Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 KASIM 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
İV \ j I j I U J \ kultur@cumhuriyet.com.tr 15
tstanbuPdaki sempozyumun yabancı konuşmacılan 'Batının şoveniztnini' sorguladılar
Avrupakültürlebütünleşecek
Istanbul Kültür ve Sanat Vakfı
^ÎKSV") Başkanı Şakir Eczacıbaşı'nın
sunuş konuşmasıyla 22 Kasım 2001
günü fcaşlayan "Kültürel Açıdan Av-
rupa Birüği'ne Yaklaşım Sempozyu-
mu", iiç gün boyunca btr "hesaplaş-
ma ve özeleştiri fonunu" olarak ger-
çekleşti...
"KOltür Girişüni'' tarafindan ÎKS V
desteğiyle düzenlenen sempozyum-
da, "tıesaplaşmayT yeğleyen konuş-
macılar. Türkiye'nin DoğuveBaüuy-
garhklan arasındaki "köprü" konu-
munu göremeyen Avrupa'nınbizidi-
ğer A^ya ve Islam ülkeleriyle "aynı"
tutma eğilimlerini sorguladılar...
Kültürel zenginliğimize karşı du-
yarsızlığımızı "özeteştiri" olarak gün-
deme getiren konuşmacılar ise Avru-
pa'nın bızi tedirgın eden "dışlayıcı''
yaklaşımlannı siyasi tepkilerle değil,
"uygarhk ve kimlik değerierimize sa-
hip çıkarak" etkısız kılabıleceğımı-
zin altını çizdiler...
Sempozyumda, özellikle "Batı''nın
sanıldığı gibi "hümanist bir kültürel
duyarhhk" içinde pek de olmadığını
sergileyen konuşmalan ise "yabancı
katrinncnar" yaptılar...
Kültür girişiminden HıfnTopuz' un
UNESCO ve Avrupa kültür forumla-
nndakı duyarh gözlemleriyle sapta-
nıp sempozyuma davet edilen bu ya-
KULTUREL AÇIDAN AVRUPA BÎRUĞİN
YAKLAŞIM SEMPOZYUMU
~>2 * < ."i Kasım 2001
SYMPOSIUM ON CULTURAL APPROACH
TO THE EUROPEAN UNION
22 23 24 November2001
K
ültür Girişimi'nce AB sürecinin kültürel boyutunu irdelemek üzere düzenlenen
sempozyumda, siyasetçilerin kültür üzerindeki 'hassasiyetlerinin' ekonomik
beklentilerden kaynaklandığı, tarihteki sömürgecilikle 'din' ilişkisinin de aynı
nedenle bugüne dek süregeldiği 'Avrupalı konuşmacılarca' dile getirildi...
bancı katılımcılann da Avrupa Birti-
ği (AB) pohtıkalanndaki "kültürel
hassasiyetlere" yönelik objektif ve
çarpıcı değerlendirmeleri, Türkiye-
Avrupa yakınlaşmasında aşılması ge-
reken sorunun sadece "bizden" kay-
naklanmadığını göstermesi bakımın-
dan da "ders verid" düzeydeydiler.
Dr. Marc GaBe'nin konuşması
Örneğın, Avrupa Paıiamentosu
üyesi olan ve AB'nin kültür seksiyon-
lannda önemli görevler üstlenen Dr.
Marc Galle, Avrupa'daki "ortak mi-
ras" kavramırun tek bir "Avrupa kül-
türü" anlamına gelmediğini ve tam
tersine "yerel-boigesel kültürkrin çe-
şittiBğinin" korunmasıyla yıne Avru-
pa'nın "zengin'' bir kültürler coğraf-
yası olarak "bütünfcşebfleceğuîi" söy-
ledi...
Bu anlamda, "AB sınıriarT dendi-
ği zaman da bunun "ekonomik pazar"
ya da "siyasal denetim" içerecek şe-
kilde bir "devfctkr suun" olarak ka-
bul edilmesinin yanlış olacağına dik-
kat çeken Dr. Marc Galle, yine
AB'nin bunu önemseyen polıtıkalan-
nı özetle şöyle eleştirdi: "Devtet suu-
n ile kültürel sınırlar aynı değildir...
Avrupa bir kültürel bütünlük vizyonu
içinde ortak gekceğini kuracaksa, s-
nniannıkültür betuieyecekür ve Ana-
dolu bunun aynhnaz bütünü içinde-
dirJ'
Aynı nedenle Türkiye'nin "kültü-
Kültür yaşamımız gösterişslz ama önemli bir emekçlslnl daha yltlrdl
dnan Cemgil'in ardından...
ÜRÜNLERÎYLE YAŞASES! - Usta ve emektar bir çe-
virmen olarak örnek ahnacak bir kültür adamrydj.
ERAYCANBERK
1909'da dünyaya geldiği zaman ülkesi padişah-
lıkla yönetiliyordu; 1923'te Cumhuriyetin ilanı-
na tanık oldu; 1940'h yıllarda dünyayı saran sa-
vaşın ve ülkesindeki tekparti yönetiminin yarat-
tığı sıkıntılan yaşadı. Daha sonraki yıllarda, sö-
züm ona çok partili demokrasımızde solcu ay-
dınlara layık görülen külfetlere katlandı; askeri
müdahaleleri, ıç savaşı andıran sağ-sol çatışma-
lannı gördü. Kendi dünya görüşünü temsil eden
bir emekçi partisinin oluşumu sırasındaki coşku-
yu yaşadı ve yok edilişinin yarattığı düş kınklı-
ğını da, öfkeyi de... Bireysel acılara yol açan bir
toplumsal bozuk düzende sağduyu sahibi herke-
sin yaşadığı bunaltıyı fazlasıyla yaşadı; çünkü
benimsediğı toplumsalcı dünya görüşüyle sağ-
lıklı çözümlere ulaşıyor ama bu kadarla yetinmek
zorunda kalıyordu.
Neredeyse 20. yüzyılı kapsayan yaşamı bo-
yunca, hemen hemen her dönemde çile çekti;
daha doğrusu çileli bir yaşamı oldu ama bunu
hiçbir zaman sızlanma nedeni yapmadı. Bir dü-
şünce ve kültür adamına da bu yakışırdı. Oğul-
larından biri, Türkiye'nin cehennemi yaşadığı
dönemlerde dünya görüşü ve düşünceleri uğru-
na ölüme gitti. "Aah babalar"dan biri olarak,
kendi ölüm tarihine kadar geçen otuz yıllık bir
zaman diliminde, evlat acısını yüreğinde taşıdı.
Ama acısını hiç belli ettnemeye çalıştı. Bir baba
olarak içi yanarken bir düşünce adamı olarak so-
ğukkanlı ve duygusallıktan uzak görünmeyi ba-
şardı.
Ben Adnan Cemgü'i önce çevirilerinden tanı-
dım. Kendisini tanımam 1965 yılı başlanna rast-
hyor olmalı. Çocuklanndan önce kendisiyle ar-
kadaş olduk. "Arkadaş oktuk" sözünü rahatça
kullanabiliyorum; çünkü gençlere yaklaşunında
böyle bir özelliği vardı Cemgil'in. Bizler o sıra-
lar yirmili yaşlanmızdaydık, Cemgil ise ellili
yaşlanndaymış demek. llişkimiz hep arkadaşça
sürdü. Ama ne yazık ki son yıllarda görüşüp ko-
nuşamaz olmuştuk. Yine de arada bir telefonla
görüşüyorduk. Usta ve emektarbir çevirmen ola-
rak örnek ahnacak bir kültür adamıydı. llkeli bir
çeviri izlencesi olduğunu anlamak için yaptığı
çevirilere bakmak yeterlidır. Diderot, Romain
RoDand, Emile Zola, Roger Martin, du Gard gi-
bi yazarlardan çevıriler yapması rasgele bir se-
çım değildir. Amado'yu bize tanıtan Cemgil'dir
dersem abartmış olmam sanıyorum. Çevirdiği
yazarlar arasuıda Balzac'ı, Pirandello'yu, İba-
nez'i, SiBanpaa yı, Gramsci'yi de saymak gere-
kir. Geçimini çevıriden sağladığı dönemlerde bi-
le belli bir doğrultuda çeviri yapma ilkesinden
ödün vermemiştir.
Cemgil'in yaşamöyküsü kalıplan içinde anla-
tılamayacak bir yanı ise bence "dddi mizah"
duygusudur. Bunca acıya göğüs germesinde bu
yanının da payı olsa gerek. 1960'larda, TİP'in
Bursa ll Kongresi'ni basan Adalet Partili saldır-
ganlann elinden zor kurtulduğu, ölümden dön-
dügü korkunç olayı bile bizlere büyük bir ciddi-
yetle ama mizahi bir havayla anlatışı bugünkü gi-
bi aklımdadır. Gözlerinde muzip pınltılarla, bir
süre susup sonra söze başladığı zaman anlardı-
nız ki Cemgil en can alıcı noktayı ciddiyetle mi-
zaha dönüştürecektir.
Kültür yaşamımız gösterişsiz ama önemli bir
emekçisini daha yitirdi. Ürünleriyle yaşasın.
rünü" önemsediği takdirde "AB üye-
Mği" sürecinin de sanıldığından çok
daha "kKalacağma" inandığmı belir-
ten Dr. Galle'nin, benzer bir çarpıcı
değerlendirmesi ise özetle şu içten-
lıkteydi: "Sömürgecilik dönemi ka-
panmıştır, kültürel özgürlükler çağını
yaşıyoruz~Bu nedenle asıl olan daar-
ok tarih boyunca sömürgecilerin
uyuşturucu olarak kuuandıklan din-
selinançlarabağh künnkkr değüdirJ"
Avrupa Parlamentosu üyesi Dr.
Marc Galle, işte bu saptamalanna
"örnek" olarak tspanya'da katolik ol-
mayan bakanlann bıle hâlâ "Katolik
yemini" ederek göreve başladıklaruıı
verirken yine Avrupa'nın yakın tari-
hindeki "kraUann" izledikleri, insan
yaşamını hiçe sayan ve
u
din tdsvek-
riyle" uyguladıklan işkence ve katli-
amlann Türkiye tarihinde yaşanmadı-
ğına da dikkat çekiyordu...
Prof. Mattdart'ın uyanlan
Sempozyumun diğer bir yabancı
konuşmacısı, Paris VTÜ. Üniversite-
si'nden öğretim üyesi Prof. Armand
Mattelart ise kültürün giderek "eko-
nomik hedeflerin aracT şeklinde kul-
lanıldığını anlattı.
Bu görüşüne kanıt olarak "siyaset-
çflerin" kültür üzerindeki "aşui has-
sasiyetlerine" bakılması gerektiğinı
belirten Prof. Mattelart özetle şunları
söyledi: "Siyasetin tek amacı ekono-
mik bekkntilerdir; kültüre de
iştebu amacayardıma bir ide-
olojik destek olarak müdahale
edıyorbuu."
Kültürün mutlaka "ticaret
örgütkrinin" ve siyasi kurum-
lann elinden kurtanlması ge-
rektiğini vurgulayan Prof.
Mattelart'ın, en çarpıcı sapta-
malanndan biri de globalleş-
medeki "ekononunin
1
've "In-
gUizcenin" birbirine koşut
"uluslararası egemenngi'' üze-
rineydi...
Bu konuda, 1910yılının "ta-
rihsel başlangıç" olduğunu an-
lattı. O yıl, ABD'de başlatılan;
g
tngilrwt»nin «aripİp^irihiKMg VP
tüm dünya halklannca kolay
öğreninr bir dü haline getirO-
mesi
71
yönündeki ilk çalışmala-
nn, bugünkü "ekonomik glo-
baDeşmevie*' bütünleşen "ileti-
şünde Ingüizce egemenHğinin''
de siyasetin yönlendirdıği kül-
tür alanındaki ilk girişimleri
sayılabileceğini belirtti.
Evet... Türkiye'nin AB üye-
liği konusunda "ftıD-time" ça-
hşan siyasiler ve diğer "uz-
manlar" (!) Kültür Girişi-
mi'nin bu sempozyumuna il-
gi göstermediler ama "kültü-
rün" sanıldığı gibi bir "boş za-
manlar olgusu" olmadığı,
özellikle günümüzde uluslara-
rası ilişkilerin de adeta "açığa
çıkmayantemeüni" oluşturdu-
ğu, bütün bu değerlendirme-
lerde açıkça görülebiliyordu...
Bakalım bu ülkeyi yöneten-
ler, AB karşısına ekonomik bir
"pazar" olarak değil "kimlik-
B bir ortak" bilinciyle çıkma-
nın önemini ne zaman kav-
rayacaklar?..
Erkin Kapkın'ın yaprtJan
Pera Sanat Galerisi'nde
• Kültür ServM - Ressam R. Erkin
Kapkın son çalışmalannı Pera Güzel
Sanatlar Galerisi'nde sergiliyor.
Halen Istanbul'da çalışmalannı
sürdüren Kapkın, tuval üzerine
yağhboya ve kanşık teknik olarak
soyut geometrik dışı vurumcu
anlayışı ile oluşturduğu resimlerini
ilk olarak 2000 yılının Haziran
ayında Bodrum Merve Sanat
Galerisi'nde sergilemişti.
Nilgün Yüksel, ressamın Pera Sanat
Galerisi'nde sergilenen yapıtlannı şu
sözlerle tanımlıyor: "îşte yeni bir
soluk... Erkin Kapkın duyarh, özgür
resimleriyle resim ortamımıza yeni
bir soluk getirecek niteükte yapıtlar
ortaya koyuyor. Onun soyutlan,
kaygısız, gelişmeye ve araştırmaya
olabildiğince açık ve bir o kadar da
özgünler. Onun yapıtlan noktalann,
renklerin, çizgilerin renk değerleriyle
buluşup resim olduklan yerde
izleyiciyle yüz yüze geliyor. Tıpkı
Rothko'nun kırmızı tonlamalannda
her fırça tuşunda başka bir valör
yakalaması ya da Maldvich'in iç içe
girmiş karelerinin onun resimlerinde
yeni renklerle benzer anlayıştan çıkan
buluşlara dönüşmesi gibi ve bu
yapıtlarla yüz yüze gelmek teninizin
her yerinde duyumsadığınız derin
bir soluk almak gibi..."
Bahçelievler Belediye
liyatrosu sezona başladı
• Kültür Senisi - Bahçelievler
Belediye Tiyatrosu, geçen perşembe
günü Ray Cooney'nin yazdığı,
Haldun Dormen ve Kemal Uzun'un
Türkçeleştirdiği 'Gel de Çık Işin
Içinden' adlı 2 perdelik komedi
oyunuyla sezonu açtı. Şebnem
Dönmez, Arzu Yanardağ, Osman
Gidişoğlu, Ateşböceği Yalçın, Azra
Balkan, Parkan özturan, Ercüment
Doğan gibi birçok ünlü sanatçının rol
aldığı oyunda, iktidar partisine
mensup bir bakanın, muhalefet
partisi sekreterlerinden biri ile yaptığı
kaçamak sırasında başuıa gelen
komik olaylar anlatılıyor. Oyun,
perşembe, cuma, cumartesi günleri
saat 21.00'de, pazar günleri ise saat
19.00'da sahnelenecek.
BUGÜN
• TOHUM KÜLTÜR MERKEZt
KARTAL ŞUBESt'nde saat 15.00'te
Grup Vardiya'nın konseri izlenebilir.
(0 216 306 67 91)
• BEKSAV'da saat 16.00'da Soren
Kragh-Jacobsen'in yönettiği
'Mifiıne', saat 19. OO'da 'The Idiots-
Gerizekâblar' adlı filmler
gösterilecek. (0 216 349 91 55)
• SAHAF CAFE KÜLTÜR
MERKEZt'nde saat 18.00'de Serap
Girgin Baykal'ın hazırlayıp sunduğu,
Adnan Özer'in konuk olarak katıldığı
'Trakya'dan Güneydoğu'ya Geniş Bir
Kültürel Coğrafyada Bir Şair' konulu
söyleşi yapılacak. (0 212 414 42 06)
• SA1İH ZEKİKOLAT KÜLTÜR
EVİ'nde saat 15.00'te Yavuz
Bingöl'ün imza günü gerçekleşecek.
(0 216 44918 84)
• ATATÜRK KÜLTÜR
MERKEZİ'nde saat 1130'da Şef
Ender Ergün'ün yönettiği, Münip
Utandı ve Samim Karaca'nın (ut)
eşlik ettiği tstanbul Devlet Klasik
Türk Müziği Korosu'nun 'Dede
Efendi'yi Anma Konseri' izlenebilir.
(0 212 251 56 00)
4. Uluslararası Sinema-Tarih Buluşması'nm ödülleri sahiplerine verildi
Işık SaçanApollonPolonya'nın olduKültür Senia - TURSAK Vakfi'nın,
T.C. Başbakanlık Tanıtma Fonu'nun
ana sponsorluğunda, T.C. Kültür Ba-
kanhğı'nın ve Avrupa Birliği'nin katkı-
lanyla düzenlediği '4. Uraslararası Si-
nema-Tarih Buluşması' geçen cuma ak-
şamı saat 19.30'da tstanbul Lütfü Kır-
dar Kongre ve Sergi Sarayı'nda sona
erdi. Kapanış gecesinde, 'Uluslararası
Uzun Metraj Fflm Yanşması' ve 'Ulus-
lararası Belgesel ve Kısa Film Yanşma-
sı'nda ödül kazanan fibnlere ödülleri
verildi.
Marie-Jose Nat'ın başkanlığını yap-
nğı Tüncel Kurtiz, CoBn Mounier, Niki
List ve Anna Abrahami Elbakyan'dan
oluşan 'Uluslararası Uzun Metraj Film
Yanşması Jürisi', toplam 11 filmi de-
ğerlendirdi. 'IşıkSaçan Apollon' Büyük
Ödülü'nü, Jan JakupKobkr nın Polon-
ya yapunı 'Pencereden UzakDur/Keep
Away FromThe Window' adlı fihni ka-
zandı. Ödülü, Marie-Jose Nat'ın elin-
den Polonya Başkonsolosu Miroslaw
Stawski aldı. Jüri Özel Ödülü ise Tig-
ran Khzmalvan'ın Ermenıstan yapunı
'Tüy Gibi Haffl? Lighter Than Air' fıl-
mine verildi.
Başkanlığını Mehmet AK Birand'ın
üstlendiğı, Dejan Acimocrv, Tnomas
BaDtenhoL Radu Gabrea, Garry Lane
ve Necip Sancıdan oluşan 'Uluslarara-
NERO VE TEKSÖY'A ÖDÜL - Franco Nero'Yaşamboyu Başan Ödülü'ne,
Rekin Teksoy da 'Onur Ödülü'ne değer görüldü. (Potoğraflar: VEDAT ARDC)
sı Belgesel ve Kısa Film Yanşması Jüri-
si' toplam 18 filmi değerlendirdi. 'Sa-
natçının baskıcı bir rejime takmdığı ta-
vırdan dolayı' Margarida Cardoso' nun
Portekiz yapunı 'Natal71/Natal71' fil-
mi ödüle değer görüldü. Jüri Özel Ödü-
lü ise 'Tutkulu bir şekflde çocuk hakla-
nnı savunduğu için' Duco TeDegen'in
'Gözkrimi Kapatbğımda/Behmd Clo-
sed Eyes' fılmine verildi. 'Uluslararası
Belgesel ve Kısa Fflm Jürisi' Kısa Film
dalında ise 'Savaşmgülünçtüğünüsem-
boDeıie anlatmadaki başansından ötü-
rü' VagifMustafayev'in 'Her Şeyin Ha-
yntsı/'An For The Best' fıkninin oldu.
Jan Jakup Kolski'nin, Polonya yapı-
mı 'Pencereden Uzak Dur/Keep Away
From The Window' fümi, MuratÖzer,
Kuthıkhan Kuthı ve Cumhur Canba-
zoğhı'ndan oluşan 'Uluslararası Uzun
Metraj Film Yanşması StYAD Jürisi'
tarafindan SFYAD Ödülü'ne, Duco Tel-
legan'ın 'Gözlerimi Kapattığımda' "Be-
hind Closed Eyes' filmi, Tolga Akmo,
Necla Algan ve Uygar Şirin'den oluşan
'Uluslararası Belgesel ve Kısa Fflm Ya-
nşması SÎYAD Jürisi' tarafindan ödüle
değer bulundu. Ödülü, tarihçi ve yazar
Akıander Jevvhoff aldı.
Aynca, Rekin Teksoy 'Onur Ödü-
hı'neve Franco Nero 'Yaşamboyu Ba-
şanOdülü'ne layık görüldü. Kültür Ba-
kanı tstemihan Talay'a ise Vakıf Ödü-
lü verildi. Emek Ödülü'ne ise Yeşüçam
emektarlan Snn Ehtaş, Hakkı Krvanç,
Dündar Aydınh, Necdet Kökeş, Kadir
Kök, Mehmet Uğur, Süheyl Eğriboz la-
yık görüldü. Aynca, medya sponsorla-
nna teşekkür şiltı verildi. Teşekkür şil-
tini Cumhuriyet Gazetesi'nden Kültür
Sanat Şefı Egemen Berköz aldı. Tiyat-
ro sanatçısı TamerLevenfin sunuculu-
ğunu yaptığı 'ÖdülTöreni'nde Mercan
Dede olarak bılınen 'Arkm ABen', 'Hoş-
görü' temalı birkonser verdi. Gece, Işüc
Saçan Apollon' Büyük Ödülünü kaza-
nan 'Pencereden Uzak Dur' adh filmin
gösterimiyle sona erdi.
YAPI KREDİ KÜLTÜR MERKEZİ'NDE
bu hafta
29 Kasım 2001, 18.30
Müzikli Söyleşiler
Güney Amerika;
Bolivya'nın And dağlannda
yaşayan Kızılderili (Chayantaka)
halkın müzikleri.
Müzık, ekolojı ve kırmlık
Doç. Dr. Thomas Solomon
(etnomüzikolog)
Müzik, söyleşi, dia gösterimi
Sermet Çıfter Araştrma Kütüphanesı
Sergı Salonu
27 Kasım 2001, 18.30
Salı Toplantıları
Arkeoloji:
Nevali Çori ve Göbeklitepe
Neolitik Döneme Yeni Bir Bakış
(Dıalı Söyleşi)
Prof. Dr. Herald Hauptmann
Sermet ÇAer Araştırma Kütüphanesı
Sergı Salonu
Sergiler
16 Kasım - 14 Aralık 2001; Sermet Çifter Araftırma Kütüphanesi Sergi Salonu
I0IDERGİ: "Dünden Bugüne Türkiye'nin Dergileri"
9 Kasım - 29 Aralık 2001; Kaz m Taşkent Sanat Galensı
Su Resimleri: Süleyman Seyyid'den Günümüze
Türk Resminde Suluboya
3 Ekim • 28 Aralık 2001; Vedat Nedım Tör Müzesı
Alâeddin'in Lambası: Anadolu'da SelçuMu Çağı Sanaü ve
Alâeddin Keykubid
KULTÛR SANAT
YAY1NCIUK
Istiklal Caddesi, No:285/287, Beyoğlu, Teb(2l2) 252 47 00
www.yapıkredıyayınlan.com • ykkultur@ykykulturcom.tr • wwwestore.com.tr/burvar/yky