Katalog

SAYFA CUMHURİYET 2 MART 2001 CUMA ,8 OLMPIYAT IOC üyeleri, 20-25 Mart tarihleri arasında Türkiye 'ye gelecek, ev sahibi kent 13 Temmuz'da açıklanacak Olimpiyatlara aday olan çoğu kent tesislerini tamamlarken İstanbul'un daha bitmiş bir tesisi bile yok. (Fotoğraf: KEREM KAÇARLAR) stanbul '2008'diyor ama! ARİF KIZILYAIJN - BANU BULUT îstanbul görücüye çıkmaya hazırlanıyor. Olimpiyat macerasına 1990'îı yıllann sonun- da başlayıp 2000'i Monte Carlo'da kaybeden, 2004 seçımmde de fınale kaldığı halde Ati- na'ya geçılen, Asya ıle Avrupa'yı birleştiren dev metropol, şımdı umudunu 2008'e bağladı. Ikı kıtada bırden toprağı bulunan tek kent olma özelhğıne sahıp îstan- bul, 2008 Yaz Olimpiyat Oyunla- n'na ev sahıphğı yapabılmek için ilk sınavını 20-25 Marttarıhlen ara- sında verecek. Ardından İstanbul'un da arala- nnda bulunduğu 5 kent -Pekın, Osaka, Pans ve Toronto-13 Temmuz'da 'ev sanipnği' ıçin IOC • îstanbul'un da arasında bulunduğu Pekin, Osaka, Paris ve Toronto 2008 Olimpiyat Oyunlan'nı düzenlemek için büyük bir yanş içerisine girerken IOC yetkilileri "2008 Olimpiyatlan Sydney ayannda olmalı" şeklinde konuşuyorlar. üyelerinin yapacağı oylamayı bekle- yecek ve bir kent, yenı olımpıyatın gururunu taşıyacak. Arabesk Avrupalıl İstanbul'un en büyük avantajı, iki kıta üze- rinde bulunan tek kent olması. Anadolu ve Av- rupa'nın kültürel değerlerının buluştuğu nok- ta olarak da kabul edilen dev metropol, aynca lüks otellen, yatak sayısı, her geçen gün artan yabancı dıl büırlik oraru, hava şartlan ile avantajh bir konuma sahip. Yeniden ınşa edilen Atatürk Havaalanı da istanbul'un cazibesini ahnnyor. Ancak 12 milyonluk kentin hava kirlilıği, çarpık yapılaşma, tesıslerin yetersiz kalması, trafik gıbı dezavantajlan, avantajlannın önü- ne geçiyor. İstanbul'un gururu olarak yıllardır 2008 için avantajlı kentlerden biri olan Pekin'in sloganı günümüze çok uygun... Çinliler, '2008: Yüksek teknotojüün olimpiyatı' slogaıuyla yola çıkü. Ipi hangikent göğüsleyeeek? Pekin • 2OO8'in avantajlı kentlerinden biri Pekin. Öncelikle olimpıyatlar hıç Çin'de yapılmadı. Yetkîlıler, ohmpiyatlann Pekın'de yapılmasınm, ülkeyi tanıtacağına ve dışa açılma, ekonomik gehşmeyı hızlandırma ve sosyal gelişim imkânı getıreceğıne ınanıyorlar. "2008: Yüksek teknolojinin oumpiyan" sloganını kullanan Pekın'ın en büyük kozu teknoloji. Pekin'ın teknık altyapısı oldukça iyi, aynca telefon ve cep telefonu kullanımında dünya ikincisi. Pekin şehri zengın kültürel varhklara sahıp, üç bm yıldan eski bir şebir. Pekin'ın en büyük dezvantajının ülkedekı ınsan haklan ihlallen olduğu behrtıhyor. Hava kırlihğı konusunda da dezavantajlı olan Pekın'de spor dallan da tek bir alanda toplanamamış. • Pans. 2008 için ıddıah kentler arasında yer alıyor. Daha önce 2 kez yaz ohmpıyatlanna ev sahipliğı yapan Fransa. 2008 Olimpiyatlan için "Fransa her zaman söz verdiğmi yapmıştır*' sloganını kullanıyor. 1998'de yapılan Dünya Kupası ülkeye çok büyük mıktar kamu yatınmı sağladı. Ülkenin AB başkenti ohnası da Paris'in kültürel değerleri ile birlikte en büyük avantajı. IOC üyelerinin Paris'teki organizasyona sıcak baktığı sızan bilgiler arasmda. Toronto] • Kış olimpiyatlanna ev sahıpliği yapmış Kanada'da şimdi de Toronto, 2008 Yaz Olimpiyat Oyunlan için aday. Yetkilıler, bu olimpıyatlann Toronto'da yapılması durumunda kentin hava kalitesinin daha da iyileşeceği, parklann ve ekolojik dengelerin oluşmasma destek olacağı görüşündeler. Olimpiyat Köyü, dünyamn en önemli tatlısu rezervlerinden biri olan Ontario Gölü boyunca 3 yapı adasında kurulacak. Stat, olimpiyat köyüne kısa bir yürüyüş mesafesinde olacak. 25 spor dalının yapılacağı alanlar ise olimpiyat köyüne 0.5 ila 6 km. mesafede kurulacak. 100 civanndaki antrenman alanı köye 30 dakika uzaklıkta. Tek handikapı-saat farkı ve uzaklık olabilir. • Japonya, Osaka kentiyle aday olan Japonlar otimpiyat işinde oldukça başanh. Osaka kültürünün ve deneyımınin olimpiyatlan almada çok etkili olacağına inanıyor. Tokyo, Sapporo ve Nagano'da olimpıyatlar yapılmış ve Japonya başanh ohnuştu. Osaka uluslararası organizasyonlarda oldukça deneyimli ve başanh. Japonya hazırlıklannda teknolojıden mümkün olduğunca yararlanmış Olimpiyat köyü, medya yerleşun bınmı ve basın merkezi ıse hemen bitişiktekı Osaka Körfezi'ndeki adalarda yer alacak. Paris için "Fransa her zaman söz verdiğini yapmışür" stoganı kuHamhyor ınşaatı süren İkitelli'deki Ohmpiyat Stadı'nın çevresındeki kaçak yapılar, ohmpiyat köyü projesınin oturtulamaması ve stadın kentle metro-otobüs bağlanusının yapılamaması ıse sanıyoruz kı Uluslararası Olimpiyat Komıte- sı'nın seçım sırasında göz önünde bulundura- cağı en önemli faktörler. Belediye gönülsuz istanbul'un 2008 Yaz Olimpiyatla- n'na ev sahipliği yapmak ıstemesi kent- te büyük çoğunluk tarafından olumlu karşılarurken tstanbul Büyükşehir Beledıye- sı'nın söz verdiği yatınmlan yenne getirme- mesı, kentin en büyük handikapı olarak gös- teriliyor. Belediyenin özellikle Atatürk Olim- piyat Stadı'nın kentle olan bağlantısını sağlayacak yol- lan, "Otimpiyat kesmkşme- yecekse yabruna ne gerek var?" düşüncesı ıle gecıktir- mesi de İstanbul'un şansını azaltıyor. Kanunu da var. cumhurDaşkanı da İstanbul'unbır diğer önem- li avantajı ıse 'Olimpiyat Ka- nunu'na sahip tek aday kent ohnası. Aynca îstanbul 2008 Tanıtım Grubu'nun başkanlı- ğnıı yapan 9. Cumhurbaşka- nı Süleyman Demirel de IOC üyelennın vereceği oy- larda etkın bır ısım ola- rak dıkkat çekıyor. Pro- paganda çalışmalanna katı- lan Demirel, oyunlann Tür- kiye'ye 10 milyar dolar he- saplanabıhr yarannın yanı sı- ra ülkenin spor hayanna ve ta- nıtunına çok büyük katkılar sağlayacağını kaydederek "Bu olava hepimiz inanmalı, hepimiz istemeUyiz" dıyor. Başkanlar ne dlyor? Türkiye Milli Olimpiyat Komıtesi Başkanı Sinan Er- dem, coğrafı konumumuz ge- reği dünyanın merkezinde bulunduğumuzu belırterek "Bu sayede canlı TV yayınla- n yapabiliriz. Ben 19 saatte Sydney'e git- tim. tstan- buTaiseorta- lama 3.5 sa- atte vanhyor. Bu önemli bir avantaj, çünkü olimpiyat- lara kaülan ülkelcrin yüzde 55'i Avrupa'dan getiyor. tkin- d avantajımız ise Paris ve Pe- kin. 28 spor dahnı birden ay- nı yerde yapamryor. Kürek gi- bi baa spor daUanna ifişldn karşüaşmalar için 400-500 km. uzağa gidümesi gerekiyor. Biz hepsini burada yapabili- riz. Olimpiyat demek, spor ve kfiltür demektir. Îstanbul, kültür olarak en zengin ülke- lerden birisL ÜsteBk biz daha adayken stadı yapıyonız, ama Sydney ancak ev sahibi ol- duktan sonra stadı yapma- ya başladı" dedı. Asıl hedefin, mart sonunda gele- cek temsücılere yapüacak su- nuş olacağına değinen îstan- bul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtüna ıse u İstanbul diğer şehirter- den daha avantajh, sübjektif değerlendirmeler işin içine girmezse bu iş kesintikle bizim hakkımız. İstanbul olarak biz bu işin üstesinden kesintikle gdiriz" dedi. BİR BAKIMA SERVER TANİLLt Çökeni Görmek, Anlamak... Toplumda kimi olaylar, kımi gözleri faltaşı gibi açar; olan bıtenden şaşkınlığa düşenler de olur; kimı insanlar ıse, hiçbir şey olmamış gibi eski tür- külerinı sürdürürier. Akıllılık derecesine, algılama yeteneğıne, bu arada sınıfsal konuma göre deği- şen bır durumdur bu. Şu geçtığımız günlerde Türkiye'de bir şey çök- tü. Devletin tepesindeki tartışma sadece bir ba- haneydi. Er-geç zaten olacaktı. Ama çöken ne? Şimdı bunun tartışması yapılıyor... • Mümtaz Soysal, 28 Şubat günlü Hümyet'te ÇH kan Iflas ve Halas adlı yazısında doğru söylüyor. "Adını koymakta tereddüt etmeyelım. Yaşanan, kriz mınz değil, resmen bir ekonomik programın, hatta bir ekonomik felsefenin iflasıdır. 1980'ın O- cak ayından, hatta biraz öncesinden beri bu ül- keye sokuşturulmaya çalışılan, koşullanmızla ve özlemlehmızle, özellikle de devrimci cumhuriye- tin ilkelenyle bağdaşmayan bir politika ve felse- fe." überal kapitalızmin borazanlığını yapan kimi ka- lemler de lafı geveleme telaşı ıçındeler... Çarpıtmalan önlemek ıçin şu doğrulann altını yeniden çızmeli: Türkıye'ye devletçilik, 30'lu yıllar- da, yöneticilerin keyfi istediği için değil, tarihin ve yaşamın zorunluluklan sonucu geldi. Devletçiliğin o yıllarda yaptıklannda, olumlunun payı olumsu- zu kat be kat aşar. Özellikle de iki konuda: Ülke- mizde sanayının temellerı devlet eliyle atılırken, bir planlamanın gereklenne de uyulur. Demokrat Parti'nın yanlışı ise şu: Plan fiknne de sırt çevirerek, ıçerinın ve dışannın ortaklaşa yağ- masına açmak ülkeyi. Böyle otduğu ve üstelik de- mokrasinin de temel ilkelerine ters düştüğü için yı- kıldığında, ülkeyi, gırtlağına kadar borca batmış bh rakıp gitti. Adalet Partisi'nin tavn da pek farklı değildir. Turgut Özal'ın yaptığı ıse, daha adı bir şeydir; Deniz Kavukçuoglu nun deyımıyle, bır "vıtrin li- beralizmr uygulamasıdır. Hiçbir kural tanımadan ve üstelik sırtını faşıst bır rejime ve onun zorba "anayasa "sına dayayarak yürütmüştür bunu. Işte buralardan gelıyoruz. Şimdi gelip durduğumuz noktada ıse, ferman, dış liberal kapitalızmin ağababalannın elindedir ve kuş uçurtmuyorlar. Dünyada köprülenn altından akan onca suya bakıp, aklı başında hıç kimse, elbette 3O'lu yılla- nn devletçıliğinin olduğu gibi uygulanmasını dü- şünmez. Elbette "liberal" bir açılış ve onun "piya- sa "sı olacaktır. Ama Uluç Gürkan'ın da dediği gi- bi, liberalleşme adı altında, "kamu kaynaklannın yağmalanması "na ve "piyasa ekonomisinin de pi- yasa toplumuna dönüştürülmesi"r\e yurdunu se- ven insanlar evet dıyemez. Aynca, Tekel gibi, Telekom ve Türk Havayollan gibi kamu işletmelennin, yabancıiara haraç-mezat satılacak yerde, verimli kılınmalan; bu arada par- tilerin yemlıği olmaktan çıkanlmalan için, özelleş- tirilme değil, Baskın Oran'ın önerdiği gibi "özerk- /e$f/ri/me"lerini ıster o insanlar. Bu ve başka dev- let kuruluşlanna, bizim ihtiyacımız olacak ilerde. Hertoplum, dünyadaki gelişmelere uyarken, is- ter ıstemez kendı gerçeklennı de göz önünde tu- tacaktır. örneğın Türkiye'de, liberal şarkılar söy- leyerek Doğu'yu kalkındıramazsınız. Bu, ancak devletin önayak olacağı bir davadır ve daha da ge- cikmeden el atılmalıdır. Bunlan söylemek, devletçilik yapmak demek de değil! Aynca, okumadan etmeden konuşuluyor. ör- neğın, "ulus-devlet" öldü, şimdi her şeye başka türiü bakmak gerek dıyenlere şöyle bır hatıriatma- da bulunalım: Malî kureselleşme, dünya ekonomi- sinin işleyişini -derınden denne- değıştırmiştır, doğru; ama devlet ekonomide, Parisli bir profe- sör Jacques Chevallier'nin dediği gibi, yerini ko- ruyor: Ancak bir "pilot" olarak değil, "stratej" ola- rak artık! Liberal kapitalizmin kendisi içinse, söylenecek -hem de acı ve ürkütücü- çok şey var. Aptal aptal allayıp pullamayalım. O sistemin ınsanlığa neyı getirip neyı götüreceğı şimdıden bellıdır. Ne var ki bu, ayn bir yazının konusudur. Türkiye'de çöken, işte bu liberal kapitalizmin yıllardır şınnga ettığı ve içerdekı yardımcılanyla da ayakta tutmaya çalıştığı sistemdir. Pahalıya mal ol- muştur bize ve daha da olacaktır. Yapılacak şey, akıllı uslu bır planlamanın aydınlığında, aklın, eme- ğın ve çevrenın değerlerinı başa alarak, yurdumu- zun zengınlıklenne sahıp çıkıp onlan değerlendir- mektir. Bu söylediklerimiz, kımılerinın liberal mez- hebine dokunur ama, önemli olan, ınsanı öne al- mak ve yurtsever olmaktır. Geri kalanı, "bezırgân saltanatı'na ait bir hikâ- yedir... Sayılarla istanbul lsporcuya 3polisbhxlen • Şu an Atatürk Olimpiyat Stadı'nın alanının da ıçinde bulunacağı 584 hektarlık bir "OKmprvatParkı'' kurulacak. • İstanbul, spor tesislerine 8 yıl ıçinde 140milyon dolarlık yatınm yaptı. 80 bin kişilik Olimpiyat Stadı'nın yüzde 70'ı, 22 bin kişilik Ataköy Spor Salonu'nun yüzde 98'itamamlandı. • Şuan266otelve51 bin odayla konuklara hızmet veren otelcilik sektörünün 2008'de bu sayılan 297 otel ve 60 bin odaya çıkarması bckleniyor. • Istanbul'da ortalama 26 bin güvenlik görevlisi ile 4 bin özel tim görevlisı, emniyet açısından önemli bir avantaj sa|lıyor. Istanbul'da 33 bin yataJc kapasiteli l^Z özel hastane ve devlet hastanesi bulunuyor. • Dopmgkontrol merkezi gürde 60€), oyunlar süresince d e < bin örneği kontrol edebilecek kpasiteye sahip.