Katalog

13 KASIM 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA U J \ kurtur@ cumhuriyet.com.tr 13 Fazri Say'dan Çaykovski veLiszt • Kültür Servisi - Fazıl Say' ın pek çok ödül alan 'Bahar Ayini" albümünün ardından St. Petersburg Filarmoni Orkestrası eşliğinde Çaykovski ve Liszt'in yapıtlannı seslendirdiğı yeni albümü Balet Plak'tan çıktı. Piyanist yeni yapıtındaÇaykovski'nin 1 Numaralı Konçertosu ve Liszt'in B Minor Piyano Sonatı'na yer veriyor. Albümde Say'a daha önce de birçok Çaykovski çalışması gerçekleştiren Yuri Temirkanov yönetımındekı St. Petersburg Filarmoni Orkestrası eşlik ediyor. George Harrison'dan yeni şarkı • LONDRA (AA) - Efsanevi 'Beatles" grubunun üyelerinden George Harrison'ın yeni bir şarkısı bu ay piyasaya çıkıyor. 'Horse to the Water' adlı parça, kanser hastası Harrison'ın Isviçre'deki evinde geçen ay kaydedildi. George Harrison'ın, oğlu Dhani ile birlikte yazdığı şarkının bir balad ya da rock değil, 1960'ların Bob Dylan'ı ile 1970'lerin John Lennon'u arasında bir tarz olduğu belirtildı. Şarkı, 19 Kasım'da Ingiltere'de piyasaya çıkacak olan Holland'ın 'Small World Bıg Band' albümünde yer alacak. AST Balıkesir'de • Kültür Servisi - Bahkesır Çağdaş Eğitim Vakfı'run (BAÇEV) davetlisi olarak Balıkesir'e gelen Ankara Sanat Tiyatrosu (AST), yann (14 Kasım) saat 21.15'te Şan Sineması'nda Dario Fo'nun 'Ödemiyoruz' adlı oyununu sahneleyecek. Aynca. BAÇEV, bu hafta kutlanacak olan Dünya Çocuk Kitaplan Haftası etkinlikleri dolayısıyla yazar Muzaffer Izgü'yü konuk edecek. Cç gün boyunca 6 ilköğretim okulunda Muzaffer lzgü, kitaplannı imzalayacak ve söyleşi düzenleyecek. 'Osman'ın Otelindeki Âşıklar' filmine ödül • BERLtN (AA) - Almanya'da, kısa metrajlı fılm dalında 2001 Altın Ödülü, Türk yönetmen ve oyuncu Idil Üner'in "Osman'ın Otelindeki Aşıklar' (Die Liebenden vom Hotel vom Osman) ile 'Cut Away" adlı fîlmlere verildi. Berlin'de düzenlenen törende Idil Üner'e ödülü, kültürden sorumlu Devlet Bakanı Julin Nida-Rümelin takdim etti. Hamburg'da yaşayan Idil Üner'in yazdığı, kendisiyle birlikte Fatih Akın ve Gürsel Erdoğan'ın rol aldığı filmde, evlilik cüzdanı olmayan bir çiftin Bodrum'da bir otelde yaşadığı olaylar anlatıhyor. IZDOB'dan Darmen Operası' • İZMİR (AA) - tzmir Devlet Opera ve Balesı (ÎZDOB), Georges Bizet'nin Carmen operasuıın prömiyerini bugün saat 20.00'de yapıyor. Tiyatro oyuncusu ve rejisör Tamer Levent'in rejisi ile sahnelenecek Carmen' in müzik direktörlüğünü İZDOB Genel Müzik Direktörü Fahrettin Kerimov, sahne tasanmını Adnan Öngün, kostüm tasanmını Serdar Başbuğ. koro şefliğini Hans Joachim Gallus, koreografisini Neslihan Öztürk, ışık tasanmını da Müfit Özbek yapıyor. Operada solo rolleri, İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nden Jaklin Çarkçı, konuk Azeri sanatçı Fıdan Hacıyeva, Belgin Tufan ve Hakan Aysev'in paylaştığı eserin kalabalık bir kadrosu bulunuyor. Fransız yazar Prosper Merimee'nin tspanya'daki gezilerindeki anılannı anlattığı öykülerinden alınan Carmen Operası, yazıldığı ve oynandığı dönemde, insana ınsanı anlatmada kullanılan farklı dilı, karakterleri ve Akdeniz havasıyla dolu müziği sayesinde tüm dünya sahnelerinde en çok oynanan eser, Bizet'nin başyapıtı olarak kabul ediliyor. Ergun Sav'ın Atatürk, Namık Kemal ve Ziya Gökalp'i anlattığı kitabı Bilgi Yayınevi'nden çıktı ÜÜç büyükTürk'esaygıGAMZE AKDEMİR Ergun Sav'ın 'Atatürk ve tki Büyük Türk Düşünürü, Namık Keînal- Ziya Gökalp' adlı kitabı Bilgi Yayınlan'ndan çıktı. Londra'daki tiyatro eğitiminin ardından çeşitli devlet görevierin- de bulunan Sav'ın başrolündeFa- ruk Günuğur'un yer aldığı tek ki- şilik oyunu 'Vatan Vahut Namık Kemaî' (1965) Türkiye'nin 51 ye- rinde ve Orta Asya Türk cumhu- riyetlennde yaklaşık 700 temsil yaptı. Aynca 'Bir Başkası', 'Beş KızArkadaş' ve 'CanBe- bek' adlı piyesleri de ülkemizde çeşitli tiyatro- larda sahnelendi. Sav'ın yayımlanan kitaplan ara- sında 'Diplodra-matik Anlaûlar', 'Cumhuriyet Bebeleri'/DeHIM'sayı- labilir. Kitabında Atatürk, Namık Ke- mal ve ZiyaGökalp hakkında tam 40 yıldır yaptığı araştırma, ince- leme ve aynntılı okumalanndan vardığı sonuçlan tarihi gerçeklik- lerle örtüştüren Sav, okurlara bu- nu üç başhk altında sunuyor. Birinci bölüm, bu üç büyük Türk'ün yaşamlanndaki ortak noktalar, fUdrleri arasındaki ben- zerlikler, hürriyet ve bağımsızlık, halkçılık, dil ve kadın haklan ko- nusunda benzer yaklaşımlan. ikinci ve üçüncü bölümlerde Na- mık Kemal ve Ziya Gökalp'in ya- şamı ve yapıtian şeklinde sırala- nıyor. Sav, kitabı yazmasının nedeni- ni en başta fikır ve kültür yaşamı- nın günümüzde son derece yoz- laşmasının halkı düşürdüğü fildr ve değer karmaşasına bir son ver- me isteği olarak açıkhyor. Sav'a göre kültür-sanat ve edebiyat ya- şamı kendi içine kapanık, saklı bir şekilde sürüyor. Nedeni de gaze- telerin ön sayfalannın mankenler, türkücüler ya da futbolcularla iş- gal edilmesi. Edebiyat erotizm ve soyutlamalann hâkimiyetinde. Fi- • Ergun Sav, Namık Kemal ve Ziya Gökalp isimlerine artık neredeyse rastlanamadığını ve bunun büyük bir kayıp olduğunu önemle vurguluyor. Atatürk'ün, bu iki büyük düşünürün fikir- lerinden çok etkilendiğinin de altını çiziyor. kir hayatının milletin kültürel ha- yaO üzerindeki etkisi çok aza in- dirgenmış. 'KantesizHkkatite' sa- yılır olmuş. Kemal ve Gökalp'in isimlerine artık neredeyse rastla- namamasının büyük bir kayıp ol- duğunu belirten Sav, büyük ku- mandanlan. devlet adamlannı, fi- kir adamlarını okuyan Ata- türk'ün, bu iki büyük düşünürü de asla ihmal etmediğüün ve fî- kirlerinden çok etkilendiğinin de altını çızıyor. "Atatürk'ün harbi- yedeyken Kemal'in şiiıierini oku- duğunu. hatta bir gün yanına ge- Kp 'Fuat kardeşim, bunu ezberle- yelim' diyerek Kemal'in "Vatan Kasidesi'ni nasd heyecanla oku- duğunu Ali Fuat Cebesoy anıla- nnda yazmış.'Bağımsızlık benim karakterimdir' diyen Atatürk, ül- kenin bağunsızlığı fıkrinin Namık Kemal'de yeşermiş olduğunun farkındaydı ve kendisi de bu mis- yonu daha öğrencilik ydlartnda üsdennüşti. Nitekim 24 Aralık 1919'da Kırşehir'e gelen Atatürk, gece şerefine fener alayı düzenle- yen halka hitaben, Kemal'in'Va- tanın bağnna düşman dayamış hançerini' Yok imiş kur- taracak bahtı kara made- rini' beytini değiştirerek ' Vatanın bağnna düşman dayasın hançerini / Bulu- nur kurtaracak bahtı kara maderini' diye söylemiş- tir. Gökalp de Atatürk'un 'fıkir babam' dediği ve birçok de- vrimini onun'TürkçülüğünProg- ramı' adlı kitabında verdiği fikir- lerden esinJenerek gerçekkştirdiği önemta'birdüşünürdür.Turanahk hariç, Çünkü Nutukta da 'Pan Tu- ranizm faydalı değıldır' der. Ata- türk Malta'dan sürgünden dönen Gökalp'i Ankara'ya getirtir, me- bus yapar. 1924te ölümiinün ar- dından telgraf ve sözleriyle, ölü- miinün TürknuUeti için büyük bir kayıp olduğunu vurgular. Gö- kalp'in çocuklanna maaş bağlan- ması vasiyetini de yerine getirir." ZÎYA GÖKALP Türkçede 'femiııist' diyen îlk yazar Ergun Sav, gençlerin Namık Kemal'i tanıma- dığmı düşünüyor. ERGUN SAV iki Büyük Türk Düşünürü Namık Kemal Ziya Gökalp Sav ın yeni kitabı 40 yıl süren araşürma ve oku- nıalann üriinü Genç kuşaklann Nanuk Ke- mal ve Ziya Gökalp'i çok az ta- mdıklannı söyleyen Sav, özel- likle ağdalı dili nedenıyle Na- mık Kemal'in şiirlerinin okuna- madığına dikkat çekiyor. "Şiirkrinin dili çok eskidiği, ağdalı geldiği için Namık Ke- mal'i gençler anlanuyoriar. Bir genç anlamadığuu sevmez. Bu amaçla kitapta Kemal'in dört büyük şürini, kasidesini anlatnnı bozmadan tamamen sadeJeştire- rekçevirdim. Amacım Kemal'in bilinmesi, sevilmesi. en büyük özelüklerinden biri olan vatan- severük fıkrinin gençlere veril- mesi, hürriyet ve bağımsniık kavTammm anlaühnasL Gökalp için de öyle." Türk milletinin geleceği için en büyük güvencenin Türk ka- dınlan olduğunu söyleyen Sav, üç büyük Türk'ün de bu ortak görüşü paylaştıklan ve yapıtla- nnda ortaya koyduklannın asla unutulmaması gerektiğini önemle belirtiyor. "Feminizm sözünü Türkçe'de flk telafiuz eden Gökalp'tir. Ke- mal'de gerek 'Vatan Yahut Si- listre'de kadın kahramanı Ze- kiye'ye gerekse 'Celalettin Har- zemşah' piyesindeki kadın ka- rakterine söylettiği sözlerfc ka- dmlanmızın ne kadar yüreM, mert ve vatansever oMuklarmı benrtmişlerdü-. Türk kadmmm, Anadolu kadmımn gerek savaş- ta gerek banşta ana olarak, ka- dın olarak ne büyük hizmetler verdiğini birçok yerde anlatan, devrimleriyie her zaman kadı- nın safinda yer alan Atatürk gi- bi benim de Türk milletinin ge- leceği için en büyük güvencem Türk kadmlandır." Sav sözlerini, kitabında bugün çok zor günJer yaşayan Türki- ye'nin, çok daha zor şartlan ya- şadığı dönemlerden kurtuknası- m sağlayan üç büyük Türk'ü bir kere daha saygıyla anmak iste- diğini ve kıtabının ülkenin bu karamsar günlerinde bir çıkış yolu olmasını, bir umut verme- sini amaçladığını vurgulayarak bitiriyor. 5. Sokak Tiyatrosu 'ndan 'Dumml ileAzrail' Kültür Servisi - Mustafa Avkıran'uı oyunlaş- ünp yönettiği, 5. Sokak Tiyatrosu'nun sahne- lediği 'Dumrul ile Azrail', Enka Vakû'mn dü- zenlediği kültür programı içinde, bugün (13 Kasım) saat 20.00'de tstmye'deki Sadi Gülçe- ük Spor Sitesi içinde yer aîan Enka Oditoryu- mu'nda izlenebüir. Ük kez 12. Uluslararası ts- tanbul Tiyatro Festrvali'nde sahnelenen, Mu- rathan Mungan'm aym adı taşıyan hikâyesin- den oyunlaşürılan 'Dumrul ile Azrail', 27 Ka- sm>4Arahktarihlerinde Berlin'de, tstanbul'da tiyatroseverleıie buluşacak. 'Dumrul ile Azra- il'in kaynağuu Dede Korkut'un 'Deü Dumrul' hikâyesi oluşturuyor. Murathan Mungan. 'De- li Dumrul' hikâyesindeki ölüm. ölümsüzlük, Tann, hiçlik, varoluş, fedakârnk gjbi kavram- lan ve ilişkikri yeniden değerlendirdiği hikâ- yede, Dumrul ile bürün kapıları geçen Azra- il'in, yavaş yav aş dünyaya gömülmesi bir dün- ya hafl' kuşanması ve bir insana sevdalanma duygusuyia tamşması anlabhyor. ONCEKI GÜNSON A ERDI TÜYAP'ta mizahKültür Servisi - Bu yıl Tepebaşı'nda son kez düzenlenen TUYAP Kitap Fuan 11 Kasım'da sona erdi. Önceki gün TÜYAP'ta Radikal Kitap tarafından düzenlenen 'Güldürenler, Düşündürenler-Mizahta Farkh Kuşaklar' adlı panele Nuri Kurtcebe, Ramize Erer ve Kemal Gökhan Gürses katıldı. Kurtcebe, 'İnsan neden güler' sorusuna yanıt arayarak mizah kavramındaki değişiklikleri değerlendirdi. Aynca güldürmek için öfkelenmek, hırslanmak gerektiğini belirtti. Gürses ise karikatürü 'ortak biünç' olarak nitelendirerek polıtik mızahtan söz etti. Erer, mizahta kadm olmanın zorluklannı anlattı. Funn B salonunda yer alan bir diğer panelin konusu'Şenlikli Muhalefet'di. Cülme İle afllamanın blrlHctelifll Aynnü Yayınlan'nın düzenledıği panele Sibel Irzık, Kemal Atalay ve Behiç Ak katıldı. Katı iktidar ilişkilerinin alaya alındığı pratikler ile 'karnaval'ı ilişkilendirerek anJatan Irzık, ortaya çıkan enerjinin kontrollü olarak nasd harcanacağı sorusuna yanıt anyor. Atalay, iktidarla özdeşleşen gülmenin tutucu hale geleceğini belirtti. Gülmeyı kollektif değil 'parçacıklı' bir şey olarak değer lendiren Atalay, gülme ile ağlamanın birlikteliğinden söz etti. Ak, gülünenin aykmlık taşıması gerektiğini söylerken olaylara kuraldışı bir gözlükle bakıldığmda kurallann kolaylıkla alaya alınabileceğini ve mizahın bu şekilde doğduğundan söz etti. TÜYAP Kitap Fuan, önümüzdeki yıl Beylikdüzü'nde gerçekleştirilecek. Akdeniz Müzik OkııUaıi IstanbuTda bulustu Kültür Servisi -11. Akdeniz Müzik Okuuan Buluşması 5-10 Kasım tarihleri arasında yapıldı. Merkezi Fransa'nın Marsilya kentinde bulunan ECUME (Akdeniz'de Kültürel Alışveriş) tarafından yürütülmekte olan bu toplantıya Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvan ev sahipliği yaptı. Müzik dışında sahne sanatlan ve plastik sanatlar alanında da kültürel etkinlikler düzenleyen ECUME ve Akdeniz Müzik Okullan Buluşması ile 1996'dan beri ilişki içinde olan MSÜ Devlet Konservatuvan, Türkiye'yi daha önceki yıllarda Iskenderiye, Selanik, Cenova ve Marsilya'da temsil etmişti. Türkiye'de ilkkez gerçekleşen buluşmaya, Aix-en-Provence, Tetuan, Marsilya, Iskenderiye, Barselona. Kahire, Spht Tıran, Tunus, Cenova, Şam, Cezayir, Ürdün, Yanya, Ramallah. Valette ve ev sahibi olan MSÜ katıldı. MSÜ Devlet Konservatuvan' nın gerçekleştirdiği konser, ölümünün onuncu yıldönümüne rastlaması nedeniyle besteci A, Adnan Saygun'un amsma sunuldu. Tamamen Türk bestecilerin yapıtlannın seslendiriunesi bakımından bir ilk olan buluşmada, öğrenci bestecilerin yapıtlanndan oluşan küçüİc konserler, 1933-1999 tarihleri arasında bestelenen piyano ve oda müziği yapıtlanndan oluşan 'retrospektif konser', geniş kadrolu oda müziği yapıtian konseri ve MSÜ Devlet Konservatuvan Öğrenci Orkestrası'nın verdiği kapanış konseri yer aldı. Genç kalemler Cumhuriyet'te... VE BÖYLECE Insanın elleri var El versin insanlara Gül taksın diye Saçlarına sevgilinin Yüreği var Sevmek için insanlan Aklı var insanın Ayınr Kötüden iyiyi Ve çirkinden Güzeli BURHANBEHLÜLGtL MANZARAMDA VİCDAN AĞACI Kocaman ağaç belli yaşlı ama dal- lan bol yapraklı Güneş yaz yeşilini sürmüş yaprak yüzüne Tutuldum baktıkça beton çevrili manzaramda Hangi suçlunun vicdanı o Kanlı canlı insan bu binalar içinde Beton kokar mı ki kokular sürün- meli burun keyfine insan insan bile kokamaz neza- keten Herkes yabancı birer tanıdık Seslerde akortlu dillerde Uysaldım suçsuzdum bu man- zaranın hepsinde Olmasa şu ağaç keşke ALTANORHAY