15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 MAYIS 2001 SALI CUMHURİYET H i J v U I l U J T J J . / [email protected] TCMB, ekonomik krizden küçük işletmelerin daha çok etkilendiğini belgeledi Darahnaküçükleri vurrîu•Merkez Bankasf nm çalışmasına göre küçük ölçekli firmalann 1999 yılındaki net satışlan bir önceki yıla göre sadece yüzde 27.6 artarken orta ölçeklilerde bu oran yüzde 46.5'te kaldı, büyük Ölçekli firmalarda ise yüzde 69'a kadar ulaştı. ANKARA(ANKA)-Merkez Bankası. çeşitli sektörlerde fa- aliyet gösteren Türkiye'deki 7 bin 604 kamu ve özel şırketm bilançolannı birleştırdı. Ortaya çıkan tablo, ekonomik küçül- me dönemlerinde en fazla kü- çük şirketlerin etkilendiğini gösteriyor. Merkez Bankası, 1990yılında kurduğu ve 1999 yılından geri- ye dönük üç yıllık bilgileri kayıt- lı bulunan toplam 7 bin 604 fir- manın sektör düzeyinde verileri- ni birleştirdi. Buna göre, söz ko- nusu firmalann 1999 yılındaki satışlan 110 katrilyon 520.1 tril- yon lıra olarak gerçekleşti. Reel olarak gerileme " 1 milyon 320 bin 560 kişi is- 'tihdam eden söz konusu firma- lann 5 bin 310'unu küçük, 1690'ını orta, 604'ünü ise bü- yük ölçekli firmalar oluşturdu. Merkez Bankası'nm çalış- 1999 yılında küçük ölçekli işletmelerin sabşlan reel olarak yüzde 16.6 oranında gerileme kaydetti. masına göre, küçük ölçekli fir- malann 1999 yılındaki net sa- tışlan bir önceki yıla göre sade- ce yüzde 27.6 artarken orta öl- çeklilerde bu oran yüzde 46.5 'te kaldı, büyük ölçekli fir- malarda ise yüzde 69'a kadar ulaştı. 1999 yılında küçük ölçekli firmalann satışlan reel olarak yüzde 16.6 oranında gerileme kaydederken büyük ölçekli fir- malann satışlanndaki reel bü- yüme yüzde 10.4'ü buldu. Top- lam satışlardaki reel büyüme ise yüzde 7.1 düzeyinde ger- çekleşti. Satiş az, istihdam yfiksek Toplam istıhdamın yüzde 20.3'ünü küçük ölçekli firma- lar gerçekleştiriyor. Buna kar- şılık küçük ölçekli firmalar toplam net satışlardan sadece yüzde 4.1 oranında pay alabil- diler. Küçük ölçekli firmalann Özel sektörde istihdam daraldı Merkez Bankası'nm sektör bilançolan araştırması kapsamındaki bazı buîgulan şöyîe: • Toplam net saüslann yüzde 9'u kamu kuruluşlan tarafından gerçekleftiriKyor. tncelenen toplam firma sayısı içerisindeki payı yüzde 1 olan kamu şirketieri, toplam isrihdamın yüzde 26'sını sağbyor. • 1999 yılında özel sektör firmalan ıstihdamlannı yüzde 10 oranında azaltırken, kamu firmalannda yüzde 11 'lık istihdam artışı yaşandı. • Çabşan Idşi başına net satışlar küçük ölçekli firmalarda 17 milyar lira iken, orta ölçekli firmalarda 31 mflyara, büyük ölçekli fîrmalarda ise 141 milyarfirayaçıkryor. • Verimlüiğin bir göstergesi olan çalışan kişi başına net satışlar özel firmalarda 102 milyar lira iken kamu kuruluşlannda 31 milyar liraya düşüyor. • Özel fîrmalar kamu kururaşlarma göre daha fazla yabancı kaynakla (borç) yasıyor. Özei firmalann pasiflerinin yüzde 70.8'ini yabancı kaynaklar, yüzde 29.2'sini ise özkaynaklar oiuşturuyor. • Hem kamu hem de özel sektör şirketlerinin kullandıklan yabancı kaynaklann büyük bölümü kısa vadelilerden oluşuyor. Özel şirketlerin borçlannın yüzde 72.1 'i, kamu şirketlerinin ise yüzde 67.2'si kısa vadelilerden meydana geliyor. 58.9 katrilyon lira olan tüm şir- ketlerin toplam aktifleri içeri- sindeki payı ise yüzde 13.6 ola- rak hesaplandı. Küçük ölçekli işleüneler, firmalann 19.4 kat- rilyon lira olan toplam özkay- naklannın ise yüzde 11.5 'ine sahip bulunuyor. Türkiye Cumhuriyeti Mer- kez Bankası'nm verileri, küçük ölçekli firmalann net satışlar- dan aldıklan paym, diğer bü- yüklüklerine göre oldukça dü- şük kaldığını gösteriyor. Toplam istıhdamın yüzde 29.1'ıni sağlayan orta ölçekli firmalar ise net sahşjann sade- ce yüzde 10.9'unugerçekleşti- rebiliyorlar. Büyüklerin yeri sağlam Küçük ve orta ölçekli işletme- lerin aksine, istıhdamdaki pay- lan yüzde 50.6 olan büyük öl- çekli firmalar net satışlardan yüzde 85'ini gerçekleştirdiler. Türkiye'deki şirketlerin aktifle- rinin yüzde 62.3 'ünü, şirket öz- kaynaklannın ise yüzde 67.8'ıni büyük ölçekli firmalann kont- rol ertığı belirlendı. Bu oranla- nn, büyük şirketlerin özkaynak- lar açısından daha güçlü firma- lar olduklannı ortaya koyduğu belirtıldi. Türk-lş refah payından vazgeçti, ancak hükümetten geri adım yok Tophjsözleştne görüşmeleıi sonuçsuz Söz sırası işverende EkonomiServisi-Devlet Ba- kanı KemalDerviş'le bugün bir araya gelmesi beklenen işveren kesimi, finansman programı- nın bir an önce tamamJanması- nı; para, döviz kuru ve maliye politikalannın açıklığa kavuş- turulmasını isteyecek. "Ekonomik Program ve Ça- lışma Hayatınuz: Tespit ve Öneriler" konulu raporunu Derviş'e sunmayı planlayan Türkiye İşveren Sendikalan Konfederasyonu (TÎSK) üye- lerinin katılacağı topiantıda, programın eksikliklerinden yüksek faiz sorununa, iş gü- vencesiyle ilgili gelişmelere kadarpek çok konunun ele alı- nacağı belirtiliyor. îşverenler, Derviş'e suna- caklan raporda, sosyal diyalog yoluyla gelirler politikasının oluşturulmasını, ulusal istih- dam stratejisinin hazırîanarak yürürlüğe konulmasını, ekono- mik programa reel sektörde iş- sızlik artışını asgariye indirme- ye yönelik sosyal destekler ek- lenmesini önerecekler. ANKARA (Cumhuriyet Bu- rosu) - Türk-lş, daha önce üc- retlere eklenmesini istediği yüzde 5 oranındaki refah pa- yından vazgeçebileceğını be- lirtmesine karşın, toplusözleş- me görüşmelerinde hükümetin tutumu nedeniyle sonuca van- lamıyor. Türk-lş Başkanı Bay- ram MeraL amaçlannın enflas- yondan kaynaklanan kayıplan- nıngıderilmesi olduğunu belir- terek "Masa başuıda çözemez- sek, meydanlarda çözeriz. Geç- mişte bunu yapnk. Ancak, siya- siler daha ağır fatura ödedi. Unnıyonun ki bunu göz anfaet- mezJer" dıye konuştu. Derviş'le görüşme Türk-lş Yönetim Kurulu üyeleri, dün Devlet Bakanlan Kemal Derviş, Mehmet Keçe- cilerve Maliye Bakanı Sümer Oral ile bir araya geldi. Hazi- ne, Maliye, TUHİS ve Kamu- Iş bürokratlannın da katıldığı görüşme sonrası bir açıklama yapan Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, hükümetten yeni bir öneri gelmediğini söyledi. Hükümetin düşünü- len enflasyon üzerinde durdu- ğunu vurgulayan Meral, "Smr zam mümkün olmayacağına göre, biz, geçmişsistemin deva- nıında fayda olduğunu söyle- dik." dedı. Türk-lş Yönetim Görüşmeterde, Kemal Derviş'in "Işçilerin öcreti herkesin dikkatini çeldyor. Bundan sonraki dönemde, memurlann daha avantajb ola- cağını kabuHenmekgerekiyor* dediğj belirtildL (Fotoğraf: AA) Kurulu'nun, hükümetten işçi ücretlerine birinci altı ay için yüzde 20 oranında zam yapıl- masını istediği öğrenilldi. Da- ha önce istemlerinin yüzde 25 aıtı, 5 puanlık refah payı artı- şı olduğunu anımsatan Meral, "Belld, o yüzde 5'i kakurabile- ceğimizi söytedik. Bunun öte- sinde yapabileceğimiz bir şey yok" dedı. 'Memıır avantajh olacak' Toplusözleşme görüşmeleri sırasında, KemalDerviş'in işçi- lerin yüksek ücretleri nedeniy- le toplum içinde ayncalıkh ola- rak görüldüğünü belirterek "İş- çilerin ücreti herkesin dikkati- ni çeldyor. Bundan sonraki dö- nemde, memurlanndahaavan- tajh oiacağmı kabuDenmek ge- rekjyor" dediği, bunun üzerine Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral'in de "Banka hortumla- yanlan niye hiç haürlatmıyor- sunuz? " dedığı öğrenıldı. Devlet Bakanı Mehmet Ke- çeciler, Türk-lş'in, ilk altı ay için yüzde 20'hîc ücret artşı is- teminde bulunduğunu belirtti. Keçeciler, görüşmeleri masa da bitirme yönündekı istemlerinin sürdüğunü belirterek olmayan bir kaynağı veremeyecekleri görüşünü savundu. Hükümet hesap vermeye başlayınca ülkede enflasyon ve işsizlik azaldı 'Toplam kalite'de YeniZelanda mudzesiEkonomi Servisi - Bu yıl ikincisi düzenle- \ necekolan "Kamu Yönetiminmtyileşbrilme- â" sempozyumunda konuşmak üzere Türki- ye'ye gelen Maurice McTîgue, toplam kali- te yönetimi ile Yeni Zelanda'da pek çok eko- ı nomik sonınun üstesinden gelindiğini anlat- j tı. Tigue, temel değışikliğın, kamuda hesap | verilmesi yaklaşımının benimsenmesi oldu- j ğunu dile getirdi. i Hükümetin hesap vermesinde ölçünün ka- [mu yaran olduğunun altını çızen Tigue, "1984'te bu hareket başladığmda. enflasyon ve işsizlikoranlanyüksekti. Çahşmalann baş- lamasmı takip eden 10 yıl içinde kur rayma oturdu. Enflasyon yüzde 3, işsizlik yüzde 2 se- viyesine indi" dedi. 'Şeffaflık her derde deva' Tigue, kamuda yaşanan yolsuzluklann an- cak açık ve şeffaf olmakla önlenebıleceğini sözlerine ekledi. Türkiye Kalite Derneği'nin (KALDER) düzenlediği 2. Kamu Kalite Sempozyumu, 10 Mayıs'ta Ankara ODTÜ Kültürve Kongre Merkezi'nde yapıhyor. Ana teması "Kamu Yönetiminin İyileştirûmesi'' olan sempozyumda ilk kez bir kamu kurulu- şu Ulusal Kalite Ödülü alacak. Ödüle, Milli Eğitim Bakanlığı, Eğitim, Araştırma ve Ge- liştirme Daire Başkanhğı, Kocaeli Sanayi Odası, Osmangazi Üniversitesi Eğitim Uygu- lama ve Araştırma Hastanesi, Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi olmak üzere dört aday başvurdu. tŞÇMN EVRENİNDE1V ŞUKRAN SONER Kendim Ettfm Kendim... Bütün televizyon kanallannda spora, daha doğ- rusu futbola aynlan süreler her geçen gün biraz da- ha artıyor. Futbol, gazetelerin birinci sayfalannda, ana haberlerde geniş yer alıyor. Son aylarda çok sayıda gazetecinin işten atılma- sı, deneyimli gazetecilerin yerierinin düşük ücretli- lerle dotdurulması, okurun çok fazJa aynmına vara- madığı boyutlarda, haberciliğe, gazeteciliğe darbe vurdu. Gazetecinin aslında katkısının olmadığı, ha- zır gelmiş olay, tepki, "O sizin için böyle dedi, siz ne diyorsunuz?"'dan öteye gitmeyen, ucuz, san- sasyondan başka, yaratıcı haberi arayın ki bulası- nız. Haber saatleri yine de dolmuyor. Döne döne ay- nı haberierin yınelenmesı de sorunu çözmüyor. Gel- sin futbol, hem de ucuz dedikodusu, kışkırtıcılığı ile. Insanlar ne verirseniz onu alıyorlar. Zaten krizde hayatlan kaymış. Iç karartan gerçeklerden kaçmak için içlerini boşaltacak bir şeyler anyorlar. Çocukluğundan, ciddiyeti, önce okulda, sonra iş yaşamındaki başanlan ile tanıdığım, ama krizde ış- siz kalmış, yeni evli genç komşum, ayaküstü selam- laşmada, "Kendimi, yaşadıklarımı unutmak için maça bilet aldım. Orada boşalmaya çalışacağım" sözcükleri ile durumu kestirmeden özetleyiverdi. Hangı takımı tuttuğunu bilmediğim için mutlu ya da mutsuz dönüşünden haberim yok. Ne fark eder ki, her iki şıkta da ya aş*n neşe ve keyif ya da aşın öf- ke ile bir tür boşalrnayı yaşamış olmalı. Maçlar öncesi ve sonrası taşkınlıklann nasıl fren- leneceği, kanlı olaylann, kavgalann nasıl önlenece- ği biraz sorun olsa da futbol, toplumumuzun deşarj olması için bıricik kaynak oldu. Hafta sonu, öncesi-sonrası ile, döne döne, özel degerlendırmeye altna alına derbi maçına yoğunla- şınca, krizin dügümündeki konulara dikkatler azal- dı. Krizin en krizyaratabitecek konusu olan Telekom pazarlıklan da bu arada anlaşmayla noktalanmış oldu. Belki sizler bu yazıyı okuyana kadar toplusöz- leşmelerin kritik pazarlığı da bir uzlaşmaya varmış oJabılir. Hangi çerçevelerde mi? Işte orası hiç önem- 11 degil. önemli olan, uzlaşılmış olunması, uzlaşma umut- lan ve sonuçlannın borsalarda satın alınması. Hü- kümet içinde, Genelkurmay'ın taraf olduğu tartış- manın içeriğine ilişkin bazen bir-iki cümle geçme zo- runluluğu oluyor. Telekom'da stratejik kararlarda, ülke çıkarlannın gözetilmesi anlamında "altın his- se" ya da yabancı hisselerin yüzde 50'yi geçmeme- si anlamında. Örneğın, Kemal Derviş yurtdışından demeçler verirken yüzde 90'lann üzerinde yabancı satışı ola- bileceği, altın hısse ile güvencenin sağlanabilece- ğinden söz ediyordu. Uzlaşmaya ilişkin son haber- lerde ise yabancı hisselerin yüzde 45'i aşmaması için önlem alınması var. Bu kadar önemli boyutlu tar- tışmalar, haberlerde satır arası aynntılar gibi geçi- yor. Altı çizilen, IMF'nin yardım kararını bu koşula bağlamış olması. Tek sesli koro, hangi koşullarda olursa olsun Telekom'un özelleştirilmesı anlaşma- sı için bastınyor. Böyle olunca da pazartesi sabahının müjdeli ha- beri, uzlaşmanın olması. Tabü aynı ölçülerle, pürüz çıkması yine önemli haber oluyor. Içerik kulak ar- kası yapılıyor. Kamu sözleşmelerinde de elbette baskı, uzlaşma üzerine. Derviş, "Işçiye verecekpa- ra yok" diye kestınp atıyor. Sanki ortada özgür toplu pazarlık düzeni kalmış. 12 Eylül hukuku, Ozalizm hakkından gelmişti. De- mokrasılerin olmazsa olmaz ilkelerinden özgür pa- zaıiık düzeni, o tarihlerden bu yana tozlu raflara atıl- mış durumda. Sonunda, ortada bir hukuk düzeni varmış görüntüsü için işçi-işveren sendika tarafla- n yazılı bir metne imza atıyorlar. Ama iki tarafın ma- saya oturup pazarlık yapması olgusu yaşanmıyor. Genelde hükümetler verebıleceğini deklare ediyor. Sendikalar adına Türk-lş, "olurdu-olmazdı" görüş- melerinı yürütüyor. Bu son sözleşmede zaten ücret artışı isteyen yok. Tartışmalar enflasyon artışı verilip verilmeyecek mi ile şınırlı. Türk-lş, gerçekleşrniş altı aylık enflasyo- nu isterken hükümet şimdi ödememek koşulu ile, getecek attı ayın düşük varsayımını, üstelik sonra- dan ödeme koşulu ile kabul ediyor. Medya kamuoyunu öylesıne yönlendirmiş ki ka- mu işçisınin ülke kaynaklannı yuttuğu gibi bir ön- yargı egemen. Oysa kamu işçileri gerçek ücretle- rinde yirmi yılın gerisındeler. Gelin görün ki kayıt dı- şındakiler, özel sektörde çoğu sendikasız çalışan- lar Öylesine çok şey kaybetmışler ki ortalama brüt 150 milyon ücret, bu ülkede yüksek sayılıyor. öyle ya, kamu işçisinin iş güvencesi, sosyal haklan da var. Bu ülkede işçi dediğin, her an işten atılma ris- ki attında, çaiıştığı saatler karşılığı çıplak ve giderek aşağı çekilen ücretle çalıştınlmalı, değil mi? Tek ses- li koro, bir tek anlaşmanın olmasını, işçilerin soka- ğa çıkmamasım istiyor. Borsa yükseimek için bu haberi beklıyor... Insanlar tek sesli koronun buyurduğu, dikte ettir- diği gibi düşünüyor. Onlann çizdiği smıriar içinde olup bitenlerden haberli oluyor, olup brtenlerie il- gileniyor... [email protected] KDV oranlan 1 puan artacak • ANKARA (AA) - Katma Değer Vergisi'nde (KDV) yüzde 17'lik genel oran ile lüks tüketim mallanna uygulanan yüzde 25'lik oranda 1 'er puanlık artış öngörülüyor. Yüzde 1 'lik ihracata tabi mallar ile yüzde 8 KDV uygulanan temel gıda maddeleri oranında ise herhangi bir değişiklik düşünübnüyor. Japonya ve Malezya anlaştı • TOKYO (AA) - Asya'yı kasıp kavuran 1997- 98'deki mali krizin benzerlerinin tekrannın önlenmesine yönelik Asya Döviz Değişimleri Sistemi'nde önemli bir pürüz giderildi. Japonya'mn başuıı çektiğı bu sistemin işleyişi için Japonya ve Malezya 1 milyar dolarlık ikili döviz değışimi anlaşmasını çarşamba günü imzalıyor. Bayındır'ın Pakistan projesi • İSTANBUL (AA) - Bayındır Inşaat tarafindan yürütülen Pakistan Otoyolu Islamabad- Peshawer kesimi ile ilgili ihtilafın, Hakem Mahkemesi'nde görüşühnesine karar verildiği bıldirildi. Bayındır Inşaat'tan yapılan açıklamada, Bayındır Inşaat'ın, bu karar üzerine projede ikinci defa uğradıklan haksızlığın hızlı bir şekilde karara bağlanarak düzeltileceği konusunda inancuu sürdürdüğü bildirdi. CD CD CD CD CD CD TÜRKİYE ^ BANKASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle