23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 NİSAN 2001 PAZAR HABERLER DÜNYADA BUGUN ALlStRMEN Kadın Dediğin... Sevgili, DSP'li Sema Pişkinsüt, TBMM Insan Hakla- n Komisyonu Başkanı olarak, cezaevi ve kara- kollardaki işkenceleri parlamentoya getirdiği za- man, Bülent ve Rahşan Ecevit'lerin kendisine daha ne kadar tahammül edeceklerini düşün- müştüm. Pişkinsüt'ün suyunun ısınması, Rahşan Hanım ile Bülent Bey'in işkencelere karşı olmamalann- dan değil, parti içinde birden sivrilen insanlar- dan hoşlanmamalarından kaynaklanıyordu. DSP'de "tovv profile " gitmek, fazla öne çıkma- mak altın kuraldır. Iktidardöneminde birçok ko- nuda ipleri elinde tutan, hakkında bir sürü it- ham.. internet aracılığıyla birçok haneyi gezen, Bülent Bey'i bir gölge gibi izleyen, lideri hapşır- dığında hemen mendilini çıkarıp kendi burnunu silen, koalisyonun Ecevit işlerini tedvire memur Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan bu denli bü- yüketkisini, kuralı bilmesıne borçludur. Ve Hüsamettin Bey, bir kez Çankaya'da göğ- sünü patronuna siper ederek (hoş bu konuda başka yorumlar da var ya) Sayın Cumhurbaş- kanı'na karşı terbiye ile bağdaşmayacak bir çı- kışı dışında, medya önünde bir kez bile ağzını açmış degildir. Çünkü, DSP içinde biraz öne çıktığınız görül- dü mü, ya Rahşan Hanım'ın ya da iki Ecevit'in birden hışmına uğrarsınız. Nitekim Sema Hanım bu yasama yılında ken- di partisi tarafından komisyondaki görevinden uzaklaştınldı. • • • Sema Pişkinsüt, şimdi bugün yapılan DSP Kongresi'nde, Bülent Bey'e karşı Genel Baş- kanlık adayı. Ecevit'in Partisi'nde Ecevit'e karşı aday olmak yüreğin de ötesinde, kimilerine göre, deliliğin sı- nırlannı zorlayan bir cesareti gerektiriyor. Sema Hanım da bünu biliyor. Nice erkeğin içinden geçirdiği ya da çok yakınlanna, "aman yerin kulağı vardır" korkusuyla ancak iyice yak- laşıp fısıldayarak dile getirebildiği gerçekleri açıkça söyleyerek "partinin demokratik sol ol- ması ve parti gibi bir parti olması" için yola çık- tığını korkmadan açıklayabiliyor, bunu yaparken de Ecevit'in Inönü'ye karşı kullandığı slogana sanlıyor, "Kapıkulu değiliz, demokratız" diyor. Ve de ekliyor Sema Hanım: - Siyaset, risk almak sanatıdır. Risk almanın zamanı da iyi hesaplanmış, tıp- kı Ecevit'in bir zamanlar yaptığı gibi, Sema Ha- nım da lıderin sağlık sorunlarının arttığı bir dö- nemi seçmiş. Sayın Pişkinsüt'ün bugün seçilme şansı he- men hemen yok gibi. Zaten belki de amacı se- çilmek değil, gelecekteki girişimlerine şimdiden zemin hazırlamak. * * * ' . . 4 , i , " •*••' Her neyse, zaten son yıllarda hiçyaprhadığım bir şeyi yapıp güzel bir pazar günü politikaya eğilmemin nedeni, olayın politika yanından çok, yeni genel başkan adayının kadın olması. Politikada kadınlann önemlı yerlere gelmesi beni hep umutlandırıyor. Ama burada bir noktayı da vurgulamak gerek. Politikacının yalnız cinsiyetinin değil, aynı zama- nda kadınca yaklaşımının da önemi var. Nitekim Tansu Çiller, "sanşın güzel kadın" sıfatından başka, politikaya kadınsı hiçbir katkı*- da bulunamadı. Tam tersine erkek egemen dün- yanın en kirli erkeksi oyunlarını iyice benimsedi. "Kadının tyisi erkek gibi olmalı" düşüncesinin ürünü olarak, kadını "aferin be erkek gibi kan" diye öven bir toplumun genel eğilimi doğrultu- sunda hareket ettiği için bu duruma düşmüş olabilir Tansu Hanım. Umalım ki, Sema Hanım bu kez başka biryak- laşım sergileyip de siyaset dünyamızda "Aferin kadın gibi, hanım gibi bir kadın işte " dedirtir he- pimize. Çünkü asıl böyle bir yaklaşıma ihtiyacımız var ve itirafı erkekler için ne denli acı olursa olsun, kabul etmeliyiz ki kadınlar karşı cinsten hiç de aşağı değiller, hatta... Neyse orada da duralım artık. Zaten araştırmalar, 21. yüzyılda, her beş yö- netici kadronun üçünün kadınların elinde olaca- ğını belirtiyor. ilhan selcuk: Türkiye görünmez bir işgal altında MEHMETEMİN BERBER MARMARİS - Ga- zetemiz Yayın Kurulu Başkanı ve yazarı İl- han Selçuk, Türki- ye'nin görünmez bir işgal altında olduğunu söyledi. Selçuk, Türkiye Kent Kooperatifleri Birliği'nin düzenledi- ği "KüreseUeşme Süre- cinde Medyanın Rolü" konulu söyleşide ko- nuştu. Küreselleşme- nin tüm insanlan etki- lediğini belirten Sel- çuk, "Şu oteide bir sü- rü turistvar, küreselleş- me onlan da etkiliyor. Ama onlan başka, be- ni başka biçimde etki- liyor" dedi. Küresel- leşmenin doruğundaki insanlann bile küresel- leşmeden korkmaya başladıklannı kayde- den Selçuk, "EVfF, Dünya BankasL, Ame- rika'nın en yukandaki güçleri,uluslararası H- caret Örgütü, bunlann hepsi 'dikkat edin' de- meye basladı. Çünkü bu gezegende yaşayan 6 miryar insanın bir bö- lümünü zenginken da- ha zengin v aparak eski suhanlann, padişahla- nn, imparatorlann, be- lirli bir soylu sınıfin ya- şadığı hayattan kat kat olağanüstü bir hayata kavuşturdu. Yeryüzü egemenlerinin savur- ganiığı gezegenimizi yok ediyor; doğayı, ha- vayı, denizleri kirieti- yor, ırmaklan zehirli- yor, ağaçlann yaprak- İannı solduruyor. On- lar bu işin farkına var- maya başladılar. İçle- rinden yavaşyavaş eİeş- tiriler başladı" diye ko- nuştu. F tipi eylemcilerinin ölümle yaşam arasındaki savaşımına kayıtsızlık sürerken Avrupa çözüm için devrede OKimorucımda 20. öKitLHANTAŞÇI ALPERTURGUT ANKARA/tSTANBUL - F tipi cezaevlerine ve "tecride" karşı başlatılan ölüm orucu eylemi 192. gününe girerken dün Ankara'dan gelen ölüm haberiyle birlikte Hayata Dö- nüş operasyonundan bugüne yaşamını yitirenlerin sayısı 52'ye yükseldi. DHKP/C da- vası hükümlüsü Fatma Hülya Tümgan (32) ölüm orucu ey- leminin 20. kaybı olurken ce- zaevlerinde ve hastanelerde durumu ağırlaşan 100 kişinın ölüm-yaşam kıyısındaki mü- cadelesi sürüyor. Sivil örgüt- ler, insan haklan savunucula- n ve ailelerin "talepler kabul edilsin" ve "uzlaşma" çağn- lanna bakanlık kayıtsız kalır- ken Avrupa Parlamentosu çö- züm için bugün Türkiye'ye hevet gönderiyor. Olüm orucu eylemlerini durdurmak için 20 cezaevine aynı anda düzenlenen Hayata Dönüş operasyonu, aradan ge- çen yaklaşık 4.5 ayhk süreye Tutııklu ve hükümUi kadınhını destek FeministKadınÇevTCâ,İHD,ÖDPveHADEP'B kadmlarm da araiannda buhınduğu topiuluk, cezaevindeki kadın tutuiduve hükûmtülere kart göndererekdestekleriniikttLGalatasarayPosta- nesi'nde gerçekkşen eylemin ardından, kadın örgüderi adına bir açıldama yapan İHD İstan- bul Şubes Başkanı Eren Keskin, cezaevlerine 'HayataDönüş' adıyia yapılanoperasyondan bu- günekadargeçen sürede52 kişinin hayatmı kay- bettiğini betirtti. Keskin, "Tecritve izolasyon bir iskenceyöntemidir, birazdaha tecavüz, biraz da- ha tariz demektir. Bu yönteme yüksek sesle kar- şı çıkahm drvoruz. Evet artık çok öfkeh"yiz" de- di Kadmlardan oJuşan grupacıklamanın ardm- dan olaysz dağddL (Fotoğraf: ALPERIZBUL) karşın can almaya devam edi- yor. Fatma Hülya Tümgan'ın Ankara'da yaşamını yitirme- siyle operasyonun başlatıldı- ğı 19 Aralık 2000 tarihinden bugüne kadar yaşamını yiti- renlerin sayısı 2 'si asker 52 ki- şiye ulaştı. Almanya'da da destek açlık grevi yapan bir ki- şi faşist saidırı sonucu ölmüş, bir kişi de eyleme destek ol- mak için kendisini yakmıştı. Hükümet ortaklan yaşanan dramı görmezden gelirken her geçen gün insanlar birer birer ölüyor. Ölüm orucuna ilk baş- layan ekipte yer alan ve ope- rasyonun ardından Ulucanlar Cezaevi'nden Ankara Numu- ne Hastanesi'ne kaldınlan Fat- ma Hülya Tümgan eyleminin 187. gününde yaşamını yitir- di. DHKP/C davasından 12.5 yıla hüküm giyen Tümgan'ın 8 yıldır Ulucanlar Ceza- evi'nde bulunduğu kaydedil- di. Keçiören'deki morga kaldı- nlan Tümgan'ın cenazesının otopsinin ardından Sam- sun'un Vezirköprü ilçesinde defnedileceği bildirildi. Ada- let Bakanlığrnın refakatçi ge- nelgesinin ardından Tüm- gan'ın hakkında "işkenceyap- üğT gerekçesiyle dava açtığı bir bayan gardiyanın refakat- çi olarak görevlendirildiği bil- dirildi. Tümgan'ın ailesinin başvurusunun ardından bu gardiyanın alındığı belirtildi. Cezaevlerinde ve hastane- lerde 100'e yakın tutuklu ve hükümlünün "her an ölebile- ceğT belirtiliyor. Ölüm oru- cunun sürdüğü cezaevlerinde ışkence iddialan bitmezken hafızalannı yitiren ve sakat kalan tutuklu ve hükümlüle- rin tedavi edilmedikleri vur- gulanıyor. AP devrede Avrupa Parlamentosu Baş- kanı Nicole Fontaine'ın görev- lendırdığı. Daniel Cohn-Ben- dit başkanlığındakı 3 kişilik heyet bugün Türkıye'ye geli- yor. Heyetin, ölüm oruçlannın sona erdirilmesi için Dışişleri Bakanlığı ve hükümet temsil- cıleri nezdinde girışimlerde bulunması bekleniyor. Avru- pa Parlamentosu'nun hükü- metin ölüm oruçlanna karşı somut adım atmaması duru- munda ciddi yaptınmlar dü- şündüğü belirtildi. TBB ÜYELERİ VE DELEGELERİ SORUNLARINI TARTISTI Avııkatlar haldarını istiyor ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Barolar Birliği (TBB) Yö- netim Kurulu üyeleri, baro başkan- lan ve delegeler, dün Ankara Adli- ye Sarayı'nda bir araya gelerek mesleki ve güncel sorunlan tartış- tılar. Toplantının açılışmda konuşan TBB Başkanı Eralp Ozgen, sorun- Hayata Dönüş operasyonu Tantan: Jandarma başanlıydı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, Jan- darma Genel Komutanlığf nın ken- disine verilen görevleri fedakârca yerine getirdiğini belirterek jandar- mayı"Hayata Dönüş" operasyonun- daki başansından dolayı kutladı. Tantan, suç türlerinin başını, yolsuz- luk ekonomisiyle beslenen organize suç örgütlerinin çektiğini vurguladı. Jandarma Asayiş Vakfı'nın 5. Ola- ğan Genel Kurulu, dün Jandarma Genel Komutanlığı'nın Beştepe'de- ki ek karargâh binasında yapıldı. Kurula, Tantan, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman ile çok sayıda üst rütbeli jandarma subayı katıldı. Genel kurulun divan başkanlığuıı yapan Içişleri Bakanı Tantan, yaptı- ğı açış konuşmasında, "MenfaaÖa- nn ve çıkar çaüşmalannın en üst noktaya çıknğı bugünlerde halkımı- zm güvenini esirgemediği güvenük güçlerimiz, bu güveni boşa çıkarma- yacak, toplumsal değerlere sa\ gınm ön planda oJduğu bir getişim süreci- ni yakalayarak daha da güçlenecek ve profesyonel olacakör" dedi. lannın başında avukatlann cezaev- lerine girişlerini kurallara bağlayan 3'lü protokolün geldiğini belirtti. Protokolün, yarguun "sav-savun- ma-karar" öğelerinden oluştuğu- nun kabul edildiği çağdaş anJayışa ayknı olduğunu vurgulayan Özgen, yargının üç öğesi arasuıda aynm ya- pılmadığı takdirde cezaevlerine gi- rerken aramayı kabul edebilecekle- rini söyledi. Istanbul Barosu Baş- kanı Yücel Sayman da, Adalet Ba- kanı Hiknıet Sami Türk'ün, ölüm oruçlan konusundaki tutumunu eleştirdi. Sayman " TMV16. mad- desi kakhnlnuyor,değiştirilrvor. Tec- ridin boyutlan değiştiriliyor. Adalet Bakanı'na "O kapılann açıhnasını bir hak olarak gördüğünüzü ilan edin' dedik. 'Hayır' dediler. O kapı- nm açdması, disiplin sucu olanlar dı- şuıda, bir haktır. Bu arada mev cut F tipi cezaevlerinde en az 15 kişilik alanlar yok. Konuştna yok, felsefe yapma yok, kültürel faaliyet yapıla- cak derseniz. Bu sofistike tecrit olur. Bu isedünyanuı hiçbiryerindeyok.^ ÎĞNELİ FIRÇA ZAFERTEMOÇİN s'DC&İlfe KKTC'den dönen Türk. Ankara Te- nis Kulübü Sergi Sakmu'nda, ressam NedretÇıgırgan'ınresimsergisiniac- o. Türk açıhştan sonra tenis oynadı. Adalet Bakanı Türk Gereken her şeyiyaptik U:FKOŞA/ANKARA(Cumhuri- yet) - Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, cezaevlerinde sürdürülen ölüm oruçlannın hiçbir haklı gerek- çesi olmadığını belirterek ölüm oruçlannın, bazı yasadışı örgütlerin artık cezaevlerinde at koşturmasına engel olacak yeni bir düzenleme ge- tirildiği için sürdürüldüğünü savun- du. Türk. KKTC'de gazetecilerin ce- zaevinde sürdürülen ölüm oruçlany- la ilgili sorulannı yanıtladı. Örgütle- rin insanlann vicdanlannı isyan et- tirecek bir yöntem seçtiklerini belir- ten Türk "Biz bu eylemkrin sonaer- dirilmesi için gereken her şeyiyapuk, yapmaya devam ediyonız." Ankara'da da gazetecilerin sorula- nnı yanıtlayan Türk. "Tedavisi mümkün olmayan hastahklar sonu- cu cezaertelemesindenvtjs aftan ya- rarianmak isteyen mahkûmlar, Sağ- hk Kurulu'nun muayene ve tedavisi- ni kabul etmeü. Bugün (dün) hayan- nı kaybeden tutuklu Fatma Hülya Tümgan da, tedaviedilemeyenhasta- hklar nedennieeezaertelemesiyada aftan >ararlanabilirdi" dedi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com DSP Genel Kongresi bugün yapı- lıyor. Eğer son anda bir engel çık- mazsa Bülent Ecevit dışında genel başkanlık için Sema Pişkinsüt de aday olacak. DSP gibi, lidere bağlı olarak kurulmuş ve liderin ismiyle var olan bir partinin genel başkanlığına bir başka ismin seçilmesini kimse düşünemez bile. Yine biliyoruz ki, DSP'de herhangi bir şekilde muha- lif olmak, milletvekilliğini yitirmekten partiden ihraç edilmeye kadar uza- nan bir tehlikeyi göze almayı gerek- tirir. Böyle düşünülüp böyle bilindiği için Pişkinsüt'ün adaylığı önemsen- meli. Pişkinsüt, milletvekilliği süresince böyle bir görevi yerine getirecek çap- ta olduğunu davranışlanyla kanıtla- dı. Pişkinsüt, Meclis Insan Haklan Komisyonu Başkanı olarak, çok önemli çalışmalara imza attı. Onun ve komisyon üyesi arkadaşlannın yıl- lar süren çabaianyia ortaya çıkan ve basılan araştırma, soruşturma rapor- ları, büyük bir toplumsal gerçeği bel- geleriyle gözler önüne serdi. Cezaevlerinden başlayıp karakol- Sema Pişkinsüt Başkan Olsa lar, yargı üçgeninde tutuklu ve mah- kûmların başına gelenlerin peşine düşen Pişkinsüt ve arkadaşlarının or- taya çıkardıklan belgesel niteliğinde- ki araştırmalar, TBMM üyelerinin son yıllarda yaptığı en etkili çalışmalar- dan birisi olarak önümüzde duruyor. Pişkınsüt'ten bu çalışmaları hangi koşullarda yaptıkiannı ve nasıl sis- temli hale getirdiklerini anlatan iki ko- nuşmasını dinlemiş birisi olarak, ge- nel başkan adaylığını daha da an- lamlı buluyorum. Bülent Ecevit'in bir süre sonra ge- nel başkanlığı bir başka birisine dev- redeceği bir süreç içindeyiz. Türki- ye'nin içinde bulunduğu koşullarda bir kadın genel başkanın ülkenin en büyük partisinin başına geçmesi ne kadar iyi olur. Bu arada Bülent ve Rahşan Ecevit de kendi deneyim- lerini yeni genel başkana aktanrlar ve parti taze bir kan kazanmış olur. Bülent Ecevit de birikimlerini daha elverişli koşullarda ülkenin hizmetine sunma olanağı kazanır. Pişkinsüt'ün genel başkan olması yalnızca DSP açısından değil, Türki- ye açısından da oldukça önemli so- nuçlaryaratabilir. Örneğin Pişkinsüt, dinamizmi ve insan haklan konusun- daki titizliğiyle ölüm oruçlannın çözü- münde "Devlet pazariık etmez" tü- ründen efelenen bir yolu seçmeye- bilir. Bunun yerine bir kadın duyariı- ğıyla, sorunun insani boyutlannı dik- kate alarak çözüm için çaba sarf edebilir. Pişkinsüt, Istanbul Valisi gibi Filis- tin askısını görüp, "Bu basit bir so- pa" diyen bürokratlar yerine, evren- sel ölçütlere bağlı bürokratlann yö- netimlere gelmesini sağlayabilir. Piş- kinsüt, işkence ve baskıya dayalı çü- rümüş yapının değişmesi için toplu- mu harekete geçirebilir, daha geniş bir ufukla bu işin çözümü için radikal adımlar atabilir. Türkiye'nin bir değişime ve kadın duyarlılığına ihtiyacı var. Sema Piş- kinsüt, bu konuda kendisini kanıtla- mış kadın siyasetçilerden. O neden- le, bir tavır alarak partisinin genel başkanlığına aday olması, bugün ne- tice vermese bile yarınlara bir umut ışığı olabilir. Kadın Adaylan Destekleme Der- neği (KA-DER) Genel Başkanı Zülal Kılıç da Sema Pişkinsüt'ü destekle- diklerini açıklarken şöyle diyor: "Ka- dının siyasalyaşamda neredeyse hiç gözükmediği ülkemizde Sayın Piş- kinsüt'ün bu kararı vermesini çok önemli ve olumlu buluyoruz. Başta kadın ve insan haklan kurvluşlan ol- mak üzere bütün halkımızı, daha ön- ceki çalışmalanyla kamuoyunda say- gın bir yer edinmiş olan Sema Piş- kinsüt'ün DSP genel başkanlığına adaylığını desteklemeye çağınyo- ruz." ••• Sema Pişkinsüt'ün kazanıp kaza- namayacağından daha önemli olan, onun genel başkanlığa aday olması- dır. En azından hepimize, bakın her partinin içinde çeşitli çözümler üre- tilebilir, en azından yeni bir ufuk açı- labilir, diyebilmesi. Sema Pişkinsüt'ü bu ülkenin başbakanı olarak düşün- mek bile umut verici. Üstelik bu ülke değişimın eşiğinde. Türkiye'nin te- pesine çöken umutsuzluk ve karam- sariık tablosundan kurtulabilmek için Sema Pişkinsüt'ün çıkışlan gibi çıkış- lara her zamankinden daha çok ihti- yaç var. Bu ülke değişecek. 12 Eylül kafa- sıyla, işkenceyle, baskıyla, tehditle, ölümle yönetilen Türkiye iflasın eşi- ğine geldi. Birileri bir yerden başla- yacak. Sema Pişkinsüt'ün çıkışını, bir değişimin ilk ışığı olarak neden düşünmeyelim. Her değişim, birile- rinin bir yerlerdeki ilk çıkışıyla başla- madı mı? Japonya'da yaşanan son krizin ardından hükümete çok sayı- da kadın bakanın ginmesi de bir umut olarak kabul görüyor. Pişkinsüt'ün genel başkanlık adaylığını anlamlı, önemli ve umut verici buluyorum. Kendisine başan- lar diliyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle