15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 MAYIS 2001 PAZARTESİ ROPORTAJ Othmar Pferschy'nin arşmnden 1940'lardaModa oda, 19. yüzyılın ikinci yansına kadar Kadıköy'ün çayırlanndan biridir... Sultan Abdülaziz'in bağışladığı arazilere ilk yerleşenler Levantenler olur... Adı nereden gelir bilinmez ama Moda, şık hanımlarla şık beylerin semti olmuştur hep... Bir caddesi vardır ve avuç içi kadardır; mahalle bile olamamış, Osmanlı'nın hadım ettiği ağalardan Cafer'in mahallesi içinde kalmıştır... Moda'yavapur G eçenlerde Moda Iskelesi bayraklarla, flamalarla donatılmış. bir yandan şarkılar söyleniyor, bir yandan nutuklar atılı- yor... lskelenin üstü sanki bayram yeri... Meğer. iskele yeniden açıhyor, vapur sefer^eri yeniden başlıyormuş... Hey- hat! Garibi sevindirmek için eşeğini kaybettirip buldurmaca gibi! Taa 1914 yılında hizmete açılan Mo- da Iskelesi. 1985'te "yolcusu yok" diye kapatılmıştı... Modalılarçok uğraştılar ve satışa çıkartılıp kapanın elinde kala- cak iskelelenni kurtardılar; pazarlıkla da olsa yeniden açılmasını sağladılar... Pazarhğa göre sabah Moda'dan Eminö- nü'he kalkan ve akşamüstû Eminö- nü'nden Moda'ya dönecek vapurda en az 110 yolcu olacak... Yoksa iskele yi- ne kapanacak... Açılışın sevinciyle iskeleyi dolduran yaşli başlı Modalılar, ellerinde birdilek- çe. bu kez başka bir kampanya için im- za topluyordu: "Otobüsümüzüscferden kaldırmayın." Eşeği sağlam kazığa bağlamaya çalı- şıyorlar! Eski istanbul un yeni semti Moda'nın vapurunu, otobüsünü kul- lanan bılir... Kadıköy'e iki adım Mo- da'da oturanlar iskeleye vapur. durağa otobüs gelsın ister... Çünkü Modalı ol- mak ve Moda'da yaşamak, kentli ol- mak. kentte yaşamaktır... Ne ki bugün değil Moda'da, Istanbul'da bile bir va- puru dolduracak kadar kentli kalma- mıştır... Eski İstanbul'un yeni semtlerinden- dir Moda... Yeni IstanbuFun yeni semt- lerine benzemez... Gecekondusu yok- tur; çatılarda belkı kaçağı vardır ama çok değildir... Caddesi birtanedir... Kı- sa ve dar sokaklannın kimi çıkmaz, ki- mi aralıktır... Moda birbaşkadır... Aslında Moda, 19. yüzyılın ortasına dek Kadıköy'ün çayırlanndan biridir... Sultan Abdülaziz. çayınn bir kısmım Galata bankerlerınden Italyan asıllı Fransızlardan Lorandoailesıne, birkıs- mını Lorandolar'ın akrabası Tübiniaı- lesine bağışlamış. böylece Moda yerle- şime açılmıştır.... Moda'nın ilk sakin- leri, başta Levantenler olmak üzere, İs- tanbul'daki yabancılarla onlann yakın çevresindeki Rum ve Ermenilerdir... ilk evler, geniş bahçelenn içinde şatoyu an- dıran malikânelerdir... Türkler sonradan gelmiştir... Gazi Ahmet Paşa'nın oğlu Mahmut Muhtar Paşada ilklerdendir... Mahmut Muhtar, babasının Feneryolu'ndaki köşkünün bahçesindekı tunçtan at heykelini ahp Moda'dakı köşkünün bahçesine dik- mıştir ki 1864 yılında heykeltıraş Louis Daumas ın v aptığı heykel. bugün Emir- gân'da Sakıp Sabancı'nın köşkünü süs- lemektedır... - • Moda çayırında bıldırcın avıl Adı nıye Moda'dır bilinmez ama dün- den bugüne hep şık hanımlarla şık bey- lerin muhiti olmuştur... Denize dik ınen yamaçlanyla Mo- da'nın ça>ır olduğu günlerden birinde yaşanan bir olay vardır ki OsmanJı'ya verilen dersi göstermesi açısından "ib- retamfr" sözcüğünü tam yerine oturt- maktadır. Amerikan elçiliğinden atılmış diplo- mat eskisi Ingiliz vatandaşı YVilliam ChurchilL Morning Herald gazetesinin İstanbul muhabirliğini yapmaktadır. 8 D E N I Z S O M Mayıs 1836'da Moda çayınnda bıldır- cın avma çıkar. Miyop İngılız, bıldırcın yerine koyun otlatan bir çocuğu vurur. Halk, Churchill'i yakalayıp. 'kadı'nın karşısına çıkartır. Churchill, dokunul- mazlığının olduğunu söyler ama Hari- ciye Nazın Akif Paşa'nın ve Dahiliye Nazın Pertcv Paşa'nın onayı ile hapse atıhr. Olaya Ingiliz elçisi el koyar... Sul- tan YL Mahmut, Ingılızlenn baskısına dayanamaz ve Churchill bir hafta son- ra hapısten çıkanlırken kendisine pır- lantalı bir nişan takılır ve hapiste yitir- diği zamanı paraya çevirmesi için zey- tinyağı ihracı hakkı tanının Hariciye Nazın görevden alınır, Dahiliye Nazın sürgüne gönderilir. Siyasi ve ekonomik yönden köşeye sıkışmış Osmanh'dan bir hafta içinde yabancılara aynca- lık tanıyan beş-on ferman yayımlaması istenmez ama Moda çayınn- da vurulan Türk çocuğu için dile- nen özrün ferma- nından, Churchill'e verilen, Türkçe ilk özel gazete Ceride- i Havadis'in imtiyazı çıkar... Osmanh'ya girdiği borç batağının be- deli ise daha sonra. Abdülaziz'in Mo- da çayınnın bir kısmmı bağışladığı ban- ker Lorando'nun girişimi sonunda. Dü- yun-i Umumiye tdaresi'nin kurulma- sıyla ödetilecektir! Bugün, dar sokaklannda bitışik dü- zen apartmanlann yükseldiği Moda'da çayırdan bir-iki park ve bahçe kalmış, acı anılar ise hafızalardan silinip gıt- miştir. Moda avuç içi kadardır... Mahalle bi- le olamamış, Caferağa Mahallesi'nin içine sığmıştır. Cafer, Osmanlı'nın ha- remağası bir hadımdır... Hadımlar ço- ğalamaz ama Moda'da Marmara Deni- zi'ne uzanan burun Moda olarak kal- mış, Kalamış koyundan berisi ise Kü- çük Moda olmuştur. Küçük Moda'da, Moda Plajı'nın üs- tündeki Moda Mektebi Sokağı da bu satırlann yazannın 1970'lerde bir süre "ikametgâh senedi"nde geçmiş ve so- kağın üst uzantısındaki Şair Nefı Soka- ğı'nda oturan bir genç kızla evlenmek üzere tanışması için karşıdaki tızak kı- yı Çınarcık'agitmesini gerektırmıştir... Kuşkusuz, bütün sokaklar anılarla do- ludur... 12 Eylül'deki generallerin, bi- zım sokağın başındaki apart- manda oturan emekli büyü- kelçi Mahmut Diker- dem'ı Banş Derneği ı i * _ „ , , davasından cezaevi- £ ne gönderirken kar- °Jüwtt' M> ''^ M şısındakı apartman- * da oturan emekli Orgeneral Turgut Su- nalp'i demokrasiye geçişte iktidara geçırmeye hazırlanması gibi... Moda, "deniz hamamı" ile bir za- manlar plajmda denize gırilen. kadınlar plajı ile ayn bırözellığı olan, sonrasın- da sandalla koyunda dolaşılan ama her daım gezilen, Koço'sunda balıkla rakı içilen. çay bahçelerinde dinlenilen ve özellikle gençlerin kaçamaklanna ev sahiphği yapan bir semt olmasına kar- şın, görünmeyen yüzü ile siyasetin gö- beğinde ve Moda Iskelesi de bu işin bi- raz içindedir. 1914'te Moda'ya ilk vapur seferi baş- ladığmda iskelede biletçi için bir kulü- be vardır... İskele, kıyıdan denize doğ- ru bir kıvnmla uzanan taş platformdur... Platformun ucuna tek katlı taş binayı 1916 'da mimar Vedat Tek yapar... Son- ra. terasa ahşap bir kat eklenir ve bura- Moda tskelesi 1985 yılında terkedildikten sonra (üstte). 2001 yıhnda törenle yeniden hizmete açıkh. da lngilizler "Yachtdup" kurar; kulüp bir süre sonra "Turko-tngiliz Kulübü" olur... Kulüp binası, iskeleden kıyıya taşınır... 1935 yılında Iktisat Vekili Ce- lal Bayar'm girişimiyle Turko-tngiliz Kulübü, olur size Moda Deniz Kulü- bü... Demokrat Parti'nin iktidara geli- şiyle Moda Deniz Kulübü, sağ sıyase- tın dinlence ve eğlence merkezidir... Karşısına. ZekeriyaSerteTin Moda'da- ki evinde kurulan Lozan Kulübü çıkar... Sırtını iktidara dayayan Moda Deniz Kulübü, kıyıyı doldurarak yeni bir lo- kal yapmak ister, fakat 27 Mayıs Dev- rimi, kamunun malını kamuya bıraktı- nr... Moda Deniz Kulübü'nün kamu malının üzerine oturması 12 Eylül Dar- besi'ndeki hukukla olur... Bu nedenle, halk bugün, dolgu alanında açılan kıyı yolunda Kadıköy'den Kalamış'a dek yürüyemez; yolu Moda Deniz Kulübü keser... Mavl aözlü adamın son gecesi Siyaset bır başka yüzüyle de Moda'da esmiştir... Yunanistan'dan ve Kıbns'tan gelen sert rüzgârlar nedeniyle Modalı Rumlar 1956'da. 1963 'te ve son parti 1974'te Moda'dan aynlır... Binalarla birlikte insanlan da hızla değişir... Mo- da bir aynhğa daha tanıkhk yapar... Ma- vi gözlü bir adam, bir yaz akşamı pe- şindeki polislere varlığını göstermek için lstanbul'daki son gecesını kansı Müne\"ver ve kundaktaki oğlu Me- med'le Moda'da bir çay bahçesınde ge- çirir; Nâzun Hikmet, ertesi sabah Ta- rabya'dan bineceği tekneyle Karade- niz'e doğru açılacaktır... Siyasetten günlük yaşama dönersek... Türkiye Denizcilik Işletmelen, Moda- lılarla pazarlık yapmadan ve zarar et- meden Moda'ya vapur seferinde sami- mi ise bunun yolu vardır... Caddebos- tan'dan kalkan vapur Kalamış'tan son- ra Moda'ya uğrayıp Eminönü'ne gider- se dolar... Bağdat Caddesi'nin trafiğini de rahatlatır... Fakat Kalamış'taki iske- le yat limanına katılmış, Caddebostan iskelesi de kaldınlmış olduğu için bu- na olanak yok... Geriye iki seçenek ka- lıyor; ya Bostancı-Eminönü ya da Ada- lar-Eminönü seferlerinden uygun olanı- nı Moda'ya uğratmak... 25 yıl önce va- purda kestirip kendini Heybeliada'da bulmuş bir eski Modalı böyle diyor... vapur hizmet değil siyaset! Bu bakımdan Modalılar uyanık ol- mak zorunda; Denizcilik Bankasf nın, Deniz Ticaret Odasfna onarttığı Moda Iskelesi'ne yeniden başlattığı seferler "hizmet" değil, "siyaset" kokuyor, ran- tını toplayınca kaldıracaklardır... Birde artık Istanbul'u Istanbullu baş- kanlaryönetmediği için belediyelere de pek güven kalmadı... Moda Iskelesi'ni kurtarmak için çaba harcayan Kadıköy Belediyesi, iskelenin başında ve Ko- ço'nun önünde, denizden doldurulan, yani kesinlikle kamuya ait bir alana Kı- zıltoprak'tan gelen bir yelken kulübü- nün duvar örecek şekilde sahiplenme- sine seyirci kalabiliyor... "Moda Gö- nûUüleri" bile son işgale ses çıkarmı- yor... Neymiş, yelken kulübünün Dereağ- zı'ndaki yerini Moda'da yer gösterme karşılığı Fenerbahçe Kulübü almış... Buyrunsize 12Eylül'ündevamıbiruy- gulaması daha! Modalılann işi zor... Bir yandan kay- bettiklerini bulurken bir yandan da el- lerindekini kaybediyorlar... ENTERNET MEHJV1ET mehmet(Scumhuriyet.com.tr İnternet Deklarasyonu Bilişim Sivil Toplum Örgütleri Plat- formu Ortak Deklarasyonu'nda, Tür- kiye'nin, içinde bulunulan kriz ortam- lanna girmemesinin önkoşullanndan birinin internet ve bilişim teknolojileri- ni üretmek ve kullanmaktan geçtiği vurgulandı. Deklarasyonda, "oluşmakta olan in- ternet ve bilişim devrimini kaçırmanın sonuçları, Sanayi Devrimi'ne oranla kıyaslanamaz ölçüde olacaktır" denil- di. Deklarasyonda, internet ve bilişim teknolojilerinin, Sanayi Devrimi'nde olduğundan daha önemli bir gelişme- yi temsil ettiği ve yaşamın tüm boyut- larını köklü olarak değiştirdiği ifade edildi. Bu degişimin; ekonominin yapısını, ülkenin rekabet gücünü, insan gücü gereksinimi profılini ve mesleklerin ya- pısını değiştirmeye başladığı belirtilen deklarasyonda, şunlar kaydedildi; "Birey, üretici ve tüketici olarak öne çıkmaya, kol emeğinin yerini, üretilen katma değer ve önem açısından be- yinsel emek almaya başlamıştır. Bu değişim ile bilim, enformasyon ve ile- tişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeler, sarmal bir şekilde birbirini tetiklemek- tedir. internet, bu degişimin taşıyıcıst, hazırlayıcısı, geliştiricisi ve yeni oluş- makta olan toplum biçiminin ön mo- delidir. Gelişmiş ülkelerde ekonomi, devlet yönetimi, kamu hizmetleri, sağlık, eği- tim, yaşamın pek çok boyutu, internet ve bilişim teknolojilerinin üzerine kay- mış; bunun sonucunda ekonomide verimlilik artışı, bekjenmeyen iyileş- meler gözlenmiştir. Ülkemiz, matbaa ve Sanayi Devrimi'ni kaçırmıştırve so- nuçları ortadadır; oluşmakta olan in- ternet ve bilişim devrimini kaçırmanın sonuçları, Sanayi Devrimi'ne oranla kıyaslanamaz ölçüde olacaktır. Ülke- miz, bu fırsatı kaçırma lüksüne sahip değildir." Deklarasyonda, Türkiye'nin, "inter- net ve bilişim devrimi"ne ayak uydur- ması ve sonuçlanndan yararlanmas için yapılması gerekenler şöyle sıra- landı: "Partiler üstü ulusal politikalann ka- mu, özel sektör, üniversiteler, mesle- ki ve sivil toplum örgütlerinin katılımı ile saydam ve sürekli çalışan mekaniz- maların oluşturulma süreci hemen başlatılmalıdır. Bu mekanizmalar ara- cılığıyla ulusal politikalar ile teşvik ve düzenleme mekanizmalan oluşturul- malıdır. Tüm ülkenin bilişim ve iletişim alanında gelişmesini kalın çizgileri ile planlayan; somut, ölçülebilir hedefle- ri içeren; esnek, yılda 2 kez gözden geçirilen; oluşturulması ve izlenmesi saydam ve katılımcı olan ulusal eylem planı için hazıriıklara başlanmalıdır. İn- ternet hizmeti, evrensel hizmet anla- yışı ile tüm vatandaşlar ile işletmele- re, ucuz ve kolay bir şekilde sağlan- malıdır." Deklarasyonda, üniversitelerin yeni- den yapılandırılarak bilgi iletişim tek- nolojileri konularına önem verilmesi gerektiği vurgulandı. Gereksiz Bilgiler Rusya'da doğudan batıya doğru seyahat edtlirse, yedi saat kuşağı ge- çilir. Norveç'in kuzeyinde, her yaz 14 hafta gece gündüz güneşli geçer. Hindistan'daki yıllık doğum sayısı, Avustralya'nın topiam nüfusundan fazladır. Rusya'nın dörtte biri ormanlarla kaplıdır. Salatalığın yüzde 96'sı sudur. Bir kilo limonda bir kilo çilekten da- ha fazla şeker vardır. Peru'da hiç umumi tuvalet yoktur. Tımsahlar renk körüdür. Yanm kilo bal yapabılmek için an- lar iki milyondan fazla çiçekten bitki özü toplamak zorundadırtar. Sadece dtşi kanaryalar ötebHir. Tarantulalar iki buçuk yıl yiyecek- siz yaşayabiliıier. Havuca rengini karoten verir. Inciler sirkede erir. Venüs saatyönünde dönentek ge- zegendir. ınternetin yıllık büyüme yüzdesi 314.000'dir. Rodin'in ünlü 'Düşünen Adam' heykelt asiinda Itatyan şair Dante'nin portresidir. En fazla asfaltlı yola sahip ütke Fransa'dır. Sihirii sözcük 'abrakadabra' ilk olarak yüksek ateşli hastalann ateş- terini düşürmek için söytenmtşti. Eiffel Kulesi'nin tepesine çıkana kadar 1792 basamak vardır. Hindistan'da oyun kâğrtlan yuvar- laktır. Çocuklar baharda daha fazla bü- yüyor. Odemeli telefon konuşmalarının çoğu babalar gününde yapılıyor. OrtaJama bir pire, kendt büyüklü- ğünün 150 katı yüksekliğe zıplayabi- liyor. Bu oranı tutturmak için bir insa- nın yaklaşık 30 metre zıplaması ge- rekli. Eğer barbie gerçekten yaşasaydı vücut ölçüleri 97-72-82 cm. olacak- t. Insanlar vücutlannda 300 adet ke- mikle doğuyorlar, yetişkin olduklann- da bu sayı 2O6'y a düşüyor. Uyurken, televizyon seyrederken yaktığımızdan daha fazla kalori har- cıyoruz. Sanşınlann esmertere göre daha fazla saçı vardır. Kadınlar erkeklere oranla iki kat fazla göz kjrpar. İnsan vücudundaki en güçlü kas dildir. Gözleri açtk tutarak hapşırmak im- kânsızdır. Bektrikli sandalye bir dişçi tarafın- dan icat edilmiştir. Bir kanncanın koku alma yeteneği en az bir köpeğinki kadar gelişmiştjr. Etik Kurallar Milyonlarca kişinin birbirieriyle ileti- şim kurmasına fırsat veren, yeni bin- yılın harikası internette iletişim konu- sunda, bazı etik kurallar beliriendi. Söz konusu kurallara son şeklini ve- ren Türkiye Bilişim Vakfı'nın yönetici- lerinden, Hacettepe Ünıversitesi Bilgi- sayar Mühendisliğı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Töreci, sınırsız bir ortak iletişim ve etkileşim ortamı olan inter- neti kullanırken bazı kurallara dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Töreci, Türkiye Bilişim Vak- fı tarafından son şekli verilen, "İnter- net İletişim Kurallan"nı da şöyle sıra- ladı; "- Toplum karşısında kendinize ya- kıştırdığınız tavn, internetin sanal or- tamında da sürdürün, kimliğinizi sak- layabileceğinizi umarak gerçek yaşa- mınızda benimsemediğiniz davranış- lan sergilemeyin. - Düşüncelerinizi dile getirirken olumlu yaklaşmanın ve nazik bir ifade kullanmanın, sağduyunun gereği ol- duğunu hatıriayın. - Tartışmalann özelleşmesine ve ki- şiselleşmesine yol açmayın. - Insanları duygusal yönden zede- leyici ve rahatsız edıci iletilerin yayıl- masına olanak vermeyin. - Kişilerin istemleri dışında iletiler alarak rahatsız olmalarını elinizden geldiğince önleyin. - Size gelen bir maili, başkasına ak- tarmak istediğinizde, bu iletiyi size gönderenin bunu isteyip istemediğin- den emin olun. - Bir web sitesinde yer alan uzunca bir metin ya da belgeyi e-posta ekin- de göndermeyin, bu metin ya da bel- genin adresini ve konusunu belirtip buraya erişilip bakılabilmesi için sanal adresini vermekle yetinin. - lleti tarafiğini yoğunlaştıranlan uya- nn, ısrarcı olanlara karşı alınması ge- reken yasal önlemlerin oluşmasına katkı yapın ve yaptınmlann uygulan- masına destek olun. - Açık kimliğinizi, geçerii bir gerek- çeniz olmadıkça gizlemeyin. - Her zaman yanıtladığınız iletinin konu başlığını koruyarak yanıt verin. - Ne demek istiyorsanız ona karşı- lık olan, yanlış anlaşılmalara yol açma- yacak düz ve yalın deyışlerie düşün- celerinizi aktaımaya çalışın. - Özellikle tartışma listelerinde da- ha önce değinilmiş konulan ek bir kat- kıya yol açmayacaksa üstelemeyin, ortaya çıkmış bir sonucu görmezlikten gelerek kendi düşüncenizi kabul ettir- mede ısrarcı olmayın. - Gereksiz yere büyük harflerie ya- zışmaktan, sık sık özel simgeler kul- lanmaktan, esprili ya da alaycı anla- tımlardan kaçının, - iyelik haklannı zedelememe özen gösterin, başkasının düşüncelerini ve yazılımlannı kendinizinmiş gibi sahip- lenmeye kalkışmayın. - Başkalarının kişilik haklanna ve özel yaşamına saygılı olun, kişilerie il- gili karalayıcı yorumlarda bulunmayın. - İnternet ortamının sağladığı ola- nakların yasadışı biçimde insanlara zarar venme, başkalannın işlerini en- gelleme, gizli ve kişisel bilgilerini ele geçirip yararianma, her türlü sahte- kârîık, yolsuzluk, dolandıncılık ya da hırsızlık gibi kötü amaçlı kullanımına yol açmayın ve göz yummayın. - Kendinizin ya da temsilcisi oldu- ğunuz ürün ve hizmetlerin reklamını yapmayın. - Güvenlik zedeleyici ve bozucu gi- rişimlere karşı alınması gereken ön- lemlere uymaya özen gösterin, kuş- ku duyduğunuzda doğrudan internet servis sağlayıcınıza ya da kurum sorumlunuza durumu bildirin.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle