Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 6 EYLÜL 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAVFAr.
15JvLJLJ. LJK. kuttur(g/cumhuriyet.corrt.tr
Jale Yılmabaşar'ın 150 yapıtını içeren sergisi Atatürk Kültür Merkezi'nde yer alıyor
4
Seramik benim velinimetim'
Sanatçı,yülardır yurtdışında ûrettiği bir T1R dolusu >apıü îstanbuTda Uk kez sergilivor.
Kfiltür Servisi - Jale Yılmabaşar'ın bugûne dek aç-
mış olduğu en genış kapsamlı sergı 7 Ekım tanhıne
dekAtaturkKulturMerkezı nde sergılenıyor 1985 yı-
lında verdığı bır soz üzenne yurtdışında urettığı bır
tır dolusu yapıtı Turkıye ye getıren sanatçı, Aygaz ın
sponsorluğunda duzenlenen sergıde 150 yapıtını ser-
gılıyor 15yıl önceMunıh'teduzenledığıbırbasıntop-
lantısında, Avrupa'da yaptığı buyuk boy resunlennı bır
TIR'la İstanbul'a götureceğı sozunu veren sanatçı,
Pans, Zunh, New York. Avustralya ve Almanya 'da da-
ha once sergıledığı yapıtlannı ılk kez
kamuoyuna sunuyor Bu sergıde Jale
Yılmabaşar ağırlıklı olarak 'Çatalhö-
yük serisi' adını verdığı çalışmalan
sergıhyor
Horozlar, kopruler, gozler, yıkılan ev-
ler ve lorkom Idollen ıle ızleyıcılen-
mn karşısında Jale Yılmabaşar Onu on-
ce Türkıye'nın ılk kadın seramık pro-
fesonı olarak tanıdık, 1984 yılından ıtı-
baren resım çalışmalannı da surduren
sanatçı, gerek resımlennde gerekse se-
ramıklennde yaşamında rol oynamış
olaylan. fıgurlen kullanıyor Sanatçı
bu sergısmde de yaşamında buyuk bır
yen olan horozlan, gozlen ve koprû-
len sıklıkla kullanıyor Yılmabaşar,
'sanatçı kendi yaşamından beslenir'
sozunu doğrularcasına yaşamında ne-
len onemsedıyse kendı sanat suzgecın-
den geçırerek ızleyıcılere ulaştınyor
Antik parçalar, kuşlar, horozlar _ _ _ _
Bu sergıde geçen vıllarda sergıledı-
ğı Torkom îdoilen ne de yer venyor Sanatçı Munıh
Akademısı'nde yaptığı araştırmalar sırasında hocala-
nn "Arkeolojiden çıknıış parçalardan yararlanabilir-
siniz" so7unu dıkkate alarak once seramıklennde de-
nemış ıdollerı Jale Yılmabaşar'ın bu doneme aıt bır
panosu İzmır Efes Otelı nın danışmasında yer alıyor
Torkom îdollen ıle ılgıh olarak sanatçı, "Müzelerde
bulunan antik parçalan büyük yüzeylerde kullandım.
Sonra bunlan resimlerimde de kullanmak istedim.
Kullandığun ıdoUerin orijınallerinin nerede yer akb-
ğuudabetirnvorunisergılerunde. tdoUennvorumuol-
dukça kolay. Zaten kuşlar ve horozlar beni yakından
Ugüendiriyor. Torkom IdoUen adını da ben kovdum."
t# ale Yıimabaşar,
seramikçıler resim
yapamaz
bıçımındekı
önyargılı
yaklaşımlan
gerçeklikten uzak
olarak nıtelıyor.
Resımlennde bu
denli çok renk
kullanmasını
Akdeniz msanı
olmasına bağlıyor.
Jale Yılmabaşarbazı kışılenn, "SeramikçOer resim
yapamaz" şeklındekı önyargılı yaklaşımlannı gerçek-
likten uzak olarak nıtelıyor "Matisse, Picasso, Miro,
Dufy, Klee» Hepsi hem resim hem de seramik yapmış-
lar. Seramik benim vetinimetim. Picasso Valorise gide-
rek burayı seramikçUer şehri haline getirdi Resmi ve
seramiği birbirinden ayırmak mûmkûn değü."
Marmara Ünıversıtesı Guzel Sanatlar Fakûltesı Se-
ramik Bolûmü'nde öğretım uyehğı görcvını sûrdüren
Yılmabaşar, Pans UNESCO tarafindan davet edıldı ve
bu yıl yıne Salon d'Automme sergısı-
— — — ^ — — n e 'Rüzgâr Horozu' adlı çalışmasıyla
katılacak "Zaten ben duvar resmi ya-
pıyorum ama nuüzemeyi seramik ola-
rak kullanıyorum. Karda, yağmurda
bir binanın dışına resim kovabüir mi-
siniz? Seramiğin fiyatmm resimden da-
ha çok olması gerekıyor, çunku uç de-
fa resım yapıyorsunuz. Derzlen yok
edipseramiği resim hatinegetirmekçok
önemli. Duvar seramiği yaparken onu
uzaktan duşuneceksiniz. Karşıdan bir
araba geçtıği zaman Uk önce birinci
komposizyonu, daha sonra ise aynntı-
lan görroeli. Bir seramıkçi, mimaride
seramik yapıyorsa buna çok dikkat et-
mefi."
'hdsini de aşkla yapıyorum'
Sanatçının, mımande seramık yön-
temlen uzenne yazdığı ıkı kıtap Was-
hıngton'da ders kıtabı olarak okutulu-
yor Turkıye'dekı seramık uzenne kı-
tap yazan ılk kışı de Jale Yılmabaşar
Sanatçı, halen Amenka'da bır unıversıtede mımande
serarruk oğreten bır hoca olmadığı ıçın her yıl gıdıp
ders venyor
Jale Yılmabaşar resımlennde bu kadar çok renk kul-
lanmasını Akdenız msanı olmasına bağlıyor Seramı-
ğm ve resmuı kendısı ıçın renksız olmasının mumkûn
olmadığını soyleyen Yılmabaşar, "Ben renklıyun ve
rengi kullanmaya da bayıhyorum" dıyor
Resım çahşmalannın son gunlerde one çıkarak se-
ramık çalışmalannı engelledığı konusuna ıse şöyle
açıklık getınyor sanatçı "Seramiğibırakmadım,atöl-
yem duruvor, seramiği de, resmide büyük bir aşkla ya-
pıyorum."
Boris Belkin, sanatçının yeteneğini gelenekle sınırlamıyor
'EleştirideğU, dinleyici önemli'
MELTEM KERRAR
Keman vırtûozu Boris
Belkin, Yapı Kredı Sanat
Festıvalı kapsamında Aya
tnru'de FrankfurtamMa-
ın Oda Orkestrası ıle bır
konser verdı
Belkin, Boston Senfo-
nı Berlın Füarmonı, tsra-
ıl Fılarmonı, Los Angeles
Fılarmonı. Phüadelphıa
Senfonı, Pıtsburg Senfo-
nı. Montreal Senfonı, Ba-
verıscher Rundfunk ve
belh başlı Ingılız orkest-
ralanvla bırhkte çahştı
Beş yaşında keman çal-
may a başlavan ve yedı ya-
şında Kyrill Kondrashin
ıle bırlıkte sahneye çıkan
sanatçı 'dâhiçocuk'nıte-
lemesını kabul etmıyor
"Bu çokanlamh birşey de-
ğd. Ben dâhi ya da çok ze-
kı bir ınsan değilim so-
nunda. Erken yaşta baş-
la\ an eğitim. bugüne çok
şe\ kazandınvor Kuçuk
vaşta edındiğjm tecrube,
hıçbır zaman dâhıyane
bir şey değü, bu, sanatçı-
da olması gereken \ete-
nektir."
Belkin, önce Moskova
Konservatuvan Merkezi
Muzik Okulu'na gıttı
Yankeievitz ve Andri-
evsk> gıbı profesorlerden
eğıtımaldı 1973yılında
ıse SovyetUhısal Keman
\anşması'nda bınncılık
odulualdı Müzıkokulu-
nun o donemde çok
onenüı eğıtmenlerle altın
çağını yaşadığını soyle-
yen sanatçı, bugun artık
eskı mtelığını kaybettığıne ınanıyor
Oğrencüık y ıllanndayken de çaldı-
ğı kalabahk kadrolu buyuk orkestrala-
nn kendısıne çok şey oğrettığını belır-
tıvor Tecrübeh bır muzısyen olarak
oda orkestrası ve buyuk orkestralarla
çalmanın repertuvar açısından bakıl-
dığında tarklılık getırdığı düşuncesın-
de "Kuçuk orkestrajlaçalmakner za-
man daha zordur. Ama ne çalacağmız
burada önem kazanıyor. Orneğin Mo-
zart yada Schubert gibı bestecUerin ya-
pıtlan söz konusu olduğunda ya da
Çavkov skı veBrahmi.'ınyapınannıdü-
şünürseniz farkhlığı anlarsuuz. Çay-
kovskı gibi buyük ve gosterişfi bir mü-
zik için büyükorkestralar onem kaza-
nm"
Belkin, her gun çahşmarun çok one-
mıru vurguluyor "Asbnda behrü biryöo-
tem ızlemem ama mutlaka her gun ça-
hşmm. Dısiplin çok önemh. Bu yapö-
ğınız işte kendini gosterryor."
Aynca unlu Chigiana Okulu 'mas-
(Fotoğraf SENEM OZTÜRK)
ir muzısyen ıçın dmleyıcıden gelen
doğal tepkınin bambaşka bır önemı var.
Türk dınleyıcısinın anında tepkı veren bir
* özelliğı var. Burada verdığım konserlerde
bu anlamda tam bır karşılık aldım.
, Emınım kötü bir performansa da anında
1 reaksıyon göstenrlerdı, çünkü çok
| doğaçlamahareketedıyoriar.
terclass' eğıtmenlen arasında yer alı-
vor Muzık>asamınaegıtmenkkdene-
yımını de eklemış olması farklı bır de-
nevım kazandırmış "Ders \erirken
karşımdaki insanlara çok fazla nıüda-
hale etmekten hoşlanmıyorum. Ora-
daki ınsarüann hepsi birer sanatçı za-
ten. Ben bu gozle bakıyorum hepsıne.
Ashnda benim de onlardan ogrendı-
ğım çok şe\ oluyor. Bunun dışında be-
nim onlara verebileceğım çataşma dttsip-
linidir o kadar."
'Notanın dışma çıkamazsınız"
Klasık muzıkte her donemde tartı-
şılan bır konu olan. besteyı bıre bır
çalmak ve yorumlamak noktasında
kendı yolunu •notaya sadık kalmak'
olarak belırlemış "Onemlı olan nota-
nın kendisKİirsonunda. Onun dışuıa ÇH
kamazsuıız. Yorum çok farklı bır şev.
Defalarca kez caldığınız parçalar var
\e her keresınde farkh çaiarsınız. Birçok
etken, birçok aynnö vardır. Sızın o bes-
teyi nasıl duyduğunuz
önemlidir fakat sonunda o
beste, biri tarafindan va-
zdmıştır. Onu doğru oku-
mak, doğru anlamak ge-
rekır. Salt yorumu savu-
nan bazılarmın notayı ger-
çekten anlayamadığuu dü-
şünüyorum. Sonunda on-
lan vazan ınsanlar emin
ohın bızden daha zekiy di! "
Boris Belkin, geçen ay-
larda gerçekleştırdığı bır
dızı konserle Hong Kong,
Atma, Moskova, lngılte-
re, Hollanda, Budapeşte,
Fransa, Ispanya'da resıtal-
ler verdı Dunyanınhemen
hemen her yennde konser
vermış bır sanatçı olarak
bunun bır farkhhk getır-
medığını duşunuvor "tn-
sanlar her \erde a\ nı ben-
ce. Benim ıçın o anda akb-
ğnn tepki çok önemh. Ya-
ni ertesı gûn gazetede cı-
kacakbırefeştin yazezndan
çok, dınleyiciden anında
aldığım tepki çok daha
önemlidir benim için."
Daha once de geldığı
Turkıye'de dınlevıcı bu
yonden çok tatmın edı-
cı "Türk dinleyicisinin
anında tepkı veren birozel-
lığı var. Bır muzısyen ıçin
dınlevıcıden gelen doğal
tepkminbambaşka bır one-
mi var. Burada verdiğim
konserlerde bu anlamda
tam bu- karşıhk aldım. Bir
kaç kez bıs de yapüğımıza
gore dınley ıcı de memnun
kakfa. Yüzyıllann geürdi-
ğibir kültüre vebirçok me-
deniyetin bıraktığı miras-
la buradaki ınsanlar fark-
lı bir kültüre sahip. Eminim kotû bir
performansa da anında reaksıvon gos-
tenrlerdL, çünku çok doğaçlama hare-
ket edıyoriar."
Rus asıllı bır muzısyen olarak geç-
mışınde yer alan yadsınamay acak Rus
geleneğını kabul edıyor, fakat gelene-
ğın yanı sıra kışısel yeteneklenn onem
kazandığını duşunuyor Dunya muzık
geleneğıyle karşılaştırıldığında Rus
ekolune vaşanan toplumsal vılamlann
ve devnmın farklı bır ses genrdığını dü-
şunuyor
"Prokofıve\, Şostakov ıç gıbı bu>ıık
bestecüerimiz var ama dunyanın tark-
lıyerlerindedeonemfibesteciler var. İtal-
ya'dan yetışen çok onemlı besteciler ve
orkestra şeflerı var. Yeteneklen gek-
neklere bağlamavı ashnda çok doğru
ı>ıdmuyorum. \ıııaRus\a'davaşanan-
iar, ulkenın kendi konumu nıu/ikte
tarklı laşUikler ortaya çıknıasına yol
açnuştır. O vuzden Şostakoviç'ımiz
14ilde24günblues
Kültür Servisi - Bu yıl on bınn-
cısı duzenlenen Efes Pilsen Bhıes
Festrv^ti 7 Ekım-11 Kasım tanhle-
n arasında on dört ılde gerçekleş-
tınlecek
Festıv alın bu yılkı konuklan ara-
sında, blues muzığının bugune ka-
dar gızlı tutulmuş ce\ herlennden us-
ta gıtanst-^arkıcı Long John Hun-
ter ve grubu The Bad News Bhıes
Band, yıllardır dunyarun her ya-
nında konserler veren The Holmes
Bhıes Brothers ve zydeco yorum-
larıyla unlu
akordıvon sa-
natçısı Iü'Bri-
an \nd The
ZydecoTrave-
lersbulunuyor
Görduğu bu-
yûk ılgı karşı-
sında her yıl bı-
raz daha buyû-
venveyenıılle-
re ulaşan 'Efes
PibenBhıesFes-
tivai',buvılma-
ratonuna 7 Elom
tanhınde Anka-
ra dan başlaya-
cak Turne kap-
samında bu yıl
eklenen Eskışe-
hır, Trabzon \e
Dıy arbakır ın dı-
şında şu ıller yer
alıyor îzmır,
Mersın, Adana,
Istanbul. Bursa,
Antdlva, Samsun, Gazıantep ve
yurtdışında ıse Bukreş ve Mosko-
va
Organızasyonu Paritif tarafindan
gerçekleştınlen festıvalde bu yıl
sahneye çıkacak sanatçılardan Long
JohnHunter, Batı Texas Blues tar-
zı muzığıyle bu yılkı festıvalın en
hareketlı konuklanndan Sanatçı,
eleştırmenler tarafindan 'blues mü-
ziğinin en dinlennıesı gereken mu-
Tİsyenkrûıden, en üst seviyede bir
ses. usta bir gitar ve çılgın bu- per-
formans insanı' olarak nıtelendm-
lıyor 'Border Town Legend' ve
'Swinging from The Rafters' adını
taşıyan albûmlenyle uluslararası
pıyasalarda kendıne önemli bır yer
edınen Hunter, tek notalı sololar ve
melodık vokallenyle susledığı sah-
ne repertuvannı yaklaşık kırk yıl-
dır dunyarun her köşesınde ıcra edı-
yor
'Efes Pilsen Blues Festıval 11 "ın
bır dığer yıldız grubu ıse soul-gos-
pel ustalan The Holmes Brothers
Uçlu, otuz yılı aşkın sûredır, ruhun
dennhklenne hıtap eden vokal har-
monılen ve enstru-
manları arasında
kurduğu benzersız
dıaloglarla dınleyı-
cılennı büyuluyor.
Amenkan Hükü-
meünın sanatprog-
ramı tarafından
muzık elçısı ola-
rak onurlandınlan
grubun altı albu-
mü bulunuyor
Blues ve rock ıle
gospel'ın ılgınç
sentezmı gerçek-
Ieşnrengrup, fes-
tıvalın en özgön
performansmı
sergıleyecek
Bu senekı fes-
tıvalın en genç
sanatçısı ve gru-
bu olan Iil'Bri-
anve The Zyde-
co Tra\elers,
akordeonlabıle
'hıp' muzık yapılabüeceğı konusun-
da ıddıalı olan Lıl' Bnan'ın zyde-
co yorumlarını sergıleyecekler
Fransız sömurgelennde doğanla-
nn kûltürünü yansıttıklan muzık-
len ve performanslannda kullandık-
lan yenı \e geleneksel zydeco n-
tımlerıyle, genç yaşlı buyuk bır
hayran kıtlesını eiınde bulunduru-
yor Müzık eleştırmenlen, bu gru-
bunu zydeco'yu başka bır boyuta
taşıyacağına ınanıyorlar Grup, şa-
şırtıcı performanslanyla Efes Pil-
sen Blues Festıvalf nın takıpçılen-
nın merakla bekledığı ısımlerden
Ressam Şükriye
Dikmen öldü
Kültur Servisi - Turk
resmının, yaptığı genç
kadın yuzlenyle un kaza-
nan ressamı Şükriye Dik-
men, 10 gundür tedav ı
altında olduğu Alman
Hastanesı'nde dun yaşa-
mını yıtırdı Sanatçının
cenazesı pazargunü Teş-
vıkıye Camn'nde kılına-
cak oğle namazının ar-
dından saat 15 OO'te Bu-
yukada'ya gotürulerek
toprağa venlecek
Şukrıye Dıkmen'ın
kendısıne özgü olarak ge-
lıştırdığı resım üslubun-
da, Doğu ve Batı uygar-
lıkJarının son derece nı-
telıklı bır bıçımde yo-
rumlanmasının çok bu-
yük bır onemı vardı Is-
tanbul'da doğan Şuknye
Dikmen, 1948'de Istan-
bul Güzel Sanatlar Aka-
demısı nın Yuksek Re-
sım Bölumü'nden
1953'te Pans Ecole du
Lou\re'un Sanat Tarıhı
Bolümu'nden mezun
olan sanatçı, Parıs'te uç
yıl FernandLeger'ın atol-
yesınde ıkı vıl Acade-
mıe Ranson'da Singier
ve Roger Chastel ıle ça-
lışmış, yurtdışında çeşıt-
lı resım sergılenne katıl-
mıştı
1953'te, Parıs'te Les
Sunndependants, 1954'te
Galene Raymond Dun-
cand'da Peıntures et
Sculptures sergı lerıne,
1957'deEdınburgFestı-
valı'ne, 1961 'de Sao Pa-
ulo Bıenalı'ne ve 1%2'de
ise Bruksel, Parıs \e \ ı-
y ana'da a^ılaıı Turk sana-
tı sergılenne katılnııştı
Pans te unlu ıcssam-
larla \c bıreysel olarak
ijurdurduğu resım ı,alı^-
malan Dikmen ın ken-
dınden emın olarak gclı^-
tırdığı uslubun ılk belır-
lcyıcılerıydı Sanatvmın
> alın v e net bır çızgı an-
lay ışını gostcren resımle-
nnde duyarh b\r motıf
gelıştırmış olması bakı-
mından ılgmçtı
NurullahBerk.Şukn-
ve Dikmen ııırcsımlen-
nı şoyle tanımlıvordu,
"Resimlerini bir bu- ınce-
lediğınuzde \aracağınuz
sonuçlar şunlar olabıür;
sanatta kontıır dedığn
mız, biçınılen sınırlandı-
ran. çızgı anlamınd gelen
değerin, Dikmen'de bı-
rinci plan bır rol aldığım
göruruz, daha doğrusu
çızgı karakten. Bu ele-
man. Dikmen'de ozellık-
le ağaç go\ delen, çı^ek-
kr \e yapraklar, o/ellık-
le yuzlerde, genç kadın
yiızlerinde beürıvor."'
Sezer Tansuğ ıse s>a-.
natçının bır sergiM do!a--
yısıyla yazdığı katalog?
y azısında, sanatçuujiUii%i
lubunun beJiguı nıtc'tk-*
len bakımından^.1, „.
keskınleşen açık sozlıu;
konturlarını, â\u renlC
uyumlannın yuzey kat-J
manlan halmdc ır.>a et-?
tığını\urgulu\ordu
5
Cazcı Stanley Turrentine öldü |
• Kültûr Servisi- Klasık caz ıle modenı caz
arasında kopru sayılan unlu muzısyen Stanlev j
Turrentıne, 66 yaşında Nevv York ta oldu I
Ölümunden ıkı gun once felç geçıren
muzısyen, en buyuk çıkışını Sugar' ısımlı j
albümle yapmıştı Sanatçı, pıofesyonel muzık
yaşamına 1950'lerde başladı
Ray Charles ve Ma\ Roachla bırhkte çalan John
Coltrane, grubu bırakınca, yenne Stanley
Turrentıne alındı ^ashıngton da yaşay an Stanley *
Turrentıne, cazda bır donemden dığer bır donemeJ|
geçışı sımgeleyen muzısyenlerden bıny dı
Saksofon çalan Turrentıne, klasık caza, rotk,
pop ve fAısıon ntımlen ekleyerek yepyenı bır
donemın kapısını açmıştı Sugar ın dışındakı
albumlen arasında en onemlılerı olarak "Stan The
Man Turrentıne', 'Up at Mıntons' \e
'Never Let Me Go' sayılabılır
Latin Grammy Ödüllepi
• LOS ANGELES (AA) - Latın muzığının kral
ve krahçelennın seçıldığı Latm Grammy
Ödullen'nı Luıs Mıguel, Carlos Santana ve
Shakıra paylaştı Santana ve Meksıkalı Mana
'Crazon Espıdano' ıle rock enstrumanda
ve yılın en ıyı kaydında odule lay ık gorulurken
Santana aynı zamanda El Farol ıle de
odül kazandı Luıs Mıguel'ın 'Amarte es un
Place' adlı albumu yılm albunıu seçılırken
Mıguel en ıyı erkek pop şarkıcı \e en ıyı pop
album ödullennın de sahıbı oldu
Yılın şarkısı ıse Marc Antonv nın Dımelo su
seçıldı Kolombıyalı şarkıcı Shakıra ıse en ı\ı
kadın pop şarkıcı ve rock vokal dallannda
2 odûlun sahıbı oldu
BUGUN
• BEKSAV'da 'Eylül 2000" etkmlık programı
arasında saat 15 OO'te 'KuMrler Kıskacmda
Gençlik' adlı panel, saat 19 00da Vaıdıva mıızık
Grubu'nun 'Yapıya Övgü' adlı konscn
(349 91 56)