26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 EKİM 2001 CUMARTESl CUMHURİYET SAYFA KULTUR kulturö cumhuriyet.com.tr 15 Eskişehir, dokuz gün boyunca dans, tiyatro, gölge oyunu, sergi ve konserlerle renklenecek 1 u yıl yedincisi düzenlenen Uluslararası Eskişehir Festivali bugün başhyor. 21 Ekim'e dek sürecek olan festivalin açılış konserini Istanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvan Orkestra ve Korosu verecek. Her şeyekarşın festivalCAN HACIOĞLU ~ ESKİŞEHİR (Cumhuriyet)-7 Uluslara- rası Eskişehir Festivali, çeşitli ekonomik zor- lukları geride bırakarak bugün başhyor. 1995 yılından bu yana her yıl ekim ayında düzenlenen festival, bu yıl 13-21 Ekim tarih- leri arasında sanatseverlerle buluşuyor. Do- kuz gün boyunca izleyicilere müzik, dans ve tiyatro oyunlan sunan festival çocuklara yö- nelik etkinlikler ve sergilerle programını zen- ginleştiriyor. Uluslararası Eskişehir Festivali, bu yıl da klasik müzik, caz, rock ve dünya müziğinden örneklerle geniş kitlelere seslenecek. Bugün gerçekleşecek açılış konseri Istanbul Üniver- sitesi Devlet Konservatuvan Orkestra ve Ko- rosu tarafından verilecek. Genç sanatçılann oluşturduğu orkestranın şefi Ramiz Melik Aslanov. Üflemeli çalgılar beşlisi Camera- ta Istanbul'un oda müziği ve üflemeli çal- gılar repertuvannda seçmelerden oluşan konseri 15 Ekım'de izlenebilecek. Eskişehir Festivali 16 Ekim'de Avusturyah piyanist Albert Sassmann'ı ağırlıyor. Sassmann, Türk ve Avusturyah bestecilerin eserle- rinden oluşan bir repertuvar sunacak. Ka- dın müzisyenlerden oluşan Ametist Beş- lisi 17 Ekim'de, sahneye çıkacak. Genç sanatçılar, bu konserlerinde Mozart, Français, Haçaturyan ve Astor Piazzo- la'nın eserlerinden örnekler seslendirecek. Etkinliğm bır diğer klasik müzik konserini ise 19 Ekim'de Tekfen Karadeniz Filarmoni Orkestrası verecek. Şef Nazım Rızaev'in yö- nettiği orkestraya ünlü Rus piyanist Nahum Shtarkman eşlik edecek. Caz ve dünya müziği meraklılan için fes- tivalde iki özel konser var. 17 Ekim'de Bar- barlar adı altmda bır araya gelen Ali Perret, Imre Demirer, Can Kozlu, Volkan Hürse- ver ve Hakan Çimenot, Hayal Kahvesi'nde dinleyenleriyle buluşacak. Latin Amerika ül- kelerinden gelen müzisyenlerden oluşan Ma- cumhbache grubu ise çağdaş rıtımlen Latin ezgileriyle harmanlayan çalışmalanyla 20 Ekim'de Eskişehir'de olacak. Türk halk müziği sevenler, bu festivalde büyük bir ustayı izleme şansına sahipler. 19 Ekim'de Türk halk müziğinin büyük isim- lerinden biri olan Neşet Ertaş'ın konseri gerçekleşecek. Modern Dans Topluluğu 18 Ekim'de Seya- hatname ile çıkıyor dansseverlerin karşısına. Müziklerini Arkın Allen'in (Mercan Dede) hazırladığı bu gösteri, dans, tasanm, video ve metni bir- Türkiye'de 'küratörlûk* tartışması Sorunlar bitmedi,• A I A •• •• hala suruyor ÖMER ULUÇ Küratör kim değildirden de vanlabilecek bir kimlik tanımı yapabiliriz bence, bu da konuya uygun bir yaklaşım olabilir. Orneğin bir sinema yönetmeni de- ğildir, bir sanatçı olarak te- kil bir üslupla bir filmin tü- münü ortaya çıkaran. Bir orkestra, bir koro yönet- mez. Bir gençlik kampı ya da ızcı kolu şefi de değil- dir. Bir gün umarız bütün bunlar da olur, küratörler sanatçı olduğu gıbi sanat- çılar da küratör olur ve bu durum da kendı kendisini çözer. Ancak bugün için, benzer bir mantıkla, her sergileme ve gösteri ola- yında kim olduğunu ken- disinin anlatması en doğ- rusudur sanıyorum. Küratörlük ka\Tamı gör- sel sanatlann da kosmos gibi giderek genışlemesiy- le ortaya çıktı. Tünı bilinç- sizliklerin bir bilince bağ- lanabıleceği düşüncesi ça- lıştı. Karmaşaya bir düzen vermek, yeniliklen ileri it- mek, belli bir rasyoneli olan bir gösteriyi topluma sunmak vb. Ancak bu en özgür alanda kadrolaşma, raflara bölünmek, en kötü- sü yasakçılık ve sanatçımn egosuna karşılık küratörün egosunun çıkışı gibi sorun- lar yaşamldı, yaşamyor. Sonuçta çok sığ, kısıtlayı- cı ya da özenti bienaller gördük, sergilemeler gör- dük, hemen her yerde. Ge- ne de sanatçıya "ben ki- mim" sorunsalını düşün- dürtmesi ilginç. Türkiye'deki uygulama- ya gelince... Ülkemizde çoğunlukla olumluluk ya da olumsuzluk net değildir ve sürekli biri diğerini do- ğurur. Bu konu da öyle. So- nuçta evrensel ve çağdaş bir sanat ortamı şiddetle ar- zulanırken, havah, snob ve taklitçi bir ortam çıktı ye- rine. Bu bazı bıenallerde desteklendi. bazılannda dengelendi. Ancak bütün bunlar da bir olumsuzluk sayılrnamalıdır. Çünkü ya- rın snob ohnayan, havasız bir ortam gelebilir. Ben her zaman bır taraf- tan çoğulcu bir yaklaşıma, bır taraftan da sanatın coğ- rafyasını vurgulayan bır bienale taraftar oldum. Bunu birçok kez söyle- dim. Çoğulcu bir yakla- şım her türlü ifade biçimi- nin kabul görmesi demek- ti, özgün olduğu sürece. Bu anlamda tam bir özgürlük yanlısıyım. îkincisi coğraf- ya, bir bienalin yapıldığı coğrafyayı ortaya çıkarma- sı en önemlisi. Ögrencilik artık bitmelidir, çünkü faz- la öğrenilmiştir. Asıl amaç ötekinin yerine geçip dışa- nya gitmekse bu da ne ya- zik ki olanaksız. BİTTİ 'Seyahatname' leştiren özel bir multimedya prodüksiyonu. Festivale iki yapıtla katılan Antalya Devlet Opera ve Balesi, 'Troy Game' ve 'Memle- ketinT adlı gösterileri sahneleyecek. 20 Ekim'de başkoreograflığını Mehmet Bal- kan'ın yaptığı Antalya Devlet Opera ve Ba- lesi'nin gösterisi geçen sezon başanlanyla adından sıkça söz ettirmişti. Tiyatroseverler yann Yunus Emre Kültür Merkezi'nde 'Dünyanın Başkenti' adlı oyunda Tiyatro Stüdyosu'nun oyuncularını izleyecekler. 'Dünyanın Başkenti', Nazile- rin ütopik kent projesi Germenia çerçevesin- de mimar Albert Speer'ın yaşamını anlatı- yor. DostlarTiyatrosu ve Genco Erkal ise 15 Ekim'de Tankred Dorst'un ünlü eseri 'Oyuncu'yu sahneleyecek. Eskişehir Şehir Tiyatrosu ise festivale 16 Ekim'de Bilgesu Erenus'un 'Misafir' adlı oyunu ile katılıyor. Oyun, "yerli" ve "ya- bancı" kavramlannı inceden inceye sorgulu- yor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da festivalde minik izleyiciler için özel bir program var. Es- kişehir Şehir Tiyatrosu'nun sahneye koydu- ğu 'Kutup Yıldızf 14 Ekımcle. Izmıt Şehir Tiyatrosu'nun gölge oyunu 'Şahmeran Hi- kâyesi', gölge oyunu geleneğini sevilen bir masalla canlandınyor. Çocuklarbu oyunu 16 Ekim'de izleyecekler. Ayşe Selen, Şehsuvar Aktaş'ın oynattığı ve yine bir gölge oyunu olan 'Lahana Sarma' da 18 Ekim'de gös- terilecek. Eskişehirliler, festival süresince ünlü Türk ressamlannın taşbaskı eserlerinden oluşan özel bir sergi görme fırsatı bulacaklar. Os- mangazi Üniversitesi Sergi Salonu'ndaki 'Ustalardan Taşbaskı Resimler Sergisi', Sinan Demirtaş'ın hem kendi çalışmalan hem de ünlü Türk ressamlanyla birlikte ha- zırladığı taşbaskılan içeriyor. Sergi 14-21 Ekim arasında açık kalacak. Berlin'de kültürlerarası buluşmayı sağlayan festival bir ay sürecek Diyalogtiyatroylakurulacak GÜNERYÜREKLİK Berlin'deki 2. ve 3. kuşakgençlerindü- zenlediği Diyalog Tiyatro Festivali, 10 Ekim Çarşamba akşamı Türklerin yoğun oturduğu Kreuzberg ilçesindeki Ballha- us Kültür Evi'nde görkemli bir şenlikle başladı. Bir ay sürecek festivale katılan gruplann kendilerini tanıttığı açılış töre- nine,TC Berlin Büyükelçisi Osman Ko- rutürk'ün yanı sıra Yeşiller Partisi'nden Berlin Milletvekili Özcan Mutlu ile ön- de gelen parlamento üyeleri, "Istanbul Umut Çocuklan Derneği" yöneticisi Yusuf Kulca. "Sabaha Az Kala" adlı oyunun yönetmeni Neş'e Erçetin Ata- kan ve Türkiye'den çağnlı diğer ünlü sa- natçılar da katıldı. Önümüzdeki hafta sonunda Istanbul Şehir Tiyatrolan Istanbul'daki sokakço- cuklannı konu edinen "Sabaha Az Ka- la" adlı müzikal gençlik oyununu suna- cak, Müşfik Kenter de, Oğuz Aral'ın yaşamını konu alan "Huysuz thtiyar" isimli tek kişilik oyunla seyirci karşısuıa çıkacak. Istan- bul'dan gelecek Cengiz özek "Çöp Canava- rı" ile Berlinli gençle- re Karagöz'ü ve ge- leneksel gölge tiyatro- sunu tanıtırken Ankara Sa- THEATER DİYALOG Diyalog Tiyatro Festivaü'nde 'Sabaha Az Kala' (yanda) ve 'Huysuz İhtiyar' (altta) adlı oyunlar da sahnelenecek. nat Tiyatrosu da Dario Fo'nun "Öden- meyecek! Ödemiyoruz!" adlı oyunuyla festivale katılacak. Ancak her yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye'den gelecek tiyat- ro gruplannın yanı sıra Berlin'den ve di- ğer kentlerden çağnlan sanatçılar da ön- cü çalışmalannı sergileme olanağı bula- caklar. Festivalin, Berlin'de etkinlik gösteren farklı kültürlerden kişi ve gruplann öncü çalışmalannı sergilemeyi amaçlayan iz- lencesi de oldukça zengin. Almanca, Fransızca ve Türkçe sunulacak olan ve JeanAnouilh'den uyarlanan "Antigooe" bu ilginç çahşmalardanbiri. "Tokyo'nun Woody Allen"i denen İsseri Ogata'nın Japonca sunacağı Stand-Up'ı, "Büyük Kentin Yaşam Katalo- ğu" da bu yılki festivalin zen- ginlikleri ara- sında. Yazar Fe- ridun Zaimoğ- lu'nun öykülerin- den bir sahne kolajı ya- pan Şükriye Dönmez, Türk- çe-Almanca oyunuyla Dilru- ba Saatçı, modern dans gösteri- siyle Canan Erek, Nurkan Er- pulat yönetimindeki Omayra Grubu'nun "Doğaçlama Tiyat- ro"su ve Turgay Nar'ın "Çöplük"ü ile Birikim Halk Sahnesi de festivalin bu yıl- ki programında yer alanlar arasında. Etkinlik kapsamında tiyatronun yanı sıra konserler, açık oturumlar ve panel- ler de gerçekleşecek: Berlin'in metro is- tasyonlannda ve alışveriş merkezlerinde çalıp söyleyen çeşitli kültürlerden sokak şarkıcılan da bu festivalde özel bir kon- ser verecekler. Aynca Anadolu'nun ge- leneksel müziği Beriinli sanatçılann mo- dern yorumuyla sunulacak seyirciye. Konserler dizisinin bir başka ilginç akşa- mıysa "Çalan Söyleyen Birinci Nesil" başhğıyla çıkıyor karşımıza. Murathan Mungan ile bir söyleşi de düzenlenen Diyalog Tiyatro Festivali'ne bu yıl ilk kez etkin bir biçimde katılan Cumhuriyet Avrupa Temsilciliği de 29 Ekim günü bir panel düzenleyecek. Av- rupa'da yayımlanan Cumhuriyet HAF- TA'nın öykü-deneme, araştırma, fotoğraf ve röportaj dallannda düzenlediği "Göç'ün 40. Yüı Yarışması" sonuçlan- nın bir törenle açıklanmasından ve Em- re Elivar'ın piyano dinletisinden sonra, "DU, Kültür ve Yeni Kuşaklar" başlık- h panelde, Berlin'de yetişen gençler açı- sından dilin önemi tartışılacak. Panele Türkiye'den gazetemiz köşe yazan ve da- nışmanı Prof. Dr. Emre Kongar ile Mer- sin Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Onur BUge Kula da katılacaklar. Ayn- ca, festival süresince Ballhaus Kültür E- vi'nde yer alacak bir standda Cumhuri- yet HAFTA'nın ve Cumhuriyet Kitap Ku- lübü yayınlannın tanıtımı yapılacak. Bu yıl 6. kez düzenlenen Diyalog Tiyatro Festivali, 3 Kasım akşamı Erkin Ko- ray'm konseri ve kapanış şenliğiyle so- na erecek. ESİNTİLER ZEYNEP OKAL Ahlak Sorunu... 'Hayır' Demek! Bir adet ekmek. Bır adet kuru fasulye konserve- sı. Bir paket haşlanmış fasulye. Bir paket bisküvi. Bir paket kuru meyve. Bir adet gofret. Bir kutu fıs- tık ezmesi. Bir kutu çilek reçeli. Tuz ve biber... Bunlar, Afganistan'a bombalanan "insani" yar- dım paketinin içindekiler. "Bombalanan insaniyardım"... Dilim sürçtü, söz- cükleri kanştırır, kavramları anlamaz oldum. Elbet bombalar ayrı uçaktan, yiyecek paketleri ayrı uçaktan atılıyor. Ya hedef şaşarsa, ya bombanın yerine gıdayar- dımı, yiyecek paketinin yerine bomba düşerse di- ye endişelenmeye mahal yokmuş. Hedef şaşma- si söz konusu değilmiş. Ne de olsa 21. yüzyılda- yız! 21. yüzyıldayız der demez aklıma geldi: Gıda paketinin içinde çatal, bıçak, kaşık unutulmamış. Plastik elbet. Yok gümüşten olacaktı!.. "Ben olsam, ölürüm de o pakete dokunmam" di- yordu sohbete daldığım taksi sürücüsü. Aynı sö- zü ne çok duydum sonra her konuştuğumdan... Hava saldırılarının altındaysan... (Hadi artık, şu- nu herkes itiraf etsin, asıl hedef önünde sonunda Afgan halkı olmuyor mu!)... Kaçacak hiç ama hiç- bir yerin yoksa (Tüm sınır ülkeler sınırlan kapama- dı mı!)... Yırmi yıldır süren savaşlar sonunda, seç- mediğin, taraf olmadığın yönetimler, kararlar so- nunda yoksulluğa, yokluğa mahkûm edilmişsen... Aç kalmışsan, hep açsan, inan o pakete öyle bir dokunursun ki... Hayır, bunlan söylemedim. "Sokaktaki adam "dan en yüksek eğitimli dona- nımlı insanına, karşılaştığım herkes bunun bir ah- lak değerleri sorunu olduğunun (bilinç altında ya da bilinçli olarak) farkındaydı. Bu konuşmaları yaparken Afganistan'da sivil- lerin gıda paketlerinı almak için mayınlı alanlara gırip, yaşamlannı yitirdiğini henüz bılmiyorduk. Ahlak değerlerine açlık mı, mayın mı ikilemini kat- mamıza vakit vardı... • * • "Ya bizdensiniz ya onlardan"... "Ya terörün ya- nındasınız ya da teröre karşı savaştan yana"... Bu söylem de bir ahlak sorunu değil mi? Teröre karşı çıkarsınız. Ama aynı zamanda, te- röre karşı yapıldığı söylenen savaşa da karşı ola- bilirsiniz. (Parayla pulla, ekonomik güçle tüm ile- tişim araçlarına söyletilen, beyin yıkayarak kabul ettirilmeye çalışılan savaşa...) Her ikısine de karşı çıkabilirsiniz, çünkü birinin ötekinin alternatifi olmadığını bilirsiniz. Misilleme- nin şiddeti körükleyeceğini, "göze gföz"ün herke- si körleştireceğini bilirsiniz. Dünya sorunları, "ulusal çıkarlarla ahlak değer ölçülerinin her zaman uyum ıçınde olmadığının far- kındayım. Ama yine de... Yine de başka bir yol olmalı. Şiddete direnmek, "hayır" demek. Terorizme de, savaşa da, hertür şiddete de "Hayır!" demek. Boris Vian'ın şarkıya dönüşen dizeleri benim için bir kez daha söylesin: ("Asker Kaçağı" şiirinden) "Redded/n boyun egmeyı / Reddedin savaşma- yı I Savaşa gitmeyin I Reddedin savaşa gitmeyi. Kan dökmek gerekiyorsa I Bay Başkan I Sizden özverilisi yoktur I Kendi kanınızı dökün. Peşime düşeceksenız eğer I Söyleyin adamlan- nıza ! Ben silahlı değilim I Çekebilirier tetiği." • 12.00-13.00 ' Ioplumsal Gelişme ve Bilinci Edebiyatf Konuşmacı: Şükran Kurdakul. Düzenleyen: Evrensel Basın Yay. • 13.15-14.15 'Aydın Kimdir?' Konuşmacı: Ergun Göze. Düzenleyen: Boğaziçi Yayınları. • 14.30-16.45 Konuşmacı: Münib Engin Noyan. Düzenleyen: Birun Kültür Sanat. • 17.00-18.00 '21. yy'a Girerken Nereye Homo Sapiens'. Konujmacı: Ahmet Nam. Düzenleyen: Bilim ve Utopya. • 18.15-20.00 Türkiye'de Aydınlanma ve Edebiyat'. Konuşmacüar: Şükran Kurdakul, Cengiz Bektaş, Cengiz Gündoğdu. B. Sadık Albayrak. Düzenleyen: Türkiye Yazarlar Sendikası. (0 212 254 74 74) BUGÜN • AKBANK 11. CAZ FESTTVALİ'nde CCR Konser Salonu'nda saat 19.00'da John Scofield Trio'nun. saat 21.45 'te Bobby Previte's 'Bumb The Renaissance Band' ın, Venue Maslak'ta saat 23.00'te The Secret Tribe Fearuring Mercan Dede'nin konseri, Aksanat'ta saat 12.30'da 'Charles Mingus- Triumph of Underdog' ve saat 17.00'de 'Jazz Collection-The Roots of New Orleans Jazz' adlı fiknler izlenebilir. (0 216 454 15 55) • 11. ART-İST. SANAT FUARI'nda saat 14.00-16.00 arasında Ferruh Başağa'mn söyleşi ve imza günü düzenlenecek. (0 212 280 94 41) • ÇUKUROVA DEVXET SENFONİ ORKESTRASI'nda saat 11.00'de şef Ender Sakpınar'ın yönettiği. Hürkan Ayvazoğlu'nun solist olarak katıldığı konser izlenebilir. (0 322 453 68 74) • BOSTANCI GÖSTERİ MERKEZl'nde saat 21 .OO'de Nilüfer konser verecek. (0 216 454 15 55) • BABYLON'da saat 23.00'te Grup Gündoğarken konser verecek. (0 212 292 73 68) • SEVDA-CENAP AND MÜZİK VAKFI'nda saat 20.00'de 'Hırçın Kız' adlı bale gösterisi izlenebilir. (0 312 427 08 55) • FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 16.00'da Gölge Tiyatrosu başlığı altında MehpareAksoy Yiğit'in 'Özün Özü' adlı oyunu sahnelenecek. (0 212 244 44 95)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle