Katalog

21 EKİM 20»1 PAZAR CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr 15 GRAMMY ÖDÜLLERİ Ev sahibi Los Angeles LOSANGEXES(AFP)- Amerikan National Academy of Recording Arts and Sciences 18 Ekim'de dtûzeolediği basın toplantısıyla Los Angeles'in önümüzdeki yıl şubat ayında gerçekleşririlecek olan Grammy ödüıllerine ev sahıpliği yapacağını duyurdu. Belediye Başkanı James Hahn, Los Angeles şehrinin son dört yıldır olduğu gibi yine Grammy ödüllerine ev sahıpliği yapmayı sabırsızlıkla beklediğini söyledi. Bu yıl 44. kez düzenlenen ve 27 Şubat'ta gerçekleştirilecek olan tören geçen yıl rap grubu Eminem'e karşı yapılan protestolarla tartışmalı bir şekilde geçmişti. LOUVRE MÜZESİ'NDE Mona Lisa 500 yaşında Kültür Servisi - Fransa'daki Louvre Müzesi bugüne kadar hakkında pek çok şey söylenip yazılan Mona Lisa'nın 500. doğum yıldönümünü kutlama karan aldı. Aynca hepimizin kültürel imgeleminde yeri olan dünyamn en tanınmış tablosu hakkında yazar Donald Sassoon tarafından 'Mona Lisa' adh bir de kitap yayımlandı. Kitapta 16. yüzyıl Floransa'sında yaşayan, adının Lisa Gherardini olduğu ileri sürülen, biraz tombulca kadının nasıl ve neden bu kadar ünlü olduğunu ve birçok gızemli Rönesans güzelinı defalarca resmeden, 19. yüzyıla kadar teknik açıdan bir dizi başansızlıkla boğuşan fakat romantık akımın sona ermesiyle şansı dönen Leonardo'nun neden onu seçtiğinin yanıtlan aranıyor. WASHINGTON'DA Ünlülerden yardım konseri Kültür Servisi - Washington'da bugün düzenlenecek olan 'United We Stand' yardım konserinde pek çok ünlü isim bulunuyor. Mariah Carey, Destiny's Child ve Usher'uı yanı sıra Michael Jackson, N'Sync, Aerosmith, Backstreet Boys, Rod Stewart, James Brown ve Al Green, RFK Stadyumu'nda yapılacak konsere katılması kesinleşen sanatçılar arasında yer ahyor. Elde edilecek gelir, Amerikan Kızıl Haç'a ve Pentagon Yardım Fonu'na bağışlanacak. BİR HAFTA SÜRECEK Kaş Kitap Şenliği başlıyor Kültür Servisi - Kaş Belediyesi, Eğitim-Sen ve Yeniden Müdafa-i Hukuk Dergisi Kaş temsilcilikleri tarafmdan düzenlenen 'Kaş Kitap Şenliği' yann başlıyor. Kaş ve köylerinde eğitim gören ilköğretim düzeyindeki öğrencileri kitapla buluşturarak onlara kitap sevgisi aşılamayı hedefleyen etkinlik kapsamında köy çocuklan yazarlar ve kankatüristlerle buluşup söyleşi yapma olanağı bulacak. 27 Ekim'e dek sürecek şenliğe aralannda Mahmut Makal, Vural Savaş, Prof. Dr. ÇetinYetkin, Işıl Özgentürk, Birnur Şener, Semih Poroy, Celal Hafifbilek'in de bulunduğu bir grup yazar ve karikatürist katıhyor. DAVA SONUÇLANDI Berfin Bahar dergisi aklandı Kültür Servisi - Berfin Bahar kültür sanat ve edebiyat dergisinin, Aralık 2000 tarihli 34. sayısında yer alan Özgür Banş'ın 'Burası Amed' adh şıın nedeniyle derginın sahibi ve yayın yönetmenı Ismet Arslan hakkında 'devletin bütünlüğü aleyhıne propoganda yapmak iddiasıyla açılan dava beraatle sonuçlandı. Luhrnıann 'Moulin Rougeia Coppola'nın başarısını yakalamayı istiyor Tutkulu,şizemli, lanetlenmişbir aşk Nicole Kidmao 'Moulin Rouge' adh bir kulüpte çalışan Satine'i oynuyor. Kültür Servisi - Yönetmen Baz Luhr- mann'ın son filrru 'Moulin Rouge' (Kırmızı Değirmen) dünya sinemalanndan sonra, 9 Ka- sım'da, ülkemizde gösterime gıriyor. Filmin senaryosu, kaybettiği sevgilisini geri çagırmak içinölülerdiyannayolculuk yapan, lir çalgıcısının anlatıldığı Orpheus efsanesinden esinlenilerek Luhrmann ve Craig Pearce tara- fından yazılmış. Hikâye, 1899 yılında Paris'te, kötü şöhretli ama bir o kadar da gösterişli ve büyüleyici ge- ce kulübü Moulin Rouge'da geçiyor. Idealist genç şair Christian (Ewan McGre- gor), büyük bir aşkla sevdi- ği kulübün en güzel yıldızı ve aynı zamanda kortezanı Satine'i (Nicole Kidman) yaşadığı hayattan kurtarabı- leceğını düşünmektedır, an- cak gelişen olaylar sonucu, aşkı tutkulu ve lanetlenmiş bir ilişkıye dönüşür. Koreograf John O'Con- nell, müzikalde görev alan oyunculan, tangodankanka- na uzanan çok geniş bir yel- pazede çalıştırmış. Avustral- yalı müzik öğretmeni Andrew Ross ise oyuncu- laramüzık eğıtimi vermiş. Fılmın en önemli par- çasını oluşturan müzikler ise Marius DeVries tarafından yapılmış. Madonna'nın 'Ray of Light' ve 'Bedtime Stories'. Mel C'nin 'Nort- hern Star', Björk'ün 'Postand Debut' albüm- lerinde beraber çalışhğı DeVries, 'Batman Fo- rever' ve Luhrmann'ın bir önceki fılmi 'Ro- meo&Juliet'in fılm müziklerini yapmıştı. Oyuncu kadrosuna gelınce, Luhrmann oyun- culuk yeteneği olan şarkıcılardan ziyade, şarkı söyleyebilen oyuncular aramış. Filmin iki baş- rol oyuncusu, Ewan McGregor ve Nicole Kid- man'ı sıcagı sıcağına tiyatro sahnelerinden çe- kip alan yönetmen, iki oyuncunun da sahne ak- törü olduğunu ve başından beri korkulannın hiç olmadığını belirtti. Filmin yapım aşamasından önce McGregor, Londra West End'de 'Mal- colm' adlı oyunda, Kidman ise Broadway'de 'The Blue Room' adlı oyunda başrol- de oynuyorlardı. Yönetmen, Kidman'a kırmızı güller ve içinde,"Birrolümvar, şar- kı söylüyor, dans ediyor ve daha sonra ölüyor" yazılı bir kart göndererek kur yap- tığını aniatıyor. McGregor, çıplak merin üzerinde, Luhr- mann'la iki hafta, tüm oyun- cu kadrosuyla ise dört ay bo- yunca büyük bir zevkle ça- lıştıklannı, görüşmeler so- nucu metinde sürekli deği- şıklüder yapıldığını ve mü- zikalüı tamamen birer par- çası olduklannıhissettiklen- ni söyledi. Kidman ve McGregor ara- sında çıkan aşk dedikodulannı McGregor, "saç- mahk" diye nitelendirirken Kidman yaptığı bir açıklamada, McGregor'la çok iyi birer dost ol- duklannı ve bu dedikodulann McGregor'un be- bek bekleyen eşine yapılmış bir saygısızlık ol- duğunu ifade etti. Fılmde ünlü ikilınin yanı sıra John Leguiza- mo,Jim Broadbent ve Richard Rosburg da rol ahyor. 'Moulin Rouge'un yapım tasanmcılığını Baz'ın eşi Catherine Martin yaparken dokü- manterler ise Coppola'nın eşi Eleanor Coppola tarafından hazırlanmış. 50 mil- yon dolarlık bütçe aynlan filmin çekim- leri, Fos'un Sydney stüdyolannda ger- çekleşmiş. Luhrmann, filminı, çekimlerin gerçek- leştıği dönemde cılt kanserinden ölen babası Leonard Luhrmann a adamış. Ünlü yönetmenin diğer filmleri ara- sında, 'Strictly Bailroom', 'Red Cur- tain' ve 'Romeo&Juliet'bulunuyor. Luhrmann'ın Cannes'la ilgili ilkha- tırladığı olay, küçük bu- çocukken Cannes'ın miryonlarca mil ötede ol- duğu, Avustralya'nın Heron's Creek kasabasında yaşarken Francis Ford Coppola'nın 'Apocalypse Now' adlı film- le "Altın Palmiye" ödülünü alması. Sonra aklına gelense, Coppola'nın 'Moulin Ro- uge'u izledikten sonra fılmi alkışlaması. Luhrmann, Coppala'yla altı ay önce Syd- ney'de tanıştı. Coppola, şehirde 1970'lerin 'Apocalypse Now' adlı fılminin yeni versiyo- nunu tanıtmak içın bulunuyordu. Luhrmann, Meksıka"da 'Romeo&Juüet'i çektikten son- ra, 'Moulin Rouge' ile Coppola'nın 'He- arts of Darkness'daki başansını yakala- mak için çahşüğını belirtiyor. Baz, Can- nes'ı seviyor. 1993'te, Avustralya'da 'Strictly Bailroom' adh filmini, seyir- ciyle buluşturacak bir sinema salonu bulamayınca, Cannes seçici kurulu, fil- mi "Un Certain Regard" kategori- sinde değerlendirmıştı. Baz'ın bir di- ğer fılmi de 'Red Curtain.' Filme bu adı verdiğini çünkü nesnelenn adlan- dınlmaya ihriyacı olduğunu belirtti. (Empire ve The Guardian Euro- pe) DSP İzmir Milletvekili Suat Çağlayan, mitolojinin sembolü zeytin ağacını bir kadına benzetiyor Görkemi çizgilerde sakk Hüseyin Çağlayan'm fotoğraf sergisi Milli Piyan- go Talih Kuşu Sanat Galerisi'nde yer abyor. BAHAR TANRISEVER ANKARA - DSP tzmir Milletvekili Suat Çağlayan, fotoğraflanyla 'mitolojinin sem- bolü' zeytin ağacının binlerce yıllık geçmişine ışık tutuyor. Ölümsüz, yaşam veren ve doğurgan zeytin ağacını bir "kadına" benzeten Çağlayan, " Yaşb zeytin ağacının gövdesindeki lavnm- lar, yaşü insanın alnındaki kuışıklıklan ge- tiriyor akla. Bin yıllık bir geçmişin ve çağla- n görmüş geçirnıişliğin kanıtı bu çizgiler. Ağaçlar söylemediklerini gövdelerine yan- sıtıyorlar gibi geliyor" diye konuşuyor. 1948 yılında Trabzon'da doğan Çağlayan, AÜ Tıp Fakültesi'ni bitirdi. Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda askeri tabip olarak uçuş dok- torluğu ve GATA'da çocuk hastalıklan ihtisası yaptı. Izmir SSKTepecik Hastanesi'nde klinik şefliği ve baştabiplik, EÜTıp Fakültesi'nde öğ- retim üyeliği görevlerinde buhındu. Sağlık Ba- kanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdür- lüğü görevinden sonra DSP'den 21. Dönem Iz- mir Milletvekili olarak parlamentoya girdi. Zeytin ağaçlannın olağanüstü görüntülerini mitolojık anlatımlarla süsleyen Çağlayan, "Sergjde zeytini işledim. çünkü zeytin ken- dinden doğan ölümsüz bir ağaç. Zevtini iş- ledim, çünkü zeytin 10 bin yaşında" diyor. Zeytin ağacının yaşam ve ışık verdiğini an- latan Çağlayan, çocuk doktorluğunun getırdı- ği aynntı arama özelliğiyle ağacuı gövdesinde- ki çizgüere dikkat ettiğırü anlatıyor. 'Sanki görüntülerle mesaj veriyorlar' "Çocuğu tanımakiçin aynntıya inmek zo- rundasınız. Küçük bir aynntıdan çok şey çı- karabiürsiniz. Ağaçlar da söylemediîderini gövdelerine yansıüyorlar gibi geliyor. Konu- şamıyor ama görüntülerle mesaj vermeye çalışıyorlar gibi... \ ücudundaki o çizgileri, yaşh insanların alnındaki çizgilere benzeti- yorum.Görkemini çizgilerde görmek müm- kün. Yaşlananlann alnındaki çizgiler gibi, gelnıiş geçirmişliğin göstergesi. Bence bir kadın zeytin ağacı. Barış \ ermesi, yaşam ver- mesi ve doğurgan olması bende daha çok kadın olduğu yönünde izlenim uyandırıyor." Zeytin ağacının mitolojidekı yerine de işaret eden Çağlayan, "Bu konuda iki yorum var. Birincisi; Tann'nın, Nuh Tufanı'nın arka- smdan zeytin ağacı yollayarak insanlarla ba- nşmanın sinyalini verdiği. tkincisi de tufan- dan sonra ilk yetişen ağaç olan zeytinin, tu- fana karşı baş kaldırdığı biçimindeki gö- rüş" diye konuşuyor. Çağlayan, nerede bu- ağaç görse gövdesinde- kileri merak ettığını anlatıyor. Makinesini sü- rekli yanında taşıdığını ve doğada güzel gör- dügü her şeyın fotoğrafını çektiğini söylüyor. Ancak fotoğraf sanatçısı olmadığım, yalnızca bakıp gördüklenm saptadığını ve insanlarla paylaştığını belırten Çağlayan, bu sergisınde satış yapılmadığına işaret ediyor. Ege Univer- sitesi bünyesinde yaptırmak istedikleri hasta- neye kaynak sağlamak için sergide satış yap- mayı düşündüğünü. ancak daha sonra yanlış yorumlanacağı gerekçesiyle vazgeçtiğini be- lutiyor. Gelecekte, değişik ağaçlann gövdelerine iUş- kin bu-karma fotoğraf sergisi de yapmayı plan- ladığını bıldiren Suat Çağlayan, sponsor bul- ması halınde fotoğraflan bir kitap olarak bas- tırmak istedığıni kaydediyor. Çağlayan'ın 'Ben Ze\1inAğacı Mitolojinin Görgü Tamğı' başlıklı fotoğraf sergisi, Milli Pıyango Talıh Kuşu Sanat Galerisi'nde 28 Ekim Pazar gününe dek görülebilir. Sıvas Devlet Tiyatrosu Yenisezon 'Bina' oyunuyla başladı HATİCE BtÇER SIVAS - Sıvas Devlet Tiyatrosu yeni sezonu, Behiç Ak'ın yazdığı Devlet Tiyatrosu sanat- çüanndan Ayşenil Şam- hoğlu'nunyönettiği 'Bi- na' adlı oyunla geçtiği- miz perşembe günü açö. Şamlıoğlu, sezon bo- yunca izlenebilecek 'Bina'da herkesin ken- dinden bir şeyler bula- bileceğini belirterek "Oyunda bir spor kompleksinin eleman fazlası nedeniyle yeni alınan elemanlar için bina içinde yapılan değişiklikler anlatüı- yor " dedı. Yönetmen Şamlıoğlu, "Behiç Ak'ın oyununu okuduğumda, aklıma Devlet Tiyatrolan yani kendi kurumum geldi. Sahne arkasında ra- hatsızlanan bir oyuncu arkadaşunızı bile yatı- rabileceğimiz bir yere sahip değiliz fakat ge- nel müdürlüğümüz ya da diğer birimlerimize ait bina bir bakanlığm koridorlan gibi. İşte bu \iizden bu oyun herke- si düşündürecek" şek- linde konuştu. Sıvas Devlet Tiyatro- su Müdürü Tomris Çe- tinel, üretimin tüketildi- ği ölçüde değer kazan- dığını belirterek Devlet Tiyatrolan Genel Mü- dürlüğü'nün yeni dü- zenleme ile internet ara- cıhğıyla ızleyicilerin Türkiye'nin her yerin- den bilet alabilecekleri- ni kaydetti. Çetinel, Ge- nel Müdürlüğün yaptığı yeni "gişe uygulamala- n"nda internet aracılı- ğıyla bilet ahnak iste- yenlerin oyunlarhakkın- da bilgilendirildiklerini de belirtti. Doğan Kitapçılık'tan yeni yayınlar Kültür Servisi - Doğan Kitap, altı yeni kitabı daha okuyuculara sunuyor. Özen Yula'nın yazdığı 'Jartiyer^ Kırbaç ve Baby- Doll'ün Otesin- dekiler', nine- lerden konso- matrislere, müş- teri temsilcilerin- den hemşirelere 21 farklı kadın ti- pinin yaşam için- deki durumlan ve bazen de dunışlan- nı işleyen bir kitap. Günümüz Türki- yesi'nde herkesin durumunu anla- tan tek kişilik bir iç geçirme. Halide Eşber, 'Sanki Seninle Uzun Zaman- dır Hiç Böylesine Çügınlar Gibi Sevişmemiştik' adlı kıtabında, tesadüfen başla- yan bir aşkın taraflann ruh dünyasında yol açtığı yıkıcı hesaplaşmayı ve bunu trajik sonuçlannı ince bir kurguy- la anlatıyor. 'Pagaşura'da Aylin Sü- rer, aidiyeti, korkulan, yal- nızlıklan, suskunluklan, ay- n düşen yollan, geç kal- mışlıkları, öfkeleri sor- gulayan öykülerle işli- yor. 1998'de Yunus Nadi Roman Ödülü'ne değer görülen Hakan Akdo- ğan ise 'Gölge Yaşa- tan' ile bir kez daha okur karşısında... 'Bir Tutkunun Dile Getirilme Biçimi', yalm ve duyarlı anlatı- mı, kendine özgü ko- nulanyla edebiyat dün- yamızda özel bir yere sahip olan NecatiTosu- ner'in imzasını taşıyor. Somut tarihsel örnekle- ri toplumsal düzlemde sorguladığı romanlanyla beğeni kazanan Reha Ça- muroğlu'nun 'Ikilebir'i ay- m problematiği bu kez anak- ronik bir yöntemle ve birey- sel düzlemde gündeme geti- ren bir tez-roman. YAPI KREDİ KÜLTÜR MERKEZİ'NDE 23 Ekim 2001, 18.30 Salı Toplantıları Arkeolojı: Çataihöyük (Dıalı Soyleşi) Yrd. Doç. Dr. Ayfer Bartu Sermet Çıfter Araştırma Kütüphanesı Sergı Salonu bu hafta 18 Ekim 2001, 18.30 Müzikli Söyleşiler Akordeonla Dünya Turu Canlı Müzık ve Söyleşı Edward Aris Sermet Çıfter Araştırma Kütüphanesı Sergı Salonu Sergiler 19 Eylül - 3 Kasım 2001; Kaz-m Taşkent Sanat Galensı Üçü Birlikte: Fahrelnisa - Aliye - FüreyaTopiu Sergisi 19 Eyiül - 3 Kasım 2001; Sermet Çfte r Araştırma Kutiıphanesı Sergı Salonu Bir Usta Bir Dünya: Halikarnas Balıkçısı Arşiv Sergisi 3 Ekim - 28 Aralık 2001; Vedat Nec "-, Tor Mjzesı Alâeddin'in Lambası: Anadolu'da Selçuklu Çağı Sanatı ve Alâeddin Keykubâd Sergisi yKREDİ KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK Istiklal Caddesi, No:285/287, Beyoglu, Tel: (212) 252 47 00 www.yapikrediyayinlan.cofn • ykkultuf^ykykultur.com.tr • www.estofe.com.tr/bulvar/yky