Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 MART 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
Bolvadin'de
Geçen ay Afyon Milli
Eğitim Müdürlüğü'nde
bir tören düzenleniyor
ve üniversiteye giriş
sınavında başan
kazanan okullara ödül
veriliyor. Bolvadin
Anadolu Lisesi de ödül
alıyor. Aynı gün bir
başka "tören" daha
düzenleniyor ve
Bolvadin Anadolu
Lisesi'ni, matematik
olimpiyatlannda
Türkiye
şampiyonluğuna
taşıyan kurucu
müdürü Muharrem
Bayar görevinden
alınıyor... Eğitim
konusunda 10 kitabı ve
500'den fazla makalesi
yayımlanan Bayar'ın
yerine ise ilgili
yönetmelik "rehberlik
öğretmenlerine
yönetim işlerinde
görev verilemez"
hükmünü getirdiği
halde vekâleten bir
rehberiik öğretmeni
atanıyor. Bu arada
MHP üyesi DSP
Bolvadin llçe Başkanı
Mustafa Yeni'nin
"yakin" dostu Bolvadin
llçe Milli Eğitim Müdür
Vekili ve aynı zamanda
Bolvadin Anadolu
Lisesi Müdür
Yardımcısı Kemal
Kumru da ilçede
ruhsatlı tabancası olan
tek eğrtimci sıfatıyta
Bolvadin'de yeni
eğitim hamlelerine
imza atacak olmanın
ülküsüyle çafışmalannı
sürdürüyor!
Tefc 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Koalisyonda
ipler gerilmiş...
"Un sermek jçindirl"
ütüphanelerGenel Müdürfüğü'ne bağlı her
beş haik kütüphanesinde ancak bir ve kos-
koca Milli Kütüphane'de topfam yirmi kü-
tüphaneci ile hizmet veren kütüphanelerin
"hafta"sını kutfuyor ve Çoaım ll Küttür Müdürü Müm-
taz Idil'in bir araştırmasından alıntılar yaparak kü-
tüphanecilere nice yıllara diyoruz:
Tarihte bilinen ilk kütüphane yıkımını l.ö. 333'te
Büyük Iskender gerçekleştirdi ve aralannda 12 bin
dana derisine yazılmış Iran Destanı'nın da bulundu-
ğu Persepolis kitaplığınt yaktı.
Çin Imparatoru Tsin Che Hoang Ti, l.ö. 213'te
bilginin insanlığa kötülük getirdiği gerekçesiyle Çin
tarihinin en degerli kitaplarını yok etti.
İ.Ö. 146'da Romalılar, Kartaca kütüphanesinden
yükledikleri kitaplan Alp dağlannda yakarak soğuk-
tan korundular ve elde kalan kitaplan Roma kütüp-
hanesine koydular. Romalılar, İ.Ö. 88'de Atina'daki
Psitratüs kitaplığını ve l.ö. 48'de de Iskenderiye kü-
Kutuphanelertüphanesindeki seçme kitaplan Roma'ya taşıdılar.
Mısır Kraliçesi Kleopatra, Bergama kütüphane-
sinin kitaplannı Iskenderiye'nin hamamlannda yak-
tınrken, daha sonraki dönemde Iskenderiye kütüp-
hanesindeki 400 bin kitabı yok etmek de piskopos
Theophilis'e nasip oldu.
I.S. 410'da Roma'yı işgal eden Vizigotlar, kralfan
AJarik'in buyruğuyla Roma'da o güne kadar yara-
tılmış dünyanın en büyük kütüphanesini yakarak or-
tadan kaldırdılar.
1258'de Moğol komutanı Hülagü Han'ın Bağ-
dat'ı istilasıyla yakılan 36 kütüphanenin atıklann-
dan Dicle nehrinin suyu aylarca kapkara aktı.
Müslümanlann Ispanya'dan sürülmesi üzerine
kardinal Ximenes, Gırnata'nın Babürremle meyda-
nında Araplara ait 1 milyon kitabı yaktırdı.
Yeni Dünya'ya giden Ispanyol papazlar 1562'de
Maya uygarlığına, 1566'da Inka uygarlığına ait ya-
zılı belgelerin tümünü ortadan kaldırdı, 1872'de de
rahip Eugene Evraud Polinezya adalanndaki ki-
taplan yok etti.
Adotf Hitier'in yönetimindeki Nazi Almanyası'nda
sakıncalı bulunan kitaplar toplanarak 10 Mayıs
1933'te düzenlenen bir törenle yakıldı.
1890 yılında Orgeneral Kenan Evren'in yönetime
el koyması üzerine, Türkiye'de insanlar sakıncalı
sayılabileceğini düşündükleri kitaplannı kendi elle-
riyle soba ve kazanlarda yaktılar; yönetim de resmi
kurumlardaki bazı yayınlan hamur yapılarak değer-
lendirilmesi için kâğıt fabrikalarına gönderdi.
1984'te Istanbul'da toplanan Islam Tıp Kongresi,
bilim kitaplan tepsi içinde yakılarak çalışmalanna baş-
ladı.
Kutuphaneler Haftası: Dikkat yangın tehlikesi!
SESSİZ SEDASIZ (!) Taksim İlkyardım, yardıma muhtaç!
Taksim Eğitim ve Araştırma Hasta-
nesi'nde ya da bilinen kısa adıyla Tak-
sim llkyardım'da, Başhekim Yardım-
cısı Dr. Emin Aksoy, enfeksiyon has-
talıklan ve mikrobiyoloji uzmanı Dr.
Selahattin Yılmaz'a 23.05.2000 ta-
rihli bir yazı gönderiyor ve bir olayın
tahkiki için odasına davet ediyor.
Yılmaz yanında çalışan bir kişiye
hakaret etmekle suçlanarak dosyası
Istanbul Valiliği ll Disiplin Kunjlu'na
sevk ediliyor.
Başhekim Yardımcısı, 23.05.2000'de
"olay"ı tahkik etmeye başlamış iken
ll Disiplin Kurulu'ndaki resmi evrakta
"suçtarihi" olarak 24.05.2000 yazıyor...
Kurul üyeleri bu durumun farkına var-
madan, yanında çalışanlara hakaret
ettiği gerekçesiyle Dr. Yılmaz'dan ya-
zılı savunmasını istiyor. Yılmaz savun-
masını veriyor ve başka bir "olay"dan
söz ediyor:
"Muhakkik Dr. Emin Aksoy, eksik
belgelerle birfirmanın ihaleye girme-
si için imza atmamı istedi. Atmadım.
Aksoy'un, 1999 yılında yapılan
ihalelerde kurumu 48 milyar li-/
ra zarara uğrattığı Bakanlık mü-^
fettişlerince tespit edilmiş olup
hakkında açılan davada 6 aya ka-
dar hapis cezası istemiyle yargılan-
maktadır."
ll Disiplin Kurulu "suç tarihi"ndeki
belgesel hata ve hesapta olmadan
gündeme gelen ihale davasının için-
den çıkamadan ll Sağlık Müdürü Os-
man Karaaslan, gereken formülü bu-
luyor
Dr. Selahattin Yılmaz'ın muhakkik ra-
poruna istinaden Şişli Etfal Hastane-
si'nde görevlendirilmesine....
Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un
şahsında bu "olay"da emeği geçen
herkese başanlannın devamını dileriz!
Tetovo Öyle Yakın kî...
CÜNEYT AKALIN
Tetovo, Makedonya'nın
merkezi Üsküp'e yaklaşık 60
km. uzaklıktadır. Meşe or-
manları ile kaplı Şar Dağı,
Üsküp'ü Tetovo'ya bağlayan
karayolunun kenarında yük-
selir. Bu dağın hemen arka-
sı Kosova'dır. Türk nüfusun
yoğun olarak yaşadığı Priz-
ren, dağın öteki yamacının
eteklerindedir.
Dağın yamacına kurulu Te-
tovo (Kalkandelen) şirin bir
Balkan kasabasıdır. Burada
Müslüman Arnavutlar, Hıris-
tiyan Makedonlarla birlikte
yaşar. Çok kubbeli Ortodoks
kilisesinin biraz uzağında be-
yaz boyalı ince bir minare, bir
caminin, yani bir başka ce-
maatin varlığını hatırlatır. 20.
yüzyılın başındaki kargaşa
dönemi istisna tutulursa, Ar-
navutlar ve Makedonlar bu-
rada uyum içinde birlikte ya-
şamışlardır.
Tetovo temiz, bakımlı, ma-
mur bir kasabadır. Arnavut-
luk dışında yaşayan Arnavut
nüfusunun en varlıklı, duru-
mu en iyi kesimlerinin yaşa-
dığı biryerfeşim birimidir. Di-
ğer bir deyişle Makedon-
ya'da nüfusun üçte birini
oluşturan Arnavutlar, tüm Ar-
navutlar arasında en varlıklı
olanlardır. Tetovo ve genel
olarak Makedonya'da yaşa-
yan Arnavutlar, Arnavutluk'ta
yaşayan soydaşlan ile kıyas-
lanmayacak ölçüde iyi ko-
şullarda yaşarlar. Müstakil,
bakımlı, bahçeli evleri ile Te-
tovo, bir Isviçre kasabasını
andınr.
Tetovo (Kalkandelen) Tür-
kiye'ye çok sayıda göçmen
yollamıştır. Bu insanların bir
ayağı Istanbul'da, bir ayağı
Makedon kasabasında, kö-
yündedir.
Esenler Gan'ndan kalkan
otobüsler, yaklaşık on beş
saatte Tetovo'ya, Kumano-
va'ya, Üsküp'e ulaşır. Istan-
bul'dan Tetovo'ya ulaşmak,
Kars'a, Erzurum'aulaşmak-
tan kolaydır.
Böylesine yakındır bize
Kalkandelen.
UÇK kîmin için
vuruyor?
Korkulan oldu; önce Koso-
va'da yoğunlaşan çatışma-
lar, geçen hafta içinde Ma-
<edonya'ya sıçradı. Ajans-
ar, Tetovo'yu Kosova'dan
îyıran meşe ormanları ile
caplı dağlardan sızan silah-
ı militanlann Makedon gü-
tik güçlerine ateş açtık-
larını, çatışmaların artması
üzerine Tetovo halkının ken-
ti terk etmeye başladığını du-
yuruyor. Bosna-Hersek'ten,
Kosova'dan sonra Balkan-
lar'ın Isviçre'si Makendonya
da kana bulanıyor. Lanet ol-
sun!
Kim bu silahlı militanlar?
Aşın miHiyetçi-şoven Arnavut
UÇK örgütünün bir kolu ol-
duğu söylenen bu militanlar
ne yapmaya çalışıyor? Ma-
kedon yetkililerin yanı sıra
Arnavutluk Dışışleri Bakanı-
nın da apar topar kınadığı
bu "başıbozuk" saldmlar ki-
me hizmet ediyor? UÇK mi-
litanlannın amacı "uyuşturu-
cu yollannın güvence altına
alınması'He sınırlı mıdır, yok-
sa "kültürel özerklik" talep-
lerinin arkasına gizlenerek
Makedonya'yı karıştırmak
mıdır? Öyle anlaşılıyor ki Ba-
tı medyasının "Miloseviç kar-
şıtlığı" isterisine kapıldığı sı-
rada bol bol reklamını yap-
tığı UÇK militanlan, Balkan-
lar'da tam bir istikrarsızlık
unsuru haline gelmiştir. Arna-
vutluk "mikro milliyetçiliği"
başıboş bir mayın gibi ora-
ya buraya toslamaktadır.
"Büyük Arnavutluk" düşleri
en başta Arnavutlara zarar
verecektir. Bunu görememek
ya siyasal köriüktür ya da dış
kışkırtmaların oyununa gel-
mektir.
Batkanlar'da barışın
yaşamsal önemi
- Balkanlarda barış, Tür-
kiye için can alıcı bir sorun-
dur.
- Kalıcı banş ancak Bal-
kan halklarının işbirliği ile
sağlanabilir.
- Bölge dışı güçlerin ne
yaptığı belli değildir.
- Şoven Arnavut milliyetçi-
liği dış güçlerin aleti konu-
mundadır.
Esenler Gan'ndan kalkan
otobüslerin yolculan, Teto-
vo'daki yakınlarına kazasız
belasız kavuşabilecekler mi?
Tetovo'nun, Üsküp'ün, Oh-
ri'nin Hıristiyan, Müslüman
sakinleri bir arada yaşama-
ya devam edebilecek mi?
Göl kıyısındaki Struga, ulus-
lararası kültüre malettiği "Şi-
ir Festivali"ni sürdürebilecek
mi? Balkanlar'ın Isviçre'si
Makedonya huzur içinde mi
yaşayacak, yoksa kana mı
bulanacak?
BaJkanlar'daki yangın Tür-
kiye'nin kolunu kanadını ya-
kıyor. Bu yangın ne kadar
çabuk söndürülürse o kadar
iyi olur.
HAYVANLAR ISMAÎL CVLGEÇ igulgec@yahoo.com
KJM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak(a turk.net
>\ -KJr/t.
ÇtZGtLİK KÂMtL MASARACI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 29Mart
ÇANKIRIASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
2000/408
Davacı Ismaıl Çağlar vekılı Av. Idris Şahın tarafindan davalılar Mustafa
Ümıt ile Menderes Sönmez aleyhlenne açılan maddi ve manevi tazmmat da-
vasında: Davahlardan Mustafa Unut'e yapılan töm yazışrnalara rağmen adre-
sı tespit edılememış olduğundan duruşma gün ve dava dılekçesı teblığ edile-
memıştır. Davalı Mustafa Ümıt'ın duruşmanın bırakıldığı 03.05. 2001 günü
mahkememiz duruşma salonunda hazır bulunması veya kendısini bir vekille
temsıl ettırmesı, 7201 sayılı kanun gereğınce teblıgat yerine kaim olmak ûze-
re ılanen tebliğ olunur. Basın: 16217
İLK TVRK SINEMACISl UZKINAY..
1956'DA euSÜH, K4ME&IAAAU l/e SlNfMA YÖ*jerM£Nİ
FUAT eJZMJV/iy tB mfHVCrf ÖUUÜÇTİİ. Ö§H£NİMİAIİ Fi-
ZJK V£ K/MYA ÜZE&iNe » V A * f OLAU IJZK/A/AY, YB-
Tf. I. t>ÜNV/\ SAVAÇI P4TLAPIĞI SUSAD*
BAy OIA/&4K C/ZOUYA Ş YA
RUS /4MIT1 Yt)CTT&O4G4Ğl &4M/VJ DA
AAİAJİ <5£#ME*ZL£ 3Öe£VC£ASO/&LA*/fT7, 1SO
BU POKÛMAUTefZ, &B. TÜ&< StKtSAAAClSt-
A/OS'7ZU£J RUS /IBiPESİUİH * &UUİ
MAfJ Ve YÖMETKieH OLA&Uc gİG/£AÇ KOHUU1
&LMPE ÇAUŞAAJ C/SXfA*4y, 133.4 'TSAI SOK/eA OCDU
KARTAL 2. İŞ MAHKEMESİ'NDEN
2000/794-795-796 Esaslar
Davacılar Derviş Buyurman, Hasan Demiıhan ve Mustafa Vurun tarafindan davalı SSK Genel Müd. aleyhine açılan tespit-iptal dava-
sında verilen ara karan gereğince; Işveren Faıglas Kimyevi Maddeler San. Tic. AŞ'nin davaya dahil edilmesi gerekmekte olup 30 Ağus-
tos Cad. N: 13 Cevızli/Kartal adresindeki ikametgâhuu iflas edip kapattığından ve başkaca adresi tespit edilemediğinden ilanen tebligat
yapılmasına karar venlmi$ olmakla dahili davalı Fargias Kimyevi Maddeler San. ve Tic. AŞ'nin, duruşraa günümüz olan 2.5.2001 günü
saat 9.30'da mahkememizde hazır bulunması ya da kendisini bir vekil ile temsil ettinnesi, gelmez, geçerli bir mazeret bildinnez ve ve-
kil de göndennez ise yokluğunda dunışmalara devam ile karar verilecegi davetiye yerine kaim olmak üzere ilan olunur.
Basın: 16335
DÜZÇİZGİ
UMtT ZİLELÎ
Yarın Çok Geç OlacakL
Siyasetçi dostum, "Hemyemekyiyelim, hemdert-
leşelim" dedi...
Birakşamüstü saati, Istanbul'un Etıler semtinde,
ancak bir-iki masası dolu restoranda Turkiye'yi ko-
nuştuk... Yaklaşık iki saatlik sohbet sırasında yanıt
aradığımız, çözüm üretmeye çalıştığımız sorun ay-
nıydı: "Türkiye bu istilayı nasıl püskürtebilir?!." Dos-
tum, "Çokzor" dedikten sonra ekledi:
"Geriye, taa 50'lere git, göreceksin; küçük Arm-
rika olacağız diyenlerinyönetiminde rezil oldu bu ül-
ke. Ihtilaller, darbeler, olağanüstü bunahmlar bu si-
yasetçi türûnü söküp atamadı. Hep aynı kafa yönet-
ti Turkiye'yi... Geldiğimiz noktada, 200 milyar dola-
ra varan iç ve dış borçla çökmüş birekonomi var. Iş-
te dışanda ellerini ovuşturarak bekleyenler, bu ağır
faturayı bize hem tüm varlıklanmıza el koyarak, ama
asılsiyaseten pek ağırödetecekler!.." Genç siyaset-
çi acı bir gülümsemeyle devam etti: "Ama haklannı
yemeyelim; biranlamda verdiklerisözü tuttular, 'kü-
çük Amerika' düşünü gerçekleştirdiler... Etrafma
bak."
Önce anlamadım. Ama bakışlannı takip edince ne
demek istediğini gördüm!.. Oturduğumuz restora-
nın adı TGI Friday's idi. Hemen karşımızda Burger
King, yanında Pizza Hut, biraz ötede Escada var-
dı. Elektrik direğinin üzerinde sallanan iki reklam
panosunun birinde HSBC Bank, diğerinde ise McDo-
nald's yazıyordu. O anda göruş mesafemızin için-
de değildi, ama biliyordum; biraz ötede Paul, diğer
yanda Citibank olacaktıL
- Görüntü acıklıydı, ama asıl büyük ıstıla yolday-
dı!..
•••
Asıl büyük istila nedir?..
Bir ülkenin her türlü varlığının, yetmedi, yönetim
ve siyasetinin tümüyle vesayet altına alınmasıdır.
Ekonomik olarak; madenlerine, bankalarına, iletişı-
mine, enerjisine, ulaşımına, tarımına el konulması-
dır. Çok daha vahimi; siyasi olarak bir parya haline
getirilmesi, mandası altına girdiği emperyalistin üze-
rine yüklediği "koçbaşı misyonu'nu kabullenmesi-
dir...
- Türkiye'nin girdiği yol, işte bu yoldur!..
önceki gün Kemal Derviş'in Amerika'dan yaptı-
ğı çağn, gazetelerın manşetlerindeydi:
- Yarın çok geç olur!..
Neydi, yarın çok geç olacak olan?.. Önümüzde-
ki günlerde pariamentoya sunulacak olan 15 yasa
değişikliğinin bir an önce hallolması... Yani yukarı-
da saydığımız kalemlerin bir an önce ve de püriiz-
süz bir şekilde istenilen ellere geçmesini sağlaya-
cak düzenlemeler!.. Yani Türk Telekom, yani enerji
santrallan, yani madenler, yanı bankalar, yani THY,
sayın sayabildiğiniz kadar!.. Ve ABD bu yasalar çık-
madan para vermeye yanaşmayacağını açık açık ifa-
de etti bile. Bizim gazetelerden bin de ABD'nin bu
isteğini gayet veciz bir yaklaşımla Türkçeye çevir-
di:
- Ne kadar ekmek, o kadar köfte!..
Yani, ne kadar bağlanırsan, ne kadar alçalırsan o
kadar dolar!.. Bayağılığa bakın... Diğer tarafta aynı
çağnyı bu ülkenin aydınlık insanlan, yurtseverleri de
yapıyor; eğer birkaç milyar dolar uğruna varlıkları-
mızı haraç mezat satışa çıkanrsak, eğer tarımdan sa-
nayiye, ulaşımdan enerji ve ıletişime, madenlerimiz-
den bankacılığa kadar tüm alanlan yabancılara su-
nacak yasalan çıkarırsak bir sömürge konumuna
düşeriz. Bu, "Milli Siyaset Belgemizi" bile efendile-
rimizin oluşturacağı günlere doludizgin gidişin gös-
tergesidir. Bu, kendi ülkemizde köle olacağımız gün-
terin habercisidir... İyi düşünmeli, bu kuşatmayı, bu
istilayı durdurmalıyız. Yoksa;
- Yann çok geç olacak!..
Yeniden Müdafaa-i Hukuk
Türkiye'nin aydınlanma ve tam bağımsızlık müca-
delesınde önemli ve ayncalıklı bir yere sahip olan "Mü-
dafaa-i Hukuk" dergisi, talihsiz bir "vakıflaşma" ma-
cerası yaşadıktan sonra tüm malvarlığı da kurulan
vakfa hibe edildiği için şimdi "Yeniden Müdafaa-i Hu-
kuk" adı altında yayınını sürdürüyor. Haftalık Müda-
faa-i Hukuk gazetesi ise bir süre yayımlanamaya-
cak. Abone için tel: (0242) 244 50 29 ve 248 25 60,
E-posta: mudafaihukuk(a superonline.com
Böylesine bir saldırı ortamında, gerçekleri anla-
tan yayın organlan ne yazık kı bir elin parmakları ka-
dar bile değil!.. Sahip çıkalım...
Faks:(0212)2874241
E-posta: uzileli(a ixir.com
BULMACA SEDAT YAŞAYA1S'
1 2 3 4SOLDANSAĞA:
1/ Eskiden toz
haline getirilip
cınsel uyancı
olarak kullanı-
lan bir cins
kertenkele. 2/
"Tann kabul
etsin" anla-
mında kullaru-
lan sözcük...
"—Sağdıç":
Fotoğrafsanat-
çımız. 3/ Saz,
karnış... Gözleri gör-
meyen. 4/Kars'mdo- 1
ğusundaki ünlü antik 2
kent...Aşiret.5/Deri- 3
de sinırler boyunca 4
birtakım ağnlı fiske- 5
Jerin dökülmesiyle be- g
liren bir hastalık... -
Olumsuzluk belirten „
bir önek. 61 Çin ve Ja-
ponya'da oynanan bir
sfrateji oyunu... Giysilerin boyna gelen bölümü. II
Bir nesnenin uzayda kapsadığı yer... Isveçli pop
müzik topluluğu. 8/ Yurdumuzda bir petrol bplge-
si... Küçük gemi. 91 Çok sık yinelenen ve bundan
dolayı usanç vererek önemini yitiren söz.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Tülbente benzer ince ve saydam bir kumaş. 2/
" — Maalouf": Lübnan asılh yazar... Halk şairi.
3/ Sazangillerden bir bahk... Çelişkili ve tutarsız iki
tümceyi birbirine bağlayan bağlaç. 4/ Apansız..
Keskin, sivri uçlu bir cisimle bir şeyi yontarak. ka-
zıyarak ya da delerek çukur oluşturmak. 5/ Uzun
gömlek üstüne takılan antik kemer... Sodyumun
simgesi. 6/Gürcistan'ın plaka işareti... Kıyı, kenar.
7/Algılanan nesnelerin temel niteliği... Doğu kili-
sesinde piskoposlara verilen san. 8/ 1930 Nobel
ödülü'nü kazanan ünlü Hintli fizikçi... Uzun konç-
lu ayakkabı. 9/ Yinelenen dize.