22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9KASIM2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cem'e yeni kadro yok • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri Komisyonu'nun dünkü toplanhsında Dışişleri Bakanlığı'na 100 memur kadrosu verihnesini öngören yasa tasansı görüşüldü. Tasan oybirliği ile reddedildi. Dışişleri Komisyonu, Türkiye ile Hollanda arasında uluslararası karayolu taşımacılığı anlaşmasının onaylanmasınm uygun bulunduğuna dair tasanyı ise kabul etti. Ek rapor tamamlandı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi raportörü, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan'm da aralannda bulunduğu 7 partilinin kurucu üyelikten çıkanhnasuıa ilişkin başvurusuyla ilgili ek raporu tamamladı. Rapor, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin'e verildi. Raporu üyelere dağıtan Bumin'in belirleyeceği bir tarihte göriişülmeye başlanarak karara bağlanacak. Düşünceye •• •• •••• ozgurluk • Haber Merkezi - Aralannda Çağdaş Gazeteciler Demeği, Edebiyatçılar Derneği, Insan Haİdan Derneği, Türkiye Insan Haklan Vakfıgıbi 13 sivıl toplum örgütü ve meslek kuruluşunun oluşturduğu Düşünceye Özgürlük Platformu, geçen ay başlattığı Düşünceye Özgürlük Kampanyası çerçevesinde, Düşünceye Özgürlük Paneli düzenleyecek. Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde yann düzenlenecek olan panele, Cumhuriyet Gazetesi Sorumlu Müdürii Avukat Fikret llkiz, Yazar Vivet Kanetti ve Doç. Dr. Mithat Sancar konuşmacı olarak katılacak. İade-i itibar tepkisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "Vurgun Operasyonu" sırasında ortaya çıkan gelişmelere karşın eski Bayındırlık ve Iskân Bakanı, MHP'li Koray Aydın 'ın milletvekilliğinden istifasının reddedilmesine ve itibannın iade edilmesine çeşitli kesimlerden tepki gösteriliyor. CHP Ankara 11 Başkanı Mustafa Selmanpakoğlu dün yaptığı yazılı açıklamada, "birazcık utanma duygulan kalmışsa" hükümetin istifa etmesi gerektiğini söyledi. Polisin tutumuna kınama • İstanbul Haber Servisi - Türkiye Makina Mühendisleri Odası (TMMOB) yaptığı yazılı açıklamada, Adalet Bakanlığı'na ve hükümete çağnda bulunarak halka acımasızca davranan polısler hakkında soruşturma açılmasını istedi. Bayındırlık bütçesi görüşmelerinde bazı milletvekilleri Aydın'a tepki gösterdi KamuoyuaMamadıANKARA(GıınhuriyetBü- rosu) - Bayındırlık ve tskân Bakanlığı'nın bütçe görüşme- si, eski Bakan KorayAydm'ın istifasına Meclis 'in onay ver- memesıne dönük tepkilere sahne oldu. Ancak MHP'li milletvekilleri, Aydın'a sahip çıkarken başarıh çalışmalar yaptığını ileri sürdüler. DSP Sakarya Milletvekili Ramis Savaş, "MecBs istifası- na izin vermemiş olsa bile Sa- • Bütçe görüşmeleri sırasında MHP'li milletvekilleri Koray Aydın'a sahip çıkarken bazı DSP ve DYP milletvekilleri ise Meclis'in istifaya onay vermemesine yönelik tepkilerini dile getirdiler. ym KorayAydm'mkamuvk- li olduğu söylenen Evren în- Kemal Kabataş. Bayındırlık danmda aklanmadjğmı befirt- mek istiyorum" dedi. Savaş. deprem sonrasında orta ha- sarlı 18 bin binanın ancak yüz- de 3 'ünün onanlabildiğini, ko- nut açığı sorununun çözüleme- diğini anlattı. Camili'de. or- taklanndan birinin milletveki- şaat'ın su ve elektrik hatlan ta- mamlanmadığından konutla- n teslim etmediğini söyleyen Savaş. "AJtyapnun yapımın- da galeri sistemi esas ahnsay- dı, yoDaruı 3-4 defa kazılması gerekmeyecekti'' dedi. DYP Samsun Milletvekili ve Iskân Bakanlığı'nda bu ka- dar ağır itham ve turuklama- lann başka hiçbir dönemde olmadığına dikkat çekerek "Burada sistcmatik bir orga- nizasyon var. Bunu yargı söy- lüyor. Böyie bir sistemi yöne- ten siyasi arkadaş, bakan var. Ama bu sistemin yönetileme- diği, zafîyet yaratıldığı orta- da" diye konuştu. DYP Hatay Milletvekili Mehmet Dönen, ihalelerin yüzde 30'unun yolsuzluk ve usulsüzlükJerle birilerinin ce- bine aktanldığına ilişkin rapor- lan bulunduğunu söyledi. DYP Eskişehir Milletvekili Sadri Yüdınm. deprem bölgesinde halen enkazlar bulunduğuna dikkat çekti. AKP. Aydın için önerge verecek MHP'de bölünme derinleşiyor • Devlet Bahçeli'nin teşkilatlarda güçlenen Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin'in önünü kesmek için denge unsuru olarak Aydın"ı ön plana çıkardığı ileri sürüldü. ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART EMİNE KAPLAN ANKARA - MHP Ge- nel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Babçe- B'nin "VurgunOperasyo- no* nedenıyle Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı'ndan istifa eden KorayAydm'ın itibannın iade edilmesi, partideki güç savaşını de- rinleşrirdi. Bahçeli'nin teş- kilatlarda güçlenen Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin'in önünü kesmek için denge unsuru olarak Aydın'ı ön plana çıkardı- ğı ileri sürüldü. Çetin ile Aydın arasında ilerleyen süreçte sert bir çekışme- nin yaşanabileceğine dik- kat çekildi. AKP, Aydın hakkında soruşturma önergesi vermeye hazır- lanıyor. MHP lideri Bahçeli'nin, Aydın'ın grup başkanve- killiğine getirilerek ıtiba- nnın geri verileceğinı acık- lamasının ardından TBMM Genel Kurulu'nda istifanın oylamasında or- taya çıkan tablo. Aydın ile teşkilatlardan sorumlu Ge- nel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin arasında iç- ten içe süren mücadeleyi ilk kez su yüzüne çıkardı. Çetin ve bazı başkanlık divanı üyeleriyle birlikte yaklaşık 25 milletvekili oylamaya katılmayarak Bahçeli'nin karanna mu- halefet etti. Bahçeli'nin oylamaya kanlmaması ise "safiaşmanın tarafi olma- makn bıçiminde yorum- landı. Bahçeli'nin, Aydın'a "iade-i itibar" yapması- nın altında "parti içi den- ge" hesabı olduğu belirtil- di. MHP kulislerinde, "Koray Aydın'ın henı ba- kanhktanhemdemiBetve- küfiğinden istifasryla Şef- kat Çetin partide tek güç oldu. Henı teşkilatlarda, hem btirokraside hem de bakanhklarda çok güçlen- dLÇetin'etek rakip Koray Aydın olabüirdL Bahçeli Çetin'in önünü kesmek ve kendi smniannı çekmek için Aydm'ı ön plana çı- kardı'' görüşleri dile ge- tirildi. Parti içüıde Aydın ve Çetin ekiplerinin dışında bazı milletvekilleri de, si- yası etik açısından Ay- dnı'a "iade-i itibar" ya- pılmasını doğru bulmu- yor. Bazı milletvekilleri "MHP. taribinde ilk kez bir ükesizüğin altma imza atnuşür. MHP, bu karar- la yara amnşur" diyor. AKP Grup Başkanve- kili Hüseyin ÇeHk, Aydın hakkında soruşturma önergesi vereceklerini söy- iedi. Çelik, "Biz kimseyi suçlamryoruz. Ancakeğer Aydm aklanacaksa bunu bağgnszmahkemekryap- mabdır" dedi. m.kart@superonline.com.tr ANAP lideri, Ecevit'in 'Köy Hizmetleri lağvedilmeyecek' sözünü değerlendirdi aşırtbYılmaz: Başbakan beni ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ANAP'ın DGM'lerin görev alanlannı sınırlayan ya- sa tasansının öncelikle TBMM Genel Kurulu'ndan geçirilme- si konusunda ısrarcı olacağı öğ- renildi. ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Me- sut Yümaz. Köy Hizmetleri Ge- nel Müdürlüğü'nün kapatılma- sı konusunda Başbakan Bülent Ecevit'in kendisini şaşırttığını söyledi. ANAP Başkanlık Divanı 'nda hükümet ortaklannın açıklanan pakete olan tepkileri değerlen- dirildi. Toplantıda konuşan Yü- maz, önenlerinin hemen kabul AKP'li Celik ile Rüstü Kâzım Yücelen tartıstı Bakan, öğrenddöven polisisavundu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu'nda AKP Van Milletvekili Hü- seyin Çefik ile Içişleri Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen arasında polisin 6 Kasım'da YÖK'ü protesto eden öğrencilere yönelik tavn konu- sunda tartışma yaşandı Çelik'in, "Ben bakan olsam istifa ederdim" şeklindeki sözlerine Yücelen, "Türkpoüsiilegıınırduyuyonun" karşılığını verdi. TBMM Genel Kurulu'nda dün gündem dı- şı söz alan AKP Van Milletvekili Hüseyin Çelik, herkesin düşüncesini açıklama özgür- lüğü olduğunu kaydetti. Çelik, "Oğrencflere >aptlan,düşmanaskerinebileyapıhnryor > ' di- ye konuştu. Yücelen. Çelik'in sözleri üzerine kürsüye çıkarak "TBMM üyesi olarakbukonudald mev- zuaö açıp okumanız gereldr" şeklınde tepki gösterdi. Valiliklerin izin verdiği yerlerde ya- pılan gösterilere polisin müdahale etmediği- ni belirten Yücelen, sendikalann son günler- deki eylemlerini de buna örnek gösterdi. edihneyeceğini bildiklerini an- latarak, konuyu Bakanlar Kuru- lu'na da getirerek tartışacakla- nnı dile getirdi. Başbakan Ece- vit'in Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün lağvedilmesi konusundaki görüşüne "şaşınb- ğuıT belirten Yılmaz, "Daha önce Saym Derviş ile genel mü- düriükten sonunhı De\1etBaka- nıYılmaz'mgörüştüğünü,bir so- run oünadığmı söyiemişti. Son- radanneoldu bOemiyorum. Teş- kilatlardan tepki gelmiş olabi- tir* değerlendirmesini yaptı. Köy Hizmetleri Genel Mü- dürlüğü'nün lağvedihnesi ko- nusunun kamuoyunda yanlış an- laşıldığını savunan Yıhnaz, ka- muoyuna kimsenin işten çıka- nlmayacağını, araç gereç, teç- hizat ve işçilerin il özel idare- lerine geçeceğinın anlatıknası gerektiğini söyledi. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin@doruk.net.tr Biliyorum, şakanın yeri de değil, zamanı da. Ama anlatacağım da fıkra değil; ibret. Bir debbağ evine gelin gel- miş. (Debbağ, biliyorsunuz, yü- zülmüş hayvan postlarını işle- yip deri yapanlara denir ve halk ağzında onlara kestirmeden "tabak" denir. Eh tabak evleri de alt kata, bahçeye, duvar di- bineyığılan, çürümüş, yeni yü- zülmüş, kurumuş, kurtlanmış hayvan derileri yüzünden pek berbat kokar.) Yeni gelin, hemen ertesi gün kollan sıvamış. Tahta döşeme- leri, pencere pervazlarını, ka- pıları, avluları, yuklükleri, mırt- fağı, merdivenleri bol sabunlu sularla yıkamış, sert fırçalarla adeta kazımış, koca koca bez- lerle heryanı ovalamış; koca evi tepeden tırnağa kırklamış. Sabah uyanmış bakmış ki koku eski koku; ev içinde du- rulacak gıbı değil. Gelin yılma- mış. Yeniden sabunlu sular, sert fırçalar, ovalamalar, kırk- lamalar... Sabah uyanıp bak- mış ki koku eski koku. ev du- rulacak gibi değil; ele güne çı- kılacak, mısafir çağrılacak gi- Debbağ Gelini Alışınca... bi hıç değil. Gelin yineyılmamış. Birhaf- ta aralıksız evi yıkamış, sılmiş, fırçalamış, ovalamış... Bir sabah uyanıp bakmış ki koku yok; ev neredeyse mis gı- bi. Bir haftanın yorgunluğu ile kendisini günlerdir dudakları- nın kıyısında bir gülücükle iz- leyen ve sadece izleyen kay- nanasına, görümcelerine dön- müş: - Pis tabaklar, demiş. Ben geldim de eviniz mis gibi ol- du; koku moku kalmadı... Kaynana yıne gülümsemiş: -Abenimgelinim, demiş. Ev yine eski ev, koku eskisinden beter, ama burnun alıştı, sen alıştın... • • • Tabak gelıninden beteriz... Sınayın kendinizi. Kendinızi bir gözleyin hele. Dün gece Amerikan savaş uçaklannın Afganistan'ı bom- balamasına ilişkin haberieri na- sıl ızledinız?TVspikerinın"... Ve Afganistan! Sevgili seyirciler, Amerikan savaş uçaklannın Afganistan 'a yönelik bombar- dımanı tüm hızıyla sürüyor. Dün de başkent Kâbil ve Kan- dahar yakınlanndaki ıki köy- de, B-52 ağır bombardıman uçaklarından atılan çok sayı- da bombanın..." dediği sırada ne yaptınız? Pekı, 7 Ekim'i 8 Ekim'e bağlayan gece, Afga- nistan göklerinde ilk Amerikan savaş uçakları belirdığinde ne düşünmüş, neduymuştunuz? Alıştık mı? Terönstlen cezalandırma ge- rekçesiyle Afganistan'da be- beklerin, çocuklann. kadınla- rın, terörle, terorizmle uzaktan yakından ilişkisi olmayan bir halkın tepesine ölüm yağdınl- masına alıştık mı? • • • Tabak gelıninden beteriz. Çok değil bırkaç on yıl once bu ülkeye, "Memurların yarı- sını ışten çıkarın; zamları ver- meyin, ikramiyelerin üstünü çizin; Afganistan 'a hemen as- keryollayın, Avrupa Güvenlik ve Savunma Programı'na (AGSP), karariara katılmadan, asker vererek, üs vererek kat- kıda bulunun; kamu bankala- rını özelleştırin, batmış özel bankalann borcunu üstlenin; dövizde çıpa sistemini uygu- layın, yok olmadı, dövızı dal- galanmaya bırakın; ikinci dilim krediyiserbestbırakmamıziçin şunu yapın, sonra bunu ya- pın, şimdi de şöyle şöyle ya- pın" demeye yeltenen, ardın- dan "Yoksapara vermeyizha- aaa" dıye posta koyanlara kar- şı işçiler, öğrenciler yollara dö- külür; halk alanlan doldurur da boşaitmazdı. Ya şimdi?.. 12 Eylülcülerin bulaştınp az- dırdığı "ûretmeden yaşamak, parayla para kazanmak" mut- luluğunun ("domuzlann mut- luluğu" diye okuyun) sürmesı için IMF'den gelecek dolarla- n bekleyen, G-7'lerden ek yar- dım gelecek diye dilenci onur- suzluğu ile gözlen parlayan se- fil ve rezil bir ülkeye dönüşme- dik mi? N'oldu, alıştık mı? Bankaların hortumlanması- nın birkaderolduğunamı inan- dık? Hortumcuların hantal ve harta çürümüş adalet aygıtı- nın labirentlerinde uç-beş ay dolandıktan sonra serbest kal- malarına alıştık mı? Siyasetçinin çalmasına, ka- mu görevlısinin rüşvetle bes- lenmesine, hırsıziarın kol gez- mesine, vurgunculann sefa sür- mesine alıştık mı? Her boydan ve soydan çe- tenin egemenlik sürmesine alış- tık mı? YÖK gibi bir utanç kurumu- nu protesto etmek için alanlar- da toplanan ve gençliklerinin en güzel çağında "sorumlu yurttaş" gibi davranan çocuk- lanmızın polis coplan altında hunharca ezilmesine alıştık mı? Soyleyin, onursuzluğa alış- tık mı? Ülkeye serilmiş ölü toprağı- nın altında tepkisiz, dirençsiz kalmaya; yaşananı kader bel- leyip onursuz uykulara dalma- ya alıştık mı? ••• Tabak gelininden beteriz. Gelinın yanlışı, "tabakhane- yi" evin alt katından, bahçesin- den, avlusundan sürüp çıkar- mayı, evi "yuva" yapmayı dü- şünememekten ibaretti. Tabakhaneye dönmüş bir ül- kede yaşamaya alıştık mı? POLTIİKA GtmÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA llık Gülüşlü Kadınlar.. Kiraz ağacı kış yorgunuydu, bahçedeki yasemin- ler hüznün ve yalnızlığın resmini çiziyordu... Yağmur geceden başlamıştı... Bir çöp bidonunun başında üç çocuk sırılsık- lam ıslanmıştı... Üçü de bir şeyler anyordu!.. Mavi eylül akşamlan artık çok gerilerde kaldı, pa- tikalarda tüm sevgilıler dalgın yürümekten usan- dı... Gazetelerın sayfalan hep birbirine benziyordu... tsmail Cem ile Yorgo Papandreu'nun arasın- da soğuk rüzgârlar esmeye başlamış!.. Kemal Derviş, "Içim daralıyor" demiş. Nede- nini de şöyle açıklamış: "36 erkek bakanla çalışmak içimi daraltıyor. Bir tek kadın bakan yok!.." Derviş haklı değil mi? 36 erkek bakan!.. Kaçı sakallı ve bıyıklı acaba? Hiç merak edip saymadım!.. Içimde tarifsiz bir sıkıntı var!.. Sanki yüreğimin içinden bulutlar geçiyon renk- li bir gecenin sabahında umutları ve sevdalan ço- ğaltmamı engelliyor!.. Karadeniz'de bir coşku arıyorum, o coşkunun Ege'de imbata dönüşmesıni istiyorum... Rrat kıyısındaki çocuklann Kızılırmak'ta umu- dun öyküsünü yazmasını bekliyorum... Nar ağacında açan çıçeğin kestane ağacının yalnızlığını sevince dönüştürmesi için ne yapma- lıyım? Malabadi Köprüsü'nden karşıki dağlara bakı- yorum; yoksulluğun, ezilmişliğin fotoğrafında ço- cuklann gözlerinin içinde umudu yakalamaya çalışıyorum... Sesimiz nasıl çoğalacak evrende? Meclis'te 200 kadın milletvekili salına salınayü- rüyor yırtmaçlı eteklerıyle!.. Peki sakallı, bıyıklı erkekler ne diyecek bu duru- ma? Aptesleri bozulacak!.. Düş kuruyorum, kadınlann ılık gülüşlerinde baş- ka mevsımlere gidiyorum... • • • Kaderin kadehinde mi yaşayacağız hem acı- yı hem de tutkuyu? Bereketlı toprakların kokusu yoksulluğun, ezil- mişliğin, kanın değil. barışın, demokrasinin, hukuk devletinin simgesi olmalı!.. Bir sıkıntı büyuyor ıçimde dalga dalga!.. Kemal Derviş ne demiş: "36 bakan arasında bir tek kadın yok, içim da- ralıyor!" Gözlerimi yumuyorum... Konya Ovası'ndan geçip, bir akşamüstü Taşu- cu'na inıyorum... Akdeniz güneşi altındayım artık!.. Hani tan çiçeklen kuşanmış kurban ateşleri var- dır ya rahiplerin kara gıysilerinde saklı, işte öyle bir duygu selinın içinde kayboluyorum!.. Çukurova'da dolaşıyorum, Harran'da soluk alı- yorum, birsüre Mardin Çarşısı'ndagumüşgerdan- lık yapan ustalarla konuşuyorum!.. Benim topraklarım binlerce yıllık kültür ve uy- garlıklarla bezenmiş!.. Vazoda kurumuş bir çiçek, duvarda soluk bir re- sım!.. Şimdi Kars'tayım Ani Harabeleri'nde tarihi an- yorum, Aras Irmağı'nda yıkanıyorum!.. Trakya'da ayçıçeği üreticileriyle karşılaşıyor, Ege'de zeytin, pamuk, ıncir, üzüm vetütün yetiş- tiricileriyle kucaklaşıyorum!.. Çocuklara bakıyorum, genç kızlara!.. Yaşamın içinde kadının önemini biliyorum!.. Biraz hüzün, biraz da umut var içimde!.. Yılgınlığın ve suskunluğun örtüsünü kaldınp se- vinçleri çoğaltmak o denlı zor mu? Geleceğin rengini çiçeklerle örmek elimizde de- ğil mi? • • • Duru su bahann, ilk çiçek toprağındır kadınım!.. Bakıyorum incecik gövden güneşte leke gibi!.. Oysa duruşun başka, gülüşün başka, yürüyü- şün başka!.. Nedirsenın bu toplumda erkeklerden çektiğin? Tıpkı Metin Eloğlu'nun dizelerindeki gibi yalva- nyorum sana!.. Mademki güzelsin, güzeli yaşatmak için; madem- ki iyisin, iyiliğı yaşatmak için... Haydi uyan! Denızi dınle, yaşamak desın; toprağı dinle, ba- nşmak desin; göğü dinle, sevişmek desin... Bir plak konulmuş gibi gramofona; işte aşk, işte özlem, işte savaşmak gücü... Uyan diyor uyansana!.. Haydi uyan!.. Sevdiğim uyan!.. Ne olur uyan!.. hikmet.cetinkaya(?v cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Ecevitmuhalefeti sabotajla suçladı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit Atatürk döneminde Afganistan'a asker gönderildiğini anımsatırken "Afganis- tan halkmm kalkmma- smaveözgürlügüm1 kat- kıda bulunmak bir an- lamda Atatürk'ün vasi- yetidir" dedi. Ecevit, Af- ganistan'a gönderilecek birliğin başansının tüm dünyada Türk ulusunun sayguılığını arttıracagı- nı savunarak "ADah''tan askerlerimizi bu önenıli görevdekorumasmıdili- yorum" açıklamasını yaptı. Sürekli gensorular veren muhalefeti "Mec- lisçabşmalanve devletiş- lerini sabote etmekle" suçlayan Ecevit, muha- lefeti halka şikâyet etti, DSP'nin dünkü grup toplantısında konuşan Ecevit, Afganistan ko- nusunda bazı değerlen- dirmeler yaptı. Ecevit, terörün tüm insanhğa yö- nelik bir tehdit olduğu- nu \-urgulayarak şunlan söyledi: '•Türkiye uzun yıDar terorizmin aalannı çek- ti. Bazı dost ve müttefîk ülkefer TürkK«\cköstek olurken en büyıikdestek ABD'dengekü. O neden- leABD'nin teroristTak- banrenminekarfibaşlat- ügı harekâtaetkmkatkı- da bulunmakdostiukve insanlık borcudur. Bu mücadelenin başanya uiaşmasıyainızABD'nin değil,aynızamanda tüm bölgenin,o arada Türid- ye'nin yarannadır.'1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle