Katalog

4 EKİM 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER SÖZÇtZGİNİN Turhan Selçuk Cumhuriyetsergisi tstanbul Tıcaret Odası'nın (ÎTO) Cumhuriyet'in ilk kuşak ressamlannm eserierinin yer aldığı "Cumhuriyet Dönemi Ressamlan Daimi Sergja", Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'm eşi Berna Yılmaz tarafindan açıkh. İTO Saoat Galerisi'nde açılan sergiyi gezen Berna Yılmaz, resünleri tek tek incdedi Sergiyi çok beğenen Yılmaz, İTO Başkanı Mehmet Yıkhnm'a bu etkinlikten dolayı teşekkür etti. Yıldınm da Yıhnaz'a, Namık Ismâil'in "Sirkeci Riflümı" adh tablosunun kûçûk bir minyatürünü hediye etti. Sanaün matiyetinin olamayacağuu ifade eden Yıldınm, "Sanaün bedeH ohnaz. Bu nedenJe sergiyi ücretsiz yapnk. Genç ressamlara hediyemiz otsun" dedi Sergide, ÎTO'nun, Cumhuriyet dönemi ressamianndan Namık tsmail, tbrahim Çalh, Şefık Bursah, Sami Yetik, Ayetullah Sûmer ve Refik Epikman'ın toplam 18 eserinin yer aldığı resim koleksiyonu izJenime sunuluyor. BİR ÇAY GETİR OĞLUM!. USAME'SİZ OLSUN.. Gürel başkanlığında yapılan toplantıdan yine karar çıkmadı. Konu Bakanlar Kurulu'na kaldı Varyag, yılanhikâyesine döndüMüsteşarlığın ısrarı Denizcilik Müsteşarlığı, Çin'in Türkiye tarafından istenen koşullan yerine getirmediğine işaret ederken Başbakanlık'ın yazılı talimatı konusundaki ısrannı sürdürdü. Koşullara bakılmasını istemeyen Devlet Bakanı Gürel ile Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ise ikinci bir onaya gerek olmadığı görüşünü savundular. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çin'in boğazlardan geçirmek istedi- ği Ukrayna yapımj Varyag gemisi ile ilgili karar sürecı sonuçlanamıyor. Devlet Bakanı Şûkrû SinaGürd baş- kanlığında Başbakanlık'ta dün yapı- lan toplantıda Denızcilik Müsteşar- lığı, Çin'in Türkiye'nin istediği ko- şullan karşılamadığını vurgularken Başbakanlık'ın geçiş için yazılı tali- mat vermesi konusundaki ısrannı sürdürdü. Devlet Bakanı Gürel ile Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ise Varyag'ın boğazlardan geçirilmesi- ne onay verilmesini istiyor. Yapımına Sovyetler Birliği dağıl- madan önce başlanan, daha sonra Ukrayna'ya devredilen, 1998 yılın- da da Çin Halk Cumnuriyeti'nce "eğfcnce gemisi olarak kuOamlaca- ğı* iddiasıyla satın alınan, dümeni olmayan tamamlanmarruş uçak ge- misi Varyag'ın boğazlardan geçişi konusundaki düğüm çözumlenemi- yor. Devlet Bakanı Gürel 'in başkan- lığında dün bu konuda 1 saat süren bir toplantı yapıldı. Başbakanlık'ta- ki toplantıya, Dışişleri Bakanlığı, Genelkunnay Başkanlığı ve Deniz- cilik Müsteşariığı yetkilileri katıldı. Gürel, Türkiye'nin geçiş için istedi- ği devlet garantisini Çin'in verdiği- ni söyledi. Denizcilik Müsteşarlığı yetkilileri ise istenen 19 teknik koşu- lun hâlâ yerine getirilmediğini, bu- nun da boğazlarda büyük bir facia yaratabileceğini söyledi. Geçiş için Başbakanlık'ın yazılı talimat verme- sini isteyen Denizcüik Müsteşarlığı yetkilileri, bu konudaki tutumlann- dan geri adım atmadı. Uzlaşılan tek konu, Türk uzmanJanndan oluşan teknik heyetm, bugün ve yann Var- yag üzennde ınceleme yapması oldu. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Büyü- kelçi HüseyinDiriöz, Çin'in geçişten kaynaklanabilecek her türlü zarara karşı hükümet garantisı verdiğini yi- neledi. Toplantıda uzlaşmayavanla- mayınca, konunun Bakanlar Kuru- lu'nda yeniden değerlendirilmesi bekleniyor. Çin tarafi, Devlet Bakanı Gürel 'e bir yazı göndererek Çin hükümetinin geçiş için Türkiye'nin istediği dev- let garantisini verdiğini bildirdi. Gönderilen yazıda, Gürel'den Var- yag'ın 5-15 Ekim tarihleri arasında Türk bogazlanndan geçirilmesi is- tendi. Hologram tartışması Sudaki kavga hzışıyor tstanbul Haber Servisi - Sağlık Bakanlığı ile içme suyu satan firmalar arasmda hologram yüzünden çıkan anlaşmazlık artarak sürüyor. Kanunda ve yönetmeliklerde bulunmamasına karşın yayunladığı bir genelge ile damacanalı sulann emnıyet bandında hologram kullanılması şartını getiren Sağlık Bakanlığı, hologram kullanmayan firmalar hakkında yasal işlem yapacağını belirtti. Istanbul 11 Sağlık Müdürü Osnon Karaaslan, hologram uygulamasının bugûne dek yapılan denetimlerde saptanan eksüdiklerin ortadan kaldtrma amacına yöneük oldugunu belirtereİc "Hologram kullanmayan firmalar hakkmda yasal işlem yapacağtz" dedı. Karaaslan, hologramlı shrirkkrin sahtesinin yapıimasuıın önüne geçnek için tek firmaya ıhale edildiğini savundu. Liste sahte çıkü Toplantıda holograma geçea fırmalann üstesi de sunıJdu. Bu listeye göre Istarbul'da 11, Istanbul dışiHİan ise 4 firma holcgram uygulamasına geçnişti. Ancak basın toplmtısına katılma istelderi geri çevrilerek, tl SağJc Müdürlüğü yetklıleri tarafından saJoıdan çıkanlan su sanz/ıcileri, daha sonra basn toplantısı yaphlar ve lstede hologram kullinmadıklan halde kena firmalanmn ismine de yn verildiğini savmdular. Hoflywood benzeri ıııüze Antaiya, 38 yıl sonra ilk kez Alün Portakal FHm FestivaH kapsamında "Hollywood modefi" bir Açık Hava Sinema Mûzesi'ne kavuştu. Müzenin açıhşı dolayısıvla, Hasan Subaşı Külrür Parkı'nda dün düzenJenen törende konuşan Antalya Büyükşenir Belediyesi ve Aran Pbrtakal Kûltûr ve Sanat Vakfi Başkanı Bekir KumbuL, Amn Portakal heykekiğinin fîgürü olan kaduıın 38 yasuıa girdiğini betirterek, "Kızmız sizin elinizde büyûdü ve bugünlere geldi" dedi Konuşmalann anbndan, müzenin kurdelası kesildi ve 6 metre boyundaki Amn Portakal heyketi açıku. Festivalin çeşitü yıllannda ödül alan sanatçılar özel bir maddeyle hazuiannuş çamura basarak, el izterini öhlmsüzleştirdiler. Yaklaşık 7 bin 500 metrekare alan içinde kurulan ve 70 mttyara malolan müzede vefat eden sanatçılar Yıhnaz Güney, Hayati Hamzaoğtu, Kemal SunaL, Sadri Abşık, Belgin Doruk ve Nejat Saydam adma da ağaç dikilecek ve adlannın yazıb olduğu plakalar asüacak. Ödül kazanan diğer sanatçıîann el izkri de gelecek yülardaki festivallerde ahnacak. (Fotoğraf: AA) Büyûkşehir Belediyesi sınıfta kaldı 'Depreme hazırız' denildi ancak Aksaray 'da çöken pansiyonun enkazındahi cesetlere 24 gün geçmesine karşın hâlâ ulaşılamadı ÖZKANGÜVEN Istanbulmetrosunun kazı çahşmalan sırasmda Aksa- ray'da 19 Eylül 2001 tarihinde meydana gelen kaza- da biri pansiyon 8 bina çökmüştü. îstanbul'un olası büyük bir dep- reme hazır olduğunu her firsatta dile getiren îstanbul Büyükşehir Belediyesi, Unkapanı-Yenikapı arasmda sürdürülen metro çalış- malannda meydana gelen çökme olaymda enkaz altında kalan 2 ın- sanuı cesedine aradan 24 gün geç- mesine karşm ulaşamadı. Beledi- ye yetkilileri, dün ıki taraftan ka- zık çakılarak zemini sağlamlaştır- dıklanm, molozlann tamamen kaldınlmasıyla cesetleri çıkarabi- leceklerini söylediler. tstanbul metrosunun kazı çahş- malan sırasında Aksaray'da 19 Ey- lül 2001 tarihinde meydana gelen kazada biri pansiyon 8 bina tama- men çökmüştü. Enkaz altında ka- lan 42 kişi yaralı olarak kurtanl- mış, 3 kişi de yaşamını yitirmişti. Büyük Marmara depreminden sonra îstanbul'da yaşanacak olası büyük bir depreme hazırlanan Bü- yükşehir Belediyesi, 24 gündür metro kaası altında kalan 2 kişı- nin cesedine henüz ulaşamadı. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardnncısı Dursun AB Çodur, bu bölgede zeminin kötü olduğunu önceden bildiklerini, projeyi de ona göre yaptıklannı ifade ederek "Projemizyanhş de- ğiL Hocalar da inceledfler ve' y an- lış, hatalı proje" demediler. Bura- da beklenmeyen bir şey oldu. Bü- tün tesphlerin ve öngörülerin dı- şmda bir zemin hareketi oldu" di- ye açıklama yapmasına karşm tn- şaat Mühendisîeri Odası îstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, ko- nuyla ilgili yaptığı değerlendir- mede şu görüşlere yer verdi: "Binadald çatlamayla birtikte yeniekönfemler annnuşobnası ge- rekiyordu. Binada,zeminden kay- naklanan bir sıkmû olmazsa çat- lama obnaz. Dolayısıyla oluşan st- kmtımn giderilmesi gerekirdL Orada çahşma yapıhmş olmasay- dı, o bina da yıkdmayacaktL Bin»- da çatiak ohnasma rağmen ek ön- lemlerin ahnmaması ciddi bir at- lamadır. Aksaray'daki çökmede, zemin etüt çahşmasmı kim yapt- yorsa, bu konudan kim sorumhıy- sa birind sorumluluk ondadır.Be- ledryenindeburadaönemübirpa- yıvar." Mimarlar Odası Istanbul Bü- yükkent Şubesi Yönetim Kurulu Oyesi Sami Yümaztürk ise daha önce Beyoğlu'ndakı metro kazıla- n sırasmda da bu tür sorunlann yaşandığmı, hatta Fransız Konso- losluğu binasmda da hasarlann oluştuğunu anımsatarak "Burada ihmal, tüm uyanlara rağmen ku- lağım kapatan Büyükşehir Bele- diyesi'nde olduğu gibimetro inşa- atmı yapan fîrmada da var. Proje- nin nasıl yapıkhğı bOinmiyor. Tüm kamu yaörunlannda ayru sonın var. Uygulamada, projelendirme- de şeffaflık yok. Oenetim sistemi yok" demişti. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Neyi Paylaşıyoruz? Sayın Başbakanımız; Taleban'ın, ikiz kulelere ve Pentagon'a saldırı konusundaki sorumluluğunu kabul ediyor. Kendılerine ne gibi "kanıtlar" sunul- du bilemiyoruz, ama "ABD'nin ikna olması benim için yeteıii" gibisinden veciz bir yaklaşım içinde. Zaten tüm NATO ülkelerinin de ikna olmuş olma- lan, galiba Sayın Başbakanımızın işini kolaylaştır- mış. FakatABD, "Bu savaşta ya bizden yanasınız, ya terörden yana" diyerek tüm manevra alanlan- nı ortadan kaJdırdığı için, yapacak başka bir şey kalmamış gibi görünüyor. Kişılikli bir dış politika bekleyecek halimız yok ya... • • • Doğrusunu isterseniz, bizim dışımızdaki NATO ülkelerinin durumlan pek zor degil. ABD ve Ingiliz uçaklan gitmişAfganistan'ı bombalamış, dönmüş daha sonra Kuzey Irak'ı bombalamış, ne olur?.. NATO üyesi ülkelerin kaçı kendi topraklanna sıç- rayabilecek bir "sıcak savaş" riski altında kalır? Hiçbiri. Oysaki böyle bir bombalama ve Türkiye'nin bu- nu (da) desteklemesi, Islam dünyası içindeki pres- tijimizi bir kez daha yaralayacağı gibi, eğer bu bombardıman Kuzey Irak'ı da kapsarsa, toprak- lanmızı savaş dışı tutmak çok zoriaşır. Bu nedenle Türkiye'nin durumunu, diğer NATO üyesi ülkelerie karıştırmamak gerekir. Ve unutma- mak gerekir ki kimı süper zekâlı devlet adamlan- mızın, "Birkoyup üç almak" hayali içinde çırpın- dıklan körfez savaşının hıçbir NATO ülkesine, hiç- bir ekonomik zaran dokunmamışken Türkiye'nin kaybı 40 milyar dolann üzerinde olmuştu. Ustelik savaş sonrasında Kuveyt hükümeti, dünyanın ya- nsından fazlasına teşekkür eden ilanlar verirken Türkiye'nin adını bile anmamış, kuru bir teşekkü- rü bite çok görmüştü. Ve şimdi "terörie mücadele" adma, yeni riskler attına girmemiz isteniyor ve biz "kraldan çokkral- cı" bir hava içinde, hiç sorgu sual eylemeden ve ne gibi bir kazancımız olabileceğini bile gündeme getinmeden, bu "maceranın" üzerine atlıyoruz. Böyle bir konuda pazarlık etmek bize yakışmaz- mış. Neden yakışmasın? Bdyle bir konuda evlat- lanmızın kanını masaya sürmek yakışıyorda diğer konu neden yakışmasın? Fakat işin aslı, bu hükumetin hiçbir pazarlık gü- cü yok. Zira atalanmızın dediği gibi; "Oltadakı ba- lığayem verilmez". ••• ; NATO üyesi kimi müttefiklerimizin, son terör ola- ' yında Taleban ve Bin Ladin'in sorumluluğu oldu- . ğu konusundaki "kanıtlan"(\)yeterli bulması ve "ik- ı na olmalan", tam bir kepazelik ve utanmazlık. örneğin bir Almanya; Köln'ün ortasında bir ka- palı salonda "tahta tüfeklerie" ıhtilal provalan ya- pılmasını, Türkiye'nin laik düzeni ve bütünlüğü ko- ' nusundaki teronzme kanrt olarak görmüyor ve bu ' "fotoğrafla" iknaolmuyor, ama Taleban'ın "beyan- lannı", ABD'ye yönelik bir terör hareketine kanıt', olarak görüyor. Çifte standardın bu derecesi, gerçekten isyan ı ettiriyor... Aynı şeyı Italya için de söyleyebiliriz, Belçika için de söyleyebiliriz; sozde dostumuz tüm NATO üye- 1 si ülkeler için söyleyebiliriz. Öcalan italya'da iken ' canlı yayın yapan Italyan televizyonu (kaçıncı ka- nal olduğunu anımsamıyorum), acaba benzer bir programı Taleban uyeleri için yapmayı düşünüyor mu? Bizde kimi süper zekâlılar, Berlusconi'nin Isla- miyet konusunda söyledığini, "dil sürçmesi" ola- rak yutturmak istiyoriar. Aslında adamın dili sürç- medi, "ağzından kaçtı". Aynen ABD Başkanı Bush'un "Haçlı seferi" lafını ağzından kaçırması gibi. Gene atalanmızın söylediği gibi "Allah söyleti- yor..." • Ama kim söyleye, kim dinleye. ••• Bu olayda "kiminle" yada "kimlerle" "neyipay- Iaştığımızı" çok lyi hesaplamamız gerekiyor. Aksi takdirde çok üzülebiliriz. Alibeyköy'ün paylaşılamayan rantı 27 yıllık arsalan ellerinden almıyor tstanbul Haber Ser- visi - Vakıflar Genel Müdürlüğü, Alibey- köylüler'i, 27 yıl önce satın aldıklan arsadan "işgaka" olduklan ge- rekçesiyle tahliye et- mek istiyor. Alibey- köylü Şehriban Aslan, "Burayı almak için 10 yıl taksit ödedik, yol yoktu yol \r aptirdık, su, elektrik getirttik. Dep- remekarşı dayanıkh oV doğu flan ediİdi Şimdi buraya sahip çıkmak is- tiyorlar" dedi. Imarve tskan Bakan- lığı'nın 1973 yılmda "gecekondulaşniayi ön- leme" amacıyla Ali- beyköy'de satışa çıkar- dığı bölgeden arsa sa- tın alan yurttaşlar şim- di mağdur edilmek iste- niyor. Gecekondulaş- mayı önleme bölgesin- den arsa satın alan Şeh- riban Aslan, arsa bede- lini 10 yıla yayılan tak- sitlerle ödediklerini an- latarak, sonraki yülar- da inşaatlann başladı- ğını, konut sahiplerinin belediyeden inşaat ruh- satı aldığını, tüm ışlem- lerin usulüne uygun ya- pıldığını vurguladı. As- lan, konutlarm tamam- lanmasıyla tapu almak için pek çok başvuru ' yapmalanna karşın ça-' balannm bugüne dek sonuçsuz kaldığını söy- ledi. "Burası bizim yeri- miz, işgalci değiliz" di- ye verdikleri dilekçele- rin kabul edilmeyerek 622 parsel sahıbinin mahkemeye verildiğim anlatan Aslan, "Ogren- diğimize göre Büyükşe- hir Belediyesi, 1973 yı- hnda bize saülan arsayı, 1986 da Vakıflar ile ta- kas yapmış.Burada Be- lediye deVakıflar da ha- tah" diye konuştu. Alibeyköylü AB Ger- çek de şu anda üzerin- de binlerce kişiyi bann- dıran konutlann bulun- duğu arsanın Belediye ile Vakıflar Genel Mü- dürlüğü arasında payla- şılamadığının altrnı çiz- di. Ali Gerçeközetle şunlan söyledi: "Bir sorun varsa Va- kıflar bizi değil Büyük- şehir BeJediyesi'ni mah- kemeye vermeli. Biz ha- tabdeğiliz. Tapumuzol- madığı halde emlak vergisiverijonız. Bura- sıgüvenli bölgeilanedil- di. Vakıflar'ın burayı eiimizden almaya çahş- ması çok akühca."