Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 EYLÜL 2000 CUMARTESİ
O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
T
Prof.Dr. Ayseli USLUATA
urfaan Selçuk'un 9 Ha-
ziran2000tarihliMilli-
yet gazetesinde çıkan
yazısız karikatüründe-
ki sokaklarda koşuşan
"telefon insanlar" her
gün alışveriş yerlerinde, direksiyon
başında karşılaştığımız eli kulağında,
gülen, bağırarak en özel sorunlannı ko-
Huşan kişilere duyulan şaşkınlığı en ya-
Iın biçimde çizgılere yansıtıyordu. Ge-
riye yazacak pek bir şey yoktu artık.
Ancak sınıfta cep telefonlannı ellerin-
den düşürmeyen telefon bağımlısı öğ-
rencilenmi sık sık uyarma durumun-
da kalmam beni bu konuyu irdeleme-
ye, başkalannın, konuda uzman kişi-
lerin bu konuda neler söylediklerinı
araştırmaya yöneltti.
Nedir bu telefon?
•'• Telefonu sorgulayan kişilerden
alınhlan kısaca özetlersek:
"Araç mesajdn-" diyen Prof. McLu-
îum 1964 yılında telefonu, "zamana
ya da yereloria geieu, çağnhnamış bir
konuk"a benzetiyor. Ileöşim uzmanı
frof. Cherry 1974 yılında evlerimi-
ze yeni özellikler getirdıği için telefon-
dan övgüyle söz ediyor: "Artık gû-
venlik içinde yolculuk yapabiUyonız,
dahası da başka bir ülkeye göç bile
edebiliyoruz- çûnkû uluslararası tele-
fon hizmete girdi, kullanmasak bile
orada olduğunu biüyoruz" diyor ve
anneler ıçin telefon konuşmasının, bir-
kaç gün gecikmeyle gelen mektuptan
çok daha anlamlı olduğunu vurgulu-
yor.
1966'da HaD arayanın kim olduğu-
nu bilmediğimiz için telefonu yanıt-
latna gereğini duyduğumuzu belirtir-
ken, 1968 'de Donald Ball da telefonun
^ısrara" bir araç olduğunu ve çal-
Yeditepe Üniversitesi îletişim Fakültesi
makta süregiden DiFtelefona karşı dur-
manın güçlüğünü dile getiriyor. Ame-
rikalı sosyolog Sidney Aronson'a
(1971) göre ise kentlerde apartman-
larda ya da evlerde yaşanan yalnızlı-
ğı, kaygılan azaltmada, güvenlik duy-
gusunu arttırmada, aile ve arkadaş
gruplan arasındaki bağlan güçlendir-
mede telefon psikolojik bir işlev gö-
rüyor.
1981'de Pbol, kullandığımız araç-
lann yaşanümızı değiştirdiğini ve araç-
lar ile onlann nasıl kullanıldıklan ara-
slnda bir etkileşim bulunduğunu sa-
vunuyor. Nitekim, 1981 'de Kanada'da
Singer'in yaptığı bir araşürmaya ve-
rilen yanıtlara göre telefon kullanımı
şöyle sıralanıyor: Acil durumlar için
yüzde 28.2; kolaylık olduğu için yüz-
de 22.1; yalıtılmışlığı azalttığı için
yüzde 19.8; zamandan kazanım sağ-
ladığı ıçin yüzde 10.7; iş için yüzde
6.9; aile iletişimi için yüzde 4.6; sos-
yal ilişkiler için yüzde 3.8;ötekikul-
lanımlar için yüzde 3.8. Kadınlar ile
gençler arasında bu kullanımın tersi-
ne işlediği de aynca belirtiliyor.
1985 'te Joshua Meynnviiz,telefonun
yer ya da uzaklık duygusunu ortadan
kaldırdığını ve telefonla aranan kişi-
lerin artık zamanlannı kullanmayı de-
netleyemediklerini öne sürüyor ve te-
lefonun kamusal ve özel "alanbu'''ara-
sında bağlantılarkurduğunu vurgulu-
yor. Bugün de cep telefonlannın var
olanın yerine geçrnedığini, ancak ile-
tişimin değişen niteliğıne katkıda bu-
lunduğunu, "özel alanlar" ile "karnu
alanlarTmn daha çok örtüşmesi ne-
deniyle olumlu ve olumsuz özellikle-
rin artarak önem kazandığını görüyo-
ruz.
Telefonla ilişkilerimiz kuşkusuz kül-
türel aynlıklan da belirliyor. Günü-
müzde de cep telefonlannın kullanı-
mına Uişkin gazete yazılanna baktığı-
mızda cep telefonlannı en çok ttal-
yanlann kullandıklan, dahası Italyan
öğrenciler için cep telefonlannın kop-
ya çekme amacına yaradığı gazete ha-
berlerinde (Hürnyet, 06.02.00) yer
ahyor. Finlandiyahlann da cep telefo-
nunu oldukça çok kullandıklannı araş-
nrma sonuçlan bildiriyor, oysa Finlan-
diyahlar sessizliği seven, çok ve boş
konuşmamayı ilke edinmiş bir ulus
olarak tanımlıyorlar kendilerini (Ey-
lül 1999, Jyvaskila Üniversitesi Kül-
türlerarası Uluslararası Kongresi). Bu
konuda araştırmalar süre gidiyor.
Amerikalılann cep telefonuna pek
alışmadığı, sokaklarda telefon kulla-
nanlardan rahatsızlık duyulduğu ga-
zetelere yazılan okur mektuplanndan
anlaşıhyor. Söz gelimi, USA TODAY
gazetesinin 1 Kasım 1999tarihindeya-
yımlanan bir okuyucu mektubu yeni
teknolojinın yaşam biçimimizi değiş-
tirdiğini, cep telefonu kullananlann
rahatsızlık yarattığını kabul ediyor;
ancak, toplumun bu konuda gelişme
göstermesi gereğini vurguluyor; bu
bağlamda da cep telefonlannın araba
sürerken kullanılmamasını, sessiz or-
tamlarda yüksek sesle konuşarak baş-
kalannın rahatsız edılmemelenne özen
gösterilmesini, toplantılann akışının te-
lefon sesiyle kesilmemesiru, telefon nu-
maralannın sınırlı sayıda ve gerçek-
ten yakın dostlara verilmesini öneri-
yor. Yazısının sonunda da "Teknolo-
jinin ryi bir hizmetkâr, ancak kötü bir
efendi olduğunun unurulnıamasını"
öğütlüyor. Bir başka okuyucu da cep
telefonlannı bakkallara, temizleyici-
lere, kütüphanelere, kitapçılara, resto-
ranlara, tiyatrolara taşıyanlara, araba-
larda kullananlara öfkesini belirtiyor
ve bir dahaki kez bir başkasının sesli
konuşmasını dinlemek zorunda kaldı-
ğında o kişinin telefonunu kırmaktan
kendisinin "MHfen'' kurtanlmasını is-
tiyor.
tngiltere'de 7 Eylül 2000 tarihli Ti-
mes gazetesinin Eğinm Eki'nde "Genç-
lerneden cep telefonuna gereksmim du-
yuyor" başlıklı yazıda K. Figes Ingil-
tere'de bir ay içinde yanm müyann üze-
rinde yazıh mesaj gönderildiğini, genç-
lerin birbirleriyle cep telefonlan ile
gönderdikleri mesajlar aracılığıyla ile-
tişim kurduklannı, mesajlar sessiz ıle-
tildiğinden derslerde de bu iletişim
yöntemini kullandıklannı yazıyor.
Yazıda cep telefonlannın gençlere
toplumsal statü simgesi, arkadaşlany-
la iletişim sağlayan bir araç ve her an
için kullanılabilecek birgüvenlik sun-
duğu, bu nedenle de dokuz-on yaşın-
dakı çocuklann telefon şirketlen için
yeni bir pazar oluşturduğu belirtili-
yor; ancak, bilimsel araştırmalarda,
sinir sıstemleri gelışmekteki gençle-
re sağlık açısından sakıncalan kanıt-
lanan bu elektronik oyuncağın anlık
yararlannın, bu tür sakincalann gözar-
dı edilmesine neden olduğu vurgula-
nıyor ve telefon şirketlennin kazanç-
lannın bir bölümünü sağhğa zarar ver-
meyecek telefonlann üretihnesi için
araştırmaya ayırmalan önerilıyor.
Türkiye'deki duruma bakarsak, ko-
nuşmayı yazmaya yeğ tutan toplumu-
muz için cep telefonu bulunmaz, ide-
al bir iletişim "araa" oldu ve bu ha-
reketli telefona toplum bireyleri çok
çabuk alıştı. Hürriyet İletişim Eki'nde
(15 Mart 1999) "Mobfl 'Alo' 5 yaşın-
da" denılıyor ve kullanıcılann 3 mil-
yona yaklaştığı bildıriliyor. Bu sayı-
nın ıkıye katlandığını söylemek ola-
sı.. çünkü tüketiciliğe, reklamlarla
yönlendirilmeye oldukça yatkın top-
lumumuzun tüm bireyleri zaman yi-
tirmeden birer cep telefonu ediniyor,
abnakta gecikenlere ya da ekonomik
gücü almaya elvermeyenlere de gaze-
telerpromosyon olarak veriyor. Gide-
rek, yalnızca her evde değil aile birey-
lerinde de ayn ayn cep telefonu bulu-
nuyor. Üniversite öğrencileri bir ya-
na, ilkokul öğrencileri de ceplerinde,
ellerinde telefon taşıyor. Artiik, çevre-
mizde, bulunduğumuz her ortamda
türlü türlü melodilerle cep telefonla-
n durmaksızın çalıyor ve biz ehmiz ku-
lağımızda konuşuyoruz, konuşuyo-
ruz. Toplum olarak, elinde cep telefo-
nunun yerine ya da yanı sıra kitap tu-
tan, cep telefonundaki mesaj ı okuma-
ya gösterdiği ilgıyı kıtap okumaya da
gösteren kişileri görmenin özleminı çe-
kiyoruz.
Teknolojinin sağladığı kolaylık yad-
sınamaz; ancak, teknolojiden yararla-
nıyorken teknolojinin iyi tanınması -
nitekim Cumhuriyet Bilim Eki'nde
(M.Şengelen-Ş.Ruacan, 12.08.2000)
kanser riskinden söz edihyor ve büinç-
siz tüketici olmamamn, çevreye ra-
hatsızlık vermemenin, kısacası kul-
lanma kurallannm öğrenilmesi gere-
kiyor. Cep telefonu ile konuşuyorken
tt
kamu ahuu" ile "özeJ alan"ın ayn-
mının bilmcine varmayanlan, çevre-
dekilere saygı duymayanlan uyarmak
reklamlarla kişileri tüketime iten med-
yanın görevi olmalı.. aynca toplum
bireyleri de görev üstlenerek katkıda
bulunmalılar.
Yoksa, çevresine, karşısındakine
saygı duymadan teknolojinin olanak-
lanndan yararlanmak isteyenlerin, tra-
fık kurallannı öğrenmeden araba kul-
lananlann, kısacası üretmeden tüke-
tenlenn çoğaldığı bir toplumda yaşa-
manın acı sonuçlannı paylaşmak
durumunda kalacagız.
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Atatüpk'e Saygısıztık
Siipüyor!..
Atatürk'ün kurduğu Türk Dil Kurumu'nun yöne-
tim kurulu son olarak Eylül 1983 günü toplandı. O
günlerde ben "Anayasaya oy verilemez" diye bir
yazı yazdığım için mahkûm olmuş, Sağmalcılar
Cezaevi'ndeydim. Bu yüzden de 1969'dan bu ya-
na bir üyesi olduğum TDK Yönetim Kurulu'nun bu
tarihsel toplantısına katılamadım. O gün, yönetim
kurulunun tüm üyelerinin imzasını taşıyan "geçmiş
olsun" yazısını bir belge olarak saklıyorum.
Atatürk'ün Türk Dil Kurumu artık yok! Kalrt ya-
zısıyla Dil ve Tarih Kurumlan'na bıraktığı paralar da
on sekiz yıldır bir devlet dairesi olan AKDT Yük-
sek Kurumu'na veriliyor... Anayasanın 134. mad-
desinde Dil ve Tarih Kurumlan'nın da bağlandığı
bir devlet kuruluşuna!.. Ktsacası, bağımsız değil ar-
tık bu kurumlar... Bir devlet dairesi, yöneticilerin te-
peden atandığı, yaşam boyu görev yapan üyele-
rin, başkanlann yönetiminde!..
Bugün Dil Bayramı... Hangi bayram? Gerçekte
bir yas günü!.. 12 Eylül paşalannın buyruğuyla,
onlann seçtiği Temsilciler Meclisi'nin karanyla ana-
^asal bir kurum olan Türk Dil ve Tarih Kurumlan'nın
olüm yıldönümü...
Hep Atatürk sözü edilir. Partiler, hele en başta
CHP'dir Atatüri< ilke ve devrimini koruma sözü ve-
ren, o yolda yürüdüğünü söyleyen!.. Ama Ata-
türk'ün vasiyeti ayaklar altına alınmış, bağımsız
kültür kuruluşlan bir devlet dairesi haline sokulmuş,
üstelik bu kurumlar tutucu, gerici, Atatürk devri-
mine karşrt düşünceli kişilere teslim edilmiş!.. Ata-
türkçü geçinen politikacılann bu gerçeğe karşı çık-
tıkları yok!..
Atatürk'e karşı saygısızlık 1983'ten beri yürür-
lükte. Bunca yazı, bunca konuşma, bunca direnç
sonuçsuz... Atatürk adı var, 'Senin yolundayız' gi-
5i içtenliksiz ant içmeler var, ama onun dedikleri-
pi dinlemek diye bir şey yok...
c
Son günlerde hukuk, anayasa, insan haklan ko-
nulannda bol bol konuşuluyor, yazılıyor. Ama hep-
şi boşlukta, soyutta... Anayasanın geçici madde-
lerine dokunan yok, 143. maddeyi söz konusu
eden yok, varsa yoksa TCY'nin 312. maddesi,
anayasada irtica ile savaşmayı kaçınılmaz gören
maddeler... Ama Atatürk'ün vasiyetini ayaklar al-
tına alanlar ise anayasanın koruyuculuğu altında...
Atatürk'e en büyük ihaneti onun adını dillerinden
düşürmeyenlergerçekleştirmiş. Heryurttaşın do-
I hakkı Atatürk'e tanınmıyor! Ölümünden bir ay
ce noterlikçe hazıriattığı vasiyetname bir kâğıt
iina çevriliyor, yıllardır kimseden ses çıkmı-
j . °Müdafaa-i Hukuk" dergisi Atatürk devriminin en
jjönde gelen savunucusu... Bu Dil Bayramı'nda Ata-
türk'ün vasiyetine en başta Müdafaa-i Hukukçu-
***~T karşı çıksın istiyorum... Atatürk'ün hukukunu da
Yunamazsak, koruyamazsak, onun hangi dev-
nini korur ve sürdürebiliriz?.
•5
î* Not: Bu yazı "Müdafaa-i Hukuk" dergisinin ey-
î^ül özel sayısında çıkmıştır.
Enerji Darboğazı mı, Yönetim Darboğazı mı?
CeİBİ T O P K A N 20 Dönem CHPAdıvaman Milletvekili Yüksek Fızik Mühendisı
^
m
^ ünümüzde
M 1 kalkınmışh-
• -w-ğınvegeliş-
^ ^ I mişliğinkri-
^ ^ . ^ terlerinden
birisi de kişi başına tüke-
tilen enerji miktandu'.
Bilgi ve ileri teknoloji
ürctimini başarabihniş ül-
kelerde enerji tüketimi ol-
dukça yüksektir.
Musta&Kenuü Atatürk
cumhuriyeti kurarken
cmuhuriyetin yurttaşlan-
na, bilgi toplumunu yaka-
lamayı hedef olarak gös-
termişti. Bu hedefe vara-
bilmek için oluşturulacak
eğitim kurumlannın bilgi
üretecek biçimde yapılan-
dınlmasını istemişti
Bugün hedeflenen ama-
cm oldukça gerisindeyiz.
Bilgiyi üreten eğitim po-
litikasının oldukça uza-
ğında, başkalannın üret-
tiği bilginin ileri teknolo-
jisinin iyi bir pazar ülke-
siyiz.
Son yıllarda kaynaklan-
mızı verimli değerlendir-
medekı- sorumsuzhığu-
muz, efektrik enerji kay-
naklanmızı kullanmada
affedilemeyecek boyutla-
ra varmış durumdadu-.
10 taksit
Ofaiz
peşinat
ANKARA 9. AS1İYE TİCARET
MAHKEMESt BAŞKANUĞI'NDAN
Sayı: 1999/1043
Davalılar: 1- Garipoğullan Petrol Or. Ith. Ihr. Taah.
ve Paz Ltd. Şti. 100. Yıl Bulvan, No: 47 Ostim-Anka-
ra 2- Ahmet Kayık, 100. Yıl Bulvan No: 47 Ostim-An-
kara Davablara çıkanlan tebligaün iade edildiği ve ya-
pılan emnıyet araştırmasına büdirüen adrese çıkanlan
tebligatın da tebliğ edilemeden iade edildiği anlaşıldı-
ğından dava dilekçesi ve duruşma gûnünün ilanen teb-
liğine karar verilmiştir.
Bu nedenle davalılann dunışmanın ertelendiği
17.10.2000 günü saat 10.30'da dunışmaya gelmesi ve
kendisini bir vekille temsil ettirmesi, gelmediği veya
kendisini bir vekille temsil ettirmediği takdirde yargı-
lamaya gıyabında devam edileceği dava dilekçesi yeri-
ne kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 19.9.2000
Basın: 53210
Pimapen Yetkili Bayileri'nde şimdi
çok uygun ödeme koşullarıyla...
AliheyköyTest Metat Ltd. Ştı Tel- 212 858 0195 • Mtunızade Derya L(d. Şti Tel- 216 342 8619 • Ayazağa
GSksu Ltd. Ştı. Tel 212 289 41 62 • Bağcılar Alaca Ltd. Ştı Tel. 212 436 03 14 • Bakırkoy Akın Ltd. Şti.
Tel: 212 571 49 86 • Balmumcu Eran Ltd. Şti. Tel: 212 213 0180 • Beşıktaş Arpen Ltd Şti. Tel- 212 236
00 88 • Bostancı Isıpen Ltd. Şti. Tel: 216 4*3 12 05 • Bulgurlu Pelit Ltd. Şti Tel: 216 428 56 90
• Caddebostan Macarlaı Ltd. Şti. Tel. 216 358 95 35 • (agtayan Aytek Tel 213 256 92 65 • trenköy Mar
Ltd. Şti. Tel 216 353 54 55 • Esenyurt Trakya Cam A.Ş. Tel. 212 690 61 90 • Eyüp Sürsan Ltd. Şti. Tel:
212 615 43 85 • Fenerbahçe Akyıldız Ltd. Ştı. Tel: 216 336 09 86 • Glıneşlı Coşkunlar Ltd. Şti. Tet: 212
5501612 • ICM.Paîa Aydın Ltd. Ştı. Tel: 212 634 28 34 • Kadıköy Bostancıojiu Ltd Ştı. Tel: 216 338 55
65 • Kagıthane Bırpen Ltd. Ştı Tel: 212 282 58 50 • Kûçükçekmece işçi Ltd. Ştı. Tel. 212 486 04 91
• Levent Eserpen Ltd. Şti. Tel: 212 28193 31 • Maltepe Aksu Ltd. Ştı. Tel 216 463 48 32 • Maltepe Erbay
Ltd. Ştı. Tel. 216 441 83 54 • Pendik Pen Plast Ltd. Şti. Tel: 216 491 78 71 • Rami özkan Profil Tel: 212
567 10 26 • Sultanbeyii Sedapen Ltd. Ştı. Tel. 216 329 3118 • ŞİŞİİ özpen Ltd. Şti. Tel. 212 225 52 54
• Om/anıye Mersaş A.Ş. Tel: 216 466 57 07 • Osküdar Turan Cam Ltd. Şti. Tel: 216 333 33 30
• Itatta: 0 aoo 211 «t 5S (J Hat)
TEDAŞ'ın 1999 faali-
yet raporuna göre ülke-
mizde üretilen ve TEDAŞ
tarafindan alınan elektriğin
miktan 82. 090.642.051
mih/ar kwh, satılan elekt-
riğin miktan ise
65.364.296.239 milyar
kwh'dir.
Alınan elektrikle-satı-
lan elektrik arasındaki fark
olan 16.726.345.812 mil-
yar k^dı elektrik kayıp ve
kaçak olarak yok olmak-
tadır. Kayıp ve kaçak ener-
jitoplarru,elektrik üretimi-
nin yüzde 20.6'sını oluş-
turmaktadır.
Yine TEDAŞ'ın 1999
faaliyet raporuna göre ka-
yıp ve kaçaklann oranı,
yıîlara bağlı olarak arta-
rak devam etmektedir.
Doğu Anadolu bölge-
sinde yılhk kayıp ve kaçak
enerji ortalaması 1998'de
yüzde 30.3 iken bu oran
1999 yılında yüzde
31.97'ye çıkmışür.
Güneydoğu Anadolu
bölgesinde 1998 yılında
yüzde 42.1 olan enerji ka-
yıp ve kaçaklannın oranı
1999 yıhndayüzde 46.5'e
çıkmıştır.
Benzer aroşlar diğerböl-
geler için de söz konusu-
dur. Hatay'da 1998'de yüz-
de 19.3 olan oran 1999'da
yüzde 23.5'e, Samsun'da
1998'de yüzde 16.6 olan
kayıp ve kaçak oranı
1999'da yüzde 21'e,
Amasya'da 1998 'de yüzde
15.4 olan oran 1999'da
yüzde 18.4'e,Trabzon'da
1998'de yüzde 20.3 olan
oran 1999'da yüzde 21.5
çıkmışür.
Gelişmiş ülkelerde ener-
ji üretimindeki kayıp ve
kaçaklann oranı yüzde
5'ler seviyesindedir. Eğer
yüzde 5'ler seviyesinde-
ki enerji kayıp ve kaçağı-
nı önlenemez kayıp ve ka-
çak oranı olarak kabul
edersek, yüzde 15.6 ora-
nındaki kayıp enerjinin,
bakanlığın yanlış enerji
politikasından kaynaklan-
dığı kendüiğinden ortaya
çıkmaktadır.
TEDAŞ, elektriğin
kvvh'sini (kilovat-saat) or-
talama40 lıradan satmak-
tadır. Yıllık enerji üreti-
minin kayıp ve kaçak mik-
tan olan 13.500 milyar
kwh elektriğin ekonomik
değeri 580 trilyon etmek-
tedir.
Ülkemizin en büyük ba-
rajlanndan Atatürk Bara-
jı'nın yıllık üretimi 8.9
milyar kwh, Keban Bara-
jı'nın yıllık üretimi ise 7.5
milyar kwh olduğu göz
önüne alınırsa elektrik üre-
timindeki yıllık kaybın bu
iki barajın yıllık üretimin-
den daha çok olduğu gö-
riilecektir.
Enerji Bakanlığt 2000
yılında enerji yatınmma
260 trüyon ayırmışar. 2000
yılında enerji yatınmına
aynlan para bakanlığın
yanlış enerji politikasın-
dan kaynaklanan kayıp ve
kaçak enerji miktannınpa-
rasal değerinin yansı ka-
dar bile değildir.
Enerji Bakanı Cumtaur
Ersümerbakanlığa geldi-
ği günden başlayarak ba-
kanlıkta ve özellikle TE-
DAŞ'ta konulannın uzma-
nı, yetenekli ve nitelikli
ne kadar yetkin insan var-
sa görevlerinden uzaklaş-
tinp onlann yerine alanla-
nnda yetkinliği ve uzman-
hğı olmayan, tamamen si-
yasi nitelikli atamalar yap-
mıştır.
Bakanlığın ve TE-
DAŞ'm tamamen siyasi
amaçlı yapılandınlması
sonrasında bakanlığın ya-
tınm ve uygulamalan şa-
ibelerle çalkalanmaktan
kurtulamamıştır.
En son örneği Devlet
Planlama Teşkilatı başka-
nınm Enerji Bakanlığı pro-
jelerinin onaylanma iste-
ğine karşı tavn ve söyle-
diği yenilmez yutumıaz
sözlerdir.
Enerji Bakanlığı, ülke
çıkarianna ters düşen ener-
ji politikalan ile üDceyi tril-
yonlarca zarara uğratmış-
tır. Ülkeye verdikleri bun-
ca zarar yetmiyormuş gi-
bi her ay elektriğe zam ya-
parak 1SO kwh üstündeki
harcamalara yüzde 50
zamlı tarife uygulama is-
teğiyle halkı canından bez-
dirmek istemektedir.
Bakanhk yanhş ve hata-
lı olan enerji politikalan-
nı değiştirip enerji kayıp ve
kaçaklannı önleyecek po-
litikalar uygulayarak var
olan enerjiyi verimli ve
akılcı bir anlayışla ülke
hizmetine sunma yerine,
"Ülke enerji darboğazı ile
karşı karşrya" diyerek hal-
kı aldatmaktadır.
Sayın Bakan, ülke ener-
ji darboğazıyla karşı kar-
şıya değil, sayenizde ener-
ji, yönetim darboğazıyla
karşı karşıyadır.
Nüfus cüzdanımı ve Nazım Hikmet Vakfi kimlik
kartımı kaybettim. Hükümsüzdür.
HASANÖZEN
PENCERE
Ne Dersiniz?,
Prof. Emre Kongar'ın perşembe günü Cumhu-
riyet'in televizyon sayfasındakı "Medya Notu" kö-
şesinde yayımlanan yazısını okurken çarpıldım.
Okuduğum yazıda bilmediğim bir şey mi vardı?..
Hayır.
Sizin de bilmediğiniz bir şey değil; Kongar üşen-
memiş, oturmuş, üç çok satışlı gazetenin bir tek
günde pazarladıgı promosyon ürünlerinın listesini
çıkarmış. Sayın Profesör bu arada anımsatıyor:
Tüketim mallan promosyonu da yasaktır.
Kongar'ın topartadığı şaşılası listeyi bir kez de bu
köşede yayımlamak istiyorum, daha sonra da okur-
lanmıza sorum olacak.
•
Sabah Gazetesi: Kupon yayıru sürenler. En de-
ğerii varlığımız (çocuk yetiştirilmesi ile ilgili 12 VCD),
Nokia 3210 cep telefonu ve muhabbet hat ve kar-
tı (2 ayn kampanya), AKAI, SUNNY CDMAN, ori-
jinal kulaklıklı Ericsson T10 cep telefonu ve muhab-
bet hat ve kartı, Bereket yağmuru, VCD seti kam-
panyası, Çağdaş Kültür Gazetesi ile birlıkte (6 ay-
n kampanya). Dağrtımı devam edenler Hands free
cep telefonu kulaklığı, Nokia 5110, Scooter kay kay,
Flash VCD player ve Britannica görsel eğitim seti
(2 ayn kampanya), Flash VCD player ve BBC Oz-
mo Ingilizce eğitim seti, Flash VCD player ve VCD
sinema seti. SUNNY müzik seti, Sabah-Yakın Ta-
rih Gazetesi Brttannica ansiklopedik görsel eğitim
seti (11 ayn kampanya), Süper kırtasiye seti 41
parça (3 ayn kampanya), Akademia öğrenim seti
32 VCD (3 ayn kampanya), Flash VCD player ve
National Geographic ve 5 VCD'lik Asterix seti (7
ayn kampanya).
Milliyet Gazetesi: Kupon yayını sürenler In-
temet terminal Vestel, Profilo 70 ekran TV ve in-
temet. Saray halı, Premier elektrikli süpürge (3 ay-
n kampanya), Audioline telsiz telefon ve saatli, rad-
yolu telefon (3 ayn kampanya), Profilo 37 ekran TV,
Desa, çekçekli okul çantası (2 ayrı kampanya).
King robot ve şarjlı el ve yer süpürgesi, Profilo 55
ekran TV ve intemet (2 ayn kampanya), Necstar VCD
müzik seti, Profilo 55 ekran TV ve internet, Skyvvorth
VCD müzik seti, Profilo 37 ekran TV, Arcuisine ve
tahtalı bıçak seti, Profilo 70 ekran TV ve internet,
Necstar VCD ve CD seti, King beşli mutfak seti.
Dağrtımı devam edenler Skyvvorth (son düzeni),
(7 ayn kampanya). King beşlı mutfak seti (9 ayn kam-
panya). Savaşan dünya, 10 VCD (11 ayn kampan-
ya).
Hürriyet Gazetesi: Bir günde tek gazete ile ve-
rilen: Oyuncak helıkopter, tren, araba, uçak, sü-
per oyuncak gazetesi ile birlikte 1 milyon lira. Ku-
pon yayını sürenler Premier ışıldak. Ultra fritöz.
Arzum 2000 elektrikli süpürge. Premier digital fo-
toğraf makinesi. Netset internet seti. Necstar mü-
zik seti. Anchor hocking cam tencere seti. Bilgisa-
yarokuryazarlığı (6 ayn kampanya). Dağrtımı de-
vam edenler Bosch GSM 509 cep telefonu. Lu-
igi Rossi bavul seti. Premier VCD player (3 ayn
kampanya). Flora yatak örtüsü. Gamestar, Flash-
dance, Atcatel kulaklık ve şarj cihazı. Panasonic GD
30 cep telefonu, Langenscheit elektronik sözlük,
okul çantası seti, 20. Yüzyıl belgeseli ve Pokemon
(1 top, 1 peluş oyuncak ve 2 posterle birlikte). Zip
the Robot, Alcatel one touch view cep telefonu,
Ericsson A1018 cep telefonu (chatboardsuz). Erics-
son A1018 cep telefonu (chatboardlu) (2 ayn kam-
panya).
* ' " .":
Akıl durdurucu bir liste!..
Gazetecilik artık böyle oldu.
Gazeteler dev pazarlama şirketlerinin satış bro-
şürlerine dönüştüler; grubun televizyonlan, pazar-
lamanın reklamını yapıyorlar; bankaları kasasını
oluşturuyorlar; gazetenin de tirajı artıyor.
Cumhuriyet tek gazete kaldı.
Bu durumda ne yapalım?..
Biz de "Cumhuriyet güvencesi" altında mal pa-
zariamaya mı başlayalım?.. Bu alanda bir büyük
holding ya grupla işbirtiğine giriverirsek başımız
göğe erer; tirajımız bir kalemde yüz binlerin üstü-
ne çıkıverir, köşeyi döneriz.
Ne dersiniz?..
CUNEYT ARCAYUREK
"Bûyûklere Masallar Kûçüklere Gerçekler 4
Bekleyen Adamın
^jGerçekleşen Düşü
1991-1993 yılları
arasındaki ani
gelişmeler;
Demirel'in
'yeniden
doğuşu'nun
bilinmeyen
yönleri; siyasal
olaylarda 'yeni'
Demirel'e özgü
manevralar;
tanıklar, belgeler,
söyleşiler...
Arcayürek, bir
döneme yön
verenlerin gerçek
yiizünü açıklıyor.
YAYINEVIf*312)431 77 51
* Kofllnans TOfcrtel KradU II».
"Başkapen'le karıştırmayın lütfenl*
www pimapen.com.tr
Nüfus cüzdanımı ve öğrenci pasomu kaybettim.
Hükümsüzdür. ERKAN ULUDAĞ
ADALET BAKANUĞI'NDAN
MÜNHAL NOTERLÎK
1999 yıh gayri safi geliri 94.874.337.378.- lira
olan birinci sınıf Antalya tkıncı Noterliği, 6 Kasım
2000 tarihinde yaş tahdidı nedeniyle boşalacaknr.
1512 sayüı Noterlik Kanunu'nun 22 ve müteakip
maddeleri gereğince birinci sınıf noterlerden bu no-
terliğe atanmaya isteklı olanlann ilan tanhinden iti-
baren bir ay içinde bakanlığımıza veya bulunduklan
yer cumhuriyet başsavcılıklanna başvurmalan ge-
rekmektedir.
Posta ile doğnıdan doğruya bakanlığa gönderdmiş
olan dilekçeler başvurma süresi içinde bakanlığa gel-
mediği takdirde, atama işleminde nazara alınmaz.
Keyfıyet Noterlik Kanunu'nu 22'ncı maddesinin
2'nci fıkrası uyarmca ilan olunur.
Basın: 53202