Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 KASIM 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA
DIZI
ÜÜGÜNÜN ADAMI TURHAN SELÇUK
ı _ ' I
KARAKTERİ
KARAKTERSİZLİK
OLAN
GÖZLÜKLU
SAMİ'NİN
HARIKULÂDE
KJYIRTMALARI
1 *? .O?O
3ü*z:ECEk
Erkeğe de yoksulluk nafakasıMedeni Kanun'da değiştirilen maddelerin es-
ki ve yeni halleri ile bu değişikliklere ilişkin
Türk Hukukçu Kadınlar Derneği Başkanı Prof.
Dr. Aysel Çelikel'in yorumlan şöyle:
Evlenme yaşı
Esld: Erkek 17, kadın 15 yaşını ikmal etme-
dikçe evlenemez. Hâkim fevkalede hallerde ve
pek mühim bir sebebe mebni olan on beş yaşı-
nı ikmal etmiş olan bir etkeğin 14 yaşını bitir-
miş olan bir kadının evlenmesine izin verebilir.
Karardan önce ana, baba veya vasinin dinlen-
mesi şarttır.
Yeni: Kadın ve erkek 18 yaşından gün aldık-
lan takdirde evlenebilirler. Olağandışı durum-
larda, 17 yaşından gün alan erkek ve kadın an-
cak hâkim izniyle evlenebilirler.
Yorum: Evlilik yaşının yükseltilmesi ve ka-
dınla erkeğin yaşının eşitlenmesi, özellikle kır-
sal alanda aile zoruyla küçük yaştaki çocukla-
nn evlenmesi önlenmiş olacak.
Yoksulluk nafakası
Esld: Boşanma yüzünden yoksulluğa düşe-
cek eş, kusuru daha ağır olmamak şartıyla ge-
çımi içın diğer eşin mali gücü oranında süresiz
olarak nafaka isteyebilir. Ancak erkeğin kadın-
dan nafaka isteyebümesi için kadının hali refah-
ta bulunması gerekir. Nafaka yükümlüsünün
kusuru aranmaz.
Yeni: Evlilik sona erdiğinde kadın veya erkek
refah düzeyine göre nafaka talebinde bulunabi-
lecek.
Yorum: Artık kadınlar da kocalanna yoksul-
luk nafakası vermek zorundalar. Düşünün ki
eve ait görevlerini yerine getirmeyen ilgisiz ve
sorumsuz bir kocaya karşı yoksulluğa düştü di-
ye kadın bir de nafaka verecektir. Halbuki eski
yasaya göre, kadın ancak hali refahtaysa koca-
sına yoksulluk nafakası verirdi. Yani zenginse
verir, şimdi zengin olmasa da verecek. Her ha-
lükârda verecek.
Evllllkte haklar ve oörevler
Eski: Koca aile birliğinin reisidir. Evin inti-
habı kân ve çocuklann münasip veçhile iaşesi,
ona aittir. Kadın, müşterek saadeti temin husu-
sunda gücü yettiği kadar kocasırun muavin ve
müşaviridir. Eve, kadın bakar.
Yeni: Eşler, evlilik birliğinde eşit söz hakkı-
na sahiptir ve evlilik birliğinin giderlerine güç-
leri oranında emek ve mal varlıklan ile katıla-
caklardır.
Yorum: Reislik öyle bir kavram ki, kanun ta-
yin etti diye evin reisi oluşmaz. Aile içinde kim
daha çok ekonomik katkıda bulunuyorsa, kimin
akh ve kişiliği baskınsa ya da kimin fıziği güç-
lüyse reis de odur. Bu fıüi bir durumdur, önlen-
mez. Evin geçimini sağlamak eskiden kocanın
göreviydi. Ailede rol aynmı vardı, kadın da ço-
cuklara ve eve bakardı. Mali bir sorumluluğu
yoktu. Şimdi kadın da evin mali sorumluluğunu
taşıma yükümlülüğu aldı. Kadın iki misü çalı-
şacak. Hem evin ve çocuklann hizmetini göre-
cek hem de ailenin geçiminden sorumlu olacak.
Eski: Aileyi koca temsil eder. Mallann idare
hususunda kan koca hangi usulü kabul etmiş olur-
sa olsun koca tasarruflanndan şahsen mesul
olur. Evin daimi ihtiyaçlan için koca gibi kadın
dahi aileyi temsil hakkını haizdir. Kadın üçün-
cü şahıslar tarafından malum olabilecek suret-
te selahiyetini tecavüz etmeyen tasarruflann-
dan koca mesuldür. Koca sarahaten veya zım-
nen izin vermedikçe kan, kanunen haiz olduğu
temsil salahiyetini tecavüz edemez.
Yeni: Eşler evlilik birliğini birlikte temsil
ederler.
Yorum: Eski kanunda kadın, ancak gündelik
ihtiyaçlar için karar verebilirdi. Onu da koca is-
terse sınırlayabilirdi. Ama kadın gidip de eve bir
mobilya, kendine bir mücevher alıyorsa bundan
kadın temsil yetkisi olmadığı için koca sorum-
luydu. Bugün her ikisi de sorumlu.
Eski: Anayasa Mahkemesi'nin 29.11.1990
tarihli 30/31 sayılı karanyla eski kanunda yer
alan kocanın izninin alınması koşulu kaldınldı.
Yeni: Eşler çalışmak için diğer eşin ve aile-
nin huzuru ve yarannı gözetmek zorundadır.
Yorum: Eski kanuna göre kadınlar çalışmak
için eşlerinin iznini ahnak zorunda değillerdi.
Hiçbir sınır yoktur kadının çalışması için. Yeni
yasada eşler çalışmak için diğer eşin ve ailenin
huzurunu ve yarannı gözetmek zorundadır. Bir
kadının çalışması bir ailenin huzurunu bozabi-
lir. Doğaldır. Çünkü kadınlar hem dışandaki iş-
lerini yapıyorlar hem de ev işlerini ihmal etme-
meye çalışıyorlar. Bu arada iki misli çalışan bir
kadın tabii ki ev işlerinin bir kısmını aksatabi-
lir. Bu son derece keyfi bir kriter olarak ortaya
çıkıyor.
Eski: Kadının, kocası lehine üçüncü şahıs-
lara karşı borç yükümlülüğu alnna girmesi sulh
hâkiminin iznine tabidir.
Yeni: Eşler birbirleri lehine üçüncü şahıslara
olan borçlar nedeniyle yükümlülük altına gire-
bilirler. Bunun için hâkim karan aranmaz.
Yorum: Dünkü yasada kadmlann kocalan
maDara kanlma" rejimi çerçevesinde eşit ola-
rak paylaşılacak. Ancak eşler isterlerse "paylaş-
mah mal aynnğT ve "mal aynhğr rejimlerin-
den birini noterden sözleşme yaparak seçebilir-
ler.
Yorum: Edinilmiş mallara katılma rejimi ola-
rak ifade edilmektedir. Eşlerin evlilik süresin-
ce emek vererek edindikleri kazançlan ve mal
varlıklannın bir boşanma ya da ölüm halınde be-
lirli tasfıye usullerinden geçtikten, borçlar öden-
dikten sonra kalan miktan eşit olarak paylaşı-
mını öngörmektedir. Burada iki çeşit mal söz-
konusudur. Bir tanesi eşlerin kişisel mallandır.
Kişisel mallar her bir eşin kendi kişisel kulla-
nımına ilişkin mallandır. Eşlerin evlenmeden ön-
MEDENİ
KANUNUN
DÜNÜ
BUGÜNÜ
MİYASE İLKNUR
lehine üçüncü şahıslara karşı yüklendiği borç-
lar için sulh hâkiminin izni gereklidir. Yani ko-
calar kanlannı istismar ederek kendi mallany-
la kocalanna kefil olmasınlar diye gerekiyorsa
hâkim izin versin diye konmuş bir hüküm. Şim-
di bütün kadınlar mal varhğıyla kocalan zorlu-
yorsa kocalan için kefil olabilirler.
EvllHkte gecerll olacak mal rejimi
Eski: Evlenme mukavelenamesi ile kanun-
da muayyen diğer usullerden birini kabul etme-
dikleri takdirde veya kabul edip de kanunda
gösterilen sebeplerden birinin hüdusu halinde,
aralannda mal aynlığı cereyan eder. Kan koca,
mukavele ile başka bir usul kabul etmiş olup da
evliliğin devamı esnasında akit veya diğer bir
sebeple mal aynhğı vukuunda alacaklılann hak-
lan mahfuz kalmak şartıyla kan kocadan her bi-
ri kendi mallannı geri alır.
Yeni: Evliliğin boşanma, ölüm veya diğer ne-
denlerle sona ermesi halinde, mallar u
edinilmiş
"üşünün ki eve ait görevlerini yerine
getirmeyen ilgisiz ve sorumsuz bir
kocaya karşı yoksulluğa düştü diye
kadın bir de nafaka verecektir. Halbuki
eski yasaya göre, kadın ancak hali
refahtaysa kocasına yoksulluk nafakası
verirdi. Şimdi zengin olmasa da verecek.
Her halükârda verecek.
ce sahip olduğu mallar da kişisel mal tanımına
girer. Miras kalan mallarla bağışlanmış mallar
da kişisel mallardır. Bunlar hiçbir şekilde pay-
laşıma tabi değildir. Her bir eş kendi malını is-
tediği gibi kullanabilir. Her mal kişinin kendi adı-
na kayıtlıdır. Paylaşım yapılırken o malın kar-
şılığında hâkim karanyla takas yapılır.
Halen evli bulunanlar, kanun yürürlüğe gir-
dikten sonra bir yıl içinde uygulanmasını iste-
dikleri mal rejimi için bir noter mukavelesi ya-
pabilirler. Bu mukaveleyi bir yıl içinde yapma-
dıklan takdirde o zaman kanun, bu bir yılın so-
nunda yürürlüğe girecek ve eski evlilerin o ta-
rihten sonra aldıklan mallara uygulanacak. Bir
de o tarihten sonra yapılan evliliklerde uygula-
nacak. Kanunun geriye dönük uygulanmasının
noter mukavelesi koşuluna bağlanması halen
evli olan kadmlann aleyhine bir durum. Şu ana
kadar evlilik süresinde edinihniş mallann da
boşanma ya da ölüm halinde eşit paylaşılması
için eşlerini noterde mukavele yapmak için ik-
na edemeyen kadınlar bu haktan yararlanama-
yacak. Ancak yasanın yürürlüğe gireceği 2003
yüından sonra edinilecek mallan paylaşabilecek-
ler.
oturulacak evin secimi
Eski: Ailenin ikamet edeceği evi birliğin re-
isi olarak koca seçer.
Yeni: Eşler, oturacaklan evi birlikte seçme hak-
kına sahiptir.
Yorum: Ailenin oturacağı evi seçmek koca-
ya aitken şimdi birlikte seçecekler. Bu kadınla-
nn lehine bir durum. Bunun dışında aynca ka-
dının ikametgâhı eskiden kocanın ikametgâhı ola-
rak kabul ediliyordu. Yeni yasada gerektiğinde
kaduım ayn bir ikametgâhının ohnası kabul
edildi.
Çocuklann velayetl
Eski: Evlilik mevcut iken ana ve baba vela-
yeti beraberce icra ederler. Anlaşamazlarsa ba-
bannı reyi muteberdir.
Yeni: Çocuklann velayetine ana ve baba bir-
likte karar verir. Anlaşmazlığa düşülmesi halin-
de hâlom karan geçerli olacak.
Yorum: Velayette son söz kocanın iken şim-
di velayeti birlikte kullanacaklar. Eski kanunda
ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar denme-
sine karşın anlaşamadıklan takdirde kocanın
reyi üstün olduğundan son söz babanın oluyor-
du. Yeni kanunla kocanın üstünlüğü ortadan
kalktı. Anlaşmazlığa düşüldüğünde son karan
hâkim verecek. Bunu bir örnekle açıklayahm:
Çocuğun eğitimi konusunda ana ve baba anlaş-
mazlığa düştüler. Baba çocuğun imam hatip li-
sesinde eğitim görmesini istiyor, kadın ise ya-
bancı dille eğitim yapan bir koleje gitmesinde
ısrar ediyor. Bu konuda anlaşmazlığa düştükle-
rinde karan hâkim verecek.
EvllHk dışı çocuğun velayetl
Esld: Evlilik dışı çocuğun velayetinin anaya
verilmesi için hâkim karan gerekir.
Yeni: Evlilik dışı doğan çocuğun velayeti ana-
ya aittir.
Evlat edlnme
Eski: Evlat edinme hakkı en az otuz beş ya-
şında olup da nesebi sahih füruu bulunmayan-
lara münhasırdır. Evlat edinen kimsenin evlat-
lıktan en az 18 yaş büyük ohnası şarttır.
Yeni: Otuz yaşından gün almış herkes evlat
edinebilir. Evlat edineceklerde çocuksuz olma
ve ait soyun ohnaması koşulu aranmaz.
Mlrasta saö kalan esln durumu
Eski: Ölen eşin kan veya kocası, dilerse ka-
lan malın yansının kullannn hakkını, dilerse
dörtte birinin mülkiyetini alır. "Kanun önceki
evütUdere-kan veya koca, intifa hakkı yerine ona
muadil senevi bir irat tahsisini her zaman talep
edebiBr."
Yeni: Eşi ölen kadın veya erkek kendisine
düşen miras payı karşılığında mirastan önce-
likle eşiyle yıllarca beraber yaşadığı evi veya or-
takkullandıklan eşyalan isteyebilir. Bunun için
mirasın kendisine düşentasmınınevin değeri ka-
dar olan miktanndan vazgeçecek. Onun yerine
evi ve eşyalan alacak. Sağ kalan eşe düşen mi-
ras bölümü, evin ya da eşyalann değerinin al-
tındaysa, bu durumda e\i ve eşyalan 'ölene ka-
dar kuUanma' hakkından yararlanabilecek.
Eşin veya diğer mirasçüann istemi üzerine hak-
lı sebepler varsa hâkim, intifa hakkı veya otur-
ma hakkının tanınmasına karar verebilir.
Clnslvet defllstlrme
Eski: Cinsiyet değişikliğinin asgari sağlıkku-
rulu raporuyla belgelenmesi halinde nüfus si-
cilinde gerekli düzeltme yapılm
Yeni: Cinsiyet değiştirmek isteyen kişi şah-
sen mahkemeye baş\r
urarak cinsiyet değişikli-
ğine izin verihnesini isteyebilir. Bunun için 18
yaşını doldurmuş ohnası, evli ohnaması, trans-
seksüel yapıda olup cinsiyet değişikliğinin ruh
sağlıgı açısından zorunlu ohnası ve üreme ye-
teneğinden yoksun olduğu konusunda bir res-
mi heyet raporu ahnası şarttır.
Sürecek
DUZYA23
ORHAN BİRGİT
Bir Ağıplamamn Arka Yüzü
Ülkenin önde gelen üç yüz işadarnı ve sanayi-
cisini bir araya getiren TUSİAD gibi güçlü bir sivil
toplum örgütünü kım, nasıl tuzağa düşürdü de
Tuncay Özilhan, kendi şirketlerinden mesela Efes
Biracılık'ın bir ürününü alana, yanında bir de aça-
cak verircesıne, Kuzey Kıbns'ı AB'ye gırmemiz için
promosyon malzemesi gibi gösterdi? Üstelik bu
cömertliği, kişisel görüşü olarak değil de başkanı
olduğu TÜSlAD'ın "AB-Türkiye Karma Parlamen-
to Komisyonu" için düzenlediği yemekteki proto-
kol konuşmasında yaptı!..
Ama Zenginler Kulübü "müzün Conrad Ote-
li'ndeki bu tarihi yemeğinde, ev sahipleri neden-
se, konuklann tümüne karşı eşit ağırlama gibi bir
Türk geleneğini de ayakJar altına aldılar. Kıbns peş-
keşi için gösterilen cömertçe hovardalığın yeri, eli
sımsıkı bir cimriliğe terk edildi. önce Istanbul'da
toplanan "AB-Türkiye Pariamento Komisyonu"na
katılan Türk delegelerini yok saydılar. Bizim her bi-
ri aynı zamanda TBMM'deki siyasi partilerimizin de
temsilcisi olan komisyon üyesi milletvekillerimizi
Conrad yemeğine çağırmadılar. Bilinçli bir şekilde
istiskal ettiler.
Böylece, mesaj vermek istedikleri asıl muha-
taplarına, kendi uluslarının temsilcileri olan bu mil-
letvekillerinin Türkiye'nin dış politikası üzerindeki
görüşleri ile hiçbir bağlantılan olmadığını söyle-
mek istediler.
Bu tür toplantılar, elbette dünyanın başka sayı-
sız ülkesinde de düzenlenır. Ama hepsinde, şayet
önemli bir sıvil toplum örgütü, katılan konukları
ağırlamaya talip olmuş ise bu görevini yerine ge-
tirirken elbette asıl ev sahibi sayılması gerekenle-
ri ihmal etmez. Onlara sırtını dönmez.
Ben Türkıye Büyük Millet Meclisi'nin bir üyesi ol-
saydım; TÜSlAD'ın parlamentomuzun bir komis-
yonuna karşı yaptığı bu kaba davranışı, millerve-
killerinin tümüne, hatta Meclis'in manevi kişiliğine
karşı yapılmış sayar, bundan böyle açık bir özür
dileninceye kadar bu kuruluşun hiçbir çağnsına ka-
tılmazdım.
Sadece milletvekilleri mi?
Bana bu bilgiyi ulaştıran ve ünlü Conrad yeme-
ği için görev gereği otelde bulunmak zorunda ka-
lan bir okurumun söyledikleri, o geceki TÜSİAD stra-
tejısini daha da ılginç hale getiriyor. Türk pariamen-
ter delegeleri es geçen ev sahiplerinin, yemekte
yabancı delegelerin asıstanlarını, sekreterlerini de
misafir ettığini anlatıyor. Dahası, AB'nin Ankara
Temsilcisi Karen Fogg da "takımı ile" yemeğe alı-
nırken bu toplantı içın Brüksel'den Istanbul'a ge-
len AB nezdindeki Daimı Temsılcimiz Nahit Hak-
yol ve Dışişlerı üst düzey elemanları, müsteşar ve
yardımcıları, ilgılı genel müdürler, Tuncay özilhan
ve ekibince görmezden geliniyor.
Dolayısıyla, AB'nin 12 parlamenteri ile asistan-
lannı, sekreterlerini bu toplantı için Conrad'a ge-
tiren Türk görevliler, yemeğin bitmesini otel kori-
dorunda beklemek zorunda kalıyoriar. En küçük
sandviç 14 milyon lira olduğu için TBMM idare
personeli ve Dışişleri görevlileri Ortaköy'den fınn-
da patates getirtiyor ve teneke kutu meşrubat eş-
liğinde koridorlarda yiyorlar. TÜSİAD Başkanı'nın
elbette bilinçli bir davranışının sonunda bu halvet
toplantısının 11 AB delegesindeki tepkisini birya-
na bırakınız, sadece Yunanlı Katiforis'teki değer-
lendirmesini öörenmek için konuk milletvekilinin Dı-
şişleri Bakanılsmail Cem'e ertesi gün yönelttiği
soruyu değerlendirmek bile yeterii olmalı. Katifo-
ris, Ancak Sayın Bakan, bakınız, sizin büyük işa-
damlarınız Denktaş'/ uzlaşmaz gördüklerini açık-
ladılar. Türkiye, Kıbns konusunda istediklerimizin
hepsini vermek zorundadır" diyor.
TÜSİAD ve başka her isteyen sivil toplum örgü-
tü ya da her yurttaş teker teker veya toplu olarak
Kuzey Kıbns sorunu ile ilgilenmeli ve dilediği gibi
özgürce düşüncelerini de elbette açıklamalıdır.
Ama bunu yaparken Başbakan Ecevit'in DSP
Grubu'nda da özellikle söyiediğı şu sözlerin yanı-
tının verilmesi gerekiyor:
"TÜSlAD'ın Kıbns'la ilgili olarak iddialı görüş-
ler açıklayabilmesi için evvela Kıbns Türklerine
biraz ilgi göstermesi lazım. Kıbns Türkleri ağıram-
bargolar altında. TÜSİAD da Kıbnslı Türklere fi-
ilen ekonomik ambargo uygulamıştır. Eğer Kıbns-
lı Türklerin ekonomik gereksinmelerine TÜSİAD
gibi kuruluşlar gereken ilgiyi gösterselerdi, bu-
gün Kıbns'ta çok farklı bir durum olurdu."
Faks:0212-677 07 62
obirgitCg e-kolay.net
İSTANBUL CUMOK
6. KURULUŞ YILDÖNÜMÜNÜ
KUTLUYOR
CUMOK'lar 2 Arabk 2001 Pazar gûnü saat
15.00 -19.00 arasında Caddebostan
Balıkadamlar Spor Kulübü Lokali'nde
yemekte buluşuyorlar.
Âşık Yorguni ve lsmail Demircioğlu
dinletilerinin yani sıra 1.5 saatlik bir süre de
"Serbest Kürsü"ye ayrılacak.
Yemeğin ederi 10 milyondur dçki dahil değil).
Katümak isteyenler 14.00 -19.00 saatleri
arasında 0 216 418 10 71 No'lu telefonda
sayüannı bildirebilirler.
ELAZIĞ 1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo:2000 1124
Davacı Içışlerı Bakanlığı vekili tarafından davalı
Mehmet Tatoğlu aleyhine açmış bulundugu riicuen
alacak davasının mahkememızde yapılan açık duruş-
masında \erilen ara karan geregince,
Davalı Mehmet Tatoğlu'nun adresinin meçhul oldu-
ğu. şahsın 05.02.2002 günü saat 10.35'te mahkeme-
mizde hazır bulunması veya vekıl göndermesı
HUMK'nin 213 ve 377. maddelen gereğınce belırtı-
len gün ve saatte mahkememızde hazır bulunmadığı
veya vekıl göndermedığı takdirde yargılamaya yoklu-
ğunda devam edılece|ı ve hüküın kurulacağı dava di-
lekcesi yenne kaım olmak üzere ılanen tebliğ olunur.
Basın: 72036