18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel YayınYönetmenr fbrahim Yıkhz •YazuşlenMüdürii: Safen Alpaslan • Sorumlu Mudür Ffkret Ükiz • Haber Merkezı Müdürü: HakanKara tstıhbarat Cengiz Yıldınm 0 Ekonomı Özlem Yü- zak O Kultur Egemen Berköz 0 Spor- Abdülka- dir Yücelman • Makaleler Sami Karaören • Düzeltme Abdullah Yazıcı • Bılgı-Belge: Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mebmet Faraç 9 Avrupa Temsılcısı Güray Öz Yayın Kunılu tlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Da- nışman), Orban Erinç, Hikmet Çetinkaya. Şükran Soner, İb- rahim Yıldız, Orhan Bursah, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsıkısı Mustafa Balbay Atatüric Bulvan No 125,Kat-4.Bakanlıklar-AnkaraTeI 419502O(7hat>. Faks 4195027 #lzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Bl\ 1352 S 23Tel 4411220. Faks 4419117 •AdanaTemsıkısı Çetin Yiğenoğlu, tnönü Cd. 119 S. No:l Kat.l, Tel. 363 12 11. Faks 363 12 15 Müessese Müdurii Erol Erkut 9 Koordınator Ahmet Korulsan 9 Mu- hasebe Bülent Yener9 ldare. Hüseyin Gürer 9 Satış FaziletKuza REKLAM: P.M. Ltd. Şti. • Genel Mudur Gülbin Erduran 0 Koondınalör Reha Işılman • Genel MudurYrd Sevda Çoban 0 Fınansman Müdunı Çetin Erduran Tel 0212 514 07 53 - 513 84 60-61. Faks 0212 5H 8463 V «ıımla\an »c Basu: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın vc Yavıncılık A Ş Turtocagı CaJ 39 41 Cagaioglu 34334 tstanbul PK 246 - Sırkeci 34435 Isönbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hatı Faks (0/212) SH 85 95 www cumhunvet com.tr 3EKİM2001 îmsak:5.28 Güneş: 6.56 Öğle: 13.00 tkindi: 16.14 Akşam: 18.52 Yatsı: 20.13 Karadeniz'de batık kent • NEW YORK(AA)- ABD'de yayımlanan American Joumal of Archaeology dergisinde yer alan bir habere göre, Sinop açıklannda araştırma yapan Robert Ballard ve Fredrik Hiebert yönetimindeki uzmanlar. neolitik dönemden kalma bir batık bir kent buldu. Araştırmacılar aynca Roma ve Bizans döneminden kalma 4 tekne kalıntısına da rastladı. Renk köpleri • ANKARA (ANKA) - Sağhk Bakanlığı'nın hazırladığı "Gemiadamlan Sağlık Yönergesi" ile seyir halindeki gemilerde sağhk güvenlik koşullannın sağlanması esaslara bağlandı. Yönergeye göre, renk körleri, kalıcı ve tedavi edilemeyecek derecede görme kusuru olanlar gemiadamı olarak çalışamayacak. AIDS, kalp yetersizliği, sirozu olanlar da gemilerde görev alamayacak. Sanal ortamda tedavi • SAMSUN(AA)- Samsun'da birpsikolog, internette oluşturduğu web sitesinde, kendisine yöneltilen sorulan ücretsiz olarak yanıtlıyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Pediatri Servisi'nde Uzman Psikolog olarak görev yapan Dr. Saynur Nevreskaya, internette oluşturduğu "www.sanalpsikolog.co m" adresinde, mesai saatlen dışında hizmet veriyor. Psikoloğa gitme fırsatı ve imkânı olmayan kişilere yardımcı olabilmek amacıyla böyle bir girişimde bulunduğunu belirten Nevreskaya, sitesini ziyaret eden çok sayıda insanın kendisinden yardım talebinde bulunduğunu kaydetti. Genelev çalışanlan • AMSTERDAM (AA) - Ülkenin en büyük sendikal kuruluşu olan Hollanda Sendikalar Birhği (FNV), genelev çalışanlannın kendilerine bağlı bir sendika oluşturmalannı kabul etti. Buna göre genelevlerde çalışan kadınlar, kimliklerini saklı tutarak kendi sendikal kuruluşlannı oluşturabilecekler. Oluşturulacak yeni sendika, FNV'nin insan gücü ve uzman olanaklanndan yararlanacak. Kansere karşı molekül • VVASHENGTON (AA) - Amerikah araştırmacılar, kanser hücrelerini yok eden molekül geliştirip farelerde denediler. Amerikan Ulusal Bilim Akademisi'nin yayın organında çıkan makaleye göre, Yale Üniversitesi uzmanlarının geliştirdiği 'icon' adlı molekül, kanser hücrelerini besleyen kan damarlanna saldınyor. Araştırmacılar, 'icon'u, kanserli insan prostat hücresi naklettikleri fareler üzennde başanyla denediler ve molekülün, 6 aylık uygulama sonunda kanserli hücreleri besleyen kan damarlannı imha ederek yararlı sonuçlar sağladığını belırlediler. Bakaıı Ismail Cem, 4 Yeni Yüzyılda Türkiye' adlı kitabında gelenekselliğe bağhlığı sorguladı Dış politikatariheküskün TEMA, Bayburtluları eğitecek tstanbul Haber Senisi - TEMA'nın Bayburt'ta halkla birlikte başlattığı kalkmma projesi kapsamında, bölgede yem bitkileri üretilecek, çayır- mera ıslahı ve ağaçlandırma yapılacak, köylüler tanm konusunda eğitilecek. Bayburt'un Örence, Damirkaş, Sığırca, Kop ve Çalıdere köylerinde yürûtülen projenin 2005 yılında tamamlanması planlanıyor. TEMA Vakfi, Bayburt Valiliği ve Alman Teknik Işbirliğı Kurumu GZT ile ortaklaşa hazırladığı "Bayburt lli Kop ve Burnazdere Havzalan, Erozyon Kontrolü, Doğal Kaynak Yönetimi ve Kırsal Kalkmma Örnek Projesi" 'nı tanıttı. 14 bin 700 hektar alandaki 5 köyü kapsayan projeye bölgede yaşayan halk da katılacak. Bayburt II özel Idaresi'nde projenin tanıtımında konuşan TEMA Vakfi Başkanı Hayrettin Karaca, Burnazdere topraklannın yüzde 79'u ile Kop havzasının ise yüzde 86'sının erozyona maruz kaldığını belirtti. Kalkınmanın topraktan başlayacağına dikkat çeken Karaca, ilde erozyonla mücadele için önlemler ahnacağını, bölgenin tarımsal üretim koşullannın iyileştirileceğini, alternatif geçim kaynaklan sağlanacağını anlattı. Bayburt Valisi Osman Dıraçoğhı da projenin devreye girmesiyle Bayburt'un en önemli sorunu olan işsizliğe de çözüm üretilebileceğini ifade ettı. Toplantıya 5 köyün muhtan da katıldı. (Fotoğraf: HlLÂL KÖSE) Güç duygusu ve karar veren kişi olma rolü öğretiliyor Erkeklerinbeyniyıkan^or StBEL K1ZILIŞIK Körfez savaşı sırasında Almanya'daki kadın sığınağında görev yapan Karin Ronge, toplum tarafindan güçlü olma, karar verme hakkını elin- de bulundurma, kaduıı koruma rolü yüklenen erkeklerin, savaş korkusunu açıkça söyleye- mediklerine dikkat çekti. Ronge, 5 yıldır "Türkiye'de Kadımn tnsan Haklan Projesi'' kapsamında şehır şehir ge- zerek kadrnlara eğitim veriyor. Erkeklerin ço- ğunun "güçhı", "karar veren olma" rolünden memnun olmadığını belirten Ronge, toplum baskısı nedeniyle erkeklerin bu durumdan duyduklan rahatsızlığı dile getiremediklerini söyledi. Ronge, "Aüe içindekigüce sahip erkek, top- lum tarafindan ev işlerini yapmaması gerekti- e-posta : tan @ prizma. net. tr ği şeklinde eğjtiüyor, bu fıkirie beyinkri yıka- myor" dedi. Ronge, kadın ve erkeğin cinselliklerini açık- ça söyleyemediği, yaşayamadığı zaman top- lumun şiddete daha açık hale geldiğini de vur- guladı. Ronge, din, ırk aynmı ve milliyetçili- ğin kadını ve cinselliğini baskı altında tutmak için kullanıldığını belirtti. Bu nedenle toplumun çok küçük bir parça- sınmkararverme hakkına sahip olduğunu an- latan Ronge şöyle devam etti: "Toplumdaki cinsel eğHimde de erkeklerin kendi cinsellikte- rine sahip olmalan, kadmlann ise cinseuikle- rini erkeklerc vermeleri, obje olmalan öğreti- liyor.'' Karin Ronge, savaşı yaşamayan ülke- lerde bile savaş sonrası kadına yönelik "aüe içi şiddet ve ırza geçme" olaylannın arttığına da dikkat çekti. SERDAROĞLU EAMDA'nm başkanı Türk tstanbul Haber Senisi - Avrupa Kas Hastalıklan Birliği (EAMDA) Başkanlığı'na Türkiye delegesi Prof. Dr. Piraye Serdaroğlu seçildi. Avrupa ülkelennin kas hastalıklan derneklerini şemsiyesi altında toplayan EAMDA'nın yeri ve merkezi de 4 yıl sûreyk Türkiye olacak. Türkiye'de engellilere yönelik gelışmeler ivme kazanacak. Türkiye Kas Hastalıklan Derneği Başkanı Prof. Dr. Coşkun Özdcmir. EAMDA'nın amacımn, iyileşmeyen, tedavi edilemeyen kas hastalıklan üzerine çahşmalar yaparak toplumun yaşam kalitesini yükseltmek olduğunu söyledi. Prof. Özdemir EAMDA'da da Türkiye'yi temsil eden, Istanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilrm Dalı Oğretim Üyesi Prof. Dr. Piraye Serdaroğlu'nun birliğin başkanı seçilmesiyle birliğin merkezinin Istanbul olacağını belirtti. LEYLA TAVŞANOĞLU Dışışlen Bakanı tsmail Cem'in son kitabı Yeni Yüz- yü'da Türkiye (Turkey ın the New Century) yayım- landı. Cem'in Ingılizce yazdığı ilk kitabı olan Yeni Yüzyıl'da Türkiye, yabancı dillerde yazılmış maka- lelerini, yaptığı konuşmalannı ve dışişleri bakanla- nna mektuplannı içeriyor. Katıp Türk dış siyaseti- nin 1997- 2001 dönemindekı gelişimini. özellüderi- ni, iddialannı anlatıyor. Cem, Turkey ın the New Century'nin genışletilmiş ikinci baskısına uzun bir giriş bölümü eklemış. "Ehş siyasete farkh bir yakla- şım" başlıklı bu bölümde Dışışlen Bakanı Cem, "geleneksel" diye tanımlanan ve kendisuıe adeta bir dokunulmazlık tanınmış ülkedeki dış siyaset anlayı- şını sorguluyor; özellikle tarih ve kültür boyutlan- nın eksiğini eleştinyor. Kitabın ilk basımı 2000 yılı Aralık ayında yapılmıştı. Dikkat çekici başka bir nokta da kitabın KKTC, Lefkoşa'da Rüstem Publis- hing adlı yayınevi tarafından yayımlanmış olması. "Turkey in the New Centuryw nin giriş bölümündeki şu çarpıcı cümle de okuyucunun ilgisini çekiyor: "Uygulamada, gelenekseUiğe bu bağhlık, o geleneğm erdemlerinden çok, kusur ve • Dışişleri Bakanı eksiküklerine bağhhğa yol açı- tsmaüCem, yor." Son dört yıl içinde bu Türkiye 'nin "gelenekselleşmiş ve yerleşmiş" geleneksel dtş d l § siyasette belirgin değişik- siyasetini 'tarihsel jüder yapıldığına ışaret eden /nM , „,, Dışışlen Bakanı Cem, "Daha f^myoksun dognısuvapuanv^nhşlardan olaraktanmhyarve d ö n ühne çalrçma^ına guildT poMkadakitarih ve d i y o r Cem'ia kıtaptaki ilginç kültür boyutunun bir tespiti de şöyle: "Türld- eksikliğini ye'nin geleneksel dış siyasetini sorguluyor. ' en iyi, 'tarihsel boyuttan yok- sun' olarak tarumlayabiüriz. Zaman bağlamında derinliğL mekân bağlanunda da genişliği eksiktL Bizünki, köklerinden, değerierinden yabancılaşnuş, beslenmesini ve sürdürülebilirüğini sağJayacak unsutiardan uzaklaşnuş bir dış politikay- dı." Cem'in, Türk dış siyasetindekı kusurlarla ilgili bir başka tespiti de şöyle: "Geniş ve derin bir tarih bir yana rtihnişti. Sanld Türk dış politikasuun ohışu- mu Türkiye'nin NATO'yla ilişkueri ve soğuk savaşa denk düşmüştü. "Bu süreç içinde Türkiye''nin dış poUtikası 50-60 yıl içine sıkışorılmışn, \edi yüzyıl ya da bin vılhk Öncelikler \ e üstünlükler biünçli olarak yok varsajihıuş, kabul edilmemiştir. Türkiye'nin dış pofitikası bu muazzam kaynaklardan kendini ann- dırmış, bir anlamda kendini bunlardan voksun bı- raknuşür. İnatla ve bUinçli olarak da kendi ufkunu daraltmışürr Bu nedenle, hükümetlerin bu politıka- ya dokunmaya cesaret edemediklerine dikkat çeken Cem, "Bu, yüzyıllann birikimi dene>imlere sırt çevi- ren, inaüa kendi tarihsel bağlanunda yabancı kalan bu- dış politikaydı" dıyor. Dışışlen Bakanı Ismail Cem'in Türk dış politikasmı böylesine açıksözlü- lükle özeleştirmesi ilgiyle okunuyor. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Yanhş' Çıkan 'Fal'L Merak etmiyor değilim; 'hayır!' diyen çıkacak mı? İlk genç- liğjni, savaş yıllannda (40'lar) yaşayanlar; Hollywood Si- neması'nın cephe filmlerinde, Japon subaylannı soğuk ve za- lim, câniler; Japon askerlerini, içgüdüleri hayvansı, cahil, kötü ve kana susamış 'yaratıklar' olarak görmüşlerdi. O savaş son- ra erdi, bu defa 'Soğuk Savaş' başladı; bu dönemin çocuk- lan, sinemayadatelevızyon ekranlannda seyrettiklerı, 'casus- luk' filmlerinde, bu defa Sovyet subaylannı ve erierini, benzer yapı, davranış ve görüntude seyrettiler: hemen hepst soğuk- kanlı bırer katil, kötü nıyetlı ve teşhircı birer sadique'tıler. 'So- ğuk Savaş' bitti, 'Küreselleşme' başladı, hayret. ABD'nin muazzam propaganda çarkı, sinema ve televizyon; dünyanın hertarafma, bu defa, önceki Japonlara ve Ruslara tıpatıp ben- zeyen, 'terörist' Müslüman ve Araplarla yüklü, filmler ve dizi- ler ulaştınyor Japon, Rus, Arap, işte size üç ayn kavim ki, ta- rih boyunca hep oldular; aralannda bırakın 'aynıyeti' - benzer- likten çok, farklılık yaşamışlardır; oysa 'Beyaz, Batlı ve Hıris- tiyan' Emperyalizm, hepsini aynı kefeye koyuyor iyi de, ni- çin? Sebep aynıdır ve tektir bu üç kavmin, üçünün de tek ortak- laşa özelliği Avrasya halkından olmasıdır; Bat (önce Avrupa, sonra ABD) Avrasyalı'yı sevmez; sevmez de laf mı, nefret eden onu sadece sömürge olmaya layik, geri, ilkel ve vah- şi bir halk olarak düşünün sırası gelınce de, bunu böylece açıklamaktan çekınmez. Hiç şüpheniz olmasın. Başkan Bush şimdi, 'Haçlı Seferieri'nin tam sırasıdır' derken, çocuklu- ğundan beri seyrerbği, savaş ve Soğuk Savaş filmlerinde- ki Avrasyalı tipler, üst ûste çakışmış adeta tek tip olmuş- lardır; onun adını da artık ezbertemeyen kalmadı: Usame bin Ladin! Bu elbette insanlığa yakışmaz bir şey, hem ırk- çılık hem yobazlık hem emperyalistlik'tir ama; acaba fa- şistliğe düpedüz açık bir yanı da yok mudur? Bilirsiniz Faşizm, büyük sanayi sermayesinin diktatör- lükte yoğunlaştğı totaliter bir yönetimdir ama, diktatör- lük yalnız askeri ve bürokratik mi olun pekâlâ sermaye- nin gizli diktatörlüğünden de söz edilebilir; Nâzım Hik- met'in o ünlü kitabının, son cümtesinin belirttiği gibi -giz- li olsun, açık oteun- 'Faşizmin dış politikası, harptiri' 'Karmaşık, tehllkell ve bellrslz' mi? f yi de, 'Global Trend, 2015' acaba Rusya'yı nasıl görüyor? I Aklınızda mı? Hiç de iyi değil; hatta kötü, düpedüz kötü: "... a/ Bölgede (Avrasya) Rusya'n/n merkezi rolü, giderek gerileyecek. 2015 'te Avrasya, sıyasi, ekonomik ve kültûrel bir beraberiiğiyansıtan, bir terım olmaktan çıkacak; Rusya ve Ba- t Avrasya ülkeleri, Avrupa'ya yaklaşmaya devam edecek ama, içine giremeyecek!... bl Rusya'da ekonominin güçlen- mesi zor görünüyor. GSMH, muhtemelen dibe vurmuş du- rumdadır. Ulkenin 2015 'e kadar, küresel,finansalve tican sis- teme, tam anlamıyla entegre olması mümkün görûnmüyor... cl Rusya'n/n önünde yeniden güç kazanmaktan çözülmeye kadar, çok sayıda farklı senaryo var. Genel yönelım, Sovyet dönemindekı kadar olmasa da, daha otohter bir rejim yönün- de. Buyönelımin arkasındaki en büyük faktör, Başkan Pırtin'/n tercihleri ve Ruslann bu eğılime verdiğı destek!.." Avrasya'nın öteki 'ayağı' artık Çin Halk Cumhuriyeti; pe- ki acaba Çin'i 'Global Trend, 2015' nasıl görmüş? O da za- yıf, aslında o yıllarda ekonomisinın ABD düzeyıne ulaşacağı- nı soyleyenler çıkıyor ama, bu raporda hiç de parlak sayılamaz: "... Çin belirsizlik arz etmeye devam ediyor. Sosyalizm'/n gücü zayıfladığı halde, artan ekonomik ve askeri gücü, böl- gedekı en büyük belirsizliği oluşturuyor Kore'lerin bırieşme- sine aityönelimler ve Japonya'nın bölgesellıderiiği ele geçir- me arzusu, bu belirsizliği arttınyor..." Ya bölge genelındekı durum, rapora göre nasıl değerlendi- rilmiş: karmaşık, tehlikeli ve belırsiz: "... Orta Asya'da sosyal, çevresel ve muhtemelen dinsel ge- rilimler büyüyecek; tanm ve eneni üretimindeki yetersizlikler, sürecek. Bölge, Rusya, Çin, Hindistan ve muhtemelen Türki- ye gibi çevredeki ülkelerin, enerji kaynaklan üzerindekı kont- rol açısından, rekabetine maruz kalacak. Afganistan ve Pa- kjstan'daki gelışmeler ise, bölgesel istikran tehdit edecek..." "... Rusya ve Orta Asya'daA/' istikrarsızlık ve Hindistan ile Pakistan arasındakı, nükleer silahlanmadan kaynaklanan ge- rilim, perifende kalmasına rağmen, bölgenin güvenliği açısın- dan önemli. Küreselleşme'ye direnç, surecek. Bölgedekihü- kümetler, mülkıyet, piyasalar, hizmet ve yatınmda, uluslarara- sı normlara uyma zonjnluluğuna rağmen, Küreselleşme'nin ekonomik, siyasi ve sosyal sonuçiannı, yavaşlatma ya da en- gelleme yollannı arayacaklar..." (Globus dergisi, Şubat 2001. S. 58-60) Böyle karmaşık, çok taraflı ve tehlikeli bir 'belirsızliğin', bü- tün hesaplannı 'özelleştirme' ve 'küreselleşme' üzerine yap- mış, Teksas'lı 'korkusuz sherifTin, hiç hoşuna gıtmeyeceği, besbelli. Belli ya, bu 'tablo'ya bir de son yıllarda eklenen, 'sis- tem' açısından 'olumsuz gelişmeter' eklenirse, ne olur? Neydi onlar, hatırlayalım mı? Hesap bir türlü tutmuyor Onemli uyarı, Rusya'dan geldi: 2000 Temmuzu'nda, Pu- tin, 'Küreselteşme'ye ve Tek Kutuplu Dünya'ya, artık inanmadıklannı açıkladı. Tabii buna, Rusya'nın Ozal'ı YeK- sin'in 'tasfiyesi' tekaddüm ediyor. Uzakdoğu'da Çin'i, eko- nomik yatınmlaria 'bogacağını' uman ABD, tam tersine onun, Rusya'ya yakınlaştığını; bu da yetmezmiş gibi, ikisinin öncü- luğuyle 'Şanghay Işbirliği'nin oluştuğunu görüyor. Bat'da Türkiye, Gazi'nın dış polıtıkasına dönüş ışaretleri vermekte- dir; dahası, ABD'yi dışlayan bir Karadeniz Gücû askeri an- laşması, onun ve Rusya'nın öncülüğüyle imzalanmıştır. Böylece dünya siyaset arenasında, 'Global Trend, 2015'in öngördüğünün tersine, bir derienıp toparianma, Avrasya Plat- formu'nda, ikinci ve 'nükleer' bir kutup oluşturma çabası gö- rülmektedır, ki Kafkasya, Ortadoğu, Iran ve Orta Asya pet- rol havzası, fena halde onun denetımı altına gırecekmış ızle- nımini uyandırıyor. Oysa Washington'daki strateji uzmanlan o bölge için bam- başka bir hesap ıçindeydiler: bir kere daha evdeki hesap, çar- şıya uymayacaktır. e-mailrtilahanfa isnetrtet.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle