Katalog

SAYFA CUMHURİYET 26 ŞUBAT 2001 PAZARTESİ EKONOMÎDE KRİZ 'Santralları işgal edeniz' { I İstanbul Haber Servisi ı - Gaziosmanpaşa [ Telekom Müdürlüğü 1 Işyeri Temsilcisi Ahmet ı Karatay. Telekom'un özelleştirilmesi durumunda işten çıkarmalar olursa, telefon santrallannı işgal j edip hizmetleri ı durduracaklannı söyledi. , Haber-lş istanbul Yakası Şubesi Başkanı Levent \ Dokuyucu ise ı özelleştirme saldınsı 1 karşısında işçilerin | sendika genel merkezleri tarafından yalnız 1 bırakılmasından yakındı. 'Büyük ölçekJi : yatırım gerek' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - . Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim ! Kurulu üyesi Burak Taşdemir, "Elektrik enerjisinde maliyeti f düşürmek için büyük ölçekli yatınmlara , gidilmelidir" dedi. ı Anadolu îktisat Enstitüsü ! Demeği'nin Yunus Emre , KültürMerkezi'ndedün ! dûzenlediğil.Sivil Îktisat Kongresi'nde i konuşan Taşdemir, ! "Terrnik santrallann i çevreye olan etkileri { azaltılmah ve kapasite ı kullanımı arttınlmaladır" [ diye koBuştu. j'Yaşananlar* ; provokasyon' j • İstanbul Haber Servisi - ı Işçi Partisi (IP) Genel J Başkanı Doğu Perinçek, • son MGK toplantısmda ! yaşananlann daha önce ! tertiplendiğini ve bu î "provokasyonun" 1 başrollerini başbakan j yardımcılan Mesut ; Yılmaz ve Hüsamettin ' Özkan'ın oynağını öne sûrdü. Perinçek, krize .. çözüm olarak kendileri !.' tarafından hazırlanan 48 '! maddelik halkçı-devletçi ı! ekonomi seçeneğini ]! önerdi. : Bcinci hükümeti ANKARA ! (Cumhuriyet Bürosu) - i DYP Genel Başkan l Yardımcısı Hasan ', Ekinci, dün düzenlediği ı basın toplantısmda, istifa ! etmeyen hükümetin 'ar j damannın çatladığını', ı artık ülkenin yaşanmaz | hale geldiğini, ancak Başbakan Bülent Ecevit'in çevresindekiler tarafından aldatıldığını söyledi. 68'liler Bipliği Vakfı İstanbul Haber Servisi - 68'liler Birliği Vakfi'nın dün Altunizade'deki Petrol-lş Sendikası'nda toplanan 5. olağan genel kunılunda vakfın yeni yönetimi belirlendi. | Vakfin yeni başkanı, vakıf i tüzüğüne göre, yeni | yönetim kurulunun ilk 1 toplantısmda seçilecek. i Yeni yönetim kurulunun ] ilk toplantısının ise bugün ı vakıf merkezinde j düzenleneceği belirtildi. ; MilliPiyango bayileri tepkili i • İstanbul Haber Servisi ! - istanbul Milli Piyango | Bayileri Esnaf Odası j Başkanı Ahmet Yazıcı, İ dün düzenlenen ! toplantıda Milli Piyango | Idaresi'ne ilettikleri ı sorunlannm çözülmemesi I durumunda Sayısal Loto makinelerini kapatacaklannı söyledi. Yılmaz'ın revizyon önerisi kabul edilmedi. Bahçeli uygulamalan eleştirdi: Ekoııoıııkle 3 hata yaptık EMİNEKAPLAN ANKARA - Başbakan Bülent Ece- vit'in çağrısı üzerine önceki gün ola- ğanüstü toplanan liderler zirvesinde, "şimdilik" kabine değişüdiği yapıl- maması benimsenirken bugün uygu- lamaya konulacak yeni ekonomik ön- lemlerin sonucunun beklenmesi ka- rarlaştınldı. ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'm, "kabine vehükümetprotokolünde revizyon" ya- pılması önerisine Başbakan Ecevit ile MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yar- dımcısı Devlet Bahçeii "siyasi kadro- nun değişmesinin, ekonomik durumu değiştinneyeceği'' gerekçesiyle karşı çıktılar. Zirvede, yeni ekonomik önlemlerin uygulamaya konulmasınınardındange- rekirse bayramdan sonra "snurlı" birka- bine revizyonuna gidilebileceği görüşü dile getirildi. Başbakan Yardımcısı Bah- çeli'nin, ekonomik istikrarprogramının uygulamasında 3 hata yapıldığını belir- terekbunlan, "kemersdahrkenfiyatar- ttşmın engeDenememesi, üretimin artn- ve istihdam alanı yaranla- diye sıraladığı öğrenildi. ANAP ekonomlyl Istlyor Hükümet ortağı partilerin liderleri- nin önceki gün yaptığı zirve öncesinde siyasetkulislerinde dile getirilen "revîz- yon" beklentisiboşaçıkarken hükümet ler açısmdan sıkıntıya yol açacağını sa- vundular. Edinilen bilgiye göre Devlet Bahçeli, şu anda ekonomi programının revize edildiğini belirterek "Ortada ekonomik bir sonuçvar. Sryasetisonım- hıhıkaltınataşıd]ğnııztakdirde,işiniçin- den çüalmaz hale geUnir" dedi. Başbakan Ecevit'in en azından yeni ekonomik uygulamalann sonucunun beklenmesi görüşü benimsendi. Kabi- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli zirvede, hükümet olarak, uygulanan "kemer sıkma"politikasına karşınfıyat artışının önlenemediği, istihdam yaratûamadığı ve üretimin arttırüamadığı eleştirilerinde bulundu. ne değişüdiği konusunungerekirse bay- ramdan sonra yeniden tartışmaya açıla- bilecegi değerlendirmesi yapıldı. Bahçeli aynca, uygulanan ekono- mik istikrar programını da eleştirerek "Bu konuda 3 hata yapıldı. Birincisi, kemer sıkarken fîyat arüşını önleye- medik. Enflasyon düştü gjbi görünü- yor ama fiyatiar artryor.Ddndsi, ke- mer sıkarken üretinri artüramadık, ortaklan bugün uygulanmaya başlana- cak olan yeni ekonomik önlemlerin so- nuçlannın beklenmesini kararlaştırdı- lar. Zirvede, ANAP'ın "ekonomiyöne- timinin" kendilerine verilmesi isteği de Yılmaz'ın, "hükümet protokolündere- vizyon'' isteğıyle açığa çıktı. Âncak hem Ecevit hem de Bahçeli, bu aşamada kabine değişikliğinin, hem piyasalar hem de hükümet ortağı parti- ÜÇÜDCÜSÜ dekemer sıkarken istihdam yaratamadık, işsiztikbüyükboyuüara ulaşti" görüşünü savundu. Bahçeli ve Ecevit'in, "ekonomik programın revize edildiği, yeni progra- ma göre ekonomik önlemlerin ahndığı, bu kadro gitse, başka bir kadro gebe de ekonomik koşullann değişmeyeceği, o nedenle de yeni programm ilk sonuçJa- nnın görülmesi ve sistemin rayına otur- masmdan sonra siyasi kadrotarda gere- kirse değişime gidDebüeceğr yönünde- ki önerilerini Yıhnaz'ın da onaylamak durumunda kaldığı öğrenildi. 'TemklnH olalım' uyarısı Zirvenin sonuçlanm parti yöneti- mine değerlendiren Bahçeli'nin eko- nomi yönetiminin tek elde toplanma- sına sıcak baktığı ancak "temkmli otunması'' uyansında bulunduğu öğ- renildi. Bahçeli'nin kurmaylanna, "Dengeleri i>i konımak lazun. Bu, MHP'nin dirUişi ve direruşi olabilir" değelendinnesinde bulunduğu ifade edildi. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN sön*,t&<'.:U,- MecHs'te gensoru haftası ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Meclis, uzun bayram tatilinden önceki son haftaya gen- soru görüşmesiyle başla- yacak. FP'nin, deprem konut- lan ihalesi ve belediyele- re yardımlarda usulsüz- lük ve partizanlık yaptığı savıyla Bayındırlık ve Is- kân Bakanı Koray Aydm hakkında verdiğı genso- runun gündeme alınıp alınmamasma ilişkin gö- rüşmeler yann yapılacak. FP'nin ekonomik bu- nalımla ilgıli gensoru önergesini de bu hafta vermesi bekleniyor. DYP'nin, piyasalardaki bunalım nedeniyle geri çektiği gensoru önergesi de bayramdan sonra yi- nelenecek. Genel kurulda bireysel emeklilik yasa tasansının görüşmelerine de devam edilebileceği belirtildi. Başbakan Bülent Ecevit'in 'Seçim yok' açıklamalanna karşın kulisler hareketli 58. lıükümetle seçim senaryolam TÜREYKÖSE ANKARA - MGK'deki tartışmanın ardından yaşanan ekonomik bunalımın siyasal faturası ortaklar arasında da tar- hşmalara yol açarken yeni bir hükümet- le seçime gidilmesi senaryolan yaygın- laştı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer'in yakın dönemde istifa etmek zorunda kalabileceği vur- gulanırken ANAP'ın hükümetten çe- kilmesi, yerine DYP'nin girmesi, DSP- MHP, milli mutabakat, teknokratlar ya da MHP lideri DevletBahçeK liderliğin- de bir seçim hükümeti benzeri senaryo- lar kulislerde konuşulmaya başladı. Başbakan Ecevit'in "Seçim yok, re- vizyon yok" açıklamalanna karşm; ku- lislerde öne çıkan bazı senaryolar şöy- le: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersümer ile Başbakan Yardımcısı Hü- samettin Özkan, kabinedeki hedefba- kanlardurumunageldi. Ersümer hak- kında "Beyaz Enerji" operasyonuyla ilgili olarak bir fezleke hazırlanabile- ceği ve bu süreçte istifa etmek zorun- da kalacağı söylentileri yaygınlaştı. ANAP lideri Mesut Yıhnaz'ın hükü- mette kalmak için "Ersümer'i harca- mak zorunda kalabileceği'' kaydedil- di. Hükümetin ANAP kanadmda eko- nomi yönetiminin, hatta Başbakan- lık'ın ANAP'a geçmesi temennileri de sıkça dile getirilmeye başlandı. DSP-MHP hükümeti: ANAP'ın hükümetten dışlanması durumunda, dışandan bir grup mil- letvekilinin destekleyeceği DSP- MHP azınlık hükümeti kurulabilece- ği bildirildi. MHP'nin yapacağı trans- ferlerle güvenoyu sorununun kolay- lıkla aşılabileceği; ancak Ecevit'in başbakanlığında bir hükümet kurul- ması durumunda MHP'nin sandalye sayısının DSP'yi aşmaması için trans- fer yerine dışandan destek formülü- nün yeğlenebileceği vurgulandı. Milli mutabakat hükümeti: DYP lideri Tansu Çfller, düzenle- diği basm toplantısmda milli mutaba- kat hükümeti kurularak seçime gidil- mesini istedi. DYP GİK toplantısmda da "Asker, milli mutabakat hükümeti istiyor" görüşü dile getirildi. Bahçeli hükümetiyle seçim: Başbakan Ecevit'in istifa etmesi ve başka bir hükümette yer almayı da ka- bul etmemesi durumunda, parlamen- todaki ikinci partinin lideri olan Bah- çeli'nin bir seçim hükümeti kurabile- ceği kaydedildi. Bahçeli'nin birkaç gün içinde yapacağı transferlerle ko- laylıkla birinci partinin lideri konu- muna gelebileceği bildirildi. Teknokratlar hükümeti: Cumhurbaşkanı Sezer'in bir tek- nokratlar hükümetiyle ülkeyi seçime götürmek istediği görüşü de kulisler- de dile getirildi. Ancak bunun "örtü- lü darbe" anlamına geleceği ve AB sürecınde büyük sıkıntılar yaratabile- ceğine dikkat çekildi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcaltelar9yahoo.com Oldum olası Diyanet Işleri Başkanlığı'nın (DİB) ne işe ya- radığını bir türîü anlayamaz- dım. Ancak şimdi çok mutlu- yum. Artık DIB'nin ne işe ya- radığını anlamış bulunuyorum. DİB, hükümetin, MGK'nin, ekonomi uzmanlannın çöze- mediği sorunlan, Allah'ın da inayetiyle çözebilecek bir güç olarak ortaya çıktı. Hakkını ye- meyeyim, zaman zaman "yağmurduası" gibi meteoro- lojik konularda da sorunlann çözümüne katkıda bulunuyor, halkı aydınlatıp yönlendiriyor- du. Bu kez yaptığı, hepsinden daha önemli ve gerekli. DİB, önümüzdeki cuma namazın- da, 9 Mart 2001 günü, Türki- ye'nin dört biryanında "rvşvet hutbesi" yayımlayacağını ve tüm camilerde imamlann bu hutbeyi okuyacağını açıkladı. Bu yeni atak, ülkemizin sorun- lannı çözmek konusunda IMF'yi, UNESCO'yu, bilumum uluslararası kuruluşlan futbol Rüşvet Hutbesiyle Çözüm deyimiyle kontrpiyede bıraka- cak düzeyde. Bakınız ne diyor DİB: "Ka- muoyu, her türiü seviyesizli- ğe, yozlaşrnaya, çürümeye tepkisiz ve seyirci kalmamalı. Köşe dönmecilik mantığı ege- men olmamalı. Bunlarşuural- tında hayranlık ve imrenme haline dönüşmemelidir. Kur- nazlık saygı görmemeli, ferdi çıkar adeta özenilir hale geti- rilmemeli ve para saygınlığın ölçüsü olmamalıdır. Rüşvet ve haksız kazanç, dinimizde ha- ram ve büyük günah sayılmış- tır. Bu kötülükleri işleyenlerin ahiret hayatlan perişandır. Yaptıklannın cezalannı ergeç çekecekterdir. Yüce Rabbimiz bizim gizli ve aşikâryaptıklan- mızdan haberdardır." • • • Türkiye laik bir devlet ya, devlet, din işlerine kanşmıyor. öyte olmasa siyasetçilerimizin hali de aslında tam hutbelik. Bir dua da onlara gerekiyor. Ya da onlann yağmur duası baş- ta olmak üzere, döviz duası, rüşvet soruşturmalanndan ko- runma duası gibi dualara baş- vurmalan şart oluyor. Benim anlayamadığım nok- ta, DİB, Başbakanlık'a bağlı değil mi? Bu yolsuzluk hutbe- siyle DİB ne demek istiyor: "Devletin üst dûzey yönetici- lerirüşvete bulaştı' mı demek istiyor? Yok öyle demek iste- miyorsa ferdi çıkann adeta özenilir hale getirilmesini kim teşvik ediyor? Başka ülkelerin hükümetleri mi? Burada ciddi bir ima olduğunu kabul etme- liyiz. DlB'nin çeşitli yayınlannda, kadınlann dövülmesini, bu şe- kilde terbiye edilmesini savu- nan yazılar yer alır. Sanınm bu yayınlann da erkisiyle ülkemi- zin inançlı erkekleri eşlerini dö- verler. Kadını dövme konu- sunda DlB'nin çizgisine bağlı kalan Müslüman erkeklerimi- zin bakarsınız, DlB'nin hutbe- sini de uygulamalan gündeme gelir. Bir bakarsınız, bir hutbe, iki dua derken insanlığın bin- lerce yıldır çözemediği, Türk- lerin ise son dönemlerde çöz- meye hiç niyetli olmadıklan, "yolsuzluk", "rüşvet" gibi so- runlar sona erer. Ben bu hutbeyi dinleyen yurttaşın yerinde olsam, hele de rüşvetçi, hırsız ve yağma- cıysam, "fövöe"eder, hırsızlık mallanmı teslim ederim. Ister misiniz, bir anda yüzlerce rüş- vetçi vicdan azabı ve Allah korkusu içinde bu işten vaz- geçip yurtdışına hortumladık- lan paralar dahil her şeyi geti- rip halka teslim etsinler. Olur mu olur. AJIah'ın işi bu. Zaten şu durumda, hutbe- den başka çaremiz de kalma- dı. Hükümet, gitmem diyetut- turdu. Vatandaş aç da kalsa, ezryet de görse sesini çıkar- mıyor. Zaten şimdi Diyanet Iş- leri Başkanlığı da harekete geçti. Hutbelere başlıyor, si- nirienecek bir durum yok. İsti- fa edecek bir durum da yok. İşi Allah'a kalmış bir ülkenin, hü- kümeti değişse ne olur, değiş- mese ne olur? Ben gelecekten umutlu- yum, DlB'nin son hazırltğı da umudumu iyice arttırdı. Dikkat ettiniz mi, hutbe 9 Mart 2001 günü okunacak. Bundan tam 30 yıl önce 9 Mart 1971 günü, bir grup genç subay "sol" dar- be yapmak istemişler ve ba- şaramamışlardı. Bununla bir il- gisi yok ama. O zamanlar bi- rer genç olan bu insanlar şim- di önemli yerlere geldiler. Merakla 9 Mart sonrasını bekliyorum. Olur mu olur. Al- lah'ın işi. 2000'Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Hukuksuz Siyaset Siyasetsiz Hukuk... Emanet Ekonomi... Insanlann kendilerine söylediği üç yalan var- mış: - Daha zamanım var. •• ; • .' - Benim başıma gelmez. - Nasılsa bir yolu bulunur. Türkiye de bu üç yalanı uzun süre kendine söy- ledi, üç yalan da ortaya çıkıverdi. Zaman doldu, bütün bunlar başına geldi, bir yolu da henüz bu- lunamadı. Ama nasıl olsa bütün bunlann neden başımıza geldiğini düşünecek kadar uzun zamanımız ola- cak. İHiçbir uçak da sonsuza kadar havada kala- mayacağına göre inse de düşse de yerle buluşa- cak. Bu olaylarda kanımca en önemli nokta, Hüsa- mettin Ozkan tarafından sözlerle ve davranışlar- la açıklanan "Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin bakış açısıdır." Olayın en yakışıksız, en çiğ, en uy- gunsuzyanı olan "Nankör, seni biz seçtirdik, bun- lan yapamazsın " diye dışavurulan bakış açısı her- halde sadece Hüsamettin Özkan'ın kanısı degil- dir. Bu bakış açısı en azından Bülent Ecevit ta- rafından paylaşılıyorolmalıdır. Hüsamettin Özkan hâlâ istifa etmediğine göre olasılıkla bu düşünce Mesut Yılmaz ve Devlet Bahçeli tarafından da benimsenmiş görünmektedir. Demek ki cumhur- başkanlığı seçiminde adayın kariyeri, kişiliği, gö- rüşleri, tutumları önemli sayılmamakta, sadece "Biz seçtirdik, bize borçludur, o da borcunu yap- tıklanmızı desteklemekle göstermek zorundadır" düşüncesi cumhurbaşkanlığı seçiminin temel ek- seni olmaktadır. Devleti yönetirken "düşünûlüp tartışılıp doğnı olanın yapılması" yerine "Adamlanmızı getirelim, borçlandıralım, sonra da borçlannı ödemelerini is- teyelim" mantığının kullanılması, borsanın çök- mesinden de doların çıldırmasından da daha bu- yük bir felakettir. Çünkü, ekonomiyi er geç, kolay ya da güç yoluna sokarsınız. Ama devlet yönetı- mindeki "hukuksuz siyaset^, kolay kolay düzel- temezsiniz. Yıllar boyu düzelmemesi de bunu doğrulamaktadır. "Hukuksuz siyaset" anlayışı bu ülkenin en bü- yük felaketi olmuştur. Yolsuziuklann temeli de budur. - . a Susuriuk olayı da budur. - '•'' Siyasal yozlaşmanın nedeni de budur. üder demokrasisinin kaynağı da budur. Parti içi diktalann dayanağı da budur. Siyasetin hukuka tahammülü yoktur. Onun için de "hukuku siyasete sokmaya çalı- şan" bir yüksek yargıcın cumhurbaşkanı olması "işleri kanştırmakta", "hukuksuz siyaset" yapma- ya çalışanlann tepkisini çekmektedir. Cumhurbaşkanı ne yapmıştır? Devlet Denetleme Kurulu'nu kamu bankalannı ve yürütülen işlemleri denetlemekle gorevlendir-^ mişt'r. • CumhurlS'aşkanı görevini yapmıştır ve doğru yapmıştır. Buna karşı çıkmak bile "hukuksuz siyaset"\n denetim istemediğini ortaya koymaktadır. DSP milletvekillerinin ağlaması gereken konu budur. Başladıklan yerie vardıkları yer arasındaki çizgi ağlamalan için yeteriidir. Siyaset, toplumu yönetme sanatıdır. Arna "siyaset" bizde ne yazık ki, kendisi ve yan- daşlan için çıkar sağlamak, onlara görev, yetki ve para kazandırmak, bunu yaparken toplum guçle- rini ya satın almak ya da ipotek altına almak ola- rak yürütülmektedir. Mafya mantığı da bundan başka bir şey değil- dir. Onun içindir ki, bizde siyasetle hukuk arasında kan uyuşmazlığı olmaktadır. Hukuk da aynı nedenle siyasetin dışında kal- maktadır. Ekonominin emanet oluşu ise artık bilinmekte- dir: IMF. Her gün biraz daha ortaya çıkan bir ipo- tek. Geçenlerde bir arabanın sürücüsü, "Biz bunla- ra layık mıyız" diye sızlanıyordu. "Başımıza geldiğine göre demek ki layıkız" de- dim. Bütün bunlar seçilenlerin eliyle başımıza geldi- ğine göre, seçilenleri de bu toplum ister kendi ira- desiyle ister başkalannın iradesiyle seçtiğine gö- re, elbette ki layıkız. "Her toplum " e-mail: erdalatak(a superonline.com faks:0212-513 90 98 A • i IMF ve Dünya Bankası heyeti Türkiye'de Likiditesorununa çözüm arayişı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - IMF ve Dünya Bankası 'nın bankacılık uzmanla- nndan oluşan heyet, dün akşam saatlerinde Ankara'ya geldi. Siyasi bunalımm aşılması için gözler bu- günkü MGK'ye çevri- lirken dün Ankara'ya gelen IMF ve Dünya Bankası heyetleri, eko- nomik bunalımın ban- kacılık sektörünü dü- şürdüğü sıkmtılara yö- nelik çalışma yaptılar. AA'nın haberine göre Dünya Bankası Banka- cılık Grup Sorumlusu Laüt Raina başkanlı- ğmdaki heyet, Hazine Müsterşarlığı ve Mer- kez Bankası ile Banka- cılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nda çalışmalar yaptılar Gruplara aynlan heyet, kamu bankalan yetkili- leri ile de bir araya gel- diler. Görüşmelere, IMF Türkiye Masası Şefi Carto Cottarelli de ka- tıhrken çalışmalar, yaklaşık 10 katrilyon lirayı bulan kamu ban- kalannm likidite soru- nunun çözümü üzerine yoğunlaştı. Dış fmansman raporu hazıria)"acaklar Yetkıliler. Türki- ye'nin bankacılık sek- töründeki dış kaynak tespitinin yapılmasının ardından, IMF ve Dün- ya Bankası heyetinin Washington'a dönü- şünde kurumlanna bir raporsunacaklannı, bu çerçevede sektörün dış finansman boyutunun ortaya çıkacağmı belir- tiyorlar.