26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 EKİM 2001 CUMARTESİ • HABERLERIN DEVAMI GUNCEL Cl'NEYT ARC4YTREK • Baştarafı 1. Sayfada Lakin, son bilgiler; -Ankara'nın sürekli yalanlama- lanna karşın- ABD'nin "asker istediğini" doğruladı. 28 Eylül günü ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in Dışişleri Bakanı Cem'e bu isteği doğ- rudan duyurduğu yaygınlaştı. önceki gece dıkkat çeken "bir şey" oldu. Kanal D'nın saat 19.30'daki ana haberlerinde canlı yayına Ankara'dan katılan ABD Büyükelçisi Robert Pearson'un, sunucu Defne Samyeti'nin sonjlanna verdiği yanıtlar tartışmalara öyle bir açık- lık getirdi ki... "ABD, Türkiye'den ön cephede savaşacak, istih- barat dışında başka destek göndermesını ısteyecek mi?" sorusuna Buyukelçi Pearson; söze, "Bildiğiniz gibi ABD, Türkiye'den biriik istemedi" diye başladı. Fakattt, tersıne irdelemelere kapıyı açık bırakan ifa- delerle şöyle sürdürdü: "Türkiye'nin vereceğikarar; destekya da başka bir şekilde biriik göndenve karan tamamen ulusal bir karardır. Türkiye'nin kendi içinde alacağı bir karardır." Büyükelçi açıklamalannın bu noktasında -Kanal D'deki habenn takdiminde ifadesini bulan sözcük- lerle- Türkiye ile ABD arasındaki 'pazariığı' diploma- tik dille doğruladı. -Türkiye'nin kendi içinde alacağı karann-: "Politik 'görüşme danışma süreci sonunda' alınacağım" söyledi. Büyükelçi devam etti: "Türk hükümeti, Türk politik sistemi buna karar verecektir. Biz Türkiye'yi Kuzey Atlantik müttefiklen içinde bir müttefik olarak görü- yoruz." Bu müttefiklik özgür ülkelerin müttefikliği biçımin- de, (asker verilmesine direnmeyiz, dayatmayız de- meye getıren) tamamen karariarına bağlı olarak ve- recekleri destekler yönündedir. "Türkiye'nin (yine kendisı bilir dercesıne) karan ne olursa olsun buna saygı duyacağız." Bakiiim ne yapacak? Samyeli, olayın can damanna parmak basan so- ruyu yöneltti Büyükelçi Pearson'a: "Türk ve Ameri- kan yetkilileri arasında bu şekilde görüşler alınıp ve- riliyor, sizin söyledikleriniz bu yönde. Bu şekilde bir biriik gönderildiğinde savaşta ön cephede mi sava- şacak?" Büyükelçi asker konusunda "pazariıklan" pardon 'danışmayı, görüş alışverişini" doğrulayan bir yanıt verdi: "NATO müttefiklen her zaman ülkeler arasında hangi bîrliklerin elde olduğunu, ne amaçla kullanıla- bileceğinı birbihne danışarak harekete gihşirier. Bu anlamda diyorum ki: 'Bu bir talep biçiminde olmaz, bilgi alışverişi biçiminde olur, durum tartışılır'. Ama karariar farklı şeylerdir, karartar politik şeylerdir" dıye konuştu. Büyükelçinin saptamalan; şu sırada "irtibat" gore- viyle ABD'de bulunan askeri heyetimizin yapmakta olduğu görüşmelen, ABD'den bıze, bizden ABD'ye gkten-gelen "bilgi alışverişleri" çerçevesinde, içeri- ğine yönelik asker ve görev pazarlığının sürdüğünü ya da bir sonuca bağlanmak uzere olduğunu göste- riyor. Ertuğrul Özkök dün 11 Eylül'den beri hükümete yöneltılen eleştirilerin ne kadar haklı olduğuna, ABD'den gelen haberlerin burada resmen yalanlan- masına karşın asker istemini doğruladığına degınır- ken, bu politikanın mimarı olarak Başbakan Ecevrt'i gösteriyor ve... "Yani kamuoyuna 'Asker gönderme- yeceğiz' diyen de o, kapalı kapılar ardında asker ver- meyi kabul eden de o" diyor. -Denriş'in açıklamasından bir kez daha öğrendik ki- Ecevit; borç ödemesıni yapamayacak duruma gelen (ya da getiren veya getirilen) bir ülkenın baş- bakanı. Halkın yüzde 80'inin karşı çıktığı, askerin Afganis- tan'da sıcak savaşa girmesini önleyecek bir formül bulsa ya da kabul ettirse ne yazar. Cebinde Körfez Savaşı öncesi olduğu gibi, binbır çeşit vaat, övgü, sırt okşayan demeçlerle Mehmet- çiği Afganistan'a uğurlayacak. Mehmetçik resmen savaşta! Bu sonuç her türlü idare-i maslahatçı söyleme karşın değişir mi? Arnavut'un dediği gibi hükümet (Ecevit) "bakaliiim daha ne yapacak?" Çırağan'da Kafkaslar ele alındı Cem: Gürcistan'la ilişkiler derinleşecek İSTANBUL (AA) - Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Bakû-Tiflis-Cey- han Boru Hattı ve Şah- deniz projelerine ilişkin Türkiye'nin güvenlikle ilgili hiçbir endışesi ol- madığını belirterek. "Bölge ülkeleri ve ben kendi adımıza konuşu- yorum; Türkiye olarak bu güvenligi sağlayabi- lecekdurumdayız" de- di. Bakan Cem, Gürcis- tan Dışişleri Bakanı Irakb Menagarişvili ile Çırağan Sarayı'nda ger- çekleştirilen toplantının ardından düzenlenen or- tak basın toplantısında, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye arasında mevcut olan ve güvenlik konusunu da kapsayan işbirliğine yeni bir boyut kazandıracaklannı ifade etti. Cem, "Günümü- zün teröre karşı ortak mücadele zorunlulu- ğunun nihayet herkes tarafından anlaşılma- sı sonucunda, biz de kendi bölgemizde üze- rimize düşeni daha iyi bir şekilde yapmak amacıyla Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye arasındaki güvenlik iş- buüğini daha kapsam- h, daha derinliğine bir ilişkiye dönüştürme kararındayız" diye ko- nuştu. Bakan Cem, "Kaf- kaslar'daki son geliş- melerden sonra Bakû- Tiflis-Ceyhan Boru Hattı ve diğer projeler- le ilgili bir güvenlik so- rununun yaşanıp ya- şanmayacağına" iliş- kin soruya karşılık, "Bakû-Tiflis-Ceyhan Boru Hatü Projesi ol- sun, Şahdeniz Projesi olsun, bizim güvenlik konusunda hiçbir en- dişemiz yoktur. Bölge ülkeleri olarak ve ben kendi adımıza konuşu- yorum; Türkiye olarak bu güvenliği sağlayabi- lecek durumdayız. Özel bir sıkıntı yoktur. Bu projeler mutlaka sonuçlanacaktır" dedi. Cem, Rusya ile Gür- cistan arasında yaşanan sorunlara da değinerek, "Türkiye hem Güney Kafkasya'nın çok önemli ülkesi kimliğiy- le hem de Gürcistan ile fevkalade ilişkileri, ay- nı şekilde Rusya ile ge- lişen ilişkileriyle Kaf- kaslar'da bir istikrar etkeni şu anda. Bu is- tikrar etkeni özelüğini devamh geliştirmekte. Bu açıdan elbette olumlu katkımız söz konusu" diye konuştu. Rekor küçülme yaşanacak; kişi başına ulusal gelir 2 bin 261 dolara düşecek Yoksulluk artacakANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Yüksek Planlama Kuru- lu'nda (YPK) görüşülen rakamla- ra göre 2001 yılında yüzde 8.5'le "rekor küçülme" yaşayacak olan Türkiye'de kişi başına ulusal gelir 2 bin 261 dolara düşecek. Böylece kişi başına düşen gelir, 2 bin 161 dolar olduğu 1994yıhdı- şanda bırakılırsa son 10 yılın en düşük düzeyine gerileyecek. Programa göre gelecek yıl da ki- şi başına düşen ulusal gelir, yal- nızca yüzde 2.3'lük artışla 2 bin 315 dolar olabilecek. Gelecek yıl için dolar kurunun ortalama 1 milyon 801 bin lira olması öngö- rüldü. Gelecek yıl bütçenin yüzde 45.7'si faize aktanlırken, perso- nele yalnızca yüzde 21.8'si, yatı- nmlara da yüzde 5.6'sı aynlıyor. ÜMF'nin istemi doğrultusunda fa- iz dışındaki kamu harcamalan re- el olarak geçen yılın bile altına düşürülecek. Bunun için memur- lara ilk yanyıl için düşük zam ve- rilmesi, emekliliği gelenlerin emekli edilmesı, mesai ve ikra- miye ödemelerinin dondurulma- sı, KÎT'lerde personel azalnmına ve yatınm ödeneklerinde kısıtla- malara gidilmesi, KlT ürün fıyat- lanmn arttınlması yöntemine başvurulacak. Hükümetin, yüzde 35'lik yıl sonu enflasyon hedefi çerçeve- sinde memurlara ilk 6 ay için en az yüzde 17.5 zam vermesi gere- kiyordu. Ancak, enflasyon farkı ödemelerinin sürmesi, başlangıç- ta zam oranının düşük tutularak Temizel, IMF programım eleştirdi Keşke haksız çıksaydım İstanbul Haber Servisi - Eski Maliye Bakanı Zekeri- ya Temizel, Türkiye'de eko- nomik politikalann başansız- lığında yolsuzluklann büyük rolü olduğuna dikkat çekti. Temizel, IMF'den gelecek ek yardımın ekonomide ancak geçici bir rahatlama sağlaya- cağııu söyledi. Türkiye Saydamlık Hare- keti Derneği'nin davetlisi olarak geldiği İstanbul'da, ekonomide saydamlık ve ekonominin bugünkü duru- mu hakkmda bir konuşma ya- pan Temizel, "Keşke haksız çıksaydım. Bazı olaylarda hakh çikmak insana keyif değil sıkıntı veriyor. Maale- sef hakh çıktık" dedi. Zeke- riya Temizel, bugünkü IMF programıyla ekonominin düzlüğe çıkmasının mümkün olmadığını belirterek bu programın bir borç ödeme programı olduğunu vurgula- dı. Temizel, IMF'nin ek des- tek vermesi halinde ekono- minin bir süre daha borçlan çevirebilecek konumunu ko- ruyabileceğini, ancak birkaç ay sonra yeniden tıkanma ya- şanacağını söyledi. maaşlarda reel gerilemenin arttı- nlması öngörülüyor. AA'nın ha- berine göre ekonomi yönetimi hükümete, "10+5", "15+10", "25+10"dan oluşan alternatifler sundu. YPK'de de tarnşmaya ne- den olan Hazine, Maliye ve DPT'nin rakamlannın birbirini tutmaması sorunu, garantili borç- lann bütçeye dahil edilip edilme- yeceği tartışmasından kaynakla- nıyor. Maliye, 2 katrilyon lirayı aşkın Hazine garantili borcu büt- çe içine almaya karşı çıkıyor. YPK'de bakanlann, bürokrat- lann yalnızca rakamsal veriler sunmalarını eleştirerek bunun so- mut olarak vatandaş üzerindeki sonucunun ne olacağını sordukla- n öğrenildi. Devlet Bakanı Yü- maz Karakoyunlu'nun, "Bu is- tatistikleri yığdınız. Verileri or- taya koydunuz. Vergi öngörüle- rini söylediniz. Bunun somut hayata yansıması ne olacak? Benim insanımın hayatında ne- ler değişecek" dedi. Kamu kesimi, 2002 yılında 24.7 katrilyon lira borçlanmak zorunda kalacak. Konsolide bütçenin borçlanma gereksinimi ise 29.2 katrilyon li- ra olacak. Cari harcamalann 2000 yılında ulusal gelir içinde yüzde 10.8 olan payı 2001'de yüzde 10.6'ya düşürüldükten sonra 2002'de de yüzde 10.5'e indirile- cek. Bütçe harcamalannın ulusal gelir içindeki payı da yüzde 43.6'dan yüzde 35.8'e düşecek. Kamu yatınmlan sabit fiyatlar- la 2001 yılında yüzde 36.6, özel sektör yatınmlan da yüzde 42.7 gerilemiş olacak. Bu gerilemeye karşın 2002 yılında kamu yatı- nmlannın yalnızca yüzde 6.3, özel sektör yatınmlannın da yüz- de 23.7 artması öngörülüyor. Top- lam tüketimin de kamuda yüzde 6.6, özelde yüzde 6.9'luk bu yıl kaydedeceği gerilemenin üzeri- ne, gelecek yıl kamuda yalnızca yüzde l'lik, özelde de yüzde 3.6'lık bir artış bekleniyor. Gele- cek yıl sabit sermaye yatınmlan kamuda azalmaya devam edecek. Bu yıl yüzde 27.8 küçülecek ka- mu sabit sermaye yatınmlan ge- lecek yıl da yüzde 2.5 azalacak. Özelde de bu yıl yüzde 27.7 aza- lan sabit sermaye yahnmlan, ge- lecek yıl yalnızca yüzde 2 artabi- lecek. Tüm bunlann sonucunda eko- nomide yüzde 4'lük büyüme ge- lecek yıl sağlanabilse bile ulusal gelirdeki artış son 3 yıldır yaşa- nan kayıplan karşılamaya yetme- yecek. Kişi başına düşen ulusal gehr 1998'de 3 bin 247 dolara u- laşmışken, 1999'da 2 bin 880 do- lara, 2000'de 2 bin 986 dolara, 2001 yılında ise 2 bin 261 dolara kadar gerilemenin ardından 2002 yılında ancak öngörüler futarsa 2 bin 315 dolar olabilecek. İşsizlik sigortası kesintisi düşüyor ANKARA (Cumhuriyet Büroso) - îşsiz kalanlara kul- landınlmak üzere biriktırilen fonlan, Hazine'nin borçlan- masına yama yapmaya çalı- şan hükümet, reel sektöre yö- nelik teşviki de, bu fonda bi- rikecek paralan azaltma yön- teminde buldu. Devlet Baka- nı Kemal Derviş, işsizlik si- gortası fonuna işçi, işveren ve devlet kesinrilerinin 1 'erpuan azalhlması konusunda görüş birliğine vanldığını açıkladı. Uygulamayla fonun gelir-gi- der dengelerinin olumsuz et- kileneceği ve kamuda yeni bir "kara deliğin'' oluşacağı be- lirtilirken sisteme olan güve- nin de sarsüacağı kaydedildi. Okuyan, dün Kemal Der- viş'le Hazine'de yaptığı gö- rüşmenin ardından yaptığı açıklamada, sosyal güvenlik kurumlannın fmansman ihti- yaçlannm Hazine'ce karşılan- maya devam edeceğini belir- tirken SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'un 2002 yılında toplam açığının 7 katrilyon li- ra olacağını söyledi. Kamu kuruluşlannda resen emekli- lik uygulamasının da yanlış anlaşıldığmı savunan Oku- yan, baa devlet dairelerinde istıhdam fazlalığı, bazılannda istihdam eksikliği olduğunu anlattı. Okuyan şöyle devam etti: "Önce yapılması gere- ken, bu fazlahk ve eksiklik- leri değerlendirip fazla ola- nı az olan yeriere aktarmak- tır. Resen emeklilik konu- sunda alınmış bir karar yok." Okuyan, Derviş'in, işsizlik sigortası fonunda biriken pa- ranın kamu finansmanında kullanılması yönündeki iste- mini de görüşmede değerlen- dirdiklerini belirtti. Okuyan, İşsizlik Sigortası Fonu'nda yıl sonunda 2.1 katrilyon lira bi- rikmesini hedeflediklerini söyledi. Ekonomik sıkmtıla- nn, işgücü maliyetini de olumsuz etkilediğını vurgula- yan Okuyan, önümüzdekı yıl fona işçi, işveren ve devletten yapılan kesintilerin 1' er puan düşürülebileceğini kaydetti. Derviş ise 2002 yılında ka- mu maliyesinde disiplini sağ- lamaya yönelik olarak uygula- nacak politikalarla çelişme- mek kaydıyla üretim ve isrih- damı destekleyici, emek ma- liyetlerini azaltıcı bazı önlem- ler üzerinde durulduğunu bil- dirdi. Cumhurbaşkanı bakanları uyardı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer; devlet bakanlan Kemal Derviş, Tunca Toskay ve Yılmaz Karakoyunlu ile Maliye Ba- kanı Sümer Oral'a ekono- mik sorunlara ilişkin önemli uyanlarda bulundu. Reel sektörün sorunlanna işaret e- den Sezer, özelleştirmelerde istihdam sorununun göz ardı edihnemesini ve "sosyal devlet anlayışımn" esas alınmasını istedi. Cumhurbaşkanı Sezer, dün ekonomiyle ilgili bakanlar- dan brifing aldı. Toplantıya hazırlıkh gelen Sezer'in eko- nomideki sorunlara ilişkin raporlan bakanlara sunarak hükümete uyanlarda bulun- du. Devlet Bakanı Derviş, brifingde, programın hedef- lere ulaşacağmı savunarak ancak öncelikle halkın güve- ninin sağlanması gerektiği- nin altını çizdi. Dış kaynak yapısında değişikliklere gidi- Iebileceğini belirten Derviş, ABD'ye yönelik saldınmn ardından dünya ekonomisi üzerindeki olumsuz etkiler- den Türkiye gibi riskh ülke- lerin daha çok etkileneceğini vurguladı. Sezer, özellikle ih- racat ve turizm gelirlerinde- ki düşüşe dikkat çekti. Sezer, başta üretim sektörü olmak üzere ekonomiye ilişkin ola- rak şu uyanlarda bulundu: / Üretim veistihdamıart- ürahnu Ekonomikkrizin ar- dından dar geliriilerin so- runlan daha da artü. Sosyal devlet anlayışıyla hareket et- meiryiz. / Kamu kaynaklannı etkin kullanaiım. Kamuda tasarruf çok önemli. „' ÖzeDeştinne yasası çık- sm.Ama yeni yasada, sosyal devlet anİayışınıve işçinin is- tihdam sorununu dikkate alahnı. / Ihracata yönelik finans- man desteği sağlanmalı. Dış ticarete canlıhk kazandınl- ması çok önemli. Bu nokta- da kur dengesı sorununu aş- mak zorundayız. Şubat kri- ziyle yapılan devalüasyon sonrası kur sorunu bir türlü aşılamadı. y Reel sektör zor dunım- da. Reel sektörün yüksek vergi oranlanna ilişkin öne- rilerine kulak vereUm. ADKF, hükümeti ve ABD'yiprotesto etti tÜKulüpleri Federasyonu'na (ADKF) bağh bir gnıp öğrenci ABD'nin Afganistan'ı bombalamastnı. hükümetin ABD'ye destek vermesini protesto etti. Okuldan kapıya doğru yürüyen öğrenciler, ellerinde "Kahrolsun Amerikan emperyaüzmi", "Yeni Kore'ler istemiyoruz" yazüı dövizler taşıyarak "Amerikan askeri olmayacağız'", "Terörist ABD, belasını bulacak" sloganlan attı. Türk halkının, mazlum Afgan ve Irak halklannın yanında olması gerekriğini belirten öğrenciler, "Türk halkı ve gençliğinin yolu Amerikan uşaklığı değil, emperyalizme karşı ulusal bağımsızbk için savaş yoludur" dedi. Gnıp daha sonra olay çıkmadan dağıldı. (Fotoğraf: tPEK YEZDANİ) Beyazıt'ta şeriatçı gösteri ALPER TURGUT/ ÎPEK YEZDANİ Beyazıt Meydanı cuma namazının ardnı- dan şeriatçı gösteriye sahne olurken, binler- ce kişi, tekbir getirerek Afganistan'ı bomba- layan ABD'yi protesto etti. "Yaşasın Usame bin Ladin", "Kâbil Bush'a mezar olacak" ve "Kahrolsun işbirlikçi katiller" slogan- lan atan göstericilere polis müdahale ederken 22 kişi gözaltına alındı. Gazetecilerin tartak- landığı olaylar su-asuıda biber gazı kullanıl- ması nedeniyle Beyazıt Meydanı bir anda ka- nşırken birçok basın mensubu, yurttaş ve po- lis gazdan etkilenerek fenalık geçirdi. Beya- zıt Camisi'nde kılınacak cuma namazı önce- si binlerce çevik kuv'vet polisi, panzerler ve köpekler eşliğinde Beyazıt Meydanfnda ge- niş güvenlik önlemleri aldı. Keskin nişancı- lar, cami, üniversite ve çevre binalann çatı- sına yerleştirilirken, sivil polisler ve karakol polisleri de kurduklan barikatla gazetecıleri meydandan uzaklaştırdı. Cuma namazı önce- sinde çok sayıda kişinin kimliklerine el ko- nularak gözaltına alındı. Konya'da 41 gözalrı Konya'da Hacı Veyiszade Camii'nde kılı- nan cuma namazından sonra 500 kişilik bir grup yürümek istedi. Polisin müdahalesiyle arbede yaşanırken, olaylarda yaklaşık 41 ki- şi gözaltına alındı. Bursa'da da gösteriye ka- tılan 2 kişi gözaltına alındı. Izmir'de ise ABD karşıtı gösteriler düzenlendi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada SaldınlarGürcülertarafındagerçekleştirildi.Uçak- lar da onlarındı. Gürcistan yönetimine göre şöyle oldu: Saldırılar Rusya'nın işi. Rusya, Gürcistan'ın içini kanştırıp, etkisı altına almak ıstiyor. Rusya'ya göre şöyle oldu: Saldın Çeçen militanların işi. Gürcistan, sınınna hâkim olamıyor. Çeçen militanlar, zaman zaman Gürcülerle bir olup Abhazlara saldın düzenliyor. Gür- cistan sınınndan lojistik destek alan Çeçenler, Rus- ya içindeki eylemleri için de güç topluyor. Bu üç farklı bakışı toplayınca, şu çıkıyor: Birileri, hazır bütün gözler Orta Asya'da iken, Kaf- kaslar'ı kanştırıp, yanm kalan hesaplarımı bitireyim, dıyor. Bölgeden gelen bu karışık haberleri netleştirme masasına koyup, duruma biraz daha geniş baka- lım... Gürcistan Devlet Başkanı Eduard Şevard- nadze hafta başında ABD'de şunu söylemişti: "Gürcistan, Rusya'nın güneyideğil, Türkiye'nin ve NATO'nun kuzeyidir." Bölgeden gelen çatışma- bombalama haberlerı- nin bu demeçten sonra duyulması da ayrıca ilginç. Gürcistan'ın Türkiye açısından taşıdığı önemi ve bu çerçevede atılan adımlan satırbaşlanyla duyura- lım: - Türkiye'nin Orta Asya'ya güvenli açılan tek ka- rayolu bu ülke topraklarında. Türkiye'nin Azerbay- can'la kara-demıryolu bağlantısı bu ülke üzerinden sağlanıyor. - Gerçekleşmesi halinde Bakû-Ceyhan boru hat- tının geçeceğı tek 3. ülke. Bu hat tın resmi adı da Bakû-Tiflis- Ceyhan. - Türkiye'nin askeri alanı da kapsayan stratejik iş- birliği anlaşması imzaladığı 28 ülkeden bin. Gürcis- tan'daki bir Rus üssünü geçen aylarda Türk Silahlı Kuvvetleri kullanıma hazır hale getirip, anlaşmalar çerçevesinde hizmete soktu. Üç anahtar Batum'daki kimı telefonlar Artvin koduyla çalışı- yor. Gürcüler, bu bağlantıyla hem Türkiye'deki hem öteki ülkelerdeki ilişkilenni daha kolay sürdürdükle- rini söylüyorlar. Karadeniz bölgesinin dağlık yapısı, Artvin ve çevresine havaalanı yapılmasını engelliyor. önümüzdeki dönemde Batum Havaalanı'nın Türki- ye iç hat seferierine açılması ve Doğu Karadeniz'e yönelik hava taşımacılığının bu yolla yapılması gün- demde... Buna benzer iki ülke ilişkilerindeki kaynaşmaya yönelik pek çok örnek verilebilir Türkiye'nin Gürcis- tan'la ilişkilenni daha ileriye götürmesi, bugünkü yö- netim anlayışımn ve bağımsızlığın sürmesine bağlı. Orada olup bitenlere kayıtsız kalmaması gerekıyor. Gürcistan Dışişleri Bakanı Irakli Menagarivişli'nin dün apar topar Türkiye'ye gelişinin aftında yatan da şüphesiz bu bağlar. Türkiye, Kafkaslar'da banş ve istikrann sağlanma- sı için Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan hattını günde- megetirdiğinde, Moskova; hemen Rusya, Ermenis- tan, Gürcistan, Azerbaycan'ı kapsayan Kafkasya Dörtlüsü'nü masaya getirmişti. Her iki girişim de kâ- ğıt üzerindeki canlılığını sürdürüyor! Türkiye'nin Orta Asya politikası üretebilmesi, Kaf- kaslar'daki ağııiığına ve ıstikrara bağlı. Burada kilit ülke Gürcistan. Kilit üç anahtarlı; biri Gürcistan'la, bin Rusya'yla, biri de Kafkaslar'dakı öteki uluslarla denge. Hüner, üçünü birden açabilmekte... [email protected] Edirne F tipinden 18 tahliye • EDtRNE (AA) - Edırne F Tipi Cezaevi'nde, ölum orucundaki 18 hükümlü, sağlık durumlannın bozulması nedeniyle tahliye edildi. 18 hükümlünün cezalan 6 ay süreyle ertelendi. Aynı durumdaki 6 kişinin de tahliye edileceği bildirildi. F Tipi Cezaevi bahçesine, görevliler gözetiminde araçlanyla giren hükümlü yakınlan. yürüme güçlüğü çeken yakınlannı alarak dışanya çıkardılar. KESK: Fatura yine emekçilene • tstanbul Haber Servisi - Kamu Emekçileri Sendıkalan Konfederasyonu (KESK) Genel Sekreteri Sevil Erol 2001 Yılı Bütçesini değerlendirdiği basın açıklamasında "IMF talepleri doğrultusunda hazırlanan bütçede ülkenin içinde bulunduğu ağır sorunlann faturası yine emekçilere kesiliyor" dedi. Prof. Kongar'a beraat • tstanbul Haber Servisi - "Dokunulmaz 550 Adam Bir Uygarlığı Nasıl Çökertti" başlıklı yazısmda "TBMMnin manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif ettiği" iddiasıyla yargılanan gazetemiz Yaym Kurulu Danışmanı ve yazan Prof. Dr. Emre Kongar ile Sorumlu Yazıişleri Müdürü Avukat Fikret llkiz, beraat etti. îstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dünkü duruşma Kongar, 2 Nisan 2001 tarihinde yayımlanan yazısında, TBMM ve miHetvekillerinden bahsetmediğini vurgulayarak, "Yazımda, 16. yüzyılda Hernan Cortes'in 550 zırhlı askeriyle Aztek uygarlığmı nasıl çökerttiğini anlattım" dedi. Cezaevlerinde açık görüş • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhuriyet Bayramı nedeniyle tutuklu ve hükümlüler, 26 Ekim Cuma gününden itibaren açık görüş yapacak. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün cumhuriyet başsavcılıklanna gönderdiği genelgeye göre Bayrampaşa Kapalı Cezaevi'ndeki tutuklu ve hükümlüler, 26-31 Ekim tarihleri arasında açık görüş olanağmdan yararlanacaklar. Ankara, Antalya, Metris ve Izmir kapalı cezaevlerinde 26-30, Adana, Bayrampaşa Özel, Bursa E Tipi, Gaziantep E Tipi, Konya ve Mersin kapalı cezaevlerinde 26- 29, diğer bütün cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlüler 27-29 Ekim tarihleri arasında açık görüş yapabilecekler. Sosyal Demokrasi Okuhı • tstanbul Haber Servisi - Sosyal Demokrasi Vakfı ile Türkiye Sosyal Ekonomik ve Siyasal Araştırmalar Vakfı'nca birlikte düzenlenen Sosyal Demokrasi Okulu'nun 5. dönemi, Bilgi Üniversitesi'nin Sıraselviler'deki yerleşkesüıde başladı. Dönemin açılışına katılan Prof. Dr. Erdal Inönü, dayanışma ve bilginin sosyal demokrasi için öneminı vurguladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle