Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 MART 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Mahin Çayan'ı
anma toreni
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) - 30
Mart I972'de öldürülen
Mahir Çayan ve
arkadaşlan. bugün
mezarlan başında
düzenlenecek törenle
anılacaklar. 'Kızıldere
katliamf nın 29.
yıldönümü nedeniyle
basın açıklaması yapan
68'liler Birliği Vakfi
Ankara Şube Başkanı
Bülent Varger. Çayan ve
arkadaşlannın, idama
mahkûm edilen Deniz
Gezmiş. Yusuf Aslan ve
Hüseyin Inan'ı
kurtarmak için
yaşamlannı ortaya
koyduklarını ve yargısız
infazla katledildiklerini
söyledi.
Yeni vakıf
iintversitelerî
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Genel
Kurulu'nda. YÖK
Yasası'nda değişiklik
yapılmasına ilişkin yasa
tasansı kabul edildi.
Buna göre, Erciyes,
Yüzüncüyıl ve
Bahçeşehir
üniversitelerine bağlı
yeni fakülte; Izmir'de
"Yaşar Üniversitesi" ve
"tzmir Ekonomi
Üniversitesi" ile
"tstanbul Ticaret Odası
Üniversitesi" adlanyla 3
v^kıf üniversitesi
kurulacak. Yeni fakülte
kurma yetkisi de
Bakanlar Kurulu'na
verilecek.
Yöneticilere suç
duyurusu
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye Kızılay Derneği
Denetçiler Kurulu
Başkanı Günay Aksoy,
'çete oluşturarak ihale ve
Kızılay'ın yan
kuruluşlanndan menfaat
sağladıklan' iddiasıyla
Türkiye Kızılay Derneği
Genel Başkanı Ertan
Gönen ile yönetim kurulu
üyeleri hakkında suç
duyurusunda bulundu.
Ankara DGM'ye öğleden
sonra gelen Aksoy.
dilekçesini DGM Savcısı
Nuh Mete Yüksel'e verdi.
Valiyi doktor
sandılar
• NEVŞEHİR
(Cumhuriyet) - Nevşehir
Valisi Yusuf Erbay,
valilikçe başlatılan "Her
erkeğe bir ev işi, her
anaya bir nefes"
kampanyası kapsamında
Inallı beldesinde
kadmlann sorunlannı
dinledi. Toplantının
açılışı sırasında. sunuş
yapan konuşmacının
valiyi Doç. Dr. olarak
tanıtmasının ardından
kadınlar. Vali Erbay'ı tıp
doktoru zannederek
mide, sırt. bacak, şeker
ve yüksek tansiyondan
kaynaklanan sorunlannı
dile getirdiler.
Hukuk öğretimi
tartışılacak
• Haber Merkezi -
Üniversite Öğretim
Üyeleri Derneği'nce 31
Mart Cumartesi günü,
Yıldız Teknik
Üniversitesi
Oditoryumu'nda
düzenlenecek toplanrıda,
'Hukuk Devleti ve Hukuk
Öğretimi' tartışılacak.
Prof. Dr. Aysel Çelikel'in
yöneteceği toplantıya,
Danıştay Başkanı Nuri
Alan. Zuhal Çokar, Prof.
Dr. Oktay Uygun ve Prof.
Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu
konuşmacı olarak
katılacak.
İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, hükümetin kamu arazilerini satışını eleştirdi:
Nereye kadar satacağızANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-İçişleri Bakanı Sadettin
Tantan, hükümerîn ekonomik
krizden çıkışa ilişkin progra-
muıda yer alan kamu arazileri-
nin de satılmasını eleştirerek
" Yolsuziuk sistemini yok etme-
den tüm arazilerinizi satsanız
da gelecek nesilleri tehlikeye
düşürürsünüz. Önemli olan
malın sanlması değil, sahiple-
nilmesidir" dedi. Tantan. hal-
km sokağa dökülmesinin ülke-
yi tehlikeye götüreceğine dik-
• Ankara Ticaret Odası'nda gündemdeki ekonomik krize ilişkin görüşlerini
açıklayan Tantan, "Yolsuzluğu yok etmeden tüm arazileri satsanız da hiçbir şey
değişmez. Önemli olan, ülke varlıklanna sahip çıkmaktır" dedi.
kat çekti. vurguladı. Hükümetin ekono- diyorlar. ABD Dolan'na ABS
Ankara Ticaret Odası mik programını "ölü" olarak
(ATO) Başkanı Sinan Aygün, nitelendiren Aygün, programın
ekonomiden sorumlu Devlet bugün 40'mın çıktığını, ancak
Bakanı Kemal Der\iş'in yurt-
dışındaki kaynak arayışını
anımsatarak aranan kaynağın
10-15 milyar dolar olduğunu.
içi boşaltılan bankalardaki ora-
nın da buna denk düştüğünü
yaprak bile kımıldamadığını
söyledi. Ülkenin üzerine ölü
toprağı atıldığını söyleyen Ay-
gün, "Arbktabanımızıtutamı-
yoruz. Biz niye yürümüyoruz,
kepenkleri niye kapatmıyoruz,
uygulamanın zamanı geldi"
dedi. Aygün, Türkiye'nin kur-
tuluşunun dışarda değil, içerde
olduğunu vurguladı.
Bakan Tantan, ATO meclis
toplantısında yaptığı konuşma-
da, Türkiye'nin ekonomik ve
insan potansiyelinin yülardan
beri çıkarlar doğrultusunda kul-
Kadıköy CHP'de 100 istifa
tnönü'ye ziyaretler
devam ediyor
Haber Merkezi -
CHP'den kopanlar,
kopma hazırlığı için-
de olanlar ve partinin
içinde bulunduğu du-
rumdan rahatsız olan-
lann, kısa süre önce
partiden istifa ettiğini
açıklayan Erdal Inö-
nü'ye yaptıklan ziya-
retler de sıklaştı.
Eski Genel Başkan
Altan Öymen ve eski
Genel Sekreter Tar-
han Erdem'in de ara-
lannda olduğu bir
grup eski Merkez Yö-
netim Kurulu (MYK)
üyesi, salı günü Inö-
nü'yü tstanbul'daki
evinde ziyaret ettiler.
Önceki gün lnönü'yü
ziyaret eden bir diğer
gurup ise eski il baş-
kanlanydı. 15 il baş-
kanı, ziyaretin ardın-
dan yaptıklan ortak
açıklamada, ziyaret-
lerinin süreceğini ifa-
de ederek "Inö-
nü'nün ülkemizin de-
mokratik açüımı ko-
nusundaki duyaruhğı
ufkumuzu açmışür"
dediler. Öte yandan
Uludağ Üniversite-
si'ndeTürkiye'de Si-
yaset'' konulu bir
konferans veren Eski
CHP Genel Başkanı
Altan Oymen,
CHP'den aynlanlarla
partide kalanlann ara-
lanndaki dostluğu
sürdürmesini önerdi.
tstifalar
CHP Kadıköy ilçe-
sinden, eski ilçe baş-
kanı AykurtNuhoğhı,
Kadıköy Belediyesi
Meclis Üyesi Hayri
Güngördü ve eski il-
çe yöneticilerinin de
aralannda bulunduğu
yaklaşık lOOkişi,par-
tilerinden istifa ettiler.
Istanbul Büyükşehir
Belediye Meclisi
Üyesi NurtenSüslüJl
Genel Meclisi Üyesi
Binali Ayduı ve Kartal
Belediyesi Meclis
Üyesi EfendiArgusan
da CHP'den istifa etti-
ler. CHP'nin îkızdere
örgütü yönetim kuru-
lu da genel merkezin
tavnnı kınayarak
CHP'den istifa etti.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
VB
ML
fÇİrvJ G&RBKU
rn.kartrosuperonline.com.tr
Solda, iki ayn grup tarafindan yürütülen parti çalışmalan devam ediyor
Bkeler metni hazırlanıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhuriyet ilkelerini
öne çıkaran oluşumun, 'kişilerin
değil, ilkelerin egemen olduğu'
bir yapılanma doğrultusunu he-
def alarak çalışmalannı hızlan-
dırdığı öğrenildi. "Sosyal De-
mokrat Parti'' için de Tıazırlık-
lar sürüyor.
Aralannda eski Dışişleri Ba-
kam Mümtaz Soysal'ın da bu-
lunduğu grubun çalışmalanm
sürdürdüğü yeni partinin, Tür-
kiye'deki mevcut partilerin ya-
pılanmalarmıntersıne 'kişilerin
değil, ilkelerin egemen ahndığı,
ortak akhn örgütlendiğf bir
kadro ve halk hareketine dayan-
ması üzerinde duruluyor. Yeni
oluşumun üzerinde çalıştığı "il-
keler metnTnde öne çıkan kimi
politikalar şöyle sıralanıyor:
- Türkiye'nin IMF ve Dünya
Bankası dayatmalannın vesaye-
tınden kurtarılarak yüzünün
üretime ve yatınma döndürül-
mesi. Bu amaca ulaşmada, araç
rak bütünleştirmek.
- Küreselleşmeyi doğru algı-
layarak, özellikle teknoloji ala-
nındaki dönüşümü ülkenin ge-
reklerine uygun kendi ulusal ge-
lişme çizgisini tutturmada ge-
rekli atılımlan sağlamak.
• Mümtaz Soysal'ın da içinde yer aldığı oluşumun
sözcüleri, "kişilerin değil, ilkelerin egemen olduğu"
bir yapılanmadan yana olduklannı dile getiriyorlar.
olarak karma ekonominin ge-
reklerini yerine getirmek.
- Ulusal kalkınmayı gerçek-
leştirmek için ulusal sanayici,
esnaf, zanaatkâr. çiftçi ve eme-
ğin gücüne dayanmak.
- Cumhuriyetin devrimciliği-
ni evrensel değerlerle yoğura-
- Uluslararası ilişkilerde ba-
ğımsız bir dış politikayı devre-
ye sokmak.
- Özelleştirmeleri durdurmak
ve kamu iktisadi kuruluşlannı
yeniden kamuya kazandırmak.
- Etnik köken aynlığının ge-
tireceği çatışmalar yerine bü-
tünleştirici ulus ve yurttaşlık
kavramlannı öne çıkarmak.
- Mezhep farklılıklan yerine
laikliğin yarattığı özgürlük or-
tamınm bilincine varmak.
- Sağlık, eğitim, sosyal gü-
venlik gibi haklann öncelikle
kamusal bir görev olduğunu ka-
bullenmek, nitelikli ve parasız
eğitimi yaşama geçirmek.
SDPiçinhazırfaklar ~
Kısa süre önce CHP'den isti-
fa eden Ercan Karakaş, Ayduı
Güven Gürkan, Şahin Ulusoy,
Seyfi Oktay gibi isimlerin ön-
cülüğünü yaptığı, "sosyal de-
mokrat" ilkeleri öne çıkaran
"Sosyal Demokrat PartFnin (S-
DP) hazırlıklan da sürüyor.
lanılmaması nedeniyle bugün-
kü yaşanan ekonomik krize ge-
lindiğine işaret etti. Tüm yurt-
taşlann sabıriı ve umutlu olmak
zorunda olduğunu kaydeden
Tantan, "Halkın güven duyacak
mekanizmalara ihtiyacı var.
Halk Idme ve nasıl güvenecek?
Yıllardır halkın haysiyeti ve şe-
refi ayaklar arana alınmış alay
edümiştir" dedi. Tantan, halkın
güven duyacağı mekanizmala-
n işletecek gücün Türkiye'de
olduğunu belirterek oda meclis
uyelerine şöyle seslendi:
"OsmaıüYdan bugüne ka-
dar hizmet hep devletten
beklenmiştir. Geüşenve kü-
reseOeşen dünyada ekono-
mik güce ulaşmak için kişi-
lerin bire bir mücadelesige-
rekmektedir. Bu da tüm
halkın bilinçlendirilmesin-
de yaüyor. Zaten sıkmünın
temeimde de halkın bflinç-
lendirilmemesi var. Meslek
odalan da mensuplarmı ay-
dınlatmahdır."
Tantan, göreve geldikle-
rinden bugüne kadarki yol-
suzluklara yönelik tüm
operasyonlann aslında hal-
ka nasıl soyulduklannı
göstermesi açısmdan
önemli olduğuna işaret
ederek bu aşamada bekle-
nenin toplumsal birlikteli-
ğin sağlanıp krizden çıkıl-
ması olduğunu söyledi.
Tantan, yolsuzlukla mü-
cadelenın ülkenin gelece-
ği açısından önemine işa-
ret etti. Yolsuziuk sistemi
yok edilmeden başanya
ulaşılamayacağını anlatan
İçişleri Bakanı, "Yfartiçin-
deld tüm arazilerinizi sat-
sanızda bu sistem yokedil-
medikçe başanh oluna-
maz. Arazilerin satüması
genç nesillerin de geleceği-
ni tehlikeye düşürür.
Onenüiolanzihniyetdeğiş-
meden malm saolması de-
ğüdir, sahiplenilmesidir
n
diye konuştu. Yaşanan kriz
nedeniyle halkın sokağa
dökülmesinin Türkiye'yi
tehlikeye götüreceğini an-
latan Tantan, banka hor-
tumlayanlan ve halkı so-
yanlan halkın önüne çıka-
np cezaevlerinin insanlar-
la doldurulmasıyla hiçbir
yere gidilemeyeceğini
söyledi. Tantan, önemli
olanın bu kişilerin mille-
tin vicdanında mahkûm
olması olduğunu belirtti.
Tantan, ATO uyelerine,
"Her şeyi siyasetten bek-
lersenizvapabileceğinizbir
şey yoktur" diye seslendi.
Tantan, emniyetin yeniden
yapılandınlmasına ilişkin
çalışmalan hakkında da
bilgi verdi. Toplantının ar-
dından gazetecilerin Di-
yarbakır Emniyet Müdürü
Gaflar Okkan suıkastma
ilişkin sorulanna, "Sabır-
h olun, ben bugüne kadar
bu konularda konuşma-
dım. Gdişmekrortaya çık-
nkça sizler de bilgi sahibi
olursunuz" yanıtını ver-
mekle yetindi.
IRMIKIAYDIN ENGtN aenginfa doruk.net.tr.
Döndüm ve kendimi bir 'on
beşte on beş'sorununun için-
de buldum. Anlamam için an-
latılması gerekiyordu.
Anlattılar. Anladım. Sözü
edilen, üstünde tepinilen 15
(henüz çıkmamış) yasanın lis-
tesini buldum. Tektek okudum
ve şaştım.
Şaşkınlık, gitgide bir iç sıkın-
tısına, sonra da öfkeye dönüş-
tü.
Oturdum, bu yazıyı yazdım.
Buyurun.
• • •
Krizi mrizi bir yana bırakın.
Kemal Derviş'in sözlerini, dü-
şüncelerini, koşullannı da bir
yana bırakın. Hükümetten, he-
nüz ortada olmayan bir
'program'a koşulsuz destek
sözleri istenmesindeki ve bu
sözlerin verilmesindeki 'tuhaf-
lık'\ da bir yana bırakın. Mec-
lis'te beş parti var. Kiminde
'din' vurgusu, kiminde 'ırkçı-
lık', kiminde -salt adında da
kalsa- 'solculuk', kiminde -vur-
gun ve talan anlamına da gel-
se- 'liberalizm', kiminde -içi
boş da olsa- 'muhafazakârtık'
vurgusu ağır basan beş parti...
Beşi de, serbest piyasa eko-
nomisi adıyla anılması yegle-
nen şu kırk yıllık kapitalizmi iç-
tenliklesavunuyor, benimsiyor,
Bir Demokrasi Açmazı
sahip çıkıyor.
Meclis bir bütün olarak özel
mülkiyetten, devletin küçülme-
sinden, özelleştirmelerden,
serbest piyasa ekonomisin-
den, yani kapitalizmden yana.
lyi.
Ama bu Meclis, bir bütün
olarak Türkiye'de kapitalizmin
tüm kurallan ile işlemesini sağ-
lamaktan aciz. Savunduklan
dünya görüşüne uygun bir ya-
sama etkinliği sürdüremiyor.
Salt tembellikten değil. Iste-
miyor. Istemediği için de çalış-
mıyor.
Örneğin OHAL'in uzatılma-
sına ilişkin bir yasayı beş daki-
kada çıkanyor da, iş kapitaliz-
min ruhuna ve kalıbına uygun
bir sosyal güvenlikyasasını, bir
bankalar yasasını, bir özelleş-
tirme yasasını tasan olmaktan
çıkarıp işlerliğe sokmaya ge-
lince Meclis tıkanıyor.
Meclis'i tıkayan da Meclis'in
ta kendisi.
ömeğin, kapitalist mülkiyet
düzeni ekseninde zorunlu bir
hukuk reformunu gerçekleşti-
remiyor.
20 yıl öncesinin devletçi ka-
pitalizmden ya da karma eko-
nomiden güçlü izler taşıyan
anayasasını, bugün Meclis
olarak tümüyle bağlandıklan
ekonomik liberalizmin, taptık-
lan serbest piyasa ekonomisi-
nin isterierine uygun olarak de-
ğiştiremiyor.
Kayıt dışı ekonomiyi, kapita-
lizmin katlanabileceği ve kal-
dırabileceği sınırlann altınaçe-
kemiyor.
• • •
Dilerseniz siz de benim gibi
yapın. 'Derviş Yasaları' diye
anılan ya da yakında böyle anı-
lacak olan önerilerin on beşini
de önünüze koyun. Bunlann
tümü de ülkede gerçek bir ser-
best piyasa ekonomisinin (ka-
pitalizmin) yerleşmesi ve ku-
rumlaşması için çıkanlması
çoktaaaaan zorunlu yasalar-
dır.
Bu Meclis bu yasalan çıkar-
madı, çıkaramadı. Yumurta ka-
pıya geldi, yine çıkaramıyor,
ayak diriyor, savsaklıyor...
Verili durum bu. Ne inkâr kal-
dınr, ne mazeret götürür...
Bu Meclis inandığı, bağlan-
dığı, taptığı serbest piyasa
ekonomisini gerçekleştirmek-
ten aciz.
O yüzden Avrupa Birli-
ği'nden fırça yiyor; ABD'den
uyan üstüne uyan alıyor; ulus-
lararası finans kuruluşiarının
kapısından döndürülüyor.
Bütün bunlann sonunda ül-
kede 'anti-pariamentarizm'
denen eğilimler kabanyor. Tür-
kiye usulü demokrasinin ülke
sorunlannı çözmekte yetersiz
kaldığı duygusu gitgide daha
çok yandaş kazanıyor.
Ahlaki zembereği tümüyle
boşanmışa benzeyen büyük
medya yangına körükle gidi-
yor. Meclis'i dışlayan, parla-
menter demokrasiyi kasrtlı ola-
rak ıskalayan çözümler öne çı-
kıyor.
Bugün salt teknokratlardan,
yüksek bürokratlardan, yaygın
deyimi ile 'atanmışlar'dan ku-
rulu bir hükümet modeli orta-
ya atılsa itiraz edecek çok az
kişi kaldı.
Siyasetçi sınıfı, siyaset bile
yapamaz hale düştü. Vurgun,
soygun, yolsuziuk, suç sınınn-
da etkinlikler, oy kaynaklanna
ülke kaynaklannı akıtarak siya-
sal gelecek güvencesi sağla-
ma gibi süfli, hatta ahlak dışı
yollardan vazgeçmeye hiç mi
hiç niyetleri yok.
Kirlenme, eroin ve Picasso
taciri aşiret reisi-milletvekilinin
dokunulmazlığını kaldırmakla
geçiştirilecek gibi değil.
Meclis'in sınıfsal kompozis-
yonu, tektek parlamenterlerin
'iyi - kötû, namuslu - namus-
suz' olmalanndan bağımsız
olarak bugünkü Türkiye'yi do-
ğurdu, doğurmaya devam
ediyor.
•••
Oysa biz inatla ve ısrarla de-
mokrasiyi savunuyor, hiç ol-
mazsa burjuva demokrasi-
sinin işlerlik ve geçeıiik ka-
zandığı bir Türkiye için yazıp
çiziyoruz.
Ülkenin geleceğini halkın
oylanyla seçilmiş parlamento-
nun beliriemesi, seçilmişlerin
üstünlüğü gibi burjuva de-
mokrasisinin temel ilkelerinin
olmazsa olmazlannın altını çi-
ziyoruz.
Ama bu halk, işte bu paıia-
mentoyu seçiyor. Meclis bu
halkın birebir aynasını oluştu-
ruyor. Halk, bu adamlan 'fem-
silci' yapıp Meclis'e yolluyor.
Bu adamlar da Meclis'e ge-
lince...
Bir 'kısırdöngü' yani...
Çelişki apaçık ortada.
Çelişen de olsa olsa biziz.
POLflİKA GU1NLUGU
HtKMET ÇETİNKAYA
Siyasi Kriz!..
Türkiye'deki ekonomik bunalımın giderek 'kör
noktaya' doğru kaymasında hükümet sorumlu
değil mi?
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e kızıp
MGK toplantısını terk eden Başbakan Bülent
Ecevit, "15 gûnde 15 yasa çıkamaz" derken
ABD'de bulunan ekonomiden sorumlu Devlet Ba-
kanı Kemal Derviş'in açıklamalarını "siyasi dene-
yimsizliğine" bağlıyor...
Ankara'da esen hava ise bir hayli değişik:
"Ekonomi bu hükümetle kurtulmaz..."
Sokaktaki işsizden işçiye, esnaftan memura,
işadamından sanayiciye, üreticiden emekliye dek
her kesim aynı yorumu yapıyor:
"Aslında Türkiye'de hükümet çökmüş..."
Başbakan Ecevit'in, birkaç gün önce bir gaze-
tecinin "Sayın Derviş'legörüşüyormusunuz"so-
rusuna verdiği yanıt gerçekten düşündürücüy-
dü:
"Sayın Derviş'le, ABD'ye gittiği günden beri hiç
konuşmadım!"
Kimsenin içini karartmak, toplumu kötümserii-
ğe itmek gibi bir amacım yok...
Ancak, Başbakan'ın durumu ortada...
Kamuoyu her akşam televizyon ekranlarından
Ecevit'i izliyor...
Zor adım atan, hayli yorgun Başbakan, Türki-
ye'de yaşananlardan habersiz sanki!..
Hükümet ortakları birbirini suçluyor...
ANAP grup toplantısında MHP'Iİ bakanlar topa
tutuluyor... MHP grup toplantısında ANAP'lı ba-
kanlar eleştiriliyor...
Sonra ne oluyor?
Hükümetin uyum içinde çalıştığı açıklanıyor...
Ama Türkiye'nin dört bir yanında fabrikalar ka-
panıyor, her sektörden binlerce işçi çıkanlıyor, ki-
mi kuruluşlarda ücretler yan yanya indiriliyor...
Tüm bunlar olurken Bülent Ecevit, DSP Büyük
Kongresi'ne tek aday olarak hazırlanıyor...
• • •
Istanbul Sanayi Odası'nın (İSO) olağanüstü
meclis toplantısında konuşulanlardan acaba hü-
kümet kendisine ders çjkaracak mı?
İSO Meclis Başkanı Omer Dinçkök, iç pazann
durduğunu, ekonomik belirsizliğin giderek arttığı-
nı, sistemin işlemediğini belirtip şöyle diyordu:
"Uçak havada ve içinde 65 milyon yolcu var.
Uçak piste inemiyor, aşağıda yoğun sis var!"
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sa-
kıp Sabancı ne diyor gazetecilere:
"Başımıza bomba düştü!"
Aslında ekonomik bunalımın ardında siyaset
var...
Türkiye'de seçim sistemi, ekonomi gibi iflas et-
mişL
önce Siyasi Partiler Yasası değişmeli ve siyaset-
teki tıkanıklık önlenmeli...
Yetmiş altı yaşını dolduran Bülent Ecevit, inatla
siyasetin içinde kalmak istiyor; yorgun ve bitkin
olmasına karşın DSP'nin başından aynlmak iste-
miyor...
Kapıyla pencereyi kanştıran, yorgun ve bitkin
politikacılarla Türkiye nereye gider?
Mesut Yılmaz'dan Devlet Bahçeli'ye. Tansu
Çiller'den Recai Kutan'a dek tüm parti liderleri
Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun farkında
değiller!..
Kişisel çatışmalar, karşılıklı suçlamalar sürüp gi-
diyor...
Sryasilef ekonomik bunalımın yangına dönüş-
tüğünün, alevlerin tum Türkiye'yi sardığının bilin-
cinde değiller...
Meclis iki yıldır Türkiye'nin önünü açacak yasa-
lan çıkarmadı...
Ülkeyi soygunculara, hortumculara teslim etti!..
Şimdi herkes Kemal Derviş'ten mucize bekli-
yor!..
Ekonomik bunalımın siyasi bunalıma dönüşme-
sinde en büyük etken bugünkü hükümettir!..
• • •
15 Nisan'a kadar Meclis'ten 15 yasa çıkar mı?
Iki-üç gündür bunu tartışıyoruz!..
Oysa, gümrüklerden çekilmeyen ithal ilaçlar
var...
İthal ilaçlann Türkiye'ye girmesi bir anda durdu!..
Kalp, kanser, böbrek hastalan zor durumda!..
Şimdilik depolardaki stoklar kullanılıyor...
Bu arada 'Milli Gazete'ye bakıyorum...
Manşeti şöyle:
"Çare Erbakaa'"
Ne derier:
"Gelen, gideni aratırmış!"
Marmara Üniversitesi llahiyat Fakültesi'nde
'esaret zinciri' yapıp ekonomik bunalımı unuttur-
maya çalışanlar da görülüyor!..
Sistem çökmüş!..
Siyaset çıkmaz sokağa giımiş!..
Üretim yok!..
Peki, Türkiye nereye gidiyor? TBMM'deki 550
milletvekili bu konuda ne düşünüyor?
hikmetcetinkaya « cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Cumhuriyet
k ı t a p I a r ı
Hikmet Çetinkaya
ALACA BİR OFKE
Ey benim aydınlık günlen bekleyen Turkıyem!..
Ey benim ölüme alkış tutan halkım!..
Ey benim şafağın yolunu açan suskım akşamlann hûznünü
yaşam bıçımı sanan ın'ianım' .
Ey benim özgürlükleri Erbakan Hoca'nın takkesmde arayan
romantık aydınım'..
Cumhuriyet Çağ Pazariama A.Ş. Türkocağı Cad. No'39/41
^ kitap kukjbü (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96