15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 MAYIS 2001 SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kanadoğlu sözlü açtkJama yapacak • ANKARA (Cumhuriyet Bürostı) - FP'nin kapatılması istemiyle açılan davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, ek iddianameye ilişkin Anayasa MahJcemesi'nde bugün sözlü açıklamalarda bulunacak. Kanadoğlu'nun açıklamalannda, temelli kapatılan bir partinin başka bir ad altında kurulmasının olanaksız olduğu görüşüne yer vereceği belirtildi. Kanadoğlu'nun açıklamalan partiye tebliğ edildikten sonra FPyetkilileridel5 Mayıs Salı günü sözlü savunmalannı yapacak. Çelik, ttalyan televizyonunda • ROMA(AA)-ltalyan devlet televizyonu RAI1 'de önceki akşam yayımlanan 'TV7' adlı programa konuşan ve terörist Mehmet Ali Ağca'nın Papa 2. Jean Paul'e yönelik suikastında adı geçen ülkücü Oral Çelik, Ağca'nın bu eyleminden önce Italyan gizli servisi ile bağlantı kurduğunu öne sürdü. Programa konuk olan Papa suikastı davasının hâkimlerden Rosario Priore, "Çelik'in söyledikJeri yeni değil. Çok daha fazla şey biliyor, ama konuşmuyor. Orlandi ile ilgili de bildikleri var." dedi. Uyuştunucu operasyonlam • Yurt Haberleri Servisi - Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde uyuşturucu yapımında kullanılan 1 milyon 810 bin kök dişi hintkeneviri ele geçirildi. Yetkililer, 4.5 trilyon lira değerindeki dişi hintkenevirinden 7 bin 500 kilo toz esrar elde edilebileceğini bildirdiler. Ağn 'nın Doğubayazıt ilçesi Gürbulak Smır Kapısfnda da son bir ay içinde iki TIR'da yapılan aramada toplam 25 kilogram afyonsakızı ele geçirildi. Olayla ilgili 3 Iranlı gözaltına ahndı. İHD'nta kapatrima davast • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "Amaç dışı faaliyet" gerekçesiyle Insan Haklan Demeği'nin (IHD) kapatılması istemiyle açılan davada dosya, esas hakkındaki mütalaasını hazırlamak için savcılığa gönderildi. Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen ve ertelenen davanmdünkü duruşmasına IHD Genel Başkaru Hüsnü Öndül, Danimarka Büyükelçiliği Maslahatgüzan Michael Bendix ile Isveç, Belçika, îsviçre, trlanda, Ingiltere, Almanya, Fransa ve Norveç büyükelçililderi temsilcileri katıldı. Duruşma sonrası açıklama yapan Öndül, ÎHD'nin insan haklan ihlallerini ortaya çıkardığı için baskı altında tutulduğunu ileri sürdü. Kapatılan RP'nin lideri, siyaset yasağının kalkması için Batı'da umut anyor Erbakan lol>isi kıılisteBÜLE1VTSARIOĞLU ANKARA - Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'nin (AİHM) RP davasını sonuçlandırması, siyasi yasaklı Nec- mettin Erbakan ve FP'lileri hareket- lendirdi. Karar resmen açıklanmadan önce, Avrupa Milli Görüş Teşkilatı Başkanı Mehmet Sabri Erbakan ın da aralannda bulunduğu bir heyet, Avrupa Konseyi'nde yoğun kulis çalış- masına başladı. AİHM Başkanı Luzius VVUdhaber'in önceki gün başlayan Türkiye ziyaretin- den önce, RP davasının uluslararası mahkemede karara bağlandığı öğrenil- di. Karann, Avrupa Konseyi Parlamen- terlerAsamblesi (AKPA) Başkanı Lord RusseJ'm 15 Mayıs'tabaşlayacakgezi- sinden önce Türkiye'ye "jest olması" için açıklanmadığı savunuldu. Eski RP'lilere ulaşan ilk bilgilere göre mah- keme, RP'nin kapatılmasını "örgütien- me özgürlüğünün engellendiğj" gerek- çesiyle Avrupa İnsan Haklan Sözleş- mesi'ne aykın buldu. Mahkemenın, "din vevicdan özgürlüğü" ile "siyasiya- saklar" konusunda ise iç hukuk hüküm- lerine dayanarak RP'lilerin istemini red- dettiği belirtiliyor. AİHM'deki Türk yargıç RızaTürmen dün Ankara'da gazetecilerin sorulanna, "RP ik ilgili karar benfiz çıkmadı. Neza- man çıkacağı da belli olmaz" yarutım vermekle yetindi. * - • RP davasının Avrupa süreci tamamlandı. AlHM karan resmen açıklanmadan önce Erbakan'ın yeğeni Mehmet Sabri Erbakan'ın da aralannda bulunduğu heyet, bu ay içinde Türkiye'ye gelecek Avrupa Konseyi üyelerini tek tek ziyaret ediyor. • Ankara'ya ulaşan ilk bilgilere göre, AİHM'den RP'lilere bir iyi, iki kötü haber çıktı. Eski RP yönetimi, AİHM'den "par- tinin yeniden açıhnasına izin verilmesi- ni"; Necmettin Erbakan ile Şevket Ka- zan,AhmetTekdaLtbrahimHalüÇelik, Şevki Yıhnaz ve Hasan Hüseyin CeylaD hakkında verilen siyasi yasak karannın kaldınlmasını istemişti. Şevket Kazan, AİHM karan doğrul- tusunda RP'yi yeniden kuracaklannı söyledi. Anayasa Mahkemesi'nin, iç hukuku da aşan bu karan dikkate alarak "devam olmaktan" kapatma karan ve- remeyeceğini savunan Kazan şu görüş- leri dıle getirdi: "Biz her şeyitalepettifc Karan bir gö- retim. Avrupa İnsan Haklan Sözteşme- si'ni Anayasa Mahkemesi de dikkate al- mak zorunda. Söz konusu olan. iktidar ohnuş büyük bir siyasi parti, elbette onu canlandınnakiçin her yoludeneyeceğiz. Yanhş bir karar ahnmışsa, AİHM kara- nna göre düzeltilmek zorunda.'' Strasbourg kulislerinden Ankara'ya ulaşan bilgiler, Erbakan yandaşlannı yeni bir sürece itti. Erbakan'ın yeğeni Sabri Erbakan'ın başkanlığındaki he- yet, mayıs ayında Türkiye'yi ziyaret edecek olan Avrupalı heyetlerle tek tek görüşmeye başladı. Mehmet Sabri Er- bakan, 21 Mayıs'ta Ankara'ya gelmeyi tasarlayan Avrupa Konseyi raportörleri ile bir araya geldi. AKPA Başkanı Rus- sel'ın da Ankara ziyareti kapsanunda Necmettin Erbakan'dan randevu istedi- ği öğrenildi. Parlamento kulisinin gazetecilere kapatılmasına karşı protestolar sürüyor Televizyonculârdan eyleme destek • Parlamento muhabirleri, etkinlikleri izlemediler. Partilerin bugünkügrup toplantılan da izlenmiyor. Televizyonlann Ankara temsilcileri Parlamento Muhabirleri Derneği'ni ziyaret ederek eyleme destek verdiler. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TB- MM Başkanlık Dıvanı'nın, gazetecilerin kulise girişini yasaklayan karanna karşı Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD) öncülüğünde başlatılan protesto eylemi sürüyor. TBMM'de dünkü etkinlikleri iz- lemeyen parlamento muhabirleri, bugün de partilerin grup toplantılan ve basın topİantılarını izlemiyorlar. Televizyonlann Ankara temsilcileri, dün PMD'yi ziyaret ederek eyleme des- tek verdiler. PMD Başkanı Kenıal Sayda- mer, TBMM Başkanlık Divanı'nın bu ta- rihi yanılgıdan dönmesine olan umudunu koruduğunu belirterek "Gösterdikleri olağanüstü duyarhlık ve destekten dolayı televizyon temsilcilerine de teşekkür edi- yorum" dedı. TBMM Başkanı Ömerlz- gi, kendisiyle görüşmek isteyen televiz- yon temsilcilerine dün randevu vermedi. PMD'deki toplantıda, BRT temsilcisi Ertan Karasu, 41 yıllık meslek yaşamın- da böyle bir uygulamaya ilk kez tanık ol- duğuna işaret ederek "Basm, halk adına görev yapar, haber abna hakkını sağla- maya çalışır. Basuun çahşmasuu kıstla- Dayak gazetecinin kaderi oldu Istanbul Haber Servi- si - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Ba- sın Konseyi'nin nisan ayı basın raporlannda, basına yönelik baskı, saldın, dayak, tehdit ve yargılamalann sürdüğü belirtilerek basındaki yoğun işten çıkarmala- ra dikkat çekildi. TGC Araştırma Gru- bu'nun hazırladığı aylık basın raporunda, geçen ay "gazetecilere saldın ve dayak olaylan ile meslegi yapmasuu en- geDeme çabalanmn yi- ne gündemden diişme- dBgi'' belirtilerek *Arük gazetecilerin kaderi gibi görülen bu dav ranısları gene tehdit ve dayak iz- ledi Aynca gazeteler ge- ne toplaükn, yajın bü- rolan baskına uğradt Bartm'da bir köye vapıl- mak istenen mobil sant- ralla ilgili tanıtım top- lanüsında, Barün Valisi bir yerei gazete sahibini herkesin önünde tehdit etti" denildi. ıtm Avrupa sosyaldemokratlan zirvesi Avrupa SosyaHst ve Sosyal Demokrat Partfler BirKği (SPE) kongresi. dün Abnanya'nm baş- kenti Beıün'de başladL Almanya Başbakanı Schröder, kongrenin açınşında yapoğı konuş- mada, Avrupa'ıun dünyada banş ve özgürlü- ğün sembolü olarak görüldüğünü, çpğuku de- mokrasi veinsan haklanyohındadevam etme- leri gerektiğini kavdetü Sosyal demokratiann "yapaJdanndan gunır duymaku-T gerektiğini belîrten Schröder, "Bu gunır. AB'nin temd haklan konusunda da ge- çeriMr. Bu haldar, Avrupa'yı oluşturan top- lumlann sembolü hatine geuniştirn diye ko- nuştu. Schröder, AB'nin genişlemesinin yeni üye adaylan için bir "lütuF olmadığını, AB'nin kendi çıkanna olduğunu kaydettL Beıün'de bugün de devam edecek olan SPE Kongresi'ne CHP Genel Başkan Yardunaa Inal Batu ile MYK üyeferi Yakup Kepenek ve Ali Rıza Gülçiçek de kabhyor. (AA) mak, halkın bögi ahna hakkını lasniamak- nr" diye konuştu. Başkanlık divanı karannın kamuoyu gözünde zaten mahkûm edildiğini vur- gulayan CNN Türk temsilcisi Mete Belo- vaakh, "Bu karann kuıanması bir yana, gazeteciler uzun zamandan beri ilk kez yanyanahareketedryoriar.Biıiiktetiğimi- n korumairvTz. Asd bunun aUaşlanması gerekli" görüşünü dile getirdi. TV 8 tem- silcisi Gökhan Eren. demokrasinın beşı- ği ohnası gereken kurumda antidemokra- tik karar alınmasını kabul edemeyecekle- rini vurguladı. NTV temsilcisi Murat Ak- gün, Avrupa Birliği 'ne tam üye- lik ve yeniden yapılanma için çaba gösterilen bir dönemde alınan karann demokrasi tari- hine kara bir leke olarak geçti- ğini söyledi. Star TV temsilcisi Baki Şehirlioghı, sıyasette say- damlıktan ne kadar fazla söz edilirse edilsin, giderek daha kapalı olma eğilimi göriildüğü- ne dikkat çekti. Flash TV temsilcisi Ferhan Şayuman, kararlılıkla karşı du- ruhnazsa bu girişimi başka ya- saklann izleyeceğini vurguladı. AP'den tepkl Avrupa Parlamentosu Gaze- teciler Derneği (AJPE), TBMM kulislerinin basına kapatılması- na ilişkin yeni uygulamayı eleş- tirdi. Parlamento Muhabırleri Der- neği (PMD) Başkanı Kemal Saydamer'e bir mektup gönde- ren AJPE Başkanı Francesco Ceri, TBMM kulislerinin gaze- tecilere kapatılmasından duy- duklan üzüntüyü dile getirdi. Mektupta, "Avrupa'da eşi ve benzeri ofanayan böyle bir uygu- lamanın devam etmeyeceği inancuu taşr>T)ruz. Halkın gün- lük yaşamını .vakuıdan ilgilen- diren kararlan alan vüce Mec- üs'in halka ulaf masını ancak ba- sın ve onun Mecliste görev ya- pan muhabirleri sağiayabihr. Bu yasaklama karannın gözden ge- çirileceğini umuyor, bu amaçla verdiğiniz çabada yanuuzda ol- duğumuzu duyurmak istiyo- ruz" denildi. IRMIKIAYDIN ENGİN [email protected] Cumhuriyet bugün 78. ya- şından bir gün aldı. Ben Cumhuriyet ailesine geç katıldım. Oyüzden birçok hem de pek çok okuyucu benden daha kıdemli. Kıdem söz hakkı doğurur. Cumhuriyet okuru da kıde- minden doğan hakkını durak- samadan kullanır, durmadan kullanır, bıkmadan kullanır, ba- zan canınızı acrtmacasına kul- lanır. Biraz da tuhaftırlar: Sütün Cumhuriyet okurlan- nın kendileri gibi düşündüğü- ne inanırlar. Oysa o sırada siz, masanın üstüne yığılmış, bilgisayar ek- ranında sıraya girmiş okur tep- kilerine bakıp bazen bıyık al- tından güler, bazen "AmanAI- lahtm, bu kadar farklı, bu ka- dar çeşitli, bu kadar renk ala- cası bu okur paleti karşısında ben ne halt edeceğim, neyi, nasılyazacağım" derdine dü- 77 Yaşında Bir Delikanlı ! * • : . / şer; işin içinden çıkamayıp burnunuzun dikine gidip ken- di doğrularınızı çekinmeden yazmayı yeğlersiniz. Ardından gelen övgü, sövgü, eleştiri, katkı, uyarı mektuplannı yine bıyık altından gülerek okur, yi- ne "Aman Allahım şimdi ben.." diye düşünmeye başlar ve yeni bir yazı gününe adım atarsınız. Bu köşede birkaç kez yazıl- dı. Cumhuriyet'te çayın hâlâ cam bardakta içildiği; odaiann salt çalışma mekânı olmayıp aynı zamanda çok sıkı mavra merkezleri olduğu, hiçbir ga- zetenin yazıişlerinde Bekir gi- bi Allah'ın belası bir tekirin "kadrolu redaktör"o\arak ça- lışmadığı, hemen bütün ser- vislerin birer kedisi olduğu, servisler arası gerginliklerin genellikle kedilerden çıktığı, "Sizin Çorap, bizim Soket'i dövdü... Sizin Prenses bizim saksıya ışedi.." sohbetlerinin, günübirlik Cumhuriyet ger- çeklerinden olduğu birkaç kez anlatıldı. Bunlar Cumhuriyet'e içeri- den bakışfar. Bir de dışandan bakalım mı? Buyrun: ••• Bir arkadaşım Cumhuriyet üstüne bir "özdeyişf!)" üretti. Sık sık kullanır ve her zaman haklıdır: - Türkiye'ninaydınlan Cum- huriyet'le de yapamaz, Cum- huriyet'sizde... Doğrudur. Hangi aydın sof- rasında, hangi aydın sohbe- tinde ucundan kıyısından da olsa Cumhuriyefe değinilme- miştir? Çoğu kez eleştirilir. Kimi ha- berinden yakınır, kimi yazann- dan, kimi çizgısinden. Haydi şu doğum günümüz- de sözü esirgemeyeyim, eleş- tirilerinde en kıyıcı olanlar, ço- ğu kez kendileriyle (kişi olarak, dernek, sendika, örgüt, parti olarak kendileriyle) ilgili bir ha- berin kamuoyuna iletilmesi için yine de Cumhuriyet'e başvururlar; habercisinden, yazarından, çizerinden, yöne- ticisinden destek ararlar. Çoğu kez aradıklan desteği bulurlar da. Medya merkezlerinin ço- ğunda çöp sepetine giden bir bildıri, bir duyuru, bir demeç, bir eylem kısa ya da uzun, Cumhuriyet'te kendine yer bulur. Türkiye'nin meslekten ga- zeteci olmayan bilim insanla- rı, düşün insanlan, sanat in- sanlan, hukuk insanlan görüş- lerini açıklayabilecekleri -gali- ba tek- alanın Cumhuriyet ol- duğunu bilirier ve fakat yolla- dıklan yazıların ya yayımlan- madığından ya da çok geç ya- yımlandığındanyakınırlar. Oy- sa sadece tek bir günde Cum- huriyet'e gelen böylesi yazıla- nn tümü yayınlansa gazetenin o gün 580 sayfa (yoksa 840 mı) çikması gerektiğini göz ar- dı ederler. Dedik ya, "Türkiye'nin ay- dınlan Cumhuriyet'le de ya- pamaz, Cumhuriyet'siz de..." • • • Bugün 77 yaşındayız. Hatta 78'den gün bile aidık. Yılın hiç olmazsa bir günü övünelim dedik. Şu çölleşmiş, çoraklaşmış, tekelleşmiş, itibar ve kimlik yi- timine uğramış Türkiye med- yasında, bu kadarcık övün- meyi bize çok görmeyin e mi? POLfTİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA Cumhuriyet... Pembe ahşap konak yüzyıllık yalnızlığı için- deydi... Pencereden dışarıya bakıyorum... • İT Ağacın dalına bir serçe konuyor... — — Hava kapalı... Yağmur yağdı yağacak!.. Tarçın kokulu odalarda kurduğum düşlere, yağ- murdan, gök gürlemesinden çok korktuğum gün- lere dönüyor, otuz beş yıllık bir öykünün içinde sanki kayboluyorum... Cumhuriyet yetmiş sekiz yaşında... Ben, otuz beş yıldır Cumhuriyet'teyim!.. Kimi düşler, zamansız mevsimler içinde sevda- nın yerini alır, insan yüreğinin kıvnmlannda anlam- sız yakarışlann soluğuyla hareketlenir... Bugün öyle bir duygu içindeyim!.. Pembe konağa bakıyorum... Içimde buruk bir sevinç!.. Sonra kendi kendime soruyorum: "Düşlergünlere, aylara, yıllarayenik düşer mi?" Yüzlerini güneşe çeviren ayçiçekleri altında çürümüş kalyonlar, umudun penceresinde gelece- ğin sevincini çiziyor belki!.. Anlamakta zorfanıyorum!.. Korkulanmızvar!.. Geleceğe umutla nasıl bakabiliriz? Basın, acı suyun kenarlarında dolaşıyor, gel-git- lerin içinde uyanmanın sancısını yaşıyor!.. Elbet Cumhuriyet de bundan payını alıyor!.. Geleceğin şarktsını mınldanıyorum kendi kendi- me... Nadir Nadi'yi yitireli on yıl oldu... Yıllarçabukgeçiyor... Düşlerin ağırlaşmış evreninde köleliğe dönüş- müş bir tutku dalga dalga yayılıyor... Berin Nadi'ye bakıyorum... Gözlerinde on yılın özlemi var!.. Nadir Nadi'siz geçen bir on yıl!.. • • • Ağacın dalına konan minik serçe, ahşap kona- ğın çatısından havalanan güvercinler ve bahçede- ki Cumhuriyet dostlan!.. llhan Selçuk, bugünkü yazısında "Son on yıl- da medya kiriendikçe kiriendi" deyip ekliyor: "Biz haklı çıktık!.." Kirtenen salt medya mıydı? Medyayla birtikte siyaset de kiriendi!.. Son on yılı birtikte geçirdik. Açılan, sevinçleri, hü- zünleri tüm Cumhuriyet çahşanlarıyla omuz omu- za yaşadık... Doğrulan aradık!.. Acaba doğrulan ararken hıç hata yapmadık mı? Aslında bir özeleştiri yapmanın tam sırasıdır bugün!.. Cumhuriyet okurları, çalışanlan ve yönetimi bir bütündür... Hepimizin yüreğinde ışıldar yeryüzü, gözieri- mizde büyür sevdamız!.. Ben her sabah gazete satıcısına 400 bin lira uza- tıp bir Cumhuriyet alırım!.. Bu bir tutkudur benim için!.. Bu tutkuyu giderek gençlerde de görüyorum!.. Son yıllar üniversitelerde gençlerin Cumhuri- yet okuduğuna tanık oluyorum!.. Bunlar hep sevindiriyor beni!.. Bir türkü, bir şarkı oluyor gençlerle buluşma- mız!.. Onun için sessizlik bıze göre değil!.. Çoğalmalıyız otlan dağlayan alevler gibi, köpü- rüp ırmağın kıyısından bakmalıyız yaşama!.. Bilıyorum güçtür karanlıkta yürümek... Ama anlatmalıyız, Cumhuriyet'in bir sevda ol- duğunu çok açık bir biçimde!.. Fırtına habercısinin sesini, 2000'li yıllarda gözü- pek yaşamlarla buluşturmalıyız!.. Dün 7 Mayıs 2001'dı... Içimde kaımaşık duygular fılizlenıyordu... Sanki zamanın saati durmuştu... Ahşap konağa, ağaçlara baktım... Ne mevsimler aşağılamıştı bizi ne de toprak kay- mıştı ayaklarımızın altından... Eskisinden daha güçlü, ayaklan yere basar ol- malıydık!.. • • • Pembe ahşap konak yüzyıllık yalnızlığı içindey- di... Cumhuriyet yetmiş sekiz yaşına bastı... Ben Cumhuriyet'te sesı ve sesin vurgusunu, bakışı ve bakışların ışıltısını gördüm.'.. Yetmiş yedi yıldır özümsediği düşünce çizgisi, yalnız tutarlılığın değil, toplumun yaşama gücünün kaynağı oldu... Biliyorsunuz geçmişi geleceğe bağlamayan hiçbir düşünce sürekli olamaz!.. Ozgürlükleri paylaşmak, bağımsızlığı korumak, demokrasiyi toplumun gözeneklerine sındirmek, sömürüye karşı savaşmak, sosyal adaleti ger- çekleştirmek, insan aklının çizdiği yolun gösterge- leridir... Cumhuriyet yetmiş yedi yıldır bunu yapıyor... hikmet.cetinkaya o cumhuriyet.com.tr Faks ruımaramız: 0212/ 513 90 98 Dokunulmazlık ANAP, değişiklik için destek istedi DEIVtZLİ (Cumhu- riyet) - Anavatan Parti- si (ANAP) Grup Baş- kan Vekili Beyhan As- lan. anayasanın 83. ve 100. maddelerinde ya- pılacak değişiklik ko- nusunda diğer siyasi partilerden destek bek- İediklerini söyledi. Aslan, milletvekili dokunulmazlığını dü- zenleyen 83. madde ile başbakan ve bakanlar hakkındaki iddialarla ilgili soruşturma ko- misyonlan kurulması- m düzenleyen 100. maddenin değiştirilme- si konusunda çalışma- lar yaptıklaruıı, ancak teklif için gerekli mil- letvekili sayısına sahip olmadıklannı, bu ne- denle siyasi partılerden destek ıstediklerini kaydetti. Aslan, 83. madde kapsamına gi- ren bir suç işleyen kişi- nın. milletvekili seçile- rek o suçtan dokunul- mazlık zırhına sahip olmasımn da engellen- mesi gerektiğini sa- vunduklannı söyledi. Aslan, bazı Batı ül- kelennin parlamento- lannda faaliyet göste- ren "Ahlak Komisyo- nu'nun" TBMM'de de kurulmasını istedikle- rini dile getirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle