19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 ARALIK 2001 CUMARTESİ HABERLER 'Vekil için seve seve' • ANKARA (Cumhuriyet) EğitımSen, yoksul öğrencilere verilen öğrenim ve harç kredisi için başvuran milletvekili çocuklanna karşı ilginç birprotesto geliştirdi. EğilimScn, 41 milletvekili çocuğunun, yoksul öğrenciyc verilen öğrenim ve harç kredisi için başvurduğu ve 10'ununparaaldığı haberleri üzerine, dün bir açıklama yaparak, yardım alamayan milletvekili çocuklarına burs verebileceklerini açıkladı. CUMHURİYET SAYFA Yapısal programın çok yavaş ilerlediğini söyleyen TÜSlAD, siyasi reform istedi Güven sağlanamadı • TÜSlAD Başkanı Tuncay Özilhan Yüksek tstişare Konseyi toplantısında istemlerini şöyle sıraladı: IMF'ye iddialı hedef sunmayın. Enflasyonu hızlı düşürmck yerine orta vadeli program uygulansın. Vergide ince yaklaşım şiddetle gerekiyor. Bakanlık sayısı azaltılsın. Ekonomi yönetimi tek elde toplansın. esnek davranılmasını istedi. TÜSlAD'ın Yüksek lstişare Konseyi toplantısında konuşan Başkan Ozilhan, "Ihale Yasası, lelekom'ıınözellcştirilmesinin kolaylaşnnlmasına ilişkin yasa, kamu bankalannın yeniden yapılandırılmasının tamamlanmasım" eksik kalan reformlar olarak sıraladı. "Yapısal program hızla ilerliyor gibi görünsc de uygulama süreci ya hiç gerçekleşmemektc ya da çok yavaş gebşmekte" diyen özilhan, yabancı sermaycnin önüne "inaıulmazengeDer" ko fiiliyata geçirilsin. Önemli bir nulduğunu söyledi. özilhan, noktada2001 yılında varlığını TÜSlAD'ın istemlerini şöyle sık sık hissettiren hükümet içi sıraladı: koordinasyoneksikliğLEkonomi yönetimi tek elde toplansın." "Bürokrasi azaltılsın. Vergi Özilhan, 2002'nin biıçok düsistenıi hasitlestirilsin. Yabanğümün üst üste geldiği bir yıl cı sermaye izinleri için trlanolduğunu, bunlardan ilkinin da'daldne benzer miistakil bir kurumoliıştiınılması şart. Ban kamu yönetiminin yeniden yapılandırması olduğunu belır kaahk sektörü yapılandınlırken tırken "özelseklöraranksızküuluslararası standartlann uyçulürken kamu sektörünün şigulama takvimi hassas yapı göz şirilnıiş kadrolannm korunmaönüne alınarak helirlensin. Issı vc kay naklan verimsiz sarf ettanbtıl yaklaşımı ve aktif yönemeye devam etnıesi kabul editim şirketi bir an önce sözden POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA Yaşama Bağlanmak... Kar dinmiş, yollar buz tutmuştu... Sarı cılız ışıklar evlerin pencerelerinden dışarıyasızıyordu... Bir düş kurdu. Eliot'un aşk türküsünü okumaya başladı... Uzaklardan parlayan bir ışık, parkın ağaçlarının sararmış yaprakları üzerine düşüyordu... Köln'de o akşam yaşamını anlatırken gözlerinin yıldızlarında geleceğin çiçekleri açıyordu... Emin, "Çokzor buralarda yaşamak" dedi ve ekledi: "önemli olan zoru başarmak değil mi?" Üniversitey i bitirmek üzereydi ve Türkiye'ye dönmek istemiyordu... O sırada söze Ayşe girdi... Almanya'da doğup büyümüştü... O da üniversiteyi bitirmiş, bir şirkette çalışıyordu... Uzun yıllar Türkiye'ye hiç gitmemişti... Ankara'da yakın akrabaları vardı... Dedi ki: "Ben onların çoğunu hiç görmedim!" Bir Köln akşamında uzaklardan parlayan ışık, yıldızların içinde çoğalan tutkuları anımsattı bana... Yaklaşık bir ay önce de buralardaydım... O zaman Nurten'in öyküsünü dinlemiş, bir hayli etkilenmiştim... Öyküyü yakın çevreme anlattım... Emin ve Ayşe konuşurken, onlara "Durun" dedim "size bir öykü anlatacağım." Ikisi de yüzüme baktı gölümseyerek... "Haydi anlat!" Kahvemi yudumlarken, kendi kendime sordum: "Acaba nereden başlasam!" ••• Nurten 17 yaşında gelmişti Almanya'ya... Almanya'ya gelmesi yasal yollardan olmamıştı. Kız kardeşinin pasaportunu kullanmıştı... Bir akrabası Yabancılar Dairesi'ne ihbar edince ışler karışmıştı... Aylar süren yazışmalar ve mahkeme sonunda Nurten, Almanya'daki ailesinin yanında oturma izni alabilmişti... Nurten, 18 yaşına basmadan hemen okulayazdırıldı. Almanca bilmediğinden kendinden küçük öğrencilerle aynı sınıfa konuldu... Nurten, diğer kız kardeşiyle evlerinde aynı odayı paylaşıyordu... Ailesi, Nurten'in Alman kızlarına benzememesi için ona baskı yapmaya başladı... Oysa Nurten'in düşleri vardı!.. Yaşama umutla bakıyor, sevmek ve sevilmek istiyordu!.. Bir gün aradığı beyaz atlı prensini okul bahçesinde gördü!.. Ama prens Nurten'e yüz vermiyordu! Bir kış geçti, bahar geldi... Kahveleryeriniparklarabıraktı!.. Beyaz atlı prens, artık Nurten'in yanındaydı... 17 yaşındaki Nurten, 19 yaşındaki Mehmet'le parkta el ele dolaşırken kız kardeşi gördü, hemen anne ve babasına haber verdi... O gece Nurten babasından dayak yedi!.. Birkaç ay sonra Nurten ve Mehmet arkadaşlarının evinde buluştu... Cinsellik konusunda hiç aydınlanmamış iki toy kimlik, birkaç kez aynı evde buluştu... Sonunda Nurten hamile kaldı... Artık ikisi de evlenecekti!.. Mehmet durumu ailesine açtı. Ailenin tepkisi sert oldu: "Biz seni amcanın kızıyla evlendireceğiz!" Nurten durumu öğrenince hıçkıra hıçkıra ağladı... Delikanlı, ailesinin baskısıyla okul değiştirdi. Nurten'in umut dünyası karardı... Günler haftalar geçti!.. Mehmet'ten haber yoktu!.. Nurten çocuğunu doğurmak istiyordu. Ailesine karşı direndi. Ama aile kırgın ve şaşkındı... Babası ve annesi Nurten'e şöyle dedi: "Çocuğu doğur ve evlatlık ver. O zaman seni affederiz!.." Nurten çaresizdi. Çocuksuz bir Alman aileyle anlaşmaya varıldı... Bebek dünyaya geldi... Nurten, bebeğinin yüzünü okşadı, tenini kokladı, ağlayışını duydu!.. Nur topu gibi bir oğlan çocuğuydu... Bu kez karar değiştirdi: "Çocuğumu kimseye vermeml" ••• Nurten'le ilgilenen Gençlik Dairesi'nin sosyal görevlileri, bebeği edinecek Alman aileye karşı amansız savaş açtılar... Alman aile sonunda vazgeçti!.. Bir oğlu olduğunu duyan 19 yaşındaki Mehmet, hastaneye geldi. Umut adı konulan çocuğunu gördü ve onu çok sevdi... Mehmet ve Nurten evlendiler!.. Aradan iki yıl geçti!.. İki genç kavgaya başladı... Bir gün Mehmet, Nurten'e şöyle dedi: "Ben başka bir kıza âşık oldum ve onu hamile bıraktım!" Mehmet evi terk etti!.. Sonunda boşandılar... Nurten bugün 27 yaşında ve yaşama sımsıkı bağlı!.. Köln'de üniversitede okuyor ve çalışıyor... Umut ise 9 yaşına bastı!.. Dışarıya çıktık... öykü Emin ve Ayşe'yi çok etkilemişti... Şöyle dedim: "Neden, neden sönüp gider bir aşk/ Acının silinmez tortusunu bırakarak/ Onulmazca inciterek yürekleri." hikmet.cetinkayaO' cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Öğpetim üyesine konuşma yasağı • İZMİR (Cumhuriyet) öğretim üyeleri, basına demeç vermemeleri konusunda uyanldı. Öğretim üyelerine, bağlı olduklan dekanhk ve yükseköğretim müdürlükleri tarafmdan gönderilcn yazılarda, kendi bilim alanlannda bile "i/in almadan" basına demeç vermemeleri, aksi takdirde ceza alacakları belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürnsu)Türk Sanayici ve tşadamları Derneği (TÜSlAD) Başkanı Tuncay Özilhan, hükümetin hâlâ güven oluşturamadığını, bu nedenle lMF'yle yapılacak yeni standby anlaşmasında iddialı hedeflerin yer almaınası gerektiğini belirtti. Enflasyonu hızlı düşürme yerine orta vadeli birdezenflasyon programı öneren TÜSlAD, kamunıın küçulmesini, vergide ince yaklaşım uygulanmasını, yabancı yatınmlann önündeki engelİerin kaldınlmasını, bakanlık sayısının azallılmasını, ekonominin tek elde toplanmasını, bankacılık sektörünün uluslararası standartlara uyumunda lemez" dedi. Anayasa değışikliğinde sağlanan uzlaşmanın siyasi reformlara doğru genişletilmesini, uyum yasalannın çıkarılmasını, Siyasi Partiler Yasası ve seçim sistemi değişikliğinin 2002'nin ilk yansında yapılmasını isteyen Özilhan, yaptırdıkları kamuoyu araştırmasına göre yüzde 80'inin bu değişiklikleri istediğini gösterdiğini söyledi. Kıbns'ta müzakere ortamının devamını istediklerini belirten özilhan, "Türkiye AB'ye üyelik sürecinde yalnız kalmanıak için 2002'de müzakerelerin başlatılnıasını AB'den talcp cdebilir bir noktaya gelmek zorundadır" diye konuştu. ILMAZ'IN AB YORUMU İP'den imza kampanyası îşçi Partisi (İP) Izmir ll Örgütü, "Horlumeunun malına el konsun" adı altında bir imza kampanyası başlattı. Konak YKM Mağazası önünde bir grup partiliyle basın açıklaması yapan tP Izmir tl Başkanı Ali Karşılayan, başlattıkları kampanya sonunda toplayacaklan imzaları TBMM'ye göndereceklerini söyledi. • lZMtR (Cumhuriyet) Ertekin tutuklandı • KON YA (AA) Adana 2 No'lu DGM'de "Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak" suçundan yargılanan ve mahkemeye ifade vermediği için hakkında gıyabi tutuklama karan bulunan Endüstri Holding Yönetim Kurulu Başkam Mustala Ertekin, Konya'da yakalaııdı. Ertekin hakkındaki gıyabi Uıluklama karan, 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nde vicahiye çevrildi. Pasapopt verilmedi' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü Feyzullah Arslan, Sıvas katliamı davasında ölüm cezasına mahkum olan kaçak sanıklara pasaport verilmediğini söyledi. Arslan, sanıkların yurtdışı çıkış yasakları (tahdit) olduğunu, bu nedenle de pasaport almalarının mümkiin olmadığını savundu. Mumcu'nun çıkışı ANAP'a yaradı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP Genel Baskan Yardımcısı Erkan Mumeu'nun Başbakan Bülent Ecevit'e yönelik çıkışıyla başlayan süreein, partinin oylarının yükselmesine neden olduğu ortaya konuldu. Genel merkezin yaptırdığı bir ankctte, partinin oylannın, ekonomik bunalımın ardından ilk kez seçim barajının üstüne çıktığı belirlendi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Mesut Yılnıaz, AB polıtikaları konusunda TÜSlAD'a destek çıkarken hükümet ortağı MHP'yi de isim vermeden eleştırdi. Yılmaz, AB yolunda atılan her adımı ödün olarak sunmaya çalışanlar olduğunu belirtirken "Eğer eleştirilerden çekinirsck, bizler de mızıkçılar korosuna kaülırız vc hiç şüpheniz olmasın ki, AB ile ipler o gün kopar" dedi. Dışişleri Bakanı lsmail Cem, "Dünya Bankası'nın klasik reçetesini 65 milyona uygularsanız, bundan sıkıntı çıkar" dedi. ANAP liden Yılmaz, TÜSlAD Yüksek lstişare Konsey toplantısında, AB nedeniyle Yunanistan'la olan sorunlar ve Kıbns gibi milli çıkarlarda ödün verilmesinin düşünülemez olduğunu söyledi. Yılmaz, Batı ve Avrupa düşmanlığını toplum katında yaygınlaştıracak • AB manipülasyonlar politikalan bulunduğunu belirterek konusunda "AB dışında perspektül TÜStAD'a olanlar varsa bunlar açıkça ortaya konulmah. Bu destek veren düşünceye sahip olanlar Yılmaz, AB'ye uyum çalışmalannı hükümet ortağı cngcllemek yerine ortaya MHP'yi de "AB çıkıp açıkça kendi dışı perspektifi projelerini olan ortaya savunmalıdırlar" diye konuştu. AB programındaki koysun" diyerek kısa vadeli taahhütlerin eleştirdi tamamının 2002'de yerine getirilmesi ve ekonomik önlemlere ek olarak idari yapıda yeniden yapılanmaya gidilmesi gerektiğini belirten Yılmaz, "2002 yılını özelleştirme yıh yapmaya mecburuz" dedi. Laeken Zirvesi'yle ilk kez bir AB belgesinde Türkiye'nin üyelik sürecine atıfta bulunulduğunu anımsatan Yılmaz, Türkiye'nin hızlı davranmaması durumunda Laeken ile belirginleşen üyelik yolunun, sonu belirsiz bir maceraya sürüklenebileceğini kaydetti.TÜSlAD'ın onuruna verdiği öğle yemeğine katılan Dışişleri Bakanı lsmail Cem ise AB'nin bir "ıızlaşma zemini" olması gerektiğini belirtti Cem, "AB, bizi bölen bir fay hatü degiL, hepimizi ıızlaşma zeminine gctiren bir konu olmalıdır" diye konuştu. Kıbrıs'ın zor bir konu olduğunu belirten Cem, "Biz böyle bir uluslararası ortamda, aym geleneğc sahip iki milleti bir araya getirmeye çalışıyoruz" dedi. TUSIAD'a destek MHP'ye eleştiri Folklor gösterileriyle açılan kurultayda Dcmirel ve Dtnktaş demir dövdü. (I otoğraf: NEVZAT DİNDAR) Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk ve îşbirliği Kurultayı Denktaş yardun istedi luk Çay'ın başkanlığını yürüttüğü Türk Devlet ve Topluluklan Dostluk, Kardeşlik ve tşbirliği Vakfı'nca (TÜDEV), Polat Renaissance Otel'de düzenlenen kurultay, zaman zaman MHP'lilerin gövde gösterisine sahne oldu. BBP lideri Muhsin Yazıcıoglu, ATP Genel Başkanı lugrul Türkeş, MHP milletvekilleri Sadi Somuncuoğlu ve EnisÖksüz, eski Ülkü Ocakları Derneği Başkanı Azmi Karamahmutoglıı gibi isimlerin yanı sıra Halkalı Ziraat Meslek Lise İstanbul Haber Servisi 9. Türk Devlet ve Topluluklan Dostluk, Kardeşlik ve Îşbirliği Kurultayı tstanbul'da başladı. 9. Cutnhurbaşkanı Süleyman Demirel ve KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın yanı sıra Türk dilli cumhuriyetlerle Türk topluluklanndan çok sayıda yetkilinin katıldığı kurultayda, Türk dünyasının birlik ve dayanışma içinde, dik durması halinde, tüm sorunlannı çözeceği vurgulandı. MHP'li Devlet Bakanı Abdulha si'nden de bir grup öğrencinin müdür muavinleri eşliğinde katıldığı kurultayda, sık sık bozkurt işareti yapıldı, eski MHP lideri Alparslan Türkeş lehine sloganlar atıldı. Kurultayda konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, Türk basmının, hakh davalannda Kıbns Türk'üne destek vermesini istedi. Denktaş, "Ortaklaşakurulan cumhuriyet bir Rum cıımhuriyeti gibi, Türk ortağı da azmhkmış gibi muamele görüyor. Kıbns, AB yolu ile hediye edilmek isteniyor" dedi. Bahçeli'den kurultaya protesto ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Deviet Bakanı Abdulhaluk Çay'ın kendisine ragmen eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den Türk Dünyası Kurultayı'nın düzenlenınesi için yardım istemesini, kurultaya katılmayarak protesto etti. Bahçeli, açış konuşmasıru Demirel'in yaptığı kurultaya katılmayan ilk MHP lideri oldu. Bahçeli, dün lstanbul'da başlayan 9. Türk Dünyası Kurultayf nakatılmadı. Bahçeli'nintalimatı üzerine MHP'li bakanlar da kurultaya gitmezken yalnızca eski Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz ve eski Devlet Bakanı Sadi Somuncuoğlu hazır bulundu. Bakan Çay, daha önce kurultayı düzenleyebilmek için Bahçeli'den Tanıtma Fonu'ndan kaynak verilmesini istemiş, ancak Bahçeli, ekonomik kriz nedeniyle olumsuz yanıt vermişti. Çay, bu yanıt üzerine eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den yardım istedi. Demirel, onursal başkanı da olduğu Türk Devlet ve Topluluk, Kardeşlik ve Îşbirliği Vakfı'nın kurultayı organize etmesini sağlamıştı. Bahçeli, seçime gidilmesi gerektiği yönündeki açıklamaları nedeniyle Demirel'e "mucize tüccan" nitelendirmesinde bulunmuştu. aenginfn doruk.net.tr sokabildiyse yani... ... özelleştirme gelirlerinden saglanan paralar da suyunu düm. Kıskançlık kedere döçekince ekonomide tehlike sinnüştü. Teneke barakalar... Zey yalleri çalmaya başlamış. Bu tinburnu'nun 196O'lı, Seyran sinyaller şimdilerde canavar Bağları'nın 1970'lerin başındüdüklerine dönüşmüş gibi. daki hallerinden daha beter Nitekim hükümet birkaç ay öngecekondular... Otobüs, oto ce bir yasa çıkararak bütün mobil hurdalarının içine barınmemur maaşlarında yüzde 10 mış, dev otoyol köprülerinin indirime gitmiş. Sokaktaki altında karton kulübeler kuradam bunu bir sinyal olarak muş milyonlarca işçi ve işsiz ya algılıyor. "Memurlardan kesşamaya çabalıyor. tik, eh sizden de keseceğiz diIş yok. Ekmek, aslanın ağ yecekler, bak göreceksiniz" diyorlar. zında. "Birpezo eşitbirdolar" demiş hükümet. Yani o bildik ve bayat şarkı: Der! Demek kolay. Pezo de"Ulusal çıkarlariçin herkes feğer yitirdikçe para basılmıyor, dakârlık yapmalı"... fiyatlar yükseltiliyor. örneğin Dün akşam konuştuğum, asgari ücret 400 dolar. Ama ben yaşta bir gazeteci, "Size 400 dolarla Türkiye'de alabile söylenen o cümleyi, yani, şu ceğinizin üçte birini alamıyorulusal çıkarlar için herkes fesunuz. Bir bardak kola 1 pezo dakârlık yapmalı, yavesiniben (yani dolar). Bir ayakkabı bo1965'ten bu yana en az elli yatma 2 dolar (yani pezo). Çok kez duydum. Bir elli kez daha basit bir okul çantası 16 dolar. duyacağıma da kuşku yok" Berbat bir pizzayı 9 dolara yidedi. Sonra güldü. yebilirsiniz. Kent merkezinde iki • •• odalı basit bir konutun kirası Arjantinli meslektaşım hak350 dolardan başlıyor. lı çıktı. Besbelli ki o cümleyi Gecekondu bölgelerinde ki1995'ten bu yana 50 kez dara yok. Çünkü kira ödeyecek ha duydu ve sonunda bugünpara yok. Kim başını nereye kü Arjantin'eulaşıldı... IRM1KI AYDIN ENGÎN Yav Arjantin 'de n 'oluyor sence? Bu soru, üç gün önce yakın çevremden başladı, yavaş yavaş telefonla, eposta ile bana ulaşan "uzak çevrem "e yayılmaya başladı. Anlaşılan "bir zamanlar" oralarda da sürttüğümü anımsıyorlar ve "belki birbildiği vardır" hesabıyla bana soruyorlar. Bizim meslekte, hele kendinizi "araştırmacı gazeteci" ya da "köşeyazarı" ya da "gazeteciyazar" gibi sunmaya yatkınsanız, öyle sıradan gazeteci olmadığınız, haberciler denen "meslekparyalan" ilearanızda fark olduğu havasını basmaya meraklıysanız "Valla ben de bilmiyorum" diyemezsiniz. Mutlaka iki çift laf etmek, iki satır yazı döktürmek zorundasınız. Ama iki çift laf etmek, iki satır da olsa yazı döktürmek için "torba "da bir şeyler olması gerek. Bende ise yok. Arjantin'de birkaç gündür olup biteni ben de televizyon görüntülerinden, ajans ekranlarından izliyorum. Yani okur ne biliyor ve ne kadar biliyor Ben Arjantin'deyken... sa ben de onu biliyor ve o kadar biliyorum. Baktım yiğitliğime krem sürülecek, şanıma gölge düşecek, eski defterleri karıştıran acıkmış Yahudi örneği, eski yazıları karıştırdım. Ve.... Ve inanmayacaksınız ama buldum. Meğer tam altı yıl önce, 1995'te, Süleyman Demirel amcam, anlı şanlı cumhurbaşkanı iken beni de kolumdan tutup götürdüğü Güney Amerika'da, Arjantin üstüne yazdıklarım bugünün Arjantın'ini eksiksiz yansıtıyor; bugünü daha o günden haber veriyor. Inanmazsanız 1995 Nisan'ında Buenos Aires'ten yolladığım izlenimleri okuyun. Arjantin'in beşyılönceki "dün"ünde "bugünü"nü görün. "Araştırmacıköşegazeteciyazannız"m da değerini bilin. Buyrun: ... İlk iki gün Buenos Aires'i gezdim ve bayıldım. Ama dün "gerçek" Buenos Aires'i gezdim ve ayıldım. Elimize tutuşturulan turistik kent planına uygun gezindiğimizde şaşılacak kadar düzenli, bakımlı, güzel ve görkemli bir kentletanış(mış)tım. Geniş, çok geniş caddeleri, anıtsal ağaçların serinliğinden, anıtsal yapıların gölgesine atlayarak kenti dolaş(mış)tım. Bir başka 12 milyonluk kentle, Istanbul'la karşılaştırmış ve içimi neredeyse kıskançlık kaplamıştı. Sömürge üslubuyla yapılmış katedrallerin, hükümet binalannın, ana caddeleri süsleyen görkemli anıtların yanı sıra uzanan modern mimarinin zevkli örnekleri, beton yığınına, insan silolanna dönüşmemiş çok katlı konut blokları, kimi semtlerdegözalıcıvillalarfalanfilan... Sonra, dün 4 milyonluk "zengin" Buenos Aires'i çevreleyen 9 milyonluk "öteki" Beunos Aires'i gezdim. Gazi Mahallesi'ni (Berazategui), Bağcıları (Esteban), Ümraniye'yi (Pilar), Dudullu'yu (Moreno), Gebze'yi (Merlo), Alibeyköy'ü (Matanza) kâh inip dolanarak kâh otobüs penceresinden gör Bayram Meral: Denetime açığız (Cumhuriyet Bürosu) Türktş Genel Başkanı Bayram Meral, basında kendisiyle ilgili haberleri yanlışlıklan dile getirmesine bağlarken "Türklş, DİSK ve Haklş'e bağlı sendikalara ne tür müfettiş gönderiyorsanız gönderin, kapımız . sonuna kadar açık" dedi. • ANKARA ALP ATA AKÇAYÖZ Canım Oglum, "Hayata Dönüş Operasyonu" adı altında senin hayatını yok ettiler. Bizim de hayatımızı kararttılar. Seni niçin? Ne zaman? Nasıl öldürdüler? Ben hâlâ bilmiyorum. Annen GİJNAY AKÇAYÖZ 23 Aralık'ta (yarın) mczarı başında saat 11 OO'te anılacaktır. •••
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle