25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 EKİM 2001 CUMARTESİ 8 HABERLER Amerika'nın ateşi altındaki Afganistan kentlerinin tümü en az 2000-3000 yaşmda Dünya tarihibombalanıyor• Savaşa karşı tarihsel kentlerin korunmasını "şart"koşan 1954 La Haye Sözleşmesi, "Kültürel mirasın bulunduğu yerleşmeler bombalanmayacak" diye imza atan ülkeler tarafından bir kez daha açıkça "unutulmuş" durumda... OKTAY EKİNCİ "Amerikalı yazar VV. Fauikner 'Geçmiş asla ölmez, hatta geçmemış- tir bile...' demişti... Damarlarımızda sadece kan değil, atalanmızın dene- yim ve ümitleri de dolaşıyor. Onların hâlâ yaşayan anıtları ve gelenekleri sayesinde kim olduğumuzu. nereden geldiğimizi ve ne olmak istediğimizi anlayabiliriz..." BusözlerHillaryClinton'aait... 18 Kasun 1999'da kocasıyla bırlikte Tür- kiye'yi ziyaretlerinde Aspendos'ta yaptığı ve "tarihsel mirasın korun- masına ABD'nin verdiği değeri" an- lattığı konuşmasında söylemiştı... Izleyen günkrde, yine Türkıye'dekı uzmanlar da davet edılerek ABD Bü- yökelçiliği'nde düzenlenen bir toplan- tıyla "21. yüzyılın kültürel rehberi" olarak tanıtılan aynı konuşmanın bir yerinde de dönemin "first lady"si şun- îan söylüyordu: "Bu hazineler (tarih- sel-külfürel değerler) asırlara diren- di... Ancak, biliyoruz ki eğer hareke- te geçmezsek, ortak geçmişimizin birçok kalıntısı tehlike altındadır. Bugün kültür mirasımızı koruma ve zenginleştirme gibi zor bir çabaya her zamankinden daha fazla ihtiya- cımız var..." (ABD Büyükelçiliği'nin Türkçe çevirisinden) Rehber alınacak konuşma ABD makamlannın bütün dünyaya duyurduğu bu "rehber alınacak" ko- nuşmadan ABD Başkanı Bush'un ha- beri var mı, bilmiyoruz... Yine bu ko- nuşmadakı "korumalıyız" denilen ta- rihsel ve kültürel mirasın "en eski bi- rikimlerini" taşıyan "Afganistan kentleri" üzenndeki bombardıman yağmuruna karşı ABD'nin başanlı ve popüler politikacısı Hillary'nin şimdi "nasıl bir tutum takındığını" da bil- miyoruz... Ancak, Aspendos'ta yankılanan bu sözlerin ardından; kimilerindeki "ga- liba Körfez Savaşı'nda Mezopotam- ya'nın bombalanması aymazlığını artık yaşamayacağız" şeklınde orta- ya çıkân iyi niyetli umutlann "boş" ol- duğunu da yine açıkça görüyoruz... ABD ve îngıliz savaş uçaklannın 1991 yılı başlannda (ocak ve şubat) "Saddam'ı cezalandırma" adınatam 42 gün aralıksız bomba yağdırdıklan topraklar, yazının bile ilk bulunduğu, "insan uygarhğının beşiği" bir coğ- rafyaydı... 1998 sonlannda "Çöl TUkisi" adı Taleban'dan ne farkları var? tngiliz arkeologlar ses çıkarmamış olsalar bile, ABD yönetimi yine yanına "kadim sömürgeci dostu" tngiliz polirikacılannı alarak Afganistan'ı sayısız füze ve bombayla cehenneme dönüştürüyor.. HüJary'niö sözleri bir kez daha "havada" kalırken bonn kanıtlarcasına havadan yağdırılan ve "Afganistan bütçesinden daha fazla maliyetli" oldokları söylenen bombaiar, bütün ABD'deki tarihsel kahtlardan çok daha değerli ve paha biçilmez tarih ve kültür hazineleriyle dolu kentleri tehdit ve tahrip ediyor...Tıpkı 11 Eylül 2001 'deki New York'ta gerçekleştirilen "acımasız terör"de olduğu gibi, yine "masum insanlarla" biıiikte "insan uygarlığı" da yok ediliyor, tarihten siliniyor... Yakın geçmişte Taleban'ın tarihi Buda heykeUerine yönelik "dogmatik" ve nygarlık karşıtı tutumlanm "îıakb tepldlerle" eleştirenlerin büyük bir kesimi ise şimdi aynı tarihin birikimlerini taşıyan kentler ve topraklar üzerindeki "bir başka dogmatik tutumdan kaynaklanan" ağır tahribat karşısında, akıl almaz bir aymazlıkla "susuyorlar"... venlen operasyonla yınelenen aynı bombalamanın altındaki Mezopotam- ya'da, başta Bağdat olmak üzere Urnk ve Kiş antik kentleri de bu "tilkilik- ten" nasibını almıştı. Nitekim, Ingiliz arkeolog Leonard Wolley'in, böylesı bir "tarih ve kültür tahribatına" hiç değilse tngiliz uçak- lannın katılmamalan ıçın Ingiltere Sa- vunma Bakanlığı'na yaptığı başvuru dünyada da duyarlı çevrelerde büyük yankılar yapmış, ABD unajını düzelte- bilmek ıçin "düzmece" bir "petrole bulanmış karabatak" fotografını "iş- te bu vahşeti durduracağız" (!) me- sajı venrcesıne TV ekranlarından in- sanlığa tanıtmıştı... ABD'nin. Saddam'dan sonra şimdi de Usame Bin Ladin'i cezalandırma adına, yine Ingiltere ve NATO deste- ğiyle başlattığı "Afganistan bombar- dımanı" altındaki kentlerin her biri en az "2000" yaşındalar... Tıpkı Körfez Savaşı'nda olduğu gibi, kent tarihleri (yani uygarlık tarihleri) henüz sadece "200 yıl" falan olan ABD'nin "kavra- yamadığı" anlaşılan bu birkaç bin yıl- lık geçmiş, aynı Afganistan kentlerin- de "insanlığın kültür tarihi" açısın- dan bakın ne anlama geliyor: Her blrl uygarlık merlcezl KÂBİL: Ateş altmdaki başkent Kâ- bil, kenanndakı Kâbil Irmağı'nın be- reketiyle "3000 yıllık" geçmışe sahip. 10 1500'lerdeki ilahilerde "kutsal kent" olarak anılıyor. Ünlü Babür'ün mezannm da yer aldığı bir tarih kenti ve parlamento ile bakanlıkların bulun- duğu Darü'1-Aman Sarayı bile sava- şın "stratejik hedefi" olarak koruma- sız durumda... KANDEHAR: Tarihin bir başka "uygarlık vadisini" yaratan Tarnak Irmağı'nın suladığıovanınkentı... Ün- lü hükümdar Ahmet Şah Dürrani'nın mezan burada. tlk kuruluş tarihi ise IÖ 4 ya da "Büyük Iskender" dönemine takvimleniyor... 18. yüzyılda başkent- lik yapmış bir "antik SIT" özelliğin- de... MEZAR-I ŞERİF: Yaygm inanışa göre, Hz. Ali'nin mezan da bu kentte. Mezann bulunduğu Mavi Cami, mavi çinileri ve özgün mimarisiyle Islam kültür ve sanat coğrafyasında "yüzük taşı" gibidir... HERAT: Antik dönemlerden bu ya- na yerleşme için insanlan çeken Her- rirud Irmağı kıyısındakı bu kent de IÖ 4 ya da Büyük tskender'den As- ya'ya bir kültür mirası... 14. yy. sonla- nndaki Timur döneminde bölgenin en parlak sanat ve bılim merkezi... Antik kalesi kentin tarihsel derinliğini simge- liyor. Ilk Islam minareleri burada ve Ti- mur'un torunu Şah Ruh Mirza'nın yaptırdığı şair Abdullah Ensari'nin rürbesi sadece dinsel bir ziyaret yeri değil, doğu kültürlerindeki "şiir ve edebiyat derinliğinin" de anıtsal ka- nıtı... ...VE DtĞERLERİ: Ateş ve bom- bardıman altındaki diğer kentler ise ör- neğin Celalabad da tam 2200 yıllık; Ferah antik Phrada kentiyle tarihini kanıthyor; Bamiyan'da ise eski çağlar- dan kalma ınsan eliyle yaratılmış "ma- ğaralar" ıle bunlara oyulmuş iki dev "Buda figürü", bu kenti Afganistan'ın ve tüm Asya'mn en önemli "arkeolo- jik merkezlerinden" biri yapıyor... Sözün kısası, "terörü cezalandır- ma" adına Afganistan'm böylesi tarih ve kültür zengini kentlerini bombala- yanlar, aslında terörün de gerçek ve ka- lıcı "panzehirini" oluşturacak "insan aklının ve insan emeğinin" en köklü birikimlerini acımasızca "göz ardı et- miş" durumdalar.. Bu nedenle, 1954'te La Haye'de im- zalanan ve savaşta tarihsel kentlerin as- la bombalanamayacağını "hükme" bağlayan "Silahh Bir Çatışma Halin- de Kültür Varlıklarını Koruma Söz- leşmesi" bir kez daha ve hatta "imza- layan ülkelerce" açıkça çiğnenirken Hillary'nin konuşması da Aspendos'un antik duvarlannda sessizce yankılan- masını sürdürüyor... Amerıka en kötu ıhtımalden kork Terönstterin anthrax yaymak içtn kuflanabttecekteri yöntemter f g FBIve sağlık yetkilileri olayı araştınyor ABD'de dördüncü şarbon hastası • Almanya'da panik yaratan zarflann zararsız olduğunun anlaşılmasının ardından bu defa Lahey'deki ABD Büyükelçiliği'nde içinde pudra benzeri madde bulunan zarf panik yarattı. Dış Haberler Servisi - ABD'nin ardından Avrupa ülkelerinde de başlayan biyolojik terör korkusu Almanya ve Hollanda'daki şüpheli olaylar nedeniyle yoğunlaşırken Belçika Sağlık Bakanlığı biyolojik ve kimyasal saldın ihtimaline kar- şı önlem alındığuıı açıkladı. New York kentindeki NBC televizyonu- nun bir çalışanında şarbon hastalı- ğı teşhis edildiği bildinldi. Almanya'nın Wiesbaden kentin- de üzerinde "Cihat başladı" yazan şüpheli zarflann ardmdan geçilen alarm durumu, zarflarda tehlikeli bir madde tespit edilememesinin ardından geri alındı. Bu zarflarla temas ettiği belirlenen 12 kişi ön- lem olarak karantınaya alınmıştı. ABD'nin Lahey Büyükelçili- ği'ne günderilen bir zarftan pudra- ya benzer beyaz bir madde çıkma- sı da önceki akşam saatlerinde bü- yükelçilikte kısa süreli şarbon pa- niğine yol açtı. Postayla gelen zarfı alan büyü- kelçilik posta görevlileri, içinde toz şeklinde beyaz bir madde bu- lunduğunu görünce yetkilileri uyardı. Posta görevlisi üç kişide herhangi bir hastalık belirtisi gö- rülmemesine rağmen, önlem ama- cıyla kendilerine hemen antibiyo- tik verildi. Zarf içindeki madde ise laboratuvarda incelemeye alındı. Lelystad 'daki Araştırma Merkezi laboratuvarlannda yapılan ilk ince- lemede, zarftaki maddede şarbona yol açan anthrax bakterisi bulun- madığı belirtildi. Belçika Sağlık Bakanı Magda Aelvoet, biyolojik ve kimyasal sal- dın olasılığına karşı önlemler al- dıklanm açıkladı. Bu rür bir saldı- n tehdidini gösteren somut işaret- ler olmadığını, ancak her türlü ola- sılığa karşı tedbir gerektiğini belir- ten Aelvoet, stoklardaki antibiyotik ve aşılann dökümünün yapıldığmı, eksiklerin üretilerek giderildiğini, stok artışına gidildiğini bildirdi. Soruşturma başlatıldı ABD'nin New York kentindeki NBC televizyonunun bir çalışanın- da şarbon hastalığı teşhis edildiği bildirildi. NBC Nevvs'dan yapılan açıkla- mada, "kimliği açıklanmayan ba- yan çalışanındaki şarbon mikro- bunun, Florida eyaletinde bir ki- şinin ölümüne yol açan solunum yollarına yerleşen şarbonla aynı olmadığı" belirtildi. Açıklamada, bayan çalışanda "deri şarbonu" teşhisi konduğu ve tedaviye cevap verdiği belirtildi. NBC çahşamnın hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi. FBI ve sağlık yetkilileri olay hakkında soruşturma başlattı. Öte yandan CNN televizyonu, N- BC teievizyonunun bayan çahşamnın, şarbon mikrobunu, naber merkezme 10 gün önce gelen şüpheli paketı açtığında aldığını bildirdi. ABD Sağlık Bakanı Tom- my Thompson ise NBC çalışanın- da teşhis edilen şarbon hastalığının "terorizmle" ilgisini gösteren kamt olmadığını bildirdi. YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ KADROSU İLANI Üniversitemizin ekli listede belirtilen birimlenne 2547 sayılı Yasa'nın 33 maddesi hükümlenne göre Araştırma Görevlisi alınacaktır. Bu kadroya başvuracaklann mezuniyet belgelennı, özgeçmışlerını, bir adet fotograflannı varsa yaytmlanmış ya da yayımlanacak olan bılimsel çalışmalannı, LES belgelerini, bildiği yabancı dilinı belırttıği dılekçelerine ekleyerek ilgıli Dekanlığa, duyurumuzun yayımı tarihinden başlayarak 15 gün içinde başvurmalan gerekmektedır. BOLUMU Biyoloji Matematik Matematik Bilg. ve Oğrt. Tekn. Egt. Eğitun Bılımlen FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESt ANABİLİM DALI Moleküler Biyoloji Analiz ve Fonksiyonlar Teo. Mat. Temelleri ve Mat Lopk ADET 1 1 1 Eğıtım Programlan ve Öör. tKTİSADt ve İDARİ BtLİMLER FAKÜLTESİ ^ BOLUMU tktisat Iktisat Siyaset Bıl. ve Uls. llş. Işletme Işletme Işletme BÖLÜMÜ Müzik ve Sahne Sanatl. Sanat Bölümü ANABtLtM DALI Iktısat Teonsı tktisat Tarihi Siyaset Bilımı Muhasebe ve Finansman Orgütsel Davranış Ticaret Hukuku SANAT ve TASARLM FAKÜLTESİ ANABİLİM DALI 1 ADET 1 1 1 1 1 1 ADET 3 3 İNŞAAT FAKÜLTESİ BÖLÜMÜ Çevre Müh. ANABİLİM DALI Çevre Bilimleri Toplara: ADET 18 Basın: 58486 TUNCELİASLÎYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 2001,248 Davacı DSt Genel Müdürlğü vekılı Av. Mehmet Öz- men tarafından davalı Mehmet Arguç aleyhıne mahke- memize açılmış bulunan kamulaştırma bedelının tespit \e tescıl davasının yapılan açık yargilaması sırasında mahkememızın 17. 09.2001 tanhlı duruşmasında ven- len ara karan gerefınce: Da\alı Mehmet Arguç'a ait Tuncelı ılı Merkez Ata- türk Mahallesı Rostan mevkiınde kaın 136 ada 8 parsel nolu taşmmazın 1454 m2'sı DSİ Genel Müdürlüğü ta- rafindan kamulaştınlmış olup. ibraz edilen belgelerden kamulaştırma bedelı konusunda taraflar anlaşamadıkla- nndan, kamulaştınlan taşınmazın bedelının tespıtı ıle DSt Genel Müdürlüğü adına tescılıne karar venlmesı ıçin 16.08.2001 tanhınde DSİ Genel Müdürlüğü vekılı Av. Mehmet Özmen tarafından Tunceli Asliye Hukuk Mahkemesıne dava açıldığı ılanen duyurulur. 21.09.2001 Basın 57739 TUNCELİ ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 2001,250 Davacı DSİ Genel Müdürlüğü vekılı Av. Mehmet Öz- men tarafından davalı Mehmet Arguç aleyhıne mahke- memıze açılmış bulunan kamulaştırma bedelının tespıtı ve tescıl davasının yapılan açık vargılaması sırasında mahkememızın 17 09.2001 tarihli duruşmasında verilen ara karan gereğınce: Davalı Mehmet Arguç "a aıt Tuncelı tlı Merkez Atatürk Mahallesı Rostan mevkiınde kaın 139 ada 10 parsel nolu taşınmazın 0352 m2'sı DSİ Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştınlmış olup. ibraz edilen belgelerden kamulaş- tırma bedelı konusunda taraflar anlaşamadıklanndan. ka- mulaştınlan taşınmazın bedelının tespıtı ıle DSİ Genel Müdürlüğü adına tescılıne karar venlmesı ıçın 16.08.2001 tanhınde DSİ Genel Müdürlüğü vekılı A\ Mehmet Özmen tarafından Tuncelı Asliye Hukuk Mah- kemesine dava açıldığı ılanen duyurulur. 21.09.2001 Basın: 57741 TEŞEKKÜR Gerçekleştırdığı başanlı operasyon ile benı tekrar sağlığırna kavuşturan, Horence Nıghtıngale Hastanesi hekımlerinden Prof. Dr. AZMİ HAMZAOĞLU'na. Dr. KENAN Tİ$KAYA'ya. Dr. ERKAL BİLEN'e, Fizyoterapıst ZÜBEYDE ALUÇ'a, Florence Nightingale Hastanesi 5 A Servisi hemşıre ve personeline, aynca yoğun ılgılennden dolayı Prof. Dr. KÂMİL ADALET ve Prof. Dr. JALE YAZICI'ya teşekkürü borç bilirim. FERRUH FIRATLI KOCAELİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 2000 1158 Davacı Ahmet Ozden tarafından Nüfus Müdürlüğü aleyhı- ne açılan gaıplık davası nedenıvle; Davacı Ahmet Özden'ın eşı Fatma Ozden'ın 17 08 1999 tanhlı Marmara depremınde goçuk altından yaralı olarak çıkarıldığını, ancak hastaneye göturüldukten bugune kadar kendısınden herhangi bir haber alamadığını talep ve dava etmış olmakla. Sınop ılı. Boyabat ılçesı, Sanağaççı koyu C 08801, H 14. S 39'da nüftısa ka- \ıtlı olup tzmıl Uzunçıftlık Yenı emek Fabnkası lojmanlann- da kalan Hüse\ın kızı Şenfe'den olma. 1959 doğumlu Fatma Özden'ın bugune kadar tüm aramalara rağmen bulunamadı- ğından. gorenlerın. adresını \e>a bulunduğu verı bılen ya da duyanlann veya bızzat kendısının mahkememızın 2000 1158 esas savılı dosvasına müracaat etmelen, etmedıklen takdırde adı geçenın mahkememızce gaıplıgıne karar venleceğı husu- su ılan olunur Basın 58812 VEFAT Merhum Ismaıl Hakkı Erol'un eşı, Dr. Aygün Dindar, Av. Nurgün Erol Ceylan ve Dr. Ali Erol'un annesi, Dr. Seçkin Dindar ve Dr. Uğur Erol'un kayınvalidesi, Seçıl ve Sezin Dindar'ın. Gızem Erol'un, Selin ve Beril Ceylan'ın anneannesı Kepirtepe Köy Enstitüsü 1947-1948 dönemı mezunlanndan AYŞE EROL (Duyar)'ı kaybettik. Cenazesı 13 Ekim 2001 Cumartesi günü (bugün) Bakırköy/Kartaltepe Camii'nde kılınacak öğle namazını takiben Güngören Mezarlığf nda toprağa verilecektir. Ruhu şad olsun. AİLESİ BAŞSAGLICI "Koy Erstıtusu mezunu oğretmenler kuşağf nın ıdealıst e§ıtımcılen btrec bırer aramızdan ayrılıyor Yuzlerce "onemlı ve değert" ınsanır yetışmesıne katkıda butunan Koy Enstrtulu oğretmenlenmızden bınnı Keprtepe Koy Enstıtusu 1947-1948 donemı mezunlanndan arkadaşımız AYŞE EROL DUYARl yıtırmenın acısı ıçındeyız Arkadaşlar olmakla orur duyduğumuz Ayşe Duyar Erol'un aılestne ve yakınlanna, oğretmen arkadaşlanna başsağlığı dılıyoruz Bugun Ayşe Duyar Erol'u Bakırkoy'Kartaltepe Camii'nde kılınacak oğle namazını takıberı Gungoren Mezartığı'ndan toprağa uğurlayacağız. Ruhu şad olsun. KEPİRTEPE KÖY ENSTİTÜSÜ MEZUNLARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle