25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 2001 SAU 12 UJA kulturvacumhuriyet.com.tr SAHNEDEN AYŞEGÜL YÜKSEL Sen seyredilmek içinvarsın"Vaşasm, yarm yine oynuyoruz." Bır zafer çığlığı! Yıldız Kenter'in kendi yazdığı ve oy- nadığı "Hep Aşk VardTda attığı "oyuncu* çığ- lığı! "Oynama" edimiyle "yaşama" edimini "eş- değerli" ve *çok değerti" kılan... Ingiliz asıllı ama çoğumuzdan daha Türk an- ne OlgaCynthianın, "Senseyredilmekiçinvar- sın" diye özetleyiverdiği bir baskın tiyatro sa- natçısı kimliği, uzun bir sanat yaşamı içinde, ev- Iat, ana, eş, kardeş. abla, hoca ve tiyatro sahibi kimlıklerim de yüklenmişse. yaşam elbette renkli ama açmazlarla dolu olacaktır. "Hep Aşk Vanh"da olduğu gibı.. Sahnede sergilenenle, gerçekten yaşananın bir- birini hem çelmelediği hem zenginleştirdiği, ama sürekli bir hesaplaşmayı tutan bir yaşantılar karmaşası "anı" niteliğinde bir yapıta dönüş- türülebilirdi. Yıldız Kenter gelecekte belki anı- lannı da yazacaktır. Ama sanatçı, deneyim ve birikim bağlamın- da çok daha baskın olan "tiyat- rocu" kişilığini "yazar'lık edi- mi karşısında öncelikli sayarak -ve çok doğru bir seçim yaparak- bir anı metniyle değil, kurucu bir u perfonnans"la karşımıza çıkmıştır. En güçlü. en hünerli, en bîri- kimli biranı yazannın bile "di'B geçmiş"te sıradanlaştıracağını, "yaşaıunış" olanı "şimdi"de ve "burada", tam da kendi tiyatro sanatçısı duyar- Iılığının gerektirdiğı gibi yaşamaktadır ve oy- namaktadır. "Yaşamak" ve "oynamak" ara- smdaki ipince çizgide, yaman bir ip cambazı gibi yol alarak. Yıldız Kenter'in "Hep Aşk VardTda ortaya koyduğuoyunculuğunüstûnlügü, "gerçektenya- şanan" ile "teatral sunuş" arasındaki duyarlı dengeyi. gerçek yaşantılann tüm çarpıcılığına ve tiyatro oyunculuğu hünerlerinin tüm çeki- ciliğine karşın, birinin ötekine ağır basmasına bır an bile izin vermeyerek sağlamış olmasıdır. Yıldız Kenter'in oyun metninin temel ekse- ni, anne Olga Cynthia - evlat, oyuncu. anne Yıldız Kenter - Fatma Leyla'nm (ailenin üç kuşaktan üç kadınının) oluşturduğu ilişkiler kümesinin "dramatik" noktalanna yerleştiril- miş. Ama oyunun "yıldız Idşisi" anne Olga Cynthia. Bu nedenle de oyun, Yıldız Kenter'in çok kim- likli yaşamının izdüşümlerinin, "yaşam"la "öüim" arasındakı "dramatik" bir "geçifte, "za- man"dan süzülerek bilınce yemden ulaşması- nı ve yeniden yaşanmasını dile getiriyorsa da, sahne olayının denetleyici öğesi, çok özel kı- şiliğiyle ve çok özel Türkçe konuşmasıyla Ol- ga Cynthia oluyor. Cünkü oyun aynı zamanda, yürekte derin izler bırakmış "anne"ye, abartı- sızca ödenen bir gönül borcu. Kenter, üç kadını, Olga Cyntiha'yı herhalde -tüm doğal teatralliği içinde- tıpatıp yansılaya- • 2000 baharında 12. tstanbul Uluslararası Tiyatro Festivali'nde açılışı yapılan ve o gün bugündür süren 'Hep Aşk Vardı'yı kaçırmayın. Yeni tiyatro dönemini, geçen yıldan süren 'Huysuz Ihtiyar' ve yeni oyun 'Çözüm'le birlikte, 17 Kasım'da açacak olan Harbiye Kenter Tiyatrosu'nda yeniden seyirciyle buluşacak. Tiyatronun bulunduğu, kaç zamandır inşaat alanına dönen bölge eski konumuna kavuşmak üzere. rak, kendisini gerçek yaşamında olduğu gibi, Fatma Leyla'nın çocukluğunu ve genç kızlığı- nı "naif" bir oyunculukla yansıtırken, metin ve sözlü canlandırma düzeyinde, ıncelikli bir "giU- mece" duygusunu. abartısızca dile gelen "hü- zün"le birleştiriyor. Oyunu, yazarlık ve oyun- culuk ustalığının buluştuğu bu anlar taşıyor. Bi- lince ulaşan başka ilişkiler ve başka anlar ise çoğu zaman sağlamca bütünleniyor temel ek- sendeki yaşantilarla. Kimileri ise "bütiuTe pa- muk ipliğiyle iliştirilmiş izlenımı \ enyor. Ya- oyunlan kendi oyununa eklemlerken bile yeni bir oyunculuk söylemi oluşturuyor. Yorulrnadan yoruluyor. emek yorgu- nu, ama sahne yorgunu değil... Onlarca yılm tiyatroculuk serü- veninin ardmdan, "Yaşasm, ya- nn yine oynuyoruz" çığlığından taşan yaşama ve oynama sevin- cine ulaştığı anda doruğa yük- seliyor, karşınızdaki gencecik, belki de çocuk Yıldız Kenter. tşte bu sevinç, insanı ağ- latabilen bır sevinç. şantilann bireysel ve toplumsal tüm koordinatlanyla "per- fonnans'' sınırlan içi- ne sığdınlması do- ğal ki zor. Yıldız Kenter, özellikle benim gibi kırkı aşkın yıldır seyircisi olanlar için göz kamaştıncı bir oyunculuk sergilı- yor. Oynadığı onca başrolün hiçbirinden belirgin bir iz taşımayan. ama o oyunla- rın yüklediği ve güçlendir- diği enerjiyi dı- şa\*uran özgün bir yorum ser- gıliyor. Eskiden oynamış olduğu 'Hep Aşk VardT 17 Kasım'da yeniden Harbiye Kenter Tiyatrosıfnda Festival, izleyiciye ticari amaçlı olmayan 170 sıradışı, özgün, bağımsız çalışma sunuyor Selanik'tefilmmaratonu 2001...ASLISELÇUK SELANtK- Selanik'teki Oympion Sinema Kompleksi'ndeki iki, üman ke- nanndaki Provlita multimedya kültür merkezindeki dört sinema salonu, fes- tival izleyicilerine ticari amaçlı olma- yan 170 sıra dışı, özgün, bağımsız ça- üşmadan oluşan bir film maratonu yaşahyor. Selanık Konser Salonu, FritzLang ın 1925-26 yapımı. ekspresyonist, unu- tuhnaz bir sinema klasiği olan "Met- ropotis"i restore edibniş 147 dakika- lık yeni kopyasıyla ağırlıyor. Bemd Schulthds' ın füm için özel olarak bes- telediği müziği, Yunanh şef İNikosAt- hinaiosyönetiminde Sofya Radyo Sen- foni Orkestrası seslendırecek. Aynca bu etkinliğın bir devamı olarak da Al- man sinemasının en parlak yıllannda çevrilmış olan filmlerın afiş sergisi var. Tanınmış Japon yönetmen Sho- heiImamura'nın son çahşması "\Varm YVater Under A Red Bridge / Kızü Köprüden Akan Sıcak Su", David Lynch'in çok tartışma açan ABD- Fransa ortak yapımı "Mulholland Dri- ve / Mulholland Yohı", John Boor- man'ın John Le Carr'e uyarlaması. "TheTaflorOfPanama/PanamaTer- a s " gösterinın ağır toplan. Sıra dışı Tayvanh sinemacı TsaiSfing-Liang ın "A Conversation VVrth God / Tann ile Sohbet" ve "What Time Is It There? /OradaSaatKaç?" belleklerde yeni açılunlar. sorular oluşturan çalışma- lar. "NîghtVTskMrda (Gece Hayali) ise sinemanın ve Eros'un sınırlannı keş- feden, altüst eden, çiğneyen 1994- 2001 yapım tarihli öncü kısa fılmler var. Özel gösterimler içinde yer alan "Dijhal Sinema"da, Kore'den çok il- ginç 3 yapun yer alıyor. Yeni Uftık- lar'da, uzun yıllar Wim VVenders'ın asistanlığını yapan, ülkemizde de viz- yona girecek olan Claire Denis'nın BeatriceDafle lı "TroubleEverv Day"i izlenecek. Los Angeles'tan ünlü konuklar Festival bu yıl, Amerikan sinema- sının kalbi Los Angeles'tan birçok ünlü sinema insanını konuk ediyor. "Bonnie ve Clyde", "Chinatownw , "Arizona Dream", "Three Dav^ Of The Condor / Akbabanm Üç Günü" fümlerinin stan FaveDunawsıv'e Ame- nkalı meslektaşı yönetmen Jerry Schatzberg eşlik ediyor. Ilk filmi "PiE2JeOfADownfaDChDd/1970''da Faye Dunavvay'ı yöneten Schatzberg'i "The Scarecrow / Korkuhık", "Panic In Needfc Park/ Esrar Bttti" ve "Re- umoo" filmlerinden tanıyoruz. Moda fotoğrafçısı olarak sanat dünyasına giren Jerry Schatzberg'in 6O'lı yıllar- da çektiği fotoğraflanndan oluşan ser- gi büyük ılgi topluyor. Los Ange- les'tan festivale katılacak diğer bir ko- nuk da geçen yılın uluslararası jüri başkanı. toplu gösterimi yapılan Po- lonya asülı Amerikalı yönetmen Jerzy "Paintings 2001 / Tablolar 2001" adını taşıyan tablolannı Selanik Mo- dern Sanatlar Müzesi'nde sanatsever- lerin izlenimine sunuyor. Yunan film- lerinin gösteriminde de uluslararası kimliklere rastlıyoruz. Jeanine Me- erapfel'ın Alman-Yunan ortak yapı- mı "Anna's Sununer / Anna'nın Ya- a"nın başrol oyuncusu Angeia MoB- na fihninin ilk gösterimine kahlıyor ve kapanış törenınde de sunuculuk göre\ini üstlendi. Ispanyol oyuncu Molına, Lıris Bunuel'in "CetObscur Objet du D'esir / İsteğin Şu Karanhk NesnesT fılmındeki güçlü performan- sı ile dikkatleri çekmişti. Andreas Pantds'in "Word Of Ho- nor / Şeref Sözü" fihninde rol alan uluslararası oyuncular V'aleriaGofino ile George Corraface da etkınliğe ka- tilan dığer ünlüler. Italyan oyuncu Go- fino'yu "RainMan/Yağmur Adam" ve "Hamam"da, Yunanlı George Cor- raface ı ise "PasionTurca/TürkTut- kusu"\e "EscapeFromLos Angeles / Los Angeles'tan Kaçış" fılmlennde ızlemiştik. Zengin ve özgün bir program The Times gazetesi sinema eleştir- menı David Robinsonbaşkanlığında- kı FIPRESCI (Uluslararası Sinema Eleştirmenleri) jürisi programın tüm fihnlerinin içinden bir seçki yaparak değerlendirmede bulunacak. Bacardi Hellas-Devvars fırması ise "HalkOdü- Ki"nü verecek. Uzun metraj, belgesel, ortak yapımlardan oluşan Ulusal Pa- norama'daki 36 yapıt, Yunan sinema çalışanlan tarafindan değerlendirile- cek. Tören gecesinin kapanış fümi, "Full Mont> / Anadan Doğma"nın başanh yönetmeni PtterCattaneo'nun son çalışması u Lucky Break / Hayır- hAynhk" 1960'ta Yunan Sinema Haftası ola- rak başlayan festival, 1970'e kadar geniş bir seyirci kitlesine ka\-uştu. 1992 'de de uluslararası kimliğini ka- zandı. Yunanistan'ın en büyük üni- versıtesinin Selanik'te ohnası, şehrin öğrencilerle dolu olmasına da yol açı- yor. 1992 'den 1995'e dek festival dü- zenleyicileri bu genç kitlenin başlar- da bir Macar, bir Tayvan fdminin gös- tenmıne pek fazla ilgi duymadıklan- nı saptadıiar. Seyirciler ya Yunan film- lerini veya Holry\vood'un şatafath ya- pımlarını yeğhyorlardı. Fakat Selanik festivalinin zengin ve özgün progra- mı sonucundabugün bu ahşkanlık tü- müyle kınlmış durumda. Selanikli- ler, artık bu festivalde yeni bir şey öğ- reneceklerine değil, değişik bir şey göreceklerine inanmaya başladılar. Göreceklerinin kimi zaman yabancı veya karmaşık, izlenmesi güç olaca- ğını, fakat sonuçta onlara yepyeni bir dünya getireceğini, daha önce hıç bil- medikleri, tanımadıklan bır yaşama pencere açacağını fark ettiler. ,<*&**> Tanınmış Japon yönetmen Shohei Imamura'nm son çahşması "\Varm VV'ater Under A Red Bridge / Kızü Köprüden Akan Sıcak Su", David LviKh'in çok tarnşma açan ABD-Fransaortakyapımı "Mulhofland Drive/Mulholland Yolu",John Boorman'ın John Le Carr'e uyarİanıası. "The Tailor Of Panama / Panama Terasi" gösterinin ağır toplan. 1960'ta başlayan Selanik Festivah''nde seyirciler başlangıçta ya \\ınan fümlerini veya HoDywood'un şatafath yapunlannı yeğlivorlann. Fakat Selanik festi- vaüııin zengin ve özgün programı sonucunda bugün bu ahşkanhk tümüyle kuıhnış durumda. Setanikhier, arük bu festivalde yeni bir şey öğrenecekkrinedeğfl, değişik bir şey göreceklerine inanmaya başladılar. DUNDEN YARINA NURİ İYEM ARŞIV VE BELGELEME 19-27 Kasım 2001 RETROSPEKTİF SERGİ 29 Kasım-13 Aralık 2001, saat 10.00-20.00 Türkiye'de ilk kez büyük bir arşiv çahşması başlatılıyor. Amaç; sanatta 68. yılını dolduran büyük usta Nuri İyem'in eserlerini biraraya getirmek, digital ortamda arşivlemek, resim sahiplerine Nuri Iyem tarafindan onaylanan sertifika vermek ve bu resimlerden büyük bir retrospektif sergi oluşturmak. Nuri İyem resmine sahip olanların (özel koleksiyon sahipleri ve kamu kurulu^lan) Evin Sanat Galerisi'ne başvurulannı bekliyoruz. Nuri İyem resimleri, daha sonra bir kitapta sanat dostlarıyla buluşturulacaktır. NURİ IYEM RESIMLERI ARŞİV/BELGELEME PROJESİ RETROSPEKTİF SERGİ Arşiv ve belgeleme projesi için resim toplama çalışması Tepebaşı TÜYAP İstanbul Sergi Sarayuıda, 19-27 Kasım 2001 tanhierinde saat 10.00-16.00 arasında yapılacakör. Tel: 0212 251 02 28-29 PROJE VE SERGÎ ORGANÎZASYONU EVİN SANAT GALERİSİ | Hamam Sokak Ertalay ApL 12y 1 Bebek 8O810 istanbul Tel. (0212) 265 81 58 Fax: (0212) 257 76 75 http:/ www.evui-art.com galeri@evın-art com Resimlerin tümü Koç Allianz tarafindan sigortalanacaktır. Alllanz® «AppleiBiJtom Y O R U M Katkılarından dolayı teşekkürlerımızı sunuyoruz YAZIODASI SELtM tLERİ Yalnızlığı Kabul Edemedin mi?' 7 Kasım 2001 tarihli Radikal gazetesinde Ha- san Bülent Kahraman "önce edebiyat çürür sonra her şey..." diyordu. Bu önemli yazısında Kahraman. Latife Tekin'le başlayan yazar-yapıt- reklam tartışmasına değiniyor, yazann reklam uğ- runa küçük düşürülüşünü sorguluyor, şöyle nok- talıyor: "Ama edebiyat bu değil elbette. Edebiyatın bir içe dönüş ve etik olduğunu da bilmek gerek. O nedenle olacak, son dönemde yazılan kitaplarda, örneğin Selim lleri 'nin ve La- tife Tekin 'in romanlannda yeni, uzak ve zor bir dil var. Bu doğal; çünkü, ancak içine, içinize çekilip, o zor, uzak hatta yabancılaştıran dili kavramaya ça- Iıştığınızda annma yani eleştiri ve muhalefet baş- layacaktır. Bu yapılmazsa edebiyat çürür; onun çürüdüğü toplumdaysa hiçbir şey ayakta kalmaz..." Yeni... Uzak... Zor... Latife Tekin'in romanını henüz okumadım. Bu Yaz Aynlığın İlk Yazı Olacak'ı yazarken dil- de, anlatımda tek kılavuzum, beni sarsıp duran bir hiçlik duygusuydu. Hasan Bülent Kahraman'ın kaygılarını duyuyor, edebiyatın çürüdü çürüyecek bir yerde kalakaldığını düşünüyordum. Bazı günler bu romanı niye yazdığımı da düşü- nüyordum. Romanda vurguladığım gibi, günün yaygın değerlerinden, yani degersizliklerinden el- den geldiğince uzak kalmayı başanp başarama- yacağımı araştınyordum belki. Böyle düşününce biraz rahatlıyor, birkaç sayfa daha götürebiliyor- dum. Sonuna kadar içten ve sonuna kadar uzak ol- mak istiyordum. Ikisinin bir aradalığı zor geliyor- du. Bu Yaz Aynlığın İlk Yazı Olacak'ı bitirdiğimde yi- ne o 'mektup'saplantısıyla baş başaydım. Roman kılığında bir mektup yazıyordum, adresini bilme- diğim okura. Bunu yıllar önce Oğuz Atay'dan okumuştum; Korkuyu Beklerken'in yeni basımla- nna alınmış son hikâyesi: Hikâyeci, burada, tren istasyonunda olduğunu söyler, ya sen nerdesin! diye sorar okuruna. Ylrrni yıldır etkisinden kurtu- lamadım... "önce edebiyat çürür sonra her şey... "\ okudu- ğum gün, Leylâ Erbil'in yeni anlatısı Cüce'yi oku- maya başladım. 25. sayfada vurulup kaldım: "Bekliyorsun. Ruhun enerjiyi bir yere akıtarak dirilmek istiyor; olası mı bu?Neye, kime akıtacak- sın onu, kimi ortak edeceksin duygulanna? Sa- na, senin eziyetine kim katlanabilir? Yalnızlığı ka- bul edemedin mi? Dostun kimdi senin? Bekli- yorsun, sürekli bekleyişleri art arda ekliyorsun; seni seyrediyorum ve ses etmiyorum çünkü bek- leyişin süslü bir imparatohuğu vardır. Umut sili- nene kadar güçlü bir direnişle dikilirsin tahtında. Sonra düşüş başlar. Başladığın yere dönüş. Ka- ra anaforu bulma isteğiyle delice labirentlerinde acının dört dönmektir dönüş, yeniden başlamak üzere düşüşe. Bir ömrün bekleyiş eziyeti içinde kıvranabilmek uğruna başa dönüşün bekleyişi ile geçmesini düşünebiliyor musun? Bu acı arayış- tan kim kurtarabilir insanı? Sevgili mi? Dost mu? Kardeş mi? Boş inanç mı? Ülkü mü?" Bana öyle geliyor ki, Kahraman'ın saptayımıy- la, "hiçbir şey ayakta kalmaz" noktasında, içsel sorgulama doruğa ulaşıyor; "uzak hatta yabancı- laştıran dil" direnmek için son olanak özelliğı edi- niyor. Ben inanıyorum, Çehov'un oyunundaki gibi, uzak dilin ardındaki yalnız kişinin mektubunu, o mek- tubu hiç okumayanlar, en çok onlar bır gün anla- yacak; Inna öyle söylüyor: "Bir gün gelecek... herkes, bütün bunlann, bu acıların nedenlerini öğrenmiş olacak. Gizlikapak- lı hiçbir şey kalmayacak. Şimdilikyaşamak gerek... Çalışmak gerek. Yalnız çalışmak..." Takvimde İz Bırakan: "Hayatımıza yeniden başlamak için yalnız kalı- yoruz." Anton Çehov, Üç Kızkardeş, Hasan Âli Ediz'in çevırisi. Bilgi Yayınevi, 1970. Yıldız Çittçi'nin resim sergisi • Kültür Servisi - Yıldız Çiftçi 'nin resim sergisi 22 Kasım'a dek Kadıköy Kültür ve Sanat Merkezi'nde yer alacak. Yapıtlannda giderek artan kontrastlı sentezler zinciri ile yaşamın, doğanın, evrenin zengin çeşitliliğini, sonsuzluğunu anlatmayı amaçlayan Çiftçi, çalışmalanna ilk önce her bakımdan birbirine zıt 'Ekspresif Soyut' ve 'Geometrik Soyuf akımınjn sentezi ile başladı. 1991 'den itibaren dikip boyayarak resimlerirıin formunda soft, giyilince fonksiyonel, dolaştıkça kinetik heykel - resim giysilerini oluşturan sanatçı çalışmalannda, aldığı dekor-kostüm derslerinin etkisini taşıyor. BUGUN • BİLGİ ÜNtVERSfTESİ KUŞTEPE KAMPUSU'nda saat 19.00'da 'BirUstanm Anısına: RW. Fassbinder' başhğı altında R.W. Fassbinder'in yönettiği 'Veronika Voss' adlı film izlenebilir. (0 212 293 50 10) • CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU'nda saat 19.30'da Cenevre Soöstieri'nin konseri dinlenebilir. (0 212 232 98 30) • OSMANLIBANKASIGÜNCEL SANAT MERKEZİ'nde saat 18.30'da 'Bir Program: S«rgilerin Siyaseti Üzerine' konulu konferans gerçekleşecek. (0 212 293 23 61) • BABYLON'da saat 21.30 da Açık Radyo 6. Yaş Partisi yer alıyor. (0 212 73 68) • FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 19.00'da Gaye Petek-Şalom'un Fransa Anılan' konulu konferans yapılacak. (0 212 244 44 95) • VEIİ BAR'da saat 20.30'da küçük lskender, Enver Ercan'ı ve Metin Cengiz'i konuk edecek. (0212 25118 93)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle