Katalog

19 MAYIS 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Bak, Resim 1 IMF Başkan Yardımcısı Stanley Fischer'ın, Rudiger Dornbush ile birlikte yazdığı "Makro Iktisaf kitabı, üniversitelerimizde ders kitabı olarak okutuluyor. Kitaptan bir bölüm: "Döviz kuru sabit tutulduğu zaman ithalat fiyatlan sabit kalır (yurtdışı fiyatlannın artmadığı varsayımıyla) ve böylece tüketici fıyat endekslerine giren bazı mallann fiyatlan artmaz. Bu, enflasyonu yavaşlatır. Fakat enflasyonda düşüş rekabet gücünün sürekli azaltılmasıyla elde edilir. Genellikle böyle bir strateji, eninde sonunda kriz yaratır. Döviz kuru politikası, olsa olsa yardımcı bir araçtır. Ancak enflasyondan anndırmada işin çoğunu yapan araç olamaz." IMF Başkan Yardımcısı Fischer'ın teorisi, tecrübeyle sabittir. Teori, Türkiye'de pratiğe dönüştürüldü, sonucu besbelli. "Bak: Resim 1 - Yukandaki resimde, deney kobayı görülüyor" yani... ISIK KANSl' Yeniden dîzdirilecek kitaplar sırada Atatürk'ün yaveri Salih Bo- zok'un anıları, Can Dündar imza- sıyla önce Milliyet'te tefrika edildi. Ardından Doğan Kitap'tan geçen nisan ayında "YaveriAtatûrk'ü An- latıyor- Salih Bozok" adıyla kitap- laştı. Kapağına bakıhrsa, piyasa- da 4 milyon 750 bin liraya satılan kitabı "yayına hazıriayan" Can Dün- dar. Can Dündar kitabın önsözün- de, Salih Bozok'un anılarının yıllar önce araştırmacı Ismet Bozdağ tarafından dertendiği, daha sonra Cemil S. Bozok'un anılanyla bir- likte yayımlandığını anımsattıktan sonra, şöyle diyor: "Ancak Cemil Bozok'un ve iki ktz kardeşinin ve- fat etmelerinin ardından bu önem- li belge tamamen ortadan kaybol- du, unutuldu gitti." önsöze göre Can Dündar "yayı- na hazıriayan" olarak, kitabı daha kolay oku- nur hale getimnek için anılar üzerinde "bir- kaç ay" çalışmış ve bugünkü kuşaklann an- lamakta zorlanabileceği sözcüklerin altına da dipnotlar koymuş! "Cumhuriyet ve devrim tarihimiz'' açısın- dan Salih Bozok'un anılannın "yeniden ba- sılması" elbette bizi çok sevindirdi. Ancak Can Dündar'ın tutumuna ve savlanna katılamıyo- ruz. Salih Bozok'un anılan en son 1985 yılın- da, o dönemde Cumhuriyet gazetesinin ya- yın kuruluşu olan "Çağdaş Yayıntan" iarahn- dan Cemil S. Bozok'un anılan ile birlikte, Sa- mi Karaören'in derlemesi ve "sadeleştir- me"leriyle "Hep Atatürk'ün Yanında" başlı- ğı altında yayımlanmıştır. Bir başka deyişle, Can Dündar'ın dediği gi- bi, Salih Bozok'un anılan "ortadan kaybol- muş ya unutulup gitmiş" değildir. Tam tersi- ne, Salih Bozok'un anılanna ilişkin 1985'te yayımlanan kitap, halk kütüphanelerinde bu- gün bile kolaylıkla bulunabilmektedir. Can Dündar'ın "yayına hazırladığını" öne sürdüğü kitabın içeriği, 1985'te yayımlanan kitabın noktası, virgülüne kadar "tıpkısının ay- nısıdır..." Kimi ara başhkları değiştirilmiştir, o kadar! Can Dündar'ın "yayına hazırladığını" du- yurduğu kitabın "bugünkü kuşaklann anlamak- ta zorlanabilecegi sözcüklerine dipnot kon- duğu'na ilişkin savına gelince! Sami Karaören, 1985'teki kitapta "zoran- laşılabHecek" kimi sözcükleri sadeleştirirken, yanlanna ayraç açarak bugünkü Türkçe kar- şılıklannı koymuştur. Can Dündar'ın yayına hazıhadığını" öne sürdüğü kitapta, Sami Karaören'in ayraç içindeki sadeteştirme- leri -ifadelerde bile değişik- liğe gidilmeden- yalnızca üzerterine sayı konarak say- falann altına taşmmıştır. Ara- daki tek fark buradadır! Bir bakıma Can Dündar, yayına hazjriadığını" iddia ettiği kitapta, hem Salih Bo- zok'un yakın geçmişte ya- yımlanmış anılanna, hem de bu anılann yayımlandığı 1985 tarihli kitapta yer alan Sami Karaören'in "sadeleştirme- leri"ne sonuna kadar "sa- dık" kalmıştır! Bu durumda, Salih Bo- zok'un zaten yayımlanmış olan anılannı "yeniden yayı- na hazınarken" Can Dündar'ın "birkaç ay bo- yunca" neyin üzerinde çalıştığını anlamak zoriaşmaktadır. Çünkü, ortada bir yayına hazıriama"yoktur. Açıkçası "yeniden dizdir- me" vardır. Dizgi süresi birkaç ay sürdüyse, o başka... Kamuoyundaki özel konumu ve "sıradışı aydın olma" iddiasını göz önüne alarak Can Dündar'ın, Salih Bozok'un anılarına ilişkin kitaba "Yeniden dizdiren: Can Dündar" vur- gusunu yapmasında büyük yarar bulunmak- tadır. Ah, ah! Insanın "isyan" edesi geliyor... Bu gidişle; Sabahattin Seiek'in "Anadolu Ih- tilali" çalışması, Kazım Özalp'ın "Milli Mücadele'; Kazım Karabekir'ın "IstiklalHar- bimiz", Fahrettin Artay'ın "On Yıl Savaş ve Sonrası" kitaplan unutulup gidecek... öyle değil mi Can Dündar? Gargara Bayram yapıyor, el çırpıyor, göbek atıyoruz: "IMFpara musluğunu açtı. llk aşamada 3.8 milyar dolar geliyor." Geliyor da, kimin cebine giriyor? MHP'li Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin, Devlet Bakanı Kemal Derviş'in de bulunduğu bir toplantıda, okumadan imzaladığını söylediği belge ile garanti verdiği IMF'ye gönderilen niyet mektubunun içeriği açıklandı. Memura zam yüzde 5 olacakmış. Eh, işçinin de ücret zamları 2002'ye kadar donduruluyor... Peki, ilk aşamada 3.8, daha sonra 15 milyar doları bulacağı söylenen borç nereye gidecek? Bankalara. Niye? iç ve dış rantiye alacağını istiyor da ondan. Borçlarımızı borçla ödeyeceğiz de ondan. Ya işçi, memur, esnaf, çiftçi? Avucunu yalasın, terinin tuzu ile gargara yapsın. ISSIZ ODA YAZILARI VEDAT ÖZDEMtROĞLU Haftanın Takıyye Demeci "Kadehinde Derviş olsa, ben içerim, bana getiri" diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: "Biz MHP olarak ülkemizin bağımsızlığını her şeyden daha fazla önemsiyoruz. Bu vatanı ' • değil, seçmenlerimize hoş görûnmeyi hedef- • > lemek bize yakışmaz. Kendi yolumuzda iler- liyoruz. IMF'nin buyruğu altındaki iktidann ortağı olmaktansa, sine-i millete döneriz. Demokrasinin nimetlerinden olabildiğince yarahanmak hakkımız- cjırye aslş isb_irlikçi olmayız. Tavnmız ortada-_ _ _ ,_ „ dır. Milliyetçi tabanı oylan içinkandlnp oyalamâk "7 , politikamıza asla uymaz. Biz, ilkelerimize uymak zorundayız!" Not: ilk satırdan başlayarak ve satır atlayarak, yeniden oku- yunuz... Dev Anket: Türk Halkı Ne Düşünüyop?! IMF • Fakir babası, Allah razı olsun! (%25) • Ne para vardır onlarda be! (%25) • Tefecioğlutefecileri (%25) • Yazacaksın "kötü niyet mektubu"nu, inceldiği yerden kopacak! (%25) Kemal Derviş • Türk'ün, Amerika'ya yakın Türk'ten başka dostu yok! (%25) • Güler yüzle, tatlı dille bu iş olmaz, bize sert ünlü lazım! (%25) • Bozulan ekonomiyi tamir için büyük şirketten gelen servis elemanı, glo-balans ayarı yapacak! (%25) • Servisleri biraz zayrf, raketini değiştirmesi lazım (%25) Telekom • Sen kapat, ben seni arayayım, ciro artsın! (%25) • Yabancı sermaye 'telekomlanmızı' dinlemesin! (%25) • Gerekirse 'kontör-gerilla' devreye girsin! (%25) • Telgrafın tellerine akbabalar konmasın! (%25) Laiklik • Biz işimize bakalım, öteki Dünya'yı öteki Türkiye düşünsün!_(%25) • Ahmet Özhan'la Hale Soygazi tekrar bir araya gelsin, gerginlik azalsın! (%25) • Allah'ın hukuku en iyisidir! (%25) • Hukukun Allah'ı daha iyidir! (%25) Domates atmak demokratik tepki midir? • Duruma göre evet! (%100) Not Anket, zaman azlığından dolayı sadece 4 denekle yapılmıştır!.. MagazinTUPU! • Reha Muhtar işten atıldı! Ünlü televizyon sunucusu Reha Muhtar'ın aşkını işine tercih ettiği için kovulduğu öğrenildi. Show TV'nin hafta içinde RTÜK tarafından kapatılmasını fırsat bilerek sevgilisi Nilüfer'le baş başa bir gün geçiren Muhtar'ın bu durumu sık sık tekrariamak için, kanal kapattırıcı haberler yapmaya çalıştığı belirtildi. Haberi yalanlayan Reha Muhtar, "İşten atıldığım falan yok... Maymun Adam'la görûşmek için Hindistan'a gidiyorum, sadece bir hafta yokum... Nilüferde gelecek" şeklinde Bu pepşembe Edirne'deyiz! konuştu!.. • Kadir Inanır, voleybol antrenörü oluyor! Buket Saygı, Ceylan Saner, Deniz Pulaş, Selda Ateşli, Müge Cinman ve Eylem Şenkal'dan oluşan bir grup mankenin voleybol takımı kurmaya karar vermeleri üzerine, önemli bir şirket bu takıma sponsor olmayı kabul etti. Fakat şirketin ilk koşulu, takımı Kadir Inanır'ın çalıştırması. Konuyla ilgili açıklama yapan bir firma yetkilisi, "Sporda en önemli unsur motivasyon... Kadir Bey'in motive etme kapasitesi malum... Bu takım tam ona göre" dedi!.. ! 24 Mayıs günü, saat 13.00'te Trakya Üniversitesi, Türkan Sabancı Kültür Merkezi'nde yazar Mesut Ceylan ve ben, bir söyleşiye katılacağız. Mayıs güneşi altında ayçiçe- ği tarlalarını seyrederek yol- culuk yapmak keyifli olacak sanınm. Görûşmek üzere!.. • 19 Mayıs'ıım toıtlu olsun. HAYVANLAR ISMAİL GÜLCEÇ 'VAIAA oi n igulgecin yahoo.com •*„*!, $Zi KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicakdi turk.net ÇtZGİLİK KÂMtL MASARACl HARBt SEMİH POROY semihporoy(d yahoo.com •• • - • • : . . . . & ' • âTARlHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 19 Mayıs PÜRİTEN BİR YAZAR ; HAWTMORNE.. İB64'7£ BUGt/N, ÜNLÜ /U4E&/V4L( ÖLMUf- İ OEN El/e£MS£L OÜ- 8/B. HAVAfiJtM £6E'-GEUEL MEK/UĞt /VOEıV SOMGA GEL£M HE&MAU MELV/LLS, •TAMES "teiZtt. ŞUAt- f=#UN C TT<£ t/OuSE OF Ütf4e, "YeJiÇahfıE\z*ror*ar\tna esirr kaynağı olan Sa/em'alekr evsöfiı/ğycr.\ GORUS EMÎN GÜRSES 19 Mayıs Geleneği Batı'nın Doğu'ya bakışını sarsmıştır Anadolu hare- keti. Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışından 4 ay kadar sonra kendisine ulaştınlan 10 Eylül 1919 tarih* li Le Temps gazetesindeki başmakalede "Şark me- selesi artık yeni bir zihniyetle ele alınmalıdır. Anadolu hareketinin boş bir şey olmadığı ve önemi anlaşılmış- tır" deniyordu. Gazi Mustafa Kemal, istiklal mücadelesinı sadece orduların çarpışması olarak değil. "maddi ve manevi her türiü vasıtayla çarpışılan bir imtihan sahası" ola- rak görmekteydi. Tarihçi E. H. Carr, Kemalist hare- ketin sadece askeri bir karaktere sahip olmadığını kabul etmiş ve Ankara hükümetinin tutumunu "ide- olojikistiklal" olarak tanımlamıştır. Gazi ise "Bilelim ki kazandığımız başanlar, milletin kuvvetini birfeştırme- sinden ileri gelmiştir" diyordu. "Emperyalist sabotajlara" karşı göğüs gerilmesini öneren Doğan Avcıoğlu, Atatûrk'ü, -emperyalistko- ruyuculuklara karşı çıkan kişi" olarak tanımhyordu. 19 Mayıs, panikortamından sıynlışın, her türiü işgale, man- da ve himaye arayışlarına karşı gelişin geleneğidir. Av- rupa emperyalizminin yerli işbirlıkçileri desteğiyle, "mahvına hak gördükleri yorgun ve yoksul bırakılmış bir millet"\n kurtuluş için yeniden örgutlenişının gele- neğidir. "Yurtiçinde örgütler kurarak ayakianmalara yol açmak ve yabancı müdahalesıni kolaylaştırmak için çabalayanlar'a karşı direnişin geleneğidir. "Tam bağımsızlık istemek ülkemiziparçalanmaya gö- türür" diyen mandacılara Mustafa Kemal, Temmuz 1919'da, Amerika ve Ingiltere'nin yardım değil man- dacılık peşınde koştuklannı hatırlatıyor, milleti, ülke- yi yönetecek kişileri"... vicdanındaki asli cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmemesı" konusunda uyanyordu. "Memleketin serveti lüzum- suz yere dışan çıkmasın. Bunu temin eden şey, dışa- ndan içeriye girecek olan eşyaya gümruk koymaktır. Devlet bu hususta sertıest olamazsa... kapitulasyon ruhundan hariç sayılabilir mi? Tabii-hayır" diyen Ga- zi, 1 Kasım 1937'deki Meclis'i açış konuşmasında esnafa ve sanayiciye destek verilmesi, madencılığe özel önem gösterilmesi, ekonomik sorunlarla "bilım- sel araştırmalar yapılarak""... "radikal ve planlı bir şe- kilde mücadele edilmesi"n\ tavsiye etmektedır Milli birliği sağlamak, bunu sağlam temellere oturt- mak için halkınızın yaşam koşullannı gelişmış ulke- lerdeki halkların yaşam koşullan düzeyine çıkarmak ve bütün bunlann güvenceye alınabilmesi için bulun- duğunuz coğrafyada banş ve istikrar içerisinde ya- şamayı temin etmektir bu gelenek. Bir ülkenin eko- nomisinde ve politikasındaki başarısının o ulkeyöne- timine uluslararası alanda önemli bir hareket özgür- lüğü sağlayacağı, gelişmiş Batılı ülkelerden medet ummanın ise çıkmaz yol olduğunun bilincinde olmak- tır bu gelenek. Mali bir kargaşa ortamında halk ara- sında yaygın bir yılgınlığın yaratılabıleceği ve teslimi- yetçi bir toplum oluşturularak taviz koparılabıleceği- ni umanların planlannı bozmaktır bu gelenek. Ecevit Kasım 1962'de Çalışma Bakanı ıken DTCF'de yaptığı bir konuşmada, Atatürk'ün "halkçı bu devlet, bir sosyal adalet düzeni kurmanın mümkün olduğu- nu görebilen insan" olduğunu anlatıyordu. Türkiye'yi zora sokacak, siyasi, ekonomik ve idari bağımsızlığı- mıza halel getirecek anlaşmalara karşı çıkmakla, Mus- tafa Kemal'in tehlike olarak gösterdığı "kapitalizm-em- peryalizm"\n dayatmaya çalıştığı talepleıe karşı diren- mekle olur bu. Atatürk'ün ölümünden sonra 1939da başlayan Ba- tı'dan medet umma eğilimı o tarihten 100 sene ön- cekı politikalara dönüşün başlangıcıdır. Ticarı alanda 1838 Ticaret Anlaşması'ndan ders çıkarmamakta dı- renenler vardır. Celal Bayar'ın da belirttiği gibi "belli alanlara yerteşmeyi salt kendi açılarından kârlı gören yabancı sermayeye paravanlık edenler" Gazı'nin he- deflediği sosyal adalet düzenını kurmak önünde en- geldırler. Mustafa Kemal'in örgütlediğı istiklal direnışı Turki- ye insanına hayat vermiştir. Uluslararası ve yerli ışbir- likçilerinin sabotajlanna direnenlerle dayanışma içe- risine girilmeli, kaleler daha kuvvetlı tahkım edılmeli, dayatmalara karşı direnci arttırmak için 19 Mayıs'ta sembolleşen Mustafa Kemal geleneğinden ilham alın- malıdtr. Not 1 - Sakarya Üniversitesi Uluslararası llişkıler Bö- lümü öğrencileri "Hariciye Kalemi" isimli bir "araştır- ma ve analız dergisi" yayımlamaya başladılar. Ama- tör bir ruhla ve kendi çabalarıyla bunu başarabildik- leri için bu öğrencileri kutlanm. 2- Ulusal Gençlik Birliği (UGB) Istanbul dan Anka- ra'ya "Tam Bağımsız Türkiye" yürüyüşünü gerçekleş- tiriyor. Bugün Ankara'da olacak olan gençlerden Ir- mak Zileli, "Kurtuluş Savaşı suç sayılacak neredey- se" diyerek içinde bulunduğumuz zor dönem konusun- da uyarıyor. Bunlar Gazi'nin görmek istediğı gençler. E-mail: emingurses ' yahoo.com Fax: 0212 513 85 95 BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Tıp dilinde1 küçük tansiyo- na verilen ad. 2/ 2 lstanbul'un Şi- 3 le ilçesine bağ- lı turistik bir belde... Bağış- lama. 3/ Ad kavmi hüküm- dan Şeddad ta- rafından cenne- 8 te benzetilerek g yaptınlan efsa- ne\ı bahçe... Satrançta birta;ş.4/"^-ıküfrü 1 gezdim beldeler kâşâ- 2 neler gördüm/ Dolaş- 3 tım mülk-ü Islamı bü- 4 tün virânelergördüm" 5 (Ziya Paşa)... Tanmda g kullanılan azotlu güb- -, re. 5/Kııran'ınhertüm- „ cesi...EdremitKörfezi kıyısında turistik bir yö- 1 2 3 4 5 6 7 8 9 I I -4 p U I mI I I I I I re. 6/ Kesintilerden sonra kalan miktar. Küçük su ka- nalı. II Yabancı... Kenar süsü... Aza. 8/ Bir tür kısa hırka... Müstahkem yer. 9/ II. Dünya Sa\aşı"nın son- lanna doğru Japonlar tarafından kullanılan intihar uçaklarına ve bunlann pilotlanna \ erilen ad YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Çanakkale Boğazı'nın Batı diHerindeki adı. 2/Ip- lik, yün gibi şeyleri eğirmekte kullamlan araç..! Sa- hiplik, mülkiyet. 3/ Herhangi bir nedenle armağan kabul edenin, vermek zorunda olduğu karşılık... Baryum elementinin simgesi. 4/ Büyük delıkli kal- bur... Çölden esen rüzgâr. 5/ Rütbesiz asker... Bir otomobil markası. 6/ Elektrik direnç birimi.. Çıt, perde... Katılmış. ulanmış parça. II Adları sıfat ya- pan bir yapım eki... Panik. 8/ Bir anlatımı oluştu- ran sözcük ya da tümcelerin topu... Soysuz. deje- nere. 9/ "Hile, tuzak" anlamında areo sözcük.