16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
I 8 MAY1S 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA [email protected] 15 Yeşilçam'ın dört kraliçesinden Filiz Akın, eski filmleri mutsuzluk ilacı olarak değerlendiriyor Bir rüya satbkiıısaıüaraCUMHURCANBAZOĞLU Önce, 20. Uluslararası lstanbul Film Festivali 'nde jüri üyelıği yapan, ardından Yeşilçam'ın diğer üç krali- çesiyle birlikte Ankara'da Uçan Sü- pürge 4. Kadın Filmleri Festivali'ni • açan Filiz Alan, yıllardır kendisini özlemış sınemaseverlerle ve onu TV ekranındaki 'Yeşücamfilmleri'yleta- mmış gençlerle bır arada olmamn heyecanuıı yaşıyor son dönemde. Paris'te büyükelçilik yapan eşinın görevi nedemyle yurtdışında bu- lunan Akın, Türkiye'deki kı- sa ve yoğun pogramı ara- . sında, geçmiş ve bugünle - ilgili düşüncelerini Cum- ' hunyet'e aktardı: - Uçaq Süpürge'nin açdış gecesinde Şoray, Girik ve Koçyiğit'le ay- , nı sahneyi paylaşırken nelerbissettiniz? Neden , daha önce böyle bir bu- luşmagerçekleşmemiş- FİLİZ AKIN -Sah- nede ve salonda müt- hiş bir duygu patlama- sı oldu; anlatması zor, çok heyecanlandığımı söyleyebilirim. Ne- den daha önce böy- le bir buluşmanın olmadığını anımsa- yamıyorum, ama ikili halinde bir ara- ya gelmiştik; dörtlü ilk kez gerçekleşti. Aynca sistemin getirdiği müthiş bir çalışma tempo- su vardı; cumartesi, pazar, bayram yoktu, sûrekli çahşıyorduk. Bir de hiç açıklanmamış, gizli rekabet sü- rüyordu, bunun için hepimiz aynı ka- rede görünmek istememış de olabi- liriz. - Uzun yülar hor görûlen Veşilçam fihnlerine son dönemde televizjon aracıhğıyla büyük bir ilgi var. Nasü değeriendiriyorsunuz bu gelişmeyi? AKIN -Devrinde tenkit edildiğın- de baklı ve haksız yönler vardı. Biz çok az irhkânlarla, çok kısa zaman- da film yaparak bir rüya satıyorduk. Bir insanın değil, on insanın başına gelecek olaylar yaşıyordu kahra- manlar... Bugün toplum güce ve pa- raya tapar olunca romantizm ve ma- sumiyet önemli hale geldi. Bu film- lerde büyük aşklan, eski îstanbul'u görmek, iyinin kazanmasma şahit ol- mak, yetişkinlere nostaljik tatlar ya- şatmaya, gençleri de etkilemeye baş- ladı. Filmleri insanın mutsuzluğunu yatıştıncı bir ılaç gibi görüyorum. Onun için çok ızlendiğini düşünü- yorum. - 'Pes. bu kadan da fazla 1 deyipyö- netmenle tarüşûğınız roller oldu mu? >ufılmlerde büyük aşkları, eski Îstanbul'u görmek, iyinin ızanmasına şahit olmak, yetişkinlere nostaljik tatlar yaşatmaya, yençleri de etkilemeye başladı. Onun için çok izlendiğini düşünüyorum. AKIN- Tabii ki tartıştığımız oldu, ama dramatik öğe ne kadar fazlaysa film o kadar ış yapıyordu ve kariye- rimize katkı sağlıyordu. Aman daha çok sürünelim, daha çok kör ve to- pal olalım diyorduk biz de. - Geleiim; sizin sanşın köylü km ti- pinize. Bu kadar eleştirilmcsi hak- kında neler düşünüyorsunuz? AKIN - Sanşın köylü kızı var Ege'de, Trakya'da, Karadeniz'de as- lında; ama genel, resmi değil, özel bir köylü kızıru almış oluyonız. Ko- medilerde çok rahat geçebılecek bir unsurdu, ancak R5y sorunlanndâ' yadırganıyordu. Tipimi çeşitlemek isterdim, ama nedense festivallik filmler mesajlı köy filmleri oluyor- du ve iyi oyunculuk da o eserlerde öne çıkıyordu. Sanşın tiple boya işin içine giriyordu; burjuva ürünü ve daha yapay, Batı'ya özlem, kolejh zengin kız gibi değerlendınlebili- yordu. - Kariyerinizde en öne koyduğu- nuz filmler hangisi? AKIN - Bir tanesi son yaptığım televizyon dizisı GeçmişBabarMi- mozalan; ilk defa bir filmimde bu derece yoğun ilişkilerimizin ve ev- lilik müessesesinin sorgulanması, yeni sevgi arayışlan gibi konular hâkimdi. Benim gibi yankesici kız- lah filan oynamış"biri için Ankara Ekspresi'nde de ağır ve anlamh bir rol vardı. Utanç da önemlidir ben- ce. - Pıddyi hangijönle daha iyi bir çift okfuğıuraza inanıyordunuz beyaz- perdede? AKIN - Bizim dönemin aşağı yu- karı bütün erkek jönlenyle çalıştım. Belirli şablonJar vardı ve ona göre oynandığı için aralannda bır fark bu- lamayacağım, ama yönetmen olarak Yılmaz Gûney'i beğenirim. Siyasi yönünü ayn rutarak oyuncuyu özgür bırakışını sevdim. Istediği sonucu alana kadar oyuncuyu havaya sok- mak için yaptıklan çok anlamlıydı. Ondan çok şey öğrendim. - Neden bu kadar erken bıraktmız snemayı? AKIN - Televizyonun gelişiyle si- nemaya giden aile evine kapandı. Bi- zim filmler de onlann eğlencesiydi. Sokakta boş gezen insana cinsellik 'O binaya yakışan malzeme olsun istedim' - Son oiarak Paris BöyükelçiiiğfndeJti restorasyon- da bfiyük paralann harcandığı>1a flgüi haberterfc »- miniz manşetiere taşmdı. .Nedir işin asü? AKIN - Bıreysel tatminlerin yaşandığı yaşlan geç- tik; para harcamaktan çok, doğru yere harcanmasını savundum hep. Hayli üzüldüm konuya, çünkü yanlış haber verildi. Bu onanmlan kimse keyfiyete göre ya- pamıyor. Onanmın bütçesine Dışişleri Bakanhğı ka- rar vermiş zaten. Bir buçuk yıl önce de onanma baş- Lanınca biz gittik apartman dairesinde yaşadık. Değe- ri neredeyse bilinemeyecek bir tarihi şato büyükelçi- lik. Üç milyon dolar denildi onanma, ama o bile de- ğilmiş aslında. Benim adımı görünce cazip geldi har- halde haberi yapanlara konu. Ben ancak bu karar uy- gulanırken o bütçe içinde en iyisi olmasına çalıştım. O binaya yakışan malzeme olsun istedim. Gnıbun 'Beautiful Da>' adh parçası futbol programı jeneriğinde kuuanılacak. U2 TV jeneriğinde Kültûr Servisi - Irlandalı rock gru- bu U2'nun 'Beautiful Day' adh şarkısı Ingiltere'de ITV telev ızyonunda ya- yımlanan 'Gûnön Maçı' adh futbol programınınjeneriğinde kullanılacak. Geçen sonbaharda başbakanlık maç- Ianmn yaynıı için üç yıllık bir anlaş- ma yapan ITV, programınjenerik mü- ziğine karar vermek için önemli ya- pımcılan ve aralannda Robbie WiIB- ams, Moby, Michael Nyman ve Badly Drawn Boy'un da bulunduğu şarkıcı ve müzik gruplannı görüşmeye davet etmişti. Programın jeneriği için düşünülen isimlerin yer aldığı listede on müzik grubu bulunuyor, ama bunlar arasında ITV'nin favorisi U2. Çünkü lrlandah grup dünya çapında tüm yaş gruplann- dan pek çok hayrana sahip ve sahip ol- dukları ün, pop yıldızlannın saman alevi ünlerine benzemiyor. yanı fazla filmler yapıl- maya başlanmıştı; sonra şarkıcılann, türkücülerin filmleri geldi. Aynlmak sebe- bim budur. Ardmdan birtakım psikolojik, felsefi yanı ağır eser- ler çıktı. Onlarda da rol almaya çok bü- yük arzu duymadım, belki o filmlerde ye- rim de yoktu. Sine- mada kalıp hâlâ savaş veren, üreten arkadaş- lanma son derece say- gılıyım, ama şöhreti yeterince tatmıştım. Benim için her şey si- nema değildi. Aile, çevre, çocuk vardj; şu an eşim büyükelçi, o- nun görevinden dolayı başka ışlenm var. - Türk sinemasuun yeni örneklerini izle- me olanağını/ oldu mu? AMN -Yakından iz- leyemedim, ama yeni- den büyük seyırciyle buluşuyorlar. Ümitli- yim; Iran filmlen gıbı kendimıze özgü bir dil yakalarsak yurtdışında da festıvallerde yer bu- lup dünyaya açılabili- riz. Yeni filmlerin tele- vizyondaki popülarite- yı sınemaya getırip başanlı oldukla- n söylefııyor, ben öyle düşünmüyo- rum. Etkısi vardır, ama film iyi değil- se bu kadar seyirci gıtmez. Bizim za- manımızda da en büyük futbolculan ve şarkıcılan kullandılar, ama bu ka- dar ilgi olmadı. Örneğin Vîzontele; çıktığı yol ve sıcakhğı etkileyici. Ka- palı topluma televizyonun gelişi. Bu cümleye film yapılabılırdi ve yapmış- lar. Çok sevdim. - Elçi eşi olmak ne gibi >ükümlü- lükkr getirdi vaşamınıza. Sinemada- ki şöhretin etkisi oluyor mu Paris'te- Metkinökleriıuze? * AKIN - Enerjim 18 yaşındaki gibi değil, ama yeni bir görevde ve baş- ka bir alanda kendimi daha zınde his- sediyorum. Etkinliğiniz bürokrası saatleri dışmda da devam ediyor. lyı işler yapıyoruz; Topkapı, Versail- les'de sergilendı örneğin. Iki saat on beş dakıka Türkıye'run konuşulaca- ğı Kökkr ve Kanatiar adlı televiz- yon programmı mayıs ve haziran ayında Fransa 3. kanalında yayımla- tacağız. Önce aktris olduğumu hiç söylemedım Paris'te; ama baktım ki o ilgi çekiyor ve ben orada Türki- ye'yi konuşabiliyorum, o zaman kul- İandım. Bir misyon bu. îsrail'de Wagner tarbşması Kuftür Servisi- Besteci ve piya- nist Daniel Barenboim, îsrail par- lamentosunun muhalefetine karşı Jerusalem Festivali'nde Wag- ner 'in bir operasını sahneleme ka- rannı savundu. Ahnan bestecinin yapıtlan, Israil'de her sahneleni- şinde Nazi katliamından kurtu- lanlar tarafindan protestolaıia kar- şılanmıştı. Çarşamba günü Knesset'te ya- pılan bir tartışmada, bazı millet- vekilleri Nazi katliamından kur- tulan Yahudilerin acı anılannı canlandıracağı gerekçesiyle gös- terinin iptal edilmesini istedi. Ba- renboim ise temmuz aymda yapı- lacak olan festivalde 'Die VValku- ere' adlı operanın sahneleneceği- ni bildirdi. Barenboim, bir îsrail radyosu- na yaptığı açıklamada şöyle dedi: "Hagner'in onun çağuıda yaşa- yan pek çok büyük adam gibi Ya- hudi akyhtan oiduğu doğrudur. Ama lsnul'de sorun yaratan şey, o- nun sonradan NazizmJe iüşkâen- dirümiş ohnasHur." Wilhelm Rıchard Wagner, 22 Mayıs 1813'te Leipzig'de y doğdu ve 1883'te Venedik'te kalp krizinden öldü. Alman nasyonal sosyalizmi ortaya çıktığmda, Wagner çoktan ölmüştü, ama ün- lü besteci Nazilerin kültürel sim- gesı haline geldi. Hitler de Wag- ner'in büyük bir hayranıydı ve bestecinin müzikleri Nazi toplan- tılannda çalınırdı. Barenboim, Wagner'm müzi- ğinden rahatsız olanlan anladığı- nı, ama onlann bu müziği dinle- mek isteyen diğer- lerinin özgür- lüğünü en- gellememe- leri gerekti- ğini savun- du. Wagner hakkındakı - > bu tür yo- rumlan da ir- rasyonel olarak nitelendiren Ba- renboim şöyle konuştu: "Wagner hakkmda birçok şey söyleyebilirsiniz ama onu katiiamdan sorumlu tu- tamazsuuz." Geçen yıl. tsrail Senfoni Orkest- rası ilk kez bır Wagner parçasını seslendirdiğinde de protestolara uğramıştı. Bu konserin şefi ise kendisı de Nazi katliamından kur- tulanlardan olan MendiRodan'dı. Konser, ailesi toplama kamplann- da öldürülen bir adamın protesto- lanyla yanda kesihnişti. Bundan önceki Wagner çalma ginşimleri ise îsrail'de hiçbir zaman ba- şanya ulaşamadı. Festival organıza- törleri operanın sah- neleneceğını belır- tirken biletlenn ya- nsının şimdiden tü- kendiğini de bildi- riyorlar. Öte yan- , dan gelecek hafta 1 Îsrail parlamento- sunda bir toplu otu- rum düzenlenerek bu konu ele alı- nacak. Alex Jordan (üst sağ), VVerner Jeker (üst sol), DimitrisAnanitis(altsağ),AlanFletcher(altsol). Ünlütasanmcdar Istanbıd'da Kültür Servisi - Mi- mar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakülte- si Grafik Bölümü'nün düzenlediğı Türki- ye'nın tek sürekh tasa- nm etkinliği Grafistbu yıl beşinci yılmı kutlu- yor. lstanbul Ulusiara- rası Grafik Tasanm Günleri 7-11 Mayıs ta- rihlen arasında gerçek- leşecek. Uluslararası Grafik Tasanm Der- nekleri Konseyi'nin (IÇOGRADA) resmi desteğine sahip, eğitim temelli bir organizas- yon olan Grafist etkin- liklerine bu yıl Ingilte- re'den Alan Fletcher. Isviçre'den Werner Je- ker, Yunanıstan 'dan Di- mitris Arvanitis, Rus- ya'dan Andrev Logvin. Almanya'dan Tanja EM- ezmann, Fransa'dan Alex Jordan seminer konuşmacısı olarak ko- nuk oluyor. Jeker dışın- da bütün tasanmcılar atölye çalışmalanna katılacak. Aynca Türkiye'den İzzetin Çahşlar da atöl- ye çalışması gerçekleş- tirecek. Grafist 5'te yaklaşık 50 Japon tasa- nmcısmm üriinleriyle katıldıklan 'Japon Am- balaj Tasanmcüan Ser- gisi' 7-31 Mayıs tarihle- ri arasında Mimar Si- nan Üniversitesi Os- man Hamdi Salo- nu'nda, Fletcher, Jeker, Logvin, Arvanitis, No- us Travaillons Ensemb- le ve Yurdaer Altm- (aş'ın işlerinden oluşan 'Inadma Afiş' başlıklı sergı ise 9-31 Mayıs ta- rihlennde Tophane-i Amire'de yer alacak. Türk kitaptarı fuanlapda • ANKARA (ANKA) - Kültür Bakanİığı, Türk Dil Kurumu ıle lş Bankası Yayınlan, Kudüs, Prag ve Varşova'da düzenlenecek kitap fuarlannda sergılenecek. Kültür Bakanhğı 'ndan yapılan açıklamada, Kudüs Kıtap Fuan'nın 7-11 Mayıs, Prag Kitap Dünyası 2001 Fuan'nın 10-13 Mayıs, Varşova Kitap Fuan'nın ise 16-20 Mayıs günleri arasında düzenleneceği bildirildi. Açıklamada, fuarlarda Kültür Bakanhğı kitaplannın yanı sıra Türk Dil Kurumu, Iş Bankası Yayınlan ile Döner Sermaye Işletmeleri tarafından satın ahnan kültür, sanat, dil. tarih, Atatürk ve turizm konulannda Türkçe ve yabancı dillerdeki kitaplann sergileneceği kaydedildi. Fuarda aynca, Turizm Bakanİığı'ndan sağlanan tbranice, Ingilizce, Almanca broşürler, afış ve hat sanatı örneklerinin de ziyaretçilere dağıtılacağı kaydedildi. MoNy S. New York'ta • Kühür Servisi - Aksanat Prodüksiyon Tıyatrosu New York Bahar Festivali'ne katılmak üzere Amerika turnesine çıktı. Topluluk mayıs aymın ilk yansını New York'ta geçırecek ve Chicago City Limits Tiyatrosu'nda, yönetmenliğini Işıl Kasapoğlu'nun yaptığı, lrlandah yazar Brian Friel'in 'Molly S' adlı oyununu sahneleyecek. Çocukluğundan beri kör olan ve 40 yaşından sonra görmeye başlayan Molly'nin yeni dünyasına intıbak eünesini konu alan oyunda, Tilbe Saran ve Cüneyt Türel'le birlikte oynayan Köksal Engür, Frank rolüyle 1999 yılında Afife Jale En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü almıştı. BUGUN • İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 19.00'da Ayşegül Sanca, Ayla Erduran, Aieksandre Rudin'ın konsen izlenebilir. (292 06 55) • IŞ SANAT'ta saat 19.30'da Iris Şentürker'in pıyano resitali yer alacak. (454 15 55) FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 19.00'da 'Sinemada Dekon Georges MeBestaj Gladyatör'e başlıklı söyleşi gerçekleştirilecek.(252 61 55) • BABYLON'da saat 21.30'da State of BengaJ konsen izlenebilir. (292 73 68) • TOHUM KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 18.00 de Emir Kusturica'nın Ak Kedi Kara Kedi adlı filmı gösterılecek. (639 76 12) • AKSANAT'ta saat 19.00'da MozafferÇorİD yönetıminde CoDegium Cithara Istanbul'ım konsen dinlenebılir. (252 35 00)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle