Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 NtSAN 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
17
Ftipi
Cezaevlerinde ortak
kullanım alanlan
düzenlenmeden tutuklu
ve hükümlütere dini
eğitim verilmesiyle ilgili
olarak Diyanet Işleri
Başkanlığı ile imzalanan
protokolü eleştirmemiz
üzerine Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk
aradı... Protokolün
BM'nin öngördüğü
cezaevlerinin minimum
standartları
doğrultusunda
yapıldığını belirtip kısa
süre içinde tutuklu ve
hükümlülere telefonla
görüşme olanağının da
sağlanacağını bildirdi.
Konu, tutuklu ve
hükümlüler için
cezaevlerinde ortak
kullanım alanlarının
açılmasına geldiğinde...
Ortak kullanım alanlan
için Terörle Mücadele
Yasası'nın ilgili
maddesinin
değiştirilmesi
gerekiyor... Bakanlık
tasanyı hazıriamış...
Ancak anladığımız
kadanyla MHP, DSP ve
ANAP'ın oluşturduğu
koalisyon hükümetinin
böyle bir değişikliği
Meclis'e getirmeye
niyeti yok... Ekonomiyle
birlikte batmakta olan
hükümetin ömrü ne
kadar daha sürer
bilinmez ama F tipi
cezaevlerinde ölümlerin
arttığı şu sıralarda MHP
ve ANAP'lıların
gündeminde ortak
kullanım alanlan
bulunmuyor.
Elektronik posta: denizsomecuinmiriyet.cafn.tr TW: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
-IMF,
savunma harcamalannın
kjsılmasını istemiş...
"Hakkıdır borca batan
hükümetin istiskal."
ostacı büyükçe birzarf getirdi... Zarfın için-
den bir dosya çıktı; dosyanın içinden de ba-
zı belgelerin fotokopisi... Dosyada, Çalış-
ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Oku-
yan'ın icraatlanndan birinin aynntılanndan söz edi-
liyor... Dosya, Eylül 2000'de Yavuz Donat'ın Sabah
gazetesinde yazdığı bir makaleyle açılıyor...
Donat'ın kaleminden Okuyan, SSK'nin heryıl 200
trilyon liralık sarf malzemesi aldığını anlatarak, bun-
lan satanlara dolar bazında bir yıl önceki fiyatın yüz-
de 30 noksanına vermezlerse malzeme almayaca-
ğını söylediğini belirterek ortaya attığı zarfla fiyatla-
rı geriye çektiğini açıklıyor; Donat da "12 Eylül'de
Okuyan'ı hapse atan askerlerin şimdi kamu kay-
naklarına sahip çıkan tavn nedeniyle ona saygı duy-
duğunu" yazıyor.
Dosyadaki belgeler daha eski tarihli... Belgelerden
birinde, SSK Yönetim Kurulu'nun 11 Kasım 1999 ta-
rih ve 46 numaralı toplantısında alınan Xll/3571 sa-
% 30 mu acaba!
yılı kararvar... Buna göre ortopedi vetravmatoloji da-
hil tüm tıbbi malzemelerin alım fıyatlannın revize edil-
mesi karariaştınlıyon bir başka belgede ise oluştu-
rulan fiyat ve protokol tespit komisyonu 2 Şubat 2000
tarihli toplantısında bir önceki yıla göre dolar bazın-
da yüzde 30 eksiğine malzeme alınmasını öngörü-
yor. SSK Genel Müdürlüğü'nün 7 Şubat 2000 tarih
ve 82569 sayılı "genel yazı"sıyla da yüzde 30 eksi-
ğine malzeme alım karan tüm teşkilata duyuruluyor.
Tam bu sırada Yaşar Okuyan, SSK Genel Müdü-
rü Zekai Özcan'ı görevden alıyor ve yerine ANAP
milletvekili adayı Serdar Sargın'ı vekaleten atıyor.
Yine tam bu sırada yani yeni genel müdür koltuğu-
na oturur oturmaz 8 Şubat 2000'de yönetim kuru-
lunun haberi olmadan fiyat ve protokol tespit komis-
yonu bir kez daha toplanıp "ilave karar"la ortopedi
vetravmatoloji malzemelerinden yüzde 30'luk indi-
rim kuralını kaldınyor. SSK Genel Müdüriüğü 17 Şu-
bat 2000 tarih ve 108151 sayılı "genel yazı"yla son
karan tüm teşkilata duyuruyor.
Iki ay sonra da Serdar Sargın görevden alınıyor;
SSK Genel Müdürlüğü'ne bir başka ANAP milletve-
kili adayı ilker Başaydın atanıyor...
Dosyada, SSK'nin yılda 200 trilyon lirayı bulan
tıbbi malzeme alımlannda ortopedi ve travmatoloji
sarf malzemelerinin yüzde 50'lik bir paya sahip ol-
duğu yazıyor yani 100 trilyon lira...
Komisyonunun bir hafta önce aldığı karan "ilave
karar"la değiştirip ortopedi ve travmatoloji malze-
melerinde yüzde 30'luk indirim kurulanı iptal etme-
siyle SSK en az 30 trilyon lira (50-60 milyon dolar)
fazladan ödeme yapmış oluyor.
Fakat Okuyan "zaıfın bu yanına hiç değinmedi-
ği için herkes de onu takdir ediyor!
SESSÎZ SEDASIZ (!)
1 zzM&faı*
^^~^^^^HIKy -^^* "'S'',
NURtKVRTCEBE
r
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutfcu(ayahoo.com
Pazar ekonomisi değil,
"IMF ile pazarlık ekonomisi" bizimki!
İMverslte öğrencileri ve kütüphane
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derne-
ği Edirne Şubesi, Trakya Üniversitesi
öğrencileri arasında bir anket yap-
mış... Anketin konusu kütüphane ve
kitap... 192 öğrencinin katıldığı anke-
tin soruları ve çıkan sonuçlar
Edirne ll Halk Kütüphanesi'nin ye-
rini biliyor musunuz? Biliyorum yüz-
de 79.9; Bilmiyorum yüzde 20.3.
Ayda ne sıklıkla kütüphaneye gidi-
yorsunuz? Hiç gitmiyorum yüzde 10;
1-5 kez gidiyorum yüzde 68; 5 kez-
den fazla gidiyorum yüzde 22.
Ayda ortalama kaç kitap okuyorsu-
nuz? Hiç kitap okumuyorum yüzde 15;
1-5 arası kitap okuyorum yüzde 76;
5'ten fazla kitap okuyorum yüzde 22.
Üniversrtenin kütüphanesini yeter-
li buluyor musunuz? Evet yeterli yüz-
de 9.9; Hayır yetersiz yüzde 90.1
Ne tür kitaplann eksikliğini hissedi-
yorsunuz? Yardımcı ders kitapları,
güncel romanlar.
ÇYDD Edirne Şubesi'nden Ali Ka-
rapire:
"Yaptığımız anket bilinen bir gerçe-
ği, yaklaşık 50 yıldır süregelen eğitim
sistemindeki bozukluğu bir kez daha
gözler önüne serdi. Araştıran, sorgu-
layan değil ezberieyen; üreten değil ha-
zın alıp tüketen bir gençlik yaratmak.
Gençterimizin kahvehane köşelerinden
kütüphanelere, okuma odaları-
na, sosyal etkinliklere çekilme-
sinin yollannın araştınlması ve
uygulamaya konması ülkemiz
geleceği açısından birinci dere-
cede önemlidir."
ÇED KÖŞESİ
OKTAY EKtNCt
İris Şentürk'ün istifası...
CHP'den istifa edenlerin
"gerekçeleri" siyasetle ilgi-
li birçok yazıda ve haberde
konu ediliyor... Özellikle kim-
likleri, kişilikleri ve sosyalde-
mokrat hareket içindeki yer-
leri ve "katkılanyla" ün yap-
mış siyasetçilerin istifalan da
aynı yazı ve haberlerin omur-
gasını oluşturuyor...
Bu gelişmeler, ÇED K5-
şesi'nin ilgi ve sorumluluk
alanına girmese bile aynı is-
tifalar arasında "farklı bir
isim" var ki bizim "çevre,
kültür ve kent gündemi-
miz" açısından büyük önem
taşıyor... Antakya'nın bayan
belediye başkanı İris Şen-
tûrk'ün istifasını "diğerle-
rinden ayrı" bir değerlen-
dirmeyle ele almamız gereki-
yor.
Çünkü İris Şentürk, sade-
ce sosyal demokrasinin ya da
genel olarak "sol"un değil,
21. yüzyılın eşiğinde toplum-
lan. kentleri ve ülkeleri "sür-
dürülebilir bir yaşam zen-
ginliği" içinde, geleceğe uy-
başanlan, özverili çabalan
ve halkın karşısında kazandı-
ğı "toplumsal saygınlık" ne-
deniyle de partisi CHP'ye
"Antakya Belediye Başkan-
lığı" gibi eşi bulunmaz bir
"onur" kazandırdı...
— Çünkü îris Şentürk'ün bu-
başansı, nasıl ki herhangi bir
seçim zaferi değilse, "An-
takya" da herhangi bir kent
değildi. "Türldye'nin ulusal
ve evrensel kimliği" dendi-
ğinde akla ne geliyorsa; "ta-
rih ve kültür hazinesi" den-
dığınde bundan ne anlaşılıyor-
sa; "farklı inançlann el ele
vererek uygarbk yarattıkla-
rı bir dostluk ve barış ülke-
si" dendiğinde de bundan ne
demek isteniyorsa, hiç eksik-
siz "tümü" zaten Antakya
demekti... iris Şentürk de za-
ten bunun için böylesine
"zorlu" ama "coşkulu" bir
göreve aday olmuştu...
•••
Peki, iris Şentürk işte böy-
lesi bir kentin yönetimine geç-
tiğinde "partisi" ne yaptı?..
garca taşıyabilmenin gerçek-
ten çağdaş düşüncelerini sa-
vunan bir "eylem insanı"
olarak Antakya'yı yönetme-
ye çalışıyor.
Yani, bir bakıma aslında
tüm CHP'lilerin, tüm solcu-
lann ve hatta kendini gerici,
tutucu, muhafazakâr görme-
yen tüm aydın, demokrat ve
"insandan yana" kesimlerin
günümüz Türkiye'sinde yap-
ması gerekenleri yapıyor...
Acaba CHP, bütün bunlar
için de iris Şentürk'e artık
neden siyasal bir "güvence"
olamıyor?..
•••
tris Şentürk, belediye baş-
kanı olmadan önce yıllarca
Antakya'da bir "çevre ve kül-
tür derneğinin" yöneticili-
ğini yaptı...
Yani, herkesin ve sayısız
CHP'linin son yıllarda dille-
rinden düşürmedikleri "top-
luma ve kente duyarb sivil
toplum örgütlenmesinin"
öncülüğünü üstlendi...
Bu çağdaş misyonundaki
Tarihin ve kent kültürünün
korunması ve yaşatılması ça-
balanna nasıl bir "katkıda"
bulundu?.. CHP, bu yaşamsal
konuyu ve "çağdaş sorum-
luluğu" hiç değilse Antak-
ya'nın haunna parti gündemi-
ne aldı mı?..
Ben eminim ki CHP ve
Baykal ekibi bu konuda bi-
raz "umut verir" davransa-
lardı, İris Şentürk istifa et-
mezdi. Galiba asıl CHP bu
duyarsızhğıyla "Türidye'nin
aydın partisi" olmaktan is-
tifa etti. İris Hanım'ı da "gü-
zel ve aydınlık özlemleriy-
le" baş başa bıraktı...
• • •
İris Şentürk'e "partisiz"
yaşamında da başanlar dili-
yoruz... O'nun mutlaka ba-
şanlı ohnası gerekiyor ve sa-
dece Antakya değil, tüm ül-
ke "kimliğini ve onurunu
korumak" için bu kültür ve
banş kentinde tarihin ve uy-
garlığın yaşatılmasını öz-
lüyor...
Oekinci@cumhuriyetcom.tr.
KtM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behlcak@turk.net
ÇlZGlLtK KÂMİL MASARACI
TARlHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 11 Nisan
f7/?'7F JUSâV, CESEÜmttlK İM6İU2 KDU>NİSf OUHJ. UTK£CKX
AHTIAŞA4A& UYAHtNCA, İSPANYA TMBAFINCıAN İNGİLTSee'YE
BtKAKJLAU KAYRUK KJJÇÜIC »HtZlMAPA, CBSBÜ7MİIK SO-
SA2/NPA, ATIAS OK.yANU£u'YLA Ak£>£Hİ2 ABAC/NDAPIR.
fHGİLİZL&t,8URADAKİ PCNİZ ÜSSÛnM, A*X>€NıZ'£ &İ-
KOLAYCA DeuerıeyecEtcrte. 2S.000 NÛFUSfÜS-ÇlKIÇl KOtAYCA O£hJ£TieyeCStcr/Ş. 2S.OOO NÛFUS
LU CEBELİTAeiK, ÇOK tUMAM SİŞ. İKUME SAHtPTİB.
ÖYL£ tt, AVRUPA'DAKİ 7OC VAHŞİ A^AYMUMf-. . . '»toflA-.---
TÜGÜ &UGA0A YAfKMgiLA^Kr&C>/RÜfJUJ
Vs
~*
u
'
::::
-TÜGÜ f
8İH İN6İUZ SÖZÛj 'CEBEUTAKiK KAYA-
Sl eigf SARSILAAAZ* DGR. ANCAK, SU
TOPR/ĞI KENOİ MAU SAYAN VB /SJtAR
LA eeej isrEYEfJ ISPAUYA, STATÜICCYÜ
SARZMAYA ÇALIfACAICTîe. C*)Adım,bonna
ılk aytk basan Tarık. SmZkpd'dan dmçhr.
T.C.
İZMÎR 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN (49) ÖRNEK ÖDEME EMRİNtN
1
İLANEN TEBLİĞİDÎR \
Dosya No: 2000/2146 E. '
Alacaklı: Akbank TAŞ Karşıyaka Çr. Şb. ' _ . ' "_' / ; ; ' . " / ^ •-"
Vekili: Av. Kaya Musal-Av. A. Yaprak Karasipahi ~ • " • ' " ' ' *' "* " '"'"' "^ *^"
Mithatpaşa Cd. N: 3 Konak/lznur • ^
Borçlu: Ayşe Turan -. ^ . '-'"**"",•''"..
GedizCd. N: 15/1 K: 1 D: 113 Bornova/lzmir " " - ' " . ' , ' " ' . ; " " , ~ \-\ r
'm
Borçmıktan: 232.160.448.-/TL, faizve masıaflarhariç. > '.,•*". ^'* •'.'-' -
Borç sebebi: 49 Ör. Ödeme emri, Genel Kr. söz, ihtaraame, hesap ekstresi. l
' '
Yukanda adı ve adresi yazılı borçlular hakkında yapılan icra takibinde;
Borçlulara göndenlen ödeme emrinin bila teblığ ıade edilmesi, zabıta marifetı ile yapılan tahkikatta yeni adresinin temin edi-
lememesi nedeniyle ödeme emrinin ılanen tebliğine karar verilmiştir.
Işbu ilanm gazetede yayım tarihinden itibaren sûreye (15) gûn ilavesiyle borcu ve masraflannı (22) gün içinde ödemeniz (te-
minat vermeniz), borcun tamamına veya bir kısmına veya alacaklının takibat icrasına dair bir itirazınız varsa, taahhütname altın-
dakı imza size aıt değilse yme bu (22) gûn içinde aynca ve açıkça büdirmeniz, aksı halde icra takibindeki taahhütnamenin sizden
sadır olmuş sayılacağı, imzayı reddettığiniz takdirde merci önünde yapılacak duruşmada hazır bulunmanız, buna uymazsanız va-
ki itirazınızın muvakkaten kaldınlacağı,
Borca itirazınızı yazdı veya sözlü olarak (22) gün içinde bildirmediğiniz takdirde aynı müddet içinde IÎK. 74. madde gereğin-
ce mal beyanında bulunmanız, aksı halde hapisle tazyik olunacağınız, hiç mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykın beyan-
da bulunursanız yine hapisle cezalandınlacağınız, borç ödenmez veya itiraz edilmezse cebri icraya devam edileceğı tebliğ yenne
kaim olmak üzere ilan ve ihtar olunur. 4.4.2001 Basın: 18747
GENİŞ AÇI
HİKMET BtLA
Fuat Miras Ne Diyor?
Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Johannes
Linn, Başbakan Ecevrt'e geçen hafta şöyle söylü-
yordu: "Programın başanlı olması için siyasi ve sos-
yal olarak desteklenmesi gerekir."
Sosyal destek, aynı zamanda siyasal destek de-
mek.
Var mı?
Iki gündür Ankara'da önemli şeyler oluyor.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başka-
nı Fuat Miras'ın Genelkurmay Başkanı Hüseyin
Kıvnkoğlu'yla görüşmesi herkesi yerinden hoplat-
tı. Şu günlerde bırakın Genelkurmay Başkanı ile gö-
rüşmeyi, genelkurmayın yakınlanndan geçmek bı-
le her türiü yoruma açıkken böyle bir ziyaret neden
yapılır?
ıki gündür Ankara kaynıyor.
Türk Sanayici ve Işadamları Derneği (TÜSİAD)
Ankara'da, TOBB Başkanları Ankara'da toplanıyor.
Türkiye Esnaf ve Sanatkâriar Konfederasyonu (TESK),
eylemlerin yani sıra hükümetle göruşüyor.
Üç kuruluşun da altını çizdiği tek sözcük var: "De-
ğişim."
Kimse de gizlemiyor. Değişim derken kastedilen
"siyasal değişim."
Değişim isteği derece derece dile getiriliyor. TESK,
değişim istiyor. Ama esnafın ısteklerinın buyük oran-
da karşılanmasından sonra tavrını yumuşatıyor. TÜ-
SİAD, değişim istiyor ancak onların yakınması da-
ha çok ekonomik programın gecikmesiyle ilgili.
Oysa bic kesim artık baklayı ağzından çıkardı.
TOBB, adeta kılıcını çekip ortaya çıktı. TOBB Baş-
kanı Fuat Miras'ın dünkü konuşmasından bir bölüm
alalım:
"Hükümet hatalıdır. Bu hata neticesihükümetin is-
tifası istenebilir. Bunun çözumü bu platformlar ol-
malıdır. Meclis olmalıdır. Meclis çözüm üretmiyor-
sa, baskı gnıplan gene meşnj zeminlerde bu demok-
ratik haklannı kullanabılırler. Hükümet, kriziönleme-
de geç kalmıştır. Yangının her tarafı sarmasına se-
yirci kalmıştır
TOBB Başkanı'na göre elli gündür hiçbir şey ya-
pılmıyor. Hükümete güven azalmıştır. Yolsuzlukla-
nn, hırsızlıkların kaynağı olan çıkar musluklarına kar-
şı yeniden yapılanma gerekir. Seçim Yasası ve Si-
yasi Partiler Yasası değiştirilmelidir.
IMF'nin denetiminde, Kemal Derviş'in yöneti-
minde hazırianan yeni ekonomik programın açıklan-
masına bir iki gün kala TOBB'yi böyle sert konuş-
maya iten nedir?
Bu sorunun yanıtı da herhalde Fuat Miras'ın şu
sözlerinde gizlidin
"Yann programın açıklanacağını gazetelerden oku-
yoruz. Program çalışmalannın bazı kişi ve kuruluş-
larla kapalı kapılar ardında sürdürüidüğünü gazete-
lerden ve televizyon kanallanndan öğrenıyoruz. Bu
program kimleriçin yapılıyor? Türk toplumu için mi?
Yoksa bazı çıkar çevreleri için mi? Anlamış değilim.
Eğer Türk toplumu için yapılıyorsa neden şeffaflık il-
kesine riavet edilmiyor?.. Demek ki yann açıklana-
cak programda neler olduğunu bizler bilmeyeceğiz.
Ama bazı çıkar çevreleri bilip tedbıriennı ona göre
alacaklar. Bu hep böyle olmuştur. Böyle olmaya de-
vam etmektedir."
Fuat Miras'ın sözlerinin anlamı şudur: Türkiye
ekonomisine ve giderek sosyal ve siyasal yapısına
yön verecek yeni programlar hazırianırken TOBB'nin
temsil ettiği 1 milyon 300 bin üyeli "camıa" devre
dışı bırakılmaktan yakınmaktadır.
Çünkü, yeni programlar, yerli sermayeden çok
uluslararası sermaye ile birlikte oluşturulmaktadır.
Çünkü, uzun yıllar merkez sağ ile etle tırnak gibi ya-
şayan o "camia" bugün partisiz kalmıştır. Çünkü
bugüne kadar "Benim esnafım, benim tuccanm"
diye devletin zirvelerine kadar siyasal yapı tarafın-
dan kucaklanan bu kesim, bir zamandır esen ulus-
lararası rüzgârlann etkisiyle süruklenmeye başla-
mıştır. Siyaseten tutunacak dalı da kalmamıştır.
TOBB başkanlartoplanttsında hükümetin istifaya çağ-
rılması ya da "Kendi partimizi kuralım" önerilerinin
yapılması, işte bundandır.
Yeni program, daha hazırianmadan -belkı de pek
gereksinim duymadığı- desteklerden biri kaybet-
miş görünüyor.
"Toplumsal uzlaşma" çağnları boşuna mı yapıldı?
Türk şirketlerinin yok pahasına satılacağı söylen-
tileri doğru mu yoksa?
Daha sırada işçilerle memurlar var. Bakalım on-
lar yeni programa destek verecekler mi? Yoksa,
TOBB gibi, "Son çare olarak Anıtkabir'e gidenz" mı
diyecekler?
hikmetbila@ntv.com.tr
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDAJNSAGA:
1/ Taze peynir
ve şekerle ya-
pılan bir tür
tath. 2/ Isviç- 3
re'de bir kan-
ton... Gece ya-
pılan sinema
ya da tiyatro
gösterisi. 3/
Halk dilinde
pancara veri-
lenad... Afri-
ka'da bir ırmak. 4/
Bir çokluğu oluştu-
ranvarhklannherbi- 2
ri. 5/Avaalıştınhna- 3
yan bir tür doğan...
Ilaç. 6/ Kuzu sesi...
Bir şeyi unutmamak ğ
için parmağa bağla- -,
1 2 3 4 5 6 7
nan ipük. 7/ Bir elekt-
roliz aygıtındaki ar-
tı kutup... Yan mem-
nunluk belirten bir ünlem. 8/ " — Gürsel": Ya-
zanmız... Özel gezinti gemisi. 9/ Kendini beğen-
miş, sevimsiz kimseler için kullanılan bir sözcük.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Bir kitabı, bir yayını tamamlamak ve zengin-
leştirmek için yapılan ek. 2/ Vücutta biriken ve
idrarla dışan atılan azotlu bileşik... Çz.m ağacın-
dan yapılmış su testisi. 3/ Gaziantep'in bir ilçe-
si... Serbest meslek adamlannı içinde toplayan res-
mi birlik. 4/ Meslek. 5/ Ağız kısmı yayvan bakır
tas... Fas'ın plaka işareti. 6/ Eski dilde yüz. çeh-
re... Eskiden "niçin, nasıl" anlamındakullanılan
sözcük. 7/"— oluyor halimi takrire hicabım" (Ni-
gâr Hanım)... Canlandırma. dinlrme. 8/ Tıp di-
linde derinin kanlanmasma verilen ad... En kısa
zaman süresi. 9/ Kimyasal temel madde.