15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7OCAK2001 PAZAR DIZI Vereme karşı yapılan BCG aşısı bazı kanser türlerinde kemoterapi ile birlikte uygulanıyor KANSER-4- Doç. Dr. Ş ü k r a n Şabin jr^anserde, aşı ğ{ yönteminin JL X . kullanılması, bağışıklık sistemini uyarmak ve bu uyan sonunda bağışıklık sisteminin antikor dışındaki silahlan ile tümörün gerilemesini sağlamak amacı taşımaktadır. Burada kullanılan yöntem, sağhklı kişilerin aşılanmasına benzese de amaç, aşılamada kullanılan bakteriye karşı bir yanıt oluşturmak değildir. Kemik iliği nakli, özellikle lösemi ve bazı lenf bezi kanserlerinde başan ile kullanılmaktadır. Kemik iliği naklinde amaç, hastanın kemik iliğini, ışınlayarak tümüyle yok etmek ve yerine başkasın- dan alınan kemik iliğini koymaktır. Lö- semi ve lenf bezi kanserlerinde kullanıl- masının nedeni ise, bu kanserlerin bağı- şıklık sisteminin kanserleri olmasıdır. Çünkü bağışıklık sisteminin hücreleri- nin yapım yeri kemik iliğidir. Sonuçta, ba- ğışıkhk sisteminin kaynağı kurutulup yok edildiginde kanserin kökü de kurutulmuş olacaktır. Kemik iliği naklinde de pek çok sonın yaşanmaktadır. Başlıca sorun, kemik iliği naklinin de bir organ nakli olması nedeni ile, diğer organ nakıllennde olduğu gibi bağışık- lık sisteminin organı reddetmesi görülmek- tedir. Ancak burada tam tersi bir durum söz konusudur. Diğer organ nakillerinde böbrek, karaciğer ve diğerlerinde hasta- nın bağışıklık sistemi tarafmdan, nakle- dilen organ reddedilmektedir. Kemik ili- ği naklinde, hastanın kemik iliği ışınla- narak tümüyle kurutulmuş olduğundan, nakledılen kemik iliği reddedilmeyecek gibi düşünülebilir. Oysa, nakledılen ke- mik iliğinin kendisi bağışıklık sisteminin kaynağı olduğundan. hastanın vücudun- daki tüm organlan reddetmektedir. O nedenle en yakın akrabadan -bu ge- nellikle kardeş olmaktadır- kemik iliği nakli yapılması gerekmektedir. Buna rağ- men yine de hastada, nakledilen iliğin değişik derecelerde reddi görülmektedir. Çünkü tek yumurta ikizleri dışında, yer- yüzündeki herbireyin genetik yapısı bir- birinden farklıdır ve herkes bağışıklık sistemi açısından birbirine yabancıdır. Bu nedenle doku uygunluğu tam uy- gun olan durumlarda bile hafif derecede doku reddi görülebilmektedir. O neden- le de kemik iliği nakli ile beraber bağı- şıklık sistemini baskılayan ilaçlar hasta- ya verilmektedir. Kanserde aşılama Bu konuda birkaç yaklaşım bulunmak- tadır. Bugünlerde Türkiye'de de çokça konuşulan ve adına aşılama denılen uy- gulama. aslında tıp dilinde "bağışıklık sistemini spesifık ounayan uyarT yönte- midır. Daha öncekı bölümde de söz edil- diği gibi (Coley etkisi) bu yöntem, has- taya öldürülmüş bakterilerin enjekte edi- lerek bağışıklık sistemini uyarmak ama- cı ile yapılmaktadır. Normalde, hastalık- lara karşı koruyucu olarak yapılan aşıla- ma da böyk yapıldığından, buna da o nedenle yanlış olarak aşılama adı veril- mektedir. Sağlıkh insanlan aşılamada amaç, ba- ğışıklık sisteminin, aşılamada kullanılan öldürülmüş mikrobu tanıması ve bu mik- roba karşı antikor yapmasıdır. Daha son- ra bu mikrop bulaşma yolu ile vûcuda gir- diğınde. bağışıklık sistemininhücreleri onu önceden tanıdıklan için, hazırda bekle- yen bağışıklık sistemi hücresı hemen an- tikoryaparak hastalık yapmasınafirsatver- meden mikrobu öldürmektedir. Kanserde, bu yöntemin kullanılması ise, bağışıklık sistemini uyarmak ve bu uyan sonunda bağışıklık sisteminin an- tikor dışındaki silahlan ile tümörün ge- rilemesini sağlamaktır. Burada kullanılan yöntem, sağhklı kişilerin aşılanmasına benzese de, amaç, aşılamada kullanılan bakteriye karşı bir yanıt oluşturmak de- ğildir. Bugün verem aşısı olarak bilinen BCG aşısı bazı kanser türlerinde kemo- terapi ile birlikte ya da daha sonra hasta- lara bu nedenle yapılmaktadır. Hatta ba- zılan BCG'yi direkt tümörün içine enjek- te etmekte ve bağışıklık sisteminin hüc- relerinin tümörçevresine toplanmasına ve aktif hale gelmelerine ve sonuçta tümö- rün küçültülmesine çahşılmaktadır. Kan- ser tedavisinde bugün BCG, bu amaçla, çok yaygın olmamakla beraber kemote- rapi yanında kullanılmaktadır. Kanserde, gerçek anlamda aşılama, kanser nedeni olabilen virüslere karşı ya- pılan aşılamadır. Ancak bu virüslerden ba- zılan -papilloma virüsünde olduğu gibi- her zaman kansere neden olmamaktadır. Aynca virüslerin çok sık değişime uğra- malan, bunlardan korunmak için yapılan aşılamada engel oluşturmaktadır. Halk arasında buna en iyi bilinen örnek grip virüsüdür, her sene kıhk değiştirerek has- Kanserde gerçek anlamda aşılama, kanser nedeni olduğu kesin olarak saptanmış virüslere karşı yapılan aşılamalardır. talık yapmaktadır ve bir önceki sene aşı yapılmış bile olsa, bir yıl sonra kılık de- ğiştirdiğinden, bu aşının etkisi ya hiç ol- mamakta ya da koruyuculuğu çok az ol- maktadır. Kanserde gerçek anlamda aşılama, kan- ser nedeni olduğu kesin olarak saptanmış virüslere karşı yapılan aşılamalardır. Bur- kitt's lenfoma adı verilen ve bir çeşit lenf bezi kanseri ve gırtlak kanseri nedeni olan EB virüsüne karşı böyle koruyucu aşılama çalışmalan yapılmaktadır. Bun- dan önceki bölümlerde de söz edildıği gibi EB virüsünün neden olduğu bu kan- ser türü Afrıka'da oldukça yaygmdır. Tümor bellrteçlerl Tümör hücresi hem genetik değişikli- ğe ugradığı için farklı maddeler yapmak- tadır, hem de ımmun sistemden kaçmak için bazı maddelen yapmaktadır. Bugün bu maddelerden, bazı kanserleri teşhis etmede ve tedavinin etkin olup olmadı- ğını takip etmede beUrteç olarak yarar- lanılmaktadır Bunlann içinde en önemlileri kanser- li hücre yüzeyınde görülen moleküllerdir. Hemen her kanser tıpınde ve o kanser hücresine özgü olarak görülen bu mole- küller, özellikle lösemi ve lenf bezi kan- serlerinde tam koymada çok değerlı mo- leküllerdir. Bunlar, normal hücrede bu- lunmadıklanndan, bunlann varlığı löse- minin tıpıni tayin etmede önem taşımak- tadır. Her lösemide de bu moleküller bir- birinden farklıdır. Bu moleküller, fare hücrelenni kulla- narak yapılan ve bir çeşit kopyalama (ge- netik klonlama) olan hibridonıa teknoio- jisiıleüretılenmonoldoıuüantftorlarkul- lanılarak teşhis edümektedir. Dahaönce- ki bölümde (immünoterapi) süürti sflab- br adı verilen antikoriar ışte bu yöntem- le üretilmektedir. Kronik lenfositik lösemi adı verilen ve birtip lösemideki hücre yüzeyınde bulu- nan moleküle karşı tarafımdan böyle bir antikor Türkiye koşullannda ürenlmiş ve bu lösemiye özgü bir antikor dünyada ilk kez üretüdığınden bunun için Türk Patent Enstitüsü'nden adıma patent verilmiştir. Bu araştırma ile ılgili yazdığım büimsel makale de, önümüzdeki aylarda ulusla- rarası bir bilim dergisinde yayunlanmak üzere kabul edilmiştir. Hücrelerin yüzeyınde bulunan bu mo- leküllerden başka, hastanın kanında ba- zı maddeler, bazı kanserlerde yüksek bu- lunmakta, bazı maddeler de sağlıklı ın- sanda hiç göriilmezken kanserlı hastanın kanında bulunmaktadır. Burada sayılan neredeyse 100'e yaklaşmış bumaddeler- den sadece, kamuoyunda günlerdir tartı- şılan HCG (human chorionic gonadotrop- hin) hormonundan bahsedılecektır. HCG aslında gebelik hormonudur. Bu hormon, cenin daha 8 günlükken, yine cenin tarafmdan yapılmaya başlanır, buhormonun, ceninin plasentası ile (halk arasında çocuk eşi olarak adlandınlan doku) annenin rahmine (uterus) yapışa- rak yerleşmesine yardımcı olduğu düşü- nülmektedir. Son günlerde iddia edıldiğı gibi bunun, cenini annenin bağışıklık sis- teminden koruduğu savı doğru değildir. Cenini annenin bağışıklık sisteminden koruyan, plasentada bulunan ve trofob- last adı verilen hücrelerdir ve HCG'yi bu hücreler üretmektedir. Ancak trofoblastlar, bunun dışında, ce- nini annenin immün sisteminden koruma- ya yönelik çok sayıda madde yapmakta- dır. Trofoblastlann, cenini annenin bağı- şıklık sisteminden koruduğuna dair yaz- dığım bilimsel makale de yine uluslara- rası bir bilim dergisinin editörü tarafin- dan ilginç bulunmuş ve makalede editö- rün önerdiği gerekli düzeltmelertarafim- dan yapıldıktan sonra bu dergide yayım- lanacaktır. Bazı kanser türlerinde HCG hormonunun, hastanın kanında yüksek oranda olduğu görülmektedir. Bunun var- lığı, bu kanser türlerinde teşhis koymaya yardımcı olmasının ötesinde, tümör çıka- nldıktan sonra, bu hormonun kandaki düzeyınin düşüp düşmediği de, tömürün varlığı ve yokluğunu takip etmede kulla- nılmaktadır. Yine son günlerde iddia insan antikoru fare anükoru tümör hücresi * * * • • tümör hücresi Tümör hücresi Tm fimör hücresi faastadan m ahnarakbu hücrede buhınan _<A. moleküBere karşı labora- tuvarda üretilmiş antikorlarla tedavi çahşmalan, son yıÜarda uzerinde en çok çahylan konudur. Bugün kanser aşüan adı verilen çalışmalar bunlardır. Bu antikoriar hastaya verildiğinde, sadece tümör hücresine yapışraakta ve tümör hücresinin içine ginnektedir. Ancak bu antikoriar laboratuvarda farelere ürettiriküğinden, hastanın vücudu bunu yabancı kabul ederek reaksiyon verebümektedir. Bunun için antikonın sapı kesilip ablarak kesilen yere insan annlconınunsapıyapiştınfapreaksiyonun önlenmesi sağianmaktada* (1-A). Tümör hücresine karşı laboratuvarda yapdmış oianbuantikonınucunazehirbağlanarak hastaya verildiğinde, antikor, tümör hücresine bağlanarak hücrenin içine girmekte ve ucundaki zehir ile tümör hficresinöldurniektedir(l^).Yada tümor hücresinin ucuna radyoaktif madde bağlanarak hastayaverihnekteveantikor, hücre içine ahndtğıııda tümör hucresira öldürmektedir. Bu durumdakiradyoaktif madde,hücreiçinegnneden önce hücreye gjrdikten sonra da, yaydığı radyoaktif ışıma ile tümörün çevresindeki diğer hücreleri deetkflemektedir(l-C).(Onical Immunology'den abnmıştır. Editörler: J. Brostoff, G.K. Scadding, D. Male, LM. RoktYaymK3:GowerMedk^Pubashmg, Londoa, New York, 1991). edildiği gibi tüm kanserli hastalann ka- nında bu honnona rastlanmamaktadır. Bunabenzerbazı hormon ve maddelerba- zı kanser tiplerinde görülmektedir ve kan- daki düzeylerinin düşmesi ve yükselme- si de, tümörün gerileyip gerilemediğinin takibinde kullanılmaktadn". Ancak tüm kanser türlerinin hepsinde görülen ortak bir madde bugüne kadar saptanmamıştır. Sonuç Kanser gibi kapsamlı bir konuyu, hem de birden fazla bilim alamnın ilgi alanı- na giren birkonuyu, bir yazı dizisinde tüm aynntılan ile ele alabılmek olanaklı de- ğildir. Bu yazı dizisinde, kanserin olu- şum mekanizması ile ilgili bilgiler ve im- münoterapi ile ilgili son çalışmalar akta- nlmaya çalışılmıştır. Diğer aynnülara ya hiç girilememiş ya da kısaca söz edilebilmiştır. Her bilim alamnın uzmanı konuya farklı pencere- lerden baktığı için, bu yazı, bir immüno- loğun penceresinden kanserin görünü- münü yansıtmaktadır. Diğer bilim alanı uzmanlanmn dağarcığında da, bu konu- da, burada ele alınamayan çok miktarda bilgi bulunmaktadır. On yıl öncesi ile karşılaştınldığında, bugün kanserle ilgi- li bilgilerimizin inanılmaz ölçüde arttığı ve bunlann kanserin tanı ve tedavisine çok önemli katkılar yaptığı görülür ve en se- vmdınci tarafi da, bu çahşmaiann tüm dün- yada hızla sürmesidir. Kimbilir.. bir gün kanser de kolayca tedavi edılebilen sıra- dan hastahklar arasına girebilir. Neden ol- masın? BİTTİ KaynaMar / -A.M.Scott. S. İVelt: Antibody-basedimmu- nological therapies. Current Opinion in Immu- nology. 1997:9:717-722 2- C. Yee, S.RRiddell. P.D. Greenberg: Pros- pectsforadoptive Tcell therapy. Current Opi- nion in Immunology. 1997:9: 702-707. 3 - CJM.Melief, R. Offringa. R.EM.Toes, W.Martin: Peptite-basedvaccines. Current Opi- nion im lmmunology. 1996:8: 651-657. 4 - D.C.Matthe*: F.O.Smith, I.D.Bernstein: Monoclonalantibodies in thestudyandtherapy ofhematopoietic cancers. Current Opinion in Im- munology 1992,4: 641-646. 5 - D.M.PardoU: Cancervaccines: a roadmap for the next decade. Current Opinion in Immu- nology. 1994:6: 705-706. 6 - LH.Brinckerhoff, L.W.f Thompson. C.LSlingluff. Melanoma vaccines. Current Opi- nion in Oncology. 2000:12: 163-173. 7 - M.C. Panelli, M.P. Bettinotti, K.Lally, G.A. Ohnmacht, Y.Li, P.Robbins, A.Rikker. S.A.Rosenberg, F.A. Marincola: A tumor infilt- rating Lymphocytesfroma melanoma metasta- sis with decreasedexpression ofmelanoma dif- ferentiationantigensrecognizesMAGE-12. The Joumal oflmmunology. 2000,164: 4382-4392. 8 - N.P.Restifo: The new vaccines: building viruses that elicit antitumor immunity. Current Opinion in lmmunology. 1996:8: 637-642. 9 - P.Aebersold: Adoptive cellularimmunot- herapy, TumormfiltratingLymphocytes, Lympho- kine activited killer cells. Baxter Healthcare Corporation. USA. 1991. 10-R.F. Wang. SA.Rosenberg: Human tumor antigensfor cencer vaccine developlent. Immu- nologyRtnien. 1999,170: 85-100. 11 - Ş.Şahin: Tümör lmmünolojisi. Temel ve Klinik Mikrobivoloji. Editör: Şemsettin Usta- çelebi. GunesKitabevi. 1999: 591-600. 12- Ş.Şahin: Behavior ofimmune system: Is it defense or attack? Trophoblasl: Is itfirst im- mune cell. (yaytna sunulan makale). 13 - Ş.Şahin. F.Karslı, H. Doğan: A newmo- noclonalantibodyspecificfor 6.5 K.Da. gylcop- rotein which mainlypresenl onaB cellofchro- nic Lymphocytic leukemia (CLL). (Basımda). 14 - T.Bİankestein, D.A.Rotvley. H.Schre- iber: Cvtokines and cencer. Currenl Opinion in lmmunology. 1991:3: 694-698. jVofc Bukonuda binlercemakale bulunmaklabir- likte, son araştırmalara aitolanlardan çokazına buradayer verilmiştir. DUZYAZI ORHAN BURSALI Oyunun Kuralı... Ekonomist köşeyazan Ege Cansen, eski Marksist olduklanndan şüphelendiği bazı yazarlan "ecnebi ya- zar"lıkla suçluyor. Ona göre bu yazarlar Türkiye'ye hep dışandan bakiyor, sadece eleştiride bulunuyor ve so- mut hiçbir sistem önermiyor. Daha sonra da onlara Türkiye'nin meselelerine Türk gibi bakıp Türk gibi düşünüp Türk gibi yaklaşmayı öneriyor. • • • Her yazardan olduğu gibi Cansen'in yazılanndan da ogrenmeye çalışınm. Bazen de, geçen aylarda yaz- dığı ve Boğaz'a neden üçüncü köprünün yapılma- ması gerektiğini anlattığı o güzel yazısının o köşeden nasıl çıktığına hayret ettiğim de olur. Cansen'e dönemsel olarak Nâam Hikmet düşman- lığı gelir. Köşesinden büyük şaire küfür döşer. Mark- sist bile olsa, bu pek verimli olmayan topraklardan üstün bir şairin çıkmış olması, bir insanı neden se- vindiremez, bir türlü anlamam. En sonunda, Alpars- lan Türkeş bile Nâzım'dan dizeler söylemek zorun- da kalmıştı. Keşke şu topraklardan birkaç uluslararası çapta ba- ba kapitalist teorisyen ve uygulayıcı, bunlara paralel uluslararası çapta bir-iki kapitalist politikacı çıksaydı da, Cansen'in bir parçası olduğu Türkiye'nin bugün- kü rezil ekonomik düzeni içinde debelenip duruyor olmasaydık. Kendi adıma ne kadar sevinirdim! Ve onlaıia gurur duyardım! Aynca, hiçbir Marksistin yaşadığımız bu kepaze- ükte en küçük bir dahli olmadığını "Oyunun Kuralı" köşesinin yazannın bilmesi gerekir. Bunu bilmemez- likten gelirse, dünkü yazısında yaptığı gibi "Oyunun Kuralf nı çiğner ve yanlış yeldeğirmenlerine sakJmr! Merak ediyorum: Türkiye'nin bugünkü ekonomik sistemiyle aktif bir bütünlük içinde olan ve aynca ekorvomi yazarlığı yapanlar, "Oyunun Kurair içine ken- di sorumluluklannı da dahil etmek durumunda değil- ler midir? Bazı yazarlar sadece eleştirebilirler. Türkiye'ye yurtdışından da bakabilirler, yurtiçinden de. Everest tepesinden de, uzaydan da, Ay'dan da Önemli olan, neyi nasıl efeştirdiği, bu eieştirilerde öğrenecek bir şeyler, bir fikir olup olmadığı değil mi- dir? Türkiye'nin ekonomik, siyasal ve sosyal gerçekle- rine, "Devlet Yönetim Sistemi"ne, bu sistemin "ter- cihlerine", "maliyetlerine", "sakıncalanna" nasıl ba- kacağız? Nasıl bir bakış acaba Türkiye'yi bu bataklıktan kur- tanr, ekonomiyi ateşler, siyasal kafalan rasyonelleş- tirir, çok sayıda girişimcisini devlet ve siyasetçi uşa- ğı, kölesi, aleti yapmaz??? Nasıl bir bakış, acaba, ömeğin bir Türk başbaka- nının veya hükümetinin (ve ekonomi yazarlannın!), örneğin ekonomi- bilim- teknoloji ilişkileri konusun- da zihnini açar, düşüncelerinde kıvılcımlar uyandınr, Türkiye'nin neden geri kaldığının gerçek nedenleriy- le yüz yüze getirir??? Acaba nasıl bir bakışla, örneğin devlet bankalann- daki 20 milyar dolarlık "görev batığının", aslında Tür- kiye'nin plansız ekonomisinin ve yönetilişinin tam bir yansıması olduğunu görebiliriz??? -,-:•., .:rlt Yine, nasıl bir bakışla, batınlan 20 milyar dolann Tür- kiye ekortomisine kaça patiadığını, 20 milyar dolar doğ- ru yönetilseydi ekonomiye ne katkı sağlayacağını or- taya koyabiliriz acaba? ••• Türkiye ekonomisine, siyasetine ve sosyal hayah- na, içten bir Türk bakişı" öneren ve damariannda ha- lis mulis Türk kanf taşıdığını anladığımız "Oyunun Kuralı" yazan, Türkiye'ye, bu batık düzenin içinden mi bakmayı öneriyor? Cansen, ekonomisttir, söytediği şeylerin ölçülebi- lirolmasını istememiz de hakkımızdır. Bu bakışınTür- kiye'ye ne kazandıracağını da "ekonomik" olarak an- latmasını bekliyoruz. obursali(§ bilimmerkezi.org.tr Berfin'de açdacak "Sultan'm Mührü" sergisiiçin De- utschebank \etküileriy le görüşerek bir protokol im- zalayan Sabana, Türk işadamlamla dagörüştü. . Sabancı:Eşimin açıklaması iyiniyeüi tstanbul Haber Servi- si - tşadamı Sakıp Sa- bancı, üç partinin el ele verip birlik içinde çalış- maması durumunda problemlerin daha da ağır olacağını belirterek u ADah'a şükür bir hü- kümetimiz var. Kritik günler içinde bizi hükü- met içindetutturan Ece- vit var" dedi. Sabancı, eşi Türkan Sabancı'nın, Başbakan Bûlent Ecevit ve Rah- şan Ecevithakkında yap- tığı açıklamalanyla il- gili olarak "Eşim açıkla- malarmı iyi niyetie yap- mışnr'' dedi. Tatil için gittiği Fran- sa'dan sonra Alman- ya'ya geçen ve Berlin'de açılacak "Sultan'ın Mührü'' sergisi için De- utschebank yetkilileriy- le görüşerek bir protokol imzalayan Sabancı yur- da döndü. Sabancı, Ata- türk Havalimanı'nda ga- zetecilerin sorulannı ya- nıtladı. Eşının Başbakan ve Rahşan Ecevit hak- kında basuı mensupla- nna yaptığı açıklamayı değerlendiren Sabancı şunlan söyledi: "Bu laflar tamamen iyi niyetiesöylenmiş.Akd öğretecekamammdade- ğfl.tkindnoktaise Saym Ecevit'in eşjnin afkonu- sundaki çalışmalarryla ügilL Şöytedüşünün, bir tarafta Türkan Saban- cı_ Özdemir Sabancı öl- müş,hakscdıklar otmuş. Onun baskısı içinde af konusu konuşulurken onun düşüncesi farkh. Ecevit'in eşi de kendi doğrulan içinde— Ken- disinin insancd pencere- den düşünceleri var. O da hakh.Bu konuda her- kesin ayn ayn doğrula- n çıkar. Bunu ne diye bu kadar büyüttüler, anla- yamadnn. Bunlann için- de iyi nıyetvar." Sabancı, ürünlerinin boykot edilmesiyle ilgi- li olarak da herkesin hür olduğunu söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle