15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 MAYIS 2001 CUMARTESİ HABERLER DUNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN 7emiz Eller' ve Linç Hukuku Italya'da Berlusconi'nin galibi ve Di Pietro'nun en büyük mağlubu olduğu son seçimlerden alınacak dersler var. Biliyor musunuz ki Di Pietro yalnızca son seçimin en büyük mağlubu değil, ama aynı zamanda, Komü- nistlerin Yeniden Doğuşu ile biriikte, Beriusconi'ye ik- tidan altın tepsi içinde ikram eden iki kahramandan biridir? Evet, söz konusu parti ile Di Pietro, seçime kendi başlanna girecekleri yerde, eğer Zeytin Ağacı grubu içinde yer alsalardı, Berlusconı iktidar olamayacaktı. Bu yüzden, yeni Başbakan'ın denetimi dışındaolan Italyan basını. Yeniden Doğuş'un lideri Bertunotti'ye ateş püskürüyor şu anda. Ateş püskürenleri de güç günler bekliyor; çünkü Beriusconi daha önceki gün başta Republica olmak üzere, kendisine muhalif olan yayın organlannı, Mus- solini'yi çağnştıran bir ifade ile "son direniş odakla- n" olarak niteliyordu. Şu ifade onları neyin beklediğini çok güzel açıkla- mıyor mu? • • • Neyse biz gelelim Di Pietro ile tutumundan çıkan- lacak derse. Di Pietro. bir zamanlar itatya'yı umuda garkeden "Temiz Eller" operasyonunun simge kişilerinden bi- riydi. Elli yıldır, Italyan politik hayatına egemen olan, kli- antelist polrtikayla iç içe, yolsuzluk ve pislik havası, mafya ile kol kola siyaset yapma alışkanlığı sona ere- cekti bu girişim ile. Ama tüm umutlara karşın böyle olmadı. Italya'nın en zengin ve en kirlı adamlanndan medya imparato- ru Beriusconi iktidar oldu, "Temiz Eller"in simgesi si- lindi. Neden böyle oldu? Di Pietro'nun simgesi olduğu "TemizEller" yanlış hedeflere mi saldınyordu? Kirli ol- duklan söylenenler "temiz" miydiler? Hiçbiri değil. Amaç da hedef seçilen kişiler de doğruydular; bi- çemdi yanlış olan. Kiriiliğin doğurduğu boşluğun sonucu olarak, yar- gı devletın üç erki arasında, sistemin gerektirdiğinden fazla yer kaplarken, siyasileşen medya ile medyanın aleti ve oyuncağ! olan siyaset ortamında, kiriilerin si- lahlan, savcılara, yargıya yöneliyordu. Kışkırtılan savcılar ve yargı, tuzağa düşmüşlerdi. Onlar, soğukkanlılıkla kendi kulvariannda gidecekle- ri yerde, medyatık kavganın içine daldılar ve o gücü elinde tutan rakıplennin her şeyi istedikleri gibi yön- lendirerek, mağdur duruma düşmelerine neden okJu- lar. ••• Türkiye her şeyiyle Italya ile benzer bir durumla karşı karşıya. Kimi sıyasetçiler yargıyı, savcılan hedef aJmış du- rumda. Yılmaz, Ersümer ve Yaşar Topçu'nun bu kavgada yer almalan, kamuoyu nezdinde, tartışma- mn siyasetçiler kefesine ağıriık kazandırmıyor. Ama yine de dikkatli olmak gerek. Doğrusu Ital- ya'da Temiz Eller operasyonlan sırasında yapılan ve daha o zamandan bu yanına dikkatini çektiğimiz yan- lışlar, şu sırada Türkiye'de de yapılmakta. Savcıların "kılıç çeken" ifadeleri yargıyla bağdaş- mıyor. Tansu Çiller'e "Yolsuzlukla Mücadele ödülü!" vermeye kalkışan kuruluşların ödüllerini kabul edip, orada dehşetengiz nutuklar atan savcılar, mağdur durumuna girmek isteyenlerin ekmeklerine yağ sür- düklerinin farkına varmalıdırlar. Tüm ömürlenni pislikle mücadele ve özgürlüklere adamış hukukçular bile son zamanlarda linç huku- kundan yakınmaya başladılar. Di Pietro örneği, bize "Temiz Eller" girişimcilerinin çok dikkatli olmaları gerektiğini gösteriyor. Yoksa, kendisi linç hukukunu gözünü kırpmadan uygulayıp, yargısız infazın çeşitli örneklerini her gün gözümüzün önüne seren medyanın kimi zaman kasıtlı oyunlan, ki- mi zaman gayretkeşliği yüzünden, linç hukuku görün- tüsüyle, suçlular mağdura dönüşebilir ve zaten poli- tika ile hukuk kültürü çok zayıf olan bir toplumda, yerli Berlusconı'ler türeyebilir. Hem temiz eller operasyonuna yazık olur hem de ükeye... Anadolu'yu gezecekler Derviş, programı eşiyle tanıtacak tstanbul Haber Ser- visi - Pariste yapılan OECD Bakanl'ar Top- lantısı'na katılan Dev- let Bakanı Kcmal Der- viş. dün akşam eşi Cat- herine Dervişle birlik- te Türkiye'ye döndü. Derviş, programı an- latmak üzere eşiyle Anadolu'yu gezecek- lerini söyledi. THY'ye ait birucak- la dün akşam saatlerin- de tstanbul'a gelen Der- viş, gazetecilere kısa bir açıklama yaptı. Derviş, Paris'teki temasları sı- rasında hazırlanan eko- nomik programı bir kez daha anlatma fırsatı bul- duğunu söyledi. Önü- müzdeki hafta içinde re- el sektöre yönelik çalış- malara ağırhk verecek- lerıni belirten Kemal Derviş. "Program uy- gulanırsa yaz aylannın ortasından itibaren bü- yümeye yeniden geçebi- leceğiz. Türk ekonomisi daha güzel günJeri göre- cek" dedi. Şimdiye kadar hafta- da yedi gün çalıştığını ifade eden Derviş, eşi- nin de Türkiye'ye gel- mesiyle çalışma gün- lerini altıya düşürece- ğini belirtti. Eşiyle bir- likte Türkiye'nin bir- çok yerini görmek iste- diklerini söyleyen Ke- mal Derviş, yapacak- ları geziler sırasında ekonomik programı halka anlatmak iste- diklerini bildirdi. Bakû-Tiflis-Ceyhan Projesi • ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Dışişleri Bakanlığı'ndan vapılan açıklamada Bakû-Tiflis- Ceyhan projesiyle ilgili temel mühendislik çalışmalannın tamamlandığı bildirildi. Açıklamada, proje ortağı sekiz şirketin. 15 Mayıs 2001 tarihinde Bakû'da "Proje Yönlendirme Komitesi" konulu bir toplantı yaptığı, projenin altı aydırdevam eden temel mühendislik çahşması sonuçlannı olumlu olarak değerlendirdiği ve projenin bir sonrakj aşaması olan detaylı mühendislik çalişmalanmn başlatılmasını yönetim kurullanna önermeyi kararlaştırdığı belirtildi. RTÜK tasansı ile radyo ve TV'lerde yüzde 10'dan fazla hissesi olanlann önündeki engel kaldınlıyor İlıale ^asağı kaltlırılıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Anayasa Komisyonu'nda önceki gün kabul edilen RTÜK Yasa Tasansı değişikliğiyle, hükümet, medya patronlanna "devletihaleleri- ne girme" ödünü verirken medyada tekelleşmenin de yolu açıldı. Tasan, gerçek ve tüzelkişilerin, tek başına radyo ve televizyon sahibi olmasının önündeki engeli de kaldınyojtMre- kans planlama yetkisini RTÜK'ten alarak yeni oluşturulan Telekomüni- kasyon Kurumu'na veren tasan ile TBMM'nin RTÜK üyelerini seçme yetkisine de sınırlama getiriliyor. TBMM Anayasa Komisyonu'nda önceki gün kabul edilen ve hüküme- tin gelecek hafta çıkarmayı planladı- ğı tasan, muhalefet milletvekilleri- nin deyişiyle, "kapıdan kovuldu, ba- cadan girdin . TBMM Genel Kuru- lu'nda 20. dönemde reddedilen tasa- n, bu yasama döneminde, içeriği de- ğiştirilerek yeniden Meclis'e sunul- du. Hükümetin 14 Haziran 2000'de TBMM'ye, RTÜK'ün yapısını da değiştirecek şekilde genişleterek gönderdiği tasan 6 ay alt komisyon- da bekledi. Alt komisyon raporunu hazırlamayınca bir süre askıya alnıan tasanyı hükümet. ani bir kararla ön- ceki gün Anayasa Komisyonu'ndan geçirmeyi başardı. Tasan ile getirilen temel düzenle- meler şöyle: • Mevcut yasanın, bir gerçek ya da tüzelkişinin bir radyo-TV kurulu- şundaki hissesi yüzde 20'yi geçemez hükmü değiştiriliyor. Buna göre, ulu- sal izlenme oranı yüzde 25'i geçen kuruluşlarda bir kışi veya sermaye grubunun hisse oranı yüzde 50 ola- rak düzenleniyor. Yıllık izlenme ora- nı yüzde 25 'üı altında olan kurumlar için hisse sınırlaması bulunmuyor. Tasan ile izlenme oranının saptan- ması, RTÜK'e bırakılıyor. Tasanda izlenme oranı vüzde 25'in altındaki kuruluşlar için hisse sınırlaması bu- lunmadığından, bir gerçek ya da tü- zelkişinin tek başına radyo-TV sahi- bi olmasının yolu açılıyor. Yabancı sermayenin yüzde 10 olan ortaklık payı ise yüzde 25'e çıkanhyor. • Yeni yasada radyo televizyon kuruluşunda yüzde 10'dan fazla his- sesi olan kişi ve kurumlann devlet ihalelerine girmeleri ve borsada iş- lem yapmalan yasak değil. • Tasan ile frekans planlaması yet- kisi Telekomünikasyon Kurulu'na bırakılırken ihale yetkisi RTÜK'te kalıyor. • Tek bir yayından dolayı ekran karartma cezası kaldınlıyor. • RTÜK'ün denetimi, Başbakan- lık Yüksek Denetleme Kurulu'na bı- rakılıyor. • TBMM'nin elinden RTÜK üye- lerini seçme yetkisi alınıyor. Yeni dü- zenlemede, RTÜK üyelerinin, TB- MM'nin seçeceği 5, Bakanlar Kuru- lu'nun atayacağı 4 üyeden oluşacağı hükme bağlanıyor. Bakanlar Kurulu, YÖK'ün göstereceği 4 adaydan 2'si- ni, Gazeteciler Cemiyeti ile Basın Konseyi'nin ortaklaşa belirleyeceği 2 adaydan birini, MGK'nin gösterece- ği 2 adaydan birini RTÜK üyesi ola- rak atayacak. TGC Başkanı Erinç, RTÜK tasansıyla medya patronlanna ödün verildiğini söyledi Kayış: Tasan hıyanettîrANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Nuri Kayış, frekans ihalelerinin yapı- lamayışı nedeniyle devletin 1 katrilyon lira kaybettiğini belir- terek yeni yasa tasansını "hıya- net" olarak niteledi. Hükümetin güçsüz olunca medya kuruluşla- nna direnemediğini savunan Ka- yış, "Hükümetin, medyanın bi- raz yüklenmesi halinde ayakta duramayacağı belli. O nedenle maalesef böyle bir taviz verfldi™ dedi. Türkiye Gazeteciler Cemi- yeti (TGC) Başkanı Orhan Er- inç, tasanyla televizyonlarda sa- hipliğe getirilen sınırlamalan kaldıran iktidann, medya pat- ronlanna ödün vererek yandaş kazanırken halkın bilgilenme hakkına ancak "totaüter ülkeler- • Anayasa Komisyonu'nda kabul edilen RTÜK Yasası tasansına tepkiler artıyor. Tasanyı "demokrasinin intihar girişimi" olacak değerlendiren RTÜK Başkanı Kayış, medyanın siyaset üzerindeki baskısının daha da artacağını savundu. TGC Başkanı Erinç ise tasanyla demokrasi, siyasal partiler ve halkın bilgilenme hakkına büyük bir darbe vurulduğunu söyledi. de rastlanabilecek sınırlamalar" getirdiğini bildirdi. RTÜK Başkanı Kayış, Ana- yasa Komisyonu'nda kabul edi- len RTÜK Yasası tasansıyla medya kuruluşlanna inanılmaz yetkiler verilmesini kaygıyla karşıladığını belirtti. 'İktidan medya betirleyecek' Tasanyı, "demokrasinin inti- har gÜTşimi" olarak gördüğünü anlatan Kayış. "Medya zaten siya- set üzerinde çok ciddi bir baskı oluşturuyordu. Bundan sonra bu baskı daha da artacakor. BeOd de arük Türkiye'de iktidarlan da medya beürleyecektir. Hatta Ital- ya'da olduğu gibi medya patron- İannın iktidar olması bile müm- kün hale gelecektir" dive konuş- tu. Tasanyla frekans planlama yetkisinin Telekomünikasyon Kurumu'na verilmesini de eleşti- ren Kayış. bunun "arnkihaleya- pılamayacağT anlamına geldiği- ni kaydetti. Hükümetin çok zayıf durumda olduğunu anlatan Ka- yış, "Zayrf olunca medyanın ta- leplerine direnemiyor. Hüküme- tin güçsüz olduğu ve medyanın bt- razyüklenınesi halindeayakta du- ramayacağı beDL O nedenle ma- alesef böyle bir taviz venh'" dedi. 'Bilgilenme hakkına darbe' TGC Başkanı Erinç,tasanyla halkın bilgilenme hakkına darbe \ıırulduğunu söyledi. Erinç şöy- le konuştu: "tktidar tasanyla te- levizyon sahiplerine getirttmiş olan yüzde 20'Uk pay sınıriaması- nı ve kamu ihalelerine girme ya- sağmı kaldınp medya patronlan- na ödün vererek yandaş kazanır- ken halkın bilgilenme hakkına an- caktotaliterülkelerde rastlanabi- lecek sınıriamalar getinnektedir. Başta Anadolu medyası olmak üzere az satan ama etkili gazete- ler de büyük biryok obna teMke- sh le karşı karşıya bırakılmıştır.'' KESKten hükümeteuyan Kamu Emekçiieri Sendikalan Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren, "Kamu GörevlUeri Sendika Yasa TasansTnın, Mecös'ten geçerek yasalaşmasına izin \erme\eceklerini bildirdi Taksim Meydanı'nda KESK'üı yapngı afişleme çahşması öncesi bir basuı açıklaması yapan Evren, tasaruun Meclis'ten geçmemesi için bir eylem planı hazırladıklannı belirtti. 16 Mayıs Pazartesi günü Kadıköy Iskeie Me>danı'ndan Ankara'ya yürüyüş basjatacaklannı söyleyen Evren, tasaruun Meclis'te görüşülmesine devam edildiği takdirde CenevTe'de \apılacak ILO toplanbsuıda pankart açarak hükümeti protesto edeceklerini beHrtti. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) Hak-lş Genel Başkanı Salim Uslu, koalisyonun güvenilirliğini kaybettiğini söyledi Sözleşmeler hükümeti bekKyorANKARA(Cumhuri>'etBürosu)-IMF'nin istemleri doğrultusunda hükümetin imzaladı- ğı anJaşma metnini yok sayması sonucu tı- kanma noktasına gelen toplusözleşmelerde pazartesi günü yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısı bekJeniyor. Türk-Iş'te, istemlerin dikkate alınmaması durumunda yaşama ge- çirilecek etkili ve yeni bireylem stratejisi üze- rinde çalışıldığı öğrenildi. Hak-lş Genel Baş- kanı Salim Uslu. "Bugün vanlan bir anlaşma yann >ok sa>ıhyorsa, hükümetin sözüne gü- venmemiz nasıl beklenir" diye konuştu. Önceki gün yapılan toplusözleşme gö- rüşmelerinde, hükümetin yeniden sıfirzam önerisini masaya getirmesi işçi temsilcile- rini kızdırdı. Türk-Iş Başkanı BayramMe- ral'in açıkladığı anlaşma çerçevesinde ilk altı ay işçilere yüzde 20 zam vermeyi, söz- leşme farklannı ise 2002 yılında ödemeyi kabul eden hükümet, önceki günkü görüş- mede ise yüzde 18 zam yapılması, ancak bunun ücretlere yansıtılmaması teklifini getirdi. Sözleşme farklannın da 2002 yılın- da seyyanen verilmesini öngören hükümet teklifine göre, işçiler ilk altı aylık ücret zamlannı 100'er milyon liralık 6 ikramiye biçiminde alabilecekler. Vanlan uzlaşmanm yaşama geçirilmeme- sinin nedeni olarak Hazine'de para olmama- sını gösteren toplusözleşmelerden sorumJu Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, bir diğer neden olarak da işçi ücretlerinin yüksekliği- ni gösterdi. Işçilerin ortalama çıplak ücret- lerinin 563 milyon lira olduğunu söyleyen Keçeciler, bu rakamın yoksulluk sınınnın 700 milyon lira olduğu bir ortamda çok da yüksek olmadığının anımsatılması üzerine ise "Sanayimizin rekabet gücünü konımah- JTZ" demekle yetindi. Basın cezaları artıyor Internetde cew Uapsamuıda • Basın Yasası'nın ceza hükümleri yeniden belirlendi. Milletvekilleri, siyasilere hakaretin cezasız kaldığı gerekçesiyle basın yoluyla işlenen suçlann kapsamını genişletti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Anayasa Komısyonu üyeleri. RTÜK Yasa Tasansı'nı görüşürken Basın Yasası'nın ceza hûkümlerini yeni baştan düzenledi. Internet yayıncılığı, elektronik postalan da kapsayacak şekilde gazete ve televizyon yayını gibi basın cezasınm kapsamma alındı. Aynca, "gerçeğe aykm hareket, düşünce \« söz Eafesi' olarak beürlenen sınır,' yalan haber verihnesi ve bakaret' eylemleriyle genişletildi. TBMM Anayasa Komisyonu'nda 9 ayn önergeyle RTÜK tasansına eklenen ve genel kurul gündemine alman değişiklikler şöyle: • Basın Yasası'ndaki tüm hükümJer; bilişim teknolojileri ve internet ortamında sayfa açılması veya elektronik gazete, elektronik bülten vb. her türlü yazı, resim, işaret, sesli veya sessiz görüntü, ileti ve benzerieri hakkında da uygulanacak. • Bir kişinin şeref ve haysiyetinin rencide edihnesi veya yalan haber verilmesi, hakaret edilmesı halinde, ilgili kişi 2 ay içinde cevap ve düzelrme hakkını kullanacak. Tekzip metni. aynen ve tamamen zorunlu olarak yayımlanacak. Tekzlp cezaları • Tekzip koşullanna uyubnazsa, önce 3 miiyar liradan 5 milyar liraya kadar para cezası verüecek. Yargıç karanna karşın tekzip yayımlanmazsa. 10 milyar liradan 20 milyar liraya kadar, yayımlanan metin biçim ve koşullara uygun olmazsa 5 milyar liradan 10 milyar liraya kadar ağır para cezası verilecek. Tekzip yayınından kaçınılması, biçim aykmlığında ısrar edilmesi durumunda ceza 50 milyar liradan 150 milyar liraya kadar arttınlacak. • Tazminat davalannda, yaym kuruluşunun de\Tedilmesi, başka bir kuruluşla birleşmesi veya sahibi olan şirketin herhangi bir nedenle değişmesi durumunda; yayın kuruluşunu devralan, birleşen ve her ne şekilde olursa olsun yayın kuruluşunun sahibi ve hissedan olan şirket ile yönetim kurulu başkanı tazminatı ödeyecek. • Sorumîuluk, yazıyı veya haberi yazan ve sorumlu müdürün yanı sıra, şirketin yönetim kurulu başkanı ile en üst yöneticisine de ait olacak. • Basıh eserin yayın yeri, yılı, yayıncı adı ve işleri, adresini gerçeğe aykın şekilde gösterenler veya mahkeme kararlannın uygulanınasını güçleştirenler, 30 milyar liradan 90 milyar liraya kadar ağır para cezasma mahkûm edilecek. NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Yeniden Meclis'in gündemine getiri- len ve Anayasa Komisyonu'nda kabul edilen RTÜK Yasa Tasansı, insanın bu ülkeye olan umudunu kıracak hüküm- lerle dolu. Yürürlükte olan RTÜK Yasa- sı'nın bazı alanlarda hiçbir kıymeti har- biyesi yoktu. Medya tekelleri kanunla- nn üstünde bir egemenlikle kanun dışı bir şekilde variıklannı sürdürüyorlardı. Yeni değişikiik tasansı, bir anlamda var olan durumu meşrulaştırmayı ve da- ha da ileri giderek bir medya imparator- lıtğuna kapı açmayı amaçlıyor ya da medya tekellerine boyun egmeyi he- deflıyor. Yürürlükteki yasaya göre herhangi bir TV veya radyo kanalının yüzde 10'dan fazla hissesine sahip olan bir medya patronu, devlet ihalelerine giremez. Ge- iin göriin ki neredeyse bütün önemli devlet ihalelerine ise yalnızca medya patronlan giriyor. Şu anda yayın yapan bütün büyük TV kanallanna kimın sahip olduğunu yurttaş da biliyor, devlet de. Buna rağmen bu patronlar, istedikleri RTÜK Yasası'yla AB Ölçütleridevlet ihalesine giriyorlar. İktidar sahip- leri, yani o çok "hâJdm devlet" büyük- leri ise bunları seyretmekle yetiniyor. Yapılan basit hukuki oyunlan gerekçe göstererek "Elimizden bir şey gelmi- yor" deniyor ve minare kılrfa uydurulma- ya çalışılıyor. Eski RTÜK Yasası bazı yönlerte ulus- lararası ölçütlere ve AB normlanna uy- gun hükümler içeriyordu. Devlet ihale- lerine girme yasağı bunlardan birisiydi. Şimdi bu engel kaldınlıyor. Aynca yürür- lükteki yasada birden fazla TV ve rad- yo sahibi olmak da mümkün değildi. Bu da yeni değişiklikle ortadan kaldın- lıyor. Yani bir kişi birden çok TV'ye, rad- yoya sahip olabilecek. • • • TV ve radyo sahibine neden devlet ihalesine girme yasağının getınldiği çok açık. Devlet ihalesine giren bir medya patronu, rakibini yayın yoluyla defter- den silebilir, etkisizleştirebilir. Daha ön- ce rekabet alanında böyle örnekleri çokça yaşamadık nn! Hemen yanıba- şımızda, Italya'da yaşanan bir örnek, RTÜKtasansı tartışması sırasında gün- deme geldi. RTÜK Başkanı Nuri Kayış degişikliğe itiraz ederken şunlan söyle- di: "Beriusconi 3 TVkanalının sahibiy- di, hakkında 12 yolsuzluk suçlamasına rağmenseçimikazanıp başbakan oldu. Bunu da hesaba katın." • • • RTÜK Yasası'nın var olan şekli de ye- ni değiştirilen şekli de bazı hükümleri bakımından son derece otoriterdi. Ör- neğin yeni hazırlanan tasanda, eskisi- nin benzeri olarak yayın ilkeleri şöyle belirtiliyor: "Türkiye Cumhuriyeti'nin variık ve bağımsızlığına, devletin ülke- si ve milletiyle bölünmezbütünlüğüne, Atatürk ilke ve inkılaplanna aykın yayın yapılamayacak... Insanlararasında ay- nm yapan, toplumun milli ve manevı değerierine ve Türk aile yapısına aykın yayın yapılamayacak..." Bu her okuyanın kendi anlaytşı doğ- rusundan yorumlayacağı hükümleri kim değerjendirecek: RTUK Üst Kuru- lu. Bu RTÜK Üst Kurulu'nu kim seçe- cek? Yürürlükte olan yasaya göre bu üyelerin tamamını Meclis'teki oy oran- lanna göre siyasi partiler belirfiyordu. Yeni değişikiik ise egemenliği tamamen hükümete bırakıyor. 9 kişilik kurulun 5 üyesi TBMM Başkanlık Divanı oluşum formülüne göre partilerce belirlenecek, diğer dört üye ise YÖK, MGK ve gaze- teci kuruluşlannın önereceği adaylar arasından hükümet tarafından seçile- cek. Yani sonuçta iktkJar partileri tek başlanna RTÜK yönetiminde çoğunlu- ğa sahip olabilecek ve onlann anlayışı- na göre bir yasakçılık egemen olacak. Bugüne kadarki uygulamalar RTÜK yönetimine tam bir keyfHik tanıyordu. Birçok yerel TV ve radyo RTÜK tarafın- dan siyasi amaçlaria kapatılıp durulu- yor. Bir yıl, 6 ay radyolar, televizyonlar kapatılıyor. RTUK üyelerinin dünya gö- rüşlerine göre cezalar veriliyor. Ömeğin "milli ve manevi değerier" diye son de- rece muğlak bir kavram var. Çoğunlu- ğu hükümet tarafından atanmış 9 kişi, bir yayını "milli ve manevideğehere ay- kın" bulup aylarca kapatabiliyor. Yani açıkça yargısız infaz yapabiliyor. Bu ne- denle özellikte Anadolu'da muhalif ol- duğu düşünülen bütün yayınlar sustu- rulup baskı altına alınıyor, RTÜK üzerine söylenecek o kadar çok şey var ki! Şunu söyleyerek bitir- mek istîyorum: Zaten kötü olan eski ya- sa yerine getirilen yeni yasa tam anla- mıyla AB ölçütlerine, demokrasi stan- dartlanna aykın bir kartelleşmeyi des- tekliyor. Toplumu suskunluğa mahkûm etmeyi amaçlıyor. Hükümeti, çağdaş- laşmayolundaki bu atılımdan dolayı ha- raretle kutJuyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle