Katalog

I SAYFA HABERLER CUMHURİYET 13 ARALIK 2001 PERŞEMBE DUNYADA BUGUN ALt StRMEN Sayın Sezer Yamlıyor YiğitOkur'un "Güvercinler"\, titiz, bilinçli, sapına kadar namuslu, çalışkan, bilimsel gözlem yeteneği bulunan, hatta güvercinler konusundaki deneyim ve çalışmalarının ürünü olan kitabı, Sorbonne üyesi bir profesör tarafından takdirle karşılanan Kaymakam Saffet Bey'in bir Batı Anadolu kasabasındaki öyküsünü anlatmaktadır. O, her şeyi yasalara ve dürüstlük ilkelerine uygun şekilde yapmaktadır. Ama, sakat bir denge üzerinde duran düzen allak bullak olur, kasaba birbirine girer. Buradan çıkacak olan sonuç, "Idare et abi" yönteminin övgüsü değil, daha acı, temele dokunan toplumsal bir hicivdir. Düzenin çarpıklıklarının karşısına çıkan kişiler, düzenden yararlanarak, çarpıklıkları sürdürenlerle eninde sonunda çatışıyorlar. Tıpkı, kamuoyunun büyük desteğine sahip olduğu halde, politikacılar nezdinde pek fazla tutulmayan, Cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet Sezer gibi. Mürekkep yalamışı ya da yalamamışı olsun, kamuoyu, yasalara saygılı dürüst ve alçakgönüllü saygın bir kişinin Çankaya'da bulunmasından çok memnun. Ama politikacılar değil. Sayın Sezer de onlardan hiç hoşnut değil. Yolsuzlukların üzerine gidilmesinin kopardığı fırtına üzerine değiştirilen DGM Yasası'nın bunları kapsam dışında bırakmasını veto eden Sezer, yasa eski haliyle bir kere daha önüne gelince, bunu yayımlamaktan başka bir seçeneği olmadığını belirtirken, yolsuzluğa hem karşı olduklarını söyleyen hem de bunu engelleyecek bir şeyler yapmak yerine kolaylaştıran politikacılardan bir kez daha yakınıyor ve umudunun halkın bilinçlenmesinde olduğunu söylüyor. Yalnız makamına değil, kişiliğine de büyük saygı duyduğum Sayın Sezer'in eleştirilerinin yerden göğe haklı olduğunu bir kez daha vurguladıktan sonra, umudunda yanıldığını sandığımı da belirtmek isterim. Türkiye'de avanta lavanta, yalan dolan ve talan üzerine kurulu bir düzen egemen. Düzen hangi alanda olursa olsun, bunun dışında olanları dışlıyor. Politikacı katında da durum pek farklı değil. Eski Adalet Bakanı Hasan Denizkurdu, Sayın Sezer'in değindiği birçok konuyu, bakan sıfatını taşıdığı sırada, yüreklilikle dile getirmiş bir kişiydi. Sonra ne oldu? Kimse kendisine adaylık önerdi mi bir daha? Toplumda üretime dayalı bir düzen egemen olmadığından, güç yaşam koşulları içinde çabalayan insanlar, "gemisini kurtaran kaptan" yöntemiyle başının çaresine bakmaya alışmış. Doğru yoldan alın teri ile bir yere varılamayınca, insanlar düzenin işleyiş mekanizmasını öğrenerek, o yoldan ilerlemekten başka çare bulamamışlar kendilerince. Sonuçta da herkesin ufak bir hilesi, yolsuzluğu, yasadışılığı var. Büyük kentlerdeki konutlar gibi ekonominin de çok önemli bir bölümü kayıt dışı. Yanlış anlaşılmasın! İnsanlar yolsuzluğa kızıyorlar. Ama kızılan yolsuzluk, usulsüzlük, yasadışılık, başkasınınkidir, kendilerininki değil. Şoför, "Sallandıracaksın üç beş kişiyi abi, bak gör..." diyor, ama kendi trafik kuralı ihlallerine karşı çıkılmasına kızıyor, yolların daha geniş ve iyi olmasını istiyor, ama vergiye isyan ediyor. Bankada parası olan enflasyan düşsün istiyor ama, aynı zamanda mevduatına da yüksek faiz peşinde. Reel sektöre daha fazla kaynak ayrılmasını isteyen reel sektör erbabı, hem bütün paranın devletin borç faizine gitmesine isyan ediyor hem de yıllar boyu en büyük kârını ranttan, yani devlete verdiği borcun faizinden kazanıyor. Birçok kişi, "Bize yeni bir Atatürk lazım" diyor. Istedikleri Atatürk onların ve temsil ettikleri grupların çıkarına dokunmayıp, onun dışında herkesi hizaya getirecek bir lider. Oysa öyle bir Atatürk yok, hiçbir zaman da olmadı. Bilmem Sayın Sezer'in neden yanıldığını sandığımı anlatabildim mi? hşallah bu kez işler değişmiştir de yanılan benimdir. Ne kadar sevinirim. AB'nin istemleri Türkiye'yi parçalar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türklş, Avrupa Birliği'nin (AB) istemlennin yerine getirilmesi durumunda, Türkiye'nin parçalanacağını savundu. Ekonomik kriz sürdükçe, tam üyelik görüşmelerinin başlamayacağını da belirten Türklş, "Demokratikleşme ve insan haklan adına Sevr Antlaşması'm hortlatmayı amaçlayan bir anlayış söz konusudur" görüşünü dıle getirdi. Türklş, AB'nin Türkiye'ye yönelik istemlerini raporlaştırdı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e de sunulan "AB, Türkiye'den ne istiyor" başlıklı raporda, birliğin istemlennin TürkIş'in hazırladığı AB raporunda, Sevr'in hortlatılmak istendiğine dikkat çekildi • Hkonomik kriz sürdükçe, tam üyelik görüşmelerinin başlamayacağını belirten Türkiş'e göre, "demokratikleşme ve insan haklan adına Sevr Antlaşması'nı hortlatmayı amaçlayan bir anlayış söz konusu". bağımsızlığı ve ulusal egemenliği zedelediğine dikkat çekildi. "Bu koşullarda, samimi hir demokratikleşme isteminden söz cdilemez" belırlemesıne yer verilen raporda, AB'nin Türkiye'den ne istediğinin net bir biçimde kamuoyuna açıklanmadığı kaydedildi. Rapordan saür başları Raporda, AB'nin resmi raporlanna dayanılarak şu görüş ve belirlemelere yer verildi: Kıbns ve Ermeni soykınmı iddialan: AB, Türkiye'yi Kıbns'ta ışgalci olmakla suçladı ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin adadan derhal çekilmesini istedi. Avrupa Parlamentosu ise 19151917 olaylannı, soykınm olarak ilan ederek Türk hükümetinin bunu kabul etmesini istedi. Türkiye'nin bu olguyu reddetmesinin AB üyeliğinin kesin engeli olduğunu açıkJadı. Azınlıklar sorunu ve bölücülük: AB farklı kökenlerden oluşan Türk ulusunu etnik kökenlere bölme ve parçalama çabası içinde. İnsan haklan ve demokrasi adına yapılan bu girişim, terör örgütlcrini teşvik etme ve parçalama noktasına kadar geldi. Avrupa Parlamentosu'nun cüretkârlığı, Güneydoğu Anadolu'ya "KürdistaıT diyebilecek kadar güçlü. Ege sorunu: AB, Ege sorununda Yunanistan'ın tezlerini destekler ve Türkiye'yi tehdit eder bir tutum ızliyor. Parrikhane ve ruhban okulu: Avrupa Parlamentosu, Fener Rum Patrikhanesi'nin evrensel bir nitelik kazanmasını istiyor. Avrupa Parlamentosu, "Grek yayılnıacılıgının Harp Okulu" olan ruhban okulunun tekrar açılmasını da gündeminde bulunduruyor. IMF: AB, IMF programlarının uygulanmasını istemekte. Çünkü IMF'nin yönetiminde AB ülkelerinin payı yüzde 29.88 düzeyinde bulunuyor. Bu ülkelerden, Almanya'nın yüzde 6.02, Fransa ve lngiltere'nin de yüzde 4.97 oranında oy hakkı bulunuyor. IĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN Yeni strateji ••• Türklş yurttaşla buluşuyor • Türklş Başkanı Meral'den yurttaşa: "Talancıya, vurguncuya, hırsıza ve onlara göz yuman siyasetçilere karşı cephe al. Birileri çalmış, birileri de çaldırmış ise bunun bedelini niye yurttaş çeksin?" 1ŞIKKANSU ANKARA Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile görüşen Türktş yönetimi, yurttaş ile buluşmaya karar verdi. Türklş Genel Başkanı Bayram Meral, tüm ülke çapında yapılacak bölge toplantılarında yurttaşın bilinçlendirileceğini belirterek, "Birifcri çalmış, birileri de çaldırmış ise bunun bedelini niye vatandaş çeksin" diye sordu. Meral yurttaşlara da "Talancıya, vurguncuya, hırsıza ve onlara göz yuman siyasetçilere karşı cephe al" çağnsında bulundu. Türktş Başkanlar Kurulu, ülke sorunlannın artık işçileri aştığını, tüm yurttaşı kapsadığı belirlemesi ışığında, yurt çapında bölge toplantılan yaparak yurttaş ile kucaklaşma kararı verdi. Türklş Genel Başkanı Bayram Meral, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken, halkın siyasetçiden, hükümetten umudunu kestiğini belirtti. DTM memuru Beyhan Durmuş, usulsüz işlemlerle uzman kadrosuna alınmış ^Yengeye' özel smav HACER BOYACİOGLU ANKARA Saglık Bakanlığı'nı kanştıran TürkSev Vakfı'nın noter işlemlerinin, Gevher Nesibe Sağlık Egitim Enstitüsü'nü Yaşatma Derneği'ne ödettınldığı belirlendi. Vakıfla ilgili ıddialann odağında bulunan Sağlık Bakanı Osnıaıı Durmuş'un, Dış Ticaret Müsteşarlığı'nda (DTM) memur olan yengesi Beyhan Durmuş' un da "özel" bir sınavla, uzman kadrosuna alındığı öğrenildi. Durmuş'un başkanlığını yaphğı TürkSev Vakli 'nın, baİcanlık ve öğrenci harçlannın yanı sıra okul yaşatma derneklcrini de kaynak olarak kullandıgı belirlendi. Vakfın kuruluş aşamasında gerçekleştirilen noter işlemlerinin, usulsüz biçimde Gevher Nesibe Sağlık Eğitim Enstitüsü'nü Yaşatma Derneği'ne ödettirildiği öğrenildi. Gevher Nesibe Sağlık Eğitim Enstitüsü öğrencilcrinin sınav harçlannın TürkSev hesabında toplandığı ve Sağlık Bakanlığı kaynaklanndan 20 trilyon liranın, Bakan Durmuş'un talimatıyla vakfa aktanldığı yönündekı gelişmeler de daha önce basına yansımıştı Vakıf senedi değişiyor TürkSev'le ilgili basına yansıyan haberler üzerine Dunnuş ve vakıf yönetimi geri adım atmaya hazırlanıyor. Bu çerçevede, vakfın "vakıf kuraculanııııı ve çalışanlanıun sosyal ve iktisadi durumlannı iyileştirmek" olarak belirtılen amacının "saglık çahşanlanıun sosyal ve iktisadi durumlannı iyüeştirmek" olarak değiştırileceğı bıldinldı. Bakanlık kaynaklanndan edinılen bılgıye göre değişıklikle, yönetim kurulunun doğal üyesi olan sağlık bakanının vakıftaki görevi, bakanlık süresiyle sınırlı tutulacak. Söz konusu düzenlemeleri içeren değişiklik isteminin mahkemede bulundugu ve konunun 2 ay içinde sonuçlandınlacağı belirtildi. Bakanlık kaynaklannı kurduğu vakfa aktaran Durmuş'un DTM'de memur olarak çalışan yengesi Beyhan Durmuş'un ise yönetmeliğe uymayan biçimde terfi ettirildiği öğrenildi. 2000 yılı aralık ayında DTM'de "programaveçözümleyki" sınavına katılan Beyhan Durmuş'un, yönetmelik gereği zorunlu olan eğitim programlanna kahlmaması ve bilgisayar konusunda uzmanlığı bulunmamasına karşın terfi ettirildiği bildirildi. Sınava, Beyhan Durmuş'un yanı sıra bazı üst düzey yöneticilerin yakınlarının katıldığı, bu nedenle 15 gün içinde açıklanması gereken sonuçların, bu 'özel smav" sonrasında duyurulmadığı belirtildi. Buna karşın, Beyhan Durmuş'un 5 Aralık 2000 tarihinde sözlü sınava girdiği ve bu aşama sonrasında da sözleşmeli personel olarak çalışmaya başladığı öğrenildi. Yönetmeliğe aykın bir biçimde gerçekleşen bu sınavla gelen terfi, Durmuş'un, 300 milyon lira olan maaşını da l milyar liraya yükseltti. • •• Blrlklmlerden 195 milyar dolar çalınmı; < Ülkenin, halkın birikimlerinden çalınan miktarın Türkiye Odalar Birliği'nin araştırmasına göre 195 milyar dolar, Sayıştay denetçilerinin hesabına göre de 106 milyar dolar olduğunun altını çizen Meral, "Şimdi DGM Yasası değîştirilerek, bunlan götürenler kıırtarılınaya çalışılıyor. Hukukçu Cumhıırbaşkanı'mn uyanlanna rağmen kurtanlmaya çalışılıyor" dedi. Meral, şunları söyledi: "Bu soygundan, talandan, vurgundan siyasetçilerin haberi var, bilinçli bir hareket bu. Bu bilinçli hareketi yaptıranlar, dönüyor diyor kl açık var, bu açıgı kapatahm. Nasıl kapatacaklar? Her gün zam yaparak. Zaimnıı kim ödüyor? Yurttaş. tşçilerin ücretlerini kısmaya, ikramiyelerini ertelemeye kalkıyorlar. Yapılmak istencn bu. Birisi çalmış, öbürii de çaldırmış ya da çalınınasma gö/. yuııınııışsa, bunun bedelini niye yurttaş ödesin ki? Ortada bir talan, vurgun afeti var. Bu vurguncular, hırsı/lar kurtarılmak isteniyor, onların vurgunu, talanı yurttaşlara ödctihııck isteniyor. Böyle bir nıantıkla, siyasi düşünceyle savaşıyoruz." Ülkenin ekonomik koordinatörlüğünün fiilen IMF'nin elinde olduğunu kaydeden Meral, "Üçbcş talancmın, hırsızm, vurguncunun yaptığı hareketler bizi IMF'nin himayesinin altına soktu. Bu dummdan silkinip kurrulmak zorundayız" diye konuştu. Heyecandan copluyorlar • ANKARA (ANKA) Içişleri Bakanı Rüştü Kâzım Yücclen, YÖK'ü protesto eylemlerinde yaşanan ve TV ekranlanna da yansıyan vahşet görüntülerinin nedenini soran SP'li Sacit Günbey'e yazılı olarak yanıt verdi. Yücelen zor kullanma olaylannın "ferdi" ve "münferit" olduğunu savunarak, "Bu hareketler kasıttan değil, toplum psikolojisi içerisinde yer alan heyecanın bastınlamamasından kaynaklanmakladır" dedi. Avrupa Birliği ülkelerindeki polislerin de bu yöntenıleri kullandığını belirten Yücelen, "AB'ye uyum sürecinde, toplumsal olaylara müdahalelerde insani yöntemlerin geliştirilmesi konusunda Avrupa ve dünyada yaşanan gelişmeler yakından takip edilmektedir" dedi. YENGEYE TORPİL Saglık Bakanı Durmuş'un usulsüzlukleri bitnıek bilnıiyor. Durmuş, son olarak DTM'de memur olarak çalışan yengesi Beyhan Durmuş'u ö/£İ bir sınavla tcrfi cttirmiş. Öğrencilerin lamasına açıklt polis engeli lstanbul Ünivcrsitcsi Edebiyat Fakültcsi'ndc düzenlenen Nevruz Şenliği'nde halay çckip tiirkii söyledikleri için okuldan uzaklaştınlan ögreııcilcr, İdarc Mahkemesi'ne ce/anın iptali için dava açtılar. Kumkapı tdare Mahkcmcsi önünde basın açıklaması yapmak isteycn öğrcncilere polis izin vermedi. llçe Emniyet Müdürii Fatih Bayar Ue öğrenciler arasında tartışma yaşandı. Emniyet Miidürü Bayar öğrcncilere açıklama için izin vermeycceğüıi belirtcrek "Tek kcliıııe söylcrscniz gözaltına alınm. Burada göbek atıvorsunuz" dedi. Polisin tutumunu alkışlarla protesto eden öğrenciler "IMF, derin devlet ve çeteler soruşturulnıuyor. Düşünceler soruşturmalarla susturulnıaya çahşüıyor" dedilcr. Daha sonra öğrenciler dilekçelerle Idare Mahkemesi'ne başvurdular. (Fotoğraf: HİLAL KÖSIÎ) MAHKFMESI MAHKl MELERİ MAHKfMFI FHI Meral: Yurttaşı kucaklayacaflıı Türklş Başkanlar Kurulu olarak ülke çapında bölge toplantılan yapmayı, yalnız işçiyle değil, tüm yurttaşla kucaklaşma kararı aldıklannı aktaran Meral, "Yurttaş canlansın istiyoruz. Yurttaşı, olup biten karşısında bilinçlendirmek istiyoruz. Binlercc yurttaş işsiz, yoksul ve aç. Artık sorun, yalnızca işçiııin, memunın, cnıcklinin sorunu olmaktan çıkn. Yaşanan sorun ülke sorunu" dedi. Bayram Meral, bayram sonrası esnaf örgütleriyle, çiftçi örgütleriyle de bir araya geleceklerini belirterek, bölge toplantılan sonrası yurttaş ile birlikte Kızılay Meydanı'nda eylem yapacaklannı da belirtti. Meral, Siyasi Partiler ve Seçim yasalannın dcğiştirilcrck, gcncl başkanlık hegemonyasına son verilerek erken seçime gidilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. 4. Kolopdu ve Kmlay'dan yardım • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 4. Kolordu Komutanhğı, Kızılay'ın katkılanyla, Mamak ilçesinde belirlediği 330 yardıma muhtaç aileye gıda, 8 özürlüye de tekerlekli sandalye dağıttı. Kolordu komutanlığının belirlemeleri doğrultusunda, muhtaç durumdaki yurttaşlara yağ, şeker, un, pirinçten oluşan gıda yardımı yapıldı. Askerler, yardım malzemelerınin taşınmasında yaşhlara yardımcı olurken evlerine ulaşmalarında da askeri araçlar kullanıldi. Özürlü 8 kişiye ise tekerlekli sandalyeleri evlerinde teslim edildi.