Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 EKİM 2001 CUMARTESİ
HABERLER
DÜNYADA BUGUN
ALİ StmiEN
ABD Militarjzminin
Ekonomik Yönü
11 Eylül olaylarını bahane eden
ABD'nin savaş girişiminin ardındakı ger-
çek gerekçeleri anlamakiçin, herşeyden
önce, VVashıngton'un 21. yüzyılda kendi-
sine bıçtiği rolü bilmek, Sam Amca'nın
kendi mutluluğu ve refahı ile, gerçekte
öyle olmasa bi le, tüm insanlığın refahını
özdeşleştırdiğini görmek, Yankiler'in ken-
dilerini demokrasinin simgesi ve koruyu-
cusu olarak gördükleri, buna dayanarak,
dünyanın her yerınde, karada, havada,
denızde ve denizaltında, yeraltında ve de
uzayın her yerınde tartışmasız mutlak he-
gemonyalarını kurma peşınde oldukları,
bunu kendileri için bır hak olduğu kadar,
aynı zamanda d a ınsanlığa karşı yüküm-
lü bulunduğu bir görev olarak algıladık-
ları gerçeğini kavramak gerekir.
Olaya bu açıdan bakınca, ABD'nin yal-
nız Afganistan'ı değil, aynı zamanda tüm
bölgeyi denetimi altına alarak, Hazer hav-
zası petrol ve doğalgaz zenginlığini dile-
dıği gibı kontrol edıp yönlendirme konu-
sundaki çabalarını anlamak kolaylaşır.
Amerıkan rnilitarizmi, uzayı da kapsa-
yan global ABD emperyalizmın hızmetin-
dedir.
• • •
Ancak Amerikan militarizmi yalnızca,
bu küresel hatta evrensel boyuta varmış
olan emperyalizmin vurucu gücü değildir.
O aynı zamanda, o emperyalizmin altya-
pısı olan Amerikan ekonomisinin beslen-
me damarlarından biridir.
Harry Magdoff'un yıllar önce vurgula-
dığı gıbi ABD, krizlerden çıkışta, sılahlan-
manın büyük desteğini görmüştür.
Bugün sokakta gezen her üç Amerıka-
lıdan bıri doğrudan veya dolaylı olarak sı-
lah sanayiine çalışmaktadır. Tabii bunla-
ra uzay araştırmalarını da katabilırsiniz.
Olayı tümüyle kavrayabılmek için, bu
dev ülkenin karmaşık ekonomik yapısına
biraz daha yakından bakmak gerekir.
Amerikan toplumunda ekonomik kuru-
luşlar sonsuz gibi görünürler. Köşedeki
kahveden en tepedekı firmalara kadar,
bu karmaşık ve zengin yapıyı bütünüyle
düşündüğünüzde bu gözlem doğrudur.
Ne var ki neredeyse sonsuz girişimci-
nin bulunduğu piyasada ciroların ve kâr-
ların dörtte üçü, şirketlerin yüzde 3'ünden
çok daha azının elindedir. Ve bu büyük
kuruluşlar, yalnız bir veya birkaç değil,
birçok alanda faaliyet gösterirlerken he-
men hepsi de equipment dedikleri teçhi-
zat sanayiinde de yer alırlar.
• • •
Bir kriz döneminde, silah sanayii veya
uzay araştırmaları (ki ikisi aynı) alanında
verilecek siparişler, bu büyük kuruluşla-
rın durumunu kurtaracak, ekonomiyi can-
landıracaktır.
Amerikan ekonomisinı 1929 büyük
dünya krizinden kurtaranın, kamu sipa-
riş ve harcamalarını arttıran Roosevelt'in
Keynesçi politikası olduğu bir gerçektir.
Ama 2. Dünya Savaşı'nın bu alandaki
katkılarını da görmezden gelemeyiz.
George W. Bush da silahlanmayı kö-
rükleyerek ekonomiyi canlandırma poli-
tikasıyla işbaşına gelmişti.
Uzmanların bugün için, hiçbirgeçerlili-
ği olmadığını vurguladıkları yıldız savaş-
ları veya kalkan projeleri, Başkan'dan,
askeri değil ekonomik nedenlerle destek
görüyordu.
11 Eylül olayları, Amerikan militarizmi-
nin silah harcamalarını şahlandırarak
ekonomik canlanmayı sağlama işlevini
yine ön plana çıkarmıştır.
ABD militarizminin ekonomik yönünü
hiç gözden kaçırmamak gerek.
Ahmet Altan ifade verdi
Mahkeme 'Andıç'
belgesini istedi
ECEVİT KILIÇ
Yazar Ahmet Altan
ıle Aktüel Dergısı So-
rumluYazıışlen Müdü-
rü Murat Tunau'nın
"Askeri kuvvetleri
tahkir ve tezyif et-
mek" suçundan 1 ıle
6"şar yıl arasında ağır
hapıs ıstemıyle 2 ayn
davadan yargılanması-
na dün başlandı.
tstanbul2 AğırCeza
Mahkemesı'ndekı du-
ruşmalaraAhmet Altan
katılırken Murat Tuna-
ü gelmedı. 9-15 Kasım
2000 tanhlı Aktüel der-
gısınde yayımlanan
"Bu generalleri yar-
gılayın, bu yazarları
açıklayın" başlıklı ya-
zıyla ılgılı açılan da\a-
da, Altan, "Bu ülkede
generaller hangi suçu
işlerlerse işlesinler
yargılanmazlar nıı?
Suçluluklan belgeler-
le ortav a çıkmış, gene-
raller değil de, o gene-
rallerin yargılanması-
nı isteyen yazarlar mı
yargılanacak yalnız-
ca?" dedı.Altan'ınve-
kılı avukat Gülçin
Çaylıgil de davanın
usulüne uygun olarak
açılmadığını \e dava-
nın reddını talep ettı
Çaylıgil, Genelkur-
may Başkanlığı'nın
"Andıç" belgesıyle ıl-
gılı yaptığı açıklaması-
nın ıstenmesını ve bu
belge ıle ılgılı basında
yer alan dokümanlann
oturum arası mahke-
meye vermek ıçın süre
ıstemınde bulunarak
Altan'ın duruşmalar-
dan vareste tutulması-
nııstedı Çaylıgıl'ınıs-
temlennı yennde bulan
mahkeme heyetı duruş-
mayj erteledı.
Afganistan'a saldınyı onaylayan BM ve Kofi Annan, 2001 yılı Nobel Banş Ödülü'ne layık görüldü
Savaşa 'banş'ödülüverildi
GÜRHAN IÇKAN
BM Genel Sekreteri Kofi Annan, ödü-
liinü 10 Aralık'ta Oslo'da alacak.
• 100 yıl önce ilk banş ödülünün verilmesinden bugüne dek
savaşlarda ve silahlı anlaşmazlıklarda en az 170 milyon insan
öldü. Bu süre içerisinde Nobel Banş Ödülü'ne 88 kişi ve 16
örgüt layık görüldü.
nan'ın geçenlerde Oslo'yu zıyaret
etmesınden sonra şöyle demıştı:
"Annan, BM'nin şimdi> e dek en
etkili \e \erimli genel sekreteridir.
Bu hiç kuşkusuz biraz da ulusla-
rarası ortama bağlı... Halen gü-
venük mekanizması, soğuk savaş
yıllarındakinden daha kolay işle-
tilebilhor. AmaAnnan'ı bö\lesine
sevilen ve takdir edilen bir kişi ya-
pan en büyük özellik, onun kendi
kişiliğidir."
100 yıl once ılk banş odulıinun \e-
nlmesınden bugüne dek savaşlarda
\ e silahlı anlaşmazlıklarda en az 170
STOCKHOLM - 2001 yılının
Nobel Banş Odulu, Bırleşmış Mıl-
letler ıle bu kuruluşun Genel Sekre-
ten Kofi Annan a \enldı. Daha ön-
ce 9 kez BM'ye dahıl örgutlere \ e bu
tur örgutlenn kuruculanna verilmış
olan ödül, boylece ılk kez BM'nin
kendısıne venlmış oldu 1 Ocak
1997'den ben BM'nin genel sekre-
terlığını yapan Kofi Annan 1938'de
Gana'da doğdu
Oslo'dakı Nobel Enstıtusü'nun
Başkanı Geir Lundestad, Kofi An-
mılyon ınsanın olduğu tahmın edılı-
yor. Bu zaman zarfında Nobel Banş
Ödulu'ne 88 kışı ve 16 örgüt layık
göruldu
Bu yıl Nobel ödullenmn 100. yıl-
dönümu kutlandığı ıçın daha önce
banş ödülü alanlar Oslo'ya, Alfred
Nobel'ın olüm yıldonumü olan 10
Aralık'takı geleneksel odül torenıne
davet edıldıler
Bu ödülun \enlmeye başlanma-
sından sonra geçen ılk 35 yıl süresın-
ce daha çokA\ rupa \eABD'dekı çe-
şıtlı banş örgutlennın kuruculan
odüllendınlmıştı Bu sure ıçınde
Norveç Parlamentosu tarafından se-
çılen 5 kışılık Nobel Komıtesı'nde
hükümet üyelen de yeraiabılıyordu
Oduller bu nedenle genellıkle Nor-
veç'ın dış politikası doğrultusunda
venlıyordu Daha sonra buna son ve-
nldı Nobel Enstıtüsu'nun Başkanı
Geu- Lundestad, bu 100 yıllık sure
ıçınde özellıkle 1 kışının hakkı ye-
nıldığı göruşunde
Odüle 5 kez aday gostenlen Ma-
hatma Gandhi'nın Lundestad, bu-
nun nedenı olarak Noneç'ın, yakın
ıhşkıde olduğu Ingıltere'yle arasm-
da bır soğukluk olmasından kaçın-
masını göstenyor
100 yıl süresınce \enlen banş
odüllennın ulkelere gore dağılımı.
Uluslararası orgutler. 19, ABD 18,
Fransa 9, lngıltere 8, Isveç 5, Alman-
ya, G. Afhka veK. Irlanda4'er, Bel-
çıka, Israıl \e İsvıçre 3'er, Avustur-
ya, Non eç. Arjantın, Sovyetler B.
ve D. Tımor2'şer, dığerlen 1 (herül-
keye 1 'er)
IĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
w\uımı.
AKP cenel Başkanı
Tayyip Erdoğan da
Atatürkçü oldu
İstanbul Haber Ser-
visi - AKP Genel Başka-
nı Recep Tajyip Erdo-
ğan, "AKP'nin amacı-
nın Atafürk'ün göster-
diği muasır medeniyet-
ler seviyesini \akala-
makolduğunu" belrrttı
İstanbul Unıversıtesı
Sıyasal Bılgıler Fakülte-
sı Mezunlan Derne-
ğı'nce düzenlenen
"Türk siyasal hayatın-
daki gelişmeler ve yeni
oluşumlar" konulu top-
lantıda konuşan Erdo-
ğan, muhafazakâr de-
mokrat olduklannı, dın
devletıne karşı çıktıkla-
nnı, Batılı anlamda laık-
lığı benımsedıklennı,
serbest pıyasayı savun-
duklannı söyledı.
Erdoğan, Türkıye'nın
1950-60, 1965-71 ve
1984-91 yıllan arasında
önemlı sıçramalar yaptı-
ğını ve ortalama yüzde
5'lık büyüme hızı yaka-
ladığını kaydettı. Türkı-
ye'nın bu dönemlerde
hep tek partılı hükümet-
Türkiye, Arap ve Ortadoğu'daki üniversitelerin diploma denkliklerini kaldırmaya başladı
Şeriatçı eğitime vize yokANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkıye, şeriatçı
rejım ıhracını önlemek ıçın
Arap ve Ortadogu ülkelenn-
dekı ünıversıtelen yakm ın-
celemeye alarak diploma
denklıklennı kaldırmaya baş-
ladı. Yükseköğretım Kurulu
(YÖK) Mısır'dakı şenatçı El
Ezher Unıversıtesı' nden son-
ra Suudı Arabıstan, Pakıstan,
Crdün, Sunye ve Malez-
ya'dakı üniversıtelenn ılahi-
yat fakultesı dıplomalarını da
tanımıyor. Mıllı Eğıtım Ba-
kanı Metin Bostancıoğlu,
YÖK'un denklık vermedıği
yabancı üruversıtelerden me-
• YÖK yetkilileri, ABD'ye yönelik saldınnın bu konudaki çalışmalann
haklılığını ortaya koyduğunu söyledi. Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu da
"Atatürk ve Cumhuriyet'e düşman öğrenci yetiştiren okullann mezunlan
zun olan öğrencilenn asla öğ-
retmen olamayacağını vurgu-
layarak, "Atatürk, laiklik ve
Cumhuriyet'e düşman öğ-
renci yetiştiren okullann
mezunlan ögretmen ola-
maz" dedi.
Eski YÖK Başkanı Meh-
met Sağlam döneminde öğ-
retmen bıle olabılen El Ezher
Üniversitesı mezunlan, Ke-
mal Gürüz döneminde 10
Aralık 1997 tarihmde alınan
öğretmen olamaz" dedi.
kararla tüm haklannı kaybet-
tı El Ezher Ünıversitesi'nın
dıplomalanna verilen denk-
lık kaldınlırken kamu görev-
lennde çalışmalanna da en-
gel konulmuştu.
YÖK'un El Ezher'e yöne-
lık çalışması, dığer ülkelerde-
kı nıcelernelerle geruşletıldı.
Pakıstan, Ürdün, Sunye, Ma-
lezya ve Suudı Arabıstan'ın
ilahıyat fakültelennı de tanı-
mamaya başlayan YÖK, bu
konudaki çalışma raporlannı
Dışişleri Bakanlığı ve Emnı-
yet Genel Müdürlüğü'ne
gönderdı.
YÖK yetkıhlen, diploma
denklıklen konusundakı hak-
lılıklarının, ABD'ye yapılan
terönst saldın ıle kamtlandı-
ğını söyledıler. Şenatçı eğı-
tım veren Ortadogu ve Arap
ülkelennden Türkıye'ye yö-
nelık bır rejrm ihracrnı önle-
mek ıçın başlattıklan çalış-
manın kapsamının zamanla
genışledığını belırten YÖK
yetkilileri, Pakıstan, Ürdün,
Malezya, Surıye ve Suudı
Arabıstan ünıversıtelennın de
ızlemeye ahndığını vurgula-
dılar.
Mıllı Eğıtım Bakanı Metın
Bostancıoğlu, "Yoldan geçe-
nin öğretmen olduğu dö-
nem kapanmıştır. Yabancı
ülkelerden mezun olup, öğ-
retmen olmak isteyenlerin
diplomalarının V ÖK'ce ta-
nınması ve Atatürk'e düş-
man olmayan fakültelerden
mezun olması gerekmekte-
dir" dedi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Emre Kongar ve Ahmet Al-
tan dun yargı onundeydı. Em-
re Kongar, beraat ettı Ahmet
Altan'ın yargılaması suruyor.
Ahmet Altan, yazdığı ıkı yazı
nedenıyle ıfade verdı Bır sure-
dır ABD'nin Mıchıgan Unıversı-
tesı'nde edebıyat derslen ve-
ren Ahmet Altan, ıfade vermek
ve kıtaplarını ımzalamak ıçın
Türkıye'ye gelmişti. Altan'ın
'Aktüel' dergısındekı yazıları,
"Butun Generaller Kışlalarınıza
Dönun", "Bu Generalleri Yargı-
layın" başlıklarını taşıyordu.
Şemdin Sakık'ın yakalan-
ması sonrası, Sakık'ın basına
yansıyan ıfadelennın çarpıtıla-
rak yayımlandığı ve bu ışın ba-
zı devlet gorevlılerınce yapıldı-
ğı daha sonra ortaya çıktı. Bu
yayınların 'Andıç'adı verilen bır
belge doğrultusunda yapıldığı
anlaşıldı 'Andıç'm varlığınıGe-
nelkurmay yetkilileri de doğru-
ladılar Dava bu yayınlar uzerı-
ne yazılmış bır yazı hakkında
açılmıştı Altan da bu belgenın
ve Şemdin Sakık'ın asıl ıfade-
sıyle basına verilen ıfadelennın
mahkemeye getırılmesını talep
Gürsu Savcısı Gibi Olursa
ettı. Mahkeme de 'Andıç' bel-
gesının Genelkurmay'dan ıs-
tenmesıne karar verdı.
Ahmet Altan savunmasında.
"Burada bır suç var. Suçlular
belge tahrıfatı yapanlardır. On-
lann yargılanması gerekırken
bunu söyleyen bır yazann yar-
gılanması acıdır" dedi.
• • •
Adlıyeye gıttığımde avukat-
larımın uyarısı üzerıne hakkım-
da açılmış bır soruşturma ıçın
ıfade verdım. Soruşturmayı
Gursu Cumhunyet Savcısı aç-
mıştı Soruşturmanın Flash
TV'de geçen yıl/n temvnuz ayın-
da telefonla katıldığım bır prog-
ram nedenıyle açıldığını avu-
katlarsoylemışlerdı. Bursa'dan
yayın yapan bır TV kanalındakı
bır konuşma için kım soruştur-
ma açabılırdı? Avukat Fikret ll-
kiz. "Olsa olsa Gursu. Flash
TV'nın yayın yaptığı Bursa'nın
ılçesı olabılır" dıye bır yorumda
bulunmuştu.
Neyse bu merakımızı gıder-
me olanağı bulduk. Gursu.
Kahramanmaraş ılımızın bır ıl-
çesıydı. Soruşturmayı da Gur-
su Cumhuriyet Savcısı Yılmaz
Şenkal açmıştı. Doğal olarak,
bır TV kanalındakı programa te-
lefonla katılan bır kışıyı bulmak
ve onun ıfadesını almak ıçın 18
ay geçmıştı. Ben yıne de kolay
bulunabılecek bır kışıyım Bır
de adı sanı bılınmeyen bır kışı
ıçın aynı yola başvurulsa Gur-
su Cumhunyet Savcısı acaba
ne kadar beklemek zorunda
kalabılırdı?
• • •
Gursu Cumhunyet Savcısı,
bır yargı mensubu olarak göre-
vını yapmış. Suç olduğunu du-
şunduğu bır konuşmayı TV'den
ızlemış, sonra bu konuşmanın
bantlarını temın etmış, bu bant-
ları çozdurmuş ve okuyarak bır
adlı takıbata başlamıştı Belkı
de benım konuşacağım anons
edılınce, daha bır dıkkatlı dın-
leme gereğını de duymuş ola-
bılırdı. Ne kadar haklı olduğu
şımdı ortaya çıktı istanbul,
Bursa, Ankarasavcılarının atla-
dığı bır "konuşma suçu"nu
saptamış ve adaletın yerını bul-
ması ıçın harekete geçmıştı.
Gursu Cumhuriyet Savcı-
sı'nın "duyarlığı"n\ Türkıye'nın
dort bır yanındakı savcılar da
gosterse, bız yazar- çızer takı-
mının suç ışleme yeteneğı sıfı-
ra ındırılebılır. Turkıye'de şu an-
da 792 ılçe bulunduğunu oğ-
rendım. Her ılçe savcısı bu şe-
kılde benım gıbı her gun yazı
yazan, TV programlarında ko-
nuşmalar yapan yazar- çızer ta-
kımını ızleseler ve gazete yazı-
larını kesıp ınceleseler, TV bant-
larını çozup gozden geçırseler
ve de soruşturma açsalar, sey-
reyleyın sız gumburtuyu
• • •
Hakkımızda aynı anda tam
792 soruşturma açılabılır. Avu-
katlara sordum, bu tur soruş-
turmalar sonucunda açılan da-
valar, o bolgede bulunan ağır
ceza mahkemelerınde gorule-
bihyor Gursu savcısı bu soruş-
turma sonrası dava açarsa, bu
dava Kahramanmaraş Ağır Ce-
za Mahkemesı'nde ele alınabı-
lır. Bızım de buna ıtıraz etmemız
mumkun. Çunku bu tur dava-
ların suç yerınde açılması ama-
cıyla yetkı ıtırazında bulunabılı-
rız. Ancak bunu yapabılmek
ıçın Flash TV'nın sorumlu mu-
duru ve program sunucusunun
da benımle bırlıkte Kahraman-
maraş'a gitmesı veya talımatla
ıfade vermesı gerekecek.
Aynı soruşturmayı Hakkâ-
rı'nın Şemdınlı ılçesı savcısı,
Kars'ın Sarıkamış ılçesı, Trab-
zon'un Yomra ılçesı savcısı da
açabılır. Aynı konuşma ıçın ya-
pabılırler. Hatta bütun ıl ve ılçe
savcıları yapabılır. Bız bunun al-
tından kalkamayız ve bu neden-
le suç ışlemekten vazgeçebilınz
Ben "duşunce" ve "konuş-
ma" suçunu onlemek ıçın bu
davranışı onleyıcı onemlı bırgı-
rışım olarak goruyorum ve her-
kese onerıyorum. Neden şım-
dıye kadar boyle bır yol denen-
medı, doğrusu hayret edıyo-
rum.
lerce yönetıldığını anım-
satan Erdoğan, şımdı de
tek partılı, guçlu brr hü-
kumete gereksınım du-
yulduğunu söyledı.
"Türkhe'nin siyasal
yapısı koalisyon kültü-
rüne yatkın değil" dı-
yen Erdoğan, hükümetın
ABD saldınsı sonrasın-
da aldığı ta\ n eleştırdı
Dinci parti değiliz
Hükümete smırlı yetkı
verme tavnnda oldukla-
nnı anlatan Erdoğan, dın
eksenlı partı olmadıkla-
nnı, dıne, ırka ve bölge-
ye dayalı mıllıyetçıhğı
kabul etmedıklennı, laık
bır partı olduklannı söy-
ledı AKP olarak, ne
medyaya ne de herhangı
bır sı\ ıl toplum örgütüne
dıyet borçlannın olmadı-
ğını ılen süren Erdoğan,
halkın hükümete güven-
medığının altını çızerek,
"18 bankaya bu ülkeyi
soydurtanlar, bunu
oturduklan yerin bede-
li olarak yapfılar " dedi
SERKAN DEMİRTAŞ
ANKARA-ABD'de
binlerce kişinin ölümü-
ne neden olan terör sal-
dınlanmn ardından
tüm dünyada gelişen
"uluslararası tero-
rizmle mûcadele bi-
Bnci" kapsamında ya-
pılan çahşmalara hız
verilıyor.Terörle son 20
yıldır büyük bir savaş
veren Türkıye de bu ça-
lışmalarda önemli rol
oynamaya çalışıyor. Te-
rörle mücadelenin etkin
ve küresel bır şekılde
yapılması için gerekü
olan "terör tanımı"
ise bu çalışmalann kilit
noktasını oluşturuyor.
A\Tupa Birliği'nia
(AB) gelecek hafta,
Bırleşmiş Milletler'in
de gelecek ay yapacak-
lan toplantılarda terö-
rün tanımı da dahil ol-
mak üzere ortak anla-
yışlar geliştBiimeye ça-
lışılacak. Siyası neden-
Jerden dolayı terörün
tanımı üzerinde uzlaşı
sağlamanın çok zor ol-
duğu, bu nedenle "te-
rör eyleminin" tarum-
lanmasmın ağırhk ka-
zandıgı bildiriliyor.
AB'yı oluşturan 15
ülke ve 13 aday ile Is-
viçre ve Norveç gibi ül-
kelerin de katılımıyla
17 Ekim'de Brüksel'de
yapılması beklenen te-
rör zirvesinde Türkiye,
Dışişleri Bakanı İsma-
il Cem tarafindan tem-
sü edılecek.