kaynaklanmıyordu bu duygu! Ama çağdaş insanın çıplak gözle Amerikan gerçeğini görmesinin elzem olduğunu düşü- nüyordum hep. Amerikan yaşam tarzını, Allah'ını dolar üze- rine yazmış bir toplumun maddiyatçılığını, Pax Americana'yı sevmiyorolabilirdiniz; ama eğer bütün bunlar Amerikan gerçeğini gör- menizi engelliyorsa çağınızı anlamak olana- ğından yoksun kalırdınız. Üstelik o zamanlar dünya, bugünkü gibi tek değil, iki kutupluydu. Amerikan ekonomik ve politik görüşünün antitezinin başkenti Moskova, dünya liderliğinde VVashington ile sıkı bir yarış halindeydi ya da hiç de azımsan- mayacak bir çoğunluk öyle sanıyordu. Belki de, Sovyetler'de uygulanan rejimin sosyalizm olmadığını da, aslında eski dünya- nın süpergücünün yarışı daha o günlerde kaybettiğini de anlamak gerekiyordu. Ipuçlan da yok degildi hani. Sovyetler bi- limsel araştırmayı teknolojiye dönüştürmeyi başaramıyor, hem geri kalıyor hem de kendi toprakları ile etkileri altındaki ülkelerde hoş- nutsuzluğun artmasına neden oluyordu. • • • Artık dünya tek kutuplu. Beğenseniz de beğenmeseniz de, istese- niz de istemeseniz de, dünyanın siyasal baş- kenti VVashington, ekonomik başkenti New York; daha doğrusu, Manhattan Adası'nın güney ucundaki Walt Street'tir. Ve ABD, uzaktan sanıldığı gibi monoblok bir ülke değildir. ABD'nin 50 eyaleti, bayrağında da 50 yıl- dızı olduğu gibi, birbiriyle çelişen birçok da yüzü var ki, onlar da 50 eyalet ve yıldız kadar gerçek. Son zamanlarda bunlar içinden en çok bi- ri, Tımothy McVeigh'in TV'den naklen ya- yımlanan idamı ve bu konuda yeni Başkan George W. Bush'un sözleri ilgilendiriyor be- ni. "lyilik kötülüğü yendi" buyurdu ABD'nin yeni başkanı. Yeryüzünün bilimsel araştırmaya en fazla kaynak ayıran ve bu alanda en büyük ilerle- meleri sağlayan en önde gelen üniversitele- rine sahip olan, elindeki olanaklaria beyin gö- çünü kendi lehine çalıştırıp en seçkin gri hüc- releri kendi topraklarına toplamayı başaran ülkesi, nasıl oluyor da, idam gibi, 21. yüzyıl insanının vicdanının reddettiği bir olayı böy- lesine basit bir şekilde övebiliyordu? • • • Yeni başkan bu konuda sabıkalı. DahaTek- sas valisi iken birçok ölüm cezasının infaz kararı altında imzası var. George W. Bush'un entelektüel kapasitesi yüksek olmasa da, çoğunun söylediği gibi, zekâsı hiç de kıt değil. Belki buna zekâ yeri- ne kurnazlık mı demek gerekir, onu bilmiyo- rum, ama başkan Amerikan halkının dörtte üçünün ölüm cezasından yana olduğunu bi- liyor. Dünyanın en büyük şirketlerini, üniversite- lerini, araştırma kurumlarını sinesinde barın- dtran bu ülkede, değerli ve sevgili bir dostu- mun deyişiyle 'linç kültürü'nün böylesine egemen olması çok düşündürücü. Bu olgu başlı başına bir araştırma konusu- dur. Ama ben olayın başka bir yönü üzerinde durmak istiyorum. Amerikan halkının dörtte üçünün idamdan yana olması, infazlara meşruiyet kazandıra- bilir mi? Bir ülke, halkının çoğunluğunun oylarıyla, insan vicdanının kabul edemeyeceği birdav- ranışı nasıl meşru kılabilir? Bizdeki töre cinayetlerini kınayanlar, ki hak- lıdırlar, ABD'deki linç kültürü karşısında nasıl sessiz kalabilirler? ABD'nin süpergüç olması, onun dilediğin- ce, böylesi geri uygulamaları sürdürmesinin tepkisiz kalmasına neden oluyorsa, bu da koca bir insanlık ayıbı değil midir? İstanbu! Emniyeti'nde atatna 7 müdür yardımcısınm görev yeri değiştirildi İSTANBUL (AA) - Istanbul Emniyet Mü- dürlüğü'nde 7 emniyet müdür yardımctsının görev yeri değiştirilir- ken 4 şube müdürü de daha üst görevlere atan- dı. Şube ve ilçe emniyet müdürlüklerinde de de- ğişiklik yapıldı. Istanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapı- lan açıklamada, 3. Sı- nıf Emniyet Müdürü rütbesinden terfi ede- cek olan personelden eski Narkotik Şube Müdürü Tayfur ErdaJ Ceren'in, Narkotik, Mali, înterpol ve Orga- nize Suçlar Şube Mü- dürlüğü'nden sorumlu; eski Asayiş Şube Mü- dürü Mehmet Selvi'nin Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nden so- rumlu; eski Çevik Kuv- vet Şube Müdürü Ömer Tanju Özen'in, Ulaştırma, Bütçe, Ba- sın Protokol ve Halkla Ilişkiler, Sivil Savunma Uzmanlığı şubelerin- den sorumlu; Terörle Mücadele Şube Müdü- rü Şefik Kul'un da Te- rörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nden so- rumlu emniyet müdür yardımcılığı görevleri- ne vekâleten getirildiği bildirildi. Bu 4 emniyet müdür yardımcısınm terf ileri- nin gelmeleri halinde, görevlerini asaleten sürdürecekleri belirtil- di. Kcıpcıtma dovasımgelecek hofta sonuçlandıracak olan mahkeme, oranlardayapılan düzenlemeye karşı ç FP için anayasa beklenmeyecekıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa değişikliği paketinde yer alan parti kapatma oylamasındaki o- ran düzenlemesini doğru bulmadıkla- rını bildiren Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin. paketin so- nuçlanmasını beklemeden davayı gö- rüşmeyı sürdüreceklerini ve gelecek hafta sonuçlandıracaklannı söyledi. Anayasa Mahkemesi heyeti, FP ka- patma davasında salı günü başladığı çalışmalann bu haftaki bölümünü ta- mamladı. Heyetin, dün yaklaşık 2 sa- at süren toplantısının ardından çalış- malara 19 Haziran Salı günü toplan- mak üzere ara verildi. Heyet. 4 gün- lük sürede yaklaşık 15 saat çalışmış oldu. Bumin, davada gelinen noktaya ilişkin soru üzerine, dosyanın kap- samlı olduğunu. pek çok eylem ve id- diaya ilişkin aralarında video kasetler ile gazete kupürlerinin de bulunduğu kanıtların incelendiğini belirterek "Delil niteliği taşıyorsa odak koşulu için yeterli mi, bunİann hepsi irdeleni- yor. Bu da zaman ahyor" dedı. Gerek duyulması halinde davacı ile davalar- dan bilgi ve göriiş sorulabileceğini kaydeden Bumin, sözlerini şöyle sür- dürdü: "Davahlara iddianame ve deliller tebliğ edildiğinde pek Mraz olmamış- n. Bir iki konuda önemii olmavan iti- ra/Jan vardL Biz üıcelemeJerimizi sür- Anayasa Değisiklik içintakvim pazarlığı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Partilerarası Uzlaşma Komisyonu. 38 maddelik anayasa değişikliği paketini, TBMM Başkanı Ömer tzgi, Başbakan Bülent Ecevit ile başbakan yardımcılan Mesut Yılmaz ve Devlet Bahçeli'ye sundu. Komisyon Başkanı Nejat Arseven, anayasa değişikliklerinin Meclis'in çahşma süresi uzatılarak ya da eylül ayında olağanüstü toplantıya çağnlarak gündeme alınması konusunda liderlerle hemfikir oldukJannı söyledi. Arseven, şehir dışında olması nedeniyle DYP Genel Başkanı Tansu ÇUIer'i gelecek hafta ziyaret edeceklerini bilHirdi. Kürtçe yayın MHP, anayasa paketinde yer alan bazı maddelere ilişkin itirazlannı sürdürüyor. Kürtçe yasağını kaldıran değişikliklere karşı çıkan MHP, paketin kamuoyunda geniş biçimde tartışılmasını istiyor. Başbakan Bülent Ecevit TBMM'nin eylül ayında kısa bir süre daha anayasa değişikliği için toplanmasının uygun olacağmı düşündüğünü belirterek "Bu yıl içinde anayasa değişikliklerinin gerçekleşmesi çok yerinde olur" dedi. FP Genel Başkanı Recai Kutan ise ortaya çıkan metnin 'reform' niteliğinde olduğunu ifade ederek "FP olarak bu metnin en kısa zamanda hayata geçmesi için desteğimizi vereceğiz*' dedi. Parti yönetimi, Genel Başkan Yardımcısı Bahri Zengini sucluyor Laiklik karşıb anayasa savunması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Tanıtma Başkanhğı'nca hazır- lanan ve cumhuriyetin temel nite- liklerini hedef alan anayasa taslağı, Anayasa Mahkemesi'nde kapatma davası süren FP'yi kanştırdı. FP'nin taslağma göre, cumhuri- yetin temel niteliklerinin değiştiril- mesini engelleyen 4. madde. dın is- tismannı engelleyen 14. madde, la- ikliğin güvencesi olan 24. madde ve devrim yasalannı koruyan 174. madde anayasadan çıkanlıyor. Mil- lervekili andından da "demokratik laik Gumhuriyete ve Atatürk Uke ve inküaplanna bağhlık" ifadeleri ayıklanıyor. Taslağın hazırlayıcıla- rından Bahri Zengin, dün düzenle- diği basın toplantısında taslağı savu- narak "Yepyeni bir shil ana\asa ha- ariadık. Bir ilki başarmış olduk, gu- nır duyuyoruz, onur duyuyoruz'' dedi. Bahri Zengin ve Mehmet Be- karoğlu öncülügünde hazırlanan taslağın kapatılma davasının karar aşamasında basına sızması, parti yö- netimini rahatsız etti. FP Grup Baş- kanvekili Avni Doğan ile partinin hukukçu milletvekillerinden Mus- tafa Kamalak, Başkanlık Divanı ve Genel İdare Kurulu'nda görüşülme- diği için taslağın parriye mal edile- meyeceğini savundu. FP Genel Baş- kanı Recai Kutan. "kişisel bir çahş- ma olduğunu" belirtmekle birlikte, taslağı savundu. Partilerarası Uzlaş- ma Komisyonu üyelerinin genel anayasa değişikliği önerisini ver- mek üzere yaptığı ziyarette, gazete- cilerin sorulanru yarutlayan Kutan, "Türkiye'de pek çok kimse. şaha adına shil anayasa hazıruğında. Bahri Bey'inki de birkaç miltetveki- G arkadaşmuzın kendi ar/ulanna gö- re yapmış oldukları çahşnıadır. fie- ride gayet tabii bu arkadaşlanmızın yapnğı ha7irhğı da göz önünde bu- lundururlar" diye konuştu. dürürken şüpheye düştüğümüz bir konu olursa o konuda da davahlardan savunmalannı isteyebiliriz." Bumin. TBMM Uzlaşma Komis- yonu'nca benimsenen anayasa deği- şikliklerine ilişkin sorulan yanıtlar- ken TBMM Başkanvekili NejatArse- ven'in söz konusu değişiklik metnini önceki gün kendisine gönderdiğini söyledi. Bumin, odak olmanın ölçüt- lerinin Siyasi Partiler Yasasfndan anayasanm 69. maddesine aktanldığı- nı kaydetti. Temelli kapatma ile kapat- ma ifadelerinin de açıklığa kavuştu- rulmak istendiğini belirten Bumin, "Temelli kapatma anlaşdıyor ancak kaparmanın alrında başka bir müey- \ide mi aranı>or? O konudaki vakla- şıma biz bir şey denüjoruz" dedi. Da- ha önce siyasi partilerin kapatılması için 3 'te 2 nitelikli çoğunluk aranma- sının düşünüldüğünü kaydeden Bu- min, şunlan söyledi: u Ana\ asanın. siyasi partilerin kapa- uhnasını düzenle\en 69. maddesinde 2 bölü 3 nitelikli çoğunluk öngörülüyor- du. Şimdi bu. anayasanın şekil bakı- ÎĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN •••«•• EK0N0Mİ DSP'li Sema Pişkinsüt, genel başkan seçiminin iptalini istedi Ecevit'e 6 kongre' davasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP'nin 5. Olağan Büyük Kongresi'nde genel başkan adayı olan Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt, kongrede konuşturulmamasının hukuka aykın olduğunu öne sürerek ——. 'genel başkan' seçiminin iptali istemiyle dava açtı. Pişkinsüt'ün avukatı Ahmet Akgül tarafından Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açılan davanın dilekçesinde, Sema Pişkinsüt'ün kongrede, DSP Genel ^ ~ Başkanlığı'na aday olduğu ve genel başkan adayı olarak kongrede konuşmak için Başkanlık Divam'na başvurduğu anımsatıldı. Ancak Başkanlık Divanı'mn genel başkan adayının konuşma hakkının bulunup bulunmadığı konusunda oylama yaptırdığına işaret edilen dilekçede, Pişkinsüt'e söz hakkı tanınmadığı kaydedildi. • Pişkinsüt, kongrede konuşturulmamasının anayasa ve Avrupa tnsan Haklan Mahkemesi hükümlerine aykın olduğunu bildirdi. Pişkinsüt'ün konuşturulmamasının. anayasa ve Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi hükümlerine de aykın olduğu ifade edilen dilekçede. "Adında demokratik sözcüğü yer alan bir siyasi partinin, Büyük Kongre'de hiçbir üyesi için sınırlandıramayacağı ve yasaklayamav acağı konuşma hakkmı genel başkan adayma bile tanımaması hukuka a> kındır" „ denildi. Dilekçede, "Davacının düşüncelerini açıkla> amaması, kongre üyelerini bilgilendirememesi nedeniyle genel başkan secimi. üyelerin özgür iradesiyle yapılamamışür. Hukuka ay kın genel başkan seçiminin iptali istemiyle işbu davanın açüması zorunluluğu doğmuştur" görüşüne yer verildi. Davanın, Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmesine 17 Temmuz 2001 'de başlanacak. mından denerimini öngören 149. mad- ', de\eaktanlıyorvesi>asi partilerin ka- j pauhnasındâ3 bölü 5 çoğunluk aranı- ' yor. O konuda tavnmifl daha önce or- i ta\a koymuştuk. Düzenlemenin doğru - olmadığını ifade etmiştik. A> nı görii- ; şünıü/ü koruyoruz.*' Bumin, siyasi partileri kapatma- dan önce kısmen veya tamamen Ha- zine yardımından yoksun bırakılma- sına ilişkin düzenlemeyi nasıl buldu- ğunun sorulması üzerine, bu konu- nun uzun süredir kamuoyunda tartı- şıldığını ve doğru bulunduğunu söy- ledi. Bumin. "Oyle füller var ki, ger- çekten kapama için jeterli değil. Da- ha ara müeyyidelerin önerilmesi uy- gundur" dedi. Bir gazetecinin "Bu değişiklikkrparti kapatma> ı ortadan kaldınyor" şeklindeld görüşüne kar- şılık olarak da Bumin, "Fiilin ağu-h- ğma göre kapatma da var. Diğerleri ara müeyyide. Bu ara veya genel se- çimlere girme yasağı ve\a belli bir sü- re haklan vermeme gibi olabilir. Böy- le bir hafif yaptıruna tabi tutuhnası normal" karşılığını verdi. "FP'nin kapanlması istemi ile açılan davada bu anayasa değişikliğinin yasa- laşmasını bekleyecek misiniz" sorusu- na Bumin. "Ha\ır. ne zaman yasala- şacağı belli değil. Dava devam ederken bir değişiklik olursa, biz de ona tabi oluruz" yanıtını verdi. Erdal İnönü: CHPkendini topatiayamaz BURSA (Cumhuriyet Bürosu) - Prof. Dr. Erdal İnönü. solda yeni oluşum hazırlıklannın sürdüğünü belirterek "CHP kendini topariamaz ise, ki topariayacak gibi görünmüyor, yeni partiler kurulacaktır" dedi. Tayyare Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Anılardan Bugüne' konulu söyleşiye katılan tnönü, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik krizin siyasal nedenlerden kaynaklandığını. mevcut siyasi partilerin ise üzerine düşen görevi yerine getiremediğini söyledi. İnönü. yapılan kamuoyu araştırmalanna göre, hiçbir siyasi partinin yüzde 10 barajını geçememesinin. son derece düşündürücü ve önemii olduğuna işaret ederek "Yeni arayışlar da bu somut nedenlerden kajnaklanıyor. Me\ cut partiler toplumun beklediği atılımı gerçekleştiremeyince, umut da olaımyor" diye konuştu. Hlzipçi anlayıg Yeni partilerin kurulması halinde, bu partilerin tüzüklerınin katılımı arttıracak şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirten İnönü "Dar kadrocu ve hizipçi anla>ışlar bir kenara bıraİalmah" dedi. İnönü. sözlerini şöyle sürdürdü: "CHP kendisini topariamaz ise, ki topariayacak gibi görünmüyor, yeni partiler kurulacaktır. O partilerde genel başkan olur muyum. onu ben de bümiyorum. Ben anılanmı yazmaktan başka bir şey istemediğimi söyledün, ama 'Siz olursanız bu iş kolaylaşır' diyoriar. Henüz karar venniş değflim." NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Avrupa Birliği'ne gireceğizya, ana- yasanın da değişmesi gerekiyor. TB- MM'de çalışmalar başladı. Daha ön- ceki bir yazımda madde madde be- lirtmiştim, MHP özgürlüklerin ve de- mokrasinin önünün açılmasını amaçlayan değişikliklere karşı çıkı- yordu. önceki gün Partilerarası Uz- laşma Komisyonu'nun açıkladığına göre uzlaşma gerçekleşmiş. Nasıl mı, MHP'nin istediği gibi. Ölüm cezasının kaldırılması, hazır- lanan değişikliklerden birisiydi. MHP bu değişikliğe karşı çekince koy- muştu. Bu konuda MHP'nin istediği kabul edilmiş, ölüm cezasının kaldı- rılması engellenmişti. Çünkü, "saı/aş hali ve terör suçlan hariç" ölüm ce- zaları kaldırılıyordu. Türkiye gibi "fe- rörsuçu"nun tamamen siyasi amaç- larla kullanıldığı bir ülkede, ölüm ce- zası bu suçlara uygulanıyorsa bu suç kaldırılmıyor demektir. Size birkaç örnek vereyim. Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan, Türk Ceza Yasa- sı'nın 146. maddesini ihlalden idam edilmişlerdi. TCK'nin 146. maddesi şimdi de "terör suçu" kapsamında. Aynı maddeden Deniz Gezmiş, Yu- suf Aslan ve Hüseyin Inan da idam edildiler. Yani sonuçta bu madde ile siyasi amaçla idam kalkmıyor. Za- ten, Türkiye açısından ölüm cezası- nın asıl anlamı da siyasi idamlar. Ya- kın tarihimiz bunun örnekleriyle do- lu. Eğer bu değişikliği AB'ye girmek için yapıyorlarsa. ancak kendilerini kandırabilirler. MHP, Kürtçe üzerindeki eğitim ya- sağının da kaldırılmasına karşıydı. Bu konuda onların istediği olmuştu. Kürtçe üzerindeki eğitim yasağı da devam ediyordu. Hatta basın top- lantısında MHP Grup Başkanvekili Ismail Köse, "Kürtçenin zaten bir dil bile olmadığını" söyleyerek MHP'nin istediği Anayasa MHP'nin yaklaşımını ortaya koydu. O zaman, olmayan bir dile neden ya- sak koyuyorsunuz, diye sormazlar mı? • • • RTÜK Yasası'ndaki değişiklikler, anayasada normalleşme yönündeki değişiklik isteğine MHP tarafından konulan engeller, bu ülkede işlerin hâlâ çok zor olduğunu gözler önüne seriyor. Gerçekten de Türkiye'nin demok- rasiye ve özgürlüklere kavuşması kolay değil. Adana'da futbol oyna- yan gençleri, "barış"sözcüğüne ba- karak, kullanılan renklere bakarak ül- kenin bölünmesi için bir tehlike gö- ren anlayışla anayasa değişikliğine karşı çıkan anlayış arasında tam bir uyum var. • • • Türkiye'nin işinin ne kadar zor ol- duğunu gösteren bir başka örnek de Adalet Bakanlığı'nın web sitesine yansıyan "faili meç/iu/Herin rakam- lanyla gözler önüne seriliyor. Adalet Bakanlığı'nın açıkladığına göre; Dev- let Güvenlik Mahkemeleri'nde tam 17 bin 745 faili meçhul dosya bulu- nuyor. Bu dosyaların büyük çoğun- luğu da Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde bekliyor. Diyarbakır DGM'deki faili meçhul dosya sayısı tamı tamına 11 bin 256. Diyarbakır gibi devletin en güçlü ol- duğu bir kentte; askerin, polisin en örgütlü olduğu kentte bu kadar çok faili meçhul dosyanın bulunması siz- ce ne anlama geliyor? Bu arada DGM'lerde aydınlatılmış faili meçhul dosya sayısı ise sadece 145. En az faili meçhul dosya sayısı ise Istanbul DGM'de. Sayı 24. Faili meçhullerle il- gili ilginç bir sayı da bu dosyalann DGM'lerde bekleme süresi, tam 6 bin 397 gün, yani tamı tamına 20 se- ne. • • • Faili meçhul dosyalarıyla, RTÜK Yasası'yla ve daha onlarca örneğiy- le Türkiye, 12 Eylülcü sistem altında yaşamaya devam ediyor. Işte tam bu koşullarda 12 Eylül'ün ürünü olan partiler, 1982 Anayasası'nı Avru- pa'nın zoruyladeğiştirmek için çalış- ma yürütüyorlar. Bu koşullarda ne olabilirse o oluyor. 12 Eylül'ün des- potik anlayışının sonucu olan anaya- sa, ciddi bir değişikliğe uğramıyor. Zaten biraskeri darbe anayasası na- sıl düzeltilebilir ki! Bu anayasa, olsa olsa bırakılır ve yeniden kısa, özlü ve amacı demokrasi ve özgürtükleri ge- liştirmek olan yeni bir anayasa yazı- lır. Peki bunu kim yazacak? MHP'nin iktidar ortağı olduğu bir koalisyon mu! Yazarsa böyle olur. Gide gide bir arpa boyu bile yol gidemeyiz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle