Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29MART2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Picasso uzmanı geliyor
Çalıntı tablolara
bilirkişi incelemesi
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Kültür Ba-
kanı İstemihan Talay,
bugüne dek 6 Picasso
tablosu ele geçirildiğini
vurgulayarak bunlann
gerçek olup olmadığının
kesinleştirilmesi için
yurtdışından Picasso uz-
manı getirileceğıni söy-
ledi. Talay. "resmibelge-
lerle başvurulması duru-
munda tablolann iade
edileceğinr de bildirdı.
Bağımsız Van Millet-
vekili Mustafa Bay-
ram' ın admın da kanştı-
ğı son Picasso operasyo-
nundan sonra, ele geçiri-
len tablolar için bilirkişi
incelemesi yapılacağı
bildirildi. Kültür Bakanı
İstemihan Talay, dün
TBMM'de gazetecilerle
sohbet ederken Güzel
Sanatlar Genel Müdür-
lüğü'ne talimat verdiği-
ni, yurtdışından Picasso
SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk
uzman( gelmesinin sağ-
lanacağmı söyledı.
Talay. tt
O zaman daha
net olarak bu tablolar
haklanda bir şey söyle-
mek mümkön olur. Gi-
derek artan bir Picasso
tablosu koleksiyonumuz
oldu. Saruyorum 6 tane
ohta. Gerçek mi, değü mi
tespitettireceğiz" dedı.
TalayfTablolan
iade etmcye hazınz
Talay, «Bu tablolann
sahibi olduğu belirtilen
ülkelerdeniadetalebige-
Hrse ne yapacaksınız"
sorusuna da "Resmi ka-
nallardan, resmi belge-
lerle başvunı olursa iade
etmeye hazınz. Türkiye
Cumhurryeti, sürekti ch-
şanya eser kaçınlan bir
ûlke olduğu için ilkefi
davTanarak bu tûr olay-
lara karşı çıkmamız ge-
rekn-" yanıtını verdi.
FİKİR SUÇLUSU.
Eupovision'u
St Pier sıııacak
• Haber Merkezi - Notre-
Dame müzıkalınin yıldızı,
Kanadalı şarkıcı Natasha
St. Pier, bu yıl Fransa'da
gerçekleşecek Eurovision
Şarkı Yanşması'nı
sunacak. 20 yaşındaki St.
Pier, Fransa'nın bu yıl
ödülü kazanmasını
umduğunu söyledi. Geçen
yılki yanşma ortalama 700
milyon insan tarafindan
izlenmiş ve 33 ülkede
yayımlanmıştı.
Müdürekızdı
bomba koydu
• Haber Merkezi -Kıbns
Rum kesiminin Limasol
bölgesındeki bir lisede >•
müdüre kızan bir kız
öğrenci, okul tuvaletine
bomba koydu. Polis,
bomba koyan öğrenciyi
gözaltına alırken suçunu
itiraf eden 17 yaşındaki
öğrenci, boru tipi bombayı
bir arkadaşının yaptığını
söyledi.
yarışma
• TVServisi-RTÜK'ün
"Genel ahlaka ve Türk
aıle yapısma aykın
bulduğu" gerekçesiyle
Show TV'ye kapatma
karan vermesine yol açan
"Bıri Bizi Gözetliyor"
adlı yanşma, Reha
Muhtar'm yönettiği "Ateş
Hattı"nda tartışıhyor.
Show TV'desaat22.45'te
yayımlanacak programa,
elenen yanşmacılar,
aileleri ve çeşitlı
kurumlardan yetkililer
katılacak.
Afyon'da yeşü
örtüazahyor
• AFYON (Cumhuriyet) -
Afyon'da yeşil dokunun
azalması canlı yaşamını
tehdit ediyor. Kentte
ağaçlandırma seferberliği
başlatan Afyon Valisi
Ahmet Özyurt, Yanmca
Köyü'nde gerçekleştırilen
fidan dikımi törenine
katıldı. Özyurt, burada
yaphğı konuşmada,
îhsanıye ılçesinde gördüğü
bir ağaçta 40 kuş ytıvası
bulunduğunu belirterek
"Kuşlar ağaç bulamadığı
için bir ağaca 40 yuva
yapmışlar" dedi.
Saghkta Tiirk-
Japon işbirlği
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Diyarbakır'da, '•Türkiye'de
Enfeksıyon Hastalıklan
Konrrolü"' projesi
kapsammda Türk ve Japon
uzman ekipleri çeşitli
sağlık ocaklannda 336
kişıden kan örnekleri
alacak. Proje sayesinde,
aşıyla önlenebilir
hastalıklann bağışıklık
durumunun saptanması ve
geçmişte toplumda
görülen hastalıklann
belirlenmesi amaçlanıyor.
Kurulacak füeloil santralı, 2002 yılına kadar antma tesissiz ve filtresiz çalışacak
Barbn ikiııci Yatağan olacak
ESENALtŞ
BARTIN - Batı Karade-
niz'in orman açısmdan en zen-
gin bölgelerinden Bartın ve
çevresi, tnkumu Plajı'nın ya-
nına kurulacak fueloil santra-
lıyla tehlikeye atılıyor. Küre
Dağlan Milli Parkı içınde ku-
rulacak santralın asit yağmur-
lanna neden olacağı belirtili-
yor. Yurttaşlar santralm yapı-
mımn durdurulmasmı istiyor.
Yatağan'a nefes aldırmayan
fueloil santralının bir benzeri
Bartın'da kuruluyor. Resmi
Gazete'de, Bartın'da bir santral
kurulacağına ilişkin bir karar
olmamasına karşın Enerji Ba-
kanlığı, "Cengiz Enerji AŞ-
Cengiz tnşaat AŞ" ile 29 O-
cak'ta bir sözleşme imzaladı.
Giresun-Ordu arasmda kurul-
ması planlanan fueloille çalı-
şacak mobil santrallara yöre
halkmın tepki göstermesi üze-
rine santralın Bartın'a 10 kilo-
metre uzaktaki tnkumu Pla-
jı'run yanına kurulması karar-
laştınldı. Günde 650 ton fu-
eloil yakacak santralın 2002
yılına kadar antma tesissiz ve
filtresiz çahşması konusunda
karamameler de çıkanldı.
Çevreciler, santralm kurula-
cağı alanın Bartın-Kastamonu
Küre Dağlan Milli Parkı'nın
içinde yer aldığına dikkat çek-
tiler. Avrupa Doğal Hayatı Ko-
ruma Vakfi'nrn, Batı Karade-
niz Bölgesi'ni Avrupa'nın 8 sı-
cak noktası arasında gösterdiği-
ni belirten çevreciler, bu konu-
da önceki hafta Ingiltere'de ya-
pılan törende, Orman Bakanı
Nami Çağan'a ödül verildiğini
ve bu bölgenin "Türkrye'nin
dûnyaya armağanı" olarak du-
yurulduğunu vurguladılar.
Kentteki 12 sivil toplum ör-
gütü, bir araya gelerek oluştur-
duklan "Çevre BiriikteuğT
adına bir bildiri yayımladı.
Çevreciler, 4 ay önce Bar-
tın'm kalkınmasına katkıda
bulunacak ve enerji üretecek
bir barajm inşaatma başlandı-
ğı dönemde fueloil santralının
gündeme getirilmesinin anla-
şılmaz olduğunu belirttiler.
Kurulması planlanan mobil santrallara halkın tepki göstermesi üzerine santralın Barün'a 10 kilometre uzakta, tnkumu Plajı'nın yanma kurulması kararlaşünldı.
Yöre halkı, zehirfabrikasının kurulmasına engel olmak için eylem takvimi hazırladı
Göcekliler Bergamalı köylünün izinde
ÖZCANÖZGÜR
MUĞLA - AKSA firmasının Dala-
man-Göcek arasında kurmak ıstediğı
mobil santrala karşı yurttaş örgütlen-
mesi başladı. Demokratik kitle örgüt-
leriyle siyasi parti temsilcilerinın Or-
taca'da yaptığı toplantıda "Köyceğiz-
Ortaca-Dalaman Çevre Platformu"
oluşturuldu. Eylem takviminin de ya-
pıldığı toplantının ardından yapılan
açıklamada, "Bütûn yollan denedik-
ten sonra, olmazsa Bergamalılar gibi
soyunur Ankara'yavürürûz" denildi.
Bergama köylülerinin mücadelesi-
ni örnek alan Dalaman, Köyceğiz ve
Ortacalılar. yörelerinde mobil santral
kurmaya hazırlanan AKSA firmasını
bölgeye sokmamaya kararlılar. ADD
Ortaca Şubesi'nde CHP, DSP, FP.
ÖDP, ÎP temsilcileriyle, bölgedeki tu-
rızm tesislerinin, Sangerme ÇevTe
Eğitim Derneği (SARÇED), Eğitim-
Sen. Gökova Sürekli Eylem Kurulu
temsilcileri ve Dalamanlılann katıl-
dığı toplantıda, AKSA'nın Finike'den
kovulduğu anımsatılarak "Onlann
kovduğu çöp santrala biz boş geldin
diyecekdeğüiz'' diye tepki gösterildi.
Toplantıda söz alan Ortaca Beledi-
ye Başkanı Kemal Şahin, "Biz Yata-
ğan ohnayacağız. Hepimizzarar göre-
ceğfe" dedi.
Toplantıda, Ortaca Belediye Başka-
nı Kemal Şahin'in Göcek, Dalyan,
Köyceğiz ve Dalaman belediye baş-
kanlanm toplantıya çağırmasına; Da-
laman Belediye Başkanı'nın arsa sa-
tışından geri adım atmasının sağlan-
maya çalışılmasma; Dalaman, Köy-
ceğiz, Ortaca II Genel Meclisi üyele-
rinin sorunu Muğla tl Genel Mecli-
si'ne taşımasına, ortak heyetin Muğ-
la Valisi'ne ve Dalaman Belediye
Başkanı'na gitmesine; ekipler halin-
de bölge köylerinin uyanlmasına ve
Cumhurbaşkanı'na fakslar çekilme-
sine karar venldi.
2 BtN BAŞVl'RU FORMU BİRKAÇ GÜN İÇİNDE TÜKENDt
EurogoldMan işe al sustur taktiği
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu) - Bergama'da altın madeni
işletmek isteyen Eurogold şirke-
tinin işçi alınacağı yönündeki
duyunılan, "halkı birbirine dü-
şûrecektehlikeli bir adım" olarak
nitelendirildi. Pergamon Derae-
ği Başkanı Sefa Taşkm,
Eurogold'un, ilgili ta-
ahhütnamede belirttiği
gibi tnaden çalışsa bile
ancak uzman düze>'in-
de 117 kişi çalıştıraca-
ğını söyledi.
Izmir Barosu Kent ve
günde tükendiğini bildirirlerken
Pergamon Derneği Başkanı Taş-
kın. Nisan 1997'de Damştay'm
verdiği karar gereği Bergama'da
siyanürlü madenin çalıştınlması-
nın yasal olarak mümkün olma-
dığını söyledi. Buna karşın son
• Pergamon DerneğiBaşkanı Sefa Taşkm,
Bergama'da siyanürlü madenin çahşanlmastnm
yasal olarakmümkün oimathğmı belirterek,
"yasathşı" üankuia "sözde"işçialacağuu
açüdayan Eurogold'un haüa birbirine
düşüreceğinisöyiedi.
Çevre Komisyonu ise Berga-
ma'da siyanür liçi yöntemiyle al-
tın çikanhnasını sağlamaya yö-
neli idari işlem ve eylemleri ne-
deniyle ilgili kamu görevlileri
hakkmda suç duyurusunda bu-
lundu- Eurogold şirketı yetkili-
leri, ıŞÇİ alımı için bastırdıklan 2
bin baş\'uru formunun birkaç
günlerde bölgede radyolara ver-
diği "yasadışı" reklam ve ilan-
larla yakmda madenin çalıştınla-
cağını öne süren ve "sözde" işçi
alacağmı açıklayan Euro-
gold'un, halkı birbirine düşüre-
cek tehlikeli adımlar attığını be-
lirten Taşkın, "Maden alanına
30-40 kilomerre uzakhktaki köv-
lere\«pöğıçağnsonucu,sh"anür-
lfi alnn madeninin zararlan ko-
nusunda bilgi sahibi ofanayan ve
kendisme iş isteğiyle müracaat e-
den köylüleri kendi yandaşı yap-
maya çalışryor, bu kişileri siya-
nürlü madene karşı mücadele e-
den kö>1ülere karşı kış-
kırüyor. Yöre halkuu
gerçekdışı bir biçimdeiş
vaadi ile oj-alamak ciddi
bir provokasyondur."
Eurogold'un Berga-
ma'daki siyanürlü ma-
dene ilişkin reklam yo-
luyla propaganda yapmasının
1998 'de Yüksek Reklam Kurulu
tarafindan yasaklandığını anım-
satanTaşkuı, Eurogold'un iş va-
adi ile kandırmaya çalışhğı köy-
lülerin, bu vaadin gerçekleşme-
diğini gördükçe, pek yakında di-
renişçi köylülerin destekçisi ola-
caklannı söyledi.
Bu köyde sigara içmekyasak
Muş'un Sutuca Köyü ihtiyar heyeti, köyde
sigara içmeyi yasakJadı. Yasağa aymayan
köylülere, fiakirtere bir torba un veya bir tort»
şeker verme cezası uygulanı>'or. Köymuhtan
Kamil Aktaş, sigaranın gerek ekonomik
yönden gerekse sağlık açısmdan son derece
zararü olduğunu beörterek, "Köylükrimizin
<mgfağını riılylngtvk aldıgımnr hn karan «innuna
kadar götörmekte karartrjTz'' diye konuştu.
Suluca Köyü saJdnleri de uygulamadan
memnuii oiduklannı beürttüer.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Celladım Sevdirmek
Türkiye, ılginç bir sıyasal yapı oluşturdu. Bir yan-
da, "inanılmaz" ve "tüm dünyanın tekdirettiği" uyum
ve isfkrar hayalleriyle avunan üç parti ve öbür yan-
da ABD'nin gönderdiği, "ekonomiden sorum/u bir
ctevtef bakanı", yani Sayın Kemal Derviş...
Aslında böyle bir siyasal yapı, dünyanın hiçbir
yerinde ve hiçbir zaman görülmemiştir. Daha doğru-
su, "demokratik olduğu" iddia ve kabul edilen her-
hangi bir memlekette, böyle bir siyasal yapı göremez-
siniz. Zaten demokrasi kurallan içinde oluşmuş olan
bir hükümet, böyle bir öneriyle ortaya çıktığı anda,
kendi "ipini çekmiş" sayılır. Böyte bir "demokratik hü-
kümet" olmaz. Seçilmemiş bir "teknokrata" tüm si-
yasal yetkinin verilmesi, o yetkryi verenler açısmdan
"intihar" sayılır. Üstelik o teknokratın, hiçbir siyasal
"sorumluluğunun" olmadığı düşünüldüğü zaman...
•••
Hükümet, "olağanüstû" bir durum olduğu varsa-
yım ve iddiasıyla bu yola başvurduğunu ileri sürüyor.
Ama eğer gerçekten olağanüstû ve "vahim" bir du-
rum varsa (bana sorarsanız var), bu durumda yapıl-
ması gereken şey, koalisyon hükümetinin derhal is-
tifa etmesi ve parlamentodaki tüm partilerin katılma-
sryla oluşan bir "mutabakat hükümeti" kurulması
olacaktır. Hatta, pariamerrto dışı partiler ve sivil top-
lum kuruluşlannın "mutabakatıntn" da aranması ge-
rekecektir.
Oysaki hükümet başkanımız ve koalisyon üyesi
diğer partilerin genel başkanlan, bir "ulusal" lafı tut-
turmuşlar, kendilerinı aldatıyoriar. Son günlerde çok
kullandığım birbenzetmeyle, "mezarfıktan geçerken
ıslık çalarak korkusunu yenmeye çalışan" adamlara
benziyorlar. Yahu bu program ve bu "mutabakat"
neden ulusal olsun? Hazıriayanlar ulusa mı sordu-
lar?..
Bu anlayış, "çoğunluk ilkesinin" bilinmemesi ve
yanlış uygulanmasıdır. Gerçekten, çoğulcu demok-
rasilerin en büyük tuzağı ve çoğulcu demokrasi içtn-
de yönetıcılen bekleyen en büyük tehlike budur. Zi-
ra bu yöneticiler, sistemin kendilerine verdiği yetki-
nin sınırlannı kolayca şaşırabilir ve kendi "çoğunluk
iradeferini", ulusal irade zannedebilirler. 1960 önce-
sinde Adnan Menderes'in sonunu hazıriayan şey bu
olmuştu.
Ecevit hükümetinin programı neden "ulusal" ol-
sun? Hatta, bu programın ne olduğu şimdilik net-
leşmedi ama, bu program hükümetten çok Kemal
Derviş'in programı izlenimini uyandınyor. Ve şimdi
bunun ulusal sayılmasının hiçbir mantığı var mı?
• • •
Beni en çok güldüren konu, Kemal Derviş'in bu
program için işçi sendikalanndan destek araması ol-
du. Aslında yukanda da vurguladığım üzere müthiş
bir belirsizlik var. Ama tüm bu belirsizlik içinde bildi-
ğimiz, "değişmeyen" bir yola gidilecek. Biryerlerden
ekstra kaynak sağlanmaya çalışılacak ve sağlanan
bu kaynağın ve faızinin getirdiğı yuk, emekçi sınıfla-
ra ve tanm kesımine yüklenecek. Bunun adına da ulu-
sal program denilecek. Ve Sayın Derviş bu program
için işçilerin desteğini anyor ve konfede-
rasyonlan ziyaret ediyor.
Bizim sendika liderleri, çok nazik insanlar. Ben ol-
sam.aslakapımıaçmazdım.Amaonlar, bu se-
haryoyu çok iyl bflmelerine karşın sabır ve neîaket-
le dinlediler. Sayın Derviş açıkça, "Celladınızj sevin,
destekleyin" diyor, sendika liderierimiz "kem küm
ediyortar". Doğrusu nezaketin bu kadan çok fazla...
• • •
Aynı çağn, muhalefet partilerine de yapılıyor ve bu
"programı" desteklemelen isteniyor. Aslında ortada
program falan da yok. Var olan, salt bazı "niyetler".
Ama bunlann ulusal olduğu iddia edilerek destek is-
teniyor. Maazallah, ulusal bir programı destekleme-
yene "vatan haini" derier...
Ve herfıalde muhalefet partilerinin yöneticileri de
"vatan haini" olarak nitelendirilmekten korkuyorlar kı
onlar da "kem küm" etmekten başka bir şey yapmı-
yorlar. Aslında bazılan eleştin getiriyor ama, "kıyame-
ti koparmalan" gerek...
Şu anda döviz fiyatlan belli değil, faiz oranlan bel-
li değil, ücret zamlan belli değil, taban fiyatlan belli
değil, finansman açığı belli değil, dış kredi bulup bu-
lamayacağımız belli değil, Kemal Derviş'in hüküme-
tin tüm ortaklan tarafindan desteklenip desteklenme-
dtği belli değil, yapısal reformların ne olduğu belli de-
ğil...
Işin doğrusu, hemen hiçbir şey belli değil. Hatta
içinde bulunduğumuz krizin boyutlan bile belli değil.
Ve birileri, birilerinden "celladım sevmesini" ve işi-
ni kolaylaştırmasını istiyor ve yurtseverlik adına bunu
zortuyor.
Olacak şey değil...
Kazak petrollerinin taşınması
Boğazlar <da trafik
kilitlenecek uyansı
Istanbul Haber Ser-
visi - Denizcilikten so-
rumlu Devlet Bakanı
Ramazan Mirzaoğlu.
Türk Boğazlan' ndan
yılda 82 milyon ton
ham petrol ve tehlikeli
yük taşındığını belirte-
rek Kazak petrollerinin
de devreye girmesiyle
bu rakamın iki katına
çıkacağını söyledi.
Mirzaoğlu, Kazak pet-
rollerinin deniz yoluyla
dünya pazarlanna ta-
şınmasının, Türk Bo-
ğazlan'ndaki gemi tra-
fiğinin kilitlenmesine
yol açacağını, Marma-
ra ve Karadeniz'de
uzun gemi kuyruklan
oluşacağını söyledi.
Türk Boğazlan' ndan
şu anda bile gemilerin
güçlükle ve büyük teh-
likeler yaratarak geçti-
ğine dikkat çeken Ba-
kan Mirzaoğlu, şöyle
devametti: "Kazakpet-
rollerinin deniz yoluyla
dünya pazarlanna ta-
şınması durumunda,
gemilerin Boğazlar'dan
geçmek için günlerce
beklemesi gerekecek.
Petrolün Boğaz'dan ta-
şınması, başta Karade-
niz'e kıyısı bulunan 01-
keler oünak üzere tüm
dünya tkaretine bii\ ük
ölçüde balta vuracak
demektir."
Radar kuleleri
stratejik bir hata
Istanbul 3 Numaralı
KültürveTabiatVarlık-
lannı Koruma Kurulu,
önceki yıl aldığı karar-
da, radar kulelen \e
kontrol merkezi proje-
lerini reddetmiştı. Ku-
rul, Bakû-Ceyhan boru
hattının yalnızca eko-
nomik proje değil, Bo-
ğazlar'dan petroi geçı-
şini sağlayacak bir Is-
tanbul projesi oiduğu-
nu vurgula\ arak "Bu
nedenle tankerle petrol
geçişini meşnı kılacak
radar kuleleri stratejik
bir hatadır" göriişüne
yer vermişti.