15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 O EYLÜL 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI / [email protected] 13 Ccfi KamWden haciz açddaması • İSTANBUL(AA)- Işadamı ve eski milletvekili Cefi Kamhi, haciz olayına açıklık getirerek yanında çalışan bir kişiye yardım ettiği için iyi niyetınin kuıbanı olduğunu bildirdi. Cefı Kamhi açıkJamasında, gaynmenkul ahmında yardımcı olmak amacıyla yanında çalışan M. Süıeyya Soysal'ın Türkbank Etiler Şubesı'nden alacağı banka kredisı sözleşmesine 1993 yıünda kefil olduğunu belirtti. Kamhi, bu kişinin banka kredi borçlannı ödemediğini, yurtdışında ıken adına haciz uygulanmasıyla öğrendiğini kaydetti. BektPtğe yüzde 2.1 zam • ANKARA (ANKA)- TEDAŞ, 1 Ekım'den geçerli olmak üzere elektriğin birim fiyatına yıllık enflasyon hedefıne uygun olarak yüzde 2.1 oranında zam yaptı. Yapılan zamla, konutlarda tüketılen elektrik enerjisinin birim fıyatı 45 bin 250 liradan 46 bin 200 lıraya; kalkınmada öncelikli illerde ıse 41 bin 250 liradan 42 bin 150 liraya yükseldi. 150 kilovatsaatı aşan tüketimlerde aşan kısım için bu fiyatlann yüzde 50 fazlası uygulanıyor. Europay'de Türk başkan |İSTANBUL(AA)- Europay Intemational Güney Avrupa Güvenlik Komitesi Başkanlığı'na, Garantı Bankası Kredi Kartlan Güvenlik Servisı Müdürü Mustafa Göğüş getirildi. Göğüş, bu gelişmenin, Türk bankalannın görüşlerinin karth ödeme sistemleri sektöründe uluslararası platformlarda ele ahnması ve işyerlerinin bilinçlendirihnesı açısından önemli oldugunu söyledi. TEAŞ'ta yeniden yapılanma • ANKARA (AA)- TEAŞ'ın, Türkiye Elektrik Kurumu adı altında faaliyette bulunduğu 1970'li yıllarda, kurum bünyesinde oluşturulan Nükleer Santral Dairesi Başkanlığı'nm kaldınlması gündeme geldi. Nükleer santral projesinin hükümet tarafindan "şimdilik" rafa kaldırılmasının ardmdan Nükleer Santral Dairesi BaşkanlığYnı da içerecek bir düzenleme yapılmasırun düşünüldüğü öğrenildi. TÜGSAŞ'ın özeieştîrilmesi • ANKARA (AA)- TÜGSAŞGemlikGübre Sanayi AŞ için en yüksek teklifı, 96 milyon dolar ile Toros Gübre verdı. Özelleştirme Idaresi Başkan Yardımcısı Salih Taştan'ın komisyon başkanlığında, idareden yapılan pazarlık görüşmelerine 6 yatınmcı grubu katıldı. Yapı Kredi'ye kredi • İSTANBUL(AA)- Yapı ve Kredi Bankası, 170 milyon dolar tutanndaki kredisini • yenilemek için çıktığı yurtdışı piyasalardan 300 milyon dolarhk kredi sağladı. Sendikasyona, 23 uluslararası banka katıldı. Krediye ilişkin anlaşma, dün Londra'da imzalandı. Sanayiciler, hükümetin Türkiye'nin önündeki acü konulara dokunmadığını belirttiler 6 Treni yavaşlatmayın'BODRUM (Cumhuriyet) - Türkiye'de ve dünyadaki son gelişmelen değerlendiren TÜ- SLAD üyeleri, hükümeti yapı- sal reformlar konusunda yavaş hareket etmekle eleştirdiler. Iş dünyası, Ankara'ya "Siyasi »- tikran bozmaya kalkış.mayın" uyansında da bulundu. TÜSlAD Başkanı Erkut Yü- caoğhı, Türkiye'nin önünde yer alan acil konulara hükümetin 3 aydır dokunamadığını ileri sürerken YÎK Başkanı Bölent Eczacıbaşı ise siyasi istikrann her şeyden önemli oldugunu belirterek "Bunu bozmanın be- defini ödeyemezHniz" dedı. • TÜSlAD Yüksek îstişare Konseyi'nde sanayiciler ekonomik programın geleceğini ve hükümetin yapısal reformlan geciktirdiğini dile getirdiler. Yüksek Istişare Konseyi Başkanı Bülent Eczacıbaşı, siyasi istikrann her şeyden önemli oldugunu belirterek "Bunu bozmanın bedelini ödeyemezsiniz" dedi. Eczacıbaşı, TÜSLAD Yük- sek îstişare Konseyi'nin Bod- rum'da The Marmara Oteli'nde düzenlediğı toplantımn açılı- şında, 2000 yılında programın başansını tehlikeye düşürebi- lecek en önemli gecikme ve ak- saklıkların yapısal reformlar alanında ortaya çıktığına işaret etti. Önümüzdeki dönemde ya- pısal reformlann mutlaka hız- landınlması gerektığini bildiren Eczacıbaşı, "Reformlann ge- tikmesi tehüke yaratryor. Kah- cı istikrann garantisL, yapısal reformlardır'' dedi. Eczacıbaşı, siyasi iktidann her şeyden önemli oldugunu söyleyerek "TVeni yavaşlatma- yın,vavaşlamasına izin verme- yin, üzerinizdeki yorgunluğu aün. Yapısal reformlan gecik- tirdikçe işiniz güçkşecek. Erte- lemeyin. Siyasi iktidar her şey- den önemli. Bunu bozmanm bedelini ödeyemezsiniz" diye konuştu. Birlik, alternatif enerji kaynaklarının araştırılmasına çalışacak OPEC, daha kibarolacak • OPEC Genel Sekreteri Rihvanu Lukman, geçmişteki çekişmeleri bir kenara bırakıp petrol tüketicisi ülkelerle dost ve ortak olmak istediklerini Ekonomi Servisi - Petrol thraç Eden Ülkeler Birliği (OPEQ üye- leri, tüketicı ülkelere karşı daha an- layıslı bir örgüt olma konusunda karar verdikten sonra petrol fi- yatlanm etkileyecek ölçüde cid- di bir karar almadan dağıldı. OPEC'in, 25 yıldır ilk kez ve 40 yıllık tarihinde de 2. kez dü- zenlendiğı zirve toplanosuıda ko- nuşan biriik genel sekreteri R3wa- ticisı ülkelerle dost ve ortak olmak iste- diklerini vurguladı. Karterin, çevrenin korunması ve kal- kınmakta olan ülkelenn haklan ve altema- tifenerji kaynaklannın araştınlması için ça- lışması hedefiendi, ancak, ellerinden ge- teni yaptıklan gerekçesiyle, üretim aröşı talepleri kulak arkası edildi. ÖPEC lider- leri, aynca, zenginülkelerde akaryakıt ver- gilerinin düşürülerek petrol fiyatlanndaki yükseUşin dizginlenmesi gerektiği görüşün- de olduklannı da açıkladılar. Venezüella Devlet Başkanı Httgo Cha- vez, OPEC'in, petrole susamış dünya pi- yasalarma, adil fiyatlarla petrol arz edi- leceğini bildirdi. Chavez, petrol fiyatla- nnın iki yü önce adeta dibe vurmasından zarar gören OPEC üyelerinden, OPEC'in dağılması tehhkesini sıkhkla yaratanuzun süreli aynhklara rağmen fıyadann düşme- si yolundaki talebe karşı birleşik tavnn ko- rumasını ıstedı. Chavez, "OPEC'i, birle- ^> yeniden yararak n dedi. Irak'ın, BM'nin Kuveyt'e savaş zarar- lannın tazminı için 16 rrnlyar dolar tah- sis edilmesine ilişkin çarşamba günkü ka- rannı kınaması, OPEC zırvesinde gergin- Iik yarattı. Irak'a yönelik yaptınmlarm sonaerdirümesi konusu ise bir karara bağ- lanamadan rafa kaldınldı. Mali sektör reformunun ya- pısal reformlar arasında en faz- la ağırlık verilmesi gereken ko- nu olduğuna işaret eden Ecza- cıbaşı, el konulan 8 bankanın ne- den olduğu zaran ve bunlar özelleştirilemediği sürece za- rarlannın her geçen gün arttı- ğım da vurguladı. Eczacıbaşı, bankalan zarara uğratanlara açıhnış olan davala- nn süriip gıdeceğini, bu konuda kamu vıcdanını rahatlatmanm da kolay olmayacağını bildirdi. TÜSÎAD Başkanı Erkut Yü- caoğlu ise Türkiye'nin önünde yer alan acıl konulara hüküme- tin 3 aydır dokunamadığını, ay- nca yapısal reformlann yürütül- mesi ve AB'ye uyum için ge- rekli yasal düzenlemeler konu- sunda uzlaşma sağlanamadığı- nı söyledi. Yücaoğlu, yaz ayla- nnm KHK ve benzeri gündem maddeleri ile geçirildiğine işa- ret ederek "Ulke ekonomisinin sağhkh ve istikrar içinde büyü- mesi, AB sürecinin işlemesi için acilen yapılması gerekenler bir rürhl eİeahnamıyor" dedı. Pet- rol fıyatlannın hızlı yükselme- sine dikkat çeken Yücaoğlu, "Hükümetin bunu tüketidye yansıtmaması nedenrvle ortaya çıkan 1.2 katrilyon urahk ciddi gelir kaybı uzun süre devam et- tirüemevebflir'' diye konuştu. Yunan Sanayici ve tşadamla- n Derneği Başkam Lefteris An- tonakopoulos da Türk hükü- metinin uygulamaya koyduğu ekonomik programın başansı için Türk işadamlanna önemli roller düştüğünü söyledi. Bu arada, YlK'in basına ka- palı ola rak gerçekleşen toplan- tısında, "işahlakıilkeleri" baş- ta olmak üzere Türk bankacılık sistemi AB uyum süreci, Türk ekonomisive Kopenhagkriter- lerinin görüşüldüğü öğrenil- di.YÎK üyeleri, toplantıda, Ege- bank'ın eski sahibı Hüseyin Bayraktar'ı da dinledi. Bay- raktar, kendisinin savunulma- masını istedi. Egebank'ın eski sahibi ve Bayraktar Holding Başkanı Hüseyin Bayraktar, Egebank-Murat Demirel ilış- kisini anlattı. Dünya Bankası, tanmda cimri davrandıEkonomi Servisi - Tanmda yemden yapılandırma ve re- form programı kapsammdaki projelere fınansman sağlamak amacıyla Dünya Bankası he- yeti ile Ankara'da yapılan gö- rüşmelertamamlandı. Dünya Bankası, Türkiye'nin sundu- ğu projelerin tutanmn ancak yüzde 32'sini finanse edebi- leceğini açıkladı. Gökalp: Karaıiıyız Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, gerek- li kaynağı sağlayamasalar bi- le, bakanlık personelinin üs- tün gayreti sayesinde, gere- • Dünya Bankası, tanm alamnda Türkiye'nin sunduğu projelerin tutanmn ancak yüzde 32'sini finanse edebileceğini açıkladı. Banka, Doğrudan Gelir Desteği (DGD) ödemesi sistemi konusunda ise hiç kaynak ayıramayacağım açıklarken bu proje, ancak 2001bütçesinden ödenek aynlırsa uygulanabilecek. kirse dolmuşla köy köy geze- rek projeleri tamamlamaya kararlı olduklannı bildirdi. Dünya Bankası heyeti ile yaklaşık iki hafta süren gö- rüşmelerde bankanın projele- re sağlayacağı kaynak, ban- kanın Türkiye Temsilcisi Ajay Chhibber ve Bakan Gökalp'in katılırmyla önceki aksam ya- pılan toplantıda ortaya çıktı. Tanm ve Köyişleri Bakan- lığı'nın toplam 795 milyon dolarhk projesi için Dünya Bankası ancak 255 milyon do- lar ayırabileceğini bildirdi. Asamalı olarak 2002 yılın- da Türkiye geneline yaygın- laştınlması öngörülen doğru- dan gelir desteği (DGD) öde- mesi sistemi konusunda ban- ka hiç kaynak ayıramayacağı- nı açıklarken 1.2 katrilyon li- ralık bu proje ancak bütçede ödenek aynlrrsa uygulanabi- lecek. Doğrudan gelir desteği Dünya Bankası, kaynak ayır- mayacağını bildirdiği DGD sisteminin, gelecek yıl 40, on- dan sonraki yıl da41 ilde ol- mak üzere 2 aşamada ve tapu kayıtlan dikkate alınarak yay- gınlaştınlmasını önerdi. Çiftçinin loıllandığı kredi- lerin dünya fiyatlan ile uyu- mu projesinin de ilk aşamada Dünya Bankasf na sunulma- dığmı anlatan Tanm ve Köyiş- leri Bakanı Hüsnü Yusuf Gö- kalp, projeye iç kaynaklardan destek sağlamaya çalıştıkla- rmı kaydetti. Tanm Bakanı Gökalp, Dün- ya Bankası 'nın desteğinin, projelerin banka yönetimi ta- rafindan onaylanmasından sonra, 300'er milyon dolarhk iki dilim halinde geleceğini belirtti. Yüzer santrala CED yok Çevre enerjiye feda edilecek ANKARA (ANKA) - Enerji açığını kapatmak için kısa vadeli çözüm olarak gündeme getirilen mobil ve yüzer sant- rallann hızla devreye almabihnesi için Çevre ve Sağlık bakanlıklan, yönetme- liklerine bazı kolaylaştıncı hükümler eklendı. Çevre Bakanlığı, mobil ve yü- zer gezer santrallann kuruhnası sırasm- da 31 Arahk 2002 tarihine kadar Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu ahn- ması koşulunu kaldırdı. ÇED yönetmeliğinde degişiklik ÇED Yönetmeliği'nde bu yönde ya- pılan degişiklik Resmi Gazete'de ya- yımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetme- liğe eklenen bir geçici madde ile mobil ve yüzer gezer santrallann enterkon- nekte şebekeye bağlantısmı sağlayacak enerji iletim hatlan, santrallarda kulla- mlacak petrol, petrokimya ya da kimya- sal ürün depolan ile limanlar, iskeleler ve nhtımlara ilişkin faaliyetlerde ÇED raporu alınması koşulu 31 Aralık 2002 tarihine kadar kaldınldı. Su Kirliligi Kontrolü Yönetmeliği'nin geçici maddesine eklenen bir hükümle, öngörülen deşarj değerlerini sağlamak ve 31 Aralık 2002 tarihine değin bu yö- netmelikte öngörülen izinleri almak ko- şuluyla mobil ve yüzer santrallann ku- rulabileceği kararlaştınldı. Zeyûnyağmdasorun, tamtı]TWriisikliği Ekonomi Servisi - Dünya zeytin üretiminde oldukça yüksek bir paya sahip olan ülkemiz- de zeytin ve zeytinyağı üreticisi zor bir dönem yaşıyor. Özellikle hükümetin "Baçlamabedel- leri üaçlama yapddıktan sonra ahnır" madde- sinı üretıcıye dayarmasıyla maliyetlerini ancak karşılayabılen üreticı ne yapacağını şaşırdı. Yeni yasayla beraber dünya zeytin üretimi 2 milyon 382 bin tonu buluricenülkemizinbu oran- daki payı 112 bin tonda kaldı. Hükümetlerin yanlış politikalan tüketımi de etkiledi. AB ülkelerinde yılda kişi başına düşen zey- tinyağı tüketimi 3.5 kilo. Türkiye'de ise yal- nızca 750-800 gram. Üreticiler tanıtıma ve- rilen önemin az olduğundan yakınarak hükü- meti bu konuda daha duyarlı obnaya çağın- yorlar. Zeytinyağında yaşanan diğer sorunu ise "prim" bedellerinin düşüklüğü olarak tanım- layan üreticiler bu sene behrlenecekprim be- delinin 60 sent olması gerektiğini söyledi- ler. Konuyla ilgili açıklama yapan Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ziya ŞenkaL AB ül- kelerinde bir kilo zeytine verilen primin 1.4 dolar oldugunu, fıyatın 2.8 dolara çıkması durumunda ise devletin ürüne ahcı olarak üre- ticinin eline 4.2 dolar geçmesini sağladığı- nı hatırlatarak "Ulkemizde üreticinin etine geçen para sadece 2.2 dolar olarak beUrten- miş durumda" dedi. Geçmışte 200 ağacm bir aileyi geçindi- rebildiğini belirten Şenkal, artık üretici- lerin eline geçen paranın ceplerine değil banka kredilerine gittiğini söyledi. Türkiye'nin en bü- yük hatasmın Uluslararası Zeytinyağı Konseyi'nden çıkmak oldugunu belirten TARÎŞ I ^ ^ H B Ekonomik Araştırmalar Organı- M ^ W H zasyon ve Eğitim Müdürü Dr. Mus- tafa Tan da üretıciye çok faydalı olabilecek bir konseyden hiç- bir açıklama yapıhnadan çı kılmasının yanlış bir ka- rar oldugunu ifade etti Üreticiler tarutuna verilen önemin az olduğundan yakınarak hükümeti bu konuda daha duyariı obnaya çağmyorlar. IŞÇMNEVRENINDEN ŞÜKRAN SONER Tıcaret Siyasetin Üstünde Ne zamandır bu anlamdaki yaşadığımız kimi so- mut gelişmelen yan yana getirmek istiyordum. Dün sabah TV 8'de dış ticaret müsteşarı Kürşat Tüz- men kestirmeden, "Ticaret siyasetin üstünde etfa li" diyerek özetleyiverdi. Ne zamandır gündemi zoriayan Ermeni soykırımı tasansında, siyasetçilerin girişimleri gelişmeleri dur- duramamış, VVashington'a geri adım attıran Genel- kurmay Başkanı'nın çıkışı, Türkiye'nin ABD ve Erme- nistan'a yönelik yaptınmlarda kararlılığını açıklama- sı olmuştu. Dikkatinizden kaçmamıştır. Ermeni soykırımı taj sansı ABD Temsilciler Meclisi komisyonlarından, se- çim yatırımı gibi bir gerekçe ile de olsa geçip duru- yordu. Bizden ekonomik abluka altındaki Ermenis^ tan'ın kendisinin daha çok zarar göreceği, Türkh ye'nin bugüne kadarki hoşgörüsünden geri dönece- ği uyanlan arttı. Gerçi Incirlik Üssü'nün ABD'ye kulj landınlmayacağı uyarısına, "Hırvatistan'dakini kul- lanınz" diyen ABD'Iİ milletvekilleri oldu ama belli ki bizdeki karariılık gösterisi etkili idi. Kuzey Irak rest- leşmesini, Türkiye'nin Irak'ayönelik ambargoyu kal- dıracağı tehdidini de yabana atmayalım. Fehriye Erdal gerginliğinde, olayın hukuki, ulus-> lararası sözleşmeler boyutunun önüne kimi askeri iha-' lelere Belçika şirketterinin alınmaması girmedi mi? Gün- demde değilken hiç değilse orada yargılanması bu gelişmelerin üzerine gelmedi mi? Siyaset hangi soylemler, gerekçeterte süslerse süs- lesin, PKK ve Apo olayında belirleyici gelişmeler, as- kerlerin çıkışı ve ticari restler üzerinden kaydedildi. Suriye su ve ticaret restini gördü. Italya, Fransa, Yu- nanistan ve diğer Batı ülkeleri, en çok büyük aske- ri ve özelleştirme ihalelerinde kapılann kendilerine ka- panması, ticari ambargo dilinden anladılar. Bilinen, Mant'ın da haklılığını ortaya koyan bu ger- çek, küreselleşen dünya, yeni dünya sömuru düze- ninde giderek daha fazla anlam kazanıyor. Dünya ekonomisine egemen olan guçler, şirketler, dünya si- yasetine de egemen oluyor. ABD'nin, dünyada Bir- leşmiş Milletler'in üstündeki siyasi ağırlıgı elbette ekonomik ve askeri gücünden besleniyor. Elbette bu gücü besleyen sürekli kaynak aktanmına konu olan, alıcı, pazar konumundaki ülkeler açısından da bir güç söz konusu oluyor. Türkiye'nin komşulan ile ilişkilerini düzeltebilme-j sinde, ekonomik ilişkilerin geliştinlmesi, özellikle de komşu ülkelerie ticaretin boyutlarının büyütülmesi en kolay reçete olarak göstenliyor. Ticaretin, karşı- lıklı çıkarların boyutunun buyümesı, ülkeler arasında gerginliğin, sorunlann büyümesine engel oluşturuyor. DışTicaret Müsteşanmız çok çarpıcı bir örnek ola- rak Çin'den küçücük bir parça olarak kopmuş Tay- van'ı gösteriyor. Çin'in dünyaya açılan ekonomisin- de yüzde 40'lara ulaşan şirketlerin payı var. Anahtar küçücük ülkenin dev ticari limanları. Dünya bilgisa- yar teknolojisinde, pek çok alanda çok büyük tica- ret paylanna ulaşırken gerçekte üretimler komşu ül- kelere parça parça dağıtılmış oluyor. Ama üretim bu ülke şirketleri eliyle ve ülkenin limanlanndan dünya- ya taşınıyor. "87-7", "92-3" gibi rakamlaria ifade edilen kavram- lar gelişmiş. Anlamı sıparişi veren şirketin istediği ürünün, eksiksiz, yennde, yüzde 87-92'si ile bir haf- tada, üç günde teslım edilmesi oluyor. Tayvan ken- di üretimi, kendi işçileri ile değil, ama kurduğu bü- yük ticari şirketleri ile, bölgesindeki bol ve ucuz işçn si olan ülkeleri, ekonomik anlamda kendisine bağ- lamış bulunuyor. Çin, Tayvan'a komşu diğer büyük ülkeler, dünya pazarlanna açılmalannın aracı olan Tayvan'a dokun- muyoriar. Tayvan'ın güvencesi dünyanın büyüklüğü- ne göre en gelişmiş ticaret merkezi olması oluyor. Türkiye'nin son zamanlarda özel birçok olayda kullandığı ticari gücü ise küçümsenemeyecek bir ekonomik variığı ortaya koysa da daha çok vazge- çilemez satıcı değil, alıcı olmasından kaynaklanıyor. Türkiye, ABD ve AB ülkeleri, tekelleri için hele de as- keri alımlarda, özelleştirmelerde, enerji ihalelerinde, iletışimde, yap-işlet-devret ışlerinde.. önemlı bir pa- zar. Başta tekstil, kimi ihracat ürünleri ile onlann pazar- lanna girmiş olsa da denge giderek pazar olma yo- lunda bozuluyor. Ticaretin büyümesi ama dengenin kurulması, Türkiye'nin iç dinamiklerini, üretim kapa- sitesini geliştirebilmesi, sanayileşebilmesi ile doğru- dan ilişkili bir durum. * I Türkiye'nin ekonomisini düze çıkarma adına da- yatılan IMF, Dünya Bankası reçetelerinde, bütün da- yatmaların üretimi arttırma değil, pazar olma kapa- sitesini büyütmeye yönelik olduğu dikkat çekici de- ğil mi? Giderek bozulan dengelerde, Türkiye'nin ekono-| mik, ticari kapasitesi ne kadar büyük olursa olsun, üretimine darbeler vurarak çekici, vazgeçilmez pa- zar kimliği ile ağıriığını koruyabilmesi daha ne kadar sürebilir dersiniz? Türkiye'nin en önemli doğal kozu, ticari, ekonomik, petrol ulaşım ağında olması kozu, doğru dürüst b r ticari, gerçek anlamda çağdaş yükleme-boşaltma limanı bile yokken ne kadar işe yarayabilir. U e-posta: sukransoner(a yahoo.com ^! Tüketici kredileri dolu dizgin ANKARA (ANKA)- Hükümetin tüketim eği- limini frenleyebilmek için Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) prim oranını arttırmasına karşın tü- ketici kredileri artışını sürdürüyor. Merkez Bankası ven- lerine göre, bankaların tüketici kredileri ile kre- di kartlanyla kullandır- dıklan kredilerin topla- mı, KKDF prim oranı- nın artnnlmasından son- raki 8-15 Eylül haftasın- da 135.2 trilyon lira ar- tarak 5 katrilyon 846.5 trilyon liraya yükseldi. Bunun 4 katrilyon 35 trilyonunu tüketici kre- dileri, 1 katrilyon 811.5 trilyonunu ise kredi kart- lanyla kullandınlan kre- diler oluşturdu. Otomo- bil kredileri 41.6 trilyon artarak 2 katnlyon 94.*^ trilyona, konut için ve-1 rilen krediler 12.4 trilyon. artarak 485.4 trilyona,, diğer amaçlı tüketici kre- dileri de 10.2 trilyon li- ra artarak 1 katnlyon 455; trilyona çıktı. i | Söz konusu artıştâ. 1 otomobil ithalatına \ei- gi konulacağı yönünde- ki duyumlar üzerine tü- keticilerin otomobil kre- dilerine yüklenmeleri- nin de etkili olduğu bit-; diriliyor. Öte yandan, bankala- nn kredi stoku, eylül ayı- nın ikinci haftasında 315.7 trilyon lıralıkar- tış göstererek 24 katnl- yon 448.8 trilyon liraya çıktı. Buna göre mevdu- at bankalannın kredile- ri 310.7 trilyon lira ar- tarak 23 katrilyon 7.6 trilyon liraya yükseldi.'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle