Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 EKİM 2001 PERŞEMBE
OJLAYLAtl. V llı olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
^ ^ Ikemizdevedünyadason
U
günlerde ardı ardına ya-
şanan şiddet eylemleri,
"çocukJar" açısmdan de-
ğerlendirildiğinde bu ey-
lemler, çocuklann gü-
ven duygusunu zedelemektedir.
Içinde yaşamlan sokak, mahalle, top-
lum ya da evren, belki de tüm erişkirı-
lerdûnyası artık güvenilmez, tehlikeler-
le dolu, örseleyici, düşmanca, sevgisiz
birortamdır. Örneğın, ülkemizde çok ya-
kın tarihlerde yaşanan Üzeyir Garih ci-
nayetinde çocuklar, hiçbir kanıt olmak-
sızın, yalnızca olayın gerçekleştiği yer-
lerde (mekânlarda) dolaşıyor olduklan
içintutuklanmışlar, gazete ve televizyon-
larda katıl zanlısı olarak gösterilmışler,
toplumun öfkesinin odağı olmuşlar ve
aşagılanmışlardır. Yine, Istanbul'un en
kalabahk, en merkezi bölgelerinden bi-
nnde patlayan canlı bir bomba sonrası
insanlar yaralanmış, ölmüş; çocuklar ya
o sırada o bölgede bulunduklanndan ya
da televizyonda izlediklerinden dolayı
beklenmedik bir şiddet eylemiyle kar-
şı karşıya kalmışlardır. Onu izleyen gün-
lerde New York'ta yaşanan olaylar, New
Yorklu çocuklann belleklerinde, belki de
dogrudan yaşanülannda sılinmeyecek iz-
ler bırakmıştır.
Şimdi ise Afganistan, Irak, Lübnan gi-
bi Ortadoğulu pek çok ülkenin çocuk-
lan ve onlann anne-babalan, nıteliği
belirsiz bir savaşta yok edilme, yok ol-
ma korkusunun ürkütücü baskısı altın-
dadırlar. Toplumsal sapkınlıklann, top-
lumdaki şiddet eyleminin bir tür ayna-
sı ya da sözcüsü olan, sağduyu ve nes-
Terör Karşısında Çocuklar...
Prof. Dr. Bahar G Ö K L E R Çocuk ve Gençlik Ruh Sağhğı Derneği Üyesi
nellıkten uzak bazı kıtle ıletişım araç-
lan yoluyla taşınan bu şiddet birikimi,
zaman zaman "medya terörü" niteli-
ğinde, bireyleri çarklannın acımasız diş-
ülerinde öğütmekte, savunmasız insan-
lan, hatta çocuk ve gençleri, toplumsal
şiddet gereksiniminin kurbanı durumu-
na geürmektedir.
Bue\1emler,çoculdan>Qğun,b3şedil-
mesi güç bir çaresizlik duygusuyla kar-
şı karşrya bırakmıştır.
Ülkemizde ve dünyanın değişık yö-
relennde çocuklar, enşkinler tarafmdan
kurgulanan değişik boyuttaki terör ey-
lemleri sonrası fiziksd ve ruhsal yön-
den ileri derecede örselenmekte, bu ey-
lemler karşısında gerek kendi fıziksel,
bilişsel ve ruhsal donanımlan yeterii ol-
madığından gerekse zaman zaman an-
ne-babalan da olayla baş etme, yol gös-
terme, koruma, yatıştırma yönûnden
yetersiz ve çaresiz kalabileceğinden;
çok yogun bir korku, güçsüzlûk ve ne
yapacağını bilememe duygulan yaşaya-
bilmektedirler. Böylesi bir baskı ve te-
rör sürecinde yaşamak durumunda ka-
lan çocuklarda kendini savunma, ken-
dini aktarma, haksızlıklar karşısında di-
renebilmek üzere kendi iç güçlerini iş-
leme sokma gibi benlik işlevleri gelişe-
mez. Bu çocuklarda vazgeçme ve ken-
dini edilgın bir biçimde şiddet eylem-
cısine teslim etme sık görûlen bir savun-
ma dizgesidir.
Çocuklann ve gençlerin bu tür şiddet
içeren deneyimler ve yaşantılarla kav-
rulduğu toplumlar, ileride edilgin, ürkek,
bağımlı, sömürüye açık, silik enşkınler-
den oluşan kımlıksız toplumlar olurlar.
Ya da bir başka uç olarak; çocuklu-
ğunda ezılmiş, şiddetı, terörün acıma-
sızlığını yaşamış, bu tür deneyimlerle
yoğrulmuş bireylerden oluşmuş top-
lumsal yapılanmalarda, şiddet ve baskı
bir çeşit toplumsal zorunluluk ya da ka-
nıksanmış bir yaşam tarzı olarak beli-
rir. Çocuklar ve gençler, bir ilişki biçi-
mi, bir varoluş göstergesi olarak şidde-
ti benimserken var olma biçimi olarak
yok eüneyi, kavgayı, savaşı, öfkeyi, yı-
kıcılığı seçerler. Yok ettikleri oranda
kendilerini saygın, yetkin, güçlü algüar-
lar. Neden olduklan yıkım ve kıyım on-
lan pişman kılmaz, gönendirir.
Burada söz edilen her iki toplumsal
yapılanma da çocuğun ruhsal ve sosyal
gelişimi açısından eşit derecede ağır
riskler taşımaktadır.
Bu eyiemler ve erişkmler dünyasmın
bu eylemler karştsmdaki anlaşdmaz tu-
tumlan, çocuklann benliklerinde çeüş-
kifcrohtşrnasma,süreckrideğerieDdirir-
ken Udlemier yaşamalanna yol açmak-
tadır. Üzeyir Ganh cınayetınde medya
terörünûn kurbanı olan çocuklar önce
hedef gösterilmiş, fıziksel ve duygusal
yönden örselenmiş, hemen ardından te-
levizyon kanallan arasında paylaşıla-
mayan, adeta kapışılan sevgili tanıkla-
ra dönüştürülmüş, abartüı bir ilgiyle ku-
caklanmışlardır. Tüm dinlerin kucakla-
yıcı bir sevgi temeh üzerine kurulu ol-
duğunu öğrenen Irlandalı çocuklar, çev-
relerindeki din kökenli çatışmalarnede-
nıyle, okullanna özel güvenlik önlem-
leri ve korumalar altında gıdiyor olma-
lannı zihinlerinde bütünleştiremezler.
Tenjr"ün hiçbir şekilde onaylanamaz,
karşı konulması gereken, anlamsız, iş-
levsiz, yok edici bir şiddet eylemi oldu-
ğunu öğrenen Türkiyeli çocuklannuza,
Amerika'da gelişen terör olaylan karşı-
sında neredeyse dünyadakı tüm ülkeler
birleşerek tepki gösterirken bizım ül-
kemizde yaşanan terörle neden yıllardır
yalnız başımıza savaşmaya bırakıldığı-
mızı, hatta bu terör eylemlennin başka
ülkelerce hakh bile bulunarak desteklen-
diğini anlatmanuz zor olacakür. Ame-
rika'daki terör eylemleri sonrası Ame-
rika Birleşik Devletleri Başkanı 'nm ver-
diğı demeçte, dünyadakı şiddet eylem-
lerine yönelik verilecek savaşın iyflerle
kötûler arasındaki bir savaş niteliğinde
olduğunu, "iyflerin kazanacağmT duyan
Iraklı çocuklann, bu "iyiler''in neden
çok uzaklardan gelerek kendi toprakla-
nna saldında bulunduklannı ve daha
sonra da sınırlanna el koyarak hasta ço-
cuklan yaşama kavuşturacak ılaçlann ül-
kelerine ginnesini engellediklerini kav-
ramalan olanaklı değildir.
Yine, annelerini kaygı ve çaresizlik
içindc "Çocuklannuza gereksiz aa çek-
tirmeyin" diye seslenır. babalannı on-
lan nereye saklayacaklannı bilememe-
nin telaşı içinde iken izleyen Afgan ço-
cuklardan, savaşın neden terör eylem-
lerine değil de dogrudan Afgan halkı-
na yöneltildiğini; kendilerini bekleyen
bu savaşta neden "kötü taraP oldukla-
nnı anlamalan beklenemez. Bu durumun,
onlara ve diğer tüm çocuklara, dûnya ta-
rihi öğretilirken geçerli ve haklı gerek-
çelerle açıklanması olanaksızdır. New
Yorklu çocuklann, çevrelerinde olupbi-
ten bütün bu karmaşadan, bunca kayıp-
lar karşısında yaşanan acılardan bir an-
lam çıkarmalan çok güçtür. Terörün ya-
şama dönük bir işjevi de, bir anlamı da
yoktur. Çok yakın tarihimızde yaşanan
bu şiddet eylemlen ve bunlarla bağlan-
tılı tutarsız tutumlar, gerek bu olaylann
içine sürüklenmiş olan gerekse süreçle-
re tanık olan çocuklarda güvensizlık,
çaresizlik duygulanyla birlikte, olayla-
nn nesnel olarak değerlendirilmesine
ilişkın ikilemler yaratacaktır.
Ruhsal, sosyal sorunlar yanında ço-
cuklann yargılama yetilerinde, bir baş-
ka deyişle, bilişsel gelişımlerinde de ak-
saklıklar görülebilecektir.
Dolayısıyla, günümüzde yaşanmak-
ta olan terör ve şiddet eylemlerini ço-
cuklarda çok yönlü gelişimsel sorunla-
nn ortaya çıkmasına neden olan en bi-
rindl risk etmenkri arasında saymak
yanılgı olmayacaktır. >• • .
Bıraktık onu bunu... Anayasa
değişikliklerinin yarariı olup ol-
mayacağını... 82 AnayasasTnın
bu biçimde apar topar altüst
edilmemesini isterdim! Daha ön-
ce yazdığım gibı toplumun çe-
şrtli kesimlerinin temsilcileriyle
oluşacak bir 'Kurucu Medis" bu
işi yapmalıydı... Parti liderleri-
nin atamasıyla seçilenlerin otuş-
turduğu bu Meclıs değil!.. Hem, işin içindeki özlem böy-
lece gün ışığına çıkıverdi: Bundan böyle mılletvekilleri ay-
lıklannı kendileri saptayacaklar! Bu önemli konu anaya-
saya girdi mi soaın kalmayacak! Daha önce sekiz kez
Anayasa Mahkemesi'nce bozulan milletvekili aylıklannı
arrbrma girişimi artık bozulmayacak. Milletvekilleri, emek-
li milletvekilleri ve onlann çoluk çocuğu sıradan yurttaş-
lann çok üstünde bir düzeye çıkanlacak... Hastaysalar
parasız tedavi, en üstün çizgide gelir...
Uderierin atamasıyla ortaya çıkan topluluk kendi ÇH
kanna işte böyle iş yapar... Anayasayı, çağın, daha doğ-
rusu Batı'nın isteklenne uydurmak görüntüsü altında çı-
kannı da sağlam kazığa bağlamasını becerir!..
Önemli çoğunlukla benımsenen maddeler şu günler-
de bir kez daha oylanacak... Hiç değilse bu kez millet-
vekillerinin bir bölümü "Böyle şey olmaz, aytıManmızı ken-
di elimizle saptamak anayasaya girmez" diye karşı çık-
malıdır. "Biz, milletin vekiliyiz diye milletin sırtından bü-
yûk pay almak nasıl hakkımız olur."
Anayasa kesindir. Orada ne yazılmtşsa Anayasa Mah-
kemesi hepsinin koruyucusudur. Sekiz kez reddettiği
bir yasa Anayasa Mahkemesi'nin önüne gelemeyecek,
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Önce Bize, Hep Bize!
o zaman ne olacak? Böyiesine
haksız ve çirkin bir girişim ana-
yasalaşırsa onu oradan söküp
atrnak nasıl otacaktır? Hiçbir ça-
resi yok mu? Geçmişte gördük,
61 Anayasası'nın getırdikleri bir
anda yok olmadı mı? Yeni bir 27
Mayıs ya da 82 mi bekleyece-
ğiz bu tür yanlışlıklann anayasa-
dan çıkanlması ıçin?
Parti liderieri önayak olmalı, kendi çıkariannı düşünen
arkadaşlannı uyarmalıdırtar. Böyle bir madde anayasa-
ya giremez. Girerse, öteki değişikliklenn de yanlış ola-
cağı ortaya çıkar. Hangi Batı ülkesinin anayasasında
"Milletvekilleri kendi aylıklannı kendileri saptar" diye bir
madde var? Her şeye kanşan, ikinci bir hükümet gibi
davranıp ülke işlerinde yalnız kafa yürütmeyip, baskıcı
önerilerden de kaçınmayan büyük patronlar, yani TÜSİ-
AD, ne diyor bu işe?
Doğru görüyor mu? Batan, erken bir seçim istiyorlar!
Zamanı mı, değil mi diye düşünmeden... Bilmem erken
seçimle ne elde edecekler, Tayyip'in partisinin kazan-
masını, Tayyip'in başbakan olup işlerini düzettmesini
mi? Anayasa değişikliğini fırsat bilerek milletvekili aylık-
lannın anayasa güvencesine sokulması TÜSlAD'ın gö-
zünden nasıl kaçıyor?
TBMM ulusun güvenini büsbütün yitirmemek istiyor-
sa, bu utanç verici giriştmden vazgeçmelidir. Nasıl olsa
gelecekte bir gün, yeni seçilecek bir Millet Meclisi, ne
yapar eder bu maddeyi anayasadan çıkanr... "Imtiyaz-
SJZ sınıfsız kaynaşmış birkûtleyiz" anlayışına bu denli ters
düşmek akıl işı mi?
yeni
•2
TANIŞTIRAUM. A M I 1 0
pentlum*
Njitsu Siemons Compvtcrs Yetkili
ALBİM (0216) 349 33 51-(8212) 284 2414
wwtMaixin.com
EMPA (0212) 6711056 www.empa.com.tr
YAMAN (0212) 210 45 44 - (0216) 41175 57
www.vaman.com.tr
Çok şık. Çok güçiü. Çok hesaph. Yepyeni.
Tüm bu özelliklere sahtp Fujitsu Siemens Computers
notebook ailesirtin en yeni üyesi AMILO ile tanışmak
için yetkilt satıcıtarınntza bekliyoruz.
n«l»ı* f|i> -ııılIHrıHıııılıı*-' ııj II ı IHlıllil ıı
M i < i a < l > K M S B U d a l »
• Bu kampanya Albım Biigı işteffl. Yaman »liştm ve Empa Bilgissvm tantabı dûzentenmektear • Kampanyamn 31 Bân 2001 tînhim iaSsı geçeı!jdü. • San3yi ve ikaret
B * i ^
I
2 5 0 6 1 9 9 4 W f l 6 t
t
t e t o e J t e 94/23 t*tst*3(ıükan!İanr»uffl«tar •fytoSamens&JiapuarsbuiançsnyaiageçBfii w*kmfiaOT3swo veB*a^inn2509 y 3 f f l p
fiyaöafmı tükEtia yaranna değıjtırme tekkına sahıptır • Ryatlaııssa KDV dahîl dBijMr. • FajiiSi Sıemera ComputEfj (fcatiKMk ürünfen 1 yıi bnne-m geaitı i^sıieds.
• Stofctanmız cahilındeb üfünie; hemen tesiım eskfscek olüp. sSoUaimsta butanmavar ürflnte 4-6 hafta ıçsrtsinde tesB» «SfaKte
Vi\
w Serisi
• Mobile lntsf* Pwrtrâm*HI tştaaci, I .1
Evliya Çelebi Sempozyumu
m
1
" • • '
1
^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ m •14.rXGATFTekran«Dah«8xDVD-ROMSQrilcû M
^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ k •256MBBetlek«20GBSabit0isk«8MBVRAM8trankarh •
^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ •TVOutSv)deoç*ış)«Dahili3.5"DtsketSûrücö ^
^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ A •Dahiii56KV.90Fax/Modem«2xPCMCIAkartyuvasi'ln}raredpcn
^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ A • Stereo hopariör ve mikrofon • 0. Türicçe klavys, Touchpad mouse
^ ^ ^ ^ ^ P ^ ^ ^ T B ^ • 2xllSB • Yüksek kapasiteti ü-lon batarya • 1 yıi bring-in gafsnti
^ ^ ^ H ^ * » • Microsott* Windows ME Tûrkçe, Microsoft* Word, Works 2000
^ H p ^ k ^ _• • Bilgi Paketi (Dahil programlar Ingitızce Öğretmeni,
^ ^ ^ B ^ P % Franszca Öğretmeni, Kolay Tercüme, Wall Street Tycoon,
^ ^ P ^ _ A ' VntualC0ME/98,PhotDExpress)
1 U 11 1 3 U COMPUTERS
SIEMENSwww.fujitsu-siemens.com.tr . ' • '•>
Dr.NuranTEZCAN
D
oğu Akdeniz Üniversite-
si (KKTC-Gazimagosa)
8-9Kasım2001tarihle-
rinde gerçekleşecek olan
Uluslararası Evirya Çefe-
biSempozyumu düzenlemiştir. 17. yüz-
yılda yaşamış olan Evtiya Çelebi büyük
bir gezgin ve büyük bir yazardır. Yak-
laşık 40 yıi boyunca çok geniş bir coğ-
rafyada gezmiş ve gezilerini Seyahat-
name adlı eserinde kaleme almıştır. 10
ciltten oluşan Seyahatname Osmanlı-
Türk yazırunın kendi türünde en büyük
eseridir ve zengin bir kültür hazinesi-
dir. Uzun yıllar kaynaklarda adına rast-
lanmayan bu eser, 19. yüzyılın ortala-
nnda gün ışığına çıkanlmıştır. Başlan-
gıçta Seyahatname içindeki "abartih"
öyküler dolayısıyla Evliya Çelebi'nin
bir
u
mübalağa"lar yazan olduğu kanı-
sı yaygınlaşmışsa da, o günden bugü-
ne zengin ve çok yönlü içeriği dolayı-
sıyla her dönemde önemi ve değeri bi-
lim adamlaruun yeniden ilgisini çek-
miştir.
Evliya Çelebi'nin kim olduğu, bu
büyük ve hacrmli eserini ne zaman, ne-
rede, nasıl yazdığı, eserin tstanbul'a
nasıl geldiği, nasıl çoğaltıldığı, içerdi-
ği bilgilerin kaynaklan gibi sorular
araşnrma konulan olmuş ve pek çok ye-
ni bilgi ortaya konmuştur. Geçmiş çağ-
lann izini belgelerde arayan bilim adam-
lan, belgelerin sustuğu noktalarda 17.
yüzyılın canlı bir tanığı olarak gezdi-
ği gördüğü yerler, binalar, tanıştığı in-
sanlar; yaşayış tarzlan, adetleri, ina-
ruşlan, kıyafetleri, dil ve lehçeleri hak-
kmda bilgi veren Evliya Çelebi'nin
eserine başvurmuş, ondan edindikleri
bilgilerle kendilerine yeni yorum daya-
naklan bulmuşlardır.
Gezdiği gördüğü yerleri son derece
sistemli bir biçimde anlatan, keskin bir
gözlemleme gücüne sahip olan, bilgi-
lerini duyup yaşadıklanyla zenginleş-
tiren, kendi değer yargılannm süzge-
cinden geçiren Evliya Çelebi, on cilt bo-
yunca okuyucunun ilgisini canlı tutan
kendine özgü biçemiyle (üslubuyla) de
hayranlık uyandjrmış ve günümüzde ye-
niden bilimsel çalışmalarla yerli ve ya-
bancı bilim adamlaruun araştuTnala-
nnda odak konulardan biri olmuştur.
Bugün Seyahatname iki önemli ya-
yın dizisinde yayımlanmaktadır. Birin-
cisi Prof. Dr. Klaus Kreiser yönetimin-
de ve Evliya Cetebi's Book of TVaveb -
Land and People of the Ottoman Em-
pire in the Seventeenth Centur\ adı al-
tında Brill yayınevi (Leiden) tarafından
yapılan yayuı dizisidir. Bu dizide Se-
yahatname şehir şehir ele almarak çe-
viriyazı metin, (îngilizce ya da Alman-
ca) çevirisi ve açıklamalarla yayımlan-
maktadır.
Ikincisi ise Yapı Kredi Kültür Sanat
Yaymcılık tarafından gerçekleştirilen
metin yayınıdır. Bu dizide Seyahatna-
me cütcflttam metin ve ad diziniyle ya-
yunlanmaktadır.
ABD, Avrupa, Türkiye ve başka bir-
çok ülkedeki Türkbilim (Türkoloji)
araştırmalannda Seyahatname'ye ge-
niş yer verilmesi, bu alanda birçok uz-
marun yetişmesi ve öteki bilim dalla-
nndatt da birçok uzmanın bu konuya
yönelmesi ve birçok alanda vazgeçil-
mez bir kaynak olma değerini kazan-
ması dolayısıyla Evliya Çelebi ve Se-
yahatname'si Osmanlı-Türk kültür, dil
ve yazını etkinlikleri içinde başh başı-
na bir sempozyum konusu olacak den-
b önem kazanmıştır.
îşte Osmanlı-Türk kültürünün, dil ve
yazınının bu büyük eserini yeniden ve
gerçek boyutlanyla değerlendirmek,
bu alanda araştırmalar yapan uzman-
lan bir araya getirmek, dünya kültür ta-
rihinde hak ettiği yeri alması için bun-
dan sonra yapılması gereken çalışma-
lara yön vermek amacıyla Doğu Ak-
deniz Üniversitesi-Türk Dili ve Edebi-
yatı bölümü tarafından Uluslararası
Evliya Çelebi Sempozyumu düzenlen-
miştir. ABD, Almanya, Rusya, Azer-
baycan, Fransa, Macaristan'dân ve Tür-
kiye'nin çeşitli üniversitelerinden ve
değişik bilim dallanndan 30'dan fazla
bilim adammın katılacağı bu sempoz-
yumda Seyahatname dil, yazuı (edebi-
yat), siyasal, askersel, tutumsal (eko-
nomik) ve toplumsal tarih. coğrafya, sa-
nat tarihi, mimarlık, halkbılim gibı yön-
lerden ele alınarak tartışılacaktu-.
İki gün sürecek olan ve 30'un üze-
rinde bildirinin sunulacağı bu sempoz-
yuma Evliya Çelebi ve Seyahatname
konusunda gerek seçkın \ e en önde ge-
len bilimsel yayınlanyla, gerekse bu
alanda çalışanlara önderlik eden etkin-
likleriyle tarunmış olan iki değerli Tür-
kolog Prof. Dr. Robert Dankoff (Chi-
cago- ABD) ve Prof. Dr. Klaus Kreiser
(Bamberg-Almanya) konuk konuşmacı
olarak katılacaklardır.
NAZİLLİ SULH HUKUKMAHKEMESİ İZALEİŞUYUU
SAITŞ MEMURLUĞU'NDAN
SabşNo: 2000/4
Açık arttırma suretiyle satılmasına karar verilen Nazilli Isabeyli Kasabası Eski
Köprübaşı mevkiinde kain ve tapunun 207 parselde Ayşe Arslan adına kayıtlı 5130
m2 miktannda tarla açık artörma suretiyle satılacak olup 1. Açık arttırması
13.11.2001 gûnüsaat 14.00 ila 14.15 arasında Nazilli Adalet Daıresi 28 No'luodada
yapılacaktır. Bu artürmada talipli çıkmaz veya muhammen bedelın % 75'ini bulma-
dığı takdirde 2. Açık arttırması 23.11.2001 günü Nazilli Adalet Daıresi 28 No'lu oda-
da saat 14.00 ila 14.15 arasında yapılacaktır. Muhammen Bedeh: 6.500.000.000 TL.
Satışa iştirak edeceklenn Muhammen Bedelın % 20'si nispetinde teminat yatırmala-
n veya bu miktar Milli Bir Bankanın teminat mektubunu vermeleri gerekmektedir.
Satışa iştirak edeceklenn şarmameyi görmüş ve münderecatını aynen kabul etmiş sa-
yılacaklan ve başkaca bilgi almak isteyenlerin 2000/4 satış sayılı dosya numarasiyle
Memurluğumuza başvunnalan ilan olunur. Basın: 55403
KIRŞEHİR ASLİYE 1. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosya No: 1982/164 E. 1991/49 K.
Davacı Ömer Gül vekili tarafından davalılar Hüseyin Gül, Dönüş Gündoğdu, Se-
lim Gûl ve dığer arkadaşlan aleyhıne açılan Tapu ıptali ve Tescil davasının 12.2.1991
tarihli yargılamasında dosya karara baglanmış olup; davanın kabulü ıle Kırşehir Mer-
kez Homurlu Bala köyü 269 parselın ölü Selim oğlu Mehmet adına olan tapu kaydı-
nın iptali ile Eyûp oğlu 1939 doğumlu, Mehmet Gül adına tesciline karar veriİmiş
olup,
Yukanda isimleri yazılı bulunan davalılann tebligata yarar adresleri tebliğ edile-
medığınden ılanen tebligat yapılması gerekmiş olup, davalılann ılan tanhınden ıüba-
ren 22 gün içensinde dosyayı temyiz etmeleri, aksi takdirde karann kesınleşeceği hu-
suslan karar tebliği yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 21.9.2001
Basın: 55253
PENCERE
Plan Olmadan
Pilav Yenmez...
Güngör Uras'ın yazısının başlığı:
"Plansız Olmaz"
ilk satırtan:
"Kırk yıi önce 1960 yılında Devlet Planlama
Teşkilatı kuruldu. Planı, programı öğrendik. Enf-
lasyonsuz kalkınma hareketini başlattık. lyi baş-
ladığımız işi götüremedik. Cıvıttık. Enflasyonaz-
dı. Kalkınma hızı gehledi. Gelir dağılımı bozuldu.
Sosyal sorvnlar çözülemez hale geldi." (1 Ekim
2001,Milliyet).
Yazının sonucu:
"Planlama demokratikyönetimde, açıklık/şef-
faflık/belihilik sağlar. (...)
Demokratik parlamenter ülkelerde planlar ka-
mu için belirleyici, özel sektör için yol gösterici
niteliktedir. Planlama özel sektöre vizyon ve gü-
ven verir. özel sektör için korkulacak şey plan-
sızlıktır. Halbuki uzun dönemli stratejiler ve plan-
lar ve bunlara uygun yönetim özel sektörün önü-
nü açar. Serbestpiyasa ekonomisinde güven ve
istikrar denen şey budur."
Uras daha önce de bu yolda yazılar yazmıştı;
ama, yazı -eğer ortam elverişsizse- anlaşılmaz,
gereken etkiyi yapmaz, boşa gider.
Peki, şimdi ortam elverişli mi?.. Aklımız başı-
mıza geldi mi?.. Toplumun kafasına gerçekler
dank etti mi?.. Biraz olsun uyandık mı?..
•
Kırk yıi önce Planlama Teşkilatı'nı 1961 Anaya-
sası öngörmüştü.
Ama haramzadenin biri Meclis'te kürsüye çık-
tı.
"- Biz" dedi "plan değil pilav istiyoruz."
Alkış, alkış, alkış..
Yetermi?..
Bir başka zibidi ekledi:
"- Bu anayasayla ülke idare edilemez.."
Yetmedi..
"- Bu anayasa lükstür.."
Ne planlama..
Ne de anayasa..
Tam bir cangıla dönüştü Türkiye, isteyen iste-
diği toprağı çevirip el koydu, isteyen evine iste-
diği kadar kat çıktı, olmadık yere fabrika kurdu,
devlet malını yağmaladı, banka açıp halkın para-
lannı toplayarak şirketlerine dağıttı, devletten al-
dığı teşviklerle serbest piyasacılık oynadı, liberal
ekonomi diye liberalizmin canına okudu, bırakın
ekonomik planlamayı, koskoca kentlerin bile plan-
lan çöp sepetine atıldı, dışanya borçlanıp dolar-
lan iktidara geçmek yolunda harcadı, tarımda
teşviklerseçmeni şavullamak için kullanıldı, üre-
time boşverip tüketime şartlandık, sonunda köp-
rü altı mavuna, seni sattım bir dilim kavuna, Tür-
kiye bu yolda gitti tantuna...
Artık politika da, ekonomi de, toplum da zıva-
nadan çıkmıştır; güvensizlik ülkede egemen...
Peki, çıkışyolu?..
•
Tüm toplumsal ve ulusal güçlerin birptanlama-
da uzlaşıp toparlanması, kuvvetlerin beliıii he-
defte birleşmesinden başka çare yok...
Vaktiyle "planlama" dedin mi, serbest piyasa
meraklılanndan saldın hazırdı:
- Vay komünist!..
özel sektörün aklı başında bir kesimi umuyo-
ruz ki Hanya'yı Konya'yı artık anladı; planlama bir-
birini yiyenleri aynı hedefte toparlayabilecek tek
yöntem; ama, hiçbir siyasal parti bu sözcüğü ağ-
zına alamıyor...
Yoksa bizimkiler hâlâ pilav mı istiyorlar?..
Antonina iTrcıvef
ü -19 EkiK GÜNEYDOĞU A\4DOLl
Sm »tpsı AHl T M qh|nde Gtzanlep 3jtcık. imimh Hamn, Sogmar. Kıalltfe, Stadm,
M t T M f e H İ l M l t d D İ L B N D S i E İ
ÖLMEZAĞACINİZİNDE ANADOLÜ (Zeytiçıiı ftrı)
Prot Dt Artm ("NSAL le (26-29 Eldm 2M1)
Tnt Dr. ARTl'N İAS.AL ile \yvifat, Edrtmit, Çıukkıle.
Babkcsr'de »>1Bj«|ıııı izndc dört göalök ebiuiai bir g o i .
Aynıtılı bilgi vı Rezervasvon: 0 212 292 28 74 - 75
İnterneti Paketleyin
www. webpaketi .com;
OĞRENCİLER KONTROL SİZDE
8u Dakette neler mi var?
H|
Ç programlama bilmeden
hayalinlzdeki Web ve Wap
* «_ .. ,. J sitenizı kendiniz yapın.
* Sn»sa Web Sayfoa
* Snifsız Wap Sayfasi
* 7/24 Onlhe günceüeme
* 1 odet özei posta
* 5 Mb bafindırma akant
* E-kûtüphane
"Ûy« oiun, incSrtmle» ka^anm.
•Hobüorlnllt DoyKJSi.i
fcabhp «O'pflz ûdöter koıomn.
KDV Har-ç 7? M;lyon
Cumhurtyet
KttapKuiûbO
W : 0212 249 77 28/29
M«kez:0212ö60İ935
projesKSı
Madya sponsofu Cumhunyst Vakfı
Antique
Cafe & Shop
Ev yemekleri yiyebılecegınız, guzel muzıkler dınleyebdeceginız
nezih bır ortam Antıka eşyakrla doşenmış bır ortamda taş plak
dinkyebılır. kıtap okuyabüır, satranç o>*nayabılırsıntt Toplanulannız:.
dogum günlerınızi yapabıllr, hatta mısafırlennızı agırkyabllirsınız
YüceuHı Cad. No: 21 Zuhuntbaln/Bakırköy
Td: 0212-6607811/12