15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 MAYIS 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kayıp şilahlarda Bcen düğümii • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - îbrahim Şahın ve Korkut Eken'in de aralannda bulunduğu 6 kişinin, Hospro Şirketi'nce Emniyet Genel Müdürlüğü'ne hibe edilen silahlann kaybolmasıyla ilgili olarak haklannda açılan davada yargılanmalanna dün devam edildi. Şahin, kayıp silahları dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın talimatıyla Korkut Eken'in danışman olduğu Istihbarat Daire Başkanlığı'na verdiklerini söyledi. Şahin, "Bu silahlann bir kısmı zimmetle iade edildiği halde, bir kısmı iade edilmedi. Bu durumu Korkut Eken'e sorunca, Eken 'eksik kalan silahlann nerelerde kullanıldığını ve ne olduğunu bilmediğini, devlet sırn olduğu için herhangi bir şey söylemesinin mümkün olmadığım' bildirdi" diye konuştu. Tunalı'ya madalya • DİYARBAhJR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakır 2. Taktik Hava Kuvvet Komutanı Korgeneral Burhan Tunalı'ya iç güvenlik harekâtında gösterdiği üstün cesaret ve başan nedeniyle " Jürk Silahlı Kuvvetleri Üstün Hizmet ve Feragat Madalyası" verildi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğlu tarafindan gönderilen madalya 2. Taktik Hava Kuvvet Komutanhğı Parslar Kültür Merkezi'nde düzenlenen bir törenle, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ergin Celasin tarafından Burhan Tunalı'ya verildi. flraat Bankası'na atama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Ziraat Bankası'nda, şube dışı kâr hizmetlerinden sorumlu yönetim kurulu murahhas azalığına, Mete Başol atandı. 1980 jalında Arizona-State Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nden mezun olarak 1984'te bankacıhğa başlayan Başol, 1997'deDeutsche Bank AŞ'de murahhas aza, genel müdür ve yönetim kurulu başkanlığı görevlerinde bulundu. RTÜK'ten rekor ceza • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - JRadyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Nuri Kayış, medyanın büyük bölümünün "muhalafet yapmak, yönetenlere hatalannı göstermek ve onlan eleştirmek" işlevinin kalmadığını söyledi. Kayış, Üst Kurul'un kurulduğu günden bu yana radyo ve televizyonlara 3 bin 21 günü şeriatçı yayınlara yönelik olmak üzere 36 yıla varan yayın durdurma cezası verildiğini açıkladı. Başsavcı Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi'nde sözlü açıklama yaptı: Fazilet rejiıııe telıclit Kanadoğlu. "cumhuriyetin güvencesinin anayasa olduğu- nu, bunun ana\asa hükümle- rinin kesin olarakuygulaıuna- sına bağlıolduğunu" kavdetti. AIHM Başkanı: RP karan demokrasiye aykın olmayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Avrupa Insan Hak- lan Mahkemesi (AİHM) Başkanı Luzins YYUdhaber ve beraberindekiler, Anayasa Mahkemesi Başkanı Musta- fa Bumin'i ziyaret ettiler. Wildhaber, parti kapatmanın örgütlenme özgûrlüğü kap- samında incelenmesi gerek- tığıni belırterek u Bu daifade özgûrlüğü içinde yer alan bir kavramdır" dedi. Anayasa Mahkemesi Baş- kanı Bumin'in makamında gerçekleşen görüşmede, AlHM'nin Türk yargıcı Rıza Türmen ile AİHM'den yetki- liler bulundu. Görüşme ön- cesinde Anayasa Mahkeme- si Başkanı Bumin. Wildha- ber ve beraberindekilerin, "Türkiye'de başvuru yollan biüp de AİHM'de göriiimek- te olan davalarla ilgili, Avru- pa tnsan Haklan Sözleşmesi ve Türk yargı organlannın konuya yaklaşımlannj değer- lendirmek üzere" geldikleri- nı söyledi. AIHM Başkanı Wildha- ber, görüşme öncesinde ga- zetecilerin sorulannı yanıtla- dı. Wildhaber, "AfflM'de RP'nin kapaolma davası gö- riişülüyor. AİHM'nin siyasi parti kapardmasına bakışı nedir" sorusuna, "Davada eski unsurlann yanı sıra dik- kate almamız gereken yeni unsuriar da var" yanıtını ver- di. Parti kapatmada genel ola- rak kriterlerinin ne olduğu- nun sorulması üzenne VVild- haber, parti kapatmanın ör- gütlenme özgürlüğü kapsa- mında incelenmesi gerekti- ğini belirtti. VVİldhaber, "Bu da ifade özgûrlüğü içinde yer alan bir kavramdır. İfade öz- güıiüğü, demokratik çoğul- cu toplumlarda ön koşuldur. Düşünmemiz gereken, çoğul- cu demokrasilere aykın ol- mayacak bir karar almaknr. Yani, a\ veren insanlann farklı görüşlerinin olması gereldr" diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP'nin kapatılması istemiyle açılan davada Yargı- tay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu. ek iddiana- meye ilişkin Anayasa Mahke- mesi heyetine sözlü açıkla- malarda bulundu. Esas hak- londaki görüşünde, laiklik il- kesini yok etmeye çalışan par- tilerin demokratik rejim için "en büyük tehüke" olduğunu vurgulayan Kanadoğlu, "cum- huriyetin güvencesinin anaya- sa olduğunu, bunun gerçekleş- ririlmesinin anayasa hüküm- lerinin kesin olarak uygulan- masma bağlı olduğumı" kay- • Başsavcı, esas hakkındaki görüşünde, laiklik ilkesini yok etmeye çalışan partilerin demokratik rejim için "en büyük tehüke" olduğunu vurguladı. detti. Başsavcı'nın sözlü açık- lamalannın FP'ye tebliğ edil- mesinin ardından partinin yetkilileri, 15 Mayıs Salı gü- nü heyet karşısında sözlü sa- vunma yapacaklar. Sözlü açıklama FP'nin kapatılması iste- miyle açılan davada başsavcı Kanadoğlu'nun sözlü açıkla- ma yapmasıyla sona yaklaşıl- dı. Anayasa Mahkemesi'ne dün sabah saatlerinde gelen Kanadoğlu, sözlü açıklama- lannı yapacağı mahkeme bi- nasının alt katmdaki salona geçti. Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, başkanvekili Haşim Küıç, ûyeler, Rüştü Sönmez, Ertuğ- rul Ersoy, Fuha Kantarcıoğ- lu, Tülay Tuğcu, Sacit Adah, Ali Hüner, Mahir Can Dıcak, Ahmet Akyalçm, Samia Ak- bulut, davanm raportörü Berlindeki SPE Kongresi'ne CHP Genel Başkan Vardımcısı Inal Batu da katıMı. CHP'li Yakup Ke- penek ise Avrupa Sosyalistleri Partisi PES'in 'Çağdaş Sosyal Demokrasi' konulu toplanhsında yapüğı konuşmada, "Geleceğin bilgi toplumunda devletin yeri yeniden tarüşiılmaJıdır" dedi (AA) Sosyalist ve Sosyal Demokratlar Kongresi sona erdi: AB aduykındüencidcğil BERLİN (Cumhuriyet) - Almanya'nın başkenti Ber- lin'de üci gün süren Avrupa Sosyalist ve Sosyal Demokrat Partiier Biriiği (SPE) Kongre- si sona erdi. Kongrenin so- nunda yayımlanan Berlin Bil- dirisi'nde, Avrupa kurumla- nnda reformlar yapılması ve AB'nin hızh şekılde genişle- mesi isteği dile getiril- AB'nin hızh şekilde genişle- mesine karşı olanlann sayısı- nın artmakta olduğunu belir- terek yeni üye adaylannın *di- fcnd' olarak değil, AB 'ye fay- da sağlayacak ülkeler olarak görülmesı gefeküğixH söyledi. Genişlemeye karşı sıkça 'ina- nılmaz derecede basit sebeple- rin' gösterildiğini savunan rSPE başkanlığını 6 yıldan bu yana sürdü- ren Almanya Savun- ma Bakanı Rudotf Scharping, kongrede görevini Ingiltere Dı- şişleri Bakanı Robin Cook'a devretti. Scharping, bundan böyle SPE Başkan Yarduncısı olarak görev yapa- cak. Cook, başkanlık seçimi- ni kazandıktan sonra yaptığı konuşmada, SPE'ye ırkçılıkla mücadele çağnsı yaparak, "Düşmanlanmız ırkçüık, ya- bancı düşmanbğı ve aynmcı- hkör" dedi. Kongrede konu- şan AB'nin genişlemesinden sorumlu Avrupa Komisyonu üyesi Günter Verheugen de, • SPE başkanlığı görevini devralan Ingiltere Dışişleri Bakanı Robin Cook, ırkçılıkla mücadele çağnsı yaparak, "Düşmanlanmız ırkçılık, yabancı düşmanhğı ve aynmcılıktır" dedi. Verheugen ise aday ülkelerin AB'ye fayda sağlayacak ülkeler olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Verheugen, yetkili bakanlann bu durumu değiştirmeleri ge- rektiğini belirtti. CHP'nin MYK üyesi Ya- kup Kepenek de, Avrupa Sos- yalistleri Partisi PES'in 'Çağ- daş Sosyal Ekonomi, Çağdaş Sosyal Demokrasi' konulu yu- varlak masa toplantısında yaptığı konuşmada, sosyal de- mokrasinin, ekonomik büyü- me, hakça gelir dağıhmı, sos- yal güvence ve sağlıklı çevre ile sağlanacak bir ortamda ge- lişmesi gerektiğini vurguladı. Tam istihdamın, eğitimin, in- sana yatınmın ve temel altya- pı yatırımjarının 'kamusai' olarak çözümünün zorunlu ol- duğunu belirten Kepenek, "Gdeceğin bilgi toplumunda devletin yeri yeniden tarüşıünahdır" dedi. Kepenek, sosyal de- mokrasinin özünü oluşturan eşitlik, öz- gürlük ve dayanışma- nın sağlanması, bu amaçlara ulaşılması için de yerel, ulusal ve AB yönetimlerine büyük görevler düş- tüğünü ifade etti. Az- gelişmiş bötge ve ülkelerin gelişmiş olanlara yetişmesinin tam üyelik ile daha hızh ve ko- lay olacağını belirten Kepe- nek, "AB'nin tarihsd geüşîmi ve ekonomi bürminin bulgula- n bunu kanıtiıyor" diye ko- nuştu. Beriin'deki SPE Kongre- si'ne CHP Genel Başkan Yar- dımcısı tnal Batu da katıldı. Mehmet Turhan ile stenog- raflann yerlerini abnasından sonra basının kısa bir süre gö- rüntü almasma izin verildi. Anayasa Mahkemesi asıl üyesi Yalçın Acargün'ün tra- fık kazası geçirmesi nedeniy- le heyette yedek üye Samia Akbulut yer aldı. Anayasal güvence Kanadoğlu, yaklaşık 30 da- kika süren sözlü açıklamann- dan sonra, bir süre başkan Bu- min ile makamında görüştü. Kanadoğlu Anayasa Mahke- mesi'nden aynlırken yaptığı açıklamada, Atarürk ilke ve devrimlerinin, hukukun üstünlüğüne dayalı, la- ik, demokratik cumhu- riyetin güvencesinin anayasa olduğunu vur- guladı. Bu güvencenin gerçekleştirilmesinin, anayasanın buyurucu hükümlerinin tam, ek- siksiz, duraksamadan kesin olarak uygulan- masına bağlı olduğuna işaret eden Kanadoğlu, şunlan söyledi: "Bunu gerçekleştir- meyi sağJama görevi de anayasamızda yer alan 69. maddenin 7. fikrası ki -temeüi kapablan bir partinin başka ad alün- da kurulamayacağına Uişkindir- bu hükmün üstünlüğünü, bağlayıa- hğmı ve uygulanması ge- reküliğini iddia ve talep- lerime esas alarak ve Anayasa Mahkeme- si'nin bu konuda anaya- sayı sadakatie uygulaya- cağıinancınııdabuiddia- lara katarak sözlü açık- lamalarda bulundum." Kuruculara 5 yıl siyasiyasak Kanadoğlu, bir soru üzerine, ek iddianame ve esas hakkındaki gö- rüşlerini aynen yineledi- ğini belirterek bu kap- samda FP'nin kurucula- nna 5 yıl siyasi yasak getirilmesini, aynca bu kunıculardan halen mil- letvekili olan Mehmet Özyol ile Ismail Alpte- küı'in milletvekilliğuün sona erdirilmesini iste- diğini söyledi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğ- lu'nun sözlü açıklama- lan FP'ye tebliğ edile- cek. FP yetkilileri ise Anayasa Mahkeme- si'nin daha önce belirle- diği takvime göre 15 Mayıs Salı günü sözlü savunma yapacaklar. FP'nin sözlü savunma- sımn ardından Anayasa Mahkemesi heyeti ge- rek görürse davanm ra- portöründen ek rapor is- teyebilecek. Buna gerek görülmezse Anayasa Mahkemesi davayı ka- rara bağlamak üzere be- lirlenecek günde topla- nacak. HP KURULTAYI30 HAZİRAN-1 TEMMUZ'DA Halka kürsü hakkı geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'nin 29. olağan'kurultayı 30 Haziran-1 Temmuz 2001 tarihlerinde ASKİ Spor Tesisleri'nde gerçekleştirilecek. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, kurultayda halkın taleplerinin dile getirihnesi düşüncesinden hareketle "halk kurultayı projesi'' üzerinde çalışıyor. Buna göre, parti üyesi olmayan toplumun çeşitli kesimlerinden temsilcilere kurultayda söz hakkı verilecek. Olağan kurultay hazırlıklannı yürütmek için Genel Sekreter Önder Sav'a bağlı bir komite oluşturuldu. Komitede Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem, Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen, MYK üyeleri Yümaz Ateş ve Güldal Okuducu, Ankara ll Başkanı Mustafa Sehnan Pakoğhı ve Gençlik Kollan Genel Başkanı Ayhan Yalçınkaya görev alıyor. Kurultaya sunulacak raporda Altan Oymen'in genel başkanlığı dönemini de kapsayan son 3 yıl değerlendirilecek. Bunun kurultay raporlannın olağan ktırultaydan olağan kurultaya hazırlanmasından kaynaklandığı belirtildi. Deniz Baykal'ın Halk Kurultayı projesi üzerinde çalıştığı öğrenildi. Baykal'ın Türkiye'nin çeşitli yerlerinden 500 muhtar, sivil toplum örgütü ve sendika temsilcilerinin kurultaya davet edilmesini istediği, olabilirse delegelerin tribünlere konuklann ise salonun içine oturtulması yönünde talimat verdiği kaydedildi. Parti üyesi olmayan 10 kişiye de kürsüden söz hakkı verilmesi düşünülüyor. EMALÎST PARTİ ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR Ekonomide planlı siyaset BARIŞDOSTER Solda hazırlıklan süren Kemalist ve Cumhuriyetçi partinin. halk hareketi olarak ortaya çıkacağı, partinin program ve tüzük çalışmalannın son aşamaya geldiği, genel merkez binası tutulması için arayışlann sürdüğü belirtildi. Partileşme çalışmasını yoğun yürüten Uhısal Bağımsızlık Hareketi adına bir açıklama yapan yürütme kurulu üyeleri Prof Dr. SinaAkşin. Ali Nejat Ölçen, Şakir Keçeli ve Attila Erden ekonomik, siyasal, yönetsel ve ahlaksal bunalımlann tümünün, devletin, ona layık olmayan insanlarca yönetilmesinden kaynaklandığını açıkladılar. Partinin, planlı ekonomi siyaseti izleyeceği vurgulandı. Açıklamada, yıllar boyu süren savurgan yönetim biçiminin, ülkemizi ağır ve geri ödenmesi olanaksız bir dış borç yükü altına soktuğu, borcun borçla ödendiği, verimsiz, üretim dışı, tüketimi özendiren ekonomi politikalannın uygulamaya konulduğu anımsatıldı. Türk ulusunun, dış ülkelere borç için _- . avuç açan siyasal iktidarlann utancını yaşamaktan kurtulması gerektiği, ulusumuzun, onurunu yitirmektense aç kalmaya razı olacak güçte olduğu vurgulandı. Hareketin •Türk ulusunun, dış borç için avuç açan siyasal iktidarlann utancını yaşamaktan kurtulması açıldamasında gerektiği belirtildi. "Devtetimiz yeniden • Mustafa Kemal'in devteti, Cumhurrvetimiz Mustafa Kemal'in Cumhuriyeti, Medisimiz Mustafa Kemal'in Meclisi ve Çankaya Mustafa Kemal'in Çankayası olacakbr. O'nun öğretisi yolumuzu aydmlatmakta, O'nun yüreği, yüreğimize güç katmaktadır'' denildi. POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA ••Şeriat Ozgürlük mü? Avrupa Insan Haklan Mahkemesi yargıçlan, şeri- at söyleminin "düşünce özgûrlüğü" kapsamına girmediğini mi düşünüyorlar gerçekten? Hürriyet'in dünkü manşetinde Zeynel Lüle'nin Strasbourg'dan verdiği haberi okurken Türkiye'nin son 10 yıiında yaşananlan anımsadım... Türkiye bir dönem koktendinci hareketin odak noktası oldu; hem içeriden hem de dışandan ve- rilen destek, sağda ve soldaki kimi siyasetçilerin vurdumduyrnazlığı, ülkeyi bir çıkmaz sokağa doğ- ruhızlasürükledi... Herkesin ağzında aynı sözcük vardı: "Hoşgörü!.." Bunun bir oyun olduğunu söyleyenler ise azınlık- taydı.'.. ışte tam bu sırada (27 Eylül 1996) Almanya'nın Bonn kentinde (o zaman başkentti) Scheich Said Stifrıung (Şeyh Said Vakfı) kuruldu... Kuruluş tarihinde Türkiye zoriu bir dönemeçten geçiyordu... Bir yandan PKK, öte yandan Hizbullah belası, bunun yanındatarikatlann siyaset üzerindeki etkin- liği Türkiye'yi sancıiı bir döneme sokmuştu!.. Almanya'da kurulan Şeyh Said Vakfı kurucu üye- leri kimlerdi? Ali Homam Ghazi (başkan), Abdurrahman Dur- re (sayman), Adnan Dindar (yazman), Angelika Graf (Alman Pariamentosu üyesi), Hans Bransc- heidt, Heinrich Lummer (Eski Berlin Eyaleti Içiş- leri Senatörü), Chriastoph Monzel (yayımcı). Şeyh Said Vakfı'nın yönetim kurulu üyesi Heinrich Lummer'i Türk kamuoyu tanıyor muydu? Evettanıyordu!.. Lummer, 1994 yıiında Abdullah Öcalan'la Suri- ye'de ikili görüşme yapmıştı!.. 1996'da Almanya Federal Parlamentosu'nda Dış llişkiler Komisyonu üyesi olan Lummer'in uluslara- rası gizli servislerle yoğun ilişkisi olduğu öne sürü- luyordu... • • • Acaba Bonn'da kurulan Şeyh Said Vakfı'nın amacı neydi? Vakfın amaçlan şöyle sıralanıyor: 1 - Islam, Hıristiyan, Yahudi cemaatleri arasında gûven, anlayış ve toleransın gelişmesini sağlamak. 2 - Almanya'da yaşayan tüm Müslümanlar için di- ni, sosyal ve kültürel hizmetler sağlamak; kutsaJ ül- kelere geziler düzenlemek. 3 - Daha yoğun bilgi akışı sağlayarak Kürt halkının kendiiçinde, Kürthal- kıyla Alman veAvrupa halklan arasında diyaloğu ge- liştirmek. 4 - Tıbbi ve sosyal olarak Kürdistan'daki savaş kurbanlanna parasal destek sağlamak, ço- cuklannm eğitimiyle ilgilenmek. 5 - Almanya 'da ya- şayan Kürtlerin din eğitimiyle ilgilenmek, gençlik örgütleh kurmak, seminerier düzenlemek, elekiro- nik medyanın kullanılmasını sağlamak. Tün\iye'de veyurtdışında yayımlanan Islamcı medyaya ekono- mik katkıda bulunmak. Peki Şeyh Said kimdir? Şeyh Said 1925 yıiında Diyarbakır'ın Şiran Kö- yü'nde Kürt isyanını başlatan kışıdır... Mistan ve Botan aşıretlennm desteğini alarak Genç-Çapakçur uzennden DiyarbaKır'ayürumuş- tür... Kısacası, halkı din adına ayaklanmaya çağırmış- tır!.. Türkiye'nin 1990-2001 yıllan arası şeyhlerin, şıh- lann hem medyada hem de siyasette egemen ol- duğu yıllardırî.. Gazeteler, dergiler, televizyonlar, radyolar, fi- nans kurumlan!... Yeşil sermaye nereden buluyor bu paralan? Din- ci medyanın Şeyh Said Vakfı'yla parasal ilişkisi araş- tınldı mı?.. Devletin istihbarat birimleri, jandarması, polisi ye- şil sermayenin üzenne neden gitmiyor Almanya'da- ki Şeyh Said Vakfı'yla ilişkilerini ortaya koymuyor? Avrupa Insan Haklan Mahkemesi yargıçlan, Bonn'da kurulan Şeyh Said Vakfı'nın adını hiç duy- dular mı? ••• Türkiye'nin bugün geldiği noktaya bakmakta ya- rarvar!.. Etkin yayın organlannın (gazeteler ve televizyon- lar) tümü banka patronlannın elindedir!.. Bu nedenle ekonomik olarak güçlü Nakşilerin, Nurculann üzerine fazla gidemez, emekli maaşryla 2 yılı aşkın süredir ABD'de yaşayan Fethullah Gü- len'in gazetelerinin, televizyonlannın para musluk- lannın araştınlmasını istemez!.. Ama Cavit Çağlar'ın, Hayyam Garipoğlu nun, Gürbüz Çapan'm Dinç Bilgin'in üzerinegider, yar- gıyı etkıleyecek yayınlan gözünü kırpmadan yapar!.. Neden? Çünkü onların Nakşiler, Nurcular gibi örgütlü gü- cü olmadığı gibi, medya patronlannın sahibi oldu- ğu bankalann genel müdürlerine "Paramızı çeke riz" diyecek parasal güçleri de yokturl. Ama tarikatlann öyle güçleri vardır!.. Bu nedenle de onlar korunup kollanır!.. Yayın yapılmaz, üstlerine gıdilmez!.. Devletin polisi, jandarması ise olup bitenleri sey- reder, bu ekonomik gücü nasıl elde ettikterini araş- tırmaz!.. Bu çifte standart nıye? Şeriat ozgürlük mü? hikmet.cetinkaya(a cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 02127 513 90 98 Cumhuriyet k ı t a p I a r ı Hikmet Çetinkaya BİR GUNEYDOGU GERÇEĞ1:NECLA Onun öykûsûyle hıç kimse fazla ılgılenmedı; on dört yaşında yaşamın kirli sulannda yok olup gıttı... Sisli ve soğuk bir Diyarbakır akşamıvdı. Karanlığın gn gölgesi evlerin, caddelerin, sokaklann üzenne düşüyordu.. Ti' Cutnhurtyrt Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41 L kitapKulubû (34334)Cağaloğlu-lstanbu! Tel' (212)514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle