15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 MAYIS 2001 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Derviş, 15 günde 15 yasa hedefledi, ancak Meclis 1.5 ayda 9 yasa çıkarabildi Gözier onay içîn Köşk'teANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM;DevletBakanıKemalDeniş'in IMF'ye "taahhüt etngT 15 acıl yasal düzenlemeden 9'unu çıkardı. Derviş'in yann yapılacak IMF lcra Kurulu toplan- tısı öncesinde çıkanlması için zaman zaman MHP ve ANAP liderleriyle kar- şı karşıya gelmeyi göze aldığı Bankalar ve Telekom yasalan konusunda gözier Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e çevrildı. Hükümet ortağı ANAP'ta ban- kalar, MHP'de ıse Telekom Yasası rahat- sızlık yaratırken Cumhurbaşkanı Se- zer'in ikili baskı altında bulunduğuna dikkat çekildi. Sezer'ın, 1994 yılında Anayasa Mahkemesi üyesiyken Tele- kom'un özelleştirilmesi yasasına mu- halefet şerhı koyduğu anımsatıldı. Ku- lislerde; Sezer'ın Telekom'la birlikte Bankalar Yasası' na onay vermemesi du- rumunda, "yenibir krizin sorumlusu" o- larak gösterileceği ıçin zor durumda bu- lunduğu değerlendirmesi yapıldı. Acil yasalardan 7'sı yürürlüğe girer- ken 2'si Köşk onayını bekliyor. Hükü- mette hazırlık aşamasmda ise 6 yasal düzenleme bulunuyor. IMF'nin, Türki- ye'den istediği 15 acil yasal düzenleme ile ilgili durum şöyle: • Bütçe Yasası'nda değişiklik: TB- MM'de kabul edildi. yürürlüğe girdi. •Kamu bankalannın görev zarannın kakhnlması: Hazıne'de çalışmalaryürü- tülüyor. • Kamulaşnrma Yasası: Kamulaştır- mada bürokrasının ve anlaşmazhklara ılışkin davalann kaldınlmasına dönük düzenlemeleT içeren yasa yürürlükte. • Bazıfonlanntasfryesi: Hazıne'de ça- lışmalar sürdürülüyor. • Merkez Bankası Yasası: Merkez Bankası'nın serbest piyasa koşullanna göre çalışması köklü değişiklikler geti- ren düzenleme yürürlüğe girdi. • Bankalar Yasası: TBMM'de ANAP'ın çekince ve itirazlan ile kabul edildi. Cumhurbaşkanı Sezer'in onayı- nı bekliyor. • IşGüvencesi: Çalışma Bakanhğı tas- lak üzerinde çalışıyor. • Ekonomik Sosyal Konsey Yasası: ESK'yi yasal yapıya kavuşturan düzen- leme yürürlüğe girdi. • Sivil Havacılık: Özelleştırme kapsa- mındaki THY'nin bilet ücretlerini ser- bestçe belirleyebilmesine olanak tanı- yan düzenleme yürürlüğe girdi. • Telekom Yasası: Hükümet ortakla- nndan MHP'nina cekflmeyir> tartışma- sına yol açan düzenleme Meclis'te ka- bul edildi. Köşk'e gönderildi. • Şeker Yasası: Yürürlüğe girdi. • Doğalgaz Yasası: Doğalgaz piyasa- sına ilişkin düzenlemeleri içeren yasa yürürlüğe girdi. • TütünYasası: Hükümette henüz uz- laşmaya vanlamadığı için TBMM'ye tasan gönderilmedi. • Ek BütçeYasası: Henüz TBMM'ye gönderilmedi. • Ihakyasas: Henüz TBMM'ye gön- derilmedi. Washington kaygılı Türkiye bu kez artık dibe vurur LEYLA TAVŞANOĞLU WASHINGTON- Ankara'dan Devlet Baka- nı Kemal Derviş'in istifanın eşiğinden döndü- ğü haberleri burada kaygıyla karşılandı. Ko- alisyon ortaklan arasındaki çekişmenin Türki- ye'de çok daha ciddi bir kriz yaratabileceğine dikkat çeken Washington'daki uzmanlar, "BB defaTürkiyedu\aratoslamaz.dibe\Tinır.Oza- man da aıiık çok geç (Avar"' görüşündeler. Öte yandan bazı uzmanlar da Derviş'in siyasete girebileceği mesajını vermesinin, yapabüece- ği en büyük yanlış olduğunu vurguluyorlar. Hflktimetin vizyonu değişmeü ABD yönetimine yakın kaynaklar, ısrarla, Ankara'daki koalisyon hükümetinin vizyonu- nun değişmesi gerektiğini, değişmezse başka değişikliklerin olabileceğini önemle vurgulu- yorlar. Bu kaynaklar. koalisyon ortağı liderle- rin, yerlerini korumak için Türkiye'de kriz üze- rine kriz yarattıklanna dikkat çekerek, "Ulke- terine vtrdiklerizarangörmüyorlar mı" diyor- lar. Bunun en son örneğinin Derviş'in istifa- nın eşiğinden döndüğü haberleri üzerine ÎMKB'nin değişmesi, döviz kurlarmın firla- ması olduğunu söylüyorlar. 'Derviş'in siyasete girme mesajı yanlış' Bu uzmanlar, Devlet Bakanı Derviş'i de eleştirerek şu görüşlere yer venyorlar: "Derviş Ankara'da daha yeni göreve başlarken aceky- k siyasete girebileceği mesajmı verdL Bu çok yanlış bir rutum." Derviş'in Washington'daki çe\ relerce eleştirilmesinin bir başka nedeni de bakanlık sorumluluğu almasına karşuı eş-dost, ahbap ilişkilerini büyük bir rahatlıkla sürdür- mesi, Arnavutluk'ta görevliyken Cumhurbaş- kanı Berişa'nın konutunda kaldığını hatırlatan bu çevreler, "Dünya Bankası'nın bir yetküisi- nin Arnavutluk Cumburbaşkanı'mn evinde kalması yanhşû. Şimdi aynı yanbşı Türkiye'de de sürdürirv'orr dıyorlar. Dünya Bankası için- de Derviş'i iyi tanıyan uzmanlar da Devlet Ba- kanfnın her gün ABD Savunma Bakan Yar- dımcısı Panl Wolfowitz'le uzun telefon konuş- malan yapüğına dikkat çekiyorlar. Bu arada, Washington'un Türkiye üzerine odaklaşan dikkatinin bir başka boyutu da Ma- vi Akım'da.. Bazılannın yakında hayata geçe- ceğini iddia ettikleri, ama bununla ilgili hiçbir somut bilgi bulunmayan Tiflis-Bakû- Ceyhan petrol ve gaz boru hattı. Uzmanlar, birilerinin, uzakbir olasılık bile olmayan Tiflis-Bakû-Cey- han hathnı yakında gerçekleşecek bir proje ola- rak sunmalannın "tehfikeli bir oyun" oiduğu görüşündeler. Türkiye ile ilgili bu değerlendirmeler yapı- lırken Ankara'mn bu yıl, krizden çıkmak için en az 70 milyar doların piyasada dönmesini sağlama durumuyla karşı karşıya oiduğu belir- tiürken bu miktann karşılanmasının hemen he- men imkânsız oiduğu görüşleri çok güçlü. MHP lideri, dokunulmazlıklann sınırlandınlmasını istedi: Partiler sıkı denetleıısin SAMSUN (Cumhuriyet) - MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yar- dımcısı Devlet Bahçeli. milletveki- li dokunulmazlığının sınırlandınl- ması. partilerin mal varlıklannın ve gelir giderlerinin denetlenmesi ge- rektiğini ifade etti. Devlet Bahçeli. partisinin Sam- sun Atatürk Spor Salonu'nda yapı- lan ve devlet bakanları Abdulha- hık Çay, Ramazan Mirzaoğlu, Fa- ruk BaL Tanm ve Köyışleri Baka- nı Hüsnü Yusuf Gökalp ve Ulaştır- ma Bakanı Enis Oksüz ile birlikte "5.GenişletihnişBölgetstişareTop- lannsı"na katıldı. 57. hükümetin 3 partili yapısına, ağır ülke şartlanna karşın ülke açı- sından büyük önem taşıyan birçok konuya el atmaktan çekinmediğini savunan Bahçeli, organize suç ör- gütlerinin çökertildiğini ileri sür- dü. Batan bankalann. ne yurttaşla- rın mağduriyetlenne neden olaca- ğını ne de devletin ve ülkenin sır- tında büyük bir yük olmasına izin MHP lideri, partisinin Samsun'daki "5. Genişletilmiş Bölgc İstişare Toplantısı**na kanldı. Devlet Bahçeli, "Sonucu her ne olursa olsun, içinde kim, hangi giiç bulunur- sa bulunsun, hangi gerekçenin arkasına sığınılırsa sığınılsın gayri meşru işlerin, soy- gun ve talanın önü mutlaka alınacaktır- dedi. Bahçeli, son günlerde siyaset kuru- muna ve siyasetçUere yönelik karalama kampanyaları yapddığmı iddia etti. venleceğini belirten Bahçeli, "Ka- sım ve şubat krizlcrinin etkikrini hissettirdiği bir süreçte dahi büyük bir kararnuk içerisinde yıüardan beri yapıunası gereken en köklü proUemlere el ablmakta, çözüm aranmaktadır" diye konuştu. Kriz umutsuziıık yaratmamah Son 10 yıl içinde sıkça sözü edi- len yapısal reform olarak nitelene- bilecek çahşmalan değeTİendirmek gerektiğini belirten Bahçeli şöyle konuştu: "Türkiye ashnda büyük bir ekonomik potan- siyele ve güce sahiptir. Eko- nomimizjn yıDann birikuni olan yapısal sorunlardan ve konjonktürel dalganlamala- nn etkisiyle girmiş oiduğu süreç, bizJerde asla umutsuz- luk ve ufuksıtduk yaratma- malıdır. Tam tersine, sahip olduğumuz sosyal ve ekono- mik dinamikleri rasyonel ve verimli bir şekilde kullana- bilmek için bir firsat olarak görülüp değeriendirilmeli- dir. Kaldı ki gelinen aşama- da, ekonominin acil ihtryaç duyduğu likidite sorunu da asümaktadır.'" Bahçeli, "Krizleri firsat telakki edip siyaset terzüiği- ne soyıınanlann, ülkemizin ve insanlanmı/ın üzerinden kolav kazanç düzenlerinide- vam ettirmek isteyenlerin bütün çabalanna rağmen hükümetin önemli mesafe- ler kat ettiğuıi" söyledi. Bakan Öksüz'le arasında tartışma yaşanmadığını söyledi Derviş'ten hakarete yalanlama Kemal Derviş. Öksüz'le tarnşmadıklannı söv ledL ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün, kendisine hakaret ettiği ha- berlerinin doğru olmadığını söyledi. Devlet Bakanı ye Başbakan Yardımcı- sı Hüsamertin Özkanın odasında. Ök- süz'le aralannda hakaret içeren bir di- yalog yaşanmadığını belirten Derviş, " Öksüz, o toplantıda yoktu" dedi. Devlet Bakanı Derviş, Ulaştırma Bakanı Öksüz'ün. kendisine hakaret etmediğini söyledi. Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ın odasında, Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün "Kime hizmet ediyor- sun sen. onu söyle bana? Kafanın ar- kasında ne var? Telekom'u bir ABD fırmasına peşkeş mi çekeceksin? ABD'den buraya özel olarak mı gönde- rildin?" dediği yolundaki haberlerin doğru olmadığmı belirten Derviş, "Böyle bir diyalog olmadı. Sayuı, Ök- süz o günkü toplantıda yoktu bile" di- ye konuştu. Kemal Derviş, IMF tcra Direktörle- ri Kurulu toplantısınm 15 Mayıs'ta ya- pılmasını beklediklerini de sözlerine ekledi. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin(« doruk.net.tr Türkiye'nin "Batılılaşma" ta- rihi 200 yılı geçti. Kimi tarihçiler onu Lale Devri ile başlatır. Kimi- leri 1826'ya, yeniçeriliğin kaldı- nlıp yerine yeni nizam ordusu- nun (nizam-ı cedrt) kuruluşuna tarihler. Hemen hepsi, 1839 Gülhane Hattı Hümayunu'nun, Türkiye'nin Batılılaşma yöneli- minın en önemli dönemeci ol- duğunda birleşır. 1876'da bir pariamento ku- njlarak mutlakiyetten meşarti- yete geçiş; bu yürümeyince 1908'de Osmanlı hanedanının mutlak iktidanna karşı bir ana- yasanın kabulü ve yeniden meşrutiyete geçilmesi de Tür- kiye'nin sancılı Batılılaşma sü- recinin duraklandır. Anadolu toprakları üstünde zafere ulaşan Kurtuluş Savaşı ve onun ardından kurulan ulus- devlet, bu sürecin en önemli halkasıdır. Yukanda sayageldiğimiz dö- nemeçler, duraklar, halkalar Av- rupa'nın, özellikle Batı ve Orta Avrupa'nın 1789 Fransız Dev- rimi'ni izleyen tarihsel süreci ile Batılılaşmak, Batılılaştınlmak ve Derviş paralellik taşıyor. Birkaç on yıl, bazen yüz yıl geriden, ama hep aynı hedefe kilitlenmiş çaba ve atılımlar olarak anlam kazanı- yor. • • • Şimdi can alıcı bir soru: Ana- dolu topraklan üstündeki bu değişimler, bu kimileri devrim nitelikli dönüşümler, bu toplu- mun bağnndan kopup gelmiş isteklerin, ihtiyaçlann dayatma- sıyla siyasal erk tarafından ger- çekleştirilmiş, gerçekleştinl- mekzorunda kalınmış gelişme- ler midir? Daha kestirmeden soralım: Bu dönüşümlerin itici gücü, Türkiye toprağından fışkıran toplumda olgunlaşmış iç dina- miklerin bir sonucu mudur? Yoksa ta Kanuni Suttan Sü- leyman döneminde başlamış (kapitülasyonlan anımsayın) ilişkiler zindrinin, Batı Avrupa ile önce ekonomik (önce hep ekonomik olur bu işler), ardın- dan siyasal ve kültürel bir ilişki- nin gitgide yoğunlaşması ve tam birsıkıfıkılığa, bütünleşme- ye (integration) sıçramasını sağlayacak dayatmalar ın ürü- nü müdür? En azından baskın ve başat olan, iç dinamikten çok, dış di- namikler değil midir? • • • Kapitalizmin anayurdu Avru- pa, yani Batı. Ulus-devlet kapi- talizmin öz evladı. O, kapitaliz- min rahminde burjuvazinin to- humuyla döllendi. Zaferlerle, savaşlarla, buna- lımlarla. inışli çıkışlı da olsa sü- rekli büyüyüp gelişerek sürdü. Amerika ve Japonya'ya Avru- pa'dan ihraç edildi (Sonra da boynuz kulağı geçti, ama bu başka yazıların konusu). Osmanlı mülkü, onun çekir- degi Anadolu. kapitalizmin merkezi Avrupa'nın çepehnde bir koca ülke. Nüfusuyla, pazar olarak önemiyle, kara ve deniz ulaşımındaki vazgeçilmez de- ğeriyle, yani jeopolitik konu- muyla merkezin vazgeçmedi- ği ve vazgeçmeyeceği bir koca ülke. Merkez-çeper ilışkisi yukan- da özetlediğımiz tarihsel süre- cin her aşamasmda belirleyici oldu. Merkez (Avrupa ve şimdi Av- rupa ve Amerika, yani Bat), çe- per ülkeyi (Türkiye'yi) asla göz- den çıkarmadı; onu yok etme- yi, parçalamayı değil içine alıp sindirmeyi, uyumlu birparçası, çeperdeki halkası kılmayı yeğ- ledi. Batı, Türkiye'nin "Baf/Waş- ma" atılımlarını, yönelimlerini iç dinamiğin (itici gücün) yüksel- diği dönemlerde desteklemek- le yetindi; iç dinamiğin yetersiz kaldığı, çürüdüğü dönemlerde ise zoıiadı, dayattı. • • • Kapitalizmin tarihi, ulus-dev- letlerin birbirini itip kakarak, kendilerini gümrük duvarlan ile koruyarak, kıyasıya rekabet ederek, olmadı savaşarak var olduklan dönemi geride bırak- tı. Emperyalistler arası iki bü- yük savaşın ardından başlayan ve sosyalist sistemin çöküşüy- le önü açılan yeni süreç, kapi- talist dünyanın bugününe dam- gasını vurdu: Globalleşme! Batı'nın bir halkası olma he- defini önüne koyan Türkiye de o yüzden bugün yeni bir döne- meçte. 77 yıllık Cumhuriyetin bütün temel değerleri ve ku- rumları köklü değişikliklere uğ- ruyor, uğratılıyor. Çünkü Ba- tı'nın bir parçası olma hedefini terk etmedikçe bu değişim zo- runlu. Kemal Derviş bu deği- şimin en önemli aktörü. Ama sadece aktörü. Rejisörü, yönet- menı, oyun ya2an değil. Peki, Derviş'le birlikte başla- yan sürece bir de Türkiye'nin 200 yıllık Batılılaşma sürecinin bugünkü halkası olarak bak- maya ne dersiniz. Bu yazı bunu denemek üze- re bir ilk adım. Siyasetçinin güvencesi kocakulak (!) Tarih, 28 Temmuz 1999. TBMM Genel Kurulu'nda Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Yasası görüşülüyor. En çok tartışılan konu, telefon dinlemenin yaygınlaştınlması. Kürsüde yasayı savunan kişi, ANAP Grup Başkanvekilı Beyhan Aslan: "Aslında çok geç kalmış bir yasa tasansıdır. Bazı çevreler bu yasa tasansını tenkit ederken 'Devlet vatandaşımıza güvenmeyecek mı? Devlet hafıyeliğe mi soyundu? Devlet keyfinin istediği vatandaşı dinleyecek, her vatandaşa bir hafiye takacak; Abdülhamit devrini mi getiriyorsunuz?' demektedir. Bu gibi tenkitler bir vehmin, bir abartılı şüpheciliğin sonucudur." Beyhan Aslan, yasanın siyasetçi ve bürokrat ayağıyla ilgili bölümünü de atlamıyordu: "Bu tasan, devletin çürümesini önleyici; adliyenın, kolluk kuvvetlerinin, siyasetçinin, bürokratın çürümesini önleyici ve onların teminatı olan bir tasandır. Kimse, abartılan'a bu yasayı başka noktalara çekmesin." Ve tarih, Mayıs 2001. Çok değil, 2 yıl sonra, kolluk güçlerinin bu yasaya dayanarak ya da mahkeme karan olmadan yaptığı dinlemelere ANAP cephesınden itirazlar yükseliyor. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, rahatsızlıklannı 'gestapo' benzetmesine dek vardırıyor. ANAP Istanbul Milletvekili Cavrt Kavak, telefonlannın yıllardır dinlendiğini söylüyor. Bir başka ANAP'lı eski bakan, Cumhur Ersümer, dinlenen konuşmalanndan "lehine olanlann ıddıanameye alınmamasından" yakınıyor. ANAP'lı Içışleri Bakanı Sadettin Tantan, parti yöneticilerini, "Kuvvetli şüphe varsa mahkeme dinlemeye karar verebilir" diye yanıtlıyor. Derken.. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, yasanın uygulanmasından doğan yanlışların düzeltilmesi için Başbakanlık'ta lideıieri ziyaret ediyor. Ve binlerce yurttaşın yıllar boyunca mahkeme kararı bile olmaksızın dinlenmesine sessiz kalan ANAP'lı iktidar sahipleri, Aslan'ın iki yıl önce "siyasetçinin güvencesi" dedığı yasanın "aksayan yönlerinin düzeltilmesi için" seferber oluyor... Pilli, zilli bir kavga... DYP Genel Başkanı Tansu Çitler, partisinin desteğini isteyen Kemal Derviş'i "p//"e benzetmışti. Milliyet gazetesi yazan Osman Ulagay bu atışmaya farklı bir eleştiriyle yaklaştı. Çiller'in sergilediği tavn "ilkel", kullandığı ifadeleri "dûzeysiz" bulan Ulagay, "Zillinin zoruna bak, demek geçti ıçimden" diyordu. Bu eleştirinin, Tansu Çiller'in ABD'de bulunduğu günlere rastlaması DYP Başkanlık Divanı'nda ayn bir rahatsızlık ve 'alarma' neden oldu. DYP yönetimi, ortaya koyacağı tepkiyle lideri karşısında mahcup olmamalıydı. Genel Başkanvekilı Hasan Ekinct, parti divanını ivedi olarak topladı. Bazı genel başkan yardımcılannın ağır tepkilerine karşın, Ekinci 'Başkanlık Divanı Bildirgesi'nöe yumuşak bir üslubu yeğledi: "Yazar, böylesi sövgü içeren yaztsıyla topluma ne kazandırdığını düşünmelidiri Yazar bu ıfadesiyte topluma bir şey kazandırmamıştır." 'Ezeli bir şifadır aldanmak...' Haftanın en yoğun komisyonu olan plan-bütçe, renklî tartışmalann da zemini oldu. Komisyon başkanı Metin Şahin'ın, "iki cephede birden mesaı yapmak durumunda" dediği Devlet Bakanı Kemal Derviş, Orman Bakanı Nami Çağan'ı yedeğınde bulundurarak çalışmalara katıldı. Saatler süren toplantıda DYP'li Mehmet Dönen, bir ara Çağan'a takıldı: "Niye iki bakan var bu toplantıda? Orman Bakanı niye geliyor? Sayın Bakan, ormanlarda ış kalmadı mı?" 'Nöbetçibakan' Çağan "Hükümet dayanışması" dedi, ama FP'li Aslan Polat farklı bir yorum getırdi: "Hükümetin taktiği bu. Krıtik yasalarda ya Sümer Oral, ya Nami Çağan geliyor. Yüzlen yumuşak oiduğu için bizi de yumuşatıyorlar." "Aslında yasa da tam bir orman kanunu gıbı. Gelmeniz tesadüf değil yani" diyen Dönen'i, partidaşı Oğuz Tezmen destekledi: "Böyle giderse, bankalann önünden geçeni bile tutuklayacaksınız." Tartışma uzayınca, sessiz kalan bakana MHP'li Hakkı Duran destek verdı: "Ne ilgisi var? Çaycıya kredi açmış, şoföre kredi açmış; pekı siz gidin, kredi alabiliyor musunuz? Milletvekiline de '1 milyon dolar ver' deyin bakalım. Senden kaç teminat istiyor da, ondan istemiyor." Tezmen'in "Canım, sempatisi vardır. Bütün çaycılan toplayacak mısınız yani?" diye sürdürdüğü espriye, Duran, "Ânlıyorsunuz da anlamamazlıktan geliyorsunuz" sözlerıyle yanıt verdi. Hakkı Duran, bakanı korumuştu, ama görüşmeler ilerierken o da eleştiri getirmekten kendini alamadı: "Ekonomik gidişatı görmeden çıkanlan vitrinlik yasalar bunlar. Bürokratlar bize bir kelimeyi bile değiştirme hakkı vermiyortar. Destek veriyoruz, ama Tevfik Fikret'/n dediği gıbı 'Ezeli bir şifadır aldanmak..." 'Derin yenilikçi' FP'nin 'Erbakancı', başka bir tanımlamayla 'gelenekçi' milletvekillerinden Ahmet Derin'in demeci, partinin yayın organı Milli Gazete'de 'En yenilikçi milletvekili benim' başlığıyla çıktı. Ertesi gün Batgat Camisi'nde cuma namazı sonrası Necmettin Erbakan'ın elini öpmek için kuyruğa girenler arasında Ahmet Derin de vardı. Derin, hocasının önünde bir mürit edasıyia eğilirken Erbakan'ın seslenişi duyuldu: "Ooo... En derin yenilikçi arkadaşımız da burdaymış!" Ekinci'nin kan grubu Kıalay, TBMM'de de kan bağışı kampanyası başlattı. Milletvekilleri kampanyaya büyük ilgı gösterdiler. Bağış kampanyası süresince milletvekilleri, TBMM'nin yoğun temposu arasında, Kızılay'ın Meclis içinde açtığı standa gidip kan bağışında bulundular. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci de kan verenler arasındaydı. Ancak, Ekinci kan verdikten sonra biraz buruktu. Çünkü 'yaşamsal' bir gerçeği yeni öğrenmişti: "Yahu ben yıllardır kan grubumu yanlış biliyormuşum. Daha önce yaptırdığım kan testinde 0 RH negatif çıkmıştı. Ehliyetimde de bu var. Şimdi baktılar, A RH pozitif. Allah'tan başıma bir kaza gelmedi. Ehliyete bakıp kan verselerdi halim haraptı..." Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Bülent Sanoğhı. [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle