10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 HAZİRAN 2001 PAZARTESİ O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R [email protected] ARADA BİR M. İSKENDER ÖZTURAJNLI Yasalar ve Siyasal İktidarlar... Son günlerde yürürlüğe giren Polis Yüksek öğ- retim Yasası'na göre bundan böyle imam hatip çı- kışlılar polis akademisine alınmayacaklardır. Bu çok önemli bir düzenlemedir. önemlidir ama ye- terli değildir. Çünkü imam hatip okulları, bir dev- rim yasası olan "Öğretim Biriiği Yasası "na göre mes- lek okulu konumundadırlar. Batı'da nasıl papaz okulundan çıkanlar yalnız papaz olabiliyorlarsa, imam hatip okullannı bitirenler de ancak imam ha- tip olabilmelidiıier. Oysa yürüriükteki yasalarımıza göre imam hatip çıkışlılar üniversitelerin tüm fakültelerine girebilme hakkına sahiptirler. Kaymakam, vali, savcı, yargıç olabilmektedirler. Son düzenlemeye göre bundan böyle polis olamayacaklar, ama polislere buyruk ve- recek konumda olan vali, kaymakam, savcı ve yar- gıç olabileceklerdir. Böylesine bir düzenleme ak- la, mantığa ve hukuka uygun mudur? Bu denli bir çetişkiyi dünyanın başka bir ülkesinde görebilir mi- siniz? Bilindiği gibi ülkemizin eğitim politikası 1950'ler- den sonra yörüngesinden saptırılmıştır. Atatürk'ün. eğitim politikasından ödünler verilmiş, iktidarlar değiştikçe, hatta hükümetler değiştikçe eğitim po- Ittikalan da aereksiz yere değiştirilmiştir. Oysa çağ- daş dünyada eğitim politikaları kolay kolay değiş- tirilmezler. Daha çağdaş, daha ileri doğrultuda dü- zenlemelere ve uygulamalara yönelirler. Geriye gi- diş hiçbir zaman söz konusu olmaz, olamaz. Biz- de ise anayasalann buyruğuna karşın eğitim sis- temi gittikçe geriye götürülmüş, ulusallıktan ve çaödaşlıktan uzaklaştırılmıştır. Orneğin, 1982 Anayasası'nın 42. maddesi tıpkı şöyledir: "Eğitim ve öğretim, Atatürk devhm ve il- keleri doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esas- lanna göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykın eğitim ve öğretim yerle- ri açılamaz." Bu madde, 1924 tarihli "öğretim Bir- iiği Yasası "ndan esinlenerek hazırlanmıştır. öğre- tim Biriiği Yasası ile de tüm eğitim yerleri Milli Eği- tim Bakanhğı'na bağlanmıştır. Ama gelin görün ki uygulama bu doğrultuda değildir. Yurdumuzun her yanında çağdışı bir eğitim egemendir. Gizli yuva- larda ve yurtlarda cumhuriyet düşmanı genç kafa- laryetiştirilmektedir. Bu çarpıklığı ortadan kaldıra- cak bir devlet iradesi de ortalarda yoktur. Dünyanın her yerinde hukuk fakültesinde oku- yan bir kişi hukukçu, tıp fakültesinden çıkan bir ki- şiyse doktor olur. Çağdaş dünyada lise edebiyat, ticaret ve ekonomi kollannı bitiren öğrenciler, tıp, mühendislik ve fen fakültelerine giremezler. Bu- nun tersi de olanaksızdır. İmam hatip okullannda yetişenlere polis olma hakkı tanımadığınız takdir- de, onlann vali, kaymakam, savcı ve yargıç olma- larına da izin veremezsiniz. Verirseniz, eğitim sis- teminin bütünselliğini bozmuş olursunuz. öğretim Biriiği Yasası bir devrim yasasıdır ve anayasanın koruması altındadır. öteki devrim ya- salan gibi değiştirilmesi olanaksız yasalardandır. Ne var ki uzun süreden beri bu yasa, sanki uygulama alanından kaldırılmış gibidir. Anayasaya aykın bi- çimde gereğinden çok imam hatip okulu açılmış ve Milli Eğitim Temel Yasast ile de bu okullardan çıkanlara üniversitelerin tüm dallanna girme olana- ğı tanınmıştır. Bu düzenleme açıkça anayasaya ay- kırıdır. Gerçeği söylemek gerekirse, anayasaya aykın ya- saların yürürlükte olduğu bir devlete hukuk devle- ti denemeyeceği gibi, böyle bir ülkede hukukun üs- tünlüğünden de söz edilemez. Eğer günümüzün si- yasi iktidan, başında bulunduğu devletin bir hukuk devleti olduğunu iddia ediyorsa, -ki Tann'nın gü- nü bunu söylemektedir- vakit geçirmeden bunun gereğini yerine getirmelidir. Çünkü yürürlükteki anayasamızın 11. maddesine göre, "anayasa hü- kümleri, yasama, yürütme ve yargı organlannı, idare makamlannı ve diğer kuruluş ve kişileri bağ- layan temel hukuk kurallandır. Kanunlar anayasa- ya aykın olamaz". Anayasaya aykın yasalann bulunduğu bir ülke- de ne hukuk devleti vardır, ne de hukukun üstün- lüğü. Bu nedenle siyasal iktidarlar, her şeyden ön- ce anayasaya ve anayasanın koruması altındaki dev- rim yasalarına saygılı olmak zorundadıriar. Bu say- gının bulunmadığı bir yerde hukuk değersiz bir nesne, hukukun üstünlüğü geçersiz bir kavramdır. Günümüzün siyasal iktidarı göreve başlarken laikliği her türiü gerici akımlara karşı koruyacağı sözünü vermiştir. Devlet organlanna sızan gericileri ayıklama amacıyla yürüriüğe konulan yasa gücün- deki karamamenin Cumhurbaşkanı tarafından geri çevrilmesi üzerinden sekiz ay geçmesine karşın söz konusu kararname henüz bir yasaya dönüş- türülememiştir. Çağdışı eğitim yuvalarına son ver- meden, devrim yasalannı tam anlamıyla uygulama alanına geçirmeden gericiliği önlemenin olanakstz- lığı unutulmuştur ve unutulmaktadır. Laik cum- huriyetin yarım yamalak önlemlerle değil, kalıcı yasalar ve kararlı uygulamalarla korunabileceği göz ardı edilmiştir ve edilmektedir. Siyasal iktidar- dan eğitim konusunda ciddi ve tutariı davranışlar beklemek her Türk vatandaşının hakkı, bunun yerine getirilmesi de Parlamento'nun görevi değil midir? KOVANCILAR KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1998/5 Mahkememizin 05.06.2000 tanh ve 1998/5 esas, 2000/29 karar sayılı ilamı ile Karabörk köyünde kâin 384 no'lu parselin Hüseyin mirasçılan Hakkı, Azize, Lamia, Ceîal, Cahit, Adnan, Ali, Yaşar, Bülent, Hüse- yin, Deniz, Süleyman, Yetkin Arelan adına tesciline ka- rar verilmiş, yaptınlan zabıta araştırmasına rağrnen adı geçen karar lehıne tescil karan verilen yukanda isimle- ri belirtilen muhataplara tebliğ edilemediğinden işbu karar Yargıtay yolu açık olmak üzere muhataplara ila- nen tebliğ olunur. 01.05.2001 Basın: 26031 GÖLCÜK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 2000/1331_ Davacı tsmail Yılmaz tarafindan davalı Ömürgen Onaran aley- hine mahkememize açılan velayetin tespıti davasmın yapılan açık yargılaması sırasmda verilen karar gereğince, Davalı Ömürgen Onaran'a dava dilekçesi ve duruşma günü, tûm aramalara rağmen tebliğ edilememiştir. Mahkememizce yapılan duruşma 21.09.2001 günü saat 12.00'ye bırakılmış olup. belirtilen gün ve saatte davalı Ömürgen Onaran'ın mahkememiıde bizzat hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, ettirmediğı takdırde duruş- maya yokluğunda devam edilecegı ve karar verileceğı, ilan tarihın- den itibaren 1 ay sonra kendisine teblig edilmiş sayılacağı ilanen tebliğ olunur. 05.06.2001 Basm: 33469 Küreselleşme Değil, KoniHeşme... . Dr. MeBh BOYDAK/sr Üni. Orman Fakültesi Öğretim Üyesi ir doğa ve fen bilimci- | si olarak, "Küreseüeş- me (GtobaDeşme)'' ko- knusunu analiz etmek "Küre", Arap- ' ça kökenli bir sözcük. Sözlükteki matematik anlamı; bûtün noktalan merkezden aynı uzakhkta bir yüzeyle sınırlı cisim olarak ven- liyor. Bir başka anlamı ıse yeryüzü (dünya). Başka anlamlan da var... Küreselleşme ise Ingilizce "globa- lization" kavramının Türkçe karşı- lığı olarak ekonomi biliminde yeri- ni alrruş. Küreselleşme, temelde zengin ül- kelerin süslü bir anlam ve görünüm vererek gelişmekte olan ve geri kal- mış uluslara zorla benimsetmeye ça- hştıklan bir ekonomik politika. Pi- yasa ekonomisinin son aşaması ola- rak tanımlanıyor. Zengin ülkelerin savlanna göre; tüm dünya uluslan, 'küre'nin merkezinden aynı uzak- hkta olan bir konumda, aynı gönen- ci (refahı) paylaşacak! Oysa, özde ser- mayenin küreselleştiği bu süreç, sos- yal devleti dışlamakta, emeği ve ik- tidarlan bağımlı kılmakta ve dünya- yı çokuluslu şirketler (ÇUŞ) kana- lıyla sermayenin güdümüne sokma- yı amaçlamaktadır. Yaşanan süreç- te zengin ülkelerin gönenci artarken yoksul ülkeler daha da yoksullaş- makta ve bağımsız olarak kalkınrna yeteneklerini kaybetmektedirler. Ül- kelerin, ülke içi gelir dağılımındaki uçurum da gittikçe artmaktadır. Kü- reselleşme dayatmasının uygulayı- cılan ise IMF ve Dünya Bankası ile Dünya Ticaret Örgütü (WT0) gibi 'sermayenin güçlü sivfl toplum örgüt- leri'dir. Sistemde, ÇUŞ'lar kanalıy- la üçüncü dünya ülkelerinin zengin doğal ve başka ekonomik kaynakla- n ele geçirihnekte, bu ülkeler, hız- la ekonomik ve siyasal bağımlılığa doğru sürüklenmektedir. 'Uluslara- rası tahkim yasalan'yla da ÇUŞ'la- nn çıkarlan güvence altına alınmak- tadır. Doğa bilimleri açısından özet ola- rak belirtilirse, küreselleşme, kuşak- lararası sorumluluk düşüncesini dış- layarak tüketimi körüklemekte, dün- yanın ekolojik sermayenin akıi almaz bir hızla tükenmesine neden olmak- tadır. Aynca zengin doğal kaynak- lar, uluslardan kopanhp ÇUS'lara mal edihnektedir. Orneğin; küresel- leşme, ülkemizde değeri 750 mil- yar-1 trilyon dolar arasmda hesap- lanan bor madenlerini, devletin elüı- den zorla aknaya çahşmaktadır. Do- ğal zenginlikleri bakımnıdan, dün- yanın uluslararası korunmaya değer görülen 200 koyağundan (vadisinden) birisi olan "Fırüna Deresi"nde hid- roelektrik santralı yapımına cesaret edebilmektedir. Aynı şekilde, Munzur Koyağı Mil- li Parkı'nda ve Köprülü Kanyon Mil- li Parkı'nda çevresel (ekolojik) den- geyi bozacak, eşsiz doğal ve kültü- rel varlıklarımızı yitireceğimiz ba- rajlar projesini gündeme getirebil- mektedir. Zengin ülkelerin kapat- mayı planladıklan nükleer enerji santrallannın, ülkemizin turizmini de baltalaması pahasma, Akdeniz kıyılanna (sahillerine) kurulmasmı dayatabilmektedir. Yine küreselleş- me, Bergama'da shanürtü alün işlet- mesini dayatabilmektedir. Zengin ülkeler çevresel besinlerle (ekolojik gıdalarla) beslenirken genetik olarak değiştirilmiş insan sağhğına zararh olabilecek besinleri, üçüncü dünya ülkelerinde üretmeyi ve oralarda pa- zarlamayı hedeflemektedir. Küre- selleşmenin dayatıcılarından birisi olan Dünya Tîcaret Orgütü, zengin ülkelerin ormanlannı daha yüksek oranlarda korumaya alırken, orneğin tropik ormanlan diledikleri gibi ke- sip sertifikasız olarak dünya pazar- lanna sunmayı amaçlamaktadır. Uluslann kürenin merkezinden eşit uzakhkta olmadığı, gönencin uluslararası ve ulus içinde hakça paylaşılmadığı, sadece sermayenin küreselleştiği ve ulus kavramının dışlandığı bu ekonomik düzenin adı küreselleşme olmamalı. Ekonomi uzmanlarının bağışla- malannı dileyerek bu çarpık sosyo- ekonomik oluşum için, önceleri, hem daire ve hem de kare (kumaş için) anlamlarını kapsayan "değLrmikş- roe" kavramını düşündüğümü be- lirteceğim. Daha sonra "konikleş- me" sözcüğünün amaç ve süreci da- ha iyi yansıtabileceği kanısına var- dım. Koni'nin tepesinde zengin ül- keler ve ÇUŞ'lar yerini almıştu-. Bu yeri başka uluslara kaptırmak iste- mezler. Gelişmekte olan ya da geri kal- mış ülkelere ise ancak koninin taba- nına doğru yer verilir. Yoksul ulus- lar bir kez bu sisteme girdi mi, IMF'nin güdümünden kurtulabil- mek zordur. Uyum halinde, para musluklan o ülkelerin ayakta dura- bileceği düzeyde koşullu ve borç olarak açılabiür. Bu durumdaki ül- keler piramidin tabanından, geçici olarak, biraz uzaklaşabilir. Uyumsuz- luk halinde ise o ülkenin yeri pira- midin tabanına doğrudur. Tabanda ezilme ile karşı karşıyadır. Bu konum- daki ülkelerde, ekonomik çalkanü ya- nında, hem iktidar hem de demok- rasi tehlikededir. Esasen tabanda asıl ezilenler emek- çi ve dar gelirliler ile köylü, esnaf ve ulusal sanayi kuruluşlandır. Serma- ye sınıfi ÇUŞ'lar kanalıyla bu cen- derenin dışındadır. Gecici kurtuluş yine IMF'ye verilecek niyet mek- tuplannda aranır. Çünkü bağımsız kalkınmayı dü- şünme yeteneği unutturulmuştur. Aslında IMF reçeteleriyle gönence ulaşarak zengin ülkelere yaklaşabi- len ve demokratik yaşanunı sağlam temellere oturtabilen ülke de bulun- mamaktadır. Ülkemiz konikleşme adına IMF'ye çok sayıda niyet mektubu sundu. Son yıllarda CottareBi geldi ve git- ti. Ülke adına birçok ödün verildi. IMF ve yetkili agızlar her şey çok iyi gidiyor derken kasım bunalımı ardın- dan 22 Şubat'ta birden kıyamet kop- tu. Meğer konikleşmenin gereği, bir dizi yasanın daha çıkması zorunluy- muş! Yurtdışına milyarlarca dolar kaçtı. Yasalar çıktıkça, yurtdışına kaçan dolarlar tekrar daha pahalıya ülkemize geri dönmeye başlıyor. Sa- yın Derviş, girdiğimiz bu konikleş- me burgacında (girdabında) IMF'nin istekleri doğrultusunda büyük çaba içine girdi. Konikleşme adına 15 ya-' sanın daha öncelikle ve ivedilikle '• çıkanhnası için harekete geçildi ve • 9 yasa çıkanldı. Öbürleri izleyecek. Aslında girdiğimiz bu borç yükü ve ekonomik kıskaçta, kısa vadede iz- lenebilecek başka yol da kalmamış- tı. Aksi halde, konikleşme ve IMF ülkemizi çok daha büyük sıkıntıla- ra ıtebilirdi. Ancak, bir ulusun tüm sosyal sınıflanyla gönence ulaşabil- mesinin yohı bu değfl. Aydmhk yol, IMF'siz kendi insan gücümüz ve öz kaynaldanmıza dayanarak nasıl kal- kınabileceğimizi düşünmek ve uy- gulatmakbr. Konikleşmenin ulusla- ra unutrurmaya çalışbğı, kendi öz kaynaklaruıa dayalı kalkınma dü- şüncesini,yeniden kazanmakzorun- dayız. Türkiye, Atatürk'ün işaret ettiği yolda; yetişmiş insan gücü ile zengin doğal ve kümırel kaynaklanm hare- kete geçirerek saydam, kirlilikten annmış, emeğe ve ulusal sanayi ku- nduşlanna değer veren bağımsız eko- nomipoh'tikalanyla, dünyadan kop- madan,yaşadığımız bu çok özel top- raklarda, ekonomisini iyileştirebüîr, gönence ulaşabilir ve demokrasiyi güçlendirebilir. IMF'nin güdümün- de kalmaya devam edersak Saym Derviş'in satır aralannda sık sık be- lirlemeye çalıştığı gibi, konikleşme- nin ortaya çıkarabileceği yeni bir ekonomik bunalımda evliya da gel- se bizi bunalımdan zor kurtanr. İKİ TÜRKİYE ÂŞIĞININ YASAMÖYKÜSÜ İKi "insarTın yaşamöykûsü... Nilgün Kışlalı "Türk" dedi... Ahmet Taner Kışlalı "Atatürk" dedi. Bir Türk'ün ölümü... Iki Türk'ün ölümü— Türklerin ölümü... Ölüyorlar, öldürülüyorlar, "Türk" dedikçe, "Atatürk" dedikçe... Ve "Öten ölür, kalan sağlar bizdendir" diyenler ürüyor... Olsun... Bukitep, Kışlahların geride bıraktıklan sevginin, dogallığın insanlığın ve umudun izterini yansıtyor. KİTAPCINIZDAN ISTEYINIZ.... NOVITÂS Turizm Yurtiçi Kültiir Tıırları KLASİK GAP (20 - 24 Haziran) Diyarbakır, Hasankeyf, Midyat, Slardin, b'rfa, Harran, Atatürk Barajı, Kâhta, Semrut, Gazianlep, Zeugnıa KARADENİZ (11-19 Ağustos) Safranbolu, Kcıstamomı, Sinop. Samsıın, Ordu, Giresun, Trabzon (Ayasofya. Sümela, Zigana, Hamsikûy, Torul, Uzungöl), Rize (İkizdere, Fırtıııa I adisi, Ayder), Artvin, Hopa, Sarp, Hattuşaş . > r , Yurtdışı Kültiir Turu SALZBURG MÜZİK FESTİVALİ 1-5 Ağustos Tel: (0 212) 251 28 08-09- - c-ınail : novitas(«)novitas.com.tr >veb : \v\vw.novitas.com.tr (0212)293 89 78 KONUR SOKAK 27/1 06640 KIZILAY - ANKARA ÛMTT TEl: (0312) 419 38 26-27 FAKS: (0312) 417 56 68 ÎLAN İSTA^UL YAKASIİL TELEKOM MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN TELEFON VE KÜRESEL KAKTLARIN İNTERNET ORTAMINDA SATIŞIYAPILACAKTIR Bilindiği üzere teknolojinin ve internet kullanımının hızla gelişmesiyle tüm dünyada ticari falaiyetleri des- tekleyecek eğitim, kamuoyunu bilgilendirme, tamtım- reklam, satış vb. amaçlar için elektronik ortamlarda elektronik ticaret olarak adlandınlan uygulamalar hız- la j;aygınlaşmaktadır. Ülkemizde de elektronik ticaret konusunda özel iş- letmelerde internet üzerinden uygulamalar başlatılmış- tır. Şirketimizin de telekomünikasyon pazannda iyi bir yer edinebilmesi ve prestijinin arttınlması amacıyla hizmetlerimizin tanıtım ve satış işlemlerinin internet ortamında yapılmasına ilişkin çalışmalar başlatılmıştır. Bu amaçla ilk etapta şirketimize ait telefon ve küre- sel kartlann internet ortamında satışlanmn yapıldığı sa- nal mağazamız www.tt-market.gov.tr adresinde 23.02.2001 tarihi itibariyle hizmet vermeye başlamış olup, yaklaşık 1 milyar TL'lik satış gerçekleşmiştir. Sanal mağaza uygulamasım başlatan ilk kamu kuru- luşu olma ayncalığının bilinci ile, hızla gelişen tekno- lojıden yararlanarak müşterilerimize her zaman kalite- li hizmet vermeyi amaçlamaktayız. Mağazamızda ileri- ki aşamalarda, şirketimize ait hizmetlerin tanıtım ve sa- tışlanrun yapılması planlanmaktadır. Sanal mağazamızda bütûn dünyada geçerli, en gü- venli iletişim protokolleri kullanılmaktadır. Kullandığı- nız intemet erişim programı ile mağazamız arasındaki bilgi ahşverişi SSL güvencesi altında olup, bütün veri akışı şifreli olarak yapılmaktadır. Kart numarasını ma- ğaza görevlileri dahi göremez. Sonraki aşama olan pa- ra transferi işleminde dünya standardı olan SET proto- kolü kullanılmakta, böylece sahte veya çalıntı kart kul- lanımı, limit aşımı gibi durumlar engellenmektedir. Mağazamızdan yapılacak alışverişlerde verilecek si- parişler en geç 48 saat içerisinde kargo ile adrese ulaş- tınlmakta olup, kargo masraflan müşterilere aittir. Söz konusu ücret, siparişin teslimi esnasında ödenmektedir. İlan olunur. TÜRK TELEKOMÜNİ KASYONA.Ş. tstanbul Yakası tl Telekora Müdfiriüğfi Basın: 33104 D. PAKSOY E. İNAN KARMARESİMSERGİSİ 11-30 HAZİRAN JÜLİDE »• M. ÖZEL E. KAHRAMAN M. ÖZET • F. jŞIK F. INANÇ F. SÜMER H. BESİM H. KAVRUK H. YÜCE İ. TÜREMEN M. GONUL O. KINIKLI R. KOÇAK Ş. BEZEYİŞ V. ERÜSTÜN Y. YAZICI Z. KARAÇENGEL Nüztıetiye Cd. No.36 BEŞİKTAŞ - İST. / 227 86 40 - 227 03 28 İSĞaranti T.C. Kültür Bakanlığı'nın himayelerinde düzenlenen 5.Uluslararası Çevre Filmleri Festivali 11 Haziran 2001, Pazartesi * Beyoğlu Bayoğlu Sineması 14-30 HayatAJacı 16:45 SuzhouNehn 19.00 HayatMjacı 21:15 SuzhouNehri LmmKiiltirMariu'jüiMiB Tt».. 11:00ToprakveSu 14:00 Bahar Toplantısı 16:30 Hans Warns-Benım 2O.Yüzyılım 19:00 Bahar Toplantısı 2İJÛ0 Hans Wams-Banım 2O.Yüzyıtım btanbıri Bilgi Ünivsnitni 15Ü0 Beyai Renk- Okyanus Ormanı' ükya Yolu* 19:00 Ormanın Kalbı: Yabanıl Ya$am* Ormanın Kalbi Canlı Ağ" Yabancılat' 1 « I I Gunlük Program AhmnKOItûrMarfcazi 11 00 Ormanın Kalbi Çötün Mavı Gözü Aral Sessiz Gö2Cûler 14:30 Kılosu İki Oolara Kuzey-Güney Istanbul Çeşmelen 17:00 Ormanın Kalbi Çölün Mavi Gö2ü Sessız Gözcülef 19:30 Kılosu iki Oolara Kuzey-Güney Istanbul Çeşmelen FramaKlltOrMntezi 14:45 Rüzgarm Kanatlannda 16:45 Regopstaan'ın Rüyası Uçtu Uçtu Inek Uçtu 19:30 Guanchenin Son Islığı iklım Çelışkısı 1 Işaretli Filmler orijinal dillerinde gösterilecektir. u m g ö s t e r i m l e r u c r e t s i z d i r KÖVANOLAR KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1990/127 Karar No: 1990/181 Mahkememizin 24.11.1997 tarih ve 1990/127 esas, 1997/310 karar sayıh ilamı ile Karabörk köyünde kâin 157 no'lu parselin fen bilırkışi raponında (B) harfîyle göstermiş olduğu vergi kayıt miktar fazlası olan 9250 m2'lik kısmmın yeni birparsel numarası verilerek Hazi- ne adına, fen bilirkişisinin raporunda (A) harfîyle gös- termiş olduğu 2750 m2'lik kısmının 10.02.1977 tarihli tapulama tespiti uyannca tapu siciline tesciline karar ve- rilmiş, adı geçen karar zabıta araştırması yaptınlmasına rağmen Şadiye Yağcı'ya, Zülkûf Demirel'e, ölü Bahri Yıldınm mirasçılanna, ölü Süleyman Arslan mirasçıla- nna, Ali, Halil, Galip, Naime, Nezaket, Neban Arslan'a tebliğ edilememiştir. Yine mahkememizin 21.09.1998 tarih ve 1990/181 esas ile 1998/169 karar sayılı ilamı ile Karabörk köyün- de kâin 102 no'lu parselin iki hisse kabul edilerek bir hissesinin hazıne. bir hissesinin Ibrahim Halil oğlu th- san Arslan adına tesciline karar verilmiş, adı geçen ka- rar yaptınlan zabıta araştırmasına rağmen ölü Süleyman Arslan mirasçıları Ali, Halil, Kemal, Galip, Naime, Ne- zaket, Neban Arslan'a, Hüseyin Demirere, ZüHcüf De- mirel'e ve ölü Bahri Yıldınm mirasçılanna tebliğ edile- memiştir. Yukanda özellikleri belirtilen ilamlar muha- taplanna Yargıtay yolu açık olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 01.05.2001 Basın: 26032 AYDIN SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN GAYRİMENKULÜN AÇIK AKTTIRMA İLANI DosyaNo: 2001/8 Saüş Satalmasına karar verflen gavTimenkulün cinsi, krymeti, adedi, evsafi: Aydın, Merkez, Cumhuriyet Mahallesı, 205 pafta, 620 ada, 19 parselde kayıtlı 2615.77 m2 miktarlı ta- şınmaz. Taşınmaz Aydın-lzmir karayolunun güneyinde, Aymas galerisinin batı kesimin- de ve Aydın-lzmir otoyolunun kuzeyinde olup Aydın Belediyesi'nce onanan imar pla- nuıa göre ticaret alanı içerisinde yer almakta ve arsa niteliğindedir. Muhammen Bedeli: 39.236.550.000.- TEÜir. Saüşşartian: 1-Satış, 13.08.2001 günü saat 14.00'ten 14.15'ekadar Aydın Sulh Hu- kuk Duruşma Salonu'nda açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edi- len kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacaîdılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok art- tıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 23.08.2001 günü aynı yerde saat 14.00'te ikinci arttırmaya çıkanlacakür. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonun- da en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetının yüzde 40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüchanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetınde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış, peşin para iledir, alıcı ıstediğınde 20 günü geçmernek üzere mehil verilebilir. Tel- laliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış be- delinden ödenir. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklan- nı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün için- de dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yaörmamak suretiyle ihalenin feshine se- bep olan tüm alıcılar ve kefılleri, teklif ettilderi bedel ile son ihale bedeli arasındaki fark- tan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. thale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil oluna- cak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden aknacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebitaıesi için dairede açık olup mas- rafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacak- lan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2001/8 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan Uan olunur. 25.05.2001 (*) Ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 33172 BODRUM İZALEİ ŞÜYU SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN Dosya No: 2000/21 lz. Şüyu Satış Memurluğumuzca sabşına karar verilen Bod- rum ilçesi, Gündoğan köyü, Kunlburun mevkii, cilt 5, sayfa 476, parsel 481'de kayıtlı 3100.00 m2 miktann- daki gayrimenkulün toplam değeri 186.000.000.000.- TlJdir. Gayrimenkulün satışı 27.07.2001 günü saat 10.00 ile 10.10 arasında Bodrum Hükümet Konağı önünde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttır- mada tahmin edilen kıymetin yüzde 75'ine ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir be- delle alıcı çıkmazsa 06.08.2001 günü aynı yerde ve ay- nı saatte ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklılann alacağını ve satış masraflannı geçmesi suretiyle muhammen bedelin yüzde 40'ına ihale olunacaktır. Taşınmazda hissedar bulunan Hasan Emir, Naki Aydemir, Aysel Denizer ve Aslı Kara- çam'ın adresleri meçhul olduğundan satış günü kendi- lerine ilanen tebliğ olunur. 31.05.2001 Basın: 33169 tZMİR 8. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 2000/1557 Davacı Hasan Uğurluoğlu tarafından davalı îbra- him Ethem Ünsal aleyhine 1.8.2000 tarihinde açılan izale-i şuyuu davasında verilen ara karan gereği, Davalı 275 Sok. No: 22/3 Bornova-lzmir adresinde ikamet ettiği bildirilen tbrahim Ethem Ünsal'a dave- tiye tebliğ edilemediğinden ve zabıta tahkikatına rağ- men adresi tespit edilemediğinden, dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiştir. Davacı yekili davaya konu Izmir ili, Konak ilçesi, 3. Bölge Üçkuyular Mah. 251 pafta, 6259 ada, 4 par- selde kayıtlı taşınmazın satılarak ortaklığın gideril- mesine karar verilmesini istemiş olmakla, davahnın 17.7.2001 günü saat 09.15'te durusmaya gelmesi, ib- raz etmek istediği belgeleri duruşma gününden evvel göndermesi aksi halde duruşmanın gıyabında yapıla- cağı, aksi halde yokluğunda yargılama yapılafak ka- rar verileceği hususu davetiye yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 1.6.2001 Basm: 33449 YÜKSEKÖĞRETİM KURULU ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ BAŞKANLIĞrNDAN 1. Anne veya babası, işi veya görevi nedeniyle yurtdışında bulunduğu sırada, ortaöğre- nimlerini bu ülkelerin lise veya dengi meslek okullannda yapan öğrenciler için yükseköğ- retim kurumlanmızın Türk Dili ve Edebiyatı, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği, Tarih, Tarih Öğretmenliği, Coğrafya, Coğrafya Öğretmenliği, tlahiyat, lUcöğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, tşitme Engelliler öğretmenliği, Zihin Engellüer Öğretmenliği, Alman Dili ve Edebiyatı, Almanca öğret- menliği, Fransız Dili ve Edebiyatı, Fransızca öğretmenliği, tngiliz Dili ve Edebiyatı, In- gilizce Öğretmenliği, Sınıf Öğretmenliği, Turizm Işletmeciliği ve Otelcilik, Konaklama Işletmeciliği, Konaklama Işletmeciliği Öğretmenliği, Seyahat lşletmeciliği, Seyahat Iş- letmeciliği ve Turizm Rehberliği, Seyahat lşletmeciliği ve Turizm Rehberliği Öğretmen- liği, Radyo, Televizyon ve Sinema, Gazetecilik, Halkla tlişkiler ve Tanıtım programlann- da T.C. Yükseköğretim Kurulu'nca aynlan 986 kişilik kontenjana öğrenci seçmek ama- cıyla Yurt Dışında Çalışanlann Çocuklan için Yükseköğretime Giriş Sınavı (YÇS) yapı- lacaktır. Bu sınava başvuru koşullan 2001 YÇS Kılavuzunda yer almaktadır. 2. Sınav, 29 Temumz 2001 tarihinde Türkiye'de Ankara ve Aunanya'da Köhı şehirlerin- de yapılacaktır. 3. Sınavla ilgili aynntılı bilgi içeren Kılavuz ile Başvurma Belgeleri 18- 29 Haziran 2001 tarihlerinde (a) "Karyağdı Sokak No: 28, Aşağıayrancı - Ankara" adre- sindeki ÖSYM Ankara Bürosu veya (b) Türkiye'nin yurtdışı temsilcıliklenndeki eğitim ataşelikleri veya eğitim müşavirliklerinden sağlanabilecektir. Ilgüilere duyurulur. ÖSYM BAŞKANLIĞI Basın: 29795
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle