21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 9 EKİM 2001 PAZARTESİ + CUMHURİYET SAYFA HABERLER İZGİNİVelioğlu'nun manevi oğlu Türe Hizbuüah hn arşivcisi İstanbuVda yakalandı SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk İstanbul Haber Ser\isi - Şenatçı kanlı terör örgü- tü Hizbullah'ın arşivcisi ve örgûtün Mardin aske- ri sorumlusu Abdülhaliın Türe, Gaziosmanpaşa'da polisüı düzenlediği ope- rasyonda yakalandı. Bir binanın ikinci katından atlarken bacağı kınlan ve gözaltına alınan Türe'nin, Beykoz'da öldürülen ör- güt lideri Hüseyin Vetioğ- lu'nun manevi oğlu ol- duğu belirlendi. Polisin verdiği bilgiye göre, Türe (25)3 gün ön- ce İstanbul'a gelmek üze- re Mardin'den otobüse bindi. İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerinin takıbinde tstanbul'a ula- şan Türe, kayınpederinin Gazıosmanpaşa'daki evi- ne gitti. Terörle Mücade- le Şubesi'ne bağlı ekıp- ler tarafından kuşatılan eve önceki gece saat 03.00 sıralannda operas- yondüzenlendi. Kaçmak isterken ikinci kattan at- layan Türe, yarah olarak yakalandı. Tedavi edil- dikten sonra Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Türe, sorguya alındı. Üzerinde sahte pasaport bulundu Sanığın, "MehmetSa- Bm Türe" adına düzen- lenmiş sahte kimlik ve pasaportla Almanya'ya gitmek istediği anlaşıldı. Türe'nin Beykoz'daki bir villaya 17 Ocak 2000 ta- rihinde düzenlenen ope- rasyonda güvenlik güçle- ri tarafından öldürülen terör örgütü lideri Hüse- yin Velioğlu'nun da *ma- nevioğhı" olduğu ortaya çıktı. Kayınpederi ile 3 kayınbiraderinin de gö- zaltına alındığı operas- yonda, ruhsatsız 2 taban- ca ele geçirildi. 2. CUMHURİYETÇİ.. • Kamuda çalışan işçi 1 kilo kıyma alabilmek için iki saat çalışmak zorunda JşçininemeğiparaetmiyorANKARA (AA) - Türkiye'de şubat ayında yaşanan ekonomik knzden önce 1 kilogram İayma satın alabilmek için 1 saat 44 dakika çalışan kamu ışçisinin, ekim ayında 1 kilog- ram kıyma alabilmesi için 1 saat 59 dakika çalışmast gerekiyor. Türk-tş tarafından yapılan araştırmaya gö- re, kamu işçisı Şubat 2001 'de satın aldığıba- a gıda maddelerinin aynısını Ekim 2001'de satın alabilmek için 2 kat daha fazla çalış- nak zorunda. 1 ekmek için 32 daklka Araştırmaya göre, Ekim 2001 'de ortalama çıplak net 463 milyon lira ücret alan bir ka- nu işçisinin, 1 eknîek satın alabilmek için 32 • Türk-îş'in yaptığı araştırmaya göre, kamu kesiminde çalışan işçinin 1 kilogram peynir satın alabilmesi için 1 saat 53 dakika çalışması gerekiyor. Ortalama net 463 milyon lira ücret alan kamu işçisi, 1 kilo bal için 3 saat 4 dakika, 1 ekmek satın alabilmek içinse 32 dakika çalışmak zorunda. dakika, 1 kilogram kıyma satın alabilmek için 1 saat 59 dakika, 1 kilogram peynir için 1 saat 53 dakika, 1 kilogram bal için 3 sa- at 4 dakika, 1 kilogram kuru fasulye için ise 1 saat 26 dakika emek harcama- sı gerekiyor. Kamu işçisi ekim ayında evine 1 ki- logram zeytin götürebilmek için 1 sa- at 29 dakika, 1 kilogram ayçiçeği yağı için 1 saat 25 dakika, 1 kilog- ram margarin için 1 saat 2 dakika, 1 kilog- ram tozşeker için 38 dakika, 1 kilogram pi- rinç için 1 saat 2 dakika, 1 kilogram tavuk için 1 saat 7 dakika ve 1 ki- logram çay için 1 saat 57 dakika ça- lışmak zorunda. Subat krlzl öncesl durum Türk-lş'in araştırmasına göre, şubat ayında yaşanan ekonomik kriz öncesi aylık çıplak net ücreti 427 milyon li- ra olan kamu işçisi, o dönemde 1 ekmek sa-' tın alabilmek için 16 dakika, 1 kilogram kıyma için 1 saat 44 da- kika, 1 kilogram beyaz peynir için 1 saat 25 dakika, 1 kilogram bal için 2 saat 25 daki- ka, 1 kilogram kurufasulye için 52 dakika, 1 kilogram zeytin için 1 saat 19dakika, 1 kilog- ram ayçiçeği yağı için 24 dakika, 1 kilog- ram margarin için 46 dakika, 1 kilogram şeker için 17 dakika, 1 kilogram pirinç için 37 dakika, 1 kilogram tavuk için 40 dakika ve 1 kilogram çay için ise 1 saat 19 dakika çalışıyordu. flAVA SICAKLIKLARIDÜŞÜYOR Dağlar beyaz elbisesinigiydi Yurt Haberleri Servisi- \şın sıcak geçen yaz ay- .annın ardından kış artık yüzünü göstermeye baş- ladı. Yurt genelinde hava sıcaklıklan düşerken dün Kayseri, Nevşehir, Niğde ve Antalya'da kar yağdı. Kayseri'nin Melikgazi Jçesine bağlı Hisarcık ve Kjnarardı beldelerinde dün sabah başlayan kar yağışı 3-4 santımetreye ulaştı. Erciyes Kayakevi yetkilileri, kayak merke- zinde kar kalınlığının 5- 6 santimetreye, Erciyes Dağı'nın yüksek kesimle- rinde ise 15 santimetreye ulaştığınıbildirdiler. Nev- şehir'de ise dün sabah sa- at 05.30 sıralannda başla- yan kar aralıklarla 3 saat devam etti. Antalya'nın Finike il- çesi yakınlarındaki 3 bin 168 metre yüksekliğinde- ki Beydağlan ile 2 bin 336 metre yüksekliğindeki Alacadağ'ın zirvelerine de kar yağdı. Niğde'nin Ulukışla il- çesine bağlı Maden kö- yünde kar yağışı dün ara- lıklarla devam etti. 3 bin 500 metre yüksekliğınde- ki Bolkar Dağlan'nın ete- ğindeki köyde kar kalın- Uğı 5, dağlarda ise 15 san- timetreye ulaştı. 1LETÎŞİMCİLER ARAŞTIRDI Polisler de yasalara uysun ANTALYA(AA)-Baş- kent Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyelen Prof. BehnaAkşit ve Prof. Andaç Demirtaş ile öğren- cilerin birlikte hazırladığı "Pbfis-HaJkİlişkflerr araş- tırması. halkın polise, po- lisin halka ve polisin po- lise bakış açısını ilginç ve- rilerle ortaya koydu. Akşit, araştırrnanın, 150 polis ve 250 vatandaşın görüşleri alınarak yapıl- dığını bildirdi. Akşit, hal- ka "poBs" kelimesini sor- duklannda, öncelikle "gu- •ven,devletinvemflletinbü- tünlüğünü koruma. yar- dun. sıgınmave asayiş" gi- bi kavramlann dile getiril- diğinibelirterek şöyle ko- nuştu: "Ancak biraz da- ha deşince,güvensizlik, ay- rmKiiık,şiddet,rüşvet,kor- kuveanlayışsızhkgibisöz- lerte karşılaşük. Halktan gruplar genel olarak poli- smverdiği hizmetten mem- nun olmadıklannı befirt- tiler. Buna gerekçe olarak da poBsin. adaktsiz, hoşgö- riiden yoksun davranışla- nnı ve üniformasmı kul- lanarakinsanlan küçüm- semesinigösterdikr. Potis- te aranan özellikler de in- sancü. saygılı. rüşvet al- mavan, en az vatandaşlar kadarkanunlara uyan ki- şiler olarak tanımlandL" Akşit, polislerin ise "yo- fis" kelimesini "vatanda- şın huzurunu saglayan, ib- tiyacı olana yardun eden, halkın nıahnu canını ko- ruyan kişi" olarak ifade ettığini anlattı. UUHBR AYDINLANMA EMRE KONGAR İnsanlık Optaçağ'a Geri Döndürülebilir mi? Toplumlar bir "teknoloji-ideoloji" sarmalında ge- lişir ve değişirler. Tarım Devrimi, tektanrılı dinler, Endüstri Dev- rimi de milliyetçilik ıdeolojıleri aracılığıyla insanhğı biçimlendirmiştir. Iletişim-Bilişim Devrimi'nin ideolojisi "insan hak- lan" yani "demokrasi" gibi görünmekle birlikte, so- nuç şimdilık belirsizdir. Çünku toplumlar tekdüze "doğrusal bir çizgide" değil, "diyalektik" bir mantıkla, "zrtiann etkileşimi" biçimınde gelışmektedir. Nasıl Tanm Devrimi'ni izleyen yıllarda tektanrılı dinler insanhğı bıçimlendirmışlerse, yenı siyasal ve toplumsal oluşumlar her dinın içinde yeni mezhep- ler de ortaya çıkarmış ve insanlık bu değişimlerden etkilenmiştir. Bu yapının üzerine gelen Endüstri Devrimi ve onun ideolojisi olan milliyetçilik, dinleri ortadan kal- dırmamış, kımı zaman tam tersine, dinlerya da mez- hepler ile bütünleşerek, milliyetçilik çizgisindeki ayrımları (Ingıltere-IRA savaşı örneginde gorüldüğü gıbi) daha da keskinleştirmiştir. Milliyetçilik ideolojisi, toplumla diyalektik bir et- kileşim ıçınde, bir kolu ırkçı diktatörlüklere (faşiz- me), bir kolu sınrf diktatörlüğüne (komünizme), bir kolu da insan haklarına (demokrasıye) giden birbi- çimde gelsşmiştir. Tanm Devrimi'nin örgütlenmesi olan Din-Tanm Imparatorluklan Birinci Dünya Savaşı sonunda, En- düstri Devrimi'nin getirdiği milliyetçiliğin bir kolu olan ırkçı diktatörlükler İkinci Dünya Savaşı sonun- da, öteki kolu olan sınıf diktatöriüğü Soğuk Savaş so- nunda çökmüşlerdir. Şu anda "insan haklan" yani demokrasi, "Ileti- şim-Bilişim Devrimi"nin ideolojisi gıbi gözükmek- tedır, ama ne yazık ki, ilerteyen teknoloji, insan hak- lanna dayalı bir Demokrasi kavramının gelişmesi yönünde zorunlu ve doğrusal bir etki yaratmamak- tadır. Daha dogrusu, ilerleyen teknolojı bir yandan birey- sel temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi İçin işlevsel olurken, öte yandan diyalektik olarak bu hak- ların sınırlanması ve kısıtlanması açısından da kul- lanılabilmektedir. Yani diyelim ki, birtoplumun Endüstri Devrimi'ni ya- şaması nasıl onun zorunlu olarak demokrasıye değil de, Almanya'da ve Italya'da gorüldüğü gibi ırkçı ya da Rusya'da ve Çın'de gorüldüğü gıbi sınrfsal dikta- törlüklere donuşmesıne yol açıyorsa, aynı biçımde "Ile- tişim-Bilişim Devrimi" de zorunlu olarak temel hak ve özgürlüklenn gelişmesıne değil, tam tersine bun- lann denetlenmesine yol açan etkiler de yapabilir. Işte, DünyaTicaret Merkezi'ne ve Pentagon'a ya- pılan saldınlar "Iletişim-Bilişim Devrimi"nın yol aç- tığı bu "diyalektik etkileşimin" kımılerine göre bek- lenmedik (benim ise uzun süreden beri beklediğim) sonuçlarıdır. Her teknolojik devrim, yeni bir "ideolojik dönem" (tektanrılı dinler, milliyetçilik, insan haklan veya de- mokrasi gibi) başlatmakta, ama bu yenı ideolojik dö- nemin ınsanın özgürleşmesıne mi yoksa köleleşme- sine mı yol açacağı pek çok diyalektik etkileşimin so- nunda ve pek de tutarlı olmayan bir bıçimde, "sa- vaşı kimin kazandığına bağlı olarak" ortaya çık- maktadır. Birinci ve ikinci Dünya Savaşlan ile Soğuk Savaş bu durumun en güzel kanıtlarıdır. Bu savaşlann sonuçları değişik olsaydı bugün acaba nasıl bir dünyada yaşıyor olacaktık? Sonucu belirleyen en önemli öğe, ne yazık ki "si- lah gücü" ve "bu gücün ideolojisi" olmaktadır. Ne yazık ki, ınsanlık, teknolojik gelişme sonunda zorunlu olarak özgüıieşme hedefine doğru ilerleme- mektedir. Onu özgürleştirecek olan, yine kendi "ideolojik gücü" olacaktır. Sonuç olarak şunu kesin olarak söyleyebilirim 1 . Eğer sahip çıkmaz ve yeterince güçlü olarak savunmazsak, insanlık tüm özgürlük kazanımla- rını yitirebilir ve Ortacağ'a bile geri gidebilir. Çünkü insanoğlunu, kendi iradesınden bağımsız ola- rak özgürleştirecek bir teknolojik değişme ve geliş- me henüz icat edilmemiştir. www.kongar.org Olta tutkunları yarıştı Istanbul'da dün yağışh bir hava olmasına karşın olta meraklılan Boğaz'da knasıya >arışü. Türkhe Bira Grubu'nun düzenlediği 3. Marmara 34 Olta Balıkçıb- ğı \anşması*na katılan 300 merakh. Boğaz sulanna ol- ta salladı. Finale kalan 52 kişinin sağanak altında sür- dürdüğü yarışma sonucunda Tezcan Aydın 2 bin 425 gram balik tutarak 500 mihon ödül kazandı. İkinci Hakan Sessizoğlu 2 bin 310 gram bahkla 350 mihon, üçilncü İsmet Demir 2 bin 205 gram bahkla 200 mil- yon lira kazandı. İkram Aşkın ise 401 gramlık bahkla "En bü> ük balık" ödülünü kazarak 350 mihon lira al- ÜL Bu arada sonuca itirazlar sırasında çıkan ka\gada hafıf yaralananlar oldu. ( ZAFER CÇUNCC) Bahadırlı'ya sevgi ödülü İstanbul Haber Servisi - Bakırköy Belediye Baş- kanı Dr. Ahmet Bahadırb'ya "EngeDiler Yaz Kampı" etkinliğindeki katblarından dolayı "Sev- gi Odülü" verildi. Plaketini Yunus Emre Külrûr Merkezi'nde düzenlenen törende, Türkiye Kas Hastalıklan Derneği Başkanı Prof. Dr. Coşkun Özdemir'den alan Bahadırlı yaptığı konuşmada engelli yurttaşlara seslenerek "Atatürk''ün sosyal devlet anlavışuu hedef alarak sizlerle birlikte çah- şacağjz" şeklinde konuşhı. Etkinlik kapsamında engellileri 11 gün ağırlayan Demos Otel'in sahibi Celal Toprakoğlu da sevgi ödülüne layık görüldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle