Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İııtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel YayırıYönetmenı: İbrahim Istıhbarat. Cengiz Yıldınm • Ekonomı ÖzlemYü-
Yüdız • Yazıışleri Müdürü: Sal- f
a
.
k
•
K ü l r i
i
r : E
. g
e m e n
Berköz • Spor Abdülkadir
im Alpaslan • Sorumlu Müdür:
Fikret İlkiz • Haber Merkezı
Müdürü. Hakan Kara sılcisı Güra\ Öz
Yücelman # Makaleler Sami Karaören # Dü-
zeltme: Abdullah Yazıcı • Bilgi-Belee- Edibe Buğ-
ra • Yurt Haberlen: Mehmet Faraç • Avrupa Tem-
Yayın Kurulu: İlhan Selçuk
(Başkan), Emre Kongar (Danış-
man), Orhan Erinç, Hikmet
Çetinkaya, Şükran Soner, tb-
rahim Yıldız. Orhan Bursalı,
Mustafa Balbay, Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı. Mustafa Balbay Atatürk Bulvan
No. 125. Kat:4.Bakanlıklar-.Ankarafel. 4195020(7 hat).
Faks 4195027 • Izmır Temsıkısı Serdar Kızık. H.
ZıyaBlv 1352 S. 2 ? Tel 4411220. Faks-44191 P #
Adana Temsilcısı- Çetin Yiğenoğlu, tnönü Cd 119 S
No.l Kat.l.Tel 36? 12 11. Faks. 363 12 15
Müessese Müdürü Erol
Erkut 0 Koordınator
Ahmet Korulsan • Mu-
hasebe Bülent Yener •
Idare: Hüseyin Gûrer
• Satış Fa/ilet Ku/a
REKL\M: P.M. Ltd. Şli. • Genel
MudurGûlbin Erduran • Koordınatör
Reha IşıtmantGenelMudûrYrd Se>-
da Çoban • Fınansman Müdürü Çetin
Erduran Tel 0212 514 (T 53 - 513 84
60-61. Faks 0212 513 84 63
^nmlman^enı Gun Haber Ajansı. Basan: MEDVA Ofsel\ayıncıhk AŞ
TLkoca6ıC3d. 39 41 Cajaloglu 34334 Istanbul PK 246 - Sırkecı 34435 htanbul
Tel 10 2121 512 05 05 (20 hat)
Faks (0 212)513 85 95 \vw\\.cumhuriyet.com.tr 21 EKİM2001 Imsak:5.47 Güneş: 7.15 Öğle: 12.56 Ikindı: 15.53 Akşam: 18.24 Yatsı: 19.45
Galatasaray 96.
yAnı kutJadı
• Spor Servisi -
Galatasaray Kulübü'nün
96. kuruluş yıldönümü,
dün yapılan törenlerle
kutlandı. Galatasaray
Lisesi'nde toplanan
yönetim kurulu, kulüp
üyeleri ve sporcular bir
kortej oluşturarak bando
eşliğinde Istiklal
Caddesrni geçip Atatürk
Anıtı'na dek yürüdüler.
Kulüp başkanı Mehmet
Cansun, Galatasaray
Kulübü'nün,
kuruculannın gurur
duyduğu bir duruma
geldiğini söyledi.
Törenin son bölümünde
geleneksel olarak pilav
yenildi.
MB Türkçe
öğretecek
• ANKARA (ANKA) -
Millı Eğıtım Bakanhğı,
Avrupa ülkelerinde
Türkçenin yabancı dil
olarak öğretilmesi
amacıyla uluslararası bir
sempozyum
düzenleyecek.
Sempozyumla, Avrupa
vatandaşı Türklerle
birlikte ilgilenen
yabancılara Türkçenin
nasıl ögretileceğinin
yöntemleri belirlenmeye
çalışılacak. Ankara'da
25-26 Ekim günlerinde
Bakanlık ile Hacettepe
Üniversitesi'nin
işbirliğinde
düzenlenecek
sempozyuma, Polonya,
Rusya, Almanya,
Hollanda, Makedonya,
Fransa ve Italya gibi
ülkelerden dil bilimcileri
katılacak.
Zeugma'ya
dernek desteği
• GAZİANTEP (AA) -
Gaziantep-
in Kizip
ilçesinde, Fırat Nehri
kıyısında bulunan,
Zeugma antik kentini
korumak ve tanıtmak
amacıyla dernek kuruldu.
Merkezı Gaziantep "te
olan •'Belkıs'ı (Zeugma)
Koruma ve Tanıtma
Derneği"nin
başkanlığına Gaziantep
Milletvekili Mehmet
Hanifı Tiryaki, başkan
yardımcılığına da
Gaziantep Büyükşehir
Belediye Başkanı Celal
Doğan getirildi. Demek,
antik kentin keşfi,
araştınlması, arkeoloji
çalışmalanmn
desteklenmesi,
korunması, antik kentteki
ber türlü materyalin
özellikle mahalinde
korunması, gelecek
nesillere bir kültür mirası
olarak aktanlması, ülke
ve dünya turizmine
kazandınlmasını
öngörüyor.
Parklara
• ANKARA (AA) -
Çankaya Belediyesi, 25
yeni parka, yaşamını
yitiren sanatçılann
isimlerini verecek. 78
dönümlük alandakı 25
yeni parktan 2 sine,
geçen günlerde hayatıru
kaybeden sanatçılar
Fikret Kızılok ve Hikmet
Şimşek'in isimleri
verildi. Ünlü orkesrra
şefi Hikmet Şimşek'in
ismi Birlik
Mahallesi'nde yaptınlan
parka konulurken
Çankaya Belediyesi'nin
yeni parklanndan birinin
adı da 'Fikret Kızılok
Parkı" oldu.
ANAP lideri Yılmaz, yurttaşlardan daha fazla vergi istenemeyeceğini vurguladı
Turizm arazilerisaülacakBÜLENT ECEVtT
BAHAR TANRIKULU
ANTALYA - ANAP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Mesut Yümaz, ge-
lir sağlamak amacıyla devlet tarafindan
49 seneliğine turizm amaçlı tahsis edilen
arazilerin mülkiyetini satmayı planladık-
lanru bildırdi. Yılmaz "Daha fazla vergi
alacak halimiz yok. Tespit ettiğimiz ver-
gileri bile alıp alanıayacağımız şüpheli"
dedi.
Yümaz, Türkiye Odalar ve Borsalar Bir-
liği'nin (TOBB) Antalya'da düzenlediği
"Türkiye Turizm Zirvesi"nde yaptığı
konuşmada, Türkiye'nin bugün bütün Ak-
• Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin Antalya'da düzenlediği
"Türkiye Turizm Zirvesi"nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bugün bütün Akdeniz ülkeleri arastnda
en kaliteli tesislere sahip ülke olduğunu bildirdi. Yılmaz, gelir sağlamak amacıyla devlet tarafindan 49
seneliğine turizm amaçlı tahsis edilen arazilerin mülkiyetini satmayı planladıklannı bildirdi.
deniz ülkeleri arasında en kaliteli tesisle-
re sahip ülke olduğunu bildirdi. Doğal zen-
ginliklerin korunması gerektiğine işaret e-
den Yılmaz, "Bazen bu işi çok abartıyo-
ruz. Adeta bir çevre fanarizmi ile işin
ekonomik yönûne zarar verecek giri-
şimlerde bulunuyoruz. Çevre koruma
ile ekonomik amacı bağdaştıracak yeni
bir anlayışa ihtiyaç var" dedi.
Turizm Bakanlığı'nın, ayakbash para-
sının indirilmesinden akaryakıt sübvansi-
yonuna kadar çeşitli konularda girişimle-
ri olduğunu anlatan Yıbnaz, bunlann bir
bölümünün mutlaka hayata geçirilmesi
gerektiğini söyledi. Turizmde hedeflerin
yüksek konulması gerektiğini vurgulayan
Yılmaz, 2020'lerde turizm gelirinin 50
milyar dolara çıkanlmasının hedeflenme-
sini istedi. KDV oranlannın rakip ülkeler-
den iki-üç kat yüksek olduğuna işaret e-
den Başbakan Yardımcısı, "Bunu indir-
memiz lazım. Turizm Bakanhğı ile bir-
likte Maliye Bakanhğını sıkıştıraca-
ğız"dedi. Vize giriş ücretlerinin de Türk
Lirası bazında ve dünya ölçütlerinde be-
lirlenmesini isteyenYılmaz, devlet tarafin-
dan uzun vadeli, 49 yılhğına turizm amaç-
lı tahsis edilen arazilerin mülkiyetini sat-
mayı planladıklannı bildirdi. Bununla ge-
lir sağlamayı amaçladıklannı anlatan Yıl-
maz, "Çûnkü daha fazla vergi alacak
halimiz yok Tespit ettiğimiz vergileri
bile alıp alamayacağımız şüpheli. An-
cak fiyatları nıakul tespit etmezsek ora-
da işletme sahibi olan yatırımcılar için
bu cazip olmayacaktır" dıye konuştu.
Yılmaz, böylece tahsisli arazi üzerindeki
şirketlerin halka açılması olanagının da
doğacağını kaydetti.
Toplantının basına kapalı bölümünde,
turizmcilerin, zor durumdaki firmalara
hükümetten destek çıkanlmasmı istedik-
leri belirtildi. Yılmaz'ın ise "Her bir fir-
majı kurtarmamız mümkün değil" kar-
şılığını verdiği bildırildı.
SANATSAL İŞBtRLÎĞl ARTTIRILACAK
Türkfilmleri
New YorkHaKültür Servisi - Amerika'da
düzenlenen 19-28 Ekimgünle-
ri arasında düzenlenen 3. New
York Türk Filmleri Haftası,
Yılmaz Erdoğan'ın yönettiği
'Vizontele' fılmiyle başladı.
Festivalı orgaruze eden 'Moon
and Stars Project' adlı kurulu-
şun yetkilılen, ABD ile Türkiye
arasında karşıhklı kültürel ve sa-
natsal yakınlaşma ve işbirliğini
artrırmayı hedeflediklerini açık-
ladılar. Yetküiler bu yıl telefon
ve PTT'nin yanı sıra ınternet yo-
luyla bılet satışı yapılmasının
festivale ılgiyi arttırdığının da
alünı çizdiler.
Kuruluşun basın ve halkla
iüşkiler koordinatörii Cengiz
Yakut, tüm biletlerin festival
öncesinde rükenmemesi ve
filmlerin gösterildiği 'Antholo-
ogy FilmArchives' salonlanna
gelen meraklılann Türk filmle-
rinj ızleyemeden aynlmalannın
önüne geçmek amacıyla başlat-
tıklan yeni bir uygulama çerçe-
vesinde, biletlerin belli bir yüz-
desinin gişede satılacağını söy-
ledi. Festivalin uzun merraj, kı-
sa merraj, belgesel. ilk filmler
ve ustalara saygı adlan altuıda
5 bölümden oluşan festival kap-
samında 17 Türk filmi gösteri-
lecek.
Yılmaz Erdoğan'ın 'VTzonte-
le'vAlj Özgentürk'ün 'Balalay-
ka\ Ömer Kavur'un 'Melek-
ler Evi', Reha Erdem'in 'Kaç
Para Kaç', Canan Gerede'nin
'Parçalanma', N. Bilge Cey-
lan'ın 'Mayıs Sıkmtısı1
, Feh-
mi Yaşar'ın 'Camdan Kalp',
Halit Refiğ'in Gurbet Kuşla-
n', Tülin Sertöz'ün 'Pehhva-
nın Düşü". Ethem Özgüven'ın
k
GanYelekleri Koltuklann Al-
tında Değiller', Nuray Şa-
hin'ın 'Son Kurşun', tlana
Navaro'nun 'Beni Almaya
Geldiler\ Kerem Alruğ'un
'NewYork-lstanbul', Rıza Kı-
raç'ın 'Melegin Selamı', Öz-
gür Eken'in 'Şekerleme', Sü-
he>1a Mathens'in 'DeltaAmo-
ur' ve Demokan Atasoy'un
'Aptal Kurusu' adlı filmleri y-
er aüyor.
4BÎNFtKÎRİŞÇlStîŞStZ
Gazetecilere
örgütlenme
çağrısı
İstanbul Haber Servisi - Çağ-
daş Gazeteciler Demeğı (ÇGD) İs-
tanbul Şubesi Çalışma Hayatı Ko-
misyonu, 2001 yıhnda 3 bin 948
gazetecimn işsız kaldığını belirtti.
ÇGD İstanbul Şubesi Çalışma
Hayatı Komisyonu, hazırladığı ra-
poru, düzenlenen bir basın toplan-
tısıyla kamuoyuna duyurdu. Ra-
porda, 1964 yılında imzalanan ilk
toplu iş sözleşmesinde gazetecile-
rin, "fikir işçisi" olarak tanımlan-
dığına dıkkat çekılerek "fikir işçi-
leri" örgütlenmeye çağnldı.
Onaran, Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanlığı'nın verilerine gö-
re, sektördekı kayıtlı çalışanlann
17 Temmuz 2001 itibanyla 9 bin
675 olduğunu ve 2001 yılında 2 bin
259 gazetecinin işsiz kaldığını be-
lirtti. Çalışan gazetecilerin de işsiz
gazeteciler kadar mağdur oldu-
ğunu vurgulayan Onaran. bu duru-
mun nedeninın sendıkasızlık ve
"işveren karşısında güçsüz bıra-
kan bireysel sözleşmeler yapan"
gazeteciler olduğuna dıkkat çekti.
Antalya'ya eğitim parkı
ÖZLEM GL^TMLİ
SELEN BAYCAN
Türkiye Eğitim Gönüllüleri
Vakfı (TGEV), Suna ve Inan Kı-
raç çifti tarafindan yaptınlanAn-
talya Eğitim Parkı'nı hizmete aç-
ü. Antalya Kepez'de 14 dönümlük
arazi üzerine kurulan park; kütüp-
hane, laboratuvar, seminer odala-
n ve spor sahalanndan oluşuyor.
Eğitim Parkı'nda 7-16 yaş arasın-
da yılda 25 bin çocuğa okul son-
rası eğitim desteği verilecek.
Suna-Inan Kıraç Antalya Eği-
tim Parkı dün açıldı. Açdışta ko-
nuşan eski Çumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel. bu eğitim par-
b projesinden daha çok insanın
haberdar olması gerektiğini vur-
gulayarak projenın sadece eğitim
amaçh olmadığını belirtti.
Milli Eğitim Bakanı Meîin
Bostancıoğlu, 65 milyon insana
çok kıt olanaklarla eğitim verme-
ye çalışnklannı kaydetti. TEGV
Yönetim Kurulu Başkanı tbra-
him Betil de Türkiye'nin en ka-
ranlık noktalanndan birinin eği-
tim olduğuna dikkat çekerek
"Çocuklanna aydınlık bir Tür-
kiye bırakmak isteyenler, seyir-
ci olmaktan çıkıp o\uncu olma-
hdır" dıye konuştu. Parkı yaptı-
ran ve işlerilmesi için maddi des-
tek sağlayan Inan Kıraç, parkın
vakfa yük olmaması ve parkın de-
vamlüığı için 3 trilyon250 milyar
lirahk fon kurduklannı anlattı.
Bu dostluk ömür boyu sürecek
ARİF KIZILYALIN
Biri Aykut Kocaman, diğeri
Gökhan Keskin... Ligin zinesi-
ne oturan Istanbulspor'un teknik
direktörü ve yardımcısı. Kısa bir
geçmişe kadar da aynı takımda
birlikte oynuyorlardı. Ama artık
futbolculuk yaşamlan sona erdi.
Onlar artık teknik adam; üstelik
başanlı iki teknik adam.
Bizim aktaracağımız hikâye de
bu başarüı iki adamla ilgili. Fut-
bolla biraz ilgisi olanlarAykut ile
Gökhan'ın yollannın Istanbuls-
por'da kesiştiğini düşünebilirler.
Oysa bu iki isim arasındaki dost-
luk tam 23 yıl önce başladı. Yıl
1978, yer istanbul'un 'kenar
semti' Sanayi Mahallesi... Aykut
ve Gökhan hem 'süa arkadaşı'
hem de mahalle takımının değiş-
mez iki elemanı. En büyük tutku-
• Aykut Kocaman ve
Gökhan Keskin.Onlar
artık teknik adam Sanayi
Mahlesinde başlayan 23
yılık dostluklarmı hala
sürdürüyorlar.
lan ise futbol ve Fenerbahçe. TJki-
linin o günlerle ilgili anılan, pay-
laştıkları gofretler, kimi zaman
bölüştükleri harçhklar belki de
dostluklannın sonsuza dek bozul-
madan, kesintisiz süreceğinin en
belirgin kanıtı. Harçhklannı birik-
tirip ardından şimdiki adı ile Şük-
rü Saracoğlu Stadı'nın turnikele-
rinden geçmek onlar için dünya-
ya bedel. Çocukluk, gençuk, yıl-
lar çabucak geçheriyor... Yazgı,
Aykut'u önce amatörtakım Altın-
mızrak'a, ardından da Sakaryas-
por'a taşıyor. Gökhan ise Beşik-
taş'ın altyapısına. Ardını hepimiz
biliyoruz. Sizin bilmediğiniz, Ay-
kut ile Gökhan'ın Fenerbahçe ile
Beşiktaş'ın formalannı giyerken
dostluklanndan hiç ödün verme-
dikleri, hatta çokça karşı karşıya
geldikleri halde, birbirlerine hiç
'tekme' atmadıklan. Şimdi ikisi
de teknik adam ve başan zirvede-
ki Istanbulspor'da sürüyor.
AL GÖZÜJVI SETRETLE /IŞIL ÖZGENTÜRK
Zenginlerin atomu varsa
yoksulların da şarbonu var!
Devlet başkanlannın halka gös-
tere göstere radyasyonlu çayı iç-
tiği, erkeklerin gögüslerini gere
gere "AIDS bizden korksun!"
diye dolaştığı, radyasyonlu varil-
lerin cümle yoksulların çöp topla-
dığı kent çöplüklerine atıldığı,
"Burada kolera basili var. Deni-
ze girmek yasak!" levhasının at-
lama tahtası olarak kullamldığı bir
ülkede, Amerika ve Avru-
pa'daki şarbon paniğini an-
lamak gerçekten zor oluyor.
Ne oluyor bu Avrupalılara,
Amerikalılara, alt tarafı
mektuplannı açıyorlar ve
puf diye bir toz havaya yayı-
lıyor.
Gerçekten bizim ve bizim
gibi yaşamın değerinin çok
düşük olduğu, her an ölüm
riskiyle yaşamlan ülkelerde,
gelişmiş ülkelerdeki bu müt-
hiş panik insana şaşırtıcı ge-
liyor. Geçenlerde ya istan-
bul'da ya da Ankara'da kon-
solosluklardan birinden bir
çağrı yapıldı ve bizim iki ba-
bayiğit ve post bıyıklı bekçi-
miz çıplak elleriyle içinde
şarbon mikrobu bulundugu
sanılan tozu elleyip, "Yav
kardaş şarbon bunun neresin-
de" diye birbirleriyle sohbet et-
meye başladılar ve bir tozu tatma-
dıklan kaldı.
tki dünya arasında, zenginle
yoksul ülkeler arasındaki farkı
bundan daha iyi anlatan bir gö-
rüntü, bir söz anımsamıyorum.
Öbüründe ana okuluna giden kü-
çük bir çocuk, tebeşiri ezip toz ha-
line getiriyor ve ihtimal, topunu
vermediği için bozuk çaldığı
komşulannın arabasınm üstüne
elde erriği tebeşir tozuyla şarbon
diye yazıyor. Işte sanki o anda kı-
yamet kopuyor, komşu acele ge-
rekli yerlere telefon ediyor, mas-
keleri ve astronot giysisine benze-
yen elbiseleriyle özel koruma tim-
İeri arabarun yanına gelip önce
herkesi oradan uzaklaştmyorlar.
Sonra toz, itinayla kapalı bir ka-
vanoza aluııyor. araba dezenfek-
te ediliyor. Bizim yaramaz da bir-
kaç arkadaşıyla gülerek olayı iz-
liyor, fakat onlann bu mutluluk
anlan, anında oraya giden televi-
zon kanallanndan birinin ce\-val
kameramanının gözüne çarpıyor
ve kameraman bizim yaramazla-
n çekmeye başlıyor.
Sonuç, ana okuluna giden çocu-
ğun çağdaş şakası, acı bitiyor ve
çocuk üç yıl cezalandınlma iste-
miyle mahkemeye veriliyor. Bu
da fazla ama yoksul ülkelerin boş-
vermişlikleri çok dramatik. Yok-
sulluk varsa hayatın da hiçbir de-
ğeri yok. Afganistanlı genç bir
adamın televizyona yansıyan göz-
leri, çok yaşh yüzü bugünlerde sü-
rekli aklıma geliyor.
"Bizim için ölüm bir çeşit
kurtuluş, yaşamıyoruz Id."
Evet, yoksullar için hayatın de-
ğeri yok. Çünkü kaybedecekleri
hiçbir şey yok. Amlan bile yok. Iş-
te bu noktada zengin Bah ve Ku-
zey ülkeleri kaybediyor. Çünkü
onlann yitirilecek çok şeyi var.
Bu nedenle içine girdiğimiz
yüzyıl, çok pahalıya mal olan kla-
sik silahların değil, ucuza mal
olan ve yaşamla ölüm arasında gi-
dip gelen yoksullann başvuraca-
ğı biyolojik silahlar çağı olacağa
benziyor. Kimse kimseyi aldat-
masuı, bu silahlan öncelikle geliş-
miş ülkeler keşfettiler ve yaptılar
da. Ama yarattıkları bu silahın,
çok kısa bir zamanda kendi-
lerine yöneleceğini hissedip
tümüyle yasakladılar. Ama
dünyada kârdan ve paradan
başka hiçbir şey düşünmeyen
500 şirket var. Bunlara ne ya-
sak işler, ne Birleşmiş Millet-
ler kararlan, ne insan haklan.
Onlar biyolojik silah yapıp
yoksul ülkelere su parasına
satabilirler. Sarmışlardırbile.
Şimdi yoksullann elinde
atom bombasmdan daha etki-
li biyolojik silahlar var, üste-
lik kafası kızan herkes biraz
biyoloji ve kimya bilgisiyle
bunlan kolayca yapabiliyor-
muş. Ve hiç kimse zengin ül-
kelerin de bunlan kullanma-
yacağını garanti edemez. Sö-
zün kısası, Amerikalılann bir
an önce uzaya çıkıp oralarda
uzay istasyonlan kurmayı isteme-
leri boşuna değil. Biz radyasyon-
lu çaylan içelim, çocuklanmız
radyasyonlu varillerle oynasın
zenginler paçayı kurtarmak için
dünyanın sonunun yaklaştığını
hissedip ne hissetmesi bunu pekâ-
Iâ bilip çoktandır uzayda yaşama-
nın yolunu bulmaya çalışıyorlar.
Çünkü sonunda her şey birbiri-
ni yiyecek ve dünya bir çöl olacak.
Mikroplann ve hiç ölmeyen ha-
mamböceklerinin istilasındaki bir
çöl.
Durum bu; karamsarlık mı, bu-
günlerde bana kafayı yememiş bir
iyimser gösterin, vallahi şapka çı-
karacağım.
seyreyle2002@yahoo.com