27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 6 EYLÜL 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAVFAr. 15JvLJLJ. LJK. kuttur(g/cumhuriyet.corrt.tr Jale Yılmabaşar'ın 150 yapıtını içeren sergisi Atatürk Kültür Merkezi'nde yer alıyor 4 Seramik benim velinimetim' Sanatçı,yülardır yurtdışında ûrettiği bir T1R dolusu >apıü îstanbuTda Uk kez sergilivor. Kfiltür Servisi - Jale Yılmabaşar'ın bugûne dek aç- mış olduğu en genış kapsamlı sergı 7 Ekım tanhıne dekAtaturkKulturMerkezı nde sergılenıyor 1985 yı- lında verdığı bır soz üzenne yurtdışında urettığı bır tır dolusu yapıtı Turkıye ye getıren sanatçı, Aygaz ın sponsorluğunda duzenlenen sergıde 150 yapıtını ser- gılıyor 15yıl önceMunıh'teduzenledığıbırbasıntop- lantısında, Avrupa'da yaptığı buyuk boy resunlennı bır TIR'la İstanbul'a götureceğı sozunu veren sanatçı, Pans, Zunh, New York. Avustralya ve Almanya 'da da- ha once sergıledığı yapıtlannı ılk kez kamuoyuna sunuyor Bu sergıde Jale Yılmabaşar ağırlıklı olarak 'Çatalhö- yük serisi' adını verdığı çalışmalan sergıhyor Horozlar, kopruler, gozler, yıkılan ev- ler ve lorkom Idollen ıle ızleyıcılen- mn karşısında Jale Yılmabaşar Onu on- ce Türkıye'nın ılk kadın seramık pro- fesonı olarak tanıdık, 1984 yılından ıtı- baren resım çalışmalannı da surduren sanatçı, gerek resımlennde gerekse se- ramıklennde yaşamında rol oynamış olaylan. fıgurlen kullanıyor Sanatçı bu sergısmde de yaşamında buyuk bır yen olan horozlan, gozlen ve koprû- len sıklıkla kullanıyor Yılmabaşar, 'sanatçı kendi yaşamından beslenir' sozunu doğrularcasına yaşamında ne- len onemsedıyse kendı sanat suzgecın- den geçırerek ızleyıcılere ulaştınyor Antik parçalar, kuşlar, horozlar _ _ _ _ Bu sergıde geçen vıllarda sergıledı- ğı Torkom îdoilen ne de yer venyor Sanatçı Munıh Akademısı'nde yaptığı araştırmalar sırasında hocala- nn "Arkeolojiden çıknıış parçalardan yararlanabilir- siniz" so7unu dıkkate alarak once seramıklennde de- nemış ıdollerı Jale Yılmabaşar'ın bu doneme aıt bır panosu İzmır Efes Otelı nın danışmasında yer alıyor Torkom îdollen ıle ılgıh olarak sanatçı, "Müzelerde bulunan antik parçalan büyük yüzeylerde kullandım. Sonra bunlan resimlerimde de kullanmak istedim. Kullandığun ıdoUerin orijınallerinin nerede yer akb- ğuudabetirnvorunisergılerunde. tdoUennvorumuol- dukça kolay. Zaten kuşlar ve horozlar beni yakından Ugüendiriyor. Torkom IdoUen adını da ben kovdum." t# ale Yıimabaşar, seramikçıler resim yapamaz bıçımındekı önyargılı yaklaşımlan gerçeklikten uzak olarak nıtelıyor. Resımlennde bu denli çok renk kullanmasını Akdeniz msanı olmasına bağlıyor. Jale Yılmabaşarbazı kışılenn, "SeramikçOer resim yapamaz" şeklındekı önyargılı yaklaşımlannı gerçek- likten uzak olarak nıtelıyor "Matisse, Picasso, Miro, Dufy, Klee» Hepsi hem resim hem de seramik yapmış- lar. Seramik benim vetinimetim. Picasso Valorise gide- rek burayı seramikçUer şehri haline getirdi Resmi ve seramiği birbirinden ayırmak mûmkûn değü." Marmara Ünıversıtesı Guzel Sanatlar Fakûltesı Se- ramik Bolûmü'nde öğretım uyehğı görcvını sûrdüren Yılmabaşar, Pans UNESCO tarafindan davet edıldı ve bu yıl yıne Salon d'Automme sergısı- — — — ^ — — n e 'Rüzgâr Horozu' adlı çalışmasıyla katılacak "Zaten ben duvar resmi ya- pıyorum ama nuüzemeyi seramik ola- rak kullanıyorum. Karda, yağmurda bir binanın dışına resim kovabüir mi- siniz? Seramiğin fiyatmm resimden da- ha çok olması gerekıyor, çunku uç de- fa resım yapıyorsunuz. Derzlen yok edipseramiği resim hatinegetirmekçok önemli. Duvar seramiği yaparken onu uzaktan duşuneceksiniz. Karşıdan bir araba geçtıği zaman Uk önce birinci komposizyonu, daha sonra ise aynntı- lan görroeli. Bir seramıkçi, mimaride seramik yapıyorsa buna çok dikkat et- mefi." 'hdsini de aşkla yapıyorum' Sanatçının, mımande seramık yön- temlen uzenne yazdığı ıkı kıtap Was- hıngton'da ders kıtabı olarak okutulu- yor Turkıye'dekı seramık uzenne kı- tap yazan ılk kışı de Jale Yılmabaşar Sanatçı, halen Amenka'da bır unıversıtede mımande serarruk oğreten bır hoca olmadığı ıçın her yıl gıdıp ders venyor Jale Yılmabaşar resımlennde bu kadar çok renk kul- lanmasını Akdenız msanı olmasına bağlıyor Seramı- ğm ve resmuı kendısı ıçın renksız olmasının mumkûn olmadığını soyleyen Yılmabaşar, "Ben renklıyun ve rengi kullanmaya da bayıhyorum" dıyor Resım çahşmalannın son gunlerde one çıkarak se- ramık çalışmalannı engelledığı konusuna ıse şöyle açıklık getınyor sanatçı "Seramiğibırakmadım,atöl- yem duruvor, seramiği de, resmide büyük bir aşkla ya- pıyorum." Boris Belkin, sanatçının yeteneğini gelenekle sınırlamıyor 'EleştirideğU, dinleyici önemli' MELTEM KERRAR Keman vırtûozu Boris Belkin, Yapı Kredı Sanat Festıvalı kapsamında Aya tnru'de FrankfurtamMa- ın Oda Orkestrası ıle bır konser verdı Belkin, Boston Senfo- nı Berlın Füarmonı, tsra- ıl Fılarmonı, Los Angeles Fılarmonı. Phüadelphıa Senfonı, Pıtsburg Senfo- nı. Montreal Senfonı, Ba- verıscher Rundfunk ve belh başlı Ingılız orkest- ralanvla bırhkte çahştı Beş yaşında keman çal- may a başlavan ve yedı ya- şında Kyrill Kondrashin ıle bırlıkte sahneye çıkan sanatçı 'dâhiçocuk'nıte- lemesını kabul etmıyor "Bu çokanlamh birşey de- ğd. Ben dâhi ya da çok ze- kı bir ınsan değilim so- nunda. Erken yaşta baş- la\ an eğitim. bugüne çok şe\ kazandınvor Kuçuk vaşta edındiğjm tecrube, hıçbır zaman dâhıyane bir şey değü, bu, sanatçı- da olması gereken \ete- nektir." Belkin, önce Moskova Konservatuvan Merkezi Muzik Okulu'na gıttı Yankeievitz ve Andri- evsk> gıbı profesorlerden eğıtımaldı 1973yılında ıse SovyetUhısal Keman \anşması'nda bınncılık odulualdı Müzıkokulu- nun o donemde çok onenüı eğıtmenlerle altın çağını yaşadığını soyle- yen sanatçı, bugun artık eskı mtelığını kaybettığıne ınanıyor Oğrencüık y ıllanndayken de çaldı- ğı kalabahk kadrolu buyuk orkestrala- nn kendısıne çok şey oğrettığını belır- tıvor Tecrübeh bır muzısyen olarak oda orkestrası ve buyuk orkestralarla çalmanın repertuvar açısından bakıl- dığında tarklılık getırdığı düşuncesın- de "Kuçuk orkestrajlaçalmakner za- man daha zordur. Ama ne çalacağmız burada önem kazanıyor. Orneğin Mo- zart yada Schubert gibı bestecUerin ya- pıtlan söz konusu olduğunda ya da Çavkov skı veBrahmi.'ınyapınannıdü- şünürseniz farkhlığı anlarsuuz. Çay- kovskı gibi buyük ve gosterişfi bir mü- zik için büyükorkestralar onem kaza- nm" Belkin, her gun çahşmarun çok one- mıru vurguluyor "Asbnda behrü biryöo- tem ızlemem ama mutlaka her gun ça- hşmm. Dısiplin çok önemh. Bu yapö- ğınız işte kendini gosterryor." Aynca unlu Chigiana Okulu 'mas- (Fotoğraf SENEM OZTÜRK) ir muzısyen ıçın dmleyıcıden gelen doğal tepkınin bambaşka bır önemı var. Türk dınleyıcısinın anında tepkı veren bir * özelliğı var. Burada verdığım konserlerde bu anlamda tam bır karşılık aldım. , Emınım kötü bir performansa da anında 1 reaksıyon göstenrlerdı, çünkü çok | doğaçlamahareketedıyoriar. terclass' eğıtmenlen arasında yer alı- vor Muzık>asamınaegıtmenkkdene- yımını de eklemış olması farklı bır de- nevım kazandırmış "Ders \erirken karşımdaki insanlara çok fazla nıüda- hale etmekten hoşlanmıyorum. Ora- daki ınsarüann hepsi birer sanatçı za- ten. Ben bu gozle bakıyorum hepsıne. Ashnda benim de onlardan ogrendı- ğım çok şe\ oluyor. Bunun dışında be- nim onlara verebileceğım çataşma dttsip- linidir o kadar." 'Notanın dışma çıkamazsınız" Klasık muzıkte her donemde tartı- şılan bır konu olan. besteyı bıre bır çalmak ve yorumlamak noktasında kendı yolunu •notaya sadık kalmak' olarak belırlemış "Onemlı olan nota- nın kendisKİirsonunda. Onun dışuıa ÇH kamazsuıız. Yorum çok farklı bır şev. Defalarca kez caldığınız parçalar var \e her keresınde farkh çaiarsınız. Birçok etken, birçok aynnö vardır. Sızın o bes- teyi nasıl duyduğunuz önemlidir fakat sonunda o beste, biri tarafindan va- zdmıştır. Onu doğru oku- mak, doğru anlamak ge- rekır. Salt yorumu savu- nan bazılarmın notayı ger- çekten anlayamadığuu dü- şünüyorum. Sonunda on- lan vazan ınsanlar emin ohın bızden daha zekiy di! " Boris Belkin, geçen ay- larda gerçekleştırdığı bır dızı konserle Hong Kong, Atma, Moskova, lngılte- re, Hollanda, Budapeşte, Fransa, Ispanya'da resıtal- ler verdı Dunyanınhemen hemen her yennde konser vermış bır sanatçı olarak bunun bır farkhhk getır- medığını duşunuvor "tn- sanlar her \erde a\ nı ben- ce. Benim ıçın o anda akb- ğnn tepki çok önemh. Ya- ni ertesı gûn gazetede cı- kacakbırefeştin yazezndan çok, dınleyiciden anında aldığım tepki çok daha önemlidir benim için." Daha once de geldığı Turkıye'de dınlevıcı bu yonden çok tatmın edı- cı "Türk dinleyicisinin anında tepkı veren birozel- lığı var. Bır muzısyen ıçin dınlevıcıden gelen doğal tepkminbambaşka bır one- mi var. Burada verdiğim konserlerde bu anlamda tam bu- karşıhk aldım. Bir kaç kez bıs de yapüğımıza gore dınley ıcı de memnun kakfa. Yüzyıllann geürdi- ğibir kültüre vebirçok me- deniyetin bıraktığı miras- la buradaki ınsanlar fark- lı bir kültüre sahip. Eminim kotû bir performansa da anında reaksıvon gos- tenrlerdL, çünku çok doğaçlama hare- ket edıyoriar." Rus asıllı bır muzısyen olarak geç- mışınde yer alan yadsınamay acak Rus geleneğını kabul edıyor, fakat gelene- ğın yanı sıra kışısel yeteneklenn onem kazandığını duşunuyor Dunya muzık geleneğıyle karşılaştırıldığında Rus ekolune vaşanan toplumsal vılamlann ve devnmın farklı bır ses genrdığını dü- şunuyor "Prokofıve\, Şostakov ıç gıbı bu>ıık bestecüerimiz var ama dunyanın tark- lıyerlerindedeonemfibesteciler var. İtal- ya'dan yetışen çok onemlı besteciler ve orkestra şeflerı var. Yeteneklen gek- neklere bağlamavı ashnda çok doğru ı>ıdmuyorum. \ıııaRus\a'davaşanan- iar, ulkenın kendi konumu nıu/ikte tarklı laşUikler ortaya çıknıasına yol açnuştır. O vuzden Şostakoviç'ımiz 14ilde24günblues Kültür Servisi - Bu yıl on bınn- cısı duzenlenen Efes Pilsen Bhıes Festrv^ti 7 Ekım-11 Kasım tanhle- n arasında on dört ılde gerçekleş- tınlecek Festıv alın bu yılkı konuklan ara- sında, blues muzığının bugune ka- dar gızlı tutulmuş ce\ herlennden us- ta gıtanst-^arkıcı Long John Hun- ter ve grubu The Bad News Bhıes Band, yıllardır dunyarun her ya- nında konserler veren The Holmes Bhıes Brothers ve zydeco yorum- larıyla unlu akordıvon sa- natçısı Iü'Bri- an \nd The ZydecoTrave- lersbulunuyor Görduğu bu- yûk ılgı karşı- sında her yıl bı- raz daha buyû- venveyenıılle- re ulaşan 'Efes PibenBhıesFes- tivai',buvılma- ratonuna 7 Elom tanhınde Anka- ra dan başlaya- cak Turne kap- samında bu yıl eklenen Eskışe- hır, Trabzon \e Dıy arbakır ın dı- şında şu ıller yer alıyor îzmır, Mersın, Adana, Istanbul. Bursa, Antdlva, Samsun, Gazıantep ve yurtdışında ıse Bukreş ve Mosko- va Organızasyonu Paritif tarafindan gerçekleştınlen festıvalde bu yıl sahneye çıkacak sanatçılardan Long JohnHunter, Batı Texas Blues tar- zı muzığıyle bu yılkı festıvalın en hareketlı konuklanndan Sanatçı, eleştırmenler tarafindan 'blues mü- ziğinin en dinlennıesı gereken mu- Tİsyenkrûıden, en üst seviyede bir ses. usta bir gitar ve çılgın bu- per- formans insanı' olarak nıtelendm- lıyor 'Border Town Legend' ve 'Swinging from The Rafters' adını taşıyan albûmlenyle uluslararası pıyasalarda kendıne önemli bır yer edınen Hunter, tek notalı sololar ve melodık vokallenyle susledığı sah- ne repertuvannı yaklaşık kırk yıl- dır dunyarun her köşesınde ıcra edı- yor 'Efes Pilsen Blues Festıval 11 "ın bır dığer yıldız grubu ıse soul-gos- pel ustalan The Holmes Brothers Uçlu, otuz yılı aşkın sûredır, ruhun dennhklenne hıtap eden vokal har- monılen ve enstru- manları arasında kurduğu benzersız dıaloglarla dınleyı- cılennı büyuluyor. Amenkan Hükü- meünın sanatprog- ramı tarafından muzık elçısı ola- rak onurlandınlan grubun altı albu- mü bulunuyor Blues ve rock ıle gospel'ın ılgınç sentezmı gerçek- Ieşnrengrup, fes- tıvalın en özgön performansmı sergıleyecek Bu senekı fes- tıvalın en genç sanatçısı ve gru- bu olan Iil'Bri- anve The Zyde- co Tra\elers, akordeonlabıle 'hıp' muzık yapılabüeceğı konusun- da ıddıalı olan Lıl' Bnan'ın zyde- co yorumlarını sergıleyecekler Fransız sömurgelennde doğanla- nn kûltürünü yansıttıklan muzık- len ve performanslannda kullandık- lan yenı \e geleneksel zydeco n- tımlerıyle, genç yaşlı buyuk bır hayran kıtlesını eiınde bulunduru- yor Müzık eleştırmenlen, bu gru- bunu zydeco'yu başka bır boyuta taşıyacağına ınanıyorlar Grup, şa- şırtıcı performanslanyla Efes Pil- sen Blues Festıvalf nın takıpçılen- nın merakla bekledığı ısımlerden Ressam Şükriye Dikmen öldü Kültur Servisi - Turk resmının, yaptığı genç kadın yuzlenyle un kaza- nan ressamı Şükriye Dik- men, 10 gundür tedav ı altında olduğu Alman Hastanesı'nde dun yaşa- mını yıtırdı Sanatçının cenazesı pazargunü Teş- vıkıye Camn'nde kılına- cak oğle namazının ar- dından saat 15 OO'te Bu- yukada'ya gotürulerek toprağa venlecek Şukrıye Dıkmen'ın kendısıne özgü olarak ge- lıştırdığı resım üslubun- da, Doğu ve Batı uygar- lıkJarının son derece nı- telıklı bır bıçımde yo- rumlanmasının çok bu- yük bır onemı vardı Is- tanbul'da doğan Şuknye Dikmen, 1948'de Istan- bul Güzel Sanatlar Aka- demısı nın Yuksek Re- sım Bölumü'nden 1953'te Pans Ecole du Lou\re'un Sanat Tarıhı Bolümu'nden mezun olan sanatçı, Parıs'te uç yıl FernandLeger'ın atol- yesınde ıkı vıl Acade- mıe Ranson'da Singier ve Roger Chastel ıle ça- lışmış, yurtdışında çeşıt- lı resım sergılenne katıl- mıştı 1953'te, Parıs'te Les Sunndependants, 1954'te Galene Raymond Dun- cand'da Peıntures et Sculptures sergı lerıne, 1957'deEdınburgFestı- valı'ne, 1961 'de Sao Pa- ulo Bıenalı'ne ve 1%2'de ise Bruksel, Parıs \e \ ı- y ana'da a^ılaıı Turk sana- tı sergılenne katılnııştı Pans te unlu ıcssam- larla \c bıreysel olarak ijurdurduğu resım ı,alı^- malan Dikmen ın ken- dınden emın olarak gclı^- tırdığı uslubun ılk belır- lcyıcılerıydı Sanatvmın > alın v e net bır çızgı an- lay ışını gostcren resımle- nnde duyarh b\r motıf gelıştırmış olması bakı- mından ılgmçtı NurullahBerk.Şukn- ve Dikmen ııırcsımlen- nı şoyle tanımlıvordu, "Resimlerini bir bu- ınce- lediğınuzde \aracağınuz sonuçlar şunlar olabıür; sanatta kontıır dedığn mız, biçınılen sınırlandı- ran. çızgı anlamınd gelen değerin, Dikmen'de bı- rinci plan bır rol aldığım göruruz, daha doğrusu çızgı karakten. Bu ele- man. Dikmen'de ozellık- le ağaç go\ delen, çı^ek- kr \e yapraklar, o/ellık- le yuzlerde, genç kadın yiızlerinde beürıvor."' Sezer Tansuğ ıse s>a-. natçının bır sergiM do!a-- yısıyla yazdığı katalog? y azısında, sanatçuujiUii%i lubunun beJiguı nıtc'tk-* len bakımından^.1, „. keskınleşen açık sozlıu; konturlarını, â\u renlC uyumlannın yuzey kat-J manlan halmdc ır.>a et-? tığını\urgulu\ordu 5 Cazcı Stanley Turrentine öldü | • Kültûr Servisi- Klasık caz ıle modenı caz arasında kopru sayılan unlu muzısyen Stanlev j Turrentıne, 66 yaşında Nevv York ta oldu I Ölümunden ıkı gun once felç geçıren muzısyen, en buyuk çıkışını Sugar' ısımlı j albümle yapmıştı Sanatçı, pıofesyonel muzık yaşamına 1950'lerde başladı Ray Charles ve Ma\ Roachla bırhkte çalan John Coltrane, grubu bırakınca, yenne Stanley Turrentıne alındı ^ashıngton da yaşay an Stanley * Turrentıne, cazda bır donemden dığer bır donemeJ| geçışı sımgeleyen muzısyenlerden bıny dı Saksofon çalan Turrentıne, klasık caza, rotk, pop ve fAısıon ntımlen ekleyerek yepyenı bır donemın kapısını açmıştı Sugar ın dışındakı albumlen arasında en onemlılerı olarak "Stan The Man Turrentıne', 'Up at Mıntons' \e 'Never Let Me Go' sayılabılır Latin Grammy Ödüllepi • LOS ANGELES (AA) - Latın muzığının kral ve krahçelennın seçıldığı Latm Grammy Ödullen'nı Luıs Mıguel, Carlos Santana ve Shakıra paylaştı Santana ve Meksıkalı Mana 'Crazon Espıdano' ıle rock enstrumanda ve yılın en ıyı kaydında odule lay ık gorulurken Santana aynı zamanda El Farol ıle de odül kazandı Luıs Mıguel'ın 'Amarte es un Place' adlı albumu yılm albunıu seçılırken Mıguel en ıyı erkek pop şarkıcı \e en ıyı pop album ödullennın de sahıbı oldu Yılın şarkısı ıse Marc Antonv nın Dımelo su seçıldı Kolombıyalı şarkıcı Shakıra ıse en ı\ı kadın pop şarkıcı ve rock vokal dallannda 2 odûlun sahıbı oldu BUGUN • BEKSAV'da 'Eylül 2000" etkmlık programı arasında saat 15 OO'te 'KuMrler Kıskacmda Gençlik' adlı panel, saat 19 00da Vaıdıva mıızık Grubu'nun 'Yapıya Övgü' adlı konscn (349 91 56)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle