Katalog

SAYFA CUMHURİYET 11 HAZİRAN 2001 PAZARTESİ HABERLER kiale Yasası işi I ANKARA (AA)- Yenı ekonomik programın öncelikli yasal düzenlemeleri arasında yer alan Ihale Yasası'ndaköklü değışikliğe gidilmesi işi arapsaçına döndü. Uluslararası Para Fonu'na verilen taahhütlerden de biri olan ihale reformu için Maliye ile Baymdırlık ve Iskân Bakanlığı'nca hazırlanan taslak üzerinde yeniden uzlaşmazlık ortaya çıktı. ANAPİI kongreleri • Yurt Haberleri Servisi - Yurt genelindeki birçok İcentte ANAP il örgütleri kongrelerini dün yaptı. Antalya il kongresine katılanlara telefon bağlantısıyla seslenen Genel Başkan Mesut Yılmaz, "Şahsi emelleri için çalışanlara ANAP'ta yer yoktur. Kendısinı partinin üzerinde görenler, bu partıde kalamazlar. Çünkü onlar, kendilerini milletin üzerinde görmektedirler" diye konuştu. Asgari ücrete 5 milyon lira zam • ANKARA(AA)-Net asgari ücret, 1 Temmuz'dan itibaren 4 milyon 954 bin 600 lira artışla 102 milyon 369 bın 600 liradan 107 milyon 323 bin 800 liraya yükselecek. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun daha önce aldığı karar uyannca, halen 139 milyon 950 bın lira olan brüt asgan ücret ise 1 Temmuz'da brüt 146 milyon 947 bin 500 liraya çıkacak. Fazilet Partjsi için son raunt • ANKARA(ANKA)- Fazilet Partisi'nin kapatılması istemiyle açılan davada sona yaklaşıldı. Anayasa Mahkemesi üyeleri, yann bir araya gelerek FPda\asını esastan görüşmeye başlayacak. Yüksek mahkeme üyelerinin, bir araya gelmelerinin ardmdan, araştınlması istenecek yeni bir konunun ortaya çıkmaması durumunda nihai karann 2 hafta içınde çıkacağı belirtiliyor. Fonda948 trilyon lira var • ANKARA (AA) - Prim kesıntilerine 1 Haziran 2000 tanhinde başlanan Işsızlık Sıgortası Fonu'nda. 948 trilyon 388 mılyar lira bırikti. Kesıntilerin başladığı 1 Haziran 2000 tarihi ile 31 Vtayıs 2001 tarihleri arasında, 503 trilyon 256 mılyar lirası işçi ve işveren primleri, 201 tnlyon 294 milyar lirası devlet katkısı ve 243 tnlyon 900 milyar lirası da faiz geliri olmak iizere. toplam 948 trilyon 450 milyar lira tutannda para toplandı. Kayyum başvurusu • AJVKARA(ANKA)- DSP'nın yapılan son kunıltayının iptal edilmesi ıçın Yargıtay Cumhuriyet Bajsavcılığı'na ba^vuran DSP kuruculannın, Yargıtay Cumhunyet Bajsavcıİığı'na verdikleri ek bir dilekçeyle "yapılacak yenı büyük kurultayda aynı antiyasal, antıdemokratik uygulamalann yasanmaması ve yasal birkurultay yapılabilmesi için, yeni kmultay gününe kadar DSPye kayyum tayin edilmesi" istendi. Abanoz'un ardından Emniyet Genel Müdürü Turan Genç de dün istifa etti Tantan'm elrîbi gidiyor Genç istifayı seçti ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Sadettin Tantan ın. Içiş- len Bakanlığı'ndan alınması- nın ardından göreve getirdiği üst düzey emniyet yetkilileri, birer birer istifa ediyor. Geçen hafta görevinden aynlan eski Istanbul Emniyet Müdürü Ka- zım Abanoz'un ardından dün de Emniyet Genel Müdürü Tu- ran Genç istifa etti. Genç'in is- tifasını ıçişleri Bakanı Rüştü Kazun Yücelen'in ıstediğı be- lirtilirken emniyet teşkilatında yeni istifalar bekleniyor. ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz tarafmdan Içişleri Ba- kanlığı'ndan alınarak devlet bakanlığına kaydınlan Sadettin Tantan'm bakanlıktan ve parti- sinden istifasınm ardından em- niyet teşkilatında başlayan ha- reketlilik sürüyor. Geçen hafta görevinden aynlan îstanbul Emniyet Müdürü Kazım Aba- noz'un ardından dün de Emni- yet Genel Müdürü Turan Genç istifa etti. Alınan bilgiye göre Genç, dün akşam saatlerinde is- tifa dilekçesini Içişlen Bakan- lığı Müsteşan Saim Çotur'a sundu. Saim Çotur da istifa dı- lekçesinı yeni göreve getirilen Içişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen'e iletti. Içişlen Baka- nı Yücelen, kendisine iletilen dilekçeyi kabul etti. Akademik kökenJı olan Turan Genç, teşki- latta köklü değişiklikler yap- mak için yeni projeler uygula- maya hazırlanıyordu. Bakanlık kulislerinde, Rüştü Kazım Yücelen'in göreve gel- dikten sonra emniyette geniş kapsamlı bir değişikliğin önü- nü açmak için Genç'in istifası- nı istediği. emniyet genel mü- dürünün iki gün bu isteme di- rendiği dile getiriliyor. Turan Genç'in istifasının ardından emniyet genel müdür yardımcı- lan, daıre başkanlan ve Içişle- ri Bakanlığı müsteşar ve müs- teşar yardımcılannın da değış- tirilmesi bekleniyor. Merkez- dekı bu değişikliklerin ardın- dan geniş kapsamlı bir valiler ve emniyet müdürleri kararna- mesinin de gündeme geleceği belirtiliyor. İstifa edecek emni- yet müdürleri arasında Bursa Emniyet Müdürü Aydın Genç, Ankara Emniyet Müdürü Ke- mal İskender, Antalya Emniyet Müdürü Mehmet Yaacı'nın da adı geçiyor. Genç'in istifa di- lekçesini Rüştü Kazım Yüce- len'e ileten Içişleri Bakanlığı Müsteşan Saim Çotur'un da görevinden alınması bekleni- yor. Kazım Abanoz'un geçen hafta Istanbul Emniyet Müdür- lüğü'nden istifasının ardından Turan Genç'in de görevinden aynlacağı söylentileri çıkmış, fakat Genç sorulara "İstifa et- meye niyetimyok" yanıtını ver- mişti. Organize suçlarda îstanbul lider ISTANBUL (AA> - Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçıhk ve Organize Suçlarla Mücade- le Daire Başkanlığfnca yapı- lan değerlendirmede, geçen yıl Türkiye genelindeki 81 ilin 53'ünde 466 organize suç örgü- tü olayının gerçekleştiği ve Is- tanbul'un, suç sayısında ilk sı- rayı aldığı belirtildi. Organize suç gruplanyla il- gili araştırmalann yer aldığı ki- taptaki araştırma ve değerlen- dirmelere göre, suç işlenen il- ler arasında ilk sırayı 105 olay- la Istanbul, ikinci sırayı da 43 olayla Içel aldı. Bu kentleri 32 olayla Adana, 28 olayla Bursa, 25 olayla Antalya, 19 olayla Ankara, 16 olayla Kayseri, 15'er olayla Kocaeli ve Gazian- tep ile 14 olayla Izmir izledi. Yine geçen yıl Ordu'da 14, Ay- dın'da 11, Uşak ve Bahkesir'de 9'ar, Denizlı ve Konya'da 7'şer, Sakarya, Kahramanmaraş, Ha- tay ve Rize'de 6'şar, Zongul- dak, Samsun, Osmaniye ve Nevşehir'de 5'er, Tekirdağ, Manisa ve Sıvas'ta 4'er, Muğ- la, Malatya ve Kars'ta 3'er, Edirne, Karabük, Eskişehir, Amasya, Kınkkale, Şanlıurfa, Muş, Diyarbakır ve Elazığ'da 2'şer, Çanakkale, Düzce, Af- yon, Isparta, Sinop, Çorum, Yozgat, Çankın, Ardahan, Van, Bitlis, Siirt, Bingöl ve Mar- din'de de birer organize suç ör- gütü olayı gerçekleşti. Kendine haksız kazancı he- def edinen organize suç örgüt- lerine, genellikle az para kaza- nan iş sektöründeki kişiler ile işsizlerin ve emeklilerin katıl- dığı, bunlann da örgütün yön- lendirmesiyle suç işledikleri kaydedilen değerlendirmede, bu paralelde galerici, müteah- hit ve tekstilci gibi geniş mad- di imkânlara sahip bazı kişile- rin de. "alacak-verecck sorun- lan karşısında bu suç örgüde- riyle bağlanü kurduklan ve bunlan aracı olarakkullandık- lan" ifade edildi. AlHM'ye başvurularda, kamulaştırma ve ifade özgürlüğü davalan ilk sıralarda Türkiye 131 dava kaybettiANKARA (AA) - Avrupa Insan Haklan Mahkeme- si'ne açılan davalar sonunda Türkiye, yaklaşık 4.5 milyon sterlin. 706 bin dolar, 8 mil- yon Fransız Frankı, 60 bin mark tazminat ödemeye mahkûm edildi. Devlet Ba- kanı ve Başbakan Yardımcı- sı Mesut Yılmaz. FP Afyon Milletvekili Sait Açba'nın Avrupa Insan Haklan Mah- kemesi'ne Türkiye aleyhine • AlHM'de açılan 141 davadan 131'inde Türkiye, yaklaşık 4.5 milyon sterlin, 706 bin dolar, 8 milyon Fransız Frankı, 60 bin mark tazminata mahkûm edildi. yapılan başvurulara ilişkin sorulannı yanıtladı. Yılmaz'ın yanıtına göre Türkiye'nin AlHM'nin zo- runlu yargı yetkisini tanıdı- ğı 1990 yılından bu yana 2 bin 700 dava açıldı. Bunlar- dan Türk Hükümeti'nin bil- gisine sunulan 701 davada 4 bin 15 kişi başvuruda bulun- du. Ancak, hükümetin bılgi- sine sunulmamış olan 2 bin davada başvuran sayısının kaç kişi olduğunun bılinme- Huzur opemsyonlanyeniden Istanbul Haber Servisi - Istanbul'da öncekı gece 12 bin emniyet personelinin katılunıyla il genelinde asayiş ve trafik uygulaması 1 gerçekleştirîfdi. Göreve yeniden atânmasının ardmdan ilk gecesinde Şişli Ilçe Emniyet ' Müdürlüğü ve Taksim'de teftişlerde bulunan Istanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, ikiuci gecesinde ise Huzur operasyonlannı yönetti. Dobnabahçe'deki trafik kontrol noktasmdaki uygıdamalan denedeyen Özdemir, 3 yıl önce kendisi tarafından başlatılan Huzur operasyonlannm devam edeceğini ve uygulamalann, hırsızlık, kapkaç, yankesicilik, uyuşturucu satıcılan üzerinde yoğunJaşacağmı kaydetti. Özdemir, polisin uygulamalar sırasmda yurttaşlara, insan haklanna saygüı şekilde davranmaya dikkat edeceğini belirttı. lstanbul'da cuma ve cumartesi günleri gerçekleştirilen Huzur operasyonlannda 663 şüphelı şahıs gözaltına alındı. diği, bu davalardan birini Güney Kıbns Rum yöneti- mi, 598'ini Türk vatandaş- lannın 103'ünü de yabancı- lann açtığı bildirildi. Türk vatandaşlannın açtığı dava- lann konulan açısından da- ğılımı şöyle: "Kamulaşürma bedelleri- ne itiraz, köy yakma ve bo- şaltma olaylan, yaşam hak- kının ihlaü (Kayıpşaluslar ve faüi meçhıü adam öldürme- ler), işkence, körü mu- amele ve haksız gözalb- na alınma, gözaltı süresi- nin uzunluğu, düşünce ve ifade özgürlüğü, adli yargılanma hakkuun ih- lall YüksekAskeri Şûra kararian, uzun yargüa- ma (Dev-Yol başvurula- n), parti kapatmalarla ilgili başvurular, diğer başvurular (Dernek kurmave toplanuözgür- lüğünün ihlali, mûlteci başvurulan gibi)." Başvuranların genel- likle Avrupa Insan Hak- lan Sözleşmesi'nin bir- kaç maddesinin ihlal edildığini iddia ettikleri için, dava konularına ilişkin sağhklı rakamsal verilerin olmadığı, an- cak davalar arasında ka- mulaştırma davalan ile ifade özgürlüğü davala- nnın önemli yer tuttuğu bildirildi. Davalardan 10'unun Türkiye lehine, 131 'inin de aleyhine sonuçlandı- ğı bildirilen yanıta göre ödenen para cezalan şöyle: "582 bin 897 dolar, 7 milyon839 bin 610Fran- sız Frankı, 1 milyon 568 bin 883 İngiliz Sterlini, 57 bin 639 Alman Mar- kı, 11 milyar 633 bin 400 Türk Lirası ödendi. tşlemlerisüren başvu- rular için 2 milyon 896 bin 514 İngiliz Sterlini, 123bin520ABDDolan, 75 bin Fransız Frankı ödenecek," SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Her şeyi olduğu gibi sonun- da interneti de Türkleştirdik. Nasıl mı? Dünya interneti bü- yük bir devrim sanıp ona uy- gun yeni ufuklara yol alırken biz internetin tehlikelerini görüp nasıl cezalandıracağımızı sap- tadık. Internet de artık "devle- tin ülkesi ve milletiyle bölün- mezbütünlûğü" için bir potan- siyel tehdit kabul ediliyor. Bu tehdide karşı Meclis, son çıkar- dığı RTÜK Yasası'na intemet- ten gelecek bölücü etkileri ön- leyecek maddeler ekledi. Artık, interneti de bölücü ve yıkıcı akımlara karşı kontrol altına al- mış bulunuyoruz. Yüce Meclisimiz böyle dü- şünüyor, bizler bir tehlikenin daha önlenmiş olmasından mutlu oluyoruz ama, bir kısım bilim insanları bu işten mem- nun değiller. Onlar hâlâ mat- baanın ülkemize geç girmesi- ne neden olan anlayışın bu ka- nun maddelerine de sindiği inancındalar. "IntemetKurvlu" olarak Ulaştırma Bakanlığı ta- rafından oluşturulan kurulun interneti de Türkleştirdik üyeleri, bu degişikliği tehlike olarak görüyoriar. Aralarında profesörler, do- çentler, hukukçular, internet uzmanlannın bulunduğu kuru- lun üyeleri bakınız neler söylü- yon "Internet devrimi, sanayi devriminden daha önemlidir. Avrupa Birliği, internetin tem- sil ettiğı değişimin, sanayi dev- riminden daha önemli bir ge- lişmeyi temsil ettiğini resmi dokümanlannda ilan etmiştir. Bu değişimin insanlığı yeni bir toplum biçimine götürdüğü- nü, adına 'bilgi/bilişim toplu- mu' dediğimiz bu toplum biçi- minde, birey, beyinsel emek, bilgi, bilim, teknoloji, araştır- ma-geliştirmenin ve özellikle bilgi teknolojilerinin itici güç olduğunu biliyoruz." Doç. Mustafa Akgül, Prof. Ufuk Çağlayan, Prof. I. Etem Derman ve avukat Fikret ll- kiz'in de aralannda bulunduğu uzmanlar, Türkiye'nin bu treni de kaçırmak üzere olduğu en- dişesinitaşıyorlar: İnternet en az Avrupa Birliği kadar önem- lidir. Internet bireyler, kurumlar ve ülkeler için stratejik önem- dedir. Bu teknolojilerde geri kalan ülkeler, kurumlar ve bi- reyler ciddi bir tehdit altında- dır. Matbaa ve sanayi devrimi- nikaçıran Türkiye'nin, internet devrimini kaçırma gibi bir lük- süyoktur. Internet Türkiye için birtercih meselesi değildir; bir zorunluluktur." Işte bilim insanlan ve konu- nun uzmanlannın bu kadar du- yarlı olduğu bu konu, ne yazık ki, üzerinde hiç tartışılmadan yeni bir engelleme yasasıyla yaralandı: "Uzülerek belirtmek istiyoruz ki, ülkemiz interneti bu kapsamda algılayamamış- tır. Ülkemizi bilişim ve intemet devrimine hazııiayacak vizyon, örgütlenme, mekanizma, ey- lem planı ve somut projeler yoktur. Bugün, web sayfası, bilgi işlem birimi ve yerel ağı olmayan bakanlıklanmız bile var." Bu koşullar altında parla- mentonun internet konusun- da ele aldığı ilk düzenleme ne oldu biliyor musunuz: Kısıtla- malar ve cezai yaptırımlar. Bu yeni düzenleme internet dün- yasında hayal kınklığına neden oldu: "Yapılmak istenen yan- lış teşhis ve yanlış tedavidir. Hedeflenen amaca ulaşmak mümkün değildir, aksine Tür- kiye internetine ciddi darbe vuracaktır. Yapılmak istenen düzenlemeler, internetin ruhu- na aykın ve başan şansı olma- yan önlemlerdir. Düzenleme- nin hedefi olan kesimler ko- layca yurtdışında etkinlikleri- ne devam edecekler; masum vatandaşlar, işyerleri, KO- Bl'ler, okullar tedirgin olacak, zarar göreceklerdir. Internet sektörü kötü yönde etkilene- cek, insanlann konuşma, yaz- ma ve paylaşma arzulan fren- lenecektir. öncelikle, interne- ti geleneksel basın-yayın ve medyalaha aynı kefeye koy- mak önemli bir kategorik ha- tadır. Internet hayatın birçok boyutuyla kesişir. Basın ve medyanın uzantısı olmak bun- lardan yalnızca bir tanesidir." Internet Kurulu, yeniden ya- pılandığını, bir hukuk çalışma grubu oluşturduğunu da açık- lıyor. Internet Kurulu kendi için- de örgütleniyor ama, devletimiz de internet yoluyla işlenecek suçlara karşı önlemlerini alıyor. Şimdi bir "Haberieşme Yüksek Kurulu "muz var. Bu kurul şu ki- şilerden oluşuyor: 1. Başbakan veya Başbakan'ın görevlendi- receği bir Devlet Bakanı (Baş- kan) 2. Içişleri Bakanı 3. Ulaş- tırma Bakanı 4. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri, 5. Ge- nelkurmay Başkanlığı Muhabe- re ve Elektronik Daire Başkanı. Artık rahatça uyuyabilirsiniz. Internet denetim ve kontrol al- tına alınmıştır. Kurul görev başındadır. 2000'Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK •••Başarılar Diliyorum Bir milyon 500 bine yakın öğrenci bu pazar günü üniversite sınavına giriyor. Hepsine başarılar diliyorum. Yıllarca duygularını, düşüncelerini dolduran bu sınavı başararak üniversiteye girmek istiyor- lar. Yüksek eğitim görmek, liseyi bitiren her gencin hakkı olmalıydı ama ne yazık ki değil. Bu hak ancak bu sınavı kazanıp da biryere yer- leşenlere veriliyor, onun için de bu sınav oldu- ğundan çok daha büyük bir önem kazanıyor. 'Üniversiteye girmek' artık sadece bir mes- lek sahibi olmak değildir, bir kimlik kazanmak- tır, sosyal bir statü sahibi olmaktır, neredeyse başanlı kişiliğin ölçütüdür. Onun için de genç öğrenciler bu sınava çok aşırı bir stresle, duy- gusal ve düşünsel bir baskıyla giriyoriar. Öncelikle bu baskıdan kurtulmalannı diliyo- rum. Sadece bu baskının onların başarılanna olumsuz bir etki yapacağı kaygısından değil, bu sınavı bu ölçüde baskı nedeni saymamala- rı için bu baskıdan kurtulmalarını diliyorum. Bu sınav onların değerlerini ölçen bir sınav değildir, bir seçme sınavıdır. Kazananlar elbette büyük bir yükten kurtul- manın sevincini yaşayacaklardır. Bu sevinç, onlann hakkıdır. Geleceğe uzanan yoldaki bü- yük bir engeli aşmışlardır. Şimdi artık üstlerin- deki büyük baskının kalkmış olduğunu göre- rek kendilerini rahat hissedecek, sonra da yol- larına devam edeceklerdir. Kısa bir süre sonra fark edeceklerdir ki, şim- di önlerinde gene uzun bir yol uzanmaktadır. Doğru meslek seçimleri yapmak, sonra da ge- ne kendi özenlerine kalan uzun bir yolda yürü- mek. Eğer hedeflerini doğru seçebilmiş, çalış- ma disiplinlerini kazanmış bir yürüyüşü başa- rırlarsa neler kazandıklarını göreceklerdir. Böy- le bir yürüyüş gerçekleşmez ise gene epeyce sıkıntılı günler geçecek demektir. Bu sınavda istediği, umduğu, beklediği ba- şarıyı gösteremeyenler de olacaktır. Onlann da bu sınavın sonunda büyük kazançlan olacak- tır. En büyük kazançlan da 'nerede yanlış ya- pılmış olduğu', 'bu yanlışta kendi payının ne olduğu' sorularının yanıtları olacaktır. Eğer ilk günlerin doğal olan duygusal çalkantılan çabuk atlatılırsa, bu sorulan sormak ve yanıtlannı dü- rüstçe vermek insana çok şey kazandırır. Hat- ta sınavı kazanmaktan bile çok şey kazandınr. Çünkü üniversite giriş sınavı bir yıl sonra kaza- nılır, ama insanın kendi yanlışlarını görme er- demi kimi zaman hayat boyunca kazanılamaz. Ben, başarılarımdan çok başarısızlıklarım- dan ders aldım. Başarısız olduğum çalışmalar bana 'nerede yanlış yaptığımı' gösterdi. O ba- şarısızlığın bütün sorumluluğu bana ilişkin ol- masa da kendi payımın neler olduğunu görmek bana hayatım boyunca yararlandığım şeyler kazandırdı. Sürekli başan kazanmak kadar in- sanı dayanıksız yapan bir şey görmedim. Onun için de bu sınavdan istediği sonucu alamayanlar için daha büyük bir başannın yo- lu açılacaktır, onlar da engelleri aşıp yüksek eğitimlerini sürdüreceklerdir. Yüksek eğitimin insanı bir meslek sahibi yap- tığı sanılır ama bu sanı pek doğru değildir. Doğ- rusu, yüksek eğitimin insana bir mesleğe giriş kapısını açtığıdır. O meslek, hangisi olursa ol- sun, yüksek eğitim bittikten sonra çalışılırken edinîlen deneyimle öğrenilecektir. Çalışma hayatı, kendi başına büyük bir eği- timdir ve bu eğitim hayat boyunca sürecektir. Deneyim, geçirilen yıllar değil, o yıllardan çı- kanlan anlamlı sonuçlardır. Bir düşünüre ait olan bu sözler altın değerin- dedir. Onun için de yaşadıklarından, yaptıkla- nndan, gördüklerinden anlamlı sonuçlar çıka- ramayanlar deneyim kazanamazlar, sadece yıpranırlar ve eskirler. Genç bir insanın başarıyı nasıl ölçtüğü, ba- şarıdan daha da önemli bir konudur. Başan, para mıdır, saygınlık mıdır, tanınmak mıdır ya da nedir? Başannın tanımı bize sosyal değer sistemi- nin kapısını açar. Insan neye değer veriyorsa, başarı o alanda- ki etkinliği ve yetkinliğidir. Psikolojik ve sosyal doyumu da ona bağlıdır. Insan hayatını anlam- lı kılacak olan da doğru başarısıdır. Bütün gençlerimize hayat boyu başarılar di- liyorum. Her zaman söylediğim gibi, başan, onu ara- yanların hakkıdır. e-mail:erdalatak' superonline.com Faks:0212-513 90 98 ORAL ÇALIŞLAR