25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 EYLÜL 2000 CUMARTESİ O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R olay.gorus@cumhuriyet.com.tr T Prof.Dr. Ayseli USLUATA urfaan Selçuk'un 9 Ha- ziran2000tarihliMilli- yet gazetesinde çıkan yazısız karikatüründe- ki sokaklarda koşuşan "telefon insanlar" her gün alışveriş yerlerinde, direksiyon başında karşılaştığımız eli kulağında, gülen, bağırarak en özel sorunlannı ko- Huşan kişilere duyulan şaşkınlığı en ya- Iın biçimde çizgılere yansıtıyordu. Ge- riye yazacak pek bir şey yoktu artık. Ancak sınıfta cep telefonlannı ellerin- den düşürmeyen telefon bağımlısı öğ- rencilenmi sık sık uyarma durumun- da kalmam beni bu konuyu irdeleme- ye, başkalannın, konuda uzman kişi- lerin bu konuda neler söylediklerinı araştırmaya yöneltti. Nedir bu telefon? •'• Telefonu sorgulayan kişilerden alınhlan kısaca özetlersek: "Araç mesajdn-" diyen Prof. McLu- îum 1964 yılında telefonu, "zamana ya da yereloria geieu, çağnhnamış bir konuk"a benzetiyor. Ileöşim uzmanı frof. Cherry 1974 yılında evlerimi- ze yeni özellikler getirdıği için telefon- dan övgüyle söz ediyor: "Artık gû- venlik içinde yolculuk yapabiUyonız, dahası da başka bir ülkeye göç bile edebiliyoruz- çûnkû uluslararası tele- fon hizmete girdi, kullanmasak bile orada olduğunu biüyoruz" diyor ve anneler ıçin telefon konuşmasının, bir- kaç gün gecikmeyle gelen mektuptan çok daha anlamlı olduğunu vurgulu- yor. 1966'da HaD arayanın kim olduğu- nu bilmediğimiz için telefonu yanıt- latna gereğini duyduğumuzu belirtir- ken, 1968 'de Donald Ball da telefonun ^ısrara" bir araç olduğunu ve çal- Yeditepe Üniversitesi îletişim Fakültesi makta süregiden DiFtelefona karşı dur- manın güçlüğünü dile getiriyor. Ame- rikalı sosyolog Sidney Aronson'a (1971) göre ise kentlerde apartman- larda ya da evlerde yaşanan yalnızlı- ğı, kaygılan azaltmada, güvenlik duy- gusunu arttırmada, aile ve arkadaş gruplan arasındaki bağlan güçlendir- mede telefon psikolojik bir işlev gö- rüyor. 1981'de Pbol, kullandığımız araç- lann yaşanümızı değiştirdiğini ve araç- lar ile onlann nasıl kullanıldıklan ara- slnda bir etkileşim bulunduğunu sa- vunuyor. Nitekim, 1981 'de Kanada'da Singer'in yaptığı bir araşürmaya ve- rilen yanıtlara göre telefon kullanımı şöyle sıralanıyor: Acil durumlar için yüzde 28.2; kolaylık olduğu için yüz- de 22.1; yalıtılmışlığı azalttığı için yüzde 19.8; zamandan kazanım sağ- ladığı ıçin yüzde 10.7; iş için yüzde 6.9; aile iletişimi için yüzde 4.6; sos- yal ilişkiler için yüzde 3.8;ötekikul- lanımlar için yüzde 3.8. Kadınlar ile gençler arasında bu kullanımın tersi- ne işlediği de aynca belirtiliyor. 1985 'te Joshua Meynnviiz,telefonun yer ya da uzaklık duygusunu ortadan kaldırdığını ve telefonla aranan kişi- lerin artık zamanlannı kullanmayı de- netleyemediklerini öne sürüyor ve te- lefonun kamusal ve özel "alanbu'''ara- sında bağlantılarkurduğunu vurgulu- yor. Bugün de cep telefonlannın var olanın yerine geçrnedığini, ancak ile- tişimin değişen niteliğıne katkıda bu- lunduğunu, "özel alanlar" ile "karnu alanlarTmn daha çok örtüşmesi ne- deniyle olumlu ve olumsuz özellikle- rin artarak önem kazandığını görüyo- ruz. Telefonla ilişkilerimiz kuşkusuz kül- türel aynlıklan da belirliyor. Günü- müzde de cep telefonlannın kullanı- mına Uişkin gazete yazılanna baktığı- mızda cep telefonlannı en çok ttal- yanlann kullandıklan, dahası Italyan öğrenciler için cep telefonlannın kop- ya çekme amacına yaradığı gazete ha- berlerinde (Hürnyet, 06.02.00) yer ahyor. Finlandiyahlann da cep telefo- nunu oldukça çok kullandıklannı araş- nrma sonuçlan bildiriyor, oysa Finlan- diyahlar sessizliği seven, çok ve boş konuşmamayı ilke edinmiş bir ulus olarak tanımlıyorlar kendilerini (Ey- lül 1999, Jyvaskila Üniversitesi Kül- türlerarası Uluslararası Kongresi). Bu konuda araştırmalar süre gidiyor. Amerikalılann cep telefonuna pek alışmadığı, sokaklarda telefon kulla- nanlardan rahatsızlık duyulduğu ga- zetelere yazılan okur mektuplanndan anlaşıhyor. Söz gelimi, USA TODAY gazetesinin 1 Kasım 1999tarihindeya- yımlanan bir okuyucu mektubu yeni teknolojinın yaşam biçimimizi değiş- tirdiğini, cep telefonu kullananlann rahatsızlık yarattığını kabul ediyor; ancak, toplumun bu konuda gelişme göstermesi gereğini vurguluyor; bu bağlamda da cep telefonlannın araba sürerken kullanılmamasını, sessiz or- tamlarda yüksek sesle konuşarak baş- kalannın rahatsız edılmemelenne özen gösterilmesini, toplantılann akışının te- lefon sesiyle kesilmemesiru, telefon nu- maralannın sınırlı sayıda ve gerçek- ten yakın dostlara verilmesini öneri- yor. Yazısının sonunda da "Teknolo- jinin ryi bir hizmetkâr, ancak kötü bir efendi olduğunun unurulnıamasını" öğütlüyor. Bir başka okuyucu da cep telefonlannı bakkallara, temizleyici- lere, kütüphanelere, kitapçılara, resto- ranlara, tiyatrolara taşıyanlara, araba- larda kullananlara öfkesini belirtiyor ve bir dahaki kez bir başkasının sesli konuşmasını dinlemek zorunda kaldı- ğında o kişinin telefonunu kırmaktan kendisinin "MHfen'' kurtanlmasını is- tiyor. tngiltere'de 7 Eylül 2000 tarihli Ti- mes gazetesinin Eğinm Eki'nde "Genç- lerneden cep telefonuna gereksmim du- yuyor" başlıklı yazıda K. Figes Ingil- tere'de bir ay içinde yanm müyann üze- rinde yazıh mesaj gönderildiğini, genç- lerin birbirleriyle cep telefonlan ile gönderdikleri mesajlar aracılığıyla ile- tişim kurduklannı, mesajlar sessiz ıle- tildiğinden derslerde de bu iletişim yöntemini kullandıklannı yazıyor. Yazıda cep telefonlannın gençlere toplumsal statü simgesi, arkadaşlany- la iletişim sağlayan bir araç ve her an için kullanılabilecek birgüvenlik sun- duğu, bu nedenle de dokuz-on yaşın- dakı çocuklann telefon şirketlen için yeni bir pazar oluşturduğu belirtili- yor; ancak, bilimsel araştırmalarda, sinir sıstemleri gelışmekteki gençle- re sağlık açısından sakıncalan kanıt- lanan bu elektronik oyuncağın anlık yararlannın, bu tür sakincalann gözar- dı edilmesine neden olduğu vurgula- nıyor ve telefon şirketlennin kazanç- lannın bir bölümünü sağhğa zarar ver- meyecek telefonlann üretihnesi için araştırmaya ayırmalan önerilıyor. Türkiye'deki duruma bakarsak, ko- nuşmayı yazmaya yeğ tutan toplumu- muz için cep telefonu bulunmaz, ide- al bir iletişim "araa" oldu ve bu ha- reketli telefona toplum bireyleri çok çabuk alıştı. Hürriyet İletişim Eki'nde (15 Mart 1999) "Mobfl 'Alo' 5 yaşın- da" denılıyor ve kullanıcılann 3 mil- yona yaklaştığı bildıriliyor. Bu sayı- nın ıkıye katlandığını söylemek ola- sı.. çünkü tüketiciliğe, reklamlarla yönlendirilmeye oldukça yatkın top- lumumuzun tüm bireyleri zaman yi- tirmeden birer cep telefonu ediniyor, abnakta gecikenlere ya da ekonomik gücü almaya elvermeyenlere de gaze- telerpromosyon olarak veriyor. Gide- rek, yalnızca her evde değil aile birey- lerinde de ayn ayn cep telefonu bulu- nuyor. Üniversite öğrencileri bir ya- na, ilkokul öğrencileri de ceplerinde, ellerinde telefon taşıyor. Artiik, çevre- mizde, bulunduğumuz her ortamda türlü türlü melodilerle cep telefonla- n durmaksızın çalıyor ve biz ehmiz ku- lağımızda konuşuyoruz, konuşuyo- ruz. Toplum olarak, elinde cep telefo- nunun yerine ya da yanı sıra kitap tu- tan, cep telefonundaki mesaj ı okuma- ya gösterdiği ilgıyı kıtap okumaya da gösteren kişileri görmenin özleminı çe- kiyoruz. Teknolojinin sağladığı kolaylık yad- sınamaz; ancak, teknolojiden yararla- nıyorken teknolojinin iyi tanınması - nitekim Cumhuriyet Bilim Eki'nde (M.Şengelen-Ş.Ruacan, 12.08.2000) kanser riskinden söz edihyor ve büinç- siz tüketici olmamamn, çevreye ra- hatsızlık vermemenin, kısacası kul- lanma kurallannm öğrenilmesi gere- kiyor. Cep telefonu ile konuşuyorken tt kamu ahuu" ile "özeJ alan"ın ayn- mının bilmcine varmayanlan, çevre- dekilere saygı duymayanlan uyarmak reklamlarla kişileri tüketime iten med- yanın görevi olmalı.. aynca toplum bireyleri de görev üstlenerek katkıda bulunmalılar. Yoksa, çevresine, karşısındakine saygı duymadan teknolojinin olanak- lanndan yararlanmak isteyenlerin, tra- fık kurallannı öğrenmeden araba kul- lananlann, kısacası üretmeden tüke- tenlenn çoğaldığı bir toplumda yaşa- manın acı sonuçlannı paylaşmak durumunda kalacagız. EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Atatüpk'e Saygısıztık Siipüyor!.. Atatürk'ün kurduğu Türk Dil Kurumu'nun yöne- tim kurulu son olarak Eylül 1983 günü toplandı. O günlerde ben "Anayasaya oy verilemez" diye bir yazı yazdığım için mahkûm olmuş, Sağmalcılar Cezaevi'ndeydim. Bu yüzden de 1969'dan bu ya- na bir üyesi olduğum TDK Yönetim Kurulu'nun bu tarihsel toplantısına katılamadım. O gün, yönetim kurulunun tüm üyelerinin imzasını taşıyan "geçmiş olsun" yazısını bir belge olarak saklıyorum. Atatürk'ün Türk Dil Kurumu artık yok! Kalrt ya- zısıyla Dil ve Tarih Kurumlan'na bıraktığı paralar da on sekiz yıldır bir devlet dairesi olan AKDT Yük- sek Kurumu'na veriliyor... Anayasanın 134. mad- desinde Dil ve Tarih Kurumlan'nın da bağlandığı bir devlet kuruluşuna!.. Ktsacası, bağımsız değil ar- tık bu kurumlar... Bir devlet dairesi, yöneticilerin te- peden atandığı, yaşam boyu görev yapan üyele- rin, başkanlann yönetiminde!.. Bugün Dil Bayramı... Hangi bayram? Gerçekte bir yas günü!.. 12 Eylül paşalannın buyruğuyla, onlann seçtiği Temsilciler Meclisi'nin karanyla ana- ^asal bir kurum olan Türk Dil ve Tarih Kurumlan'nın olüm yıldönümü... Hep Atatürk sözü edilir. Partiler, hele en başta CHP'dir Atatüri< ilke ve devrimini koruma sözü ve- ren, o yolda yürüdüğünü söyleyen!.. Ama Ata- türk'ün vasiyeti ayaklar altına alınmış, bağımsız kültür kuruluşlan bir devlet dairesi haline sokulmuş, üstelik bu kurumlar tutucu, gerici, Atatürk devri- mine karşrt düşünceli kişilere teslim edilmiş!.. Ata- türkçü geçinen politikacılann bu gerçeğe karşı çık- tıkları yok!.. Atatürk'e karşı saygısızlık 1983'ten beri yürür- lükte. Bunca yazı, bunca konuşma, bunca direnç sonuçsuz... Atatürk adı var, 'Senin yolundayız' gi- 5i içtenliksiz ant içmeler var, ama onun dedikleri- pi dinlemek diye bir şey yok... c Son günlerde hukuk, anayasa, insan haklan ko- nulannda bol bol konuşuluyor, yazılıyor. Ama hep- şi boşlukta, soyutta... Anayasanın geçici madde- lerine dokunan yok, 143. maddeyi söz konusu eden yok, varsa yoksa TCY'nin 312. maddesi, anayasada irtica ile savaşmayı kaçınılmaz gören maddeler... Ama Atatürk'ün vasiyetini ayaklar al- tına alanlar ise anayasanın koruyuculuğu altında... Atatürk'e en büyük ihaneti onun adını dillerinden düşürmeyenlergerçekleştirmiş. Heryurttaşın do- I hakkı Atatürk'e tanınmıyor! Ölümünden bir ay ce noterlikçe hazıriattığı vasiyetname bir kâğıt iina çevriliyor, yıllardır kimseden ses çıkmı- j . °Müdafaa-i Hukuk" dergisi Atatürk devriminin en jjönde gelen savunucusu... Bu Dil Bayramı'nda Ata- türk'ün vasiyetine en başta Müdafaa-i Hukukçu- ***~T karşı çıksın istiyorum... Atatürk'ün hukukunu da Yunamazsak, koruyamazsak, onun hangi dev- nini korur ve sürdürebiliriz?. •5 î* Not: Bu yazı "Müdafaa-i Hukuk" dergisinin ey- î^ül özel sayısında çıkmıştır. Enerji Darboğazı mı, Yönetim Darboğazı mı? CeİBİ T O P K A N 20 Dönem CHPAdıvaman Milletvekili Yüksek Fızik Mühendisı ^ m ^ ünümüzde M 1 kalkınmışh- • -w-ğınvegeliş- ^ ^ I mişliğinkri- ^ ^ . ^ terlerinden birisi de kişi başına tüke- tilen enerji miktandu'. Bilgi ve ileri teknoloji ürctimini başarabihniş ül- kelerde enerji tüketimi ol- dukça yüksektir. Musta&Kenuü Atatürk cumhuriyeti kurarken cmuhuriyetin yurttaşlan- na, bilgi toplumunu yaka- lamayı hedef olarak gös- termişti. Bu hedefe vara- bilmek için oluşturulacak eğitim kurumlannın bilgi üretecek biçimde yapılan- dınlmasını istemişti Bugün hedeflenen ama- cm oldukça gerisindeyiz. Bilgiyi üreten eğitim po- litikasının oldukça uza- ğında, başkalannın üret- tiği bilginin ileri teknolo- jisinin iyi bir pazar ülke- siyiz. Son yıllarda kaynaklan- mızı verimli değerlendir- medekı- sorumsuzhığu- muz, efektrik enerji kay- naklanmızı kullanmada affedilemeyecek boyutla- ra varmış durumdadu-. 10 taksit Ofaiz peşinat ANKARA 9. AS1İYE TİCARET MAHKEMESt BAŞKANUĞI'NDAN Sayı: 1999/1043 Davalılar: 1- Garipoğullan Petrol Or. Ith. Ihr. Taah. ve Paz Ltd. Şti. 100. Yıl Bulvan, No: 47 Ostim-Anka- ra 2- Ahmet Kayık, 100. Yıl Bulvan No: 47 Ostim-An- kara Davablara çıkanlan tebligaün iade edildiği ve ya- pılan emnıyet araştırmasına büdirüen adrese çıkanlan tebligatın da tebliğ edilemeden iade edildiği anlaşıldı- ğından dava dilekçesi ve duruşma gûnünün ilanen teb- liğine karar verilmiştir. Bu nedenle davalılann dunışmanın ertelendiği 17.10.2000 günü saat 10.30'da dunışmaya gelmesi ve kendisini bir vekille temsil ettirmesi, gelmediği veya kendisini bir vekille temsil ettirmediği takdirde yargı- lamaya gıyabında devam edileceği dava dilekçesi yeri- ne kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 19.9.2000 Basın: 53210 Pimapen Yetkili Bayileri'nde şimdi çok uygun ödeme koşullarıyla... AliheyköyTest Metat Ltd. Ştı Tel- 212 858 0195 • Mtunızade Derya L(d. Şti Tel- 216 342 8619 • Ayazağa GSksu Ltd. Ştı. Tel 212 289 41 62 • Bağcılar Alaca Ltd. Ştı Tel. 212 436 03 14 • Bakırkoy Akın Ltd. Şti. Tel: 212 571 49 86 • Balmumcu Eran Ltd. Şti. Tel: 212 213 0180 • Beşıktaş Arpen Ltd Şti. Tel- 212 236 00 88 • Bostancı Isıpen Ltd. Şti. Tel: 216 4*3 12 05 • Bulgurlu Pelit Ltd. Şti Tel: 216 428 56 90 • Caddebostan Macarlaı Ltd. Şti. Tel. 216 358 95 35 • (agtayan Aytek Tel 213 256 92 65 • trenköy Mar Ltd. Şti. Tel 216 353 54 55 • Esenyurt Trakya Cam A.Ş. Tel. 212 690 61 90 • Eyüp Sürsan Ltd. Şti. Tel: 212 615 43 85 • Fenerbahçe Akyıldız Ltd. Ştı. Tel: 216 336 09 86 • Glıneşlı Coşkunlar Ltd. Şti. Tet: 212 5501612 • ICM.Paîa Aydın Ltd. Ştı. Tel: 212 634 28 34 • Kadıköy Bostancıojiu Ltd Ştı. Tel: 216 338 55 65 • Kagıthane Bırpen Ltd. Ştı Tel: 212 282 58 50 • Kûçükçekmece işçi Ltd. Ştı. Tel. 212 486 04 91 • Levent Eserpen Ltd. Şti. Tel: 212 28193 31 • Maltepe Aksu Ltd. Ştı. Tel 216 463 48 32 • Maltepe Erbay Ltd. Ştı. Tel. 216 441 83 54 • Pendik Pen Plast Ltd. Şti. Tel: 216 491 78 71 • Rami özkan Profil Tel: 212 567 10 26 • Sultanbeyii Sedapen Ltd. Ştı. Tel. 216 329 3118 • ŞİŞİİ özpen Ltd. Şti. Tel. 212 225 52 54 • Om/anıye Mersaş A.Ş. Tel: 216 466 57 07 • Osküdar Turan Cam Ltd. Şti. Tel: 216 333 33 30 • Itatta: 0 aoo 211 «t 5S (J Hat) TEDAŞ'ın 1999 faali- yet raporuna göre ülke- mizde üretilen ve TEDAŞ tarafindan alınan elektriğin miktan 82. 090.642.051 mih/ar kwh, satılan elekt- riğin miktan ise 65.364.296.239 milyar kwh'dir. Alınan elektrikle-satı- lan elektrik arasındaki fark olan 16.726.345.812 mil- yar k^dı elektrik kayıp ve kaçak olarak yok olmak- tadır. Kayıp ve kaçak ener- jitoplarru,elektrik üretimi- nin yüzde 20.6'sını oluş- turmaktadır. Yine TEDAŞ'ın 1999 faaliyet raporuna göre ka- yıp ve kaçaklann oranı, yıîlara bağlı olarak arta- rak devam etmektedir. Doğu Anadolu bölge- sinde yılhk kayıp ve kaçak enerji ortalaması 1998'de yüzde 30.3 iken bu oran 1999 yılında yüzde 31.97'ye çıkmışür. Güneydoğu Anadolu bölgesinde 1998 yılında yüzde 42.1 olan enerji ka- yıp ve kaçaklannın oranı 1999 yıhndayüzde 46.5'e çıkmıştır. Benzer aroşlar diğerböl- geler için de söz konusu- dur. Hatay'da 1998'de yüz- de 19.3 olan oran 1999'da yüzde 23.5'e, Samsun'da 1998'de yüzde 16.6 olan kayıp ve kaçak oranı 1999'da yüzde 21'e, Amasya'da 1998 'de yüzde 15.4 olan oran 1999'da yüzde 18.4'e,Trabzon'da 1998'de yüzde 20.3 olan oran 1999'da yüzde 21.5 çıkmışür. Gelişmiş ülkelerde ener- ji üretimindeki kayıp ve kaçaklann oranı yüzde 5'ler seviyesindedir. Eğer yüzde 5'ler seviyesinde- ki enerji kayıp ve kaçağı- nı önlenemez kayıp ve ka- çak oranı olarak kabul edersek, yüzde 15.6 ora- nındaki kayıp enerjinin, bakanlığın yanlış enerji politikasından kaynaklan- dığı kendüiğinden ortaya çıkmaktadır. TEDAŞ, elektriğin kvvh'sini (kilovat-saat) or- talama40 lıradan satmak- tadır. Yıllık enerji üreti- minin kayıp ve kaçak mik- tan olan 13.500 milyar kwh elektriğin ekonomik değeri 580 trilyon etmek- tedir. Ülkemizin en büyük ba- rajlanndan Atatürk Bara- jı'nın yıllık üretimi 8.9 milyar kwh, Keban Bara- jı'nın yıllık üretimi ise 7.5 milyar kwh olduğu göz önüne alınırsa elektrik üre- timindeki yıllık kaybın bu iki barajın yıllık üretimin- den daha çok olduğu gö- riilecektir. Enerji Bakanlığt 2000 yılında enerji yatınmma 260 trüyon ayırmışar. 2000 yılında enerji yatınmına aynlan para bakanlığın yanlış enerji politikasın- dan kaynaklanan kayıp ve kaçak enerji miktannınpa- rasal değerinin yansı ka- dar bile değildir. Enerji Bakanı Cumtaur Ersümerbakanlığa geldi- ği günden başlayarak ba- kanlıkta ve özellikle TE- DAŞ'ta konulannın uzma- nı, yetenekli ve nitelikli ne kadar yetkin insan var- sa görevlerinden uzaklaş- tinp onlann yerine alanla- nnda yetkinliği ve uzman- hğı olmayan, tamamen si- yasi nitelikli atamalar yap- mıştır. Bakanlığın ve TE- DAŞ'm tamamen siyasi amaçlı yapılandınlması sonrasında bakanlığın ya- tınm ve uygulamalan şa- ibelerle çalkalanmaktan kurtulamamıştır. En son örneği Devlet Planlama Teşkilatı başka- nınm Enerji Bakanlığı pro- jelerinin onaylanma iste- ğine karşı tavn ve söyle- diği yenilmez yutumıaz sözlerdir. Enerji Bakanlığı, ülke çıkarianna ters düşen ener- ji politikalan ile üDceyi tril- yonlarca zarara uğratmış- tır. Ülkeye verdikleri bun- ca zarar yetmiyormuş gi- bi her ay elektriğe zam ya- parak 1SO kwh üstündeki harcamalara yüzde 50 zamlı tarife uygulama is- teğiyle halkı canından bez- dirmek istemektedir. Bakanhk yanhş ve hata- lı olan enerji politikalan- nı değiştirip enerji kayıp ve kaçaklannı önleyecek po- litikalar uygulayarak var olan enerjiyi verimli ve akılcı bir anlayışla ülke hizmetine sunma yerine, "Ülke enerji darboğazı ile karşı karşrya" diyerek hal- kı aldatmaktadır. Sayın Bakan, ülke ener- ji darboğazıyla karşı kar- şıya değil, sayenizde ener- ji, yönetim darboğazıyla karşı karşıyadır. Nüfus cüzdanımı ve Nazım Hikmet Vakfi kimlik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. HASANÖZEN PENCERE Ne Dersiniz?, Prof. Emre Kongar'ın perşembe günü Cumhu- riyet'in televizyon sayfasındakı "Medya Notu" kö- şesinde yayımlanan yazısını okurken çarpıldım. Okuduğum yazıda bilmediğim bir şey mi vardı?.. Hayır. Sizin de bilmediğiniz bir şey değil; Kongar üşen- memiş, oturmuş, üç çok satışlı gazetenin bir tek günde pazarladıgı promosyon ürünlerinın listesini çıkarmış. Sayın Profesör bu arada anımsatıyor: Tüketim mallan promosyonu da yasaktır. Kongar'ın topartadığı şaşılası listeyi bir kez de bu köşede yayımlamak istiyorum, daha sonra da okur- lanmıza sorum olacak. • Sabah Gazetesi: Kupon yayıru sürenler. En de- ğerii varlığımız (çocuk yetiştirilmesi ile ilgili 12 VCD), Nokia 3210 cep telefonu ve muhabbet hat ve kar- tı (2 ayn kampanya), AKAI, SUNNY CDMAN, ori- jinal kulaklıklı Ericsson T10 cep telefonu ve muhab- bet hat ve kartı, Bereket yağmuru, VCD seti kam- panyası, Çağdaş Kültür Gazetesi ile birlıkte (6 ay- n kampanya). Dağrtımı devam edenler Hands free cep telefonu kulaklığı, Nokia 5110, Scooter kay kay, Flash VCD player ve Britannica görsel eğitim seti (2 ayn kampanya), Flash VCD player ve BBC Oz- mo Ingilizce eğitim seti, Flash VCD player ve VCD sinema seti. SUNNY müzik seti, Sabah-Yakın Ta- rih Gazetesi Brttannica ansiklopedik görsel eğitim seti (11 ayn kampanya), Süper kırtasiye seti 41 parça (3 ayn kampanya), Akademia öğrenim seti 32 VCD (3 ayn kampanya), Flash VCD player ve National Geographic ve 5 VCD'lik Asterix seti (7 ayn kampanya). Milliyet Gazetesi: Kupon yayını sürenler In- temet terminal Vestel, Profilo 70 ekran TV ve in- temet. Saray halı, Premier elektrikli süpürge (3 ay- n kampanya), Audioline telsiz telefon ve saatli, rad- yolu telefon (3 ayn kampanya), Profilo 37 ekran TV, Desa, çekçekli okul çantası (2 ayrı kampanya). King robot ve şarjlı el ve yer süpürgesi, Profilo 55 ekran TV ve intemet (2 ayn kampanya), Necstar VCD müzik seti, Profilo 55 ekran TV ve internet, Skyvvorth VCD müzik seti, Profilo 37 ekran TV, Arcuisine ve tahtalı bıçak seti, Profilo 70 ekran TV ve internet, Necstar VCD ve CD seti, King beşli mutfak seti. Dağrtımı devam edenler Skyvvorth (son düzeni), (7 ayn kampanya). King beşlı mutfak seti (9 ayn kam- panya). Savaşan dünya, 10 VCD (11 ayn kampan- ya). Hürriyet Gazetesi: Bir günde tek gazete ile ve- rilen: Oyuncak helıkopter, tren, araba, uçak, sü- per oyuncak gazetesi ile birlikte 1 milyon lira. Ku- pon yayını sürenler Premier ışıldak. Ultra fritöz. Arzum 2000 elektrikli süpürge. Premier digital fo- toğraf makinesi. Netset internet seti. Necstar mü- zik seti. Anchor hocking cam tencere seti. Bilgisa- yarokuryazarlığı (6 ayn kampanya). Dağrtımı de- vam edenler Bosch GSM 509 cep telefonu. Lu- igi Rossi bavul seti. Premier VCD player (3 ayn kampanya). Flora yatak örtüsü. Gamestar, Flash- dance, Atcatel kulaklık ve şarj cihazı. Panasonic GD 30 cep telefonu, Langenscheit elektronik sözlük, okul çantası seti, 20. Yüzyıl belgeseli ve Pokemon (1 top, 1 peluş oyuncak ve 2 posterle birlikte). Zip the Robot, Alcatel one touch view cep telefonu, Ericsson A1018 cep telefonu (chatboardsuz). Erics- son A1018 cep telefonu (chatboardlu) (2 ayn kam- panya). * ' " .": Akıl durdurucu bir liste!.. Gazetecilik artık böyle oldu. Gazeteler dev pazarlama şirketlerinin satış bro- şürlerine dönüştüler; grubun televizyonlan, pazar- lamanın reklamını yapıyorlar; bankaları kasasını oluşturuyorlar; gazetenin de tirajı artıyor. Cumhuriyet tek gazete kaldı. Bu durumda ne yapalım?.. Biz de "Cumhuriyet güvencesi" altında mal pa- zariamaya mı başlayalım?.. Bu alanda bir büyük holding ya grupla işbirtiğine giriverirsek başımız göğe erer; tirajımız bir kalemde yüz binlerin üstü- ne çıkıverir, köşeyi döneriz. Ne dersiniz?.. CUNEYT ARCAYUREK "Bûyûklere Masallar Kûçüklere Gerçekler 4 Bekleyen Adamın ^jGerçekleşen Düşü 1991-1993 yılları arasındaki ani gelişmeler; Demirel'in 'yeniden doğuşu'nun bilinmeyen yönleri; siyasal olaylarda 'yeni' Demirel'e özgü manevralar; tanıklar, belgeler, söyleşiler... Arcayürek, bir döneme yön verenlerin gerçek yiizünü açıklıyor. YAYINEVIf*312)431 77 51 * Kofllnans TOfcrtel KradU II». "Başkapen'le karıştırmayın lütfenl* www pimapen.com.tr Nüfus cüzdanımı ve öğrenci pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. ERKAN ULUDAĞ ADALET BAKANUĞI'NDAN MÜNHAL NOTERLÎK 1999 yıh gayri safi geliri 94.874.337.378.- lira olan birinci sınıf Antalya tkıncı Noterliği, 6 Kasım 2000 tarihinde yaş tahdidı nedeniyle boşalacaknr. 1512 sayüı Noterlik Kanunu'nun 22 ve müteakip maddeleri gereğince birinci sınıf noterlerden bu no- terliğe atanmaya isteklı olanlann ilan tanhinden iti- baren bir ay içinde bakanlığımıza veya bulunduklan yer cumhuriyet başsavcılıklanna başvurmalan ge- rekmektedir. Posta ile doğnıdan doğruya bakanlığa gönderdmiş olan dilekçeler başvurma süresi içinde bakanlığa gel- mediği takdirde, atama işleminde nazara alınmaz. Keyfıyet Noterlik Kanunu'nu 22'ncı maddesinin 2'nci fıkrası uyarmca ilan olunur. Basın: 53202
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle