Katalog

7 ~EKİM 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EGITIM Fbrahim Betil: Yatınmlar gerçekleştirilemezse, Türkiye sosyal krizlere sürüklenecektir Eğitime4trilyonlukbağış PAZAR Eğitim Servisi - Eğitim Gönüllü- leri Vakfi'nın başlattığı "Bir milyon çocuğa eğitim"kampanyasında 31 Ağustos 2001 tarihi ıtibanyla dört trilyon 257 milyar 681 milyon lira toplandı. Bağışçı sayısı 1.5 yılda üç binden 11 bin 500'e çıktı.31 Mart 20O2 tarihine kadar 306 bin çocuğa ulaşılması öngörülüyor. Vakıf Baş- kanı tbrahim Betil, "Siyasilerin 50 VTİdır ihmal ettikleri eğitim yaünm- l a n eğer gerçekleştirilemezse, Türki- ye yalnızca ekonomik değil, sosyai krizlere desürükknecektir''dedı. tb- rahim Betil, özellikle Anadolu'da eğitim gönüllülerinin çahşmalan- nın olağanüstü olduğunu vurgula- yarak önümüzdeki dönemde neler yapacaklannı şöyle anlattı: "•Önümüzdeİd dönem, Eğitim Gö- nüllüleri için bütün Türkiye'nin ge- çirdiği ekonomik krize rağmen top- lanan bağışlara gösterilen olağanüs- tü duyarhbktan sonra büyünıe döne- mi olacak. Bu kapsamda Samsun, Diyarbakır, Afyon iUerinde üç eği- tim parkuun temeli atıldı. İstan- bul'un Gühepeve Içerenköy semrJe- riyle, Sıvas ve Rize'de yeni öğrenim birimleri açıkh. Mart 2002 tarihine \ Yakacık üsesi'nde örnekadım Eğitim Servisi - Kartal Yaka- cık Lısesi, Kartal Kayma- "ı kamlığı ve llçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün de katkıla- nyla üniversite hazırhk kursu açtı. Lise yönetiminin verdi- - ğı bilgiye göre, kurs sayesin- » de eğitimin niteliği artacak, t dershaneye gidemeyen dar 1 gelirli ailelerin çocuklanna l da fırsat eşitliği sağlanacak. l Bu tür uygulama sayesinde, ¥' dershanelerin ücretlerini in- I dıreceğini belirten yetkililer * kursta. öğrencılere etüt, test I çözme, deneme sınavı, yar- > dırricı kaynak gibi olanaklar sunulacağıru, yalnızca okul- da işlenen derslerin tekrar | edildiği yüzeysel bir öğre- • timle yetinilmeyeceğini söylediler. Kesinti yapan müdür açığaalındı ; BURSA (Cumhuriyet)-Dün- ya Bankası'nm Sosyal Riski Azaltma Prpjesi kapsammda yoksul öğrencilere dağıtılan yardım parasmdan okul aile ; birliği vesımf annesineke- ; sinti yapan Bursa Ziya Gö- kalp llköğretim Okulu Mü- . dürü Recep Tepedelen açığa - alındı. Osmangazi Kaymaka- mı Hikmet Tan. Ziya Gökalp llköğretim Okulu müdürü hakkında şikâyetler geldiği- ni, yaptıklan inceleme so- nunda, yardımı almaya hak kazanan211 öğrenciye 10'ar milyon lira eksik ödeme ya- pıldığının belirlendiğini açık- ladı. Tan, kesinti yapılan pa- ralann derhal öğrencilere ödenmesi konusunda talimat verdiklerini belirterek "Yap- tığımız uyanlara rağmen böyk bir yanlışın yapılması afledilir değil" dedi. Vakıf için çalışan gönüllü sayısının üç bine ulaşüğım, bunun yaklaşık yüzde 50'sinin üniversite öğrencilerinden oîuştuğunu belirten Betil, yeni başlattıklan "Üniversite Gönüllüleri Programı"ile çeşitli üniversitelerden 105 gencin, 3-6 hafta süreyle Anadolu'da, vakfin gezici öğrenim birimlerinin bulunduğu ilçelerde çocuklarla birlikte olduklannı anlattı. kadar mevcut dört gezici öğrenim birimine ek olarak yedi gezici öğre- nim birimi daha devreye sokulacak. Aynı tarih itibanyla kapasitemiz 300 bin çocuğa çıkacak. Ekonomik krize rağmen Eğitim Gönüllüleri'ne yapılan maddi bağışlar son yıllann çok üzerinde. Biz bundan toplu- mun. Türkiye'ye ve bu ülkeyi yö- netenlere çok önemli bir mesaj ver- dikleri şeklinde bir yorum çıkartı- yoruz. Bu yorum da Türkiye'de en önem verdikleri konu eğitimdir. Si- yasilerin 50 yıldır ihmal ettikleri eğitim yatırımlannı eğer gerçekleş- tiremezse Tükriye yalnızca ekono- mik değil, sosyal krizlere de sürük- lenecektir. Biz devletin bu yetersiz kaynaklanna destek olabilmek ama- cıyla sivil toplumu bu konuda hare- Universiteler kete geçirme gayreti içindeyiz." Betil'in verdiğı bılgılere göre, Eğitim Gönüllüleri Vakfı, bu yıl başlatılan bir projeyle, üniversite öğrencilenne burs vermeye başla- dı. Bir bağışçının oluşturduğu prog- ramla, bu yıl 150 ögrencıye burs ve- rilecek. Burs verilecek öğrencide aranan tek knter öğretmen çocuğu olması. Bu özelliğe sahip öğrencı- ler, sınavda aldıklan puana göre bursa hak kazanabilecek. Üç bin gönüllü Vakıf için çalışan gönüllü sayısı- nın üç bine ulaştığını, bunun yakla- şık yüzde 50'sinin üniversite öğren- cilerinden oîuştuğunu belirten Betil, yeni başlattıklan "Üniversite Göoül- lüleri Programı"ile çeşitli üniversi- telerden 105 gencin, 3-6 hafta sü- reyle Anadolu'da, vakfin gezici öğ- renim birimlerinin bulunduğu ilçe- lerde çocuklarla birlikte olduklan- nı anlattı. Betil, "DiyarbaJar Kulp, Mardin, Kastamonu ve Van'da baş- latbğnmz buprogramlardan özellik- le üniversite öğrendlerinin çok bü- yük kazammlar sağladıklanm gör- dük. Bu progranu, gelecek >ıl en az 500 üniversite öğrencisinin kanlabi- leceği, daha kapsamh bir proje haB- ne getirmeye karar verdüV dedi. Sosyal sonımluluk "Sosyal sorumluluk"konusunun önemine dikkat çeken Ibrahim Be- til, gençlerin projelerde yer almaya üniversite çağında başlamalannın, gelecekte üstlenecekleri sorumlu- luklar açısından önemli olduğunu vurguladı. Betil, üniversitelerde, öğ- rencilere sivil toplum kuruluşlann- da belirli saatler çalışmasmin bir kredi, bir seçmeli ders ya da bir zo- runluluk haline getirilmesinin, Tür- kiye'nin sosyal sorumluluk ve sivil toplum anlayışlan içinde ve daha gelişmiş bir demokrasiye doğru iler- lemesinde bir adım olacağmı da sözlerine ekledı. Eğitim Gönüllüleri, 7-16 yaş gru- bundaki çocuklara, okul sonrası za- manlannda yaratıcı düşünce, eleşti- rel düşünce, özgüven kazandırma, spor, kültür, sanat, temel eğitim des- tek programlan sunuyor. Bu prog- ramlan, öncelikle eğitim parkları, öğrenim birimleri ve gezici öğrenim birimlerinde ağırlıklı olarak gönül- lü insanlann katılımıyla gerçekleş- tiriyor. Vakfin, bu çahşmalannı ger- çekleştirirken dayandığı en büyük iki kaynak, sivil toplumdan gelen bağışlar ve başta üniversite gençle- ri olmak üzere çeşitli mesleklerden, emeklilerden oluşan üç bine yakın gönüllü grubunun çahşması. Onderlik niteliği kaybediliyor • Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği (ÜÖÜD) Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin, "Eğitim ve araştırmada kaliteyi yükseltmek için mali kaynak kadar, YÖK'ün empoze ettiği otoriter ve hiyerarşik yönetimden de vazgeçilmesi gerek" dedi. tstanbul Haber Servisi-Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği (ÜÖÜD) Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin, YÖK düzeni altmda, üniversitelerin, topluma "entdektüd açıdan onderlik etme" niteliğini kaybetme aşamasına geldiğine dikkat çekerek, "Eğitim ve araştırmada kaliteyi yükseltmek için mali kaynak kadar, YÖK'ün empoze ettiği otoriter ve hiyerarşik yönetinfden de vazgeçilmesi gerek" dedi. Prof. Dr. Kadir Erdin yaprığı yazılı açıklamada, artık rektörlerin dahi üniversitelerin içinde bulunduğu sorunlan kamuoyu önünde dile getirmeye başladığını belirtti. Erdin, kamu üniversiteleri kaynak yetmezliği içinde kıvranırken, YÖK başkanının, bazı seçilmiş vakıf üniversitelerine 12 trilyon lira kamu desteği verilmesi için çaba harcamasırun düşündürücü olduğunu vurguladı. Öğretim elemanlannın, satın alma gücündeki aşınmanın akademisyenhk mesleğini tfazip olmaktan çıkardığmı kaydeden Erdin, "Parlak gençlerin akademisyenliği tercih etmemesL, üniversitelerin geleceğini kararüyor'' diye konuştu. Anayasa değişikliğiyle artık YÖK'e karşı "anayasava ayknThk" davası açabihne olanağı olduğunu söyledi. Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Istanbul Bölge Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hanefi Bostan. devlet üniversetlerin çökme noktasına geldiğini belirterek, bu üniversitelerde ödenekler kesildiği için bilimsel çahşmalann de durma noktasına geldiğini vurguladı. Bostan, devlet üniversitelerin kişisel fedakârlık ve gayretlerle ayakta durmaya çalıştığını savunarak, smırh sayıdaki kıdemli profesörler dışında tüm öğretim elemanlannın ücretlerinin " asgari geçim smınmn" altında olduğunu ifade etti. İÜ'de açdişşenliği tstanbul Üniversitesi (tÜ) öğrenciteri, geleneksel açıhş şenüğinde doyasıya eğtendiler. Hilmi Yarayıa, Fuat Saka ve Haluk Levent'in konser verdiği şentikte öğrenciler bol bol dans edip şarküan sanatçılarla birlikte söylediler. tÜ Beyazıt Kampusu'nda gerçekleştirüen şenükte Öğrenci Kültür Merkezi'ne bağlı Atatürkçü Düşünce Kulübü, Sinema Kulübü, Gezi Kulübü. Spor Birliği Kulüpleri de stand açû. İÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, rektor \ ardımcılan Prof. Dr. Nur Serter, Prof. Dr. Emin barendefaler ve Prof. Dr. Taylan Akkayan da şenüğe katüarak öğrencBerin neşesini paylaşrüar. Prof. Dr. Nur Serter, kısa bJr konuşma yaparak yeni öğretim yıhnda öğrencilere başanlar dfledü ve yeni kayıt olanlara "Aramıza hoş g e k n W dedL (Fotoğraflar: VEDAT AR1K) ORHAN BURSALI Süleyman Demirel Ayşe Arman büyük iş yaptı doğrusu! Her ne kadar, göğüslerini Süleyman Demirel'in vartığıyla yanşa çı- karması, Demirel'in kişisel tarihi ve Türkiye'nin yakın tarihi için dile getirdiği çok önemli bazı itiraflan göl- gede bıraktıysa da, başanlı bir röportajdı. Demirel'in omuz başında göğüslerini okurun bur- nuna sokmasını ise söyleşiyi okutmak için değil de Demirel gibi bir politikacıya yaptığı bir hınzırlık olarak yorumlamak daha iyi! Röportajın başansı, Demirel'e ilk kez yeni bir şey söyletebilmesindeydi. Ve Demirel, doğrusu beni ilk kez şaşırtıyordu. Hür- riyet'te (30 Eylül) yayımlanan söyleşinin sonlanna sı- kıştırılmış sözlere gözlerim önce inanamamıştı ve tekrar tekrar okumuştum. Demirel şöyle diyordu: "Hâtırattan ziyade birdeMemoıryazıyorum, 50 se- nelik tecrübem. Bu tecrübemi hatalar yaparak kazan- dım. Ve bu hatalann çoğunluğunun bedelini millet ödedi. Genç nesillere borcum var, yazarak odeye- ceğim..." Demirel, düne kadar, "hayatımda yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim" diyen ve geçmişine böyle bakanlar kategorisinde bir insan görünümündeydi. Yani, "40 yılın deneyiminden sonra ve deneyimiyle birlikte, politikaya yeniden sıfırdan başlama şansını yakalasa, aynı şeyleri yapar"dı sanki! Yapar mı? Yapmaz, yapamaz. Sadece Demirel de- ğil, kesinlikle kimse yapamaz.. Bu, hayatın doğasına aykındıri Peki niye öyle denir? "Başı dik tutmak" mıdır bu tavır? ••• ' ' . Gerçi Demirel, söyleşide, bu itirafına rağmen, özel- likle "Demirel Aile Fotoğrafı"nda yer alan, yolsuzluk- ları tescillenmiş veya yolsuzluktan yargılanan aile bi- reyleri ve bazı ış adamlanna, kişisel vefa borcu ne- deniyle bireysel kol-kanat germeyi sürdürüyorve on- lann durumlan üzerine tek bir olumsuz söz etmiyor. Gerçi Demirel'in, "yapttğını" söylediği hatalann ne- ler olduğunu henüz hiç bilmiyoruz. Gerçi, Demirel'in hangi hatalardan söz ettiğini, bunlar arasında Türkiye'nin bugün kalkınmış, milleti mutlu ve refah içinde; bilim, sanat, teknoloji, edebi- yat ve "ekonomi" üreten dünya ölçeğinde büyük bir ülke olmasını engelleyen ve geciktiren hatalar da bu- lunup bulunmadığını, bu hatalarda kendi kişisel "kat- kılanyla" hesaplaşıp hesaplaşmadığını bilmiyoruz. Gerçi Demirel'in, bugünkü sıyası hayatımızın tü- kenmişlik çizgisine gelip oturmasında ve kendini ye- nileyememesinde ve dolayısıyla Türkiye'nin "yasal bir siyasi çıkmazın" içine düşmesinde, kişisel hata- lannı ve bu bağlamda belki siyasi hayatımızı da sor- gulayıp sorgulamadığını hiç bilmiyoruz. Ama, "bu hatalann çoğunluğunun bedelini millet ödedi. Genç nesillere borcum var," dediğine göre de memoir' ında bunlara usturuplu bile olsa değinece- ği konusunda bir umut ışığı yakıyor. ••• • • "\ Demirel çok doğru söylüyor: Bu ülkeyi yönetecek veya bu ülkenin her bir alanında üretecek bugünün ve yannın insanlannın, bu 50 yıllık deneyime, hem de bütün açıklığıyla gereksinimi var. Demirel, anılannda ne kadar samimi, açık, sorgu- layıcı, hesaplaşmacı olabilirse, ülkeye ve geleceğe olan borcunu da o ölçüde ödemiş olacaktır. Demirel, "çoğunluğunu millet ödedi" dediği hata- lan tartışmaya açmayı, hele içinde bulunduğumuz ve daha da uzun süreceği belli olan bugünkü koşullar- da, fazla geciktirmemelidir. Bunu yaparsa, şüphesiz bütün ülkenin, belki de en saygın politikacısı olarak yeniden ortaya çıkacaktır. Türkiye, öğrenmeyen, öğrenemeyen, öğrenme- mekte ısrartı politikacılardan çekmektedir. Aktif poli- tik hayat döneminde kendisini sürekli gözden geçi- ren bir politik akıl.. ve "alkışlayıcı bir çevre"den ziya- de, tartışan ve eleştiren ve menfaat gütmeyen akil in- sanlardan oluşan bir çevre ile yaşamayı ve yönetme- yi beceren bir siyasi kişilik... Bunları hayata geçire- cek akla sahip yeni politikacılar çıkmalı sahneye! Demirel, henüz ortada hiçbir şey bile yokken, sa- dece, "Bu tecrübemi hatalar yaparak kazandım. Ve bu hatalann çoğunluğunun bedelini millet ödedi. Genç nesillere borcum var, yazarak ödeyeceğim..." sözleriyle itibarını yükseltti ve Hürriyet yazan Serdar Turgut, Demirel'i "teknokratlarhükümeti"nin bile ba- şına getirdi! Gerekçesi, Demirel'in bir oy kaygısı ol- madan, böyle bir hükümetie Türkiye'nin en hayati so- runlannı çözmeyi ve son politik misyonunu da ihtiya- cı olan büyük bir başanyla kapamayı isteyeceği... Demirel, politik bir çıkmazda bulunan Türkiye'de yeni birtartışmayı, memoir'lyla başlatabilir. Kitabı bi- tirmeyi beklememeli, düşüncelerini ana hatlanyta top- luma açıklamalı. Sanınm, bu tutumu, kendisini Türkiye'nin bir nu- maralı politikacısı yapacak ve büyütecektir... Kimbilir, belki de yeni bir dönemi başlatacaktır... • • • Ayşe, göğüslerin de söyleşinin içinde olsa bile, bakma sen söylenenlere, büyük iş becerdin! obursali@cumhuriyetcom.tr T.Ç. EYÜP1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 2000/346 Karar No: 2001/145 Karar Tarihi: 14.2.2001 Davacı Behra Gölcük tarafindan davalı Murat Göl- cûk aleyhuıe ikame edılen boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonunda: Taraflann boşanmalanna, müşterek çocuklan Engin Gölcük'ün velayetının davacı anneye verümesıne. Her yıl temmuz ayının 1 günü saat 09.00'dan bunu takıp eden 30. gün saat 17 OO'ye kadar 30 gün sûre ile resmi ve dını bayramlar ile çocuğun doğum günü sabah saat 9.00'dan akşam saat 17.OO'ye kadar çocuğun anneden alınarak babaya verilmesine, dolayısıyla şahsi münase- bet tesisine. Daır temyizi kabil ohnak üzere verilen karar davalı- nın Gölcük Dumlupınar Mah. Körfez Caddesi No: 7'deki adresınde bulunamadığı için tebliğ edilememiş- tır. Bu itibarla yukanda yazılı karar özetinin davalıya tebliğ makamına kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 56203 Askeri kimlik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. GÜLÇİN BASKINÇ ÖĞRENCİSEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ'NDEN DUYURU 2001-ÖSYS EK YERLEŞTİRME 1.2001 Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) sonuçlanna göre 2001-2002 öğretim yılı ıçın yükseköğretim programlanna ek yer- leştirme ışlemleri Öğrencı Seçme ve Yerleştinne Merkezı'nce (OSYM) yapdacaktır. 2.2001-ÖSYS yükseköğretim programlan ek yerleşörme kontenjanlanna başvıırabilmek için (a) 2001-ÖSS'ye gırmış ol- mak, (b) bu smavda (ÖSS), başvurulan önlısans ve Açıköğretım Fakültesi programlan için öngörülen ÖSS puan türün- de 105.000 (Açıköğretim Fakültesi Ingilizce Öğretmenliği ıçın 110.000 ÖSS-DİL) veya daha fazla ÖSS puanına; baş- vurulan lısans programlan için ise öngörülen puan türiinde 120.000 veya daha fazla ÖSS puanına sahip olmak, (c) 2001-ÖSYS merkezı yerleştırme sonunda açıköğretım programlan dışında hıçbır yükseköğretim programına yerleşme- mış olmak, (d) ek yerleştinnede tercih edılen yükseköğretim programının 2001-ÖSYS merkezi yerleştinne sonunda oluşan en küçük puanına eşıt veya daha yüksek bir Y-ÖSS puanına sahip olmak gerekmektedir. Adaylar, Y-ÖSS puan- lan ile yükseköğretim programlannın en küçük puanlannı karşılaştuırken bu programın kendi alanlannda olup olma- dığını ve bu program için ek puandan yararlanıp yararlanamayacaklanm göz önünde tutmalıdırlar. 2001 yılında özel yetenek sınavı ile öğrenci alan yüksekögretim programlanna kesin kayıt yaptınmş olanlar da 2001 ek yerleştirmeye başvurabüirler. 3. Yükseköğretim programlan ek yerleştinne kontenjanlanna başvunnak isteyen adaylar 2.000.000 (ikimilyon) TL karşı- lığında 2001-ÖSYS Yükseköğietım Programlanna Ek Yerleştinne Kılavuzu, Başvunna Foraıu ve Ek Yerleştinne Üc- reti Banka Belgesi'ni 8-16 Ekfan 2001 tanhlennde ÖSYM Smav Merkezi Yöneticiliği yetkiUlerinden alacaklardır. Adaylar, kılavuzda belirtilen esaslara uygun olarak dolduracaklan Başvunna Formu ıle 3.000.000 (üçmilyon) TL'hk ek yerleştinne ücretinın ilgili bankaya yatınldığmı gösteren Banka Belgesı ÖSYM Kuponu'nu bu süre içinde ÖSYM Sınav Merkezi Yöneticiliği yetkililenne teslım edeceklerdir. Posta ile merkezimize gönderilen başvunna formlan işle- me alınmayacaktır 4.2001-2002 öğretim yılında ek yerleştinne kontenjanlanna merkezi yerleştinne işlemleri, 2001-ÖSS Öğrenci Seçme Sı- navı Kılavuzu, 2001-ÖSYS Yükseköğretim Programlan ve Kontenjanlan Kılavuzu ile 2001-ÖSYS Yükseköğretim Programlanna Ek Yerleştırme Kılavuzu'nda belirtilen esaslara göre yapılacaktır. Bu yerleştinne işlemlerinde 2001 Y- ÖSS puanlan kullamlacaktır. 5.2001-2002 öğretim yılında ek yerleştirmeye dahıl yükseköğretim programlanmn kontenjanlan, koşullan, en küçük pu- anlan vb ıle ilgili aynntılı bilgi, 2001-ÖSYS Yükseköğretim Programlanna Ek Yerleştinne Kılavuzu'nda verilecektir. Basın 54076 BAŞSAĞLIĞI Değerll Hocamız, Rona Aybay'm Ağabeyi Gündüz Aybay ı kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyiz. Arkadaşımızın acısını paylaşır, Ailesi ve yakınlarına başsağlığı dileriz. İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ