Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 MAYIS 2001 PAZARTESİ
Çanakkale PB 12
ûmır PB 13
HABERLERIN DEVAMI
Marmara'nın doğusu,
iç Ege, Akdenız, iç Ana-
ddu, Karadenız ıle Do-
ğu ve Guneydoğu Ana-
dolu sağanak ve gok-
gurultulu sağanak ya-
ğışlı geçecek Yağışlar
ozellıkle Doğu Akdenız,
Orta ve Doğu Karade-
nız. İç Anadolu'nun do-
ğusu, Doğu ve Guney
Doğu Anadolu'nun ba-
tısında etkılı olacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amstefdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
PB
Y
Y
Y
Y
Y
PB
11
17
15
21
22
20
26
21
Beriin PB 18 Moskova PB 17
Budapeşte Y 24 Aşkabat A 38
Madrid Y 22 Astana A 34
Viyana
Belgrad
Y 19 Taşkent PB 26
PB 25 Bakû PB 26
Sofya
Roma
PB 21 Bışkek Y 28
PB 22 Tiflis Y 20
Atina PB 21 Kahire A 30
Münih PB 20 Zürih Y 24 Şam A 28
Bulutiu k Çok bulutlu Yağmurlu
°A.
e
-.°Â?
Karlı Sulu kar . Gök gurüftüH
Haber-Sen'den Yargıya kuşatma
Sezer'e çağrı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bûrosu) - Elektrık
Mühendislen Odası (E-
MO) ve Haber-Sen. Te-
lekom'un satışını yargı-
ya götürüyor. Ûlusal
Program'da bakanlığa
bırakılan yetkilerin ek
niyet mektubuyla Tele-
komünikasyon Kuru-
mu'na devredildiğıne
dikkat çeken EMO ve
Haber-Sen, Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet
Sezer'den yasayı onay-
lamamasını istedi.
Telekom Yasasf yla il-
gili olarak Haber-Sen ve
EMO, dün bir basın
açıklaması yaptı. Tele-
kom Yasa Tasarısı'nın
jet hızıyla Meclis'ten
geçirildiğine dikkat çe-
kilen açıklamada. "Bu
yasa, her türlü tepkiye
karşın IMF ve ABD'nin
erariyle çıkanldT denı1-
dı. Tasannın yasalaşma-
sı sürecinde Meclıs ira-
desinin devre dışı bıra-
kıldığı da belirtilen
açıklamada. yasanın ge-
tireceği olumsuzluklar
şöyle sıralandı:
• Bu yasayla, Ulaştır-
ma BakanlıgTnın yetki-
kri sıfirlandı.
• Imtıyazlı hisse tem-
silcisi, Türk Telekom
yönetiminde gösterme-
liktir.
• Saüş değer tespiti ve
ibale koşullan beş kişilik
bir komisyonun yetki-
sindedir.
• Yasayla, deneyim ve
birikim sahibi çalışan-
lar, başka kurumlara ak-
tanlarak hem ihtisaslan
KUITUR'SANAT
dışında çalışmaya mec-
bur ediliyor hem de
Türk Telekom'u satın
alacak şirketlere hazır,
yetişmiş insan hediye
ediliyor.
• Kanıu hissesi >üzde
50nin alöna düştüğün-
de, bu kurumda iş gü-
vencesi olmayan 38 bin
işçi kalacaktir. Yasanın
ek 29. maddesinde, bu 38
bin kişinin 1 yıl içinde iş-
ten çıkanlacağı, örtülü
ve hileli bir biçimde be-
lirtilmiştir.
Kamuoyunun. Tele-
kom'un satışının ülkeyi
kurtaracağı ve teleko-
münikasyon altyapısı-
nın daha da iyileşeceği
beklentisıne sokulduğu
\ urgulanan açıklamada,
bu beklentilerin gerçek-
lerden uzak olduğu kay-
dedildı. Açıklamada
şöyle denıldı:
"Gerek ihale ve satış
sürecinde gerekse de iş-
ten çıkarmalarda müda-
hil olma\a devam edece-
ğiz ve hızla iptal davala-
nnı açacağız. Sayın
Cumhurbaşkanı'na ses-
lenhoruz: Daha önce
anavasaya aykın bula-
rak geri gönderdiğiniz
bu yasa, iptal edildiği dö-
ncmdcn daha ağır koşul-
larla önünüze geliyor.
Kurumun yüzde 99'u
satılıvor. Kamu deneti-
minden tamamen çıka-
nlıyor. Hazine'ye mil-
yaıiarca dolaıiık getir
sağlayan bu kurumun,
anavasaya aykın biçim-
de satışma onay ver-
meviniz."
aeYOOLUSEYOÖLU
mş*NTAŞmOWPl£X
TAŞŞAFAK
*LTINUZADeC*PtTOL
<ADIKOYMODA
251 32 40
Z19 09 60
516 26 60
310 06 16
346 92 54
12 '5-14 30 16 45-19 00-21 15
11 45 14 15 16 45-19 15-21 45 C CTESİ 24 00
11 30 14 00 16 30-18 45 21 00
12 00 14 30 17 0O-19 45 22 15
11 30 14 00 16 30 19 00-21 30 •3.Jİ1İSBS
ErolKeskm Totga ÇevjM Anna Bıelska
hetkeskencfi,
mmuâ
usııoypifl
WWIIEİHN
M M H»H1U5İH73m<Hl»
ımam
MMDBIHIS
UI5-HMU5-UMIIS
iampu
Oiftıaet
töM7llll5-U3Ul«S-ll»21l5
«I7H3H3UH5-NMI5
MLHIIIU
mnmı
I Baştarafi 1. Sayfada
görevinden alındı.
Bilgi ve belgelerin jandarma-
mn kontrolünde ele geçirilmiş
olması nedeniyle Jandarma Ge-
nel Komutanlığı Kaçakçılık ve
Organize Suçlarla Mücadele
Dairesi, ocak ayı başında ope-
rasyon başlattı. Ersümer'in ope-
rasyon için "Düğmeye ben bas-
tun" açıklamaları gazetelere
yansıdı. Ancak gazetelerde üst
düzey askeri bir yetkiliye atfen
"Bakan Ersümer olaydan son
anda haberdar oldu. Bir kere o-
nun kesinlikle üstünü çizin. Bu
olay PKK Ue mücadele kadar
Önemli. Rüşvet çarkını ortaya çı-
karmak için uğraşıyoruz. Devie-
tin ha>ati stratejik karaıian sa-
ühyor. Çocuklann geleceği saö-
hyor,seyirci kalamazdık" değer-
lendirmesine yer verildi.
Bunun üzerine Başbakan Bü-
lent Ecevit, Genelkurmay Baş-
kanı Orgeneral Hüseyin Kıvn-
koğlu'ndan, açıklama yapan as-
kerin bulunmasını istedi. Jan-
darma Genel Komutanlığı ise
basına böyle bir beyanatları ol-
madığını bildirdi.
Başbakan Ecevit, operasyo-
nun jandarma tarafmdan yürü-
tülmesini "Oda benim züinim-
de soru işareti" diye değerlen-
dırdi.
Yılmaz, "Siz sanıyor musu-
nuz kj askeri yönetim gelse yol-
suzluk olma> acakür. Tam tersi-
ne, daha çok yokuzluk olacak-
ür. Çünkü ozaman daha karan-
lık olacakür. Karanhkta yolsuz-
lukla mücadele edemezsiniz"
diyerek askere yüklendi.
Genelkurmay Başkanh-
ğı'ndan açıklama yapılarak Yıl-
maz'm bu sözleri "konuyla hiç-
bir iigisi btriunmsyan TSK'ye
karşı yapılmış en büyük iftira"
olarak nıtelendınlerek "TSK'yi
yıprahp pasifıze ederek siyasi çı-
kar ve çeldşme alanlanna çek-
mekisteyenler" olduğu belirtıl-
di.
Tutukianan bürokratlann An-
kara DGM Yedek Yargıçlı-
ğı'nda Ersümer'i suçlayan ifa-
delerinin Anadolu Ajansı'nda
yayımlanması, soruşturmada
yenı bir krize neden oldu.
ANAP'a bağlı olan ajansın yö-
neticileri ve haberi yazan muha-
bir hakkında soruşturma başla-
tıldı. Gazetecilerin tepkileri
üzerine sorumlu bakan Rüştü
Kâzun Yücelen geri adım attı.
FP ve DYP, Cumhur Ersümer
hakkında gensoru önergesi ver-
di, ancak bu TBMM Genel Ku-
rulu'nda reddedildi.
Soruşturmaya ilişkin bazı bil-
gilerin basında yer abnası, An-
kara DGM Başsavcısı Cevdet
Volkan ile Savcı Talat Şalk'ın
nabildi. Iddianamenin açıklan-
masının uzun sürmesi, savcı
üzerinde yeni baskılar olduğu
kuşkusunu doğurdu. 24 Nisan
günü iddianame, tamamlanma-
sının ardmdan Başsavcı Vol-
kan'a, incelemek üzere sunul-
du. Volkan, iddianameyi usul
hatalan olduğu gerekçesiyle
Şalk'a iade etti. Ancak kamu-
oyuna açıklanmayan düzeltme-
lerin ardından dava açılabildi.
Şalk, gazetecilere, 4422 sayıh
Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle
İddianame değiştirilecek mi?
Yaıüışlıkla yazıldı iddiası
Iddianameye, ANAP'a 50
milyon dolar rüşvet verildi-
ğine ilişkin sanık ifadesinin
"^nflşhkk, dalgmhkla" ya-
zıldığı ilen sürüldü. Bu du-
rum, iddianamenin değiştiri-
lip değistirilmeyeceği tartış-
masına neden oldu. Adalet
Bakanı Türk, henüz iddiana-
menin duruşmada okunma-
dığını, savcının değişıklık ya-
pabileceğini ya da esas hak-
kındaki mütalaasında bunu
çıkarabileceğini söyledi.
Şalk ise yazılan iddianamede
değişikliğe gidilmeyeceğini
söyledi.
Şalk, yanhşhkla bu ifade-
nin iddianamede yer aldığmı
behrterek ANAP'tan özür di-
lediği iddialannm ise doğru
oimadığını belirtti.
DGM Savcısı Noh Mete
Yüksel'in, şikâyet ve ihbarlar
üzerine Mavi Akım'la ilgili
soruşturma yürüttüğünun ba-
sına yansımasının ertesi gü-
nü, Başsavcı Cevdet Volkan
tarafindan dosya geri aluıdı.
Dosya, DGM Savcısı Cengjz
Köksal'a verilirken Yüksel
hakkında Mesut Yılmaz'm
şikâyeti üzerine Adalet Ba-
kanı Türk inceleme başlattı.
tartışmasına neden oldu. Vol-
kan, savcıya "konuşmayasağr,
gazetecilere de DGM'ye giriş
yasağı getirdi. Volkan, ertesi
gün de Şalk'la birlikte gazeteci-
lerin karşısma çıkarak "arala-
nnda bir sorun ohnadığı" me-
sajı vermeye çalıştı.
Şalk'ıa IMF, AB w Dünya
Bankası temsilciliklerinden
enerji özelleşrirme ve ihaleleri-
ne ilişkin belge istemesi üzeri-
ne Ecevit, savcıyı "Tûrkiye'yi
küçük düşürmekle" suçladı.
Adalet Bakanı Hikmet Sami
Türk de savcı hakkında incele-
me başlattı.
Savcı Şalk, iddianamenin ni-
san başında tamamlanabilece-
ğıni açıkladı. Ancak iddianame
3 haftalıkgecikmeyle tamamla-
Mücadele Yasası'nı soruştur-
mada bulamadıklanndan dava-
yı Türk Ceza Yasası'nm "çete-
yi" düzenleyen 313. maddesin-
den açtığını söyledi. Gazeteci-
lerin görüştüğü başsavcı,
Şalk'ın bu açıklamalan yaptı-
ğını duyunca, "Ne kadar da me-
raktıyız kameralara konuşma-
ya" diyerek aradaki sorunu or-
taya koydu. İddianamenin ba-
sında yer almasıyla Mesut Yıl-
maz, üst üste açıklamalarla yar-
gının siyasallaştığını, operas-
yonda "mafya için kuilamlan
olağanüsrü yöntemlerin izlendi-
ğuıi" savunarak "Ankara'nm
göbeğindeld Enerji Bakanlı-
ğı'ndaki bir rüşvet olayuun jan-
darma tarafindan sonışturul-
masının başka bir izahı yok.
Böyle bir durumda hukuk dev-
leti olmaktan çıkıp gestapo, po-
lis devleti mi oluyoruz endişesi
doğar" dedi.
Jandarma Genel Komutanlı-
ğı da Yılmaz'ın açıklamalanna
üstü kapalı olarak verdiği sert
yanıtta, gestapo ve polis devle-
tinden söz edilmesini "sorum-
suzluk" olarak nitelendirdi.
Cumhur Ersümer, bilirkişi
Setim Sanibrahimoğiu' nu. ken-
disine mektup yazarak, taraf ol-
makla suçladı. Sanibrahimoğ-
lu'nun feragat ettiği kişi olarak
Enerji Bakanlığı aleyhine açtı-
ğı dava. medya tarafindan, sav-
cılıktan gizlenmiş gibi yansıtıl-
dı. Bilirkişiyle ilgili yapılan yo-
ğun baskılann ardından Sarub-
rahimoğlu bu görevden alındı.
Yılmaz, jandarmayı. bağlı
bulunduğu Içişleri Bakanı Sa-
dettin Tantan'dan izinsiz açık-
lama yapmakla suçladı. Yıl-
maz, Tantan'ın lran'a gitmesi
nedeniyle Içişleri Bakanlığı'na
vekâlet eden Turizm Bakanı Er-
kan Mumcu'yu, jandarmayı
Içişleri Bakanlığı'nın bilgisi dı-
şında açıklama yapmaması için
uyarmasını istedi. Mumcu'nun
bunu kabul etmemesiyle birlik-
te gerginlik büyüdü. Mum-
cu'nun istifa edeceğini söyle-
mesi üzerine de Yılmaz "Sen
bilirsin" dedi.
Albayatuzak
Savcı ŞaUc ile Jandarma Ka-
çakçılık ve Organize Suçlarla
Mücadele Dairesi Başkanı Al-
bay Aziz Ergen'in Sabah gaze-
tesinde Ankara Temsilcisi Bilal
Çetin ve yargı muhabiri Ersin
Bal'la yaprığı sohbetin içeriği-
nin Başbakan Yardımcısı Hû-
samettin Özkaa ve Yılmaz'a
iletildiği ortaya çıktı. Bunun
üzerine Adalet Bakanı Türk,
Şalk'ı çağırarak konuşmanuı
içeriğini de ortaya koyacak bi-
çimde uyardı. Bu gelişmeler
üzerine Ersin Bal gazeteden is-
tifa ederken Albay Aziz Ergen,
Jandarma Kaçakçılık ve Orga-
nize Suçlarla Mücadele Daire-
si Başkanhğı görevinden alına-
rak Bakû'da askeri ataşe olarak
6 aylığına görevlendirildı.
Anneler günü eddıılilderle kutlandı
Haber Merkezi - Ce-
şıtli kuruluşlar Anneler
Günü nedeniyle düzen-
ledikleri etkinlikleriyle
anne ve çocuklannın gü-
zel anlar yaşamasına ça-
hştılar. CHP Kadın Kol-
lan, "Bir Gül Bir lmza
Kampanyası" başlattı.
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, annelenn
tüm yaşamlan boyunca
büyük özveriyle çocuk-
lan için uğraş verdiğini
\urgulayarak "Anneleri-
mizi ne kadar çok sevdi-
ğimizi sö\ lcnıck için >ıhn
bir gününü beklemekye-
rine. onlan her gün an-
malı. yaşamlannı kolay-
laştırmak için üstümüze
düşen görevleri yerine
getirmeüjiz" dedi.
Diyarbakır Kadın
Platformu, Anneler Gü-
nü dolayısıyla Kervan-
saray Oteli'nde bir şölen
düzenledi. Diyarbakır
Jandarma Bölge Komu-
tanlığı da "Kültür Gczi-
leri" kapsamında Silvan
ilçesine bağlı 4 köyden
toplam 10 anne ile ço-
cuklanna kentte bir gezı
düzenledi. Bolu Beledi-
ye Başkanı Yüksel Cey-
lan ve eşi, 2 özürlü çocu-
ğunu omzunda ve kuca-
ğında taşıyarak okula
götüren, "Yüın Annesi"
Sevda Gürbüzü Anne-
ler Günü'nde yalnız bı-
rakmadı. Gürbüz'e çi-
çek ve çeşitli hediyeler
veren Başkan Ceylan,
doğuştan kas enmesi
olan Erhan ile Vefa'nın
• tedavi ve eğitimlen için
elinden geleni yapacağı-
nı da belirtti.
tzmir
Atatürk'ün annesi Zü-
beyde Hanun'ın Karşı-
yaka'da bulunan mezan
başında tören düzenlen-
di. Karşıyaka Kaymaka-
mı Nazmi Kahraman;
Karşıyaka Beledıyesi ve
Türk Anneler Derneği
lzmir Şubesi'nce düzen-
lenen törende, Zübeyde
Hanım'ın huzurunda,
bütün Türk anneleri adı-
na bulunduklarını belır-
terek Türk toplumunda
kadının önemli yeri ol-
duğunu söyledi. Türk
Anneler Derneği Izmir
Şubesi Başkanı Fatoş
Dayıoğlu, dernek olarak
bütün koruyucu aile an-
nelerini temsilen özürlü
bir çocuğu koruyucu ai-
le olarak büyüten Ayşe
Hmcah'yı (74), yılın an-
nesi seçtiklerini söyledi.
İstanbul
CHP Kadın Kolları,
yolsuzluk ve yoksulluğa
karşı tüm Türkiye'de
"Bir Gül Bir tmza Kam-
panyasr başlattı. CHP
Kadın Kollan Başkanı
Güldal Okuducu, "ka-
mu bankalannı dolandı-
ranlann, yolsuzluk yapa-
rak halkj yoksulluğa sü-
rükkyenlerin ve doğma-
ımş çocuklan 3 bin dolar
borçlandıranlann" açık-
lanmasını istediklenni
söyledi.
CEKÜL "Anneler Or-
manı" Cevre ve Kültür
Değerlerini Koruma ve
Tanıtma Vakfı
(CEKÜL) ve Armada
Otel tarafindan Anneler
Günü'nü kutlamak için
düzenlenen kahvaltıya
çocuklar ve annelen
katıldılar. Kahvaltıdan
elde edilecek gelirin bir
bölümüyle CEKÜL'ün
"7 Ağaç OrmaniarT
projesi içinde "ÇEKÜL
Anneler Ormanı" oluş-
turulması planlanıyor.
F tipi eylemine polis engeliİstanbul Haber Servisi - Istan-
bul'da Beyazıt ve Sultanahmet
meydanlannda toplanan binler-
ce kişi. F tipi ve tecride karşı
206. gününe giren ölüm orucu
eyleminin son bulması için gö-
rüşmelerin başlatılmasmı iste-
di. Gruplardan birini dağıtarak
çok sayıda kişiyi gözaltına alan
polis, gazetecileri de tartakladı.
Yaklaşık bir buçuk saat süren
gerginliğin ardından istanbul
Adliyesi'ne ulaşabilen toplulu-
ğun temsilcileri, bugüne kadar
54 ölüme yol açtığı iddiasıyla
Adalet Bakanı Hikmet Sami
Türk hakkında suç duyurusun-
da bulundu. SlP, EMEP, ÖDP,
HADEP, DBP il örgütleri,
KESK İstanbul Şubeler Platfor-
mu, CHD ve IHD istanbul Şu-
beleri, TMMOB istanbul II Ko-
ordinasyon Kurulu, Halkevleri,
DİSK ve Türk-Iş'e bağlı bazı
sendikalar, tutuklu yakınlannın
örgütlen TAYAD, TUYAB, TU-
AD, sivil toplum örgütleri ve
üniversite öğrencilerinin destek
verdiği eylem nedeniyle binler-
ce polis sabahın erken saatlerin-
den itibaren geniş güvenlik ön-
lemleri aldı. Beyazıt Meyda-
nı'nda toplanan göstericiler,
oturma eylemi düzenledi. Çe-
vik Kuvvet ekiplennin, toplulu-
ğun etrafmı çevirmesi üzerine.
kısa süreli bir gerginlik yaşan-
dı. Ikinci grup ise saat 13.00 sı-
ralannda Beyazıt otobüs durak-
lannın önünde toplandı. Bu top-
luluğun önü de polis barikatıy-
la kesildi. Pazarhğın ardından
göstericiler dağılırken tutuklu
yakmlan ve avukatlardan olu-
şan 20 kişilik grubun, adliyeye
yürümesine izin verildi.
MHP Milletvekili Abbas Bozyel:
Ortak kııllanımyxışamageçsin
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM Insan
Haklannı İnceleme Komis-
yonu üyesi MHP Iğdu" Mil-
letvekili AbbasBozyel, ölüm
oruçlannın sona ermesi için,
öncelikle cezae\1erinde or-
tak kullanım alanlannın ya-
şama geçirilmesi gerektiği-
ni söyledi. Bozyel, F tipi ce-
zaevleriyîe ilgili hazırladık-
lan raporun bu hafta ortasın-
da açıklanacağını kaydetti.
Bozyel, dün katıldığı bir
açık oturumda gazeteciîerin
cezaevleriyle ilgili sorulan
üzerine "Onlann şikâyet et-
tikkrini bir rapor şeklinde
tak<Mmettik;noktasuıa,vir-
gülüne dokunmadan." dedi.
Bozyel, yüzlerce kişinin
ölüm orucunu sürdürdüğü
cezaevlerinde 'yemeklerm
kaMtefi' oiduğunu söyleye-
rek "Bizim bir tespirimiz
varch, onu da Adalet Bakan-
hğı'na komisyon olarak bil-
dirdik. Ortak kullanım alan-
bummhayatageçirimiesibu-
susunda. Orada engel olan
bir yasa vardı. Onu da Te-
rörfc Mücadele Yasası'nın
16.maddesJücde0ştinnişol-
dak" diye konuştu.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafi 1. Sayfada
büyüdü, kişilerden öte kurumlaştı:
Yolsuzluk!
llk iki sorunun temelini oluşturan akımlar, yola
çıktıkları yöntemlerle istemlerine ulaşamayacakla-
nnı anlayınca politika değiştirdiler. Konumuz üçün-
cü sorun.
Yolsuzluk, en az ülkenin bütünlüğü ve rejimin te-
melleri kadar önemli. Hem rayında giden kurum-
lan kemirip içten çökertiyor, hem ekonominin den-
gelerini altüst ediyor hem de toplumsal değerleri
erozyona uğratıyor.
Sadece, fona devredilen bankalara devletin 12
milyar dolar para aktardığını anımsatmak bile, yol-
suzluğun boyutlannı ortaya koymaya yeter.
Son bir yıl içinde sürdürülmekte olan operasyon-
lar, toplumda, "Yaşasın, yolsuzluklann üzerine gi-
diliyor, demek kiyapanın yanına kâr kalmayacak"
yorumlanyla karşılandı. Ancak operasyonlann u-
cu siyasilere dokunmaya başladıkça işin rengi de-
ğişti.
Yasalann dışına çıkarak iş yapmayı kurumlaştır-
mış olanlar da bu durumu fırsat bildiler. Siyasiler
operasyonlara bozulacak, "Kardeşim, siz herke-
sin üzerine giderseniz memlekette girişimd bırak-
mayacaksınız" diyecek, bu söz hemen onlann ka-
tında yankı bulacak:
"Tabiiya, bizim bütün suçumuz, memlekete hiz-
met etmiş olmak. Her önüne geleni götürürseniz,
bunun sonu nereye vanri"
İş giderek kanşıyor...
Yargı ve jandarma, işin operasyon ve soruştur-
ma yanında...
Siyaset ise savunma, hatta karşı suçlama yanın-
daymış gibi bir hava esiyor.
Çarpık bir durum. Eğer yolsuzluklarla mücade-
le edilecekse, bir daha böyle bir sorunla karşılaş-
mamanın altyapısı otuşturulacaksa, halkantn için-
de siyasetin de olması gerekiyor. Aksi halde, bel-
ki suçlular yakalanır, ama suç ortamı devam eder
ve bu ortam yeni suçlular üretir.
Kimi siyasilenn, "Üzerimize fazla gelmeyin, eğer
bizi daha fazla yıprattrsanız baskı rejımi gelir" tü-
ründen açıklamalan akla şu ikilemi getiriyon
Ya demokratik hırsızlık ya baskı rejimi!
Böyle ikilem olmaz...
Hırsıza hırsız deme...
Yolsuzluklan adım adım izleyip yorumlu aktaran
kesimlerden biri de radikal dinci akımlann yayın or-
ganlan. Banka boşaltan bir kişi yargı önüne mi çı-
kıyor; haberi şu başlıkla veriyoriar:
"Bir laikçi daha yargı önünde..."
Önceki yıllarda şeriatçı akımlan onaylamadığını
açıkça ilan etmiş bir holdingle ilgili soruşturma mı
var, haber hazır:
"Iyi ki şeriat var. Şeriat tehlikesi deyip götür-
müşler!"
Aynı soruşturma çerçevesi içinde kendilerine ya-
kın bir holdingle ilgili ışlem mi başlatıldı, haber yi-
ne hazır:
"Laikçiler azdı. Hiçyoktan soruşturma başlattı-
lari"
En az yukanda aktardığımız çelişkiler kadar çar-
pık bir durum...
Laik olmak suç, hırsız olmak değil...
• Sistemın kınk dökük ne kadar demokratik ola-
nağı varsa bunlan sisteme karşı kullanıyoriar...
Yeniden siyasete dönelim... Çözüm, tıkırtıkır iş-
leyen bir parlamenter rejimde. Ancak rejimin ruhu-
nu oluşturan siyasi partilerde, yolsuzluklarla mü-
cadele edenlerle mücadele etme havasını görüyo-
ruz. Bütün yolsuzluklara kanşanlar da bırieşip bu
siyasi havayı desteklerse...
Sözümüz kişilerden, kurumlardan dışan; insanın
aklına, bilinen halk deyişini şöyle değiştirmek geliy-
or:
Hırsıza hırsız deme, çaldığı koltuğu başına çar-
par!
ankcum@ttnetnettr
KKTC'ye büyük
eğitirnyardımı
• Baştarafi 1. Sayfada
Üniversitelerin yeter-
sizliği ve maddi olanak-
sızlıklar nedeniyle kali-
teli eğitim verilmediği
gerekçesiyle öğrenciler
isyan ederken Türki-
ye'nin KKTC'deki
DAÜ'ye 1979'dan bu
yana 55 milyon dolar
yardım yaptığı açıklan-
dı. DAÜ'yü tanıtmak
amacıyla Samsun'da bir
toplantı düzenleyen
Rektör Prof. Dr. Özay
Oral, Vali Muammer
Güler'i makamında zi-
yaret etti. DAÜ'nün bir
devletüniversitesi oidu-
ğunu, misyonunun ise
KKTC'yi tanıtmak oi-
duğunu söyleyen Oral.
"KKTCtanmmamışol-
masına rağmen üniver-
sitemiz uluslararası dü-
zevdeverdiği kaliteli eği-
timle ismini bütün dün-
yaya duyurmaktadır"
dedi. Türkiye'nin çok
büyük maddi desteğıy-
le mükemmel bir altya-
pıya kavuştuklannı bil-
diren Oral, şunlan söy-
ledi:
"Bizim üıüvershemi-
zin mükemmel altyapı-
smın yanı sıra 34 ülke-
den binin üzerinde ög-
retim eiemanı var. 67 ül-
keden gelen 14 binden
fazla öğrencisi bulun-
maktadır. 67 ülkeden
gelen ögrencilerin biz-
den aldıklan diploma-
lar kendiülkekrinde ta-
nınmaktadır. Dolayısıy-
la yalnız öğrendlerle de-
ğil Türkiye'de açnuş ol-
duğu tanram ofisierrvle,
düzenlediği uluslararası
kongrelerle, \apüklan
yayıniarla KKTC'nin
ismini bütün dünyaya
duyurmaktadır."
Samsun Valisi Mu-
ammer Güler de KK-
TC'nin Türkiye ile olan
ilişkilerinin her alanda
olduğu gibi eğitim
alanında da devam etti-
ğine dikkati çekerek
"Lise bitiren gençler,
çok rahatlıkla Türki-
ye'nin bir başka ilinde-
ki üniversiteye gidiyor-
muş gibi gönüi rahatiığt
içerisinde Doğu Akde-
niz Ünhersitesi'ne de gi-
di\orlar. Çünkü Doğu
Akdeniz Üniversitesi de
Türkiye'nin bir üniver-
sitesidir'' dedi.