16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29MART2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Picasso uzmanı geliyor Çalıntı tablolara bilirkişi incelemesi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Kültür Ba- kanı İstemihan Talay, bugüne dek 6 Picasso tablosu ele geçirildiğini vurgulayarak bunlann gerçek olup olmadığının kesinleştirilmesi için yurtdışından Picasso uz- manı getirileceğıni söy- ledi. Talay. "resmibelge- lerle başvurulması duru- munda tablolann iade edileceğinr de bildirdı. Bağımsız Van Millet- vekili Mustafa Bay- ram' ın admın da kanştı- ğı son Picasso operasyo- nundan sonra, ele geçiri- len tablolar için bilirkişi incelemesi yapılacağı bildirildi. Kültür Bakanı İstemihan Talay, dün TBMM'de gazetecilerle sohbet ederken Güzel Sanatlar Genel Müdür- lüğü'ne talimat verdiği- ni, yurtdışından Picasso SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk uzman( gelmesinin sağ- lanacağmı söyledı. Talay. tt O zaman daha net olarak bu tablolar haklanda bir şey söyle- mek mümkön olur. Gi- derek artan bir Picasso tablosu koleksiyonumuz oldu. Saruyorum 6 tane ohta. Gerçek mi, değü mi tespitettireceğiz" dedı. TalayfTablolan iade etmcye hazınz Talay, «Bu tablolann sahibi olduğu belirtilen ülkelerdeniadetalebige- Hrse ne yapacaksınız" sorusuna da "Resmi ka- nallardan, resmi belge- lerle başvunı olursa iade etmeye hazınz. Türkiye Cumhurryeti, sürekti ch- şanya eser kaçınlan bir ûlke olduğu için ilkefi davTanarak bu tûr olay- lara karşı çıkmamız ge- rekn-" yanıtını verdi. FİKİR SUÇLUSU. Eupovision'u St Pier sıııacak • Haber Merkezi - Notre- Dame müzıkalınin yıldızı, Kanadalı şarkıcı Natasha St. Pier, bu yıl Fransa'da gerçekleşecek Eurovision Şarkı Yanşması'nı sunacak. 20 yaşındaki St. Pier, Fransa'nın bu yıl ödülü kazanmasını umduğunu söyledi. Geçen yılki yanşma ortalama 700 milyon insan tarafindan izlenmiş ve 33 ülkede yayımlanmıştı. Müdürekızdı bomba koydu • Haber Merkezi -Kıbns Rum kesiminin Limasol bölgesındeki bir lisede >• müdüre kızan bir kız öğrenci, okul tuvaletine bomba koydu. Polis, bomba koyan öğrenciyi gözaltına alırken suçunu itiraf eden 17 yaşındaki öğrenci, boru tipi bombayı bir arkadaşının yaptığını söyledi. yarışma • TVServisi-RTÜK'ün "Genel ahlaka ve Türk aıle yapısma aykın bulduğu" gerekçesiyle Show TV'ye kapatma karan vermesine yol açan "Bıri Bizi Gözetliyor" adlı yanşma, Reha Muhtar'm yönettiği "Ateş Hattı"nda tartışıhyor. Show TV'desaat22.45'te yayımlanacak programa, elenen yanşmacılar, aileleri ve çeşitlı kurumlardan yetkililer katılacak. Afyon'da yeşü örtüazahyor • AFYON (Cumhuriyet) - Afyon'da yeşil dokunun azalması canlı yaşamını tehdit ediyor. Kentte ağaçlandırma seferberliği başlatan Afyon Valisi Ahmet Özyurt, Yanmca Köyü'nde gerçekleştırilen fidan dikımi törenine katıldı. Özyurt, burada yaphğı konuşmada, îhsanıye ılçesinde gördüğü bir ağaçta 40 kuş ytıvası bulunduğunu belirterek "Kuşlar ağaç bulamadığı için bir ağaca 40 yuva yapmışlar" dedi. Saghkta Tiirk- Japon işbirlği • DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakır'da, '•Türkiye'de Enfeksıyon Hastalıklan Konrrolü"' projesi kapsammda Türk ve Japon uzman ekipleri çeşitli sağlık ocaklannda 336 kişıden kan örnekleri alacak. Proje sayesinde, aşıyla önlenebilir hastalıklann bağışıklık durumunun saptanması ve geçmişte toplumda görülen hastalıklann belirlenmesi amaçlanıyor. Kurulacak füeloil santralı, 2002 yılına kadar antma tesissiz ve filtresiz çalışacak Barbn ikiııci Yatağan olacak ESENALtŞ BARTIN - Batı Karade- niz'in orman açısmdan en zen- gin bölgelerinden Bartın ve çevresi, tnkumu Plajı'nın ya- nına kurulacak fueloil santra- lıyla tehlikeye atılıyor. Küre Dağlan Milli Parkı içınde ku- rulacak santralın asit yağmur- lanna neden olacağı belirtili- yor. Yurttaşlar santralm yapı- mımn durdurulmasmı istiyor. Yatağan'a nefes aldırmayan fueloil santralının bir benzeri Bartın'da kuruluyor. Resmi Gazete'de, Bartın'da bir santral kurulacağına ilişkin bir karar olmamasına karşın Enerji Ba- kanlığı, "Cengiz Enerji AŞ- Cengiz tnşaat AŞ" ile 29 O- cak'ta bir sözleşme imzaladı. Giresun-Ordu arasmda kurul- ması planlanan fueloille çalı- şacak mobil santrallara yöre halkmın tepki göstermesi üze- rine santralın Bartın'a 10 kilo- metre uzaktaki tnkumu Pla- jı'run yanına kurulması karar- laştınldı. Günde 650 ton fu- eloil yakacak santralın 2002 yılına kadar antma tesissiz ve filtresiz çahşması konusunda karamameler de çıkanldı. Çevreciler, santralm kurula- cağı alanın Bartın-Kastamonu Küre Dağlan Milli Parkı'nın içinde yer aldığına dikkat çek- tiler. Avrupa Doğal Hayatı Ko- ruma Vakfi'nrn, Batı Karade- niz Bölgesi'ni Avrupa'nın 8 sı- cak noktası arasında gösterdiği- ni belirten çevreciler, bu konu- da önceki hafta Ingiltere'de ya- pılan törende, Orman Bakanı Nami Çağan'a ödül verildiğini ve bu bölgenin "Türkrye'nin dûnyaya armağanı" olarak du- yurulduğunu vurguladılar. Kentteki 12 sivil toplum ör- gütü, bir araya gelerek oluştur- duklan "Çevre BiriikteuğT adına bir bildiri yayımladı. Çevreciler, 4 ay önce Bar- tın'm kalkınmasına katkıda bulunacak ve enerji üretecek bir barajm inşaatma başlandı- ğı dönemde fueloil santralının gündeme getirilmesinin anla- şılmaz olduğunu belirttiler. Kurulması planlanan mobil santrallara halkın tepki göstermesi üzerine santralın Barün'a 10 kilometre uzakta, tnkumu Plajı'nın yanma kurulması kararlaşünldı. Yöre halkı, zehirfabrikasının kurulmasına engel olmak için eylem takvimi hazırladı Göcekliler Bergamalı köylünün izinde ÖZCANÖZGÜR MUĞLA - AKSA firmasının Dala- man-Göcek arasında kurmak ıstediğı mobil santrala karşı yurttaş örgütlen- mesi başladı. Demokratik kitle örgüt- leriyle siyasi parti temsilcilerinın Or- taca'da yaptığı toplantıda "Köyceğiz- Ortaca-Dalaman Çevre Platformu" oluşturuldu. Eylem takviminin de ya- pıldığı toplantının ardından yapılan açıklamada, "Bütûn yollan denedik- ten sonra, olmazsa Bergamalılar gibi soyunur Ankara'yavürürûz" denildi. Bergama köylülerinin mücadelesi- ni örnek alan Dalaman, Köyceğiz ve Ortacalılar. yörelerinde mobil santral kurmaya hazırlanan AKSA firmasını bölgeye sokmamaya kararlılar. ADD Ortaca Şubesi'nde CHP, DSP, FP. ÖDP, ÎP temsilcileriyle, bölgedeki tu- rızm tesislerinin, Sangerme ÇevTe Eğitim Derneği (SARÇED), Eğitim- Sen. Gökova Sürekli Eylem Kurulu temsilcileri ve Dalamanlılann katıl- dığı toplantıda, AKSA'nın Finike'den kovulduğu anımsatılarak "Onlann kovduğu çöp santrala biz boş geldin diyecekdeğüiz'' diye tepki gösterildi. Toplantıda söz alan Ortaca Beledi- ye Başkanı Kemal Şahin, "Biz Yata- ğan ohnayacağız. Hepimizzarar göre- ceğfe" dedi. Toplantıda, Ortaca Belediye Başka- nı Kemal Şahin'in Göcek, Dalyan, Köyceğiz ve Dalaman belediye baş- kanlanm toplantıya çağırmasına; Da- laman Belediye Başkanı'nın arsa sa- tışından geri adım atmasının sağlan- maya çalışılmasma; Dalaman, Köy- ceğiz, Ortaca II Genel Meclisi üyele- rinin sorunu Muğla tl Genel Mecli- si'ne taşımasına, ortak heyetin Muğ- la Valisi'ne ve Dalaman Belediye Başkanı'na gitmesine; ekipler halin- de bölge köylerinin uyanlmasına ve Cumhurbaşkanı'na fakslar çekilme- sine karar venldi. 2 BtN BAŞVl'RU FORMU BİRKAÇ GÜN İÇİNDE TÜKENDt EurogoldMan işe al sustur taktiği İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) - Bergama'da altın madeni işletmek isteyen Eurogold şirke- tinin işçi alınacağı yönündeki duyunılan, "halkı birbirine dü- şûrecektehlikeli bir adım" olarak nitelendirildi. Pergamon Derae- ği Başkanı Sefa Taşkm, Eurogold'un, ilgili ta- ahhütnamede belirttiği gibi tnaden çalışsa bile ancak uzman düze>'in- de 117 kişi çalıştıraca- ğını söyledi. Izmir Barosu Kent ve günde tükendiğini bildirirlerken Pergamon Derneği Başkanı Taş- kın. Nisan 1997'de Damştay'm verdiği karar gereği Bergama'da siyanürlü madenin çalıştınlması- nın yasal olarak mümkün olma- dığını söyledi. Buna karşın son • Pergamon DerneğiBaşkanı Sefa Taşkm, Bergama'da siyanürlü madenin çahşanlmastnm yasal olarakmümkün oimathğmı belirterek, "yasathşı" üankuia "sözde"işçialacağuu açüdayan Eurogold'un haüa birbirine düşüreceğinisöyiedi. Çevre Komisyonu ise Berga- ma'da siyanür liçi yöntemiyle al- tın çikanhnasını sağlamaya yö- neli idari işlem ve eylemleri ne- deniyle ilgili kamu görevlileri hakkmda suç duyurusunda bu- lundu- Eurogold şirketı yetkili- leri, ıŞÇİ alımı için bastırdıklan 2 bin baş\'uru formunun birkaç günlerde bölgede radyolara ver- diği "yasadışı" reklam ve ilan- larla yakmda madenin çalıştınla- cağını öne süren ve "sözde" işçi alacağmı açıklayan Euro- gold'un, halkı birbirine düşüre- cek tehlikeli adımlar attığını be- lirten Taşkın, "Maden alanına 30-40 kilomerre uzakhktaki köv- lere\«pöğıçağnsonucu,sh"anür- lfi alnn madeninin zararlan ko- nusunda bilgi sahibi ofanayan ve kendisme iş isteğiyle müracaat e- den köylüleri kendi yandaşı yap- maya çalışryor, bu kişileri siya- nürlü madene karşı mücadele e- den kö>1ülere karşı kış- kırüyor. Yöre halkuu gerçekdışı bir biçimdeiş vaadi ile oj-alamak ciddi bir provokasyondur." Eurogold'un Berga- ma'daki siyanürlü ma- dene ilişkin reklam yo- luyla propaganda yapmasının 1998 'de Yüksek Reklam Kurulu tarafindan yasaklandığını anım- satanTaşkuı, Eurogold'un iş va- adi ile kandırmaya çalışhğı köy- lülerin, bu vaadin gerçekleşme- diğini gördükçe, pek yakında di- renişçi köylülerin destekçisi ola- caklannı söyledi. Bu köyde sigara içmekyasak Muş'un Sutuca Köyü ihtiyar heyeti, köyde sigara içmeyi yasakJadı. Yasağa aymayan köylülere, fiakirtere bir torba un veya bir tort» şeker verme cezası uygulanı>'or. Köymuhtan Kamil Aktaş, sigaranın gerek ekonomik yönden gerekse sağlık açısmdan son derece zararü olduğunu beörterek, "Köylükrimizin <mgfağını riılylngtvk aldıgımnr hn karan «innuna kadar götörmekte karartrjTz'' diye konuştu. Suluca Köyü saJdnleri de uygulamadan memnuii oiduklannı beürttüer. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Celladım Sevdirmek Türkiye, ılginç bir sıyasal yapı oluşturdu. Bir yan- da, "inanılmaz" ve "tüm dünyanın tekdirettiği" uyum ve isfkrar hayalleriyle avunan üç parti ve öbür yan- da ABD'nin gönderdiği, "ekonomiden sorum/u bir ctevtef bakanı", yani Sayın Kemal Derviş... Aslında böyle bir siyasal yapı, dünyanın hiçbir yerinde ve hiçbir zaman görülmemiştir. Daha doğru- su, "demokratik olduğu" iddia ve kabul edilen her- hangi bir memlekette, böyle bir siyasal yapı göremez- siniz. Zaten demokrasi kurallan içinde oluşmuş olan bir hükümet, böyle bir öneriyle ortaya çıktığı anda, kendi "ipini çekmiş" sayılır. Böyte bir "demokratik hü- kümet" olmaz. Seçilmemiş bir "teknokrata" tüm si- yasal yetkinin verilmesi, o yetkryi verenler açısmdan "intihar" sayılır. Üstelik o teknokratın, hiçbir siyasal "sorumluluğunun" olmadığı düşünüldüğü zaman... ••• Hükümet, "olağanüstû" bir durum olduğu varsa- yım ve iddiasıyla bu yola başvurduğunu ileri sürüyor. Ama eğer gerçekten olağanüstû ve "vahim" bir du- rum varsa (bana sorarsanız var), bu durumda yapıl- ması gereken şey, koalisyon hükümetinin derhal is- tifa etmesi ve parlamentodaki tüm partilerin katılma- sryla oluşan bir "mutabakat hükümeti" kurulması olacaktır. Hatta, pariamerrto dışı partiler ve sivil top- lum kuruluşlannın "mutabakatıntn" da aranması ge- rekecektir. Oysaki hükümet başkanımız ve koalisyon üyesi diğer partilerin genel başkanlan, bir "ulusal" lafı tut- turmuşlar, kendilerinı aldatıyoriar. Son günlerde çok kullandığım birbenzetmeyle, "mezarfıktan geçerken ıslık çalarak korkusunu yenmeye çalışan" adamlara benziyorlar. Yahu bu program ve bu "mutabakat" neden ulusal olsun? Hazıriayanlar ulusa mı sordu- lar?.. Bu anlayış, "çoğunluk ilkesinin" bilinmemesi ve yanlış uygulanmasıdır. Gerçekten, çoğulcu demok- rasilerin en büyük tuzağı ve çoğulcu demokrasi içtn- de yönetıcılen bekleyen en büyük tehlike budur. Zi- ra bu yöneticiler, sistemin kendilerine verdiği yetki- nin sınırlannı kolayca şaşırabilir ve kendi "çoğunluk iradeferini", ulusal irade zannedebilirler. 1960 önce- sinde Adnan Menderes'in sonunu hazıriayan şey bu olmuştu. Ecevit hükümetinin programı neden "ulusal" ol- sun? Hatta, bu programın ne olduğu şimdilik net- leşmedi ama, bu program hükümetten çok Kemal Derviş'in programı izlenimini uyandınyor. Ve şimdi bunun ulusal sayılmasının hiçbir mantığı var mı? • • • Beni en çok güldüren konu, Kemal Derviş'in bu program için işçi sendikalanndan destek araması ol- du. Aslında yukanda da vurguladığım üzere müthiş bir belirsizlik var. Ama tüm bu belirsizlik içinde bildi- ğimiz, "değişmeyen" bir yola gidilecek. Biryerlerden ekstra kaynak sağlanmaya çalışılacak ve sağlanan bu kaynağın ve faızinin getirdiğı yuk, emekçi sınıfla- ra ve tanm kesımine yüklenecek. Bunun adına da ulu- sal program denilecek. Ve Sayın Derviş bu program için işçilerin desteğini anyor ve konfede- rasyonlan ziyaret ediyor. Bizim sendika liderleri, çok nazik insanlar. Ben ol- sam.aslakapımıaçmazdım.Amaonlar, bu se- haryoyu çok iyl bflmelerine karşın sabır ve neîaket- le dinlediler. Sayın Derviş açıkça, "Celladınızj sevin, destekleyin" diyor, sendika liderierimiz "kem küm ediyortar". Doğrusu nezaketin bu kadan çok fazla... • • • Aynı çağn, muhalefet partilerine de yapılıyor ve bu "programı" desteklemelen isteniyor. Aslında ortada program falan da yok. Var olan, salt bazı "niyetler". Ama bunlann ulusal olduğu iddia edilerek destek is- teniyor. Maazallah, ulusal bir programı destekleme- yene "vatan haini" derier... Ve herfıalde muhalefet partilerinin yöneticileri de "vatan haini" olarak nitelendirilmekten korkuyorlar kı onlar da "kem küm" etmekten başka bir şey yapmı- yorlar. Aslında bazılan eleştin getiriyor ama, "kıyame- ti koparmalan" gerek... Şu anda döviz fiyatlan belli değil, faiz oranlan bel- li değil, ücret zamlan belli değil, taban fiyatlan belli değil, finansman açığı belli değil, dış kredi bulup bu- lamayacağımız belli değil, Kemal Derviş'in hüküme- tin tüm ortaklan tarafindan desteklenip desteklenme- dtği belli değil, yapısal reformların ne olduğu belli de- ğil... Işin doğrusu, hemen hiçbir şey belli değil. Hatta içinde bulunduğumuz krizin boyutlan bile belli değil. Ve birileri, birilerinden "celladım sevmesini" ve işi- ni kolaylaştırmasını istiyor ve yurtseverlik adına bunu zortuyor. Olacak şey değil... Kazak petrollerinin taşınması Boğazlar <da trafik kilitlenecek uyansı Istanbul Haber Ser- visi - Denizcilikten so- rumlu Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu. Türk Boğazlan' ndan yılda 82 milyon ton ham petrol ve tehlikeli yük taşındığını belirte- rek Kazak petrollerinin de devreye girmesiyle bu rakamın iki katına çıkacağını söyledi. Mirzaoğlu, Kazak pet- rollerinin deniz yoluyla dünya pazarlanna ta- şınmasının, Türk Bo- ğazlan'ndaki gemi tra- fiğinin kilitlenmesine yol açacağını, Marma- ra ve Karadeniz'de uzun gemi kuyruklan oluşacağını söyledi. Türk Boğazlan' ndan şu anda bile gemilerin güçlükle ve büyük teh- likeler yaratarak geçti- ğine dikkat çeken Ba- kan Mirzaoğlu, şöyle devametti: "Kazakpet- rollerinin deniz yoluyla dünya pazarlanna ta- şınması durumunda, gemilerin Boğazlar'dan geçmek için günlerce beklemesi gerekecek. Petrolün Boğaz'dan ta- şınması, başta Karade- niz'e kıyısı bulunan 01- keler oünak üzere tüm dünya tkaretine bii\ ük ölçüde balta vuracak demektir." Radar kuleleri stratejik bir hata Istanbul 3 Numaralı KültürveTabiatVarlık- lannı Koruma Kurulu, önceki yıl aldığı karar- da, radar kulelen \e kontrol merkezi proje- lerini reddetmiştı. Ku- rul, Bakû-Ceyhan boru hattının yalnızca eko- nomik proje değil, Bo- ğazlar'dan petroi geçı- şini sağlayacak bir Is- tanbul projesi oiduğu- nu vurgula\ arak "Bu nedenle tankerle petrol geçişini meşnı kılacak radar kuleleri stratejik bir hatadır" göriişüne yer vermişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle