Katalog

SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN 2001 CUMARTESİ HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN Tolitikacı Ekonomiden Elini Çeksin' Ne demek? Allah insanlar gibi toplumları da şaşırtmaya görsün. Bir kez akıl baştan gitti mi, insanlar gi- bi toplumlar da olmayacak dualara amin deme- ye, abesle iştigale başlarlar. Son krizin yarattığı ortamı fırsat bilenler, ken- di görüşleri doğrultusundaki kimi anlamsız slo- ganlan ortaya atmaya başladılar. Avanta ve ta- lan ile yaşanabileceğini, ürettiğinden çok üre- yen ve tüketen bir toplumun selamete çıkabi- teceğini sananlar, krizin şamarı ile aymazlık uy- kusundan uyandıktan sonra, şaşkınlığın dürtü- süyle olmayacak umutların peşınde koşmaya, ortaya atılan ve iler tutar yanı olmayan görüş- lerde keramet aramaya başladılar. Son zamanlarda, kimi "uzman kişiler!"\n dil- lerinden düşürmedikleri bir sav var. - Politikacı ekonomiden elini çeksin! buyuru- yorlar bu çevreler. Krizin ilkgününe kadar, uygulanan ekonomik istikrar programlarına destek veren ve onda ke- ramet arayan, ama kriz patlak vefir vermez, 180 derece çark edip daha önce söylediklerinin ter- sini söyleyenleri aval aval izlemeyi sürdürenler, bu sözleri onaylayıp, - Yaaaa, diyorlar, ne kadar doğru, politikacı ekonomiden elini çeksin! Bu gazetenin okuru, hersöylenende keramet arayan, kendisine hersunulanı kabul eden edil- gin bireylerden farklı olduğu için o oturup dü- şünüyor, önüne konanı tartıyor çok şükür. ••• Şimdi, oturup birlikte düşünelim sevgili okur- lar. Ne demek "politikacı ekonomiden elini çek- sin"! Devletin yasama ve yürütme erkini, toplumun verdiği vekâletle onun adına elinde tutan poli- tikacının ekonomiden elini çekmesi demek, devletin ekonomiden çekilmesi anJamını taşı- yor. Yanlışanlaşılmasın! Devletin üretimden değil, toplumsal yaşamın temeli olan bütçede hangi alana ne kadar para ayrılacağına karar vermek- ten, faiz hadlerini belirlemeden, teşviklerden, gelirdağılımını düzenlemekten vazgeçmesi an- lamını taşıyor bu öneri. Oysa devletin tanımında vardır bu asli işlev- ler. Yeryüzünün en liberal sistemlerinde bile, bu işlevlerinden vazgeçmiş bir devlet halen mev- cut değil. Liberal ABD'nin, en liberal kanadının temsil- cisi olan George W. Bush bile iktidara gelir gelmez faiz hadlerini düşürdü, amaç durgunlu- ğa giren Amerikan ekonomisini canlandırmak- tı. Kısacası, devletin ekonomiyi edilgin bir bi- çimde seyrettiği hiçbir sistem yok henüz. • •• Düşünmeyi sürdürelirm Devletin yasama ve yürütme erkini kim yürü- tür demokrasilerde? Tabii ki politikacı. Bu durumda politikacının ekonomiden elini çekmesi, devletin ekonominin düzenlemesin- den çekilmesi anlamına gelir. Peki o zaman biz neden, seçeceğimiz parti- lerin ekonomik program ve vaatlerini dinliyor, sonra tercihimize uygun doğrultuda oy veriyo- ruz? O zaman, demokrasinin ne anlamı kalıyor? Vatandaşın ekmeğini, maaşını, gelir dağılı- mından alacağı payı kim saptayacak? Işveren dernekleri mi, ülke dışındaki çok ulus- lular mı? Ülkenin ekonomisini Soros mu sap- tayacak? Görüyorsunuz, herkesin öfkesinden yararla- narak, ortaya atılan ve ilk başında masum gö- rünen öneri ne kadar anlamsız ve demokrasi- yeaykırı... Bu yazıyı okuyanlar lütfen, Türkiye'de bugün yürürlükte olan kliyantelist (ahbap çavuş ilişki- si), avanta ve talana dayanan, devletin kaynak- lannı arpalık haline sokan politikadan hoşnut ol- duğumuz sonucunu çıkarmasınlar. Türkiye'de politikacının ve politikanın yeni- den düzenlenmesi zorunluluktur. Ama bu, dev- letin ekonomiden tümüyle çekilmesi demek de- ğildir. Yargıtay ilk kararı bozmuştu Kayıp silahlar davası yeniden ANKARA (AA)-Es- ki Emniyet Genel Mü- dürlüğü Özel Harekât Dairesi Başkanvekili Ibrahim Şahin'in de aralannda bulunduğu 15 sanığın. Hospro Şir- keti'nce, genel müdür- lüğe hibe edilen malze- meler arasında bulunan 10 adet 9 mm. Micro Uzi, 10 adet 9 mm. Micro Uzi BMG ile 10 adet 22 kalibre Beretta marka tabancalar ile bu tabancalara ait susturu- culann kaybolması ile ilgili olarak ikinci kez yargılanmalarına baş- landı. Yargıtay'ın 15 sanık hakkında verilen hük- mü bozmasının ardın- dan, Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlayan davanın bu- günkü duruşmasına, es- ki Emniyet Genel Mü- dürlüü Ikmal ve Bakım Daire Başkanı Necmet- tin Ercan, eski tkmal Dairesi Başkanlığı De- po Şube Müdürü Musa Teber, eski Akreditif ve Gümrük Işleri Büro Amiri Nazmi Kara, es- ki Sayım ve Muayene Komisyonu Başkanı Sezai Boran, tkmal Da- ire Başkanlığı Akreditif Müdürlüğü'nde görev- li polis memuni Ömer Aydoğan ve avukatları kâtıld' Soruna çözüm bulmak için oluşturulan TBMM komisyonunda 3 üye bir araya gelemiyor Ftipikomisyonu bekbyorHaber Merkezi-Ftipicezaevlerinin remedi. 5 üyeden oluşan alt komisyo- misyonçoğunluksağlayamadı.Altko- cikilmiş değiL gelecek hafta genel ku- \TipbusonınuçözmeMdir"dedi. Türk- kapatılması ve tecridin kaldınlması için tutuklu ve hükümlülerin sürdür- düğü ölüm orucu eylemi 191. gününü doldururken sivil toplum kuruluşlan bir kez daha Adalet Bakanı 'na 'çözüm' çağnsında bulundu. Soruna çözüm bulmak amacıyla oluşturulan TBMM komisyonunda 3 üye bir araya geleme- diği için çalışma yapılamıyor. TBMM Insan Haklannı Inceleme Komisyonu'nda oluşturulan alt ko- misyon, Edirne, Tekirdağ ve Kandıra cezaevlerinden başlamak üzere tasar- ladığı ziyaretleri bu hafta gerçekleşti- nun çalışması için 3 üyenin bir araya gelmesi gerekiyor. Alt komisyonun DSP'li başkanı Hasan Macit, dün Edirne Cezaevi'ne gitmeyi gündeme almıştı. Ancak, ANAP Malatya Mil- letvekili Miraç Akdoğan partisinin kongresini, FP Sakarya Milletvekili Nerir Aydın da başka bir programını gerekçe göstererek çalışmaya katıla- mayacaklannı bildirdi. Komisyonun diğer üyesi DYP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in de üst komisyonun daha önceden programa aldığı Norveç gezisine katılması nedeniyle alt ko- misyondan dün yalnızca başkan Ha- san Macit ile MHP Iğdır Milletvekili Abbas Bozyei bir araya gelebildi. Hasan Macit, çalışmalanna pazar- tesi günü Edirne, Tekirdağ ve Kandı- ra cezaevinden başlayacaklannı be- lirtti. Terörle Mücadele Yasası'nın 16. maddesi ile ilgili değişikliğin ge- lecek hafta TBMM'den geçmesi du- rumunda ileri bir adım atılabileceği- ni kaydeden Macit, "Bu yasa çıkma- dan önce tecrit uygulaması kaldınla- bilir diye araşürdık. ancak yönetme- ükolmâdığıiçin bu olamıyor. Ama ge- ruldan geçer" dedi. Hûkûmete çağnlar Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği'ne bağiı odalann îstanbul şu- be başkanlan tarafindan yapılan ortak basm açıklamasında cezaevleri soru- nuna kalıcı çözüm bulmak için top- lumsal mutabakat sağlanması gerekti- ği belirtildi. Insan Haklan Derneği Genel Başkanı Hüsnü ÖndüL ölüm orucu ve açlık grevlerinin bitirilmesi için TBMM'yi acilen göreve çağırdı. Öndül, * Meclis, iradesini ortaya ko- fş Yönetim Kurulu"ndan yapılan ya- zılı açıklamada da hükümet göreve çağnlarak "Cezaevlerindeinsanınya- şam güvencesinin doğrudan devletin sorumluiuğu altında olduğu açıkür. AB sürecindeki Türkiye bu tabutlan taşıyamaz" dendi. HADEP DiyarbakırJl Gençlik Kol- lan tarafindan yapılan açıklamada, Diyarbakır'da son bir hafta içinde 300 kişinin gözaltına alındığı ifade edile- rek "Ölüm orucunda 19 kişinin vaşa- muıı yitirmesi, hükümetin duyarsızJı- ğuu ortaya çıkarmıştır" denildi. Frekans tahsisi TV'ler karara itiraz etti • RTÜK'ün frekans tahsisi ihalesinin yürütmesini durduran mahkeme karannda maddi hata yapıldığını iddia etti ler. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ulusal televizyonlar, Radyo ve Teleyizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK), frekans tahsisi ihalesinin yürütmesini durduran Ankara 6. îdare Mahkemesi'nin karanna "maddi hata yapddığT gerekçesiyle itiraz ettiler. Eko TV (CNN Türk), Kanal 7, Kanal D,' Show TV ve Cine 5'in başvurulannın birleştirilerek görüldüğü Ankara 6. ldare Mahkemesi'nin karanndaki "davacı şirketin 28 Nisan 1995'e kadar lisans başvurusu " • * bulunmadığından söz konusu ihakye katuamayacağr ifadesi sıkıntı yarattı. Yazım hatası bulunduğu belirtilirken teievizyonların avukatlan itirazlannda, bu ifadenin doğru ohnadığını, yayın kuruluşlannın tümünün bu tarihten önce başvurulannı yaptıklaruıı kaydettiler. Ankara 6. ldare Mahkemesi'nin, itiraz üzerine düzeltme yapmak için RTÜK'ten karannı geri istediği öğrenildi. Ancak bu düzeltmenin, ulusal televizyonlara frekans tahsisi ihalesine, yalnızca 28 Nisan 1995'e kadar lisans başvurusu yapan 16 televizyonun değil, tüm yayın kuruluşlannın katılabilmesinin yolunu açan karann esasını etkilemeyeceği bildirildi. RTÜK'ün de düzeltme yapıldıktan sonra, Ankara 6. ldare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma karanna itiraz etmesi bekleniyor. » Tııran Emeksiz aıııldı Demokrat Partf nin (DP) basiacı iktidannı protesto etmek amacryla 28 Nisan 1%0'ta Beyazıt Meydam'nda dûzenknen mhingde pohsin açûğı ateş sonucu yaşamını yitiren tstanbui Üniversitesi öğrencisi Turan Emeksiz, Atarürkçü Düşünce Kulüpferi Federasyonu (ADKF) tarafindan dûzenknen etkinhkle anıkh. ADKF Başkanı Ali Şahin, gençliğin emperyalist saldûılara karşı her zaman tavnnı koyduğunu beürterek "Bizier de Turan Emeksiz gibi avTukararlılıklabu bayrağı daha da yüksdtmek için çaltşmalanmıza devam edeceğiz'' diye konuştu. Beyazıt'tald fÜ Rektöriük bahçesinde bulunan Turan Emeksiz anrtının önünde toplanan kaJabaJık bir grup ADKF üyesi adına konuşan Başkan Ali Şahin, 1960'lardaki iktidann, Türkiye'yi yabancı sermayeye peşkeş çektiğini söyfedi. DENİZŞAH, F TİPİNİANLATTI: Olüm ve işkence için hazırlanmış ADANA (Cumhuriyet Bürosu)- "ÖJümlersürecek. O insanlar geiecekte ne ola- cağını bildiklerinden ölüme bile bile gidiyoıiar. Kendile- rindençokdiğerierini,dışar- dakileri düşünerek yaüyor- larölüm orucuna. Zaten Fth pi öJümleriçin hazuiannuş" diyerek başlıyor söze Deniz Şah. Anlatırken yüzünden, bakışlanndan anlıyorsunuz neler çektiğini. Hataylı Deniz Şah, daha 20yaşındabirgenç. 1.5 yıl- dır tutuklu kaldığı davası Adana DGM'de hâlâ sürü- yor. Kendi için üzülmediği- ni belirtirken anlatacağı çok şey olduğunu anlamak zor değil ve söze başlıyor: "YetküUerin Hayat Ope- rasyonu' adını verdikkri ha- reketie ölüm emri verüdi. F tipleri de ölümler için hazır- lanmış. Öj'le gazetelerde, dergflerde gördüğünüz gibi değU. Buz gibi. Hasta olma- Miting izni almak için valilik ve kaymakamlıklara başvuru yapıldı EnwkçüerlMayıs'ahazıı1anıyor Yurt Haberleri Servisi - Emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs'ın kutlanması için yurt genelinde hazırhklar sürüyor. Sendikalar ve Emek Plat- formlan miting izni almak için valiliklere ve kaymakam- lıklara başvuruyor. Diyarbakır Demokrasi Platformu, 1 Mayıs işçi bay- ramını alanlarda kutlamak için Diyarbakır Valiliği'ne başvurdu. Kutlamalarla ilgili olarak Platform Sözcüsü AH Öncü, dün Güneydoğu Gaze- teciler Cemiyeti'nde basın açıklaması yaptı. 1 Mayıs'ı Diyarbakır'da görkemli kut- lamak istediklerini belirten Öncü, hazırhklannı tamam- ladıklannı ifade etti. Kutla- malann saat 10.00'da Batı- kent Alanı'nda başlayacağını Sınır Tanımayan Cazeteciler Örgütünün yıllık raporu Türk gazeteciler baskı altında FRANKFURT (Cumhuriyet) - ll'inci 3 Mayıs Uluslararası Gazeteciler Günü öncesi Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü yıllık ra- ponmu açıkladı. 146 ülkeyi kapsayan rapora göre 2000 yılmda 32 gazeteci mesleklerini ya- parken öîdürüldü. 300 gazeteci kısa ya da uzun süreli olarak gözaltına alındı ya da rutuk- landı, 295 yayın organı sansüre uğradı. 2001 yılında ise nisan ayına kadar 5 gazeteci öldü- rüldü, 86 gazeteci ise tutuklu bulunuyor. Smır Tanımayan Gazeteciler Orgütü'nün raporun- da. gazeteciler için Iran'ra büyük bir hapisha- ne olduğu belirtiliyor. Iran'da bu yıl 22 gaze- teci tutuklandı. Çin ve Burma'da ise en az 14 gazeteci hapiste. Raporda Türkiye'ye de yer verildi.Orgüte göre Türkiye'de gazeteciler bas- kı alünda. Ekonomik knzden sonra çok sayı- da gazetecinin işsiz kaldığına da dikkat çeki- len raporda, Türkiye'de de hâlâ tutuklu gaze- tecilerin bulunduğu belirtiliyor. SİFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR belirten Öncü. "Türkiye'yi kendi çıkarlan doğrultusun- da cetekrc, hukuk dışı örgüt- lenmelere, vurgun, so> gun,ta- lan ve rant çetelerine karşı hu- kuk devletini savunmamn kararhhğı ile 1 Mayıs'ı kutla- yacağız" dedi. Izmir'deki kutlamalar ise Kordon'daki Gündoğdu Mey- dam'nda yapılacak. 1 Mayıs Mitingi Düzenleme Kurulu Başkanı Alim Murathan, "Yblsuzluğa ve Yoksulluğa Hayır" adı altında düzenlene- cek mitinge 26 kitle örgütü ve siyasi partinin destek verece- ğini belirtti. KESK Ankara Şubeler Platformu Başkanı Hasan Karakaya da, Ankara Sıhhiye Meydam'nda miting düzen- lemek için Valiliğe başvur- duklannı bildirdi. [email protected] Metin Turan'dan daha önce bir yazımda söz etmiştim. Onu, 'operasyon' öncesi Bayrampa- şa Cezaevi'ndeki görüşmeler sırasında tanımıştım. Sonra da haber alamamıştım. Öldü mü, kaldı mı, yaralandı mı bilmiyor- dum. Bir gün Edime'den, on- dan mektup aldım. Operasyon sonrası gözlerini yitinnek tehli- kesiyle yüz yüze olduğunu söy- lüyordu. Onun mektubundan bazı bölümleri bu köşede ya- yımladım. Sonra yine haber alamadım. Metin Turan'dan yeni bir mektup daha geldi. Bayrampa- şa Cezaevi'ne getirildiğini ve gözlerinin tedavisiyle ilgili bazı adımlar atıldığını belirtiyor. An- cak bu kez de acil bir ameliya- ta ihtiyacı olduğu halde Adalet Bakanlığı'ndan ilaçlarla ilgili 'olur' yazısı gelmediği için ame- liyatının yapılamadığını söylü- yor. Adalet Bakanlığı umanm bir an önce bu konuyu ele alır da ameliyat sorunu çözülür. Metin'in mektubundan bazı bölümleri aktanyorum: "Rahat- sızlığım, senin sayende basına yansımasının ardından teda- Cezaevinde Gözünü Yitirmek vimle ilgili adımlar biraz daha hızlandı. 21 Mart2001 'de Trak- ya Üniversitesi Hastanesi Göz Kliniği Retina Bölümü'nde her iki gözümden de ilk ameliyatı oldum. 'Her iki gözüm' diyo- rvm, çünkü müdahale gecikti- ği için sol gözümdeki siniryır- tılması ve retina tabakasındaki bozulma sağ gözüme de yayıl- dı ve sağ gözde de kararma ileriedi... Trakya Üniversite- si'nin ekipman eksikliği nede- niyle sadece sinir yırtılmasını durdurma yönünde bir müda- hale olabildi... Acil bir cerrahi müdahale gerektiği için 5 Ni- san'da îstanbul Cerrahpaşa Hastanesi Göz Kliniği'ne sevk edildim. Cerrahpaşa'da, 14 Nisan 2001 tarihinde dört sayfalık bir evrak hazııianıp ameliyat için gereken malzeme listesi veril- di. Aynı gün listeyi, kalmakta olduğum Bayrampaşa özel Tip Cezaevi Reviri'negetirdim. Re- virdoktoru Bülent Bey, çoksa- mimi bir çaba içinde evrakı iş- leme koydu. Ancak o günden buyana hiç bir adım atılmadı... Mal müdüriüğüne yazı yazıldı, 'malzemeleri acilen almalıyız' denildi. Bunun üzerine savcı- dan onay istendi. Ardından, Ankara'ya Adalet Bakanlığı'na yazı yazıldı. Bakanlık 'olur' ver- di ve bu kez Edirne F Tipi'ne yazı yazılıp onay istendi. Tüm bunlaryetmedi, Adalet Bakan- lığı 'na bir kez daha yazı yazılıp onay istendi. Her gün revire çı- kıyor, 'Sonuç var mı' diye soru- yorum. 'Üstünde duruyoruz. Bakanlık olur veriyor, ama bu- nu yazılı olarak faksla bize ilet- medi' deniyor. Ankara'dan bu- raya 30 saniyelik faks bir tüıiü gelmiyor. Trakya Üniversitesi ve Cer- rahpaşa Hastanesi, 'her geçen günde gözde bozulma ilerliyor. Bir-iki ayı bulan gecikme olur- sa ameliyatın bir anlamı kal- maz' yönünde raporiar verdiler. Günler geçiyor. Cerrahpaşa, 'Ameliyat malzemesi tamam denilir denilmez ertesi gün ameliyatı yapacağız' diyor. Her iki gözümde kararma, köhük hâlâ ilerliyor." Metin, bir endişesini de şöy- le dile getiriyor: "Bayrampaşa Özel Tıp'te 19 Aralık'ta sağ ko- lu ve sağ kasığından aldığı kur- şunlaha yaralanan ve geçen sa- lı günü hastane randevusu olan Yunus Balıkçı'y/, hastaneyegi- deceğı günden bir gün önce, sağ kolunda kangren tehlikesi olduğu halde Kandıra F Tipi'ne geri götürdüler. Yunus Emre de operasyonda sağ böbreğini kaybetmişti. Ameliyat için bek- lerken onu da Kandıra'ya geri götürdüler. Ben, Ankara'dan gelecek faksı beklerken, her an Edirne F Tipi'ne geri götürüle- bılirim." Metin'in durumu bu. Umarım bu yazı yazılmadan önce Ba- kanlık'tan gereken olur gelmiş- tir ve Metin'in ameliyatı yapıl- mıştır. Önümde duran, cezaev- lerinden gelen mektuplara bakı- yorum; kulağım ise istifa eden Enerji Bakanı Cumhur Ersü- mer'in açıklamalannda. Ne ga- rip bir ülkede ve ne garip bir iliş- kiler ağı içinde yaşıyoruz. ••• AB'ye girme hazırlığı içinde olduğunu söyleyen bir ülke, yol- suzluklarla, cezaevi operasyon- lanyla, ölüm oruçlanyla, bu dün- yadan çok değişik başka bir dünya içinde yaşıyor. Türkiye, yerinde duran bir vagona ben- ziyor. içindeki yolcular ise gidi- yormuş gibi yapmak amacıyla vagonu sallıyorlar. Ne giden var ne de ilerieyen. Halbuki biz şimdi, dünyanın tartıştığı çok başka sorunlan tar- tışabilirdik. Küreselleşmenin yol açtığı yeni tahribatı, küreselleş- menin yoksul ülkeler aleyhine oluşturduğu yeni düzeni konu- şabilirdik. Her gün bir ölüm ha- berinin alındığı, gencecik üniver- siteöğrencilerinin 'terörist' suç- lamasıyla hapishanelere tıkılıp kör olmaya terk edildiği bir ülke- de yaşıyoruz. Bankalar batıyor, bir günde paramızın değeri ya- nya düşüyor. Bu ülkeyi yöneten- lerdeğişmemek için direniyorlar. Bu bizim kadenmiz mı, yoksa buna layık mıyız! yan yok. Doğru dürüst U>TI- yamıyorsunuz.'' F tiplennde tecrit odalan bulunduğunu vurgulayan Şah, buralarda işkence ya- pıldığını, insanlann çığlık- İanndan anladıklarını da söylerken acı acı gülüyor ve ekliyor. "İşkence 19 aralık- ta Ceyhan Cezae\i'nden Sincan'a götürülürken baş- ladL 100 kişi vardık Soguk havada ellerimi/ bağlı ola- rak Ankara'y a kadar götü- rüldük. Bir de işin son bölü- mü var. Dayakla geldiğimiz Sincan'dan çıkarken de 'Gü- le güle dayağını' zevkle atanlar var. 'Bir daha gelir- sen hoş geldinin bundan da- ha kötü olur' diyorlar" Son olarak geride, Sin- can'da bıraktıklannı düşü- nüyor Şah ve soruyor, *Uy- kusuziuk, açlık ve soğuk iş- kencesi. Siz olsanız ölümii düşünmez misini/?" Cenel Kurul YÖK 17 dekan atadı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Yükseköğ- retim Kurulu (YÖK) Ge- nel Kurulu'nda 17 fakül- teye dekan atandı. Genel Kurul, YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz başkanlığuida YÖK'te toplandı. Top- lantı başlamadan önce Prof. Dr. Gürüz, Cum- hurbaşkanı Ahmet Nec- detSezer'inYÖKüyeli- ğine atadığı Prof. Dr. Burhan Şenataiar'a ba- şan diledi. YÖK"ün de- kan atadığı fakülteler ve dekanlann isimleri şöyle: Abant Izzet Baysal Uni- versitesi Iktisadi fdari Bi- limlerFakültesi'ne Prof. Dr. Uğur Eser. Akdeniz Üni- versitesi Güzel Sanatlar Fa- kültesi'ne Prof. Dr. Yûksel BingöL Atatürk Üniversite- si Kâzım Karabekir Eğıtim Fakültesi'ne Prof. Dr. Sa- mih Bayrakçeken. Atatürk Üniversitesi Ağn Eğitim Fakültesi'ne Prof. DrT Er- doğan Büyiikkasap. Ata- türk Üniversitesi Tıp Fakül- tesi'ne Prof. Dr. Handan Alp. Atatürk Üniversitesi tietişim Fakültesi'ne Prof. Dr. Sevim Akten. Çanakka- le 18 Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi"ne Prof. Dr. Kâam Ka>a Ege Üni- versitesi Su Ürünleri Fakül- tesi'ne Prof. Dr. Ahmet Ko- cataş. Erciyes Üniversitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi'ne Prof. Dr. M. Ali BUginoğiu Erciyes Üni- versitesi Nevşehir Iktisadi Idari Bilimler Fakühesi'ne Prof. Dr. Rıfat VüduL Erci- yes Üniversitesi Veteriner Fakültesi'ne Prof. Dr. Tky- fiır Bekyiirek. Gazi Üniver- sitesi Mesleki Egitim Fa- kültesi'ne Prof. Dr. Rafih Demirci. Gaziantq) Üniver- sitesi Iktisadi fdari Bifimler Fakültesf ne Prof. Dr. tsma- I Hakkı Özsabuncuoğlu.