23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 MART 2001 PERŞEMBE 6 ROPORTAJ Suriye ile tsrail arasmdakigeçici sınırda bulunan Kuneytra, buldozerlerle dümdüz edildi Sava^yıkıaetldsiOrtadoğu^nunbuböliimfindebirto SavaşınyıktığıkentLEYLA TAVŞANOĞLU KUNEYTRA/SÜRİYE - Suriye'yle Israil'in geçici sını- nndaki Kuneytra kentindeyiz. Kentin biraz güneyinde Golan Tepeleri ve eteklerindeki beş köy, 1967 Ortadoğu Sava- şı'ndan beri Israirin işgali al- tında. Ancak Kuneytra'nın yüzde 8O'i, 1973'teki Rama- zan Savaşı'nda geri ahnmış. Sunye hükümeti, altı yıl sûrey- le işgal altında kalan, geri çe- kilen Israil birliklerince buldo- zerkrle yıkılan Kuneytra ken- tine bugüne kadar dokunma- mış, sadece çevresindeki köy- leri bayındırîaştınruş. Kuneytra Valisi'nın Halkla Üişkiler Sorumlusu Muham- nıet Ali'yle görüşmek için, iki tarafinda okaliptüs ağaçlannın bulunduğu yolda gidiyoruz. Arada cevizhklere, kirazlıkla- ra, şeftaliliklere rasthyoruz. Kuneytra yolunun bir bölü- münde yapım çahşması var. Hayret. Bunca yıl dokunulma- yan yol neden şimdi yapılma- ya başlaruyor? Vilayet binası- / .sraü'in işgal ettiği Kuneytra kentinin yüzde 80'i, 1973'teki Ramazan Savaşı'nda Suriye tarafından geri alınmış. Suriye hûkümeti, altı yıl süreyle işgal altında kalan, geri çekilen tsrail birliklerince buldozerlerle yıkılan Kuneytra kentine bugüne kadar dokunmamış, sadece çevresindeki köyleri bayındırlaştırmış. na gidiyoruz. O da elden geçi- riliyor. Her şey yenileniyor. Muhammet Ali'ye, "Yoksaba- nşyakın mı?GoİanTepelerige- ri mi aluuyor" dıye soruyoruz. Şu yanıtı veriyor. "Şaron gibi bir insan tsrail başbakanryken banş konusunda bir şey söyle- mekzor. Ama er ya da geç Go- lan TepeleriyineSuriye'ninola- cak." m 'Vumuşak hava' Ileride, karlı yamaçlanyla Golan Tepeleri görülüyor. Arapçada "cavlan" diye telaf- fuz ediliyor. Çünkû Arapça "cav" hava, "hua" yumuşak de- mek. Yanı yumuşak havalı ül- ke... Golan bölgesinin en önemli özelliği de su zenginli- ği. Suyoksulu Israıl'ın Golan'ı neden bunca yıldır işgali altın- da tuttuğunu anlamak zor de- ğil. Bir de buradan Sunye'ye olan hâkimiyeti. Çünkü Go- lan'ın en yüksek tepesi 2 bin 821 metre. Hemen arkasında da Tebariye Gölü var. Bu da eksi 226 metre alçaklıkta ve îs- rail tarafinda. Israil birlikleri Golan'ın en yüksek tepelerinde izleme is- tasyonlan kurmuşlar. Uydu bağlantılı olarak geniş bir ala- m izleme olanağına sahipler. Bu tepelerin eteklerinde de yi- ne Israilbirliklerinin 1967'den beri işgali altında olan beş köy var. Bunlar Al Gacar, Buhaase, Ayn Knya, Messadeh ve Mejd el Şems köyleri. Messadeh ve Mejd el Şemsköylerinde kalan Suriyelilerin Suriye'de ailele- ri, akrabalan var. O nedenle de sıklıkla iki taraftan insanlar, BMbirliklerinin denetiminde- ki tamponbölgede oluşturulan bir terasın iki tarafinda karşı karşıya geliyorlar ye ellerinde- ki megaforüarla yıllardır bir- birlerine sesleniyorlar. Kardeşlerlnl göremlyor 1967 işgalinde babası, üç er- kek ve bir kız kardeşi Mejd el Şems'te kalan 60 yaşındaki Hcfl Abu Sakh bize anlatvyor: "Askerliğirniyapmakiçinişgal- den köyden çıkom. Çdoş o çı- kış.34yıkhr kardeşterimigöre- mivorum.Babamdin adanu ol- duğu için geçen yıl bu tarafa geçmesinefcrinverdüer de onu öyle gördûm." Sonra kendi çözümûnü şöy- le dile getiriyor: "Arap ûlkek* ri gûçknirterse o zaman tsrail işgal ettiği topraklardan çeld- Br. Arapuhısugüçlüoknakiçm ber şeye sahibiz, ama kendiiçi- mizdebuükde01iz.* Mejd el Şems'ın yaklaşık 1 kilometre ötesinde, kuş uçmaz, kervan geçmez bir tepelikte kurulu evlerinde bir Dürzi aile oturuyor. Zaten bu yörede ya- şayan ınsanlann yüzde 80'den fazlası Dürzı. WeMMahmudAbuZeydve eşi Amaüa'mn dört çocuklan var. Oturma odasındaki döşek- te bağdaş kurup şekerli çayı- mızı yudumlarken soruyoruz: "Neden burada oturuyorsu- nuz? Burada ne bir insan, ne bir yerkşün yeri var" Wehd Bey yanıtlıyor. "198Tde, İsraü kimliği ver- mekfetedOer.Reddeöim. Köy- lüyü taşknttığım iddiasryla tu- tuklandım. 1987'de serbest b - raktdar,başımatürlüişkrgekii, kaçtun, Kanm ve çocuklanm köyde kahnjşö. Oıüan da Ktal Haç oradan çıkanp buraya ge- tiniL Şimdi çiftçüikyapryorum. Köydeki akrabafaumtla mega- fonla görüşebihnek için bura- dan aynlmsyı reddediyorum.'" Işte böyle... Kıbns'ta, dün- yanın benzer bazı yörelerinde olduğu gibi savaşlar insanlan böylesine etkıleyebıliyor, par- çalanmış milyonlarca aile ya- ratabilîyor. Ama ilginç olanı, buparçalanmış Suriyeli ailele- rin bir araya gelebılmek için bulduklan yöntem. Mejd el ŞemsTi varhklı bazı aileler İs- raü işgal birliklennin verdik- leri izne bağlı olarak köyden çıkıp Ürdün'e gidiyorlar, ora- dan Suriye'deki yakmlannı arayıp Ordün'de buluşabile- ceklerini haber veriyorlar. Böylece de olanaksız gibi gö- rünen bu bir araya gelmeler sıklaşabiliyor. Welid Bey bu parçalanmış- lıklardan, bu insan haklan ih- lallerinden îsraıl kadar Arap ülkelerini de sorumlu tutuyor: "Arap ulusu bu kadar bölün- müş olmasaydı, kendi içinde da> anışmavı sağiayabikeydi ts- rail köpeksiz köyde sopasız do- IJAŞKENT ŞAM'IN NÜFUSUNUN YÜZDE 30'U, HALEP'ÎN NÜFUSUNUN YÜZDE 6O'I TÜRK KÖKENLt Suriye'de değişim rüzgârı Dünyaya açılıyor Surive'de 30yüsûren kapabbir rejimin ardmdandünyaya açıhm,çağ- daşdiişünceye ayakırydurnıa.saydara,katibmcıbir demokrasininza- manlayerleştiribnesi gündeminbirincimaddeleri. Siyasi kadarda de- ğişme ve demokratikleşme iste>enlerie buna kesinükle karşı çıkanlar arasında yan gtdi bir sürtûşme olduğu da açıkça gözleniyor. ŞAM - Suriye'de bir şeyler değişiyor. Açıhm ve değişim akımırun. haziranda cumhurbaşkânlığıru üstlenen Beşer E- sat'ın ana hedefi olduğunu vurgulayan buradaki gözlemciler, "Sonunda Beşer Esat hedefine ulaşacak. Başka yolu yok. Bu değjşimin olması zorunlu" diyorlar. Şam'da çok yakm bir gelecekte deği- şimin ilk sinyallerin,yüksek katlardaba- zı isimlerin siyaset sahnesinden siünme- siyle verileceği söyleniyor. Ama şimdi- ük durum nethk kazanmış değil. Yine de Suriye basmında ve toplumunda eskiye kıyasla ciddi bir rahatlama olduğu göz- leniyor. Cumhurbaşkanı Beşer Esat'ın sıklıkla kullandıgı "Fikir, itade özgürlö- ğüne saygı gösterUmedikçe demokrasi yohında adımlar anlması müm- kün değüdir" sözleri de Suri- ye'nın hangi yolu yeğîeyeceği- nin bir göstergesi olarak kabul ediüyor. Basmda son olarak dört haftadır yayımlanmakta olan Addomeri adlı gühnece dergisi açıhmınbirbaşka karutı. Rahat- lıkla, gözünü budaktan sakm- madan sıstemdeki aksaklıklan eleştiren. bunu da gülmece üslu- buylabaşaran Addomeri'nın ya- yımcısı AliFerzat, "Betûmkafamdapo- lis yok. Onlan emckliye ayırdım. Resmi sansür yüzde 50ise ben onu göğüsleyebl- ürim. Siyasal iktidan her konuda eieşü- riyorum. Ö\1e ki birinci sayıda Başba- kân'ı sıcak strateji satan mısırcrva ben- zettim.Başbakan aradu'Bana sıcak stra- teji gönder' dedi" dıye anlatıyor. Sonra da ekliyor: "Uzun vadede değişim sûre- d mutiaka gerçekteşecek." Surlyelller ve Türkler Suriye'nin başkenti Şam'ın nüfusu- nun yüzde 30'u, en önemlikentlerinden Halep'in nüfusunun yüzde 6O'ı Türk kö- kenli. Ülkenin öbür kentlerinde de yük- sek Türk nüfusu var. Suriyelilere, Türk basınınm ülkeleri ve kendilerine ne de- rece ilgi gösterdiği konusunda ne düşün- düklerinı soruyoruz. Aldığımız yanıt şöyle: "Türk basuu bize tsrail'e verdiği önemkadar önemverse keşke» Suriyev- a çıknğmda bu sıkkkla ohunsuz bakış açrâyla kaleme ahnıyor." Olumtu duygular Yollarda, oturduğumuz kahvelerde konuştuğumuz insanlann Türkiye ve Türklerle ilgili ne kadar olumlu duygu- larbeslediklerini arüadıkça geçmişe ya- zıklanmamak elde değil. Şam'm Abu Rummana semtinde Cafe Venezia'dayız. Çaylar içiliyor, konuşuluyor. Bir ara iki Ouriye basınında ve toplumunda eskiye kıyasla ciddi bir rahatlama olduğu gözleniyor. Cumhurbaşkanı Beşer Esat'ın sıklıkla kullandıgı "Fikir, ifade özgürlüğune saygı gösterilmedikçe demokrasi yolunda adımlar atıîması mümkün değildir" sözleri Suriye'nin seçtiği yolu özetliyor. genç yanımızayaklaşıyor. Türk olduğu- muzu anladıklannı, buna ne kadar sevin- diklerini söylüyorlar. Sonra da ekliyor- lar: "Neden daha çokve daha sık gelmi- yorsunuz?'' Genç bir kız masamıza geliyor. Tür- kiye'yi çok görmek istediğini, yakınla- nnrn da Türkiyeh TürkleTİe daha çokbir arada ohnayı düşlediğini anlatıyor. Türkiye ve Suriye ilişkilerinin onlar- cayıl donukkalması, o arada da Abdtü- lah Öcalankrizinin yaşanmasınm ardm- dan Suriye'nin bir önceki cumhurbaş- kanı Hafiz Esat'ın cenaze törenine Cum- hurbaşkanı AhmetNecdetSezer'inkatıl- mış ohnası Suriyelilerin Türkiye'ye ba- kışını iyıce değiştirmiş. Konuştuğumuz kişiler, "Sezer'in, Esat'uı cenazesine ka- ülması iBşkilerde dönûm noktası oldu. Ondan sonra da yumuşama süreci baş- layarakgcüşiyvr" diyorlar. Son iki yıldır ekonomik, siyasi, kültü- rel, karşılıklı ziyaretler sıklasıyor. Bu hafta içinde de Tanm Bakanı Hüsnü Yu- suf Gökatp. 20 kişılik, daha çok Anado- lulu bir ışadamian heyeti eşliğinde Şam'ı ziyaret ediyor. Olumlu temaslar- da bulunduğunu söylüyor. Ancak, bir akşam, biz gazetecilerle Cham Palace Otel'in salonunda bir araya geldiğinde nedense Hafiz Esat'ın duvarda asılı port- resinin altmda oturmak istemiyor. "Bu- rası daha otantik görünürnlü" dıyerek duvardaki bir nişin altındaki koltuğu yeğliyor. İki ülke arasında petrol önem- li bir işbırliği alanı. Türkiye'nin Suri- ye'den 3 milyon ton petrol aldı- ğı belirtiliyor. îkiü görüşmelerde doğalgaz çıkarmave işletme ko- nulan gündemde. Mısır doğal- gazınm da Ürdün ve Sunye'den sonra Türkiye'ye gitmesi gün- demde. Bunun Mavi Akım'dan çok daha önemli olduğunu bazı Türk yetkililer söylüyor. Mısır, Ürdün, Suriye, lrak ve Türkiye elektrik şebekelerinin birleştiril- mesi projesi de hayata geçmek üzere. Bunun Ürdün-Suriye ayağı bit- miş. Suriye taraftndaki hatlan 40 milyon dolara Galkon adlı Türkfirması yapıyor. Su konusu Fnrat ve Dicle nehirlerinin sulanndan Suriye'nin de yararlanması konusu yıl- lardır tam olarak çözüme kavuşamamış bir mesele. Buradaki yetkılileT diyorlar ki: "Suriye'nin GAPHan ileriye dönük ban kaygdan var." Suriye'nindışişlerinden sorurnluDev- let Bakanı Nasır Kaddur da diyor ki: "Son aylarda Türidye'den sanrj'ede akh- ğımız su miktan 64 metreküpe düştü. Oysa vaat edilen miktar, saniyede 600 metreküptü. Bu çok ciddi bir konu. Bir an önce görüşülmesinde yarar var." PERŞEMBE ORHAN BURSAL1 Eski Poliükayla BiPlikte Deniz de Bitti! Türkiye'nin bugünkü durumunun nedenlerini mi merak ediyorsunuz? Mtlletvekilı Mustafa Bayram'mVan'dan hangi ifiş- kiter ve desteklerle Meclis'e gırdığınin öyküsünü tn- celeyin. Eroin ticaretinden tırtun da adam öldürmekle, ta- rihi eser kaçakçılığıyla suçlandığı bilinmesine rağ- men, bu aşıretçi mılletvekilini kolundan tutarak Mec- lis'e sokan ANAP ve lideri Mesut Yılmaz'ın, siyase- ti hangi temeller üzerinde yaptığının ve sürdürdüğü- nün apaçık delilidir Mustata Bayram. Mustafa Bayram gibi en sıradan ve çağdaş top- lumda esamisi bıle okunmayacak kişileri ve ilişkite- rini dimdik ayakta tutuyorsun... Neden? Çünkü Van'da adamın beslediği 10 bin kişi var, 10 bin kişi, 10 bin oy ve birkaç milletvektli demek. Bu feodal ilişkileri destekleyeceksin, bu feodal beyninGüneydoğu'dasürdurdüğu kiıii işleregözyu- macak hatta ondan siyasal pay alacaksın; üstüne üstlük, vereceğin ihalelerle bu ülkenin parasını hor- tumlatacak ve oradan da pay alacaksın... Işte ülkemızdeki siyasetin ve siyasetçinin döngü- sü. Burada sadece ANAP mı sahnede? Ve sadece Mustafa Bayram mı var Mecltste ve partilerde?.. Hayır tabiıl Ülkenin en gerici ve rezil güçlerirve sryasal kucak açan, temsil ettiği kıtlenin bırakın öncüsü olmayı, çok daha gerisinde sürdürülen bir politikanın bugöı var- dığı noktadır, Türkiye'nin durumu. • • • Ülkede ekonomiyle birlikte eski politika ve politi- kacı da dibe vurmuş durumda. Hâlâ tepede ve henüz kottuklannda oturduktanna bakmayın... Orada duran sadece görüntüleri aslında Hayatın her alanında rastladığımız, toplumsal sü- reçlerin bazen yavaş işlediği bir durumla karşı karşt- yayiz... Ancak bu gerçeğın ayırdında değilter. Politikacı, hâlâ, iktıdarda durmakla iktidar oWuğu- nu ve ipleri elinde tuttuğunu sanıyor... •** Birçok milletvekili diyor ki: Kardeşim eğer bu tayi- ni yaptıramazsam, bu ihaleyi verdiremezsem, yasak yerde park edemezsem, ceza kesen polısı sürdüre- mezsem, Picasso tablosunu sattıramazsam, aşağı- da bir sürü kirli ılişkiye göz yumduramazsam, bu iliş- kilerden rantımı alamazsam, istediğim bürokratik ve sıyasai tayinleri yaptıramazsam, arsayı kapamaz e- vi bedavaya yaptıramazsam.. neden rnillervekili se- çildim?.. Haklı bir soru. Çünkü, ülkemizde siyasetin attındaki buzdağı gi- bi, ondadokuzuna egemen ilişkiter sistemi böyte ça- lıştyor. Bazı bakanlar diyor kı: Yahu, özel bankalara sözüm ve nazım geçmezse, siyasal konumumu onlara kar- şı kullanamazsam, devlet bankalanndan ıstedi§im ki- şilere krediler ve özeüikle oy gelecek bolgelere süb- vansıyonlar verdiremezsem, bana oy veren yüz bin- lerce kişiyi devlet memuru yapamazsam, ihaleleri yönlendiremezsem, bütçedeki kalemleri istediğim gibi harcayamazsam.. neden iktidardayım ve neden bu kadar ter döküp seçim kazanıp iktidara gelmek için çırpınayım? Haklıdır. Çünkü, bu düşünce yapısı polttikacı için "siste- mik" olmuştur. Yani kanına, kemiğine, hele hele genetiğine tşte- miştir. Bu nedenle haklıdır. Bu politikacı, kendisini de bu durumu da değişti- remez. Bu düşünce yapısının, ekonomiyle birlikte kendi- sini de batırdığının bile ayırdında değikJir. Şöyle düşünmektedir: Türkrye 17 kez kriz geçirdi ve taşıma suyla kriz- den çıktık. Şimdi de çıkanz. Anzi bir dunım olmuş- tur, yine!" "Jeostratejık konumu nedeniyle Türkiye'nin bat- masına izin vermezler, parayı verirter ve biz yine es- ki tas eski hamam gideriz". "Bu nedenle, durun bakalım, yasalan masalan çı- karmak için bu kadar acele etmeye gerek yok!" Bu arada, ANAP'tan, eski ekonomi ve politikanın üstatlanndan, baş uygulayıctlanndan, siyasal ve eko- nomik rant paylaşımının en büyük kotancılanndan Bay Puro'nun sesini duyuyor musunuz? İki el ve iki bacağıyla, başı ve kocagövdesiyte için- de yüzdüğü günlere özlem içinde, fetva veriyor.. • • • Eski düzen politikacısı, denızin bittiğinin zeme ka- dar farkında değil. Denızle birlikte kendisının de bittiğinin... Insanın değişmesi, düzenin değişmesi, dünyanın en zor şeylerinden bindir. Bunlann gerçekleşmesi için, doğada da toplum- larda da hep olağanüstü büyük olaylar olur, obnak zorundadır. Bazı canlılar, evrimleşmeye direnirler. öyle bir durumu yaşıyoruz. • " . Hey! Ortada yiyecek bir şey kalmadı, hadi artık!... obursali@bilimmeffcezi.org.tr Gürkan toprağa verila Pazartesi günü geçirdiği kalp krizi sonucuyaşann yitiren. gazetemizin sinema yazarianndan Turb Gürkan dün toprağa verildL Türkiye Gazeted Cemheti'nin (TGC) önünde düzenlenentörende j zetemiz yazan Orhan Erinç. \önetim kuruhı adj kBabirla)nuşmayapn.Erinç, u 55yılhkust»nua < miyetin önünden uğurhıyoruz. Basm ve sinema M önemtibir kayıp. Boşhığü zor doldurulacak. Yak larma başsağuğı diüyorum" dedl Gürkaa, Sul nahmet Camisi'ndt lahnan öğk namazmdın sot Zinchükuyu Mezarhğın'da defnedödi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle