Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 EYLÜL 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
SAGLIK
Kurumlar
irticaalardan
anmMnlmalı'
• Istanbu) Haber Servisi
- îşçi Partisi (IP) Genel
Başkanı Doğu Perinçek,
dün düzenlediği basın
toplantısında devlet
kurumlarının
ırtıcacılardan
anndınlması gerektığıni
belirterek ırtica ve
emperyalizmin amacının
ulusal devleti yıkmak
olduğunu söyledi.
Pennçek, ıkı yıl önce
PKK'ye yardım ettıği
gerekçesiyle
tutuklanmasına neden
olan kâğıtlann sahte
çıktığmı ve yönetıcilerin
ABD ile Türkiye
halkından gizli
anlaşmalar yaptığını
savundu.
Zorunlu deprem
sigortasına
2 ay erteleme
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Zorunlu deprem
sigortasının tapu
işlemlennde
belgelenmesi
zorunlulugunun 2 ay
süreyle ertelenmesine
ilışkın kanun hûkmünde
kararname, Resmı
Gazete'nın dünkü
mükerrer sayısında
yayımlandı.
Kararnamede, zorunlu
deprem sigortasına tabi
-binalarla tapu tescil
i$iemlerinde aranacak
belgeler ile uygulama
usul ve esaslannın, Tapu
ve Kadastro Genel
Müdürlüğü ile Doğal
Afet Sıgortalan Kurumu
tarafından müştereken
belirlenmesı hükmü de
yer alıyor.
SezerOrta
Asya'ya gidiyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Ahmet
NecdetSezer, 16-20
Ekim tarihleri arasında
Özbekistan,
Türkmenistan,
Kırgızıstan ve '
Kazakistan'ı ziyaret
edecek.
Cumhurbaşkanlığı Özel
Kalem Müdûrû ve
Dışışlen Başdaruşmanı
Tacan tldem ile
Cumhurbaşkanlığı
Sözcüsü Metin Yalman
dün dûzenledikleri
toplantıda, Kafkaslar ve
Orta Asya'dakı Tûrk
cumhuriyetleriyle
ilişkilehn canlı
tutulmasına
Cumhurbaşkanı' nın
büyûk önem verdiğini
behrttiler.
Bbistan'tJa
operasyon
• ELBİSTAN(AA)-
Kahramanmaraş'ın
Elbistan ilçesinde, terör
örgütü 'Mûslûman
Gençlik Malatyalılar
Grubu' üyesi olduklan
iddiasıyla 6'sı öğretmen,
3'ü memur, 2'si serbest
meslek sahıbi olmak
ûzere 11 kişi yakalandı,
bir kişi aranıyor. Polisin
yaptığı operasyon
sonucu; Yunus Emre
Ilköğretım Okulu
öğretmeni Gökhan K,
Imam Hatip Lisesi
öğretmenleri Adem Ç,
Mevlüt K ve Mehmet Y,
Gazi Mustafa Kemal
Paşa Lisesi öğretmeni
Ahmet K, emekli
öğretmen Medeni A, PTT
dağıtıcısı Hamit A, tlçe
Tanm Müdürlüğü'nde
memur Sabahattin Ç,
Endüstn Meslek
Lisesi'nde memur Eyüp
Ö, kırtasiyeci Veysel E ve
ayakkabı satıcısı Durdu
M. D. gözaltına alındı.
SSK Bölge Müdürü Çevik olumlu projeler olduğunu, küçük adımlar atıldığını söyledi
SSK'de ıımuthı tablo
bitmeyen sorunla
Saadet Uslu - Gamze Demirdağ
SSK Bölge Müdürü Hikmet Çevik,
SSK'de son 2 yıldır olumlu gelişmeler
olduğunu ileri sürdü. Bu sürede son 25
yıldakinden daha fazla yatırun yapıldı-
ğına dikkat çeken Çevik, "Projeler
olumlu, küçük adımlar afahyor" dedi.
Hikmet Çevik, SSK'deki en önemli
projenin Istanbul için yapılması plan-
lanan 25 yeni dispanser olduğunu söy-
ledi.Çalışma ve Sosyal Güvenlık Baka-
nı Yaşar Okuyan'm bu projeyi destek-
ledığini belirten Çevik, "Bunlann ar-
salan tamam. En kısa zamanda yapü-
dedı. SSK'de yaşa-
• Son 2 yılda 25 yıldan daha fazla yatırım yapıldığını
belirten SSK Bölge Müdürü Hikmet Çevik, bu durumu
"başlamış ve devam edecek bir rüzgâr" olarak
değerîendirdi. Hikmet Çevik, SSK'deki en önemli
projenin Istanbul için yapılması planlanan 25 yeni
dispanser olduğunu söyledi.
nan en önemli sorunlardan bınnin per-
sonel sıkıntısı olduğunu da anımsatan
Çevik, şöyle devam etti: *Şimdi90pra-
Türk Tabipler Birliği
Yapacak
daha çok
iş var
Ülkemizde saglık sistemınin ıçınde
bulunduğu zor durumdan kurtulması
ıçın en öncelıklı sorunun kaynak sıkın-
tısının aşılması olduğu vurgulanıyor.
Türk Tabipler Bırlığı, sağlık göstergele-
ri arasında cıddı eşıtsızlıkler olduğuna
dikkat çekerek sıstemın düzeltılmesı
için yapılması gerekenlen şöyle sırala-
dı:
- Türkiye. Sağlık Bakanhğı'ııa en az
yüzde 10'İuk bütçe ayırabilir; ayırabil-
mdidir. En aandan uİusal getirteri Tûr-
Idye'den daha düşük olan ülketerin bu-
nu başanbğı büminektedir.
- Sağlık sektörünün etkın çahşabıl-
mesı için kaynaklann ve hızmet üreümı-
nin tek elden yönetılmesı gerekır. Bugün
sağlık deyınce karşımıza, sayılan on
binlen bulan sağlık ışletmeleri yelpaze-
si çıkar. Kamu kaynaklannın özel gin-
şımcılere aktanhnasının ötesınde, özel-
leştirmenin kendısı, yaratüğı sıstem ba-
kımından anlamsız bıçımde para yıyen
bir makinedır.
-Saghktakifinansmanmodefimiz,ge-
nd vergflerle ohışan genel bütçe sistemi
nlnnhHır
- Türkiye'de sağlık ocağı ve saglık ev-
lennın sayısal yetersızlığı gıdenlmelı-
dir. Bir saglık sistemınin kalbı, toplu-
mun en uç noktalanna kadar ulaşması
beklenen bınncı basamak sağlık hızme-
tidır.
- Birinci basamak fle hastanekr ara-
smda sevk sistemi işletiuneü ve bu uygu-
lama tam süre poiitikas ile pekiştiriune-
Bdir. Ülkemizde sevk sistemi yasal zo-
runhıluk ohnakla birtikte hükümetkr
tarafindan çiğnenmektedir. Kammızca
sevk sisteminin işletümemesinin, birinci
basamağın etkin kdınmamasının birkaç
nedenibulunmaktadır: Etkin birinci ba-
samak,yaanm gerektirir. tnsani; halkın
da, personelin de içine girmekten zevk
duyacağı kaliteli kurumlar gerektirir.
Türkiyeıün si\asi tercibleri sağhk ocağı
yapmak yerine savaşa, yeram dünyasına
kaynak aktarmak biçiminde şekillen-
miştir. Etkin bir birinci basamak, ubbi,
mesleki uygulamalann denetim altına
am gerektirir. Bu iseözeüikle sağ-
hktan kâr dde eden ilac tekeUerinin i$>
ne getanemektedir.
- Bölgeler arasındakı kaynak dağılı-
mı dengesızlığı gıdenlmedıkçe, sağlık
sektöründekı sorunlann çözümü ola-
naksız görülmektedır. Doğu ve Güney-
doğu'ya hemen hıç yatırım yapılma-
maktadır. Her ıkı bölgenın de halk sağ-
lığı göstergelen Türkiye ortalamasının
çok gensındedır
- Toplum» her aşamasında sağhk sis-
teminin içinde otmahdır.
- Meslek kurallannın uygulanmasın-
daTTB'nın daha fazla yetidsının olması
gerekir; bu da yeni bir TTB yasasını
gerektırir.
tisyen getiyor. Uzman atamalan oiacak.
Personeli de ocak gibi bektiyoruz. Şu
anda 9 bin 500 civannda personel var.
Durumu örneklemek gerekirse; SSK
Eyüp Hastanesf nde 270 yatağa, hekim-
lerle birtikte 350 personel düşüyor. 150
yatakh Özel Acıbadem Hastanesi'nde
ise 600 personel çahşıyor. Bütün SSK'le-
rin durumu aym. Yüzde 40 açık var. Bir
de 25 yeni dispanser yapıldığında, bun-
lann her biri için 50-60 personel gere-
kecek. 18 bin kadro çıkb. Bekliyoruz."
Son 2 yılda 25 yıldan daha fazla yatı-
ran yapıldığını belirten Hikmet Çevik.
bu durumu "başlamış ve devam edecek
bir rüzgâr" olarak değerlendırdı.Çevık.
bazı projelerını şöyle sıraladr "Halka-
h'da 400 yatakh hastanenin yapımına
başlandL İslam Kalkınma Bankası Üm-
raniye'de 400 yatakh hastane yapacak.
Bakırköy için de bir proje var. Otomas-
yon da önemli bir proje. İstanbul'dan400
triryon lira ödüyoruz. Kayıtlar gözle ya-
pıhyor,elden binkrceevrak geçiyor. Oto-
masyona mudaka geçilmeti. Projeler
olumlu, küçük adımlar anhyor."
Hikmet Çevik, SSK'de yaklaşık 2 yıl
önce pılot çalışmalan başlayan, geçen
günlerde de tüm Istanbul'da uygulan-
maya başlayan telefonla randevu sıste-
mmm ıhtıyaçtan doğduğunu söyledi.
tstanbul'da 7.5 mılyon kışıye sağlık
hızmetı verdıklennı belirten Hikmet
Çevik. "Hacmimiz çok yüksek. Altya-
pısı sağlam olan yeıierde böyle bir ge-
reksinim yoktur" dedi.
Çevik, projenin aşamalannı şöyle
anlattı: "Kartal'da sekreterli bir sistem
var. Eyüp'te ise telesekreterli başlatük.
Sistemin oturması 7-8 ay sürdü. Başta
4 hat vardı. Tabü ki yetmedi. Ama şim-
di 1500'ünüzenndepoMdinigiolanlar-
da 24, albnda olanlarda ise 12 hat var.
Ancak arama sabah 10-12 saatleri ara-
sında olduğu için bu zaman dih'minde
yine bir okamldık oluyor. Yine de 3-4
kez çevirince düşüyor. Kartal ve
Eyüp'te hastalann yüzde 70'i randevu-
lanna getiyor, gelmeyen yüzde 30'htk
lasma ise randevusuz gelenleri ahyoruz.
tstanbul'da günde 37-40 bin arasında
potiktinik yapılıyor. Kurduğumuz sis-
temle yüzde 90'uu karşılryoruz."
Insanlann aradıklannda telefon nu-
maralannı düşürememekten yakmdık-
lanm annnsattığımız Çevik, sistemin
oturmasının en az bir ay süreceğini ifa-
de etti.
-Sürecek-
E>ünya Sağlık Orgütü'nûn Türkiye
gibi ülkeler için belirlediği sağhk
bütçesi, en çok 1960 yılında yüzde
6'lan buldu. Bu yıl Türkiye'de
yüzde 2.11 olarak belirlenen
rakam, Yunanistan'da yüzde 7,
Almanya'da yüzde 17, Fransa'da
yüzde 16, Macaristan'da yüzde 8
civannda.
Paran kadarsağhkhizmetiTürk Tabipler Birliğı'nın "Binyılka-
panırken Türkiye sağjık sektörünün du-
rumu"' çahşması. sağlığımızın ceptekı
paraya endeksli olduğunu ortaya koyu-
yor. Sağhk Bakanlığı bütçesinın yeter-
sizliği, tedavi kurumlarının gelirlerini
döner sermayeye dayandmnasma. dola-
yısıyla da sağhğın paralı hale gelmesi-
ne neden oluyor.
Dünya Sağlık Örgütü'nün Türkiye
gibi ülkeler için belirlediği sağlık büt-
çesi, en çok 1960 yılında yüzde 6'lan
buldu. Bu yıl Türkiye'de yüzde 2.11
olarak belirlenen rakam, Yunanistan'da
yüzde 7, Almanya'da yüzde 17, Fran-
sa'da yüzde 16, Macaristan'da yüzde 8
civannda. Yapılan araştırmalar Türki-
ye'nin kendi gelir grubunda Sağlık Ba-
kanlığı'na en düşük kaynak ayıran iki
ülkeden bıri olduğunu gösteriyor. Ba-
kanhk kaynaklanrun. kurumlann gide-
rek gelirlenni döner sermayeye dayan-
dırmasına neden oluyor. Bunun anlamı
ise kamu kurumlanndaki hizmetin da-
ha fazla paralı hale gelmesı demektir.
Hizmetin yetersizliği, hizmetin gıde-
rek daha parah hale gelmesine neden
oluyor. 1989 yılında Sağlık Bakanlığı
hastanelerinin yüzde 58.5'i döner ser-
maye geliri elde ederken 1997 yılında
bu rakam yüzde 74.4'e yükseldi.
Türkiye'de toplam sağlık harcamala-
n içinde koruyucu sağlık harcamalan-
na aynlan pay ise sadece binde 9. Ülke-
mizde bulaşıcı hastahklann, aşıyla ön-
lenebilir hastalıklann sıklığı düşünül-
dügünde olayın ciddiyeti ortaya çıkıyor.
Sağhk BakanlığVnın 19% yılında ko-
ruyucu sağlık hızmetine yaptığı harca-
ma yüzde 3.2, ayakta tedavi harcama-
lan yüzde 21.6, hastane harcamalan
yüzde 62. diğer harcamalar ise yüzde
13.2 olarak gerçekleştı. Türkıye'de sağ-
lık harcamalan içinde cepten harcama-
lann oranı ise yüzde 32 olarak gerçek-
leşiyor. Bu da tedavi edici hizmetlere
harcanıyor.
SSK ve devlet hastanelerinde bir mu-
ayeneye bile tam gün harcanmakzorun-
da kalınması insanlann özel merkezle-
re yönelmesine neden oluyor. Ancak
buralardan sağlık hizmeti almanın ma-
liyeti oldukça fazla. Türk Tabipler Bir-
liği 'nin 2000 yıhnın ikinci yansı için
belirlediği asgari muayene ücreti 16
milyon 146 bin lira. Bu ücret özel has-
tanelerde 25-30 milyon lirayı buluyor.
S E S A n k a r a S u b e B a ş k a n ı Y ı l m a z ' ı n , y o l s u z l u k i d d i a l a r ı n a y a n ı t ı
' Türkiye'de sağlık sistemi kirletildi'
Türkiye'dekı sağlık sistemi,
hastanelerdeki yolsuzluk iddi-
alan, hastalann bitmek bılme-
yen kuyruklan ve sağlık perso-
nelinın çalışma koşullannın
düzeltilememesi gibi sorunlar-
la ayakta kalmaya çalışırken
sendikalar yönetimin "popü-
Bst" yaklaşımından yakınıyor.
SES (Sağlık ve Sosyal Hizmet
Emekçileri Sendikası) Ankara
Şube Başkanı Kemal Yıhnaz,
sorunlann süreklı olarak unut-
tunümaya çalışıldığını belirte-
rek sağlık sistemınin "Idrletil-
diğmi", yolsuzluklann hiçbir
zaman açığa çıkanlmadığım
savundu. SSK hastanelerinde
yapılmak ıstenen reformlann
sorunlan çözmekten çok, oya-
lama taktiği olduğunu öne sü-
ren SES Ankara Şube Başkanı
Kemal Yılmaz. sağlık sıste-
mnıde "Idrietilmiş" bir seçıl-
me yöntemı olduğunu vurgula-
dı. Hastanelenn özerk hale ge-
tirilmesini isteyen Yılmaz,
atanmışlann değil, hastanede
bızzat çalışanlann yönetimde
olması gerektığini ifade etti.
Sağlık sıstemındekı en te-
mel sorunun çalışanlann ya-
şam koşullannın düzeltileme-
mesi olduğunu belirten Yıl-
maz. hekimın maddı olanak-
sızlıklar nedemyle kendini ge-
liştıremedığinı ıfade etti. He-
nüz tasan halmde olan ve he-
kımlere 5 yılda bu- smav mec-
bunyetı getıren uygulamamn
da paralı hekimlenn önünü
açacağım vurgulayan Yılmaz.
"Hekim, uzmanhğım geüştire-
cek maddi olanaktan yoksun.
300 milyon maaş alan pratis-
ven heknnin hem yaşamııu sür-
dürmesi hem de kongreleri iz-
leyipbilimselyayınlantakipet-
mesi bekleniyor. Smav uygula-
ması kötü niyetle oluşturulma-
sa bile ileride parasız k^ilerin
uzman olamamasma yol aça-
cak" dedı.
Yılmaz, Çahşma ve Sosyal
Güvenlık Bakam Yaşar Oku-
yan'ın SSK hastanelennde
başlattığı telefonla randevu
uygulamasının da sorunlan
geciktirmeye yönelik bir plan
olduğunu belirttı. Yılmaz, per-
sonel ve araç eksikliklerinin
hastanelerde yığılmalara yol
açtığını bildirerek sözlennı
şöyle sürdürdü: "SSK hasta-
nekrinde hastalann yaşadıgı
temel sorun. randevu değüdir
ki sistem geUnce sıkuıülar bit-
sin! Kaldı ki talep artnğında
hasta uzun bir süre bekktile-
cek. Bu uygulama poükfiniğe
başvurması gereken hastalann
acü serviste yığümasına yol aç-
ü. 35 milyon insarun sağhğıybı
uğraşan, yeteri kadar hizmet
üretemeyen bir kuruhışta,tek-
noloji yenilenmeden, çahşma
koşuDan düzenlenmeden, nite-
tikli personel istihdanı edilme-
den bu uygulama pratikte ba-
şanh ohunaz."
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOGLU
Yurtseverlik
Babam ve annem Cumhuriyet devriminin değerle-
riyle yetişmiş ilk kuşak Cumhuriyet aydınlanndanch.
Böylece ben de, yurtseverlik duygusunun doğal bir
olgu olarak yaşandığı bir aile içinde yetiştim. Bu ne-
denle, denebilirse eğer, ilk "ideolojim" yurtseveriik-
tir...
• • •
İkinci ideolojim, hümanizmdir. Her sağlıklı insanda
zaten olması gereken insan sevgisi kitaplaria bilinç
düzeyine yükseldi. Bu kitaplaryurtseverligimdeki (ço-
cukluğumun geçtiği ellili yıllann ürünü) kimi şoven
çizgileri de sildi. Fakat hümanizm ve yurtseverlik ara-
sında hiçbir zaman bir çelişkı yaşamadım. Tersine,
bugünkü aklımla da düşündüğümde, bir toplumdâ,
bir kültürde somutlanmayan, onlaria beslenmeyeh
insan sevgisinin soyut bir kavram düzeyini aşama-
yacağını görüyorum. g
• • • ?
Bir sonraki ideolojim sosyalızmdir. Buna bilimsel te-
rimleriyle, diyalektik ve tarıhsel maddecilik de diye-
biliriz... Bu felsefe aklımın ve duygularımın ayaklannı
yere bastırdı. Bana safsatanın en ilkelini de, en süs-
lü ambalajlar içinde olanını da görmeyi öğretti... In-
sanı ve toplumu açıklamada diyalektik ve tarihsel
maddecilikten daha kapsamlı ve bilimsel bir düşün-
ce yöntemiyle karşılaşmadım... Sosyalist oluşum
yurtseverlik ve insanseverlıgımle de çelişmedi... Ter-
sine, düşüncelerimi ve duygulanmı daha doğallıkla
yaşayabileceğim, sorunlannı daha kolaylıkla anlaya-
bilecegim en uygun ortam, kuşku yok ki, beni yetiş-
tiren doğal ortamım, kendi ülkem, kendi toplumsal
çevremdir.
• • •
Yurtseverliğin gerçek anlamlannı bana hümanist
ve sosyalist oluşum öğretti... Bugün ülkeme, ülkemin
insanına duyduğum sevgi şoven bir duygu olmadığı
gibi, öfkeden, eleştiriden uzak değil... Fakat zaman
içinde, ülkemi ve onun insanını ne kadar az tanıdığı-
mı da daha iyi kavradım... Bir şeyi sevmek, sanıldıği
kadar kolay değildir... Tanımayı, anlamayı, öğrenme-
yi gerektirir. Bugün, ne yurtseverliğin, ne hümanizmin
ve ne de sosyalizmin soyut kavramlar olmadıklanr»;
bir toplumsal pratik içinde anlam taşıyacak değert^r
olduğunu biliyorum.
• • • ;
Sıradan halk insanı, suda balık gibi, yurtsevertiğihi
doğal bir duygu olarak yaşar. Aydın, kimliği gereği,
bütün kavramlan sorgular... Fakat bu sorgulama onu
kendi ülkesine ve ülkesinin insanına karşı bir sevgi-
sizliğe, giderek bir küçümseme ve ilgisizliğe götürü-
yorsa, kendi kişisel kimliğini de sorgulaması gerekir.
Yaşamın anlamını sadece kendi bireysellığinin sınır-
lan içinde gören biri için bu bağlamda söylenebile-
cek bir söz yok. Fakat hümanist ve belki hatta sos-
yalist olduğunu düşünen biri ülkesine ve ülkesinin in-
sanına yabancılaşmışsa, ona öğütlenebilecek olan,
bu ülkeyi ve toplumu daha yakından, daha doğru ta-
nımaya çalışmasıdır... Kendi ülkemizin somutunda
konuşacak olursak, Türkiye çözüm bekleyen sorun-
lanyla olduğu kadar özgün kimliği ve birikımleriyie
de, bir ulusun yurttaşı ve aydını olmanın sadece üzün-
tü verici yönlerinin değil, heyecan verici, insanı bir kat
daha insan yapan duygusunun da en güçlü yaşan-
abilecegi bir ülkedir...
e-mail: [email protected]
VEFAT
Samsun-Ladik-Akpınar Köy
Enstitüsü mezunu, TAYAD
kurucusu, eski genel başkanı,
aydın, demokrat, örnek insan
emekli öğretmen (Mustafa Hoca)
MUSTAFA
ERYÜKSEL
28.09.2000 günü vefat etmiştir.
Hepimizin başı sağolsun.
AİLESİ
Not: Cenazesi 30 Eylül 2000 Cumartesı
günü öğle namazını müteakip
K.Mustafapaşa Sümbülefendi Camıi'nden
kaldırılacaktır.
kitapku
, DINLETI
TRKSİM SERGİ SALONU'NDA
"RuhiSuAnısına"
ıt: 18.00-20.00
stıklal Cad. (Fransız Korsoloslugu yann Taksım Tel: 252 38 81