Katalog

SAYFA CUMHURİYET 19 MART 2001 PAZARTESİ 4 HABERLER Hasan Hüseyin Korkmazgfl anMı • Istanbul Haber Servisi - Şair Hasan Hüseyin Korkmazgil, 74'üncü yaşgününde bir dizi etkinlikle anıldı. Gürün Yardımlaşma Demeği'nce Mecidiyeköy Kültür Merkezi'nde dûzenlenen etkinlikde, ülkenin bugün Hasan Hüseyin gibi şairlere daha çok ihtiyacı olduğu vurgulandı. Törende konuşan eski Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen. ünlü şairin yaşamı boyunca emekçinin ve anti emperyalist mücadelenin yanında olduğunu belirtti. SODEV'den Sayman'a ödül • Istanbul Haber Servisi - Sosyal Demokrasi Vakü (SODEV).Ftipi cezaevleri, yolsuzluk, terör eylemi, örgütlü ve çıkar amaçh suçlarla mücadele konulanndaki çabalan nedeniyle Istanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman'a "lnsan haklan, demokrasi ve banş ödülü" verdi. Sayman. ödülünü SODEV Başkanı Ercan Karakaş'tan aldı. Basın Kaıtı Yönetmeliği • ANKARA (AA)- Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan yeni Basın Kartı Yönetmeliği, Devlet Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen tarafından onaylanarak yayımlanmak üzere Başbakanlık'a gönderildi. Yeni yönetmelik, basın kartı almak için bekleme sürelerini ortalama 6 ay kısaltırken radyo ve televizyonlarda çalışan gazetecilerin de basın kartı alabilmelerine olanak tanıyor. Yönetmelikle, sürekli basın kartı alma süresi de bir yıl kısaltıhyor. Âşık Veysel Haftası • ANKARA (AA) - Ünlü halk ozanı Âşık Veysel, Hacıbektaş Veli Anadolu Kültür Vakfi'nda anıldı. Vakıf genel merkezinde dûzenlenen ve Aşık Veysel'in fikirlerinin tartışıldığı panelin açılış konuşmasuu yapan Vakıf Başkanı Hüseyin Özer, Veysel'in, Atatürk ilkelerine bağlılığı ile önem kazandığını söyledi. "Cumhuriyeti korumak ve yüceltmek için tüm güçleri ile çalışacaklannı belirten Ozer, Atatürk'ün yolundan aynlmayacaklannı bildirdi. TÜPk, savcılığa I ANKARA(AA)- Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Istanbul Barosu'nun, Avukatlık Kanunu'na aykın faaliyetlerde bulunduğu gereİcçesiyle Cumhuriyet Başsavcılığı'na müracaat edildiğini bildirdi. FP Rize Milletvekili Mehmet Bekâroğlu'nun, yazılı soru önergesini yanıtlayan Türk, "Yazılı ve görsel basında yayımlanan haberler üzerine, baronun . faaliyetlerinin kanunda belirtilen amacı aştığı ve kanuna aykın bir hal aldığı göz önüne alınarak bu durum ihbar kabul edilmiş ve gereğinin yapılması Cumhuriyet Başsavcıhğı'ndan istenmiştir" dedi. Londra polisi, gösterilerde DHKP-C ve PKK'nin özel rol oynayacağına dikkat çekti 1 Mayıs'ta terörittifakıLONDRA (AA) - Ingiltere'nin baş- kenti Londra'nın güvenliğinden sorum- lu Metropolitan polis teşkilatı ve Ingi- liz iç istihbarat örgütünün çalışmalan, 1 Mayıs'ta Londra'dayapılacak kapita- lizm karşıtı gösterilere bütün dünyadan 150 bin kişinin katılmasının beklendi- ğini ortaya koydu. Raporda, DHKP-C ve PKK'nin de aralannda bulunduğu bazı terör örgütlerinin mensuplannın gösterilerde yine özel rol oynayacakla- nna işaret edildi. Geçen yılki gösterilerde DHKP-C ve PKK mensuplan, Başbakanlık ve par- lamentonun da bulunduğu Westminis- • Polis raporlannda, gösterilerde, DHKP-C ve PKK'nin de aralannda bulunduğu bazı terör örgütlerinin mensuplannın özel rol oynayacağı belirtildi. Geçen yılki gösterilerde DHKP-C ve PKK üyeleri Westminister bölgesinde şiddet yaratmıştı. ter bölgesinde şiddet yaratmış, çok sa- yıda tarihi heykelin üzerine örgüt isim- lerini yazmakla da suçlanmıştı. Bu yıl 300 ayn gruptan yaklaşık 150 bin kişinin kanlacağı tahmin edilen gös- terilerde Londra'da toplanma fikrinin, anarşist Ingiliz gruplardan çıknğını ve ABD, Fransa, Almanya ve Türkiye'den çok sayıda örgüt üyesinin bu gösteriler için Londra'da buluşmaya çağnldıkla- nnı belirten Metropolitan polisi, hayvan haklan gruplan ve diğer bazı radikal gruplann da kapitalizm karşıtlanna destek vereceklerini belirtiyor. Polis ve istihbarat örgütlerinin yaptık- lan çahşmalara göre, 1 Mayıs gösteri- lerinde yer alacak aşın göriişlü Türk gruplar Waterloo istasyonunda topla- nıp VVestminister bölgesine toplu olarak ulaşacak. Polise göre, bu gruplar gös- teriye çok sayıda kadın ve çocukla bir- likte gelmeyi, kadın ve çocuklan ken- dilerine kalkan yaparak onlann arka- sında kalıp polise taşla sopayla saldır- mayı planlıyor. Geçen yıl da aynı tür gösteriler Lond- ra'da yapılmış, bu gösteriler sırasında, aralannda McDonald's gibi Amerikan şirketleri ve bazı banka şubelerinin de bulunduğu çok sayıda işyeri tahrip edil- mişti. Gösteriler sırasında, aralannda aşın göriişlü Türklerin de bulunduğu 95 kişi tutuklanmış, 12 kişi yaralanmış ve toplam maddi zarann faturası da 500 bin steriine kadar yükselmişti. Diyarbakırlı kadınlar, 'Aydınlar-sanatçılargöreviniyaptı; sıra siyasilerde9 diyor: Banş için uzatüğımız eli tutun tBRAHlM KARAASLAN DtYARBAKIR - «Banş tçin Kadın Davamşmasr sloganıyla Diyarbakır'a giden 26 kişilik kadın heyeti, dün de bölgedeki etkinliklerine devam etti. Ünlü kadınlar, bölge kadınlannın, çok fazla sorunu olmasına karşm her za- man banş taleplerini dile getirdikleri- ni vurguladılar. Diyarbakırlı kadınlar da "Aydın ve sanatçılar, ûzerlerine dü- şeni yapülar. Sıra siyasetçilerde. Oniar da böigeden uzanan banş eüni tutma- h" dediler. Duygu Asena, Perihan Mağden, Zeynep Onü, Nügün Cerra- hoğju,Şûkran Soner,VicdanBaykara, Zeynep Atikkan, Pmar Sefek, JüHde Kural, Ayşe Dûzkan, Gül Demir, PeBn Erda, Sema Pektaş,Zûbeyde Atay, Ne- mika Tuğcu, Gülşen Alpay, Semra So- mersan, Zeynep Ava, Hatime Güner, Yaşar Seyman, Füsun Sayek, Saynur Vanşb ve EBf Ergûn, Diyarbakır'ın Çanklı beldesinde kadınlarla görüşe- rek sorunlannı dinlediler. Yazar Duy- gu Asena burada yaptığı açıklamada, bölgeki kadınlann en büyük sorunla- nnın kuma, çok çocukluluk ve sağlık olduğunu ifade etti. %s 'Bati burayı unutju' , Kadınlann çok sorunu olmasına karşın her zaman banş taleplerini dile getirdiklerine dikkat çeken Asena şöy- le konuştu: "Kadınlar için banş ön plandadır. Hepsi aynı sorunlan yaşı- yor. Bölgede göç, kadınlan olumsuzet- kflemiş. Ruh sağhklan bozubnuş. Eği- timsiz olmalanna rağmen bunu dile getiriyorlar. Türldye'nin baûsı bölgeyi Diyarbakırhlann yoğun ilgi gösterdiği kadın heyeti, yerel layafetii kadınlarla davııl zurna eşliğinde balay çektL (Fotoğraf: AA) unutmuş. Basınyoluyla bandaki ilgisiz insanlan doğuya karşı duyariı hale ge- tirmek gerekryor.'' Beldedekı yurttaşlann yoğun ilgi gösterdiği grup, daha sonra yerel kı- yafetli kadın^rlaja\^l-zuı^a eşjüıün- de halay çekth .Ijjeldedeki .kadıııjar,. gruba banşın simgesi olan beyaz tül- bent hediye ettiler. Kadınlar heyeti da- ha sonra Kayapınar beldesindeki 8 Mart Kadın Parkı'nın açılışını yaptı ve fidan dikti. Kent gezisinin ardından Diyarbakır'dan aynlan kadınlardan bazılan bölge kadınlanyla yapılan gö- rüşmeleri değerlendirdiler. Etkinliğin organizatörü sosyolog Pı- nar Selek, Diyarbakır'da olmaktan çok mutlu olduğunu ve heyecan duyduğu- nu belirterek "Bu girişim bir ilk adım. Birbirimizi anlama ve sorunlanmızı görme, paylaşma ve tanımafirsaübul- duk. Çünkü bu birçok sorunu çözebi- lir. Herkes birbirine önyargıh bakıp kcDdinio kadar haklı sayıyor. BeUti ar- bk çokfarklı kesimlerden kadınlarye- ni bir kültür yaratabilir" dedi. 'Banşa kadınlar öncülük etmelT Vicdan Baykara da bütün kadınla- nn istemlerinin ortak olduğunu ve bu- nun yalnızca "banşı" içerdiğini vur- guladı. Yaşar Seyman ise dünyanın her yerinde kadmlann savaşa yönlen- dirildiğini belirterek şunlan söyledi: "Kadmlar banşa çok da öncülük et- memişkrdir. Oysabanşa kadınlar ön- cülük etineK. tnamyor ve ditivorum ki banşı kadınlar başaracakbr. Burada duüediğimiz kadınlar, savaşın etküeri sonunda 'Hak verilmez, alınır' sloga- nıyla haklannı abnayaçahşıyoriar. Si- vil kadınlarûzerlerinedüşeniyapblar. Bundan sonrasiyasetçi kadınİar hare- kete geçmeli.'' Diyarbakırlı kadınlar da aydın, sa- natçı ve yazarlann da aralannda bu- lunduğu kadınlann ûzerlerine düşeni yaptıklannı, sıranın siyasetçilere gel- diğini belirterek "Sıra siyasetçi kadm- larda. Onlar da bölgcden uzatbğanız banş elini tutmalT dediler. Istanbul Kadın Kuruluşlan Birliği, AKM'de 'Dünya Kadınlar Günü' kutlaması yaptı Aydmlamııamıı kadmlarma ödül tstanbul Haber Servisi - Is- tanbul Kadın Kuruluşlan Bir- liği (İKKB) tarafından Cum- huriyet devrimlerinin yaygın- laşmasına katkıda bulunan 7 Cumhuriyet kadınına "Aydm- lanmanın Kadınlan" ödülü verildi. Istanbul Üniversitesi Kadın Sorunlan Araştırma ve Uy- gulama Merkezi ile Istanbul Kadın Kuruluşlan Birliği, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle dün Atatürk Kül- tür Merkezi'nde kutlama programı düzenledi. Toplan- tıya Devlet Bakanı Hasan Gemici, İKKB Başkanı Prof. Dr. Necla Arat ve "Aydınlan- manın Kadınlan" ödülüne layık görülen kadınlann da aralannda bulunduğu çok sa- yıda yurttaş katıldı. Bakan Gemici, Medeni Ya- sa'nın, yürürlüğe girdiği 1926 yılında Türk kadınına dünya kadınlanndan daha eşitlikçi haklar kazandırdığı- nı kaydederek ancak zaman içinde koşullann değiştiğini F tipi protestosuna gözaltı Istanbul Haber Servisi - F tipi cezaevleri- ne karşı siyasi tutuklu ve hükümlülerce dû- zenlenen ölüm orucu eylemi 5. ayını doldu- rurken dün Sultanahmet Meydanı'nda ya- pılmak istenen "Siyah, sessiz tepki" eyle- mine müdahale edildi. ÎHD Istanbul Şube Başkanı Eren Kes- kin'in de aralannda bulunduğu İHD üyele- ri ile tutuklu ve hükümlü yakım 67 kişi, kar- ga tulumba gözaltına alındı. Gözaltına alı- nırken " Ydgınhk >t)k, direniş var", "İçerde, dışardahücreleriparçaia" sloganlannı atan grup. turistlerin şaşkın bakışlan altında oto- büslere bindirildi. ZeytinburnuÖzgürlükParkı'ndaiseyak- laşan Nevruz bayramı nedeniyle gösteri yapmak isteyen gruba maüdahale eden po- lis 18 kişiyi gözaltına aldı. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR ve ihtiyaçlara yanıt vere- mediğini belirtti. Gemici'nin konuşmasını ardından Aydınlanma devri- minin yaygûılaşmasına katkı- da bulunan "Aydınlanmanm Kadınlan" ödül törenine ge- çildi. Gazeteci- yazar Müşer- ref Hekimoğlu. Prof. Dr. Çiğ- dem Kâğrtçıbaşı, sümerolog Muazzez Ilmiye Çığ, Türk Kadınlar Birliği ll Başkanlı- ğı'nı 31 yıl sûrdûren Gültekin Baknr, Prof. Dr. Aysel Ekşi, Sadun Katipoğlu ile araştır- macı- yazar Meriç Veüdede- oğlu'na ödüllerini Bakan Ge- mici verdi. [email protected] Aydın Güven Gürkan ve Ufuk Uras'la geçen hafta solda yeni oluşum üzerine yaptığım konuşmalar ilgi gör- dü. Çok sayıda mesaj ve açıklamaaldım. Bunlan daha önce de söylediğim gibi kö- şemin elverdiği ölçüde ya- yımlamaya devam edece- ğim. Geçen hafta CHP'deki gelişmeler, solda yeni olu- şum ihtiyacının da acil hale geldiğini gözler önüne serdi. Erdal Inönü'nün CHP üyeliğinden istifa etmesi, Fikri Sağlar'ın ihracı, Meh- met Moğultay'ın bir basın toplantısıyla partiyi terk et- mesi, Murat Karayalçın'ın parti meclisi üyeliğinden ay- rıldığını açıklaması artık CHP'liler açısından yeni bir durum olduğunu gösteriyor. önceki gece Pera Palas'ta Ercan Karakaş'ın başkanlı- ğını yaptığı SODEV'in (Sos- yal Demokrasi Vakfı) 7. kuru- luş yıldönümü yemeğinde de yeni bir oluşum ihtiyacı yük- sek seste dile getirildi. Solda Platform Arayışı Oldukça kalabalık bir kitle- nin katıldığı yemekte Ercan Karakaş, Ttalya'daki Zeytin Ağacı Bloku'nu bir örnek ola- rak gösterdi. Solun çeşitli renklerinin içinde yer alacağı yeni bir oluşumun umut ya- ratabileceğini söyledi. Aliağa Belediye Başkanı Hakkı Ül- kü ise Erdal Inönü isminin sosyal demokrat saflarda çok önemli olduğuna dikkat çekti. Halil Ergün, Eşber Yağmurdereli gibi isimler de yeni bir arayışın gerekli oldu- ğunu söylediler. ••* Ercan Karakaş'la, yeni bir sol oluşum konusunda ko- nuştuk. Karakaş şunlan vur- guladı: "Insan haklanna da- yalı bir demokrasiye henüz uzağız. Üretimsizlik, işsizlik ve gelir bölüşümündeki da- yanılmaz adaletsizlik ve yol- suzluklar Türkiye insanını bu- naltıyor. Güneydoğu'da si- lahlarsustu ama iç banş için kalıcı adımlar atılmıyor. Bu olumsuz tablonun nedeni Cıl- kemizdeki siyasetin tıkanmış olmasıdır. Ideolojileri doğnjl- tusunda ülke sorunlannın çözümüne yönelik olarak programlar, projeler üretmek için var olması gereken par- tiler bu işlevlerini yerine ge- tiremiyor." Karakaş, CHP konusunda ise şu değerlendirmeyi yap- tı: "Izlenen yanlış stratejiler- den dolayı pahamento dışın- da kalan CHP'nin, geçmiş- ten ciddi biçimde ders çıka- rarak önce kendisiniyeniden yapılandırması, daha sonra da solun belli birprogram et- rafında güç birliği yapması- na öncülük etmesi beklenir- di. CHP'nin bugünkü yöne- timi bu şansını yitirdi. Solda- kiyerini netleştirecek ve hal- kın gerçek sorunlanna çö- züm üreterek toplumsal ta- banıyla bütünleşecekyerde, merkez sağa yöneldi. Bay- kal yönetimi parti içinde bu- güne kadar görülmemiş bo- yutta ve keyfilikte tasfiye yaptı. CHP yönetiminin bu- günkü yanlış doğrultuda ve yapılanmada karariı olduğu anlaşılmıştır." Karakaş bundan sonra ne yapılması gerektiğine ilişkin şöyle düşünüyor: "Bu du- rumda sol değerlere bağlı in- sanlann yeni arayışlara ve yeni oluşumlara yönelmesi son derece doğal bir görev- dir. Türkiye etkin, etkili, güç- lü, güvenilir bir sol öndehik istiyorvebekliyor. Böylesibir oluşumu yaratmak ve solu yeniden kitleselleştirmekzo- rundayız. Böyle bir oluşum sol değerlere bağlı ve de- mokrasiyi hedefleyen tüm unsuhann ortak girişimi ol- malıdır." "Italya'da solun tüm un- suhan, radikailer, yeşiller fııi- li ufaklı 13 parti ve grup) ye- ni ve gerçekçi bir program etrafında bir araya gelerek uzlaştılar, güç birliği ve son- rasında seçim işbirtiği yaptı- lar. Bu büyük 'zeytin dalı' uz- laşması elli yıl iktidar olama- yan Italyan solunu 1996'da yüzde 42'lik bir oyla iktidara taşıdı." Karakaş, konuşmamızı bir çağnyla noktaladı: "Türkiye solu da artık doğruluğu gö- rülmüş olan eşitlik, özgüriük, adalet, dayanışma, demok- rasi ve banş gibi değeriehni seslendirmekle yetinemez. Şimdi önemli olan bu değer- leriyaşama geçireceksomut programlan üretmek ve on- lan uygulamak için iktidar olacak örgütlülüğü yarat- maktır." Yeni bir partileşme süreci, sosyal demokratı, demokra- tı ve sosyalistiyle solun uf- kunda kaçınılmaz hale gel- miş gibi görünüyor. 2000'Lt YILLARDA ERDAL ATABEK Işaac Nevvton'un Ünivensite Yıllam... Isaac Nevvton, yerçekimi yasasını ve ışığın fizik- sel özelliklerini bulan büyük bir fizikçi. TIME dergi- sinin 'Binyılın Büyükleh' listesinde yer alan en bü- yük bilim insanlanndan. Aynı listede Albert Eins- tein ve başka büyük adlar yer alıyordu. 8u büyük bilginin hayatını okuduğum zaman özellikle çocuk- luğu, aile ortamı, okul yaşamı ve üniversite yıllan çok ilgimi çekti. Aleksander Fleming'in yaşamı, Op- penheimer'ın başına gelenler de öyle. Bu yaşa- möyküleri çok önemli belgelerdir. (Evrim Yayınevi, Bilim İnsanlan Dizisi. Tel: 0216-347 49 63/347 76 12faks) Bu büyük insanlar hangi koşullarda yetişmişler, hangi güçlüklerle mücadele etmişler, nasıl bu çağ- lar boyunca kalabilen çalışmalan yapabilmişlerdir? Günümüzde yaşayan herkes için, özellikle deya- şamlannın başında olan öğrenci gençler için bu ör- nekler son derece önemli dersler demektir. Kanımca, ilköğretim okullannın ortaokul dönemi öğrencileri, lise öğrencileri bu örnek hayatlan öğ- renmeli, incelemeli, tartışmalı, sonuçlar çıkarmalı- dııiar. Hayata bakışlannı etkileyecek, değer yargı- lannı oluşturacak çok önemli bilgiler kazanacaklar- dır. Günümüzün cep telefonlu, bilgisayar ve intemet- li, konforu hemen isteyen yaşam biçiminde gözden kaçan en önemli etken, "başanya ulaşmak için gö- ze alınması gereken uzun süreli çabalar" olmakta- dır. Başan, ulaşılmak istenen hedefın saptanması, gidilmesi gereken yoldaki güçlüklerin göze alınma- sı, bu yolun irade gücüyle aşılması, hedefe ulaşıl- dığı zaman da yeni hedeflerin saptanmasıyla elde edilir. Başan, başkalan tarafından kolaylaştınlıp da avuca düşürülen olgunlaşmış bir meyve değildir. Isaac Nevvton, Ingiltere'de orta halli bir çiftçi ai- lesinin çocuğudur. Babası daha o doğmadan he- men önce ölmüştür. Nevvton üçyaşında iken anne- si başka birisiyle evlenmiştir. Küçük Isaac, bu evli- liği içinde kabul edememiş, yaşadığı sürece onla- nn aynlmasını istemiştir. Liseyi bitirdiği zaman an- nesi artık çiftlikte çalışmasını istemiş ve eğitim ha- yatnı bitirmiştir. Ama lise müdürü, Isaac Nevvton ad- lı öğrencisinin başanlı bir matematik ve fen öğren- cisi olduğunu söyleyerek annesini, onu üniversite- ye göndermesi için ikna etmiştir. Anne güçlükle ra- zı olmuştur, ama Isaac'ın üniversite giderlerini kar- şılayacak geliri yoktur. Sonunda Isaac Nevvton, pa- ra ödeyen öğrencilerin odalannı temizlemek ve üni- versite yemekhanesinde garsonluk yapma karşılı- ğında Cambridge Üniversitesi'ne öğrenci olarak kabul edilir. Nevvton bir yandan derslerine girmek- te, bir yandan da üniversite giderlerini ödemek için bu işleri yapmaktadır. Iki yıl böyle geçtikten sonra Nevvton'un öğretmenleri çocuğun pariak çalışma- lanna daha fazla zaman ayırabilmesi için bu gider- lerin üniversite tarafından karşılanmasını sağlamış- lardır. Sonraki yıllarda o artık Isaac Nevvton'dur. Yerçe- kimi yasasını da, başına elma düşüp de birden ak- lına gelen pariak birbuluş olarak değil, yıllarca üze- rinde düşündüğü fizik prensiplerine yaratıcı zekâ- sıyla yaklaşarak bulmuştur. Bu elma öyküsünü ye- ğeni Vottaire'e anlatmış, o da yazarak tarihe mal etmiştir. Deha, uzun bir sabırdır. Deha, disiplinli ve güçlükleri yenen bir çalışma- dır. Deha, hertürlü zorluğun göze alındığı uzun ve en- gebeli bir yolu aşan iradedir. Büyük Albert Einstein, Isviçre'de patent büro- sunda küçük bir memur olarak çalışmıştır. Thomas Edison, çocukluğunu bisikletle gazete dağıtarak geçirmiştir ve okul eğitimi yok denecek kadar azdır. Büyük Plinius, "En büyük ders insanın kendi ha~ yatıdır" demiştir. Günümüzün gençleri, önlerindeki yolun nasıl bir yol olduğunu çok iyi görmelidirter. Bu yol çalı çırpısı başkalan tarafından temizlen- miş bir asfalt değildir. Her insan kendi yolunu kendisi seçecek, yolun çalısını çırpısını kendisi temizleyecek, eğer asfalt bir yolda yürümek istiyorsa yolun asfaltını kendisi dö- kecektir. Mazeretlerin arkasına saklanmak başannın en büyük düşmanıdır. Herkesi ve her şeyi eleştirmek, ama kendisini eleştirmemek, bedeli çok yüksek bir yanlıştır. Ve hayat, bedelleri ödetmek konusunda hiç in- saflı değildir. Başkalanndan değil, kendinden bekleyen genç- ler. Anne babalannın arkasına saklanmayan gençler. Hiçbir işten kaçınmayan gençler. Kolay yoldan değil, hak ederek kazanmak iste- yen gençler. Hedefi olan gençler. Çalışkan, disiplinli, karakterii, iradeli gençler. --^ Geleceğin Isaac Nevvtonlan onlann arasından çı- kacaktır. Geleceğin büyük sanatçılan, büyük bilimcileri, büyük yazartan, büyük politikacılan onlann arasın- dan çıkacaktır. Insan kendi geleceğinin kurucusudur. Herkes kendi yazgısını kendisi belirier. Sonrayı belirleyen öncedir. Belki de ilk bilmemiz gereken budur. e-mail:[email protected] C Faks:0212-5139098 . • , ."• • TUNCEIİ SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN /.."...• EsasNo: 2000/137 " Davacı Içişleri Bakanlığı vekili Av. Ketnal llhan tara- findan, davalılar Özgür Imak, Müslüm Sancı, Hüseyin Doğan ve Davut Ergin aleyhine mahkememizde açü- mış bulunan rücuen tazminat davasının yapılan açık yargılaması sırasında verilen karar gereğince: Bütün aramalara rağmen adresi tespit edilemeyen davalı Davut Ergin'e dava dılekçesi ve duruşma günü- nün ilanen tebliğine karar verilmiş olup duruşma günü olan 29.03.2001 günü saat 9.00'un ve dava dilekçesi- nin tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğine, ilanın yayunlandığı tarihten itibaren bu dava ile ilgıü ibraz etmek istediğiniz belgeleri duruşma günûne ka- dar göndermeniz veya duruşmaya getınneniz gerekti~ ği, duruşmaya gelmediğnıiz veya bir vekil tarafından temsil edılmediğinız takdirde yargılamaya yokluğunuz- da devam edileceği ve karar verileceği hususu. tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 15.2.2001 Basın: 12911