17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 MART 2001 CUf 10 DIŞ HABERLER [email protected] Dünya atmosferini en çok Mrleten ülkeABD, Kyoto anlaşmasını uygulamayacağını açıkladı Bushyine Bush'lukyaptı ABD Başkanı, Kyoto anlaş- masmı uygulamayacak. FUATKOZLUKLU VVASHEVGTON- Gelecek ku- şaklara yaşarulabilir bir dünya bı- rakma kaygısı taşıyanlann korktu- ğu sonunda oldu ve dünya atmos- ferini "en çok kirleten ûlke" olan ABD, ıklimi koruma mücadelesin- den vazgeçti. ABD Başkanı Gcor- geW. Bush, kendisinden önceki yö- netim tarafindan imzalanan ve kü- resel ısınmayla mücadele konusun- da alınacak önlemleri içeren Kyo- to Iklim Koruma Anlaşması'nı "ÜI- kemizin ekonomik çıkarlarma ay- • ABD, sanayi ülkelerinin karbondioksit emisyonunu 2010'a dek azaltmasını öngören anlaşmadan, "ülkenin ekonomik çıkarlanna aykın" olduğu gerekçesiyle vazgeçti. kuı" diyerek uygulamayacağını yürürlüğe girebilmesi için en az 55 açıkladı. Beyaz Saray Sözeüsü An Fleischer, 1997'de imzalanan Kyoto PıOtoko- lü'nûn ülkenin ekonomik çıkarlany- la bağdaşmadığını, bu yüzden Baş- kan Bush'un küresel mücadele ko- nusunda alınacak önlemleri içeren anlaşmanın hayatageçirilmemesi yö- nünde karar aldığını söyledi. Fleischer, "Kyoto anlaşmasının ülkenin yasama organlan tarafin- dan kabul edilip hükümetlere yet- ki verilmesi lazün. Henûz bunu sa- dece 1 ûlke yaptı. Daha 54 ülke bu süreçten geçecek, Dolayısryia anlaş- madan geri çekümekdryç bir şey yok. Çünkü ortada henûzyûrûriûğe gir- miş bir anlaşma yok" dedi. îklim konferansmda sanayi ül- keleri karbondioksit emisyonunu Ermeni lobisine yeni söz AYHANŞİMŞEK ANKARA-ABD Baş- kanı GeorgeW. Bush'un Ermeni soykınmmm ta- nınması için Ermenilere seçimler öncesi verdiği sözû yinelediği bildiril- di. Ermeni Ulusal Komi- tesi (ANC) yetkilileri, Bush'un şubatta yazdığı mektubu anımsatarak "Enneniler büyûk bir tophnn. Başkan obnadan önce bu konuda size söz verdiğimi bifiyorsunuz'" dediğini kaydettiler. Ermenilerin soykırı- mın yıldönümü olarak kabul ettikleri 24 Nisan yakJaşırken, ABD'deki Ermeni lobisi Bush'tan sözünü tutmasını isteyen yeni bir kampanya baş- latö. Temsilciler Meclı- si ûyesi George Radano- vfch'in, soykınmın tanın- masmı öngören yeni bir tasan hazırladığı belirti- liyor. Tûrk dışişleri yetkilile- ri, gelişmeleri yakından izlediklerini belirtirken Washington'da bulunan Dışişleri Bakanı tsmaü Cem'in, görüşmelerin- de, önceki yönetimin Türkiye'ye verdiği des- teğin yeni dönemde de sürmesi beklentisini ile- teceğini kaydettiler. Bush'a mesaj yağıyor Bush,19Şubat2000'de Ermeni toplumunun tem- silcilerine gönderdiği mektupta 1915'te yaşa- nan olaylar için "soylo- n m " nitelemesini kul- lanmış ve Başkan seçil- mesi durumunda soykı- nmm tanınacağı vaadin- de bulunmuştu. Elektronik posta, mek- tup ve faksla Beyaz Sa- ray'a mesaj gönderen Er- meniler, Bush'tan sözü- nü tutmasını istiyorlar. ABD de lobi TBMM 'erken' davrandı ANKARA (Cumfauri- yet Bürosu) - Sözde Er- meni soykınm savlan- nın Fransa Parlamento- su ve ABD Senatosu'nun gündemine geldiği dö- nemlerde hep "son dald- ka" girişimlerinde bulu- nan TBMM, bu kez "er- ken" harekete geçti. TBMM Dışişleri Komis- yonu, Ermeni ve Rum lobisinin etkili olduğu ABD'de, 24 Nisan'daki sözde "Ermeni Soykm- mı Anma Günü" etkin- likjeri öncesinde bu ülkeye giderek lobi oluşturma- ya çalışacak. TBMM Dı- şişleri Komisyonu Baş- kanı Kamuran fnan'ın başkanlığındaki heyet 2 Nisan Pazartesi günü ABD'ye gidecek. Türk asılh gazeteci öldü Makedon ordusunun bombardımanında 3 sivil öldü 20 kişi yaralandı EfcşHaberierServisi-Ma- kedon güçleriyle Arnavut gerillalararasındaki çatış- malar sırasında ateşlenen havan toplannın Kosova'da- ki Knvenik köyüne isabet etmesi sonucu bir Türk asıl- lı tngiliz kameraman ile 2 Arnavut sivil yaşamını yi- tirdi. Associated Press (AP)yapımcısı Kerem Lawton, Makedon ordu- suyla Arnavut militardar arasında Makedonya- Ko- sova smınnda yaşanan ça- tışmalar sırasında yaşamı- nı yitirdi. Annesi Türk, ba- bası tngıltz olan Lawton'un aracına bir havan mermisi isabet ettiği ve hastanede hayatını kaybettiği bildi- rildi. 30 yaşında hayatını kaybeden Lawton'un Manchester Üniversite- si'nden mezun olduğu ve 1994 yılında Ankara'daki AP bürosunda çahşmaya başladığı öğrenildi. Daha sonra Is- tanbul 'da da görev yapan Türk ve In- giliz uyruklu Kerem Lawton, bir sü- re önce Kosovalı bir kızla evlenerek Priştine'ye yerleşti. Lawton'un eşi- nin hamile olduğu öğrenildi. 20 kişı varaJandı 3 kişinin öldüğü havan topu saldı- nsmda yaklaşık 20 kişi de yaralandı. Makedon güçleriyle Arnavut gerilla- Havan mermileri Türk asılh gazeteci Kerem Lavvton (kflçük resim) ve 2 sivUi öklürdü lann Makedonya-Kosova sınınndaki Gracani köyünde çatıştıklan, atılan havan toplanndan birinin, çahşma böl- gesıne 4 kilometre uzaklıktakı Kri- venik'e isabet ettiği belirtiliyor.Ko- sova Banş Gücü Sözeüsü Richard Heffer, köye isabet eden havan topla- nnm kim tarafindan atıldığının henüz belirlenemediğini söyledi. Makedonya Savunma Bakanlığı Sözeüsü Georgj TrendafUov havan topunun Makedon güçleri tarafindan ateşlenmediğini, ancak soruşturma başlatıldığını kaydetti. Ulusal Kurtuluş Ordusu'nun ko- mutanlanndan bıriyse saldınrun Ma- kedon ordusu tarafindan düzenlendi- ğini öne sürdü. NATO Sözeüsü Mark Laity, olayın KFOR askerlerini de tehlikeye düşürdüğünü belirterek Üs- küp yönetıminden açıklama istedik- lerini söyledi. 2010 yılına kadar kademeli olarak azaltmayı taahhüt etmişlerdi. An- laşma ABD tarafindan da imzalan- mış, ancak yasama organı olan Se- nato'da oylama sürecini başlarma- mıştı. Bush'un karanna özellikle Avrupa ülkeleri şiddetle karşı çık- tılar. Bush'u aldığı karardan dola- yı protesto eden çeweciler, bunun kaygı uyandırdığını dile getirdiler. Temmuzda gûndeme gelecek Japonya'nm Kyoto kentinde ara- lannda Türkiye'nin de bulunduğu 170'e yakın ülkenin katılımıyla va- nlan uluslararası anlaş- ma, sanayileşmiş ülkele- rin küresel ısınmaya en büyük katkıyı yapan se- ra gazlan sahnımını azalt- ması için hedefler koyu- yor ve uygulamaya ko- nulabilmesi için her ül- kenin yasama organlan tarafindan tek tek onay- lanması gerekiyor. Konu- nun temmuz ayında Al- manya'nın Bonn şehrin- de yapılacak Ddim Kon- feransı'nda gündeme ge- tirihnesi bekleniyor. Bush'un danışmanla- nndan, bütün dünya ül- keieri tarafindan uygula- nacak bir anlaşma için öneriler hazırlamalannı istemesi, ABD'nin anlaş- mayı tamamen göz ardı edeceği şeklinde yorum- lanıyor. Geçen yıl Kyoto'da ya- pılan konferansta, sana- yileşmiş ülkelerin sera etkisi yaratan gazlann sa- hnımını 2010'a kadar yüzde 5.2 oranında azalt- maları öngörülüyordu. AB, tüm ülkelerin gaz salınımlannı kendi içle- rinde kısıtlamalan nok- tasında ısrar ederken ABD, gaz salınımı hak- kını az gelişmiş ülkeler- den para karşılığı satın almak taraftanydı. ABD, şimdi anlaşmaya atmış olduğu imzayı yasal ola- rak geri çekıp çekeme- yeceğini araştınyor. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Medya ve Bconomi Türkiye'de medya adı aJtında basın-yayın kuruluşlan dar bir sermaye çevresinin tekelinde bulunduğu sürece ne demok- rasi ne de ekonomik gelişme olur. Bu dar çevre habercilik yap- mayıp sjyasal ve ekonomik ojay- lan kendi çıkarlannın getirdiği bi- çimde ortaya koyuyorlar. Man- şetler patronlar tarafindan be- lirleniyor. Belirieniyorda ne olu- yor? Neler olmuyor neler! Kasım 2000'den Mart 2001 'e kadar ortaya çıkan dramatik gelişmeterde "çokbasan" med- yanın tutumuna, yönlendirme- lerine bakalım: 1) Hükümetin zaafi bir kena- ra itilmiş fatura IMF'ye çıkartıl- mış. IMF ile işbiriiği yapan kim? Hükümet: O rtalde IMF reçete- si yanlıştır demek yetmez, IMF reçetesine onay veren hükü- met yanlış yapmıştır demek ge- rekir. Sorumlu hükümettir. Hükümetin yanlışlan yüzün- den bedeli 65 milyon insan öde- di ve ödeyecek. 2) 20 milyar dolariık "banka soygunlan" faturasını hükümet yaratmıştır. bankacılık sistemi bozuk demek yetmez; bu sis- temle birlikte, hükümetin "bo- zukluğunu" da tescil etmek ge- rekir. 3) Kemal Derviş'i bir süper- men durumuna sokarak med- ya, hükümeti yine "pas geç- miştir". Derviş dönemi diye eko- nomi 'IMF II' dönemine geçiril- miştir. Kemal Derviş'i ben de yıllar öncesinden tanınm, arka- daşımdı, iyi çocuktur, iyi insan- dır. Affedersiniz ama biz kızı- mıza damat aramıyoruz ki; Ke- mal'i üniversiteye hoca yap- mak için profesöriük payesi de vermiyoruz! Hükümet (ve Meclis) Türki- ye'yi Kemal Derviş'eteslim edi- yorlar Kemal Derviş de Ame- rikalılar ile, IMF ile, Dünya Ban- kası ile, G-7'ler ile, AB ile Tür- kiye'yi konuşuyor. "Olmakiste- dikleri" Batı ülkelerinin hangi- sinde böyle bir olay olur? Üs- telik Türkiye'den bunca sryasal ve bölgesel talebin bulunduğu bir dönemde... Kediye ciğeri teslim eder gibi... 4) 21 Mart'taki devlet borç- lanmasına bakalım: Medya dar bir çevrenin çıkaıian doğrultu- sunda "manipülasyon" yap- mıştır bu resmen suçtur. Büyük tasarrufdeğil, ama küçük tasa ruf sahipleri kandınlmıştır. Rantiyeye ve bankaJara b< yük haksız kazanç sağlanmu tır. Kimin sırtından mı? Kamı nun, yani halkın sırtından. 5) Bazı gazetelerin manşt haberieri Ankara'dan bilgis* yarlara yüklenmeye başladı, ı bu kadar vahimdir. Patronlan yanına, bazı siyasilerde ekler miş bulunuyor. 6) Döviz kurunda da medya nın belirlediği bir "yönlendiı me" görmekteyiz. Türkiye'i medyave arkasındakiler mi yö netiyor? Konkordato mu? Son dört ayı alt alta koydu ğumuz zaman fiili konkordatc durumuna benzer birsonuç ik karşı karşıyayız. - Kamunun, yanlış hüküme etmekten doğan olağanüsti mali açığı ortadadır. - Bunu karşılayacak büyük- lükte bir dış kaynak, kesinlikle yoktur. - Enflasyon o kadar bedel ödendikten sonra, yeniden hız- lı biryükselmetrendinegirmiş- tir, durgunluk içinde enflasyon yaşanmaktadır. Yatınmlar dur- muş, işsizlik hızla artmaktadır. - Soydurulan bankalann bü- yük kanaması devam etmek- tedir, bedel de 65 milyona öde- tilmektedir. - Türkiye dışardan, özelteştir- me adı altında, vannı-yoğunu satmaya zorlanmaktadır, hem de iç çamaşırlanna kadar. - Dış borç, Türkiye'nin kaldı- ramayacağı boyutlara çıkmış- tır. Çok basan medyamıza bak- tığımız zaman, sanki bunlann hiçbiri olmamış gibi, hüküme- tin yerine Kemal Derviş oturtu- larak siyasiler "pas geçilmiş- tir". Sanki hükümet yetkisi IMF'den Derviş'e aktanlmış gi- bi... Tamamen dış çevreterin gü- dümüne sokulmuş bir ekono- mi, ulusal programlar adı altın- da hükümet ve medya tarafin- dan halka sunulmaktadır. Aynen devlet tahvilleri gibi. Bunun da kazananı ve kay- bedeni şimdiden bellidir; dar bir çevre ve dış odaklar kaza- nırken Türkiye kaybetmektedir. Inanmayanlar istatistiklere baksınlar, onlar yalan soytemez. 55 dakika aran...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle