23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 NtSAN 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 Ftipi Cezaevlerinde ortak kullanım alanlan düzenlenmeden tutuklu ve hükümlütere dini eğitim verilmesiyle ilgili olarak Diyanet Işleri Başkanlığı ile imzalanan protokolü eleştirmemiz üzerine Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk aradı... Protokolün BM'nin öngördüğü cezaevlerinin minimum standartları doğrultusunda yapıldığını belirtip kısa süre içinde tutuklu ve hükümlülere telefonla görüşme olanağının da sağlanacağını bildirdi. Konu, tutuklu ve hükümlüler için cezaevlerinde ortak kullanım alanlarının açılmasına geldiğinde... Ortak kullanım alanlan için Terörle Mücadele Yasası'nın ilgili maddesinin değiştirilmesi gerekiyor... Bakanlık tasanyı hazıriamış... Ancak anladığımız kadanyla MHP, DSP ve ANAP'ın oluşturduğu koalisyon hükümetinin böyle bir değişikliği Meclis'e getirmeye niyeti yok... Ekonomiyle birlikte batmakta olan hükümetin ömrü ne kadar daha sürer bilinmez ama F tipi cezaevlerinde ölümlerin arttığı şu sıralarda MHP ve ANAP'lıların gündeminde ortak kullanım alanlan bulunmuyor. Elektronik posta: denizsomecuinmiriyet.cafn.tr TW: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 -IMF, savunma harcamalannın kjsılmasını istemiş... "Hakkıdır borca batan hükümetin istiskal." ostacı büyükçe birzarf getirdi... Zarfın için- den bir dosya çıktı; dosyanın içinden de ba- zı belgelerin fotokopisi... Dosyada, Çalış- ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Oku- yan'ın icraatlanndan birinin aynntılanndan söz edi- liyor... Dosya, Eylül 2000'de Yavuz Donat'ın Sabah gazetesinde yazdığı bir makaleyle açılıyor... Donat'ın kaleminden Okuyan, SSK'nin heryıl 200 trilyon liralık sarf malzemesi aldığını anlatarak, bun- lan satanlara dolar bazında bir yıl önceki fiyatın yüz- de 30 noksanına vermezlerse malzeme almayaca- ğını söylediğini belirterek ortaya attığı zarfla fiyatla- rı geriye çektiğini açıklıyor; Donat da "12 Eylül'de Okuyan'ı hapse atan askerlerin şimdi kamu kay- naklarına sahip çıkan tavn nedeniyle ona saygı duy- duğunu" yazıyor. Dosyadaki belgeler daha eski tarihli... Belgelerden birinde, SSK Yönetim Kurulu'nun 11 Kasım 1999 ta- rih ve 46 numaralı toplantısında alınan Xll/3571 sa- % 30 mu acaba! yılı kararvar... Buna göre ortopedi vetravmatoloji da- hil tüm tıbbi malzemelerin alım fıyatlannın revize edil- mesi karariaştınlıyon bir başka belgede ise oluştu- rulan fiyat ve protokol tespit komisyonu 2 Şubat 2000 tarihli toplantısında bir önceki yıla göre dolar bazın- da yüzde 30 eksiğine malzeme alınmasını öngörü- yor. SSK Genel Müdürlüğü'nün 7 Şubat 2000 tarih ve 82569 sayılı "genel yazı"sıyla da yüzde 30 eksi- ğine malzeme alım karan tüm teşkilata duyuruluyor. Tam bu sırada Yaşar Okuyan, SSK Genel Müdü- rü Zekai Özcan'ı görevden alıyor ve yerine ANAP milletvekili adayı Serdar Sargın'ı vekaleten atıyor. Yine tam bu sırada yani yeni genel müdür koltuğu- na oturur oturmaz 8 Şubat 2000'de yönetim kuru- lunun haberi olmadan fiyat ve protokol tespit komis- yonu bir kez daha toplanıp "ilave karar"la ortopedi vetravmatoloji malzemelerinden yüzde 30'luk indi- rim kuralını kaldınyor. SSK Genel Müdüriüğü 17 Şu- bat 2000 tarih ve 108151 sayılı "genel yazı"yla son karan tüm teşkilata duyuruyor. Iki ay sonra da Serdar Sargın görevden alınıyor; SSK Genel Müdürlüğü'ne bir başka ANAP milletve- kili adayı ilker Başaydın atanıyor... Dosyada, SSK'nin yılda 200 trilyon lirayı bulan tıbbi malzeme alımlannda ortopedi ve travmatoloji sarf malzemelerinin yüzde 50'lik bir paya sahip ol- duğu yazıyor yani 100 trilyon lira... Komisyonunun bir hafta önce aldığı karan "ilave karar"la değiştirip ortopedi ve travmatoloji malze- melerinde yüzde 30'luk indirim kurulanı iptal etme- siyle SSK en az 30 trilyon lira (50-60 milyon dolar) fazladan ödeme yapmış oluyor. Fakat Okuyan "zaıfın bu yanına hiç değinmedi- ği için herkes de onu takdir ediyor! SESSÎZ SEDASIZ (!) 1 zzM&faı* ^^~^^^^HIKy -^^* "'S'', NURtKVRTCEBE r Yüksek Yerilim Hattı erdincutfcu(ayahoo.com Pazar ekonomisi değil, "IMF ile pazarlık ekonomisi" bizimki! İMverslte öğrencileri ve kütüphane Çağdaş Yaşamı Destekleme Derne- ği Edirne Şubesi, Trakya Üniversitesi öğrencileri arasında bir anket yap- mış... Anketin konusu kütüphane ve kitap... 192 öğrencinin katıldığı anke- tin soruları ve çıkan sonuçlar Edirne ll Halk Kütüphanesi'nin ye- rini biliyor musunuz? Biliyorum yüz- de 79.9; Bilmiyorum yüzde 20.3. Ayda ne sıklıkla kütüphaneye gidi- yorsunuz? Hiç gitmiyorum yüzde 10; 1-5 kez gidiyorum yüzde 68; 5 kez- den fazla gidiyorum yüzde 22. Ayda ortalama kaç kitap okuyorsu- nuz? Hiç kitap okumuyorum yüzde 15; 1-5 arası kitap okuyorum yüzde 76; 5'ten fazla kitap okuyorum yüzde 22. Üniversrtenin kütüphanesini yeter- li buluyor musunuz? Evet yeterli yüz- de 9.9; Hayır yetersiz yüzde 90.1 Ne tür kitaplann eksikliğini hissedi- yorsunuz? Yardımcı ders kitapları, güncel romanlar. ÇYDD Edirne Şubesi'nden Ali Ka- rapire: "Yaptığımız anket bilinen bir gerçe- ği, yaklaşık 50 yıldır süregelen eğitim sistemindeki bozukluğu bir kez daha gözler önüne serdi. Araştıran, sorgu- layan değil ezberieyen; üreten değil ha- zın alıp tüketen bir gençlik yaratmak. Gençterimizin kahvehane köşelerinden kütüphanelere, okuma odaları- na, sosyal etkinliklere çekilme- sinin yollannın araştınlması ve uygulamaya konması ülkemiz geleceği açısından birinci dere- cede önemlidir." ÇED KÖŞESİ OKTAY EKtNCt İris Şentürk'ün istifası... CHP'den istifa edenlerin "gerekçeleri" siyasetle ilgi- li birçok yazıda ve haberde konu ediliyor... Özellikle kim- likleri, kişilikleri ve sosyalde- mokrat hareket içindeki yer- leri ve "katkılanyla" ün yap- mış siyasetçilerin istifalan da aynı yazı ve haberlerin omur- gasını oluşturuyor... Bu gelişmeler, ÇED K5- şesi'nin ilgi ve sorumluluk alanına girmese bile aynı is- tifalar arasında "farklı bir isim" var ki bizim "çevre, kültür ve kent gündemi- miz" açısından büyük önem taşıyor... Antakya'nın bayan belediye başkanı İris Şen- tûrk'ün istifasını "diğerle- rinden ayrı" bir değerlen- dirmeyle ele almamız gereki- yor. Çünkü İris Şentürk, sade- ce sosyal demokrasinin ya da genel olarak "sol"un değil, 21. yüzyılın eşiğinde toplum- lan. kentleri ve ülkeleri "sür- dürülebilir bir yaşam zen- ginliği" içinde, geleceğe uy- başanlan, özverili çabalan ve halkın karşısında kazandı- ğı "toplumsal saygınlık" ne- deniyle de partisi CHP'ye "Antakya Belediye Başkan- lığı" gibi eşi bulunmaz bir "onur" kazandırdı... — Çünkü îris Şentürk'ün bu- başansı, nasıl ki herhangi bir seçim zaferi değilse, "An- takya" da herhangi bir kent değildi. "Türldye'nin ulusal ve evrensel kimliği" dendi- ğinde akla ne geliyorsa; "ta- rih ve kültür hazinesi" den- dığınde bundan ne anlaşılıyor- sa; "farklı inançlann el ele vererek uygarbk yarattıkla- rı bir dostluk ve barış ülke- si" dendiğinde de bundan ne demek isteniyorsa, hiç eksik- siz "tümü" zaten Antakya demekti... iris Şentürk de za- ten bunun için böylesine "zorlu" ama "coşkulu" bir göreve aday olmuştu... ••• Peki, iris Şentürk işte böy- lesi bir kentin yönetimine geç- tiğinde "partisi" ne yaptı?.. garca taşıyabilmenin gerçek- ten çağdaş düşüncelerini sa- vunan bir "eylem insanı" olarak Antakya'yı yönetme- ye çalışıyor. Yani, bir bakıma aslında tüm CHP'lilerin, tüm solcu- lann ve hatta kendini gerici, tutucu, muhafazakâr görme- yen tüm aydın, demokrat ve "insandan yana" kesimlerin günümüz Türkiye'sinde yap- ması gerekenleri yapıyor... Acaba CHP, bütün bunlar için de iris Şentürk'e artık neden siyasal bir "güvence" olamıyor?.. ••• tris Şentürk, belediye baş- kanı olmadan önce yıllarca Antakya'da bir "çevre ve kül- tür derneğinin" yöneticili- ğini yaptı... Yani, herkesin ve sayısız CHP'linin son yıllarda dille- rinden düşürmedikleri "top- luma ve kente duyarb sivil toplum örgütlenmesinin" öncülüğünü üstlendi... Bu çağdaş misyonundaki Tarihin ve kent kültürünün korunması ve yaşatılması ça- balanna nasıl bir "katkıda" bulundu?.. CHP, bu yaşamsal konuyu ve "çağdaş sorum- luluğu" hiç değilse Antak- ya'nın haunna parti gündemi- ne aldı mı?.. Ben eminim ki CHP ve Baykal ekibi bu konuda bi- raz "umut verir" davransa- lardı, İris Şentürk istifa et- mezdi. Galiba asıl CHP bu duyarsızhğıyla "Türidye'nin aydın partisi" olmaktan is- tifa etti. İris Hanım'ı da "gü- zel ve aydınlık özlemleriy- le" baş başa bıraktı... • • • İris Şentürk'e "partisiz" yaşamında da başanlar dili- yoruz... O'nun mutlaka ba- şanlı ohnası gerekiyor ve sa- dece Antakya değil, tüm ül- ke "kimliğini ve onurunu korumak" için bu kültür ve banş kentinde tarihin ve uy- garlığın yaşatılmasını öz- lüyor... Oekinci@cumhuriyetcom.tr. KtM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behlcak@turk.net ÇlZGlLtK KÂMİL MASARACI TARlHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 11 Nisan f7/?'7F JUSâV, CESEÜmttlK İM6İU2 KDU>NİSf OUHJ. UTK£CKX AHTIAŞA4A& UYAHtNCA, İSPANYA TMBAFINCıAN İNGİLTSee'YE BtKAKJLAU KAYRUK KJJÇÜIC »HtZlMAPA, CBSBÜ7MİIK SO- SA2/NPA, ATIAS OK.yANU£u'YLA Ak£>£Hİ2 ABAC/NDAPIR. fHGİLİZL&t,8URADAKİ PCNİZ ÜSSÛnM, A*X>€NıZ'£ &İ- KOLAYCA DeuerıeyecEtcrte. 2S.000 NÛFUSfÜS-ÇlKIÇl KOtAYCA O£hJ£TieyeCStcr/Ş. 2S.OOO NÛFUS LU CEBELİTAeiK, ÇOK tUMAM SİŞ. İKUME SAHtPTİB. ÖYL£ tt, AVRUPA'DAKİ 7OC VAHŞİ A^AYMUMf-. . . '»toflA-.--- TÜGÜ &UGA0A YAfKMgiLA^Kr&C>/RÜfJUJ Vs ~* u ' :::: -TÜGÜ f 8İH İN6İUZ SÖZÛj 'CEBEUTAKiK KAYA- Sl eigf SARSILAAAZ* DGR. ANCAK, SU TOPR/ĞI KENOİ MAU SAYAN VB /SJtAR LA eeej isrEYEfJ ISPAUYA, STATÜICCYÜ SARZMAYA ÇALIfACAICTîe. C*)Adım,bonna ılk aytk basan Tarık. SmZkpd'dan dmçhr. T.C. İZMÎR 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN (49) ÖRNEK ÖDEME EMRİNtN 1 İLANEN TEBLİĞİDÎR \ Dosya No: 2000/2146 E. ' Alacaklı: Akbank TAŞ Karşıyaka Çr. Şb. ' _ . ' "_' / ; ; ' . " / ^ •-" Vekili: Av. Kaya Musal-Av. A. Yaprak Karasipahi ~ • " • ' " ' ' *' "* " '"'"' "^ *^" Mithatpaşa Cd. N: 3 Konak/lznur • ^ Borçlu: Ayşe Turan -. ^ . '-'"**"",•''".. GedizCd. N: 15/1 K: 1 D: 113 Bornova/lzmir " " - ' " . ' , ' " ' . ; " " , ~ \-\ r 'm Borçmıktan: 232.160.448.-/TL, faizve masıaflarhariç. > '.,•*". ^'* •'.'-' - Borç sebebi: 49 Ör. Ödeme emri, Genel Kr. söz, ihtaraame, hesap ekstresi. l ' ' Yukanda adı ve adresi yazılı borçlular hakkında yapılan icra takibinde; Borçlulara göndenlen ödeme emrinin bila teblığ ıade edilmesi, zabıta marifetı ile yapılan tahkikatta yeni adresinin temin edi- lememesi nedeniyle ödeme emrinin ılanen tebliğine karar verilmiştir. Işbu ilanm gazetede yayım tarihinden itibaren sûreye (15) gûn ilavesiyle borcu ve masraflannı (22) gün içinde ödemeniz (te- minat vermeniz), borcun tamamına veya bir kısmına veya alacaklının takibat icrasına dair bir itirazınız varsa, taahhütname altın- dakı imza size aıt değilse yme bu (22) gûn içinde aynca ve açıkça büdirmeniz, aksı halde icra takibindeki taahhütnamenin sizden sadır olmuş sayılacağı, imzayı reddettığiniz takdirde merci önünde yapılacak duruşmada hazır bulunmanız, buna uymazsanız va- ki itirazınızın muvakkaten kaldınlacağı, Borca itirazınızı yazdı veya sözlü olarak (22) gün içinde bildirmediğiniz takdirde aynı müddet içinde IÎK. 74. madde gereğin- ce mal beyanında bulunmanız, aksı halde hapisle tazyik olunacağınız, hiç mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykın beyan- da bulunursanız yine hapisle cezalandınlacağınız, borç ödenmez veya itiraz edilmezse cebri icraya devam edileceğı tebliğ yenne kaim olmak üzere ilan ve ihtar olunur. 4.4.2001 Basın: 18747 GENİŞ AÇI HİKMET BtLA Fuat Miras Ne Diyor? Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Johannes Linn, Başbakan Ecevrt'e geçen hafta şöyle söylü- yordu: "Programın başanlı olması için siyasi ve sos- yal olarak desteklenmesi gerekir." Sosyal destek, aynı zamanda siyasal destek de- mek. Var mı? Iki gündür Ankara'da önemli şeyler oluyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başka- nı Fuat Miras'ın Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvnkoğlu'yla görüşmesi herkesi yerinden hoplat- tı. Şu günlerde bırakın Genelkurmay Başkanı ile gö- rüşmeyi, genelkurmayın yakınlanndan geçmek bı- le her türiü yoruma açıkken böyle bir ziyaret neden yapılır? ıki gündür Ankara kaynıyor. Türk Sanayici ve Işadamları Derneği (TÜSİAD) Ankara'da, TOBB Başkanları Ankara'da toplanıyor. Türkiye Esnaf ve Sanatkâriar Konfederasyonu (TESK), eylemlerin yani sıra hükümetle göruşüyor. Üç kuruluşun da altını çizdiği tek sözcük var: "De- ğişim." Kimse de gizlemiyor. Değişim derken kastedilen "siyasal değişim." Değişim isteği derece derece dile getiriliyor. TESK, değişim istiyor. Ama esnafın ısteklerinın buyük oran- da karşılanmasından sonra tavrını yumuşatıyor. TÜ- SİAD, değişim istiyor ancak onların yakınması da- ha çok ekonomik programın gecikmesiyle ilgili. Oysa bic kesim artık baklayı ağzından çıkardı. TOBB, adeta kılıcını çekip ortaya çıktı. TOBB Baş- kanı Fuat Miras'ın dünkü konuşmasından bir bölüm alalım: "Hükümet hatalıdır. Bu hata neticesihükümetin is- tifası istenebilir. Bunun çözumü bu platformlar ol- malıdır. Meclis olmalıdır. Meclis çözüm üretmiyor- sa, baskı gnıplan gene meşnj zeminlerde bu demok- ratik haklannı kullanabılırler. Hükümet, kriziönleme- de geç kalmıştır. Yangının her tarafı sarmasına se- yirci kalmıştır TOBB Başkanı'na göre elli gündür hiçbir şey ya- pılmıyor. Hükümete güven azalmıştır. Yolsuzlukla- nn, hırsızlıkların kaynağı olan çıkar musluklarına kar- şı yeniden yapılanma gerekir. Seçim Yasası ve Si- yasi Partiler Yasası değiştirilmelidir. IMF'nin denetiminde, Kemal Derviş'in yöneti- minde hazırianan yeni ekonomik programın açıklan- masına bir iki gün kala TOBB'yi böyle sert konuş- maya iten nedir? Bu sorunun yanıtı da herhalde Fuat Miras'ın şu sözlerinde gizlidin "Yann programın açıklanacağını gazetelerden oku- yoruz. Program çalışmalannın bazı kişi ve kuruluş- larla kapalı kapılar ardında sürdürüidüğünü gazete- lerden ve televizyon kanallanndan öğrenıyoruz. Bu program kimleriçin yapılıyor? Türk toplumu için mi? Yoksa bazı çıkar çevreleri için mi? Anlamış değilim. Eğer Türk toplumu için yapılıyorsa neden şeffaflık il- kesine riavet edilmiyor?.. Demek ki yann açıklana- cak programda neler olduğunu bizler bilmeyeceğiz. Ama bazı çıkar çevreleri bilip tedbıriennı ona göre alacaklar. Bu hep böyle olmuştur. Böyle olmaya de- vam etmektedir." Fuat Miras'ın sözlerinin anlamı şudur: Türkiye ekonomisine ve giderek sosyal ve siyasal yapısına yön verecek yeni programlar hazırianırken TOBB'nin temsil ettiği 1 milyon 300 bin üyeli "camıa" devre dışı bırakılmaktan yakınmaktadır. Çünkü, yeni programlar, yerli sermayeden çok uluslararası sermaye ile birlikte oluşturulmaktadır. Çünkü, uzun yıllar merkez sağ ile etle tırnak gibi ya- şayan o "camia" bugün partisiz kalmıştır. Çünkü bugüne kadar "Benim esnafım, benim tuccanm" diye devletin zirvelerine kadar siyasal yapı tarafın- dan kucaklanan bu kesim, bir zamandır esen ulus- lararası rüzgârlann etkisiyle süruklenmeye başla- mıştır. Siyaseten tutunacak dalı da kalmamıştır. TOBB başkanlartoplanttsında hükümetin istifaya çağ- rılması ya da "Kendi partimizi kuralım" önerilerinin yapılması, işte bundandır. Yeni program, daha hazırianmadan -belkı de pek gereksinim duymadığı- desteklerden biri kaybet- miş görünüyor. "Toplumsal uzlaşma" çağnları boşuna mı yapıldı? Türk şirketlerinin yok pahasına satılacağı söylen- tileri doğru mu yoksa? Daha sırada işçilerle memurlar var. Bakalım on- lar yeni programa destek verecekler mi? Yoksa, TOBB gibi, "Son çare olarak Anıtkabir'e gidenz" mı diyecekler? hikmetbila@ntv.com.tr B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDAJNSAGA: 1/ Taze peynir ve şekerle ya- pılan bir tür tath. 2/ Isviç- 3 re'de bir kan- ton... Gece ya- pılan sinema ya da tiyatro gösterisi. 3/ Halk dilinde pancara veri- lenad... Afri- ka'da bir ırmak. 4/ Bir çokluğu oluştu- ranvarhklannherbi- 2 ri. 5/Avaalıştınhna- 3 yan bir tür doğan... Ilaç. 6/ Kuzu sesi... Bir şeyi unutmamak ğ için parmağa bağla- -, 1 2 3 4 5 6 7 nan ipük. 7/ Bir elekt- roliz aygıtındaki ar- tı kutup... Yan mem- nunluk belirten bir ünlem. 8/ " — Gürsel": Ya- zanmız... Özel gezinti gemisi. 9/ Kendini beğen- miş, sevimsiz kimseler için kullanılan bir sözcük. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir kitabı, bir yayını tamamlamak ve zengin- leştirmek için yapılan ek. 2/ Vücutta biriken ve idrarla dışan atılan azotlu bileşik... Çz.m ağacın- dan yapılmış su testisi. 3/ Gaziantep'in bir ilçe- si... Serbest meslek adamlannı içinde toplayan res- mi birlik. 4/ Meslek. 5/ Ağız kısmı yayvan bakır tas... Fas'ın plaka işareti. 6/ Eski dilde yüz. çeh- re... Eskiden "niçin, nasıl" anlamındakullanılan sözcük. 7/"— oluyor halimi takrire hicabım" (Ni- gâr Hanım)... Canlandırma. dinlrme. 8/ Tıp di- linde derinin kanlanmasma verilen ad... En kısa zaman süresi. 9/ Kimyasal temel madde.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle