25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhtıriyeC İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: tbrahim Yıldız •YazıışleriMüdûrü: S«l- im AtyasUn # Sorumlu Müdür: Fikret Ökiz • Haber Merkea Müdürii Hakan Kara Istıhbarat Cengiz Yıldırım 9 Ekonomr özlem Yüzak # Kültür Handan Şenköken • Spor Ab- dülkadir Yücelman # Makaleler Sami Karaören • Duzeltme Abdullafa Yazıcı • Bılgı-Belge Ed- ibe Buğra • Yurt Haberlerı Mehmet Faraç # Avrupa Terasılcısı: Güray Öz Yayın Kunılu- İlhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Hik- met Çetinkaya, Şükran Son- er, İbrahim* Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcısr Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No' 125, Kar4, Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020 (7 hat), Faks 4195027 • Izmır Temsıkısı Serdar Kızık, H. Zıya Blv 1352 S. 2/3 Tel 4411220 Faks: 4419117 •Adana Tem- sılcısı ÇetinYiğenoğlu. InönüCd. 119 S.Nol Kat:l,Tel: 363 12 11, Faks-363 12 15 Müessese Müdürü. Erol Erkut • Koordınatör Afamet Korutsan 0 Mu- hasebe Bülent Yener0 Idare Hüseyin Gürer • Satış FaziletKuza MEDY4 C: • Yönelım Kurulu Baskanı - Genel Müdur Gülbin Erduran 0 Koordınatör Reha Işıtman 0 Genel MüdurVardımciîı SetdaÇobu Tel 514 07 53 - 513 95 80-5138460-61, Faks 5138463 Va>ımla>an te Basan: ^ enı Gun Haber Ajamı. Basın ve Vavıncılık A Ş Tuıioıagı C ad 19 41 CaŞaloglu 34134 klanbul PK 246 - Sırkecı 14435 Islanbul Tel (0/212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0-212)513 85 95 www.cumhuriyet.corn.tr 16HAZİRAN2001 lmsak:3.21 Gûneş: 5.24 Öğle: 13.12 Ikindi: 17.10 Akşam: 20.46 Yatsı: 22.39 G L O V C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Milletvekilleri anlaşılan yine kendilerini korudu. Bu konudaki yıllardır süregelen eleştirileri (kuşku- suz toplumu) uyutma havası seziliyor. Dokunulmazlık fezlekelerinin Meclis'e geldiği günden itibaren en geç üç ay içinde sonuçlandınl- ması, milletvekıllerinin Yargıtay'da (yoksa mahke- melerden korkuluyor mu?) yargılanması gibi yeni öğeler anayasada yer alıyor. lyi! Ama "kapsam dışına çıkanlması" beklenen suç- lar nedense yine "kapsam içinde" bırakılıyor. Nedir o suçlar? Anımsayalım: "Zimmet, ihtilas, irtikap, rûşvet, hırsızlık, dolan- dıncılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, iflas, kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat ka- nştırma." Bu suçların dokunulmazlık içinde kalmasına ne- den özen gösterildi acaba? Milletvekillerinin sayılan suçlan işlemeyeceği ya da işleme olasılığının yüksek olması düşüncesiyle mi hareket edildi? Uzlaşma Komisyonu Başkanı bu kaygılan aydın- latmadığı için sorular yanıtsız! Ama komisyon üyelerinden Mustafa Kamalak (FP), "Milletvekillerinin mahkemeye gitmesi, san- sasyonel haberiere yol açıyor" diyor. Bir başkası, Mehmet Nacar (MHP), "Birçok vekil arkadaşımız, milletvekilleri çabuk suçlanabilir, zan altında kalır, dedi" diye bir mazeret gösteriyor. Ne var ki; kimi maddelerdeki değişiklikler demok- ratik yaşamımızdaki kimi oyunlan görmüş geçirmiş olanlarda olumlu bir izlenim bırakıyor. Örneğin 67. maddeye yapılması önerilen şu ek: "Seçime biryıldan daha azsüre kaldığızaman için- de seçim kanunlannda yapılan değişiklik, izleyen seçimden sonra yürürfüğe girer." Yanlış anımsamıyorsak; örneğin 1965 seçimleri- ne giderken, güçlü görünen Adalet Partisi'ni yük- sek oydan yoksun bırakmak için CHP iktidannın yaptığı seçim yasası değişikliği... Ya da 1987 se- çimlerinden önce Turgut Ozal'ın az oyla daha çok milletvekili çıkarmayı (bu yoldan 1989'da cumhur- başkanı seçilmeyi) öngören seçim yasası değişik- Jiği... Birinci örnekte CHP, umduğunu bulamadı, o ya- saya karşın AP tek başına iktidara geldi. Ikinci ör- nekteki talihsizlik, yasayı muhalefet lideri Erdal Inö- nü ile partisinin desteklemesı, ANAP'ın özal'ı Çan- kaya'ya çıkarmaya yetecek sayıda, 292 milletvekil- liği kazanmasıydı. Bu ek parti liderierine takılmazsa Türkiye pek çok genel seçimden önce tezgâhlanan, şark kurnazlı- ğı diye adlandırılan siyasal bir oyundan -nihayet- kurtulacak! • • • Bizim büyük medyanın gözlerine hayran kaldığı Cathy Yenge'den çok, eşi Kemal Derviş'i ilgilen- diren bir haber -aileyi rahatsız etmemek amacıyla olacak- arka sayfalarda yer aldı. Meğer Kemal Derviş'in Türk olmakla övünmesi- ne karşın Polonyalı eşi, medyamızın Cathy Yen- ge'leri, ABD vatandaşı imiş! Anlaşılan -tabii başka bir durum > oksa- Türk pa- saportuyla Amerika'da 24 yıl yaşadığını söyleyen Derviş'le evlendikten sonra, Türk vatandaşhgını yeğlememiş. Her türiü devlet sımnın görüşülüp konuşulduğu Bakanlar Kurulu'na üye bir devlet bakanının, bir ABD vatandaşı ile evli olması yasalara, bırakalım ya- saJarı gelenek ve göreneklere uygun düşüyor mu acaba? Cathy Yengemize "sûrekli oturnıa izni" alındı mı acaba? Çarşıya pazara çıkıyor Yengemiz; cep telefonu, kredi kartı kullanabilmesi için -söylendiği gibi- ge- reken (galiba 500 milyon lira) teminat yatınldı mı? vs. vs. Yoksa milletvekillerinin özenle dokunmak iste- medikleri dokunulmazlığın bir başka türtüsü Cathy Derviş'e mi bağışlandı? Yöneticilerimiz uyuyor mu? Karnelerini göremediler 1 DİYARBAKIR / İS- TANBUL (Cumhuriyer) - Diyarbakır'ın Bismil il- çesinde 11 yaşındaki il- köfretim okulu öğrenci- si Ş.Y.. karne almaya gi- derken 13 yaşındaki bir arkadaşı tarafindan okul önûnde bıçaklanarak öl- dürüldü. Küçükköy'de kız arkadaşıyla tartışan 16 yaşındaki S.K. oku- lun üçüncü katından at- ladı. Vücudunun çeşitli yeıieri kınlan genç, has- taneye kaldınlarak yo- ğun bakıma alındı. Okul önünde bıçaklandı Diyarbakır'ın Bismil ilç«si Akpınar Mahalle- si'nde oturan Cumhuri- yet Ilköğretim Okulu 4-B sınıfı öğrencisi Ş.Y. dün sabah karnesini al- m s üzere evden çıktı. Ş.Y. ile bir süre önce okılu terk eden A.Ç. (1:1 arasında tartışma çıkı. Tartışmanın kav- ga?a dönüşmesi sonucu A..C. Ş.Y.'yi kalbinden bıçıkladı. Ağır yarala- n a ı ŞY. hastaneye kal- dıriırken yolda yaşamı- r*ı ntirdi. Ölayla ilgili olarak A..C. gözaltına alındı. /Vdı Tıp'ta muayene edien A.Ç. hakkındaki ''fîrik mümejyiz" (su- çvı farkında olup olma- dığnı belirleyen) rapor b>eHeniyor. .'.Ç.'nindeŞ.Y.ilebir dönem aynı okulda oku- duğu, ancak daha sonra okulu terk ederek sana- yide işçi olarak çalışma- ya başladığı öğrenildi. Olaya-A.Ç. ile Ş.Y. ara- sıda birkaç gün önce Dicle kenannda oyun oynarken çıkan tartış- manın neden olabileceği belirtildi. 3. kattan atladı Istanbul Küçükköy'de Kâzım Karabekir Ma- hallesi'ndeki Merkez Lisesi'nde, karnelerin dağıtıldığı sırada okul binasının üçüncü katına çıkan S.K. bahçede bu- lunan arkadaşlannın gö- zü önünde aşağı atladı. Ağır yaralanan S.K. ar- kadaşlan tarafindan Özel Duygu Hastane- si'ne, daha sonra Hase- ki Hastanesi'ne kaldml- dı. Yetkililer, vücudunun çeşitli yerlerinde kınk- lar bulunan S.K.'nin du- rumunun ağır olduğunu ve tedavisine devam edildiğini belirttiler. Lise ikinci sınıf öğ- rencisi S.K.'nin önceki gün kız arkadaşıyla bir olay nedeniyle tartıştığı ve bunalıma girdiği öğ- renildi. Okuldaki öğrenciler olay sırasında S.K.'nin atlayabileceğini düşün- mediklerini belirterek u Biz bahçedeydik. Bir- den bize, çekiün oradan diye bağırdı^ dedıler. Yaı*uı en heyecanlı giuıANKARA (Cumhuri- yetBûrosu)-l milyon 474 bin 288 öğrencinin gire- ceği Ögrenci Seçme Sına- vı'nda (ÖSS) geri sayım başladı. Bu yıllüıbanlı öğ- rencilerin giremeyeceği sınavda, 100 öğrencinin türbanlı fotoğraf verdiği belirlendi.ÖSYM'den ya- pılan uyan üzerine 40 öğ- renci türbansız fotoğraf çektirdi. 60 öğrenci ise uyanlan dikkate almayın- ca ÖSS'ye giriş ve kimlik belgesi alamadı. Bu öğ- renciler sınava giremeye- cek. Yann yapılacak smav ile öğrencilerin 1 yıldır yoğun olarak sürdürdük- leri maraton da sona eri- yor. Türbanla sınava giri- şin yasaklandığı bu yılkı ÖSS'de, adaylann ÖSS'ye giriş ve kimJik belgelerini mutlaka yanlarında bu- lundurmalan gerekiyor. Özel Dershaneler Birli- ği (ÖZDEBİR) ise sınava ilişkin olarak en çok soru- lan sorular çerçevesinde şu bilgileri verdi: • Bir önceki yıl bir yük- seköğretim programına yerleşenler, 2001 ÖSS'ye gırdiklerinde Ağırhklı Or- taöğretim Başarı Puanlan (AOBP)düşer. Ancak da- ha önceki yıllarda bir yük- seköğretım programına yerleşmişlerse puanlann- da düşme olmaz. • 2000 yılında bir yük- seköğretim programını kazandığı halde liseden mezun olamadığı için ka- yıt yaptıramayan öğrenci, bu yıl sınava girdiğinde puanında düşme olmaz. Öğrencinin puanının düş- mesi için bir ortaöğretim kurumundan mezun ol- ması şart. • ÖSYM tarafindan 2000 ÖSS'de herhangi bir yükseköğretim programı- nı kazanan, kaydım don- duran ya da kayıt yaptır- mayan öğrenciler; bu yıl sınava girdiklerinde AOBP'leri 0.5yerine 0.25 ile çarpıiarak OSS puanı- na eklenecek. Bu durum- da aday, AOBP'sinin yan- sını kaybedecek. • Okullann ÖSS orta- lamalan, okul birincileri- nin puanını olumsuz yön- de etkilemiyor. Okul bi- rincilerinin AOBP'si 80 olarak kabul ediliyor. Kendi alanında yapılan tercihte bu sayı 0.5 ile çar- pılarak 40 puan elde edi- lir ve ÖSS puanına ekle- nir. Meslek lisesi birinci- lerinin 80 olan AOBP'leri ise alan içı tercih yapıldı- ğında 0.65 katsayı ile çar- pıiarak ek 52 puan alınır. • İkinci öğretimi kaza- nan öğrenciler, normal öğretimden daha yüksek ücret öder. Bu öğrenciler, normal programlara yatay geçiş yapamazlar. • Özel yetenek sınavıy- la öğrenci alan yükseköğ- retim programlan Ege'nin öteyakasından zeytin dalı Dısişleri Baka- luIsmailCem'i ayaret eden Türk ve Yunan öğrenciler, iki ülke arasında kaİKi bir dostluk ve ba- nş kurulmasuu istediler. Türk ve Yunan kardeş okullan: Özel Bilfen tlköğretim Okulu ik Diamontolopolos Koleji öğrencUerini kabul eden Cem, ilk kez böyle gü- zel bir ortamda konuşma yaptığmı belirterek rüm dısişleri bakanlan için a\nı şe- yi dİledL Cem, yeni bir dünyanın eşiğinde olunduğunu belirterek "yeni cesur dün- yada" birlikte çahşmayı ve yaşamayı öğrenmek gerektiğini söyiedi. Yunan öğren- cfler daha sonra Cem'e Yunanistan'dan getirdikleri ze>1infidanınıverdiler. ÖSS'den ayn bir sınav uy- guluyor. Bu nedenle aday- lann tercih listesi hazırla- masına gerek yok. Sınav için önerller Uzmanlar sınava gire- cek öğrencilere şu öneri- lerde bulundular: • Son günlerinizi bil- diklerinizi tekrar ederek değerlendirin. Smavdan bir gün önce de ders çahş- mayı bırakm.Açık havada dolaşın. • Alışkın olduğunuz sa- atte uyu>aın, kesinlikle sa- kinleştirici veya uyku ila- cı almayın. Ilük bir banyo yapın. • Sabah kahvaltısını mutlaka yapın. • Yanınızda bulunması gereken kimlik, belge, ka- lem, silgi gibi şeylerinizi akşamdan hazırlayın. • Salon görevlilerinin açıklamalannı iyi dinle- yin. • Gerekli kodlamalan acele etmeden doğru ya- pın, kontrol edin. • Yanıtlamaya en başa- nlı olduğunuz testten baş- laym, çözemediğiniz so- rulann yanına işaret koya- rak zamanınız kalırsa tek- rar bakın. • Sınavın zamanlı oldu- ğunu unutmayın, sorulara takılmayın. Zamanınız ka- lırsa cevap anahtannızı kaydırma riskine karşı gözden geçirin. Öğrencilerin karne sevinci FİGENATALAY 2000-2001 öğretim yılı dün sona erdi. İlk ve ortaöğretim ile yaygın eğitim kurumlannda öğ- renim gören 16 milyon 500 bin öğrenci ve 554^bin öğretmen ta- tile çıktı. Bütün öğrenciler dün karne al- dı ama aralannda en heyecanlı- lan birinci sınıf öğrencileriydi. Biz de Beyazıt Ilköğretim Oku- lu 1/A sınıfı öğrencilerinin kar- ne sevincine ortak olduk. onlar- la okul ve tatil üzerine konuştuk. Minik öğrenciler, büyük bir he- yecanla bekledikleri karnelerini, öğretmenlerinin elinden alır al- maz, "geçtim, geçtim" çığlıklan atmaya başladı. Kimısı, "Annem iki tanedördün olacakdiyordu a- ma bak işte hepsi beş" diye, ki- mısı de "Buradagectiyazıyor, iş- tesmıfta kalmadım" diye sevini- yordu. Hiçbir öğrencirrin kalma- dığı 44 öğrencilik sınıfta, dört ögrenci "iyi" ile, kalanı "pekivr ile sınıf geçti. öğrencilerin bü- yük bölümü "Okulun en çok ne- sinisevdin" sorusuna, "tenefifüs- leri" yanıtmı verdı. Onuralp, "Bir de 2/A'dan Leyla'yı" diye ekledi. En sevmedikleri ise pis kokantuvaletlerolmuş. Kızlann bir başka yakındıklan konu da erkeklerin onlan dövmesi oldu. Bengjsu. "Erkek çocuklar çok kuduruk. Bizi dövüyoıiar" dedı. Erkekler bunu kesin olarak red- detti. Ercan, "Asıl onlar bizi dö- vüyor. İşte şöyle'' diyerek Bengı- su'ya kendini dövdürttü! Ne mutlu bu çocuklara ki çoğunun bir köyü var ve tatilde o köylere gidecekler. Sınıfin çalışkanlan, öğretmenleri vermese de tatilde ders yapacaklar. Bir de kitap okuyacaklarmış. Hangilerini okuyacaklannı burada yazahm da öğretmenleri tatil dönüşü he- sap sorabilsin. Tansu, Kül Kedi- si" ile "Ormanda Uyu)anKız"ı, Ercan da "Kırmızı Başhkh Kız"ı okuyacaklannı söylediler. Bostancıoğlu karne dağıttı ANKARA (CumhuriyetBü- rosu)-Milli Eğitim Bakanı Me- tin Bostanaoğla Ankara Abi- dinpaşa'daki Ulu önder Ilköğ- retim Okulu'nda düzenlenen karne törenine katıidı. Yaptığı konuşmada 8 yılhk kesintisiz zorunlu eğitimin başanya ulaş- tıfını belirten Bostancıoğlu, tt Şimdi herkes 11-12 yılhk eğiti- mi istiyor" dedi. Anne ve baba- lardan kınk not getiren çocuk- lanna anlayışh davranmalannı isteyen Bostancıoğlu, "Hiçbir çocuğumuzun değeri, karne 8e ölçiUemez'' diye konuştu. Tarihte kaybolup gidecekler IstanbulHaber Servisi- Eski Içişlen Bakanı Sa- dettin Tantan, artık ko- nuşma ve söz sırasınm halka ait olduğunu belirt- ti. Tantan, bir toplumun tarihi birikimi, stratejik zihniyeti, kültürel ve sos- yal değer yargısının yan- sımasının, o toplumun bi- linci ve bu bilincin dün- yaya bakış açısının gös- tergesi olduğunu anlattı. TMMOB Mimarlar Odası, Tantan'a "örnek bir kamu yöneticisi ve ör- nek bir siyasetçi kimliğini simgelediği'' gerekçesiy- le -Kültürel Mirasa Du- yarhbk veMimartağa Kat- kı" ödülü verdi. Ödül ta- rihinin temmuz ayı olarak kararlaştınlmasına kar- şın, Tantan'ın partisinde yaşadığı sorunlar ve isti- fa süreci nedeniyle bu ta- rihin geriye ahndığı bil- dirildi. Tantan, ödül töre- ninde yaptığt konuşmada, kendilerini onurlu, şeref- li ve haysıyetli olarak ta- nıtanlann, halkın yurttaş- ltk bilınci ve hukuku içe- risinde yok olup gidece- ğini vurguladı. Kurtuluş Savaşı mücadelesi sıra- sında Millı Mücadele karşıtı yazılar yazan, Ata- tûrk'ü "vatan haini" ilan eden gazeteci AK Kemal'i anımsatan Tantan şöyle devam etti: "Eğer tarihin derinükkrine bakJsaydı, İznıitlstasyonu'ndakiAü Kemal'in akıbeti biline- bilseydi, ülkesi ve halkın aleyhineasla sövkmdeve- ya konumda bulunamaz- dı. Lrnitediyorum ki ken- disinitebditeden, kendisi- nin hakkını elinden alan, yoksullaşnran, fakirieşti- ren zihniyeti reddedecek MimarlarOdası Başkanı Eküıci, Tantan'ı istifa sürecine sadece BeyazEnerji operasyonlan- nın getirmediğini, bu süreçte arazi yağmasuıa karşı tutumlannın da yer aidığını ammsatn. gücü halkınıız mutlaka gösterecektir.'' Ödül töreninin gerçek- leştiğı Zeyrek Han Resta- urant'ta Tantan'ın konuş- ması, Fatihli hemşerileri- nin alkışlan ve sloganlan ile sık sık kesildi. Tan- tan 'ı"efsane* olaraknite- leyen Fatihliler, "Tantan gelecek dertler bitecek", "Hırsızlar gidecek efsane gelecek" sloganlan attılar. Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Eldnci de konuşmasında, Tantan'ın kültürlerarası aynm yap- madığını vurguladı. Tan- tan'ı istifa sürecine sade- ce Beyaz Enerji operas- yonlannın getirmediğini, bu süreçte arazi yağması ve talanına karşı tutumla- nnın da yer aidığını anım- satan Ekinci, Tantan'ın Yerel Yönetimler Yasa Tasansı'nın bir an önce çıkması için büyük uğraş- lar harcadığını ifade etti. Vakrfüniversitelerine yardım ANKARA (Cumhuriyet Bûro- su) - Öğrencilerden 5 bin-12 bin 500 dolar düzeyinde öğrenim üc- reti alan vakıf üniversitelerinin devlet tarafindan da desteklenme- si, devlet ve vakıf üniversiteleri arasındaki eşitsizliği arttınyor. TBMM'de görüşülen Yükse- köğretim Yasası 'nda değişiklik yapılması hakkındaki yasa tasan- sı üe vakıf üniversitelerine yöne- lik devlet yardımının kapsamı ge- nişletilırken birtakım koşullar da getiriliyor. Mevcut YÖK Yasa- sı'na göre bütçelerinin yüzde 45'ine kadar devlet yardımı alabi- len vakıf üniversiteleri, öğrenci- lerden dolar üzennden aldıklan ücretlerle de devlet üniversiteleri- ne karşı çok avantajlı konuma ge- çiyorlar. Bu yıl BiÜcent, Başkent, Işık ve Koç üniversitelerine dev- let yardımı yapılması yönündeki YÖK göriişü, Maliye Bakanlı- ğı'na aktanldı. Maliye Bakanlı- ğı'ndan da onay alındıktan sonra vakıfüniversitelerine büyük oran- larda devlet yardımı yapılacak. Mevcut yasayı değiştirmeyi amaçlayan TBMM'deki tasan, vakıfüniversitelerinin devlet üni- versitelerinden öğretim üyesi transfer etmesinı engellemek için bazı koşullar getirirken yardımın kapsamını genişletiyor. Tasanya göre yardım, devlet üniversitele- rine o yıl tahsis edilen toplam öde- neğin örgün öğrenci sayısma bö- lünmesiyle elde edilen miktar, il- gili vakıf üniversitesinde okuyan öğrenci sayısıyla çarpılması so- nucu bulunacak miktann yüzde 30'unu geçemeyecek. Tasanya göreyardım koşullan şöyle: • Öğrenci alınan her program ıçın, öğretim üyesi yetiştirmek amacıyla, vakıf üniversitelerince seçilerek YÖK tarafindan yurti- çinde veya yurtdışında belirlenen üniversitelere yerleştirilen ve izle- nen doktora öğrencilerine, kon- tenjanı 50'ye kadar olan program- lar için 1 öğrenciye, 50-100 ara- sında olan programlar için 2 öğ- renciye, kontenjanı 100'den fazla olan programlar için 3 öğrenciye eğitim-öğretim ve diğer masrafla- nnı karşılayacak düzeyde burs verrnesi. • ÖSYS sisteminde sayısal, sö- zel ve eşit ağu-lığa göre ÖSYM'ce o yıl yerleştirilen örgün öğretim öğrencileri arasında ilk yüzde 5'e giren öğrenci ahnış olması ve üni- versitenin örgün öğretim prog- ramlan toplam öğrenci kontenja- nı ile her bir puan türünün göre- celi önemini yansıtan ağırlıklan dikkate alınarak yapılan değerlen- dirmede, bu esasa göre sıralanan devlet üniversitelerinin ilk yansı- na girmesi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY B Baştarafi 1. Sayfada ğudan çok batıdaki gelişmelere dönük. Bu da do- ğal. Beklentilerimizin çoğu batı yönünde. Ancak, doğuda olup bitenlere de kayıtsız kalmamak ge- rekiyor. Zira, orada olanlar usul usul bizim ilgi sa- hamızı da içine alıyor. Şanghay Beşlisi 26 Nisan 1996'da dogdu. Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, aralann- daki sınır sorunlannı sinir soaınu haline getirmemek için bir araya geldi. Çözüm zemini oluşturdu. Taraflar 1998'de bir adım daha attılar, her türiü te- rorizme karşı ortak hareket etme kararı aldılar. Zirveye Jiang Zemin, Vladimir Putin, Nursuttan Nazarbayev, Askar Akayev ve Imamali Rahma- nov katıidı. Yanlanna bir kişiyi daha aldılar: özbekistan Devlet Başkanı Islam Kerimov. Şanghay Beşlisi böylece altılı olurken birlikteliği de 'ortak bir mekanizma' olmaktan daha ıleri götürüp 'bölgesel işbirtiği örgütü' haline getirme karan aldı- lar. İki ana hedef saptadılar: 1 - Işbirliği alanı genişletilecek. 2- Uluslararası etki yükseltilecek. Genişleme planında ilk adım Pakistan'la atılacak. Orta Asya'da stratejik ortaklık kurduğumuz 5 ülke- den 3'ü, Çin-Rusya hattındaki yeni oluşumun içine girmiş bulunuyor. Bu halkalardan bağımsız olarak Türkiye'nin de Çin'le ilişkileri gelişiyor. Son olarak Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğlu'nun gezi- sınde Çin, Türkiye'ye şu eğilimini sundu: Biz sizi bir NATO ülkesi olarak değil, Asya'nın öte- ki ucundaki bir ülke olarak görüyoruz. Biz bir ucun- dayız, siz öbür ucundasınız! Aile fotoğrafı NATO zirvesinden de yakın gelecekte atılacak adımlann hazırlıklan çıktı. Türkiye açısından zirvenin önemi, AB'nin kuraca- ğı ordunun yapısıydı. Türkiye, Avrupa Güvenlik ve Sa- vunma Kimliği'nden (AGŞK) dışlanacak mıydı? Bir NATO ülkesi olarak, askeri olanaklannı AGSK'ye ve- rip cephede görev yaparken, masanın gerisinde mi duracaktı? Böyle bir durumda ABD'nin tavn ne ola- caktı? Türkiye özellikle son sorunun yanıtmı almış görü- nüyon ABD, NATO'nun tümüyie ikinci plana itilmesini is- temiyor. AGSK'nin geliştirilmesinden yana. Ancak bu yapılırken NATO üyesi olup AB'ye tam üye olma- yan üikeler incitilmeyecek, orta yol bulunacak. ABD yönetiminin şöyle bir formül geliştirmeye ha- zıriandığı söylenebilir NATO ile bütünleşmiş bir AGSK! AB ülkelerinin ise aynı tezi şöyle okumak istediği dikkati çekiyor AGSK ile bütünleşmiş bir NATO! Bu çekişmenin kısa sürede sona ermesi beklene- mez. ABD, Türkiye tezine yakın dururken, Türki- ye'den de toplam 100 milyar dolarlık "füze kalkam" projesine destek istiyor. Bu projede Türkiye'nin pa- yına düşecek harcama 3 milyar dolan bulabilir. Ken- di bütçesini yamamaya bezi olmayan Türkiye, bu gi- rişime şimdi/ik uzak duruyor. Almanya'nın ad vererek Türkiye'yi uyarması, "AGSK'nin önünde engelolursanızAB maliyardım- lannı almanız güçleşir" mesajı vermesi aynca dikkat çekici. Türkiye'nin gürültüye pabuç bırakmak yerine bugün için verdiği görüntüye çerçeve bırakması da- ha kazançlı çıkmasını sağlayabilir. Haftanın ikinci yansında iki uç coğrafyadaki geliş- melerTürkiye'nin önüne fırsatlan ve sorunlan koydu. Bir gözlemle son noktayı koyalım. Bütün gazete- lerde yer alan NATO devlet-hükümet başkanlan fo- toğraftnda, herkes başka yöne bakıyordu! ankcum@ttnetnet.tr Veloyetialındı, birinci oldu • Baştarafi 1. Sayfada sadışı yollardan para ka- zanmaya zorlandığı tes- pit edilen H.Y. içm hare- kete geçen uzmanlar, çocuğun ailenin yanın- da bakılmasını sağla- makiçin 15 Ocak 1999 tarihinde baba Nebi Yıl- cbz ve üvey anne Seher Yıldız'ın evine gıderek görüşme yaptı. Bu görüşmede Nebi Yıldız, hasta olduğunu, çocuklannın getirdiği pa- raya ihtiyaç duyduğunu söyiedi. Uzmanlar, üvey anne Seher Yıldız'ın da çocuklarla yeterince ilgi- lenmediğini ve çok sert davrandığını tespit etti. Aşırı Ihmal Bu görüşmede ailede H.Y.'nin dışında 2 erkek ve 2 kız çocuğu daha ol- duğunu tespit eden uz- manlar, 19 yaşındaki Iz- zet'in evi terk ettiğini, 21 yaşındaki Mirza'nın aske- re gittiğini, 17 yaşındaki G.Y. ile ailesi tarafindan 6-7 yaşlannda olduğu söylenen lY.'nin ise çahş- tınldığmı belirledi. Yıldız ailesinin komşulanyla da görüşmeler yapan ve olumsuz kanaatler edinen uzmanlar, sonunda tüm bu tespitleri bir raporda top- layarak kuruma bildirdi. Bunun üzerine hareke- te geçen SHÇEK, önce- likle yaşlan küçük olan H.Y. ile kız kardeşi l.Y. hakkında koruma karan çıkarttı. Bu karardan son- ra çocuklar, güvenlik güçleri eşliğinde ailesin- den alındı. SHÇEK daha sonra da, baba Nebi Yıl- dız hakkında Gaziosman- paşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde "velaye- 13 yaşındaki H.Y. bilgisayar mühendisi olmak istiyor. tin ntn" (Velayetin kaldı- nlması) davası açtı. Baba Yıldız, yaklaşık 1.5 yıl süren davaya hiç katılma- dı. Hâkim, çocuklar üze- rindeki velayet görevleri- ni yerine getirmediği, aşı- n derecede ihmal ettiği ve velayet nüfuzunu kötüye kullandığı gerekçesiyle Nebi Yıldız'm. 13 yaşın- daki H.Y. ile 9 yaşındaki l.Y. üzerindeki velayetini kaldırdı. Kurumda kaldığı yak- laşık 3.5 yıl içinde önce okuma-yazma kurslanna devam eden. daha sonra Vakıfbank Umut Çocuk- lan Ilköğretim Okulu öğ- rencisi olan H.Y, şu anda okulun 6. sınıfında eğitim görüyor. Karnesindeki tüm notlan pekiyi olan H.Y.'nin öğretmenleri, üstün başan kazanmak için çok çaba harcadığını belirtiyor. H.Y. de. ilk hedefinin fen liselerine girmek ol- duğunu belirtiyor. Sat- rançta Türkiye çapında yapılan bir turnuvada 3.'lük derecesi bulunan H.Y, ıyi bir satranç hake- mi ohııak istiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle